TR İş fikrinizi ya da karmaşık bir konsepti paylaşmak için etkili, eğlenceli ve kolay anlaşılır bir yol mu arıyorsunuz? Animasyon videoları sizin için doğru tercih olabilir
"doğru tercih olabilir" in Turks kan worden vertaald in de volgende Engels woorden/zinnen:
TR İş fikrinizi ya da karmaşık bir konsepti paylaşmak için etkili, eğlenceli ve kolay anlaşılır bir yol mu arıyorsunuz? Animasyon videoları sizin için doğru tercih olabilir
EN Looking for an effective, fun, and easy-to-grasp way to share your business idea or a complicated concept? Animated videos may just be the right option
Turks | Engels |
---|---|
karmaşık | complicated |
konsepti | concept |
etkili | effective |
eğlenceli | fun |
yol | way |
arıyorsunuz | looking for |
animasyon | animated |
videoları | videos |
tercih | option |
olabilir | may |
TR İş fikrinizi ya da karmaşık bir konsepti paylaşmak için etkili, eğlenceli ve kolay anlaşılır bir yol mu arıyorsunuz? Animasyon videoları sizin için doğru tercih olabilir
EN Looking for an effective, fun, and easy-to-grasp way to share your business idea or a complicated concept? Animated videos may just be the right option
TR Sektör lideri, gerçek bir müşteri deneyimi, bir vizyon değildir. Bir tutkudur. İşleri doğru ürünün, doğru pazara, doğru zamanda taşınmasına bağlı olan müşterilerimiz için bir tutku.
EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
Turks | Engels |
---|---|
sektör | industry |
lideri | leading |
deneyimi | experience |
vizyon | vision |
değildir | isn |
zamanda | time |
olan | is |
müşterilerimiz | our customers |
TR Müşterilere doğru zamanda doğru kanalda doğru mesajı göndermek için davranışsal verileri ve müşteri verilerini birleştirin
EN Combine behaviorhal data and customer data to send customers the right message at the right time on the right channel
Turks | Engels |
---|---|
zamanda | time |
TR Müşteri etkileşimi platformu, şirketin cihazlar, sipariş geçmişi, müşteri hizmet durumu, ürününüzdeki aktivite gibi verileri kullanarak doğru mesajı doğru zamanda doğru kanalda iletmesini sağlar.
EN Customer engagement platform enables company to deliver the right message at the right time on the right channel using data such as: devices, order history, customer service status, activity on your product.
Turks | Engels |
---|---|
müşteri | customer |
platformu | platform |
cihazlar | devices |
sipariş | order |
geçmişi | history |
hizmet | service |
durumu | status |
verileri | data |
zamanda | time |
sağlar | enables |
TR Doğru hastanın, doğru zamanda, doğru bakımla bağlantısının yapılması çok önemlidir
EN Fulfilling online orders requires a high degree of inventory visibility and operational efficiency
TR Zebra'nın hasta kimlik yönetimi çözümleri hasta kayıtları, ilaçlar, numuneler ve daha fazlasını doğru şekilde eşleştirmeyi sağlar; böylece hastalara doğru zamanda doğru tedavi uygulanır.
EN Zebra's patient identity management solutions enable precision when matching patient records, medication, specimens and more—so the right patient gets the right care every time.
Turks | Engels |
---|---|
zebra | zebra |
hasta | patient |
kimlik | identity |
yönetimi | management |
çözümleri | solutions |
ve | and |
doğru | right |
sağlar | enable |
zamanda | time |
TR Maersk’in perakende lojistiği çözümlerinin doğru ürünü doğru yere, doğru zamanda teslim etmenize nasıl yardımcı olacağını keşfedin.
EN Here’s how Maersk’s retail logistics solutions will help you to deliver the right product to the right location at the right time.
Turks | Engels |
---|---|
maersk | maersk |
perakende | retail |
ürünü | product |
zamanda | time |
teslim | deliver |
TR Kuruluşunuzun tedariğe doğru zamanda, doğru yerde ve doğru fiyatta erişmesi gerekir
EN Your organization needs access to supplies at the right time, in the right place, and at the right price
Turks | Engels |
---|---|
zamanda | time |
yerde | place |
ve | and |
gerekir | needs |
TR Kuruluşunuzun tedariğe doğru zamanda, doğru yerde ve doğru fiyatta erişmesi gerekir
EN Your organization needs access to supplies at the right time, in the right place, and at the right price
Turks | Engels |
---|---|
zamanda | time |
yerde | place |
ve | and |
gerekir | needs |
TR Doğru hastanın, doğru zamanda, doğru bakımla bağlantısının yapılması çok önemlidir
EN Fulfilling online orders requires a high degree of inventory visibility and operational efficiency
TR Zebra'nın hasta kimlik yönetimi çözümleri hasta kayıtları, ilaçlar, numuneler ve daha fazlasını doğru şekilde eşleştirmeyi sağlar; böylece hastalara doğru zamanda doğru tedavi uygulanır.
EN Zebra's patient identity management solutions enable precision when matching patient records, medication, specimens and more—so the right patient gets the right care every time.
Turks | Engels |
---|---|
zebra | zebra |
hasta | patient |
kimlik | identity |
yönetimi | management |
çözümleri | solutions |
ve | and |
doğru | right |
sağlar | enable |
zamanda | time |
TR Kuruluşunuzun tedariğe doğru zamanda, doğru yerde ve doğru fiyatta erişmesi gerekir
EN Your organization needs access to supplies at the right time, in the right place, and at the right price
Turks | Engels |
---|---|
zamanda | time |
yerde | place |
ve | and |
gerekir | needs |
TR Müşterilere doğru zamanda doğru kanalda doğru mesajı göndermek için davranışsal verileri ve müşteri verilerini birleştirin
EN Combine behavioral data and customer data to send customers the right message at the right time on the right channel
TR Müşteri etkileşimi platformu, şirketin cihazlar, sipariş geçmişi, müşteri hizmet durumu, ürününüzdeki aktivite gibi verileri kullanarak doğru mesajı doğru zamanda doğru kanalda iletmesini sağlar.
EN Customer engagement platform enables companies to deliver the right message at the right time on the right channel using data such as devices, order history, customer service status, and activity on your product.
TR Kolejiniseç Kolej Tercih Platformu 2015 yılı Ocak ayında 3 genç iş adamı tarafından kurulmuş, kısa süre içerisinde önemli bir kolej tercih platformu haline gelmiş bir platformdur
EN Kolejiniseç College Preference Platform was established in January 2015 by 3 young businessmen and has become an important college preference platform in a short time
Turks | Engels |
---|---|
tercih | preference |
platformu | platform |
ocak | january |
genç | young |
kurulmuş | established |
kısa | short |
süre | time |
önemli | important |
TR Tercih Çerezleri Tercih çerezleri, web sitesinin her kullanıcı için web sitesinin nasıl göründüğünü veya nasıl davrandığını özelleştirmek için bilgileri hatırlamasını sağlar
EN Preferences CookiesPreference cookies enables the web site to remember information to customize how the web site looks or behaves for each user
Turks | Engels |
---|---|
kullanıcı | user |
veya | or |
özelleştirmek | customize |
bilgileri | information |
sağlar | enables |
TR Bazı üyeler, aramadan önce mesaj göndermenizi tercih ederken, diğerleri gecenin belirli bir saatinden önce olduğu sürece sadece bir arama almayı tercih eder
EN Some members prefer you to text them before calling, others prefer to just receive a call as long as it’s before a certain time of the night
Turks | Engels |
---|---|
üyeler | members |
önce | before |
tercih | prefer |
ederken | as |
diğerleri | others |
sürece | as long as |
arama | call |
TR Genel eğilim, düşük duyarlılık kullanıcıları daha hafif bir mouse seviyor olabilir, öte yandan yüksek duyarlılık kullanıcıları daha ağır mouse tercih edebilir
EN A general trend is low sensitivity users may like a lighter mouse, while high sensitivity users may prefer a heavier mouse
Turks | Engels |
---|---|
genel | general |
düşük | low |
kullanıcıları | users |
bir | a |
mouse | mouse |
yüksek | high |
tercih | prefer |
TR “Sadece dinlememi mi yoksa geri bildirim vermemi mi tercih edersin?” / “Payınızın bende nasıl yankı uyandırdığını duymaya açık mısınız?” veya benzeri sorular faydalı olabilir
EN “Would you prefer I just listen, or would you prefer I give feedback?” / “Are you open to hearing how your share resonates with me?” or similar questions can be useful
Turks | Engels |
---|---|
sadece | just |
tercih | prefer |
açık | open |
mısınız | are you |
sorular | questions |
faydalı | useful |
olabilir | can |
TR Tercih edilen bir zaman aralığı seçin ve doğru verileri alacağınız excel veya CSV dosyası olarak dışa aktarın.
EN Select a preferable period of time and get accurate data for it so that you can export in an excel or CSV file.
Turks | Engels |
---|---|
seçin | select |
verileri | data |
excel | excel |
veya | or |
dosyası | file |
aktarın | export |
TR Ama bu işin doğrusu veya yanlışı yok - size en çok uyanı tercih etmeniz daha doğru olacaktır.
EN But there is no right or wrong - just find what works best for you.
Turks | Engels |
---|---|
veya | or |
yok | no |
TR Şu anda bulunduğunuz yerden farklı bir bölgede yerel bir pazarı mı hedefliyorsunuz? Öyleyse, konuma özel anahtar kelime araştırması yapmanız gerekir. En doğru anahtar kelime önerilerini almak için tercih ettiğiniz konumu veya dili seçin.
EN Are you targeting a local market in a different area to where you are now? If so, you’ll need to do location-specific keyword research. Select the location or language you prefer to get the most accurate keyword suggestions.
Turks | Engels |
---|---|
farklı | different |
özel | specific |
araştırması | research |
yapmanız | to do |
en | most |
tercih | prefer |
veya | or |
dili | language |
seçin | select |
TR Tetra Pak'ın doğru yetenekleri, entegre çözümleri ve kapsamlı uzmanlığı ile doğal bir tercih olduğunu nasıl kanıtladığı hakkındaki yazıyı okuyun.
EN Read how Tetra Pak proved to be the natural choice, offering the right capabilities, integrated solutions and extensive expertise.
Turks | Engels |
---|---|
tetra | tetra |
entegre | integrated |
çözümleri | solutions |
kapsamlı | extensive |
doğal | natural |
tercih | choice |
TR Bunun yapılacak en doğru şey olduğuna ve aynı zamanda müşterilerimizin ve tüketicilerin tercih ettiği paketleme tedarikçisi olmayı sürdürmemiz açısından da büyük önem taşıdığına inanıyoruz.
EN We believe this is the right thing to do and is also vital to remaining the packaging supplier of choice for our customers and for consumers.
Turks | Engels |
---|---|
şey | thing |
tüketicilerin | consumers |
tercih | choice |
paketleme | packaging |
inanıyoruz | we believe |
TR Bazı durumlarda, bizi rahatsız eden üyeyle geçici olarak teması kesmek en iyisi olabilir. Başka bir üyeyle konuşmak bu kararı vermemize yardımcı olabilir.
EN In some cases, it may be best to temporarily cut off contact with the member who is making us uncomfortable. Speaking with another member may help us to make that decision.
Turks | Engels |
---|---|
durumlarda | cases |
bizi | us |
rahatsız | uncomfortable |
başka | another |
temas | contact |
TR Bugün kendime karşı nazik olabilir miyim? Beni iyileşmeye götürebilecek daha yüksek güçten ve arkadaşlıktan yardıma açık olabilir miyim?
EN May I be gentle with myself today. May I be open to help from higher power and the fellowship, which can lead me to recovery.
Turks | Engels |
---|---|
bugün | today |
beni | me |
ve | and |
açık | open |
TR Bazı üyeler için bu güç dini bir tanrı olabilir, diğerleri için dostluktur ve diğerleri için doğal dünya, aşk veya hizmet olabilir
EN For some members this power might be a religious deity, for others it is the fellowship, and for others it could be the natural world, love, or service
Turks | Engels |
---|---|
üyeler | members |
güç | power |
dini | religious |
diğerleri | others |
doğal | natural |
dünya | world |
aşk | love |
veya | or |
hizmet | service |
TR Medya web sitesi şablonları ücretsiz, premium olabilir ve ek web şablonları grafik varlıkları ve PowerPoint şablonları gibi belirli farklılıkları olabilir.
EN Media website templates may be free, premium, and have specific differences, such as additional web templates graphic assets, and PowerPoint templates.
Turks | Engels |
---|---|
medya | media |
şablonları | templates |
ücretsiz | free |
premium | premium |
ek | additional |
grafik | graphic |
powerpoint | powerpoint |
belirli | specific |
TR “Sonuç olarak, bu alanın kullanılma şeklinin başlangıçta amaçlanandan farklı olmasına neden olabilir ve bu gerçek bir mücadele olabilir.”
EN “As a result, the way the space gets used may end up being different to what was originally intended, and this can be a real struggle.”
Turks | Engels |
---|---|
sonuç | result |
bu | this |
farklı | different |
gerçek | real |
TR “Sonuç olarak, bu alanın kullanılma şeklinin başlangıçta amaçlanandan farklı olmasına neden olabilir ve bu gerçek bir mücadele olabilir.”
EN “As a result, the way the space gets used may end up being different to what was originally intended, and this can be a real struggle.”
Turks | Engels |
---|---|
sonuç | result |
bu | this |
farklı | different |
gerçek | real |
TR Bugün kendime karşı nazik olabilir miyim? Beni iyileşmeye götürebilecek daha yüksek güçten ve arkadaşlıktan yardıma açık olabilir miyim?
EN May I be gentle with myself today. May I be open to help from higher power and the fellowship, which can lead me to recovery.
Turks | Engels |
---|---|
bugün | today |
beni | me |
ve | and |
açık | open |
TR Bazı durumlarda, bizi rahatsız eden üyeyle geçici olarak teması kesmek en iyisi olabilir. Başka bir üyeyle konuşmak bu kararı vermemize yardımcı olabilir.
EN In some cases, it may be best to temporarily cut off contact with the member who is making us uncomfortable. Speaking with another member may help us to make that decision.
Turks | Engels |
---|---|
durumlarda | cases |
bizi | us |
rahatsız | uncomfortable |
başka | another |
temas | contact |
TR MACRO kullanıcıları deneye katılan deneklerin hakları, güvenlikleri ve sağlıklarının korunacağından ve klinik deneylerin sonuçlarının güvenilir ve doğru olacağından emin olabilir.
EN MACRO users can rest assured that the rights, safety and well-being of trial subjects are protected and that the results of the clinical trials are credible and accurate.
Turks | Engels |
---|---|
kullanıcıları | users |
hakları | rights |
ve | and |
klinik | clinical |
güvenilir | credible |
emin | assured |
TR Uluslararası Biyoyakıt ve Biyokütle ekibimiz bu değişiklikleri takip eder ve tedarik zincirinizde mevcut durumdaki ve gelecekteki ihtiyaçlara uymak için doğru planı bulmanıza destek olabilir.
EN Our international Biofuel & Biomass team keeps track of these changes and can support you find the right schemes to comply with the current and future needs in your supply chain.
Turks | Engels |
---|---|
uluslararası | international |
değişiklikleri | changes |
takip | track |
tedarik | supply |
gelecekteki | future |
destek | support |
TR Çeşitli insan transkripsiyon hizmetlerini inceledik ve Sonix ile karşılaştırdık. İnsan transkripsiyon servisleri%99 doğruluk, otomatik transkripsiyon ses kalitesine bağlı olarak daha az doğru olabilir.
EN We reviewed a variety of human transcription services and compared them against Sonix. Human transcription services claim 99% accuracy, automated transcription may be less accurate depending on the audio quality.
Turks | Engels |
---|---|
insan | human |
transkripsiyon | transcription |
otomatik | automated |
kalitesine | quality |
TR Dakika içinde sana bir transkript vereceğiz. Birkaç hata olabilir, düzeltmeleri kolayca yapmak için güçlü editörümüzü kullanın. Ardından, doğru transkriptlerinizi kolayca vurgulayın ve paylaşın.
EN We'll give you a transcript in minutes. There might be a few errors, use our powerful editor to easily make corrections. Then, easily highlight and share your accurate transcripts.
Turks | Engels |
---|---|
sana | you |
transkript | transcript |
hata | errors |
olabilir | might |
güçlü | powerful |
kullanın | use |
paylaşın | share |
TR Okulunuzun ders videolarınız için konuşmaların transkriptlerine veya altyazılara ihtiyacı olsun, Sonix size yardımcı olabilir. Sektör lideri otomatik algoritmalarımız dakikalar içinde en doğru transkriptleri üretir.
EN Whether your school needs transcripts of speeches or subtitles for your lecture videos, Sonix can help. Our industry-leading automated algorithms produce the most accurate transcripts in minutes.
Turks | Engels |
---|---|
ders | lecture |
veya | or |
ihtiyacı | needs |
sonix | sonix |
olabilir | can |
sektör | industry |
lideri | leading |
otomatik | automated |
en | most |
TR Ayrıca, esnek endüstriyel makine vizyonu sayesinde, çözümünüzü tesisinizin ihtiyaçlarına uygun hale getirmek üzere doğru boyutta özelleştirebilirsiniz; böylece, ihtiyacınız olan her şey parmak uçlarınızda olabilir.
EN And with industrial machine vision that’s flexible, you can right-size and customize your solution to meet your plant’s needs—so you have everything you need at your fingertips.
Turks | Engels |
---|---|
esnek | flexible |
endüstriyel | industrial |
makine | machine |
vizyonu | vision |
böylece | so |
ihtiyaçları | needs |
TR Uluslararası Biyoyakıt ve Biyokütle ekibimiz bu değişiklikleri takip eder ve tedarik zincirinizde mevcut durumdaki ve gelecekteki ihtiyaçlara uymak için doğru planı bulmanıza destek olabilir.
EN Our international Biofuel & Biomass team keeps track of these changes and can support you find the right schemes to comply with the current and future needs in your supply chain.
Turks | Engels |
---|---|
uluslararası | international |
değişiklikleri | changes |
takip | track |
tedarik | supply |
gelecekteki | future |
destek | support |
TR Doğru bir şekilde ayarlanmış yapay zeka, insanların daha adil seçimler gerçekleştirmelerine yardımcı olabilir.
EN Properly calibrated, AI can assist humans in making fairer choices.
Turks | Engels |
---|---|
doğru | properly |
olabilir | can |
TR Bugün piyasada çok sayıda sıralama takip aracı mevcut olduğundan, "doğru olanı" bulmak zor olabilir
EN With so many rank tracking tools available on the market today, it can be tricky finding "the one"
Turks | Engels |
---|---|
bugün | today |
sıralama | rank |
takip | tracking |
aracı | tools |
bulmak | finding |
TR Daha önce hiç analiz aracı kullanmadıysanız, bu tek şeyin işiniz üzerinde ne kadar etkisi olabileceğini merak ediyor olabilirsiniz, ancak doğru analizleri elde etmek çok önemli olabilir
EN If you’ve never used an analytics tool before, you may be wondering how much of an impact this one thing can have on your business, but getting the proper analytics can be crucial
Turks | Engels |
---|---|
hiç | never |
analiz | analytics |
aracı | tool |
bu | this |
etkisi | impact |
elde | getting |
önemli | crucial |
TR Sitenizdeki alakalı içerik miktarı SEO derecenizi önemli ölçüde etkileyecektir ve doğru yapılırsa sitenizin sıralamasını önemli ölçüde yükseltmeye yardımcı olabilir.
EN The amount of relevant content on your site will dramatically affect your SEO rating, and if done right, it can help boost your site’s rankings considerably.
Turks | Engels |
---|---|
alakalı | relevant |
içerik | content |
miktarı | amount |
seo | seo |
ve | and |
TR Çeşitli insan transkripsiyon hizmetlerini inceledik ve Sonix ile karşılaştırdık. İnsan transkripsiyon servisleri%99 doğruluk, otomatik transkripsiyon ses kalitesine bağlı olarak daha az doğru olabilir.
EN We reviewed a variety of human transcription services and compared them against Sonix. Human transcription services claim 99% accuracy, automated transcription may be less accurate depending on the audio quality.
Turks | Engels |
---|---|
insan | human |
transkripsiyon | transcription |
otomatik | automated |
kalitesine | quality |
TR Dakika içinde sana bir transkript vereceğiz. Birkaç hata olabilir, düzeltmeleri kolayca yapmak için güçlü editörümüzü kullanın. Ardından, doğru transkriptlerinizi kolayca vurgulayın ve paylaşın.
EN We'll give you a transcript in minutes. There might be a few errors, use our powerful editor to easily make corrections. Then, easily highlight and share your accurate transcripts.
Turks | Engels |
---|---|
sana | you |
transkript | transcript |
hata | errors |
olabilir | might |
güçlü | powerful |
kullanın | use |
paylaşın | share |
TR Okulunuzun ders videolarınız için konuşmaların transkriptlerine veya altyazılara ihtiyacı olsun, Sonix size yardımcı olabilir. Sektör lideri otomatik algoritmalarımız dakikalar içinde en doğru transkriptleri üretir.
EN Whether your school needs transcripts of speeches or subtitles for your lecture videos, Sonix can help. Our industry-leading automated algorithms produce the most accurate transcripts in minutes.
Turks | Engels |
---|---|
ders | lecture |
veya | or |
ihtiyacı | needs |
sonix | sonix |
olabilir | can |
sektör | industry |
lideri | leading |
otomatik | automated |
en | most |
TR Ürün Geliştirme Merkezlerimizde yeniliğinizi hızlı bir şekilde takip etmenize yardımcı olabilir ve yeni ürününüz için doğru işlemi önerebiliriz
EN We can help fast-track your innovation at our Product Development Centres and we can suggest the right process for your new product
Turks | Engels |
---|---|
hızlı | fast |
takip | track |
olabilir | can |
yeni | new |
TR En güncel, doğru ve klinik olarak uygun ilaç bilgilerine sektördeki en hızlı erişimi sağlayarak, sağlık uzmanlarına doğru ilaç kararları vermeleri konusunda destek olan kapsamlı bir ilaç referansı.
EN A comprehensive drug reference that supports healthcare professionals in making sound medication decisions, by providing the fastest access to the most current, accurate and clinically relevant drug information.
Turks | Engels |
---|---|
en | most |
güncel | current |
uygun | relevant |
hızlı | fastest |
erişimi | access |
sağlayarak | by providing |
sağlık | healthcare |
kararları | decisions |
kapsamlı | comprehensive |
TR Tekrar baskılar doğru sağlık uzmanlarına doğru zamanda ulaşmak isteyen pazarlamacılar için ideal bir çözümdür.
EN Reprints are an ideal solution for marketers looking to reach the right healthcare practitioners at the right time.
Turks | Engels |
---|---|
sağlık | healthcare |
zamanda | time |
ideal | ideal |
Toont 50 van 50 vertalingen