TR İşte bu kadar; ev sizin! Ev sahibi, bundan sonra sizin ilk iletişim kişiniz olacak, ama iletişimde herhangi bir zorluk yaşarsanız Spotahome sizin için burada olacak.
터키어의 "sizin gibi fazla"는 다음 영어 단어/구로 번역될 수 있습니다.
TR İşte bu kadar; ev sizin! Ev sahibi, bundan sonra sizin ilk iletişim kişiniz olacak, ama iletişimde herhangi bir zorluk yaşarsanız Spotahome sizin için burada olacak.
EN And that’s it; the home is yours! The landlord will now be your main point of contact, but Spotahome will still be here in case you have any issues.
터키어 | 영어 |
---|---|
iletişim | contact |
TR Sizin gibi 1.700'den fazla içerik üretici her ay projelerini finanse etmek için Steady'den yararlanıyor
EN 1,700+ creators like you use Steady to fund their projects every month
TR Bizim gibi insanlarla çalışmak isteyen sizin gibi insanlara..
EN People like you, who want to work with people like us
터키어 | 영어 |
---|---|
bizim | us |
isteyen | want |
sizin | you |
TR Dijital olarak imzalanmış e-postanız, alıcıya sizin ve yalnızca sizin tarafından gönderildiğini garanti eder. Gönderen adresini taklit etmenin bir yolu yoktur.
EN Your digitally signed email guarantees the recipient that it has been sent by you and only you. There is no way of faking the sender address.
터키어 | 영어 |
---|---|
garanti | guarantees |
adresini | address |
yolu | way |
터키어 | 영어 |
---|---|
dns | dns |
ülke | country |
adresin | address |
터키어 | 영어 |
---|---|
saat | time |
anonimlik | anonymity |
터키어 | 영어 |
---|---|
ücretsiz | free |
keyfini | enjoy |
TR Alan adının geçerli sahibi alan adını satmak istiyorsa, aracınız sizin adınıza alan adı sahibi ile görüşür ve sizin için mümkün olan en düşük fiyatı elde eder.
EN If the current owner of the domain name is willingly to sell the domain, your Broker will negotiate with the domain owner on your behalf and we will try to get the lowest possible price for you.
터키어 | 영어 |
---|---|
sahibi | owner |
satmak | sell |
olan | is |
TR Alan adının geçerli sahibi alan adını satmak istiyorsa, aracınız sizin adınıza alan adı sahibi ile görüşür ve sizin için mümkün olan en düşük fiyatı elde eder.
EN If the current owner of the domain name is willingly to sell the domain, your Broker will negotiate with the domain owner on your behalf and we will try to get the lowest possible price for you.
터키어 | 영어 |
---|---|
sahibi | owner |
satmak | sell |
olan | is |
TR Sizin referans gösterdiğiniz bir kişi TradeSanta’da her alım satım yaptığında para kazanın. Referanslarınız, yenilemeden sonra bile sizin işinize yaramaya devam eder.
EN Get paid each time someone you referred makes a purchase on TradeSanta. Your referrals will work for you even after renewal.
터키어 | 영어 |
---|---|
bile | even |
터키어 | 영어 |
---|---|
dns | dns |
ülke | country |
adresin | address |
터키어 | 영어 |
---|---|
saat | time |
anonimlik | anonymity |
TR Bu araçların her birini ayrı ayrı kullanmak ve ardından sonuçları sizin için derlemek yerine, bu SEO denetleyicisi her şeyi sizin için yapar.
EN Instead of having to use each of these tools individually and then compiling the results for you, this SEO checker does everything for you.
터키어 | 영어 |
---|---|
seo | seo |
şeyi | everything |
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Tüm bu faktörleri akılda tutmanın en iyi yolu sizin çağrınızdır, ancak tüm Avrupa tahvillerinin bu listesini tek bir yerde hazırlayarak sizin için hayatı biraz daha kolaylaştırmaya karar verdik.
EN How best to keep all these factors in mind is your call, but we decided to make life a little easier for you by preparing this list of all European bonds in one place.
TR Ahrefs, yalnızca ABD’de <strong>150 milyondan fazla anahtar kelimeyi</strong> (150’den fazla ülke için daha da fazla) izlediğinden, web sitelerinin organik arama trafiğinin isabetli bir resmini çizmek için yeterli kapsama sahibiz.
EN Ahrefs monitors over <strong>150 million keywords</strong> in the US alone (+ more for over 150 countries), so we have enough coverage to paint an accurate picture of websites’ organic search traffic.
터키어 | 영어 |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
abd | us |
strong | strong |
milyondan | million |
organik | organic |
arama | search |
yeterli | enough |
TR Artan talebi karşılamak için daha fazla müşteri hizmetleri temsilcisi tutmazsanız, bu artış ekibinizin birden fazla görevi üstlenmesi ve sorunları aynı anda çözmesi için daha fazla baskı oluşturur
EN Unless you hire more customer service reps to match the rising demand, this uptick puts more pressure on your team to multi-task and resolve problems simultaneously
터키어 | 영어 |
---|---|
artan | rising |
talebi | demand |
ekibinizin | your team |
sorunları | problems |
터키어 | 영어 |
---|---|
dayanıklı | rugged |
global | global |
lideri | leader |
zebra | zebra |
dünyadaki | in the world |
nedeni | why |
터키어 | 영어 |
---|---|
dayanıklı | rugged |
global | global |
lideri | leader |
zebra | zebra |
dünyadaki | in the world |
nedeni | why |
TR Artan talebi karşılamak için daha fazla müşteri hizmetleri temsilcisi tutmazsanız, bu artış ekibinizin birden fazla görevi üstlenmesi ve sorunları aynı anda çözmesi için daha fazla baskı oluşturur
EN Unless you hire more customer service reps to match the rising demand, this uptick puts more pressure on your team to multi-task and resolve problems simultaneously
TR Ücretli hosting planları size daha fazla seçenek, daha fazla bant genişliği, depolama ve işlem gücü sağlayarak sitenizi daha fazla ziyaretçi, trafik ve veri işlemeye hazırlar.
EN On the other hand, paid hosting plans give you more features, such as a free custom domain, higher bandwidth, and stronger processing power, preparing your website to handle more traffic and data.
TR Orta çizgiler, çevrimiçi alışveriş veya e-postaları kontrol etme gibi teknolojiyle ilgili davranışlar, yaklaşan bir son tarih veya seyahat gibi teknolojiyle ilgili olmayan durumlar veya yalnızlık veya korku gibi zor duygular olabilir
EN Middle lines could be tech-related behaviors such as online shopping or checking email, non-tech related situations such as an approaching deadline or travel, or difficult emotions like loneliness or fear
터키어 | 영어 |
---|---|
orta | middle |
çevrimiçi | online |
alışveriş | shopping |
veya | or |
kontrol | checking |
ilgili | related |
seyahat | travel |
korku | fear |
zor | difficult |
TR Soytarı arketipine örnek olarak Ace Ventura gibi filmler, Muppets gibi karakterler ve Old Spice, Doritos ve Geico gibi markalar gösterilebilir.
EN Examples of the Jester archetype include movies such as Ace Ventura, characters like the Muppets, and brands like Old Spice, Doritos, and Geico.
TR Örnekler arasında Charlie ve Çikolata Fabrikası gibi filmler, Andy Warhol ve Pablo Picasso gibi insanlar ve Crayola, Apple ve Adobe gibi markalar yer almaktadır.
EN Examples include movies like Charlie and Chocolate Factory, people like Andy Warhol and Pablo Picasso, and brands like Crayola, Apple, and Adobe.
TR Birçok seçenek arasından sizin ihtiyaçlarınıza ve bütçenize uygun lisansı alabilmenize yardımcı olacağız. FOREX broker lisansı almak brokerlık güvenilirliğini artıracak ve daha fazla müşteri çekecektir.
EN We will help you find the right jurisdiction in accordance with your requirements and budget, with various options available that can be considered. Obtaining a FOREX broker license will give your brokerage credibility and attract more clients.
터키어 | 영어 |
---|---|
seçenek | options |
lisansı | license |
forex | forex |
broker | broker |
터키어 | 영어 |
---|---|
transkripsiyon | transcription |
otomatik | automated |
tanıma | recognition |
sizin | you |
TR Daha fazla aramanıza gerek yok! Renderforest Karşılama Sayfası Oluşturucu tam da sizin aradığınız şey
EN Search no more! Renderforest Landing Page builder is what you are looking for
터키어 | 영어 |
---|---|
yok | no |
renderforest | renderforest |
sayfası | page |
oluşturucu | builder |
sizin | you |
터키어 | 영어 |
---|---|
iletişime | contact |
çözümü | solution |
터키어 | 영어 |
---|---|
destekleyen | supports |
yönetim | management |
sizin | you |
yüzden | so |
터키어 | 영어 |
---|---|
dünyanın | world |
her | all |
yerinden | from |
milyondan | million |
bize | can |
TR Sizin kendi inanç topluluğunuzun bu hedeflere nasıl dahil olabileceği hakkında daha fazla bilgi almak için Kate Coleman’a elekronik posta atabilirsiniz.
EN To learn more about how your faith community can get involved, email Kate Coleman
터키어 | 영어 |
---|---|
bilgi | learn |
almak | get |
posta |
TR Amway İşi’ni kurmak için harcadığınız zaman ve çaba sizin, sponsorlarınızdan (sizi işe dahil eden kişilerden) daha fazla maddi gelir kazanmanızı sağlayabilir.
EN There are ABOs whose financial rewards are higher than those of their sponsors (the ABOs who brought them into the business) and is based on the time and effort they put into building their business.
터키어 | 영어 |
---|---|
çaba | effort |
터키어 | 영어 |
---|---|
dünyanın | world |
her | all |
yerinden | from |
milyondan | million |
bize | can |
TR Sizin için en iyi kiralık aracı bulmak için 1500'den fazla doğrulanmış araba arasından seçim yapabilirsiniz..
EN You can choose among their 1500+ verified cars to find the best rental car for you.
터키어 | 영어 |
---|---|
kiralık | rental |
arasından | among |
seçim | choose |
TR Sizin için bir anahtar kelimeyi her kontrol ettiğimizde yeni bir proxy kullanıyoruz ve toplamda 20.000.000'dan fazla proxy'den yararlanıyoruz.
EN Each time we check a keyword for you, we use a new proxy, and we have over 20,000,000 proxies in total to leverage.
터키어 | 영어 |
---|---|
kontrol | check |
proxy | proxy |
TR Birçok seçenek arasından sizin ihtiyaçlarınıza ve bütçenize uygun lisansı alabilmenize yardımcı olacağız. FOREX broker lisansı almak brokerlık güvenilirliğini artıracak ve daha fazla müşteri çekecektir.
EN We will help you find the right jurisdiction in accordance with your requirements and budget, with various options available that can be considered. Obtaining a FOREX broker license will give your brokerage credibility and attract more clients.
터키어 | 영어 |
---|---|
seçenek | options |
lisansı | license |
forex | forex |
broker | broker |
터키어 | 영어 |
---|---|
transkripsiyon | transcription |
otomatik | automated |
tanıma | recognition |
sizin | you |
TR Ice Cream Line InsightTM ve sizin için yapabileceklerimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek üzere lütfen bizimle iletişime geçin.
EN To learn more about Ice Cream Line InsightTM and what it can do for you, please just get in touch!
터키어 | 영어 |
---|---|
bilgi | learn |
TR Eğer web siteniz için fazla trafik elde etmeyeceğinizi düşünüyorsanız bir paylaşımlı hosting planı seçmeniz sizin için en iyi tercih olacaktır
EN If you’re not expecting to get a lot of traffic for your website, choosing a shared hosting plan might be your best solution
TR Dünyanın en önemli bilim ve sağlık bilgisi sağlayıcısı olan Elsevier 1880'den beri faaliyettedir ve akademiyi geliştirmek ve hayatları daha iyi hale getirmek için araştırmalar yayınlamakta, sizin gibi kurumlarla ortaklıklar yapmaktadır
EN Elsevier, the world's leading provider of science and health information, has been around since 1880, publishing research and partnering institutions like yours to advance scholarship and improve lives
터키어 | 영어 |
---|---|
dünyanın | world |
önemli | leading |
sağlık | health |
sağlayıcısı | provider |
elsevier | elsevier |
TR Sizin gibi finansörleri desteklemeye kendimizi adamış durumdayız
EN We are committed to supporting funders like yours
TR Sizin gibi karar alıcıları desteklemeye kendimizi adamış durumdayız.
EN We are committed to supporting policymakers like yours.
TR Aynen sizin gibi düşünüp çalışarak ilgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştıran klinik arama motorumuz.
EN Our clinical search engine thinks and works the way you do, making it easier to find and apply relevant knowledge.
터키어 | 영어 |
---|---|
ilgili | relevant |
klinik | clinical |
50 번역 중 50 표시 중