TR "Semrush'ı 7 yıldan fazladır kullanıyorum ve üzerinde çalıştığım siteyi Google'ın en üstü sırasına taşımama yardımcı olması için Semrush'a aşırı derecede güveniyorum."
TR "Semrush'ı 7 yıldan fazladır kullanıyorum ve üzerinde çalıştığım siteyi Google'ın en üstü sırasına taşımama yardımcı olması için Semrush'a aşırı derecede güveniyorum."
EN “I've been using Semrush for 7+ years now and heavily rely on it to help me move whatever site I'm working on to the top of Google.”
turski | Engleski |
---|---|
semrush | semrush |
TR İçerik oluşturucular için tasarlanmış yapay zekanın analitik gücüyle insan yaratıcılığını birleştirerek potansiyelinizi aşırı güçlendirin.
EN Supercharge your potential by uniting human creativity with the analytical power of artificial intelligence, designed for creators.
turski | Engleski |
---|---|
analitik | analytical |
insan | human |
TR Bazı e-atıklar deniz aşırı ülkelere, orada yakılıp çocuklar tarafından hurda olarak toplanılsın diye gönderilir
EN Some e-waste is shipped overseas, where it is burned for scrap by kids in junkyards
turski | Engleski |
---|---|
bazı | some |
çocuklar | kids |
TR Yönlendirilebilir bir tasarıma sahip aşırı yüksek hızlı kablo, iletken polimer ile EMI koruma gibi özellikler en zorlu sistemi karşılamak için üretilmiştir
EN Features like, extreme high-speed cable with highly-routable design, EMI shielding with conducting polymer are crafted for meeting the most demanding system
turski | Engleski |
---|---|
tasarıma | design |
sahip | are |
aşırı | extreme |
hızlı | speed |
kablo | cable |
özellikler | features |
en | most |
sistemi | system |
TR Klinisyenler günde fazladan altı saat notlar yazarak ve EHR sistemlerine bilgi girerek geçirirler. Günde altı saat! Bu, aşırı stres yaratır ve doktorların optimal hasta bakımını sağlama konusunda dikkatini dağıtır.
EN Clinicians spend an extra six hours per day writing notes and entering information into EHR systems. Six hours a day! This creates undue stress and distracts physicians from providing optimal patient care.
turski | Engleski |
---|---|
notlar | notes |
ehr | ehr |
bilgi | information |
bu | this |
stres | stress |
hasta | patient |
konusunda | into |
TR Telefonunuzu aşırı derecede kullanmaktan ve mesaj yazmaktan eklem ağrınız veya tendinitiniz oldu mu?
EN Have you had joint pain or tendinitis from handling and texting your phone excessively?
turski | Engleski |
---|---|
telefonunuzu | your phone |
ve | and |
veya | or |
TR Benim için sorunlu davranışlarım çevrimiçi video izlemek, aşırı derecede film ve televizyon izlemek, video oyunları oynamak, sosyal medya, pornografi ve saplantılı araştırma yapmaktır
EN For me, my problematic behaviors are watching videos online, binge watching movies and television, playing video games, social media, pornography, and obsessive research
turski | Engleski |
---|---|
sorunlu | problematic |
çevrimiçi | online |
televizyon | television |
oyunları | games |
araştırma | research |
TR Geç ergenlik yıllarımda ve özellikle üniversitede, kullanımımı kontrol etmeye başladım, bu da beni sorunlu davranışlarımdan uzak durma dönemlerine ve ardından yoğun aşırı yeme dönemlerine götürecekti
EN Around my late teens and particularly in college, I started to try to control my usage, which would lead me to periods of staying away from my problematic behaviors followed by periods of intense binging
turski | Engleski |
---|---|
geç | late |
özellikle | particularly |
beni | me |
sorunlu | problematic |
uzak | away |
yoğun | intense |
mı | my |
kullanımı | usage |
TR İnternette aşırı doz alamasam da, kullanımım depresyonu alevlendirdi ve beni intiharın eşiğine getirdi ve daha yaygın olarak beni bir tür “yaşayan ölüm”e hapsetti
EN While I can?t overdose on the internet, my usage has exacerbated depression and brought me to the brink of suicide, and more pervasively it trapped me in a kind of ?living death?
turski | Engleski |
---|---|
beni | me |
tür | kind |
ölüm | death |
mı | my |
kullanımı | usage |
TR Slayt gösterileri, ilgi uyandıran yapısı sayesinde hedef kitle ile iletişimde aşırı derecede etkili bir yöntemdir
EN The compelling nature of slideshows makes them an extremely effective tool to communicate with your audience
turski | Engleski |
---|---|
kitle | audience |
etkili | effective |
TR Renderforest, çok iyi videoların aşırı derecede hızlı ve kolay şekilde hazırlanmasını sağlıyor
EN Renderforest makes it extremely easy and convenient to make quick, but well-made videos for tasks
turski | Engleski |
---|---|
renderforest | renderforest |
iyi | well |
hızlı | quick |
ve | and |
TR Bilgi makalesine kendi başına gelirken, basit tuttuğunuzdan emin olun: Çok fazla kategoriyle aşırı yapılandırma kafa karışıklığına neden olabilir
EN When coming down to the knowledge article as itself, make sure to keep it simple: Over-structuring with too many categories can lead to confusion
turski | Engleski |
---|---|
bilgi | knowledge |
basit | simple |
emin | sure |
olabilir | can |
TR Proxy servisleri, küresel internet bağlantılarındaki aşırı yoğunluğu azaltmak, interneti hızlandırmak ve internet ağını daha sağlıklı kullanmak için oldukça faydalı bir servistir
EN Proxy services are very useful tools to reduce the density of international Internet connections, speed up access and use the network more effectively
turski | Engleski |
---|---|
proxy | proxy |
servisleri | services |
küresel | international |
kullanmak | use |
oldukça | very |
faydalı | useful |
TR Sunucuya aşırı yüklenildiğinde, videoların render işlemi beklenenden biraz daha uzun sürebilir
EN Due to server overload, rendering videos may take a bit longer than expected
turski | Engleski |
---|---|
sunucuya | server |
TR Oyun Espor Yaratıcılık Aşırı izlemek Klan Seğirme Güzel Oyun tasarım stüdyosu Havalı oyunlar Oyun geliştiricisi Video oyunu Oyun portalı Oyun takımı Adli Muşta Siyah Kadın Kız Gangster Kız çetesi
EN Gaming Esports Creativity Overwatch Clan Twitch Cool Gaming design studio Cool games Game developer Video game Game portal Gaming team Criminal Brass knuckles Black Woman Girl Gangster Girl gang
turski | Engleski |
---|---|
espor | esports |
tasarım | design |
havalı | cool |
video | video |
portalı | portal |
takımı | team |
siyah | black |
kadın | woman |
kız | girl |
TR CITROËN C4 Cactus, parlama ve aşırı ısıya karşı korumak için bir güneş perdesi ihtiyacını ortadan kaldırır
EN The CITROËN C4 Cactus does away with the need for a sunblind to protect against glare and excessive heat
turski | Engleski |
---|---|
cactus | cactus |
TR Avrupa Açık Bilim Bulutu’nda araştırmacılar verilerini güvenli biçimde dosyalayıp sınır aşırı veri değişimi yapabiliyorlar. Bunun nasıl gerçekleştiğini burada açıklıyoruz.
EN In the European Open Science Cloud, researchers can store their data securely and exchange them across borders. We explain how it works.
turski | Engleski |
---|---|
avrupa | european |
açık | open |
bulutu | cloud |
araştırmacılar | researchers |
güvenli | securely |
TR Aşırı hızlı ya da istediğiniz tuş tipi seçeneği ile 50 milyon tıklama garantisi verir. kırmızı, mavi ya da kahverengi
EN Guaranteed for 50 million keypresses using whichever ultra-fast switch type you prefer: red, blue, or brown.
turski | Engleski |
---|---|
hızlı | fast |
tipi | type |
milyon | million |
TR Aşırı hassasiyetle birlikte, yazarken yahut oynarken derin bir harekete geçirme kullanın. Bu seviyede ayarlanan herhangi bir tuş güvenle bastığınız zaman kayıt olur ve size daha az yazım hatası ve daha fazla huzur sağlar.
EN Use a deeper actuation for typing or gaming with extreme accuracy. Any key set at this level will register when you've confidently pressed it, giving you less typos and more peace of mind.
turski | Engleski |
---|---|
aşırı | extreme |
kullanın | use |
bu | this |
seviyede | level |
tuş | key |
kayıt | register |
olur | will |
size | you |
huzur | peace |
TR Yazılımı kim çalıştıracak? Hangi bilgisayarda? Onunla ne yapacak? Bu lisanslarda bulunan kısıtlamar çok uzun ve bazı maddeleri aşırı çirkin.
EN Who can run the software? On which computer? What can you do with it? The list of restrictions is long and some items are outrageous.
turski | Engleski |
---|---|
yazılımı | software |
uzun | long |
TR Basit akordeon menümüz, ücretsiz web sitesi şablonları açılış sayfasını ve mobil sürümünü aşırı yüklememek için saf CSS yatay 3d akordeon kullanır
EN Our simple accordion menu uses pure CSS horizontal 3d accordion not to overburden the free website templates landing page and its mobile version
turski | Engleski |
---|---|
basit | simple |
akordeon | accordion |
ücretsiz | free |
şablonları | templates |
mobil | mobile |
sürümünü | version |
saf | pure |
css | css |
yatay | horizontal |
kullanır | uses |
TR Phemex.com?a benzer sayfalardan yönlendirilen ve aşırı miktarda Phemex logosu ve/veya başka içerik bulunduran;
EN Redirected from pages similar to phemex.com, with an excessive amount of Phemex logos and/or other content;
turski | Engleski |
---|---|
phemex | phemex |
benzer | similar |
ve | and |
miktarda | amount |
veya | or |
başka | other |
içerik | content |
TR Üretim hattının kesintisiz çalışmasını sağlayın ve aşırı stok oranını azaltarak envanter masraflarını düşürün.
EN Keep the production line running smoothly and reduce inventory costs by lowering overstocks.
turski | Engleski |
---|---|
ve | and |
envanter | inventory |
TR Malzeme kullanım ekipmanına monte edilmek üzere tasarlanan bu ürünler, çalışmaların kesintisiz devam etmesini sağlamak üzere aşırı sıcak veya soğuğa, şok ve titreşime dayanıklıdır.
EN They’re made to be mounted on material handling equipment and withstand extreme temperatures, shock and vibration to maintain operational continuity.
turski | Engleski |
---|---|
malzeme | material |
sağlamak | to |
aşırı | extreme |
ve | and |
TR Bu endüstriyel parıldak, ortamdan yalıtılmıştır, aşırı sıcaklıklarda çalışır ve en zorlu endüstriyel ortamlarda kullanım için dayanıklılığı artırılmıştır
EN This industrial beacon is sealed against the environment, operates over an extreme temperature range and is ruggedised for use in harsh industrial environments
turski | Engleski |
---|---|
endüstriyel | industrial |
aşırı | extreme |
çalışır | operates |
ortamlarda | environments |
kullanım | use |
TR İç ve dış mekanlarda, düşmelerde, tozlu ortamlarda, yağışlı havalarda, aşırı sıcak ve soğuklarda her zaman yanınızda
EN Take it with you indoors, outdoors, through drops, dust, downpours, extreme heat and freezing temps
turski | Engleski |
---|---|
ve | and |
aşırı | extreme |
TR Z-Band Splash bileklikler çok günlük kullanım için tasarlanmış olup, yedi renkte sunulur ve aşırı suya maruz kalma durumları için su geçirmez yapışkanlı kapanışlara sahiptir.
EN Z-Band Splash wristbands are designed for multi-day duty and available in seven colors with water-resistant adhesive closures for excessive water exposure.
turski | Engleski |
---|---|
günlük | day |
su | water |
TR Aşırı suya maruz kalma özelliği ve su geçirmez yapışkanlı kapanış özelliği sayesinde çok günlük kullanım
EN For multi-day use with water-resistant adhesive closure for excessive water exposure
turski | Engleski |
---|---|
su | water |
günlük | day |
kullanım | use |
TR AT&T FirstNet ve Verizon gibi önde gelen kamu güvenliği ağlarının onayına sahip acil müdahale ekipleri, acil durumlarda ticari şebekelere aşırı yüklenme olduğunda güvenilir bağlantılara sahip olurlar.
EN And processing is shifted from the mobile device to the access point, extending battery cycle time.
turski | Engleski |
---|---|
sahip | is |
TR Denizcilikte kullanılan tüm malzemeler aşırı yüklenmeye maruz olur, özellikle suyun altında kalanlar. Bu nedenle gemileri korozyona karşı korumak için boyama sistemlerinin özel gereklilikleri yerine getirmeleri şarttır.
EN In the maritime sector all materials are under extreme stress, especially those underwater. Consequently, protecting ships from corrosion places particular demands on the coating systems.
turski | Engleski |
---|---|
tüm | all |
malzemeler | materials |
aşırı | extreme |
olur | are |
altında | under |
korumak | protecting |
sistemlerinin | systems |
TR ISSA™ 2 Hassas Set, %100 medikal sınıf yumuşak silikon fırça başlığına sahiptir ve hassas diş etleri için yaratılmıştır, bu da aşırı fırçalamayı veya tahrişi imkansız hale getirir. Hibrit fırça başlığı dahildir.
EN ISSA™ 2 Sensitive Set features a 100% medical-grade soft silicone brush head and was created for sensitive gums, making it impossible to overbrush or irritate. Hybrid brush head included.
turski | Engleski |
---|---|
hassas | sensitive |
set | set |
medikal | medical |
sınıf | grade |
yumuşak | soft |
silikon | silicone |
veya | or |
hibrit | hybrid |
dahildir | included |
TR Çocukluk Döneminde İşeme Bozukluğu Görülen Erişkinlerde Aşırı Aktif Mesane Ortaya Çıkmasını Kolaylaştıran Faktörler
EN Factors Facilitating the Emergence of Overactive Bladder in Adults With Childhood Voiding Disorder
turski | Engleski |
---|---|
faktörler | factors |
ın | of |
TR Ekstremofilik bir bakteri olan Deinococcus radiodurans’dan β–Karbonik Anhidraz’ın klonlanması, Aşırı İfadesi ve Saflaştırılması
EN Cloning, Over-Expression, and Purification of β–Carbonic Anhydrase from an Extremophilic Bacterium: Deinococcus radiodurans
Transliteracija Cloning, Over-Expression, and Purification of b–Carbonic Anhydrase from an Extremophilic Bacterium: Deinococcus radiodurans
TR "Semrush'ı 7 yıldan fazladır kullanıyorum ve üzerinde çalıştığım siteyi Google'ın en üstü sırasına taşımama yardımcı olması için Semrush'a aşırı derecede güveniyorum."
EN “I've been using Semrush for 7+ years now and heavily rely on it to help me move whatever site I'm working on to the top of Google.”
turski | Engleski |
---|---|
semrush | semrush |
TR "Semrush'ı 7 yıldan fazladır kullanıyorum ve üzerinde çalıştığım siteyi Google'ın en üstü sırasına taşımama yardımcı olması için Semrush'a aşırı derecede güveniyorum."
EN “I've been using Semrush for 7+ years now and heavily rely on it to help me move whatever site I'm working on to the top of Google.”
turski | Engleski |
---|---|
semrush | semrush |
TR İçerik oluşturucular için tasarlanmış yapay zekanın analitik gücüyle insan yaratıcılığını birleştirerek potansiyelinizi aşırı güçlendirin.
EN Supercharge your potential by uniting human creativity with the analytical power of artificial intelligence, designed for creators.
turski | Engleski |
---|---|
analitik | analytical |
insan | human |
TR "Semrush'ı 7 yıldan fazladır kullanıyorum ve üzerinde çalıştığım siteyi Google'ın en üstü sırasına taşımama yardımcı olması için Semrush'a aşırı derecede güveniyorum."
EN “I've been using Semrush for 7+ years now and heavily rely on it to help me move whatever site I'm working on to the top of Google.”
turski | Engleski |
---|---|
semrush | semrush |
TR Bazı e-atıklar deniz aşırı ülkelere, orada yakılıp çocuklar tarafından hurda olarak toplanılsın diye gönderilir
EN Some e-waste is shipped overseas, where it is burned for scrap by kids in junkyards
turski | Engleski |
---|---|
bazı | some |
çocuklar | kids |
TR Proxy servisleri, küresel internet bağlantılarındaki aşırı yoğunluğu azaltmak, interneti hızlandırmak ve internet ağını daha sağlıklı kullanmak için oldukça faydalı bir servistir
EN Proxy services are very useful tools to reduce the density of international Internet connections, speed up access and use the network more effectively
turski | Engleski |
---|---|
proxy | proxy |
servisleri | services |
küresel | international |
kullanmak | use |
oldukça | very |
faydalı | useful |
TR Pek çok uygulama, insanların işlerini yapmasını engelleyen ve BT güvenlik ekiplerini aşırı iş yüküne boğan gereksiz uyarılara neden olan katı politikalar uyguluyor.
EN Most implementations use rigid policies that effectively stop people from doing their jobs while simultaneously triggering excessive alerts that overwhelm Security IT.
turski | Engleski |
---|---|
uygulama | use |
bt | it |
güvenlik | security |
politikalar | policies |
insanları | people |
TR Bu durumun pek çok şirket için maliyeti çok yüksek olduğundan, DLP pasif bir takip aracına indirgeniyor. Kelimenin tam anlamıyla, ihlallerin maliyeti, aşırı agresif güvenlikten daha az zararlı görülüyor!
EN For many, the cost to business is so high that DLP is left as a passive monitoring tool; the cost of a breach is literally seen as less damaging than overly aggressive security!
turski | Engleski |
---|---|
şirket | business |
maliyeti | cost |
yüksek | high |
takip | monitoring |
TR Malzeme kullanım ekipmanına monte edilmek üzere tasarlanan bu ürünler, çalışmaların kesintisiz devam etmesini sağlamak üzere aşırı sıcak veya soğuğa, şok ve titreşime dayanıklıdır.
EN They’re made to be mounted on material handling equipment and withstand extreme temperatures, shock and vibration to maintain operational continuity.
turski | Engleski |
---|---|
malzeme | material |
sağlamak | to |
aşırı | extreme |
ve | and |
TR Bu endüstriyel parıldak, ortamdan yalıtılmıştır, aşırı sıcaklıklarda çalışır ve en zorlu endüstriyel ortamlarda kullanım için dayanıklılığı artırılmıştır
EN This industrial beacon is sealed against the environment, operates over an extreme temperature range and is ruggedised for use in harsh industrial environments
turski | Engleski |
---|---|
endüstriyel | industrial |
aşırı | extreme |
çalışır | operates |
ortamlarda | environments |
kullanım | use |
TR "Semrush'ı 7 yıldan fazladır kullanıyorum ve üzerinde çalıştığım siteyi Google'ın en üstü sırasına taşımama yardımcı olması için Semrush'a aşırı derecede güveniyorum."
EN “I've been using Semrush for 7+ years now and heavily rely on it to help me move whatever site I'm working on to the top of Google.”
turski | Engleski |
---|---|
semrush | semrush |
TR "Semrush'ı 7 yıldan fazladır kullanıyorum ve üzerinde çalıştığım siteyi Google'ın en üstü sırasına taşımama yardımcı olması için Semrush'a aşırı derecede güveniyorum."
EN “I've been using Semrush for 7+ years now and heavily rely on it to help me move whatever site I'm working on to the top of Google.”
turski | Engleski |
---|---|
semrush | semrush |
TR CITROËN C4 Cactus, parlama ve aşırı ısıya karşı korumak için bir güneş perdesi ihtiyacını ortadan kaldırır
EN The CITROËN C4 Cactus does away with the need for a sunblind to protect against glare and excessive heat
turski | Engleski |
---|---|
cactus | cactus |
TR CITROËN C4 Cactus, parlama ve aşırı ısıya karşı korumak için bir güneş perdesi ihtiyacını ortadan kaldırır
EN The CITROËN C4 Cactus does away with the need for a sunblind to protect against glare and excessive heat
turski | Engleski |
---|---|
cactus | cactus |
TR Eşsiz 40 kanat tasarımlı metal fan, aşırı sessiz çalışmadan feragat etmeden soğutucudan yüksek hava akışını geçmesini sağlamak üzere tasarlanmıştır
EN Metallic fan with unique 40 blades design is engineered to generate higher airflow passing through the heatsink without sacrificing ultra-silent operation
turski | Engleski |
---|---|
eşsiz | unique |
fan | fan |
sessiz | silent |
etmeden | without |
yüksek | higher |
sağlamak | to |
TR Ultra soğutma performansı için ayarlanabilir fan hızı kontrolörüne sahip yerleşik bir 200 mm fan ve optimum ekran yüksekliği sağlamak ve bükülme ve dönüşlere aşırı ihtiyaç duymamak için ergonomik bir tasarıma sahiptir
EN Featuring a built-in 200mm fan with adjustable fan speed controller for ultra cooling performance, and an ergonomic design to provide optimum screen height and avoid excessive need for twists and turns
turski | Engleski |
---|---|
ultra | ultra |
soğutma | cooling |
performansı | performance |
fan | fan |
hızı | speed |
ekran | screen |
ihtiyaç | need |
ergonomik | ergonomic |
tasarıma | design |
TR Avrupa Açık Bilim Bulutu’nda araştırmacılar verilerini güvenli biçimde dosyalayıp sınır aşırı veri değişimi yapabiliyorlar. Bunun nasıl gerçekleştiğini burada açıklıyoruz.
EN Eleven German men have already travelled in space. The Female Astronaut initiative aims to send the first German woman into space – in 2021.
turski | Engleski |
---|---|
güvenli | into |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda