TR Bu durumun pek çok şirket için maliyeti çok yüksek olduğundan, DLP pasif bir takip aracına indirgeniyor. Kelimenin tam anlamıyla, ihlallerin maliyeti, aşırı agresif güvenlikten daha az zararlı görülüyor!
Prevedi "az zararlı görülüyor" na Engleski
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda fraze "az zararlı görülüyor" s turski na Engleski
Prijevod turski na Engleski od az zararlı görülüyor
turski
Engleski
EN For many, the cost to business is so high that DLP is left as a passive monitoring tool; the cost of a breach is literally seen as less damaging than overly aggressive security!
| turski | Engleski |
|---|---|
| şirket | business |
| maliyeti | cost |
| yüksek | high |
| takip | monitoring |
TR RTÜK’ün hükümeti eleştiren haber kuruluşlarını tehdit etmek ve verdiği cezalarla Türkiye’deki eleştirel, bağımsız medyayı susturmak için iktidara ait bir araç olarak hareket ettiği görülüyor
EN It appears that the RTÜK acts as a government tool to threaten news outlets critical of the government and silence the critical, independent media in Turkey through its punishments
| turski | Engleski |
|---|---|
| hükümeti | government |
| haber | news |
| türkiye | turkey |
| bağımsız | independent |
| medyayı | media |
| araç | tool |
TR Bisiklete olan talepteki artışın, özellikle de e-bisikletlerde ve bisiklete binmeyi yeni öğrenenler için uygun olan modellerde arzda daralmaya bile yol açtığı görülüyor
EN Currently, because of the great demand for bicycles, there are even supply bottlenecks, especially for e-bikes and entry models
| turski | Engleski |
|---|---|
| olan | are |
| özellikle | especially |
| bile | even |
TR Deniz kartalı: Kanat açıklığı 2,6 metreye kadar ulaşabilen ve Avrupa’nın en büyük yırtıcı kuşu olan “bayağı deniz kartalı” özellikle Schleswig-Holstein, Mecklenburg-Vorpommern ve Brandenburg’da yeniden görülüyor
EN See eagle: The sea eagle, the largest European bird of prey with a wing span of up to 2.6 metres, has become native again mainly in Schleswig-Holstein, Mecklenburg-Western Pomerania and Brandenburg
| turski | Engleski |
|---|---|
| deniz | sea |
| avrupa | european |
| olan | has |
| yeniden | again |
TR 59 yaşındaki Laschet, uzlaştırıcı ve dengeleyici bir politikacı olarak görülüyor
EN 59-year-old Laschet is considered to be a politician who seeks reconciliation and balance
TR 1975’ten beri parti üyesi olan Scholz’un siyasi çizgisi SPD’nin muhafazakar kanadında görülüyor.
EN Politically speaking, he is in the conservative wing of the SPD, a party to which he has belonged since 1975.
| turski | Engleski |
|---|---|
| parti | party |
| spd | spd |
TR FDP, ılımlı sağ bir parti olarak görülüyor.
EN The FDP is regarded as a centre-right party.
| turski | Engleski |
|---|---|
| sağ | right |
| parti | party |
TR Bunun devamında coğrafi-ulusal bir etken olarak da görülüyor
EN In addition to this we discovered a territorial-nationalistic factor
| turski | Engleski |
|---|---|
| bunun | this |
TR Yüksek devlet borçlanması halihazırda pek çok ülkenin karşısındaki başlıca sorun olarak görülüyor.
EN High national debt is considered a major challenge in many countries.
| turski | Engleski |
|---|---|
| yüksek | high |
| olarak | in |
TR Çevrenin bugün tüketiciler için 1 numaralı küresel endişe olduğunu görülüyor ve aciliyet artıyor
EN It finds that environment is the #1 global concern for consumers today – and urgency is growing
| turski | Engleski |
|---|---|
| bugün | today |
| tüketiciler | consumers |
| küresel | global |
TR Bu sayede kuruluşlar zararlı ve yüksek maliyetli ilaç hatalarından kaçınabilir ve hastaları koruyabilir.
EN This helps organisations avoid harmful and costly medication errors and safeguard patients.
| turski | Engleski |
|---|---|
| bu | this |
| zararlı | harmful |
| ve | and |
| maliyetli | costly |
| ilaç | medication |
| hastaları | patients |
| hataları | errors |
TR Potansiyel olarak zararlı bağlantılardan kurtulmak ve Google cezalarından kaçınmak için backlink profilinizi tamamen denetleyin.
EN Fully audit your backlink profile to get rid of potentially harmful links and avoid Google penalties.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| kaçınmak | avoid |
| backlink | backlink |
| tamamen | fully |
TR Potansiyel Olarak Zararlı Backlinkleri Kaldırın
EN Remove Potentially Harmful Backlinks
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| kaldırın | remove |
TR SiteLock arka kapı dosyalarını, botları ve diğer zararlı kodları tanımlamak ve kaldırmak için çalışır
EN SiteLock works to identify and remove backdoor files, bots, and other malicious code
| turski | Engleski |
|---|---|
| diğer | other |
| kodları | code |
| kaldırmak | remove |
| çalışır | works |
TR Gerçek Zamanlı Koruma karşı Virüslere, Zararlı Yazılımlara ve Çevrim İçi Tehditlere.
EN Take control of your digital world today and find out why over 30 million users worldwide choose us to keep them protected against harmful threats & viruses.
| turski | Engleski |
|---|---|
| virüslere | viruses |
| zararlı | harmful |
| ve | and |
| tehditlere | threats |
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
EN Our award-winning antivirus protection keeps harmful threats away from your system.
| turski | Engleski |
|---|---|
| antivirüs | antivirus |
| zararlı | harmful |
| tehditleri | threats |
| uzak | away |
| tutar | keeps |
TR önlenebilir anne ölümükarşılanamayan aile planlaması ihtiyacıtoplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve zararlı uygulama
EN preventable maternal deathunmet need for family planninggender-based violence and harmful practices
| turski | Engleski |
|---|---|
| aile | family |
| dayalı | based |
| şiddet | violence |
| ve | and |
| zararlı | harmful |
TR toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve zararlı uygulama
EN gender-based violence and harmful practices
| turski | Engleski |
|---|---|
| dayalı | based |
| şiddet | violence |
| ve | and |
| zararlı | harmful |
TR Ancak servis sağlayıcılar düzenlemeleri zorlamaya devam ederken ve yeni yasalar önerirken bu yeni yasa ile ilgili söylenecek tek şey zararlı olduğudur.
EN But, while service providers continue to challenge the regulations and propose new legislation, this new legislation is just as harmful.
| turski | Engleski |
|---|---|
| servis | service |
| sağlayıcılar | providers |
| devam | continue |
| yeni | new |
| zararlı | harmful |
TR Yazılım yükleyicileri, yazılım kurulumu sırasında yayıncı ayrıntılarını görebilecekleri için yasadışı veya zararlı yazılımlardan kurtulacaktır
EN Software installers will get rid of illegal or malware as they can see the publisher details during software installation
| turski | Engleski |
|---|---|
| yazılım | software |
| kurulumu | installation |
| yasadışı | illegal |
| veya | or |
TR Kullanıcı deneyimini artırmak için çerezlerden yararlanıyoruz ancak bunlar zararlı değil
EN We use cookies to improve user experience, but they are not harmful
| turski | Engleski |
|---|---|
| kullanıcı | user |
| deneyimini | experience |
| için | to |
| bunlar | are |
| zararlı | harmful |
| değil | not |
TR Boynunuzun şeklini alarak konforlu bir uyku sağlar. Yumuşak ve dayanıklıdır. Zararlı CFC maddesi içermez. Mükemmel hijyen sağlar
EN Takes the shape of your neck and offers a comfortable sleep. It's soft and durable. Does not include toxic CFC materials. Provides perfect hygiene
| turski | Engleski |
|---|---|
| uyku | sleep |
| mükemmel | perfect |
| hijyen | hygiene |
TR Zararlı Tehditlere Karşı Ödüllü Koruma
EN Award-Winning Protection against Harmful Threats
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| tehditlere | threats |
| karşı | against |
| koruma | protection |
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri uzak tutmak için hızla çalışır.
EN Our award-winning antivirus protection is fast on the scene to keep harmful threats away.
| turski | Engleski |
|---|---|
| antivirüs | antivirus |
| zararlı | harmful |
| tehditleri | threats |
| uzak | away |
| hızla | fast |
TR Zararlı tehditleri sisteminizden kaldırın
EN Remove harmful threats from your system
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| tehditleri | threats |
| kaldırın | remove |
TR Zararlı olma ihtimali bulunan dosyaları daha tehdit oluşturamadan önce karantinaya gönderin.
EN Instantly send potentially harmful files to quarantine before they can pose a threat.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| dosyaları | files |
| daha | to |
| tehdit | threat |
| önce | before |
| gönderin | send |
TR Zararlı virüslere, kötü amaçlı ve tehlikeli web sitelerine karşı korunun.
EN Stay protected from malicious viruses, malware and dangerous websites.
| turski | Engleski |
|---|---|
| virüslere | viruses |
| ve | and |
| tehlikeli | dangerous |
| karşı | from |
TR WebShield uzantımız, zararlı faaliyetleri sürekli takip ederek internette gezinme deneyiminize sektör lideri ekstra bir koruma katmanı ekler.
EN Our WebShield extension delivers an industry-leading layer of extra protection to your browsing experience, monitoring for harmful activity at all times.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| takip | monitoring |
| gezinme | browsing |
| sektör | industry |
| lideri | leading |
| ekstra | extra |
| koruma | protection |
| katmanı | layer |
TR Zararlı olma ihtimali bulunan dosyaları tehdit oluşturma şansları olmadan önce hemen karantinaya gönderin.
EN Instantly send potentially harmful files to quarantine before they have the chance to pose a threat.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| dosyaları | files |
| tehdit | threat |
| önce | before |
| gönderin | send |
TR Orijinal yazılım kılığına girmiş zararlı yazılımlardan para veya hassas verileri ele geçirmek için sosyal mühendisliği kullanan e-posta ekleri ve web sitelerine, karşımıza çıkan pek çok saldırı cephesi vardır.
EN From malware disguised as legitimate software, attachments in emails and websites using social engineering to extort money or sensitive data - never has there been so many attack vectors.
| turski | Engleski |
|---|---|
| yazılım | software |
| veya | or |
| hassas | sensitive |
| verileri | data |
| sosyal | social |
| e-posta | emails |
TR Android’de, kötü amaçlı uygulamalardan ve hatta Google Play Store’dan indirilen uygulamalardan zararlı yazılım bulaşması ihtimali vardır.
EN On Android it is possible to get malware from malicious apps - and even from apps from the Google Play Store.
| turski | Engleski |
|---|---|
| android | android |
| play | play |
| store | store |
| vardır | is |
TR Alkolün zararlı kullanımı, ulusal bağlama göre tanımlanmış, bir takvim yılında kişi başına (15 yaş ve üzeri) tüketilen litre olarak saf alkol miktarı
EN Harmful use of alcohol, defined according to the national context as alcohol per capita consumption (aged 15 years and older) within a calendar year in litres of pure alcohol
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| tanımlanmış | defined |
| takvim | calendar |
| kişi | capita |
| saf | pure |
TR 3.9. 2030’a kadar zararlı kimyasallardan ve hava, su ve toprak kirliliğinden kaynaklanan hastalıkların ve ölümlerin sayısının büyük ölçüde azaltılması
EN 3.9. By 2030, substantially reduce the number of deaths and illnesses from hazardous chemicals and air, water and soil pollution and contamination
| turski | Engleski |
|---|---|
| hava | air |
| su | water |
| toprak | soil |
| sayısını | number |
TR 5.3. Çocuk evliliği, erken yaşta zorla evlendirilme ve kadın sünneti gibi bütün zararlı uygulamaların ortadan kaldırılması
EN 5.3. Eliminate all harmful practices, such as child, early and forced marriage and female genital mutilation
| turski | Engleski |
|---|---|
| erken | early |
| kadın | female |
| bütün | all |
| zararlı | harmful |
TR Bitki koruyucu maddelerle bitkiler veya bitki mamulleri zararlı organizmalardan korunur. İster ıslak ya da kuru yoldan olsun - bitki koruyucu maddelerin üretimi için Öğütme & Dispersiyon departmanı uygun teknolojiyi sağlıyor.
EN Pesticides protect plants or plant products from organisms that could damage them. The Grinding & Dispersing Business Unit delivers the right technology for the production of pesticides – whether by wet or dry processing.
| turski | Engleski |
|---|---|
| bitki | plant |
| kuru | dry |
| uygun | right |
| teknolojiyi | technology |
TR Bu eşsiz “gençlik anahtarı” meyvesi, daha sıkı, pürüzsüz bir cilt elde etmenize yardımcı olurken zararlı serbest radikallere karşı koruma sağlar.
EN This unique ‘fountain of youth’ fruit offers the appearance of firmer, smoother skin and protection from harmful free-radicals.
| turski | Engleski |
|---|---|
| bu | this |
| gençlik | youth |
| cilt | skin |
| zararlı | harmful |
| serbest | free |
| koruma | protection |
| sağlar | offers |
TR İçeriğinde sülfat, fenoksietanol, silikon, disodyum EDTA ve mineral yağ gibi zararlı maddeler yoktur. Tüm cilt tiplerine uygun olan formülü, hafif ve yumuşak olması için oluşturulmuştur.
EN No harmful ingredients such as: sulfates, phenoxyethanol, silicone, disodium EDTA, mineral oil. The formula is specifically created to be kind and soft on skin, making it ideal for all skin types.
| turski | Engleski |
|---|---|
| silikon | silicone |
| yağ | oil |
| zararlı | harmful |
| tüm | all |
| cilt | skin |
| yoktur | no |
TR Hizmet?in sağlıklı bir şekilde sunulmasını engelleyen zararlı içerikler,
EN Harmful contents that prevent the healthy provision of the Service,
| turski | Engleski |
|---|---|
| sağlıklı | healthy |
| zararlı | harmful |
TR Bu sayede kuruluşlar zararlı ve yüksek maliyetli ilaç hatalarından kaçınabilir ve hastaları koruyabilir.
EN This helps organisations avoid harmful and costly medication errors and safeguard patients.
| turski | Engleski |
|---|---|
| bu | this |
| zararlı | harmful |
| ve | and |
| maliyetli | costly |
| ilaç | medication |
| hastaları | patients |
| hataları | errors |
TR Yazılım yükleyicileri, yazılım kurulumu sırasında yayıncı ayrıntılarını görebilecekleri için yasadışı veya zararlı yazılımlardan kurtulacaktır
EN Software installers will get rid of illegal or malware as they can see the publisher details during software installation
| turski | Engleski |
|---|---|
| yazılım | software |
| kurulumu | installation |
| yasadışı | illegal |
| veya | or |
TR Boynunuzun şeklini alarak konforlu bir uyku sağlar. Yumuşak ve dayanıklıdır. Zararlı CFC maddesi içermez. Mükemmel hijyen sağlar
EN Thanks to its slide fastener the fibre inside can be adjusted as preferred.
TR Zararlı Tehditlere Karşı Ödüllü Koruma
EN Award-Winning Protection against Harmful Threats
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| tehditlere | threats |
| karşı | against |
| koruma | protection |
TR Gerçek Zamanlı Koruma karşı Virüslere, Zararlı Yazılımlara ve Çevrim İçi Tehditlere.
EN Take control of your digital world today and find out why over 30 million users worldwide choose us to keep them protected against harmful threats & viruses.
| turski | Engleski |
|---|---|
| virüslere | viruses |
| zararlı | harmful |
| ve | and |
| tehditlere | threats |
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri sisteminizden uzak tutar.
EN Our award-winning antivirus protection keeps harmful threats away from your system.
| turski | Engleski |
|---|---|
| antivirüs | antivirus |
| zararlı | harmful |
| tehditleri | threats |
| uzak | away |
| tutar | keeps |
TR Ödüllü antivirüs korumamız, zararlı tehditleri uzak tutmak için hızla çalışır.
EN Our award-winning antivirus protection is fast on the scene to keep harmful threats away.
| turski | Engleski |
|---|---|
| antivirüs | antivirus |
| zararlı | harmful |
| tehditleri | threats |
| uzak | away |
| hızla | fast |
TR Zararlı tehditleri sisteminizden kaldırın
EN Remove harmful threats from your system
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| tehditleri | threats |
| kaldırın | remove |
TR Zararlı olma ihtimali bulunan dosyaları daha tehdit oluşturamadan önce karantinaya gönderin.
EN Instantly send potentially harmful files to quarantine before they can pose a threat.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| dosyaları | files |
| daha | to |
| tehdit | threat |
| önce | before |
| gönderin | send |
TR Zararlı virüslere, kötü amaçlı ve tehlikeli web sitelerine karşı korunun.
EN Stay protected from malicious viruses, malware and dangerous websites.
| turski | Engleski |
|---|---|
| virüslere | viruses |
| ve | and |
| tehlikeli | dangerous |
| karşı | from |
TR Zararlı olma ihtimali bulunan dosyaları tehdit oluşturma şansları olmadan önce hemen karantinaya gönderin.
EN Instantly send potentially harmful files to quarantine before they have the chance to pose a threat.
| turski | Engleski |
|---|---|
| zararlı | harmful |
| dosyaları | files |
| tehdit | threat |
| önce | before |
| gönderin | send |
TR Orijinal yazılım kılığına girmiş zararlı yazılımlardan para veya hassas verileri ele geçirmek için sosyal mühendisliği kullanan e-posta ekleri ve web sitelerine, karşımıza çıkan pek çok saldırı cephesi vardır.
EN From malware disguised as legitimate software, attachments in emails and websites using social engineering to extort money or sensitive data - never has there been so many attack vectors.
| turski | Engleski |
|---|---|
| yazılım | software |
| veya | or |
| hassas | sensitive |
| verileri | data |
| sosyal | social |
| e-posta | emails |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda
Slični prijevodi
zararlı görülüyor az zararlı görülüyor görülüyor hareket ettiği görülüyor zararlı zararlı virüslere zararlı cfc maddesi taşıyan zararlı şakalar zararlı olma ihtimali sayede kuruluşlar zararlı potansiyel olarak zararlı zararlı maddeler yoktur zararlı içeriği işaretlemek asla zararlı zararlı tehditleri uzak zararlı tehditlere karşı zararlı tehditleri sisteminizden sunulmasını engelleyen zararlı bitki mamulleri zararlı alkolün zararlı kullanımı veya zararlı yazılımlardan zararlı faaliyetleri sürekli zararlı uygulamaların ortadan
Arapski
Engleski
Nizozemski
Polirati
Portugalski
Tajlandski
francuski
indonezijski
japanski
kineski
korejski
njemački
ruski
talijanski
vijetnamski
Španjolski
švedski