EN Neural networks, also known as artificial neural networks (ANNs) or simulated neural networks (SNNs), are a subset of machine learning and are at the heart of deep learning algorithms
ניתן לתרגם את "networks to ensure" ב-אנגלית לטורקי מילים/ביטויים הבאים:
אנגלית | טורקי |
---|---|
known | bilinen |
artificial | yapay |
machine | makine |
deep | derin |
algorithms | algoritmaları |
and | ve |
a | bir |
EN Networks-Platforms Database is composed of seven thematic topics from Turkey, Europe, and the world, and prepared for keeping civil society organizations informed about civil networks associated in similar fields.
TR Sivil toplum örgütlerinin, benzer konularda örgütlenmiş olan sivil ağlardan haberdar olması için hazırlanan Ağlar-Platformlar Veritabanı’nda Türkiye, Avrupa ve dünyadan ağlar ve platformlar yedi tematik başlıkta derlendi.
אנגלית | טורקי |
---|---|
database | veritabanı |
topics | konularda |
turkey | türkiye |
europe | avrupa |
civil | sivil |
society | toplum |
networks | ağlar |
similar | benzer |
organizations | örgütlerinin |
is | olan |
platforms | platformlar |
and | ve |
of | in |
seven | yedi |
for | için |
EN Networks-Platforms Database is composed of seven thematic topics from Turkey, Europe, and the world, and prepared for keeping civil society organizations informed about civil networks associated in similar fields.
TR Sivil toplum örgütlerinin, benzer konularda örgütlenmiş olan sivil ağlardan haberdar olması için hazırlanan Ağlar-Platformlar Veritabanı’nda Türkiye, Avrupa ve dünyadan ağlar ve platformlar yedi tematik başlıkta derlendi.
אנגלית | טורקי |
---|---|
database | veritabanı |
topics | konularda |
turkey | türkiye |
europe | avrupa |
civil | sivil |
society | toplum |
networks | ağlar |
similar | benzer |
organizations | örgütlerinin |
is | olan |
platforms | platformlar |
and | ve |
of | in |
seven | yedi |
for | için |
EN Edge computing isn?t new. It began in the late 1990s, when organizations launched content delivery networks (CDNs) and peer-to-peer (P2P) networks, building on earlier file sharing efforts.
TR Edge bilişim yeni değil. 1990’ların sonlarında, kuruluşların içerik dağıtım ağları (CDN’ler) ve eşler arası (P2P) ağları başlatmasıyla başladı ve daha önceki dosya paylaşım çabalarını temel aldı.
אנגלית | טורקי |
---|---|
new | yeni |
content | içerik |
file | dosya |
sharing | paylaşım |
edge | edge |
and | ve |
in | da |
to | arası |
organizations | kuruluşlar |
the | değil |
EN These new cellular telecommunications networks provide exponentially more bandwidth and faster processing speeds than today?s 4G networks
TR Bu yeni hücresel telekomünikasyon ağları, günümüzün 4G ağlarından katlanarak daha fazla bant genişliği ve daha hızlı işlem hızları sağlar
אנגלית | טורקי |
---|---|
new | yeni |
cellular | hücresel |
telecommunications | telekomünikasyon |
provide | sağlar |
bandwidth | bant genişliği |
processing | işlem |
faster | hızlı |
these | bu |
and | ve |
networks | ağlar |
EN "5G networks will increase speeds by 10X over 4G networks."
TR “5G ağları, 4G ağlara göre hızları 10 kat artıracak.”
אנגלית | טורקי |
---|---|
networks | ağlar |
by | göre |
אנגלית | טורקי |
---|---|
networks | ağlar |
similar | benzer |
usually | genellikle |
recognition | tanıma |
image | görüntü |
but | ancak |
and | ve |
or | veya |
אנגלית | טורקי |
---|---|
networks | ağlar |
artificial | yapay |
hidden | gizli |
layer | katmanı |
output | çıkış |
and | ve |
or | veya |
more | fazla |
a | bir |
of | içeren |
EN DNT is a feature offered by some browsers which, when enabled, sends a signal to websites to request that your browsing is not tracked, such as by third party ad networks, social networks and analytic companies
TR DNT bazı tarayıcılar tarafından sunulan bir özelliktir ve etkinleştirildiğinde web sitelerine bir sinyal yollayarak taramanızın örneğin üçüncü taraf ağları, sosyal ağlar ve analiz şirketleri tarafından izlenmemesini talep eder
אנגלית | טורקי |
---|---|
offered | sunulan |
signal | sinyal |
party | taraf |
social | sosyal |
companies | şirketleri |
such as | örneğin |
request | talep |
by | tarafından |
websites | web |
third | üçüncü |
browsers | tarayıcılar |
a | bir |
and | ve |
some | bazı |
EN Moreover, we are not responsible for the security of information you transmit to us over networks that we do not control, including the Internet and wireless networks
TR Buna ek olarak, internet ve kablosuz ağlar dahil olmak üzere bizim kontrolümüzde olmayan ağlardan bize ilettiğiniz bilgilerin güvenliğinden de sorumlu değiliz
EN (d) taking any action that imposes an unreasonable or disproportionately large load on the infrastructure of the Service or Kobo's systems or networks, or any systems or networks connected to the Service or to Kobo'
TR (d) Hizmete, Kobo'nun sistemler ya da ağ altyapılarına veya Hizmet ya da Kobo ile bağlantılı herhangi bir sistem veya ağa kabul edilemez ya da orantısız şekilde fazla yük bindiren herhangi bir faaliyette bulunmak
אנגלית | טורקי |
---|---|
quiet | sessiz |
background | arka plan |
record | kaydını |
quality | kaliteli |
noise | gürültü |
high | yüksek |
with | olmadan |
get | elde |
a | bir |
best | en |
EN While you’re working to ensure safety, our logo maker will ensure your powerful security logo. Create your logo today with minimal time and effort.
TR Siz güvenliği sağlamaya çalışın, logo aracımız da sizin için güçlü bir güvenlik logosu hazırlasın. Logonuzu en kısa sürede ve hiç yorulmadan bugün oluşturun.
אנגלית | טורקי |
---|---|
today | bugün |
powerful | güçlü |
create | oluşturun |
security | güvenlik |
safety | güvenliği |
and | ve |
time | sürede |
to | için |
EN The overall intent of GxP requirements is to ensure that food and medical products are safe for consumers and to ensure the integrity of data used to make product-related safety decisions.
TR Bir bütün olarak ele alındığında GxP gereksinimlerinin amacı, gıda ve tıp ürünlerin müşteriler için güvenli olduğundan ve ürünle ilgili güvenlik kararlarının alınmasında kullanılan verilerin bütünlüğünden emin olmaktır.
אנגלית | טורקי |
---|---|
food | gıda |
medical | tıp |
data | verilerin |
related | ilgili |
and | ve |
make | da |
decisions | kararlar |
safety | güvenlik |
products | ürünlerin |
integrity | bütünlüğü |
of | in |
used | kullanılan |
EN The only way to ensure that your site is able to compete and stay in business is to constantly monitor it and ensure that your SEO efforts are getting the job done
TR Sitenizin rekabet edebilmesini ve iş dünyasında kalabilmesini sağlamanın tek yolu, sitenizi sürekli olarak izlemek ve SEO çabalarınızın işe yaradığından emin olmaktır
אנגלית | טורקי |
---|---|
way | yolu |
monitor | izlemek |
seo | seo |
constantly | sürekli olarak |
job | iş |
and | ve |
EN It is our responsibility to ensure these rules are clearly communicated and accessible, and yours to ensure you learn and abide by any additional rules in the communities that you’re a part of.
TR Bu kuralların açıkça iletilmesini ve erişilebilir olmasını sağlamak bizim sorumluluğumuzdadır ve parçası olduğunuz topluluklardaki ek kuralları öğrenip bunlara uymak sizin sorumluluğunuzdadır.
אנגלית | טורקי |
---|---|
clearly | açıkça |
accessible | erişilebilir |
additional | ek |
a | a |
these | bu |
to | sağlamak |
rules | kurallar |
אנגלית | טורקי |
---|---|
quiet | sessiz |
background | arka plan |
record | kaydını |
quality | kaliteli |
noise | gürültü |
high | yüksek |
with | olmadan |
get | elde |
a | bir |
best | en |
EN Shows referring pages and domains sorted by IP address networks.
TR IP adres ağlarına göre sıralanmış link veren sayfaları (referring page) ve domainleri gösterir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
shows | gösterir |
and | ve |
domains | domainleri |
by | göre |
ip | ip |
address | adres |
pages | sayfaları |
networks | ağlar |
EN bypass any measures Foursquare may use to prevent or restrict access to the Service (or other accounts, computer systems or networks connected to the Service);
TR Foursquare'in Hizmete (veya diğer hesaplara, bilgisayar sistemlerine veya Hizmete bağlı ağlara) erişimi engellemek veya kısıtlamak için kullanabileceği herhangi bir önlemi aşmak;
אנגלית | טורקי |
---|---|
other | diğer |
connected | bağlı |
computer | bilgisayar |
restrict | kısıtlamak |
or | veya |
any | herhangi |
to | için |
access | erişimi |
אנגלית | טורקי |
---|---|
social | sosyal |
EN Follow our valuable and easy-to-apply tips to attract more traffic from the world's leading search engines and social networks.
TR Dünyanın önde gelen arama motorları ve sosyal ağlarından daha fazla trafik çekmek için değerli ve uygulaması kolay önerilerimizi takip edin.
אנגלית | טורקי |
---|---|
follow | takip |
valuable | değerli |
traffic | trafik |
social | sosyal |
attract | çekmek |
easy | kolay |
search | arama |
networks | ağlar |
and | ve |
engines | motorları |
to | için |
EN This section collects website traffic statistics on which social networks you get traffic from
TR Bu bölüm, hangi sosyal ağlardan trafik aldığınıza ilişkin web sitesi trafik istatistiklerini toplar
אנגלית | טורקי |
---|---|
section | bölüm |
collects | toplar |
traffic | trafik |
social | sosyal |
this | bu |
EN This data allows you to analyze website traffic and which social networks are worth special emphasis on in your promotion to increase the number of your users.
TR Bu veriler, web sitesi trafiğini ve kullanıcı sayınızı artırmak için tanıtımınızda hangi sosyal ağların özel olarak vurgulanmaya değer olduğunu analiz etmenize olanak tanır.
אנגלית | טורקי |
---|---|
traffic | trafiğini |
social | sosyal |
worth | değer |
users | kullanıcı |
this | bu |
you | etmenize |
networks | ağlar |
analyze | analiz |
data | veriler |
and | ve |
the | özel |
increase | artırmak |
of | in |
to | için |
EN Ripple is essentially taking a stand against what they call “walled gardens” of financial networks consisting of banks, credit cards, and other institutions such as PayPal
TR Ripple özünde, bankalardan, kredi kartlarından ve PayPal gibi diğer kurumlardan oluşan finansal ağların "duvarlı bahçelerine" karşı bir duruş sergilemektedir
אנגלית | טורקי |
---|---|
ripple | ripple |
paypal | paypal |
other | diğer |
consisting | oluşan |
financial | finansal |
credit | kredi |
and | ve |
a | bir |
as | gibi |
EN While some DeFi protocols have migrated over to Smart Chain from other blockchain networks, dozens of Smart Chain-native DApps have emerged and experienced substantial user growth since their inceptions
TR Bazı DeFi protokolleri diğer blok zinciri ağlarından Akıllı Zincire taşınırken, düzinelerce Akıllı Zincir yerel DApp ortaya çıktı ve başlangıçlarından bu yana önemli ölçüde kullanıcı büyümesi yaşadı
אנגלית | טורקי |
---|---|
defi | defi |
protocols | protokolleri |
smart | akıllı |
from | yana |
user | kullanıcı |
other | diğer |
networks | ağlar |
chain | zincir |
and | ve |
some | bazı |
EN You’ll get JPG and PNG logo files measuring 2000 px x 2000 px. Each file will contain numerous color schemes to use on social networks and your website.
TR 2000 px x 2000 px boyutunda JPG ve PNG logo dosyaları alacaksınız. Her dosya sosyal ağlarda ve web sitenizde kullanılmak üzere sayısız renk şeması içerecektir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
png | png |
logo | logo |
x | x |
numerous | sayısız |
color | renk |
use | kullan |
social | sosyal |
your website | sitenizde |
website | web |
files | dosyaları |
file | dosya |
to | her |
and | ve |
EN We offer layouts that accommodate all types of branding collaterals, including websites, t-shirts, signage, social networks, and more.
TR Web siteleri, tişörtler, tabelalar, sosyal ağlar ve dahası dahil olmak üzere her türlü markalaşma öğesine uyum sağlayan düzenler sunuyoruz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
branding | markalaşma |
social | sosyal |
and | ve |
networks | ağlar |
including | dahil |
websites | siteleri |
of | her |
we offer | sunuyoruz |
EN With our service, besides a high-quality logo, you can design ready-made covers for social networks, business cards, and letterheads.
TR Servisimizle, yüksek kaliteli bir logonun yanı sıra sosyal medya hesaplarınız için hazır kapaklar, kartvizitler ve antetler tasarlayabilirsiniz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
high | yüksek |
business cards | kartvizitler |
ready | hazır |
social | sosyal |
quality | kaliteli |
a | bir |
and | ve |
for | için |
EN Palo Alto Networks joins forces with Google Cloud to secure Workspace customers with SaaS Security and Cortex XDR, enabling employees with flexible work styles.
TR Bu, güvenlik açısından oldukça kritik bir ifadedir. “5G için hazır” ürün ve teknolojilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak bu ifade tam olarak ne anlama geliyor? Mobil Servis Sağlayıcıları, kapasite ve performans ?
אנגלית | טורקי |
---|---|
security | güvenlik |
and | ve |
secure | için |
EN Western Balkans, Turkish Regional NGO Networks Report
TR STGM İhtiyaç Analizi ve Haritalama Çalışması
EN Guidebook for Civil Networks in World, Europe and Turkey
TR Türkiye’de Örgütlenme Özgürlüğünün Genel Görünümü 2018 Raporu
EN Networks-Platforms Database | STGM
TR Sivil Ağlar Platformlar Veri Tabanı | STGM
אנגלית | טורקי |
---|---|
stgm | stgm |
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
database | tabanı |
EN In this respect, we provided Networks-Platforms Database for the use of CSOs which seek new opportunities for cooperation, relationship, and partnership.
TR Yeni işbirlikleri, tanışıklıklar ve ortaklıklar oluşturmak isteyen STÖ’ler çalışmalarına başlamadan önce Ağlar-Platformlar Veritabanı’nı inceleyebilirler.
אנגלית | טורקי |
---|---|
database | veritabanı |
of | ın |
new | yeni |
and | ve |
the | önce |
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
אנגלית | טורקי |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN How does Networks-Platforms Database Operate?
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı Nasıl Çalışır?
אנגלית | טורקי |
---|---|
database | veritabanı |
how | nasıl |
EN As STGM, we regularly update networks and platforms listed under headings of human, child, environment, youth, gender, and culture/cultural rights-art
TR İnsan, çocuk, çevre, gençlik, engelli hakları, toplumsal cinsiyet ve kültür/kültürel haklar-sanat olmak üzere listelenen ağ ve platformları STGM olarak belirli periyotlarda güncelliyoruz
אנגלית | טורקי |
---|---|
stgm | stgm |
platforms | platformlar |
listed | listelenen |
youth | gençlik |
gender | cinsiyet |
child | çocuk |
environment | çevre |
rights | hakları |
and | ve |
cultural | kültürel |
culture | kültür |
of | olarak |
EN Who Can Make Use of Networks-Platforms Database?
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı Kimler İçin?
אנגלית | טורקי |
---|---|
of | in |
database | veritabanı |
EN All civil society actors may benefit from Networks-Platforms Database if they seek for opportunities of intra-civil society cooperation.
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı'ndan sivil toplum içi işbirlikleri oluşturmak isteyen bütün sivil toplum aktörleri yararlanabilir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
all | bütün |
civil | sivil |
society | toplum |
database | veritabanı |
EN (Political) Control Over Media Outlets and Distribution Networks
TR Medya Üzerinde Siyasi Kontrol ve Dağıtım Ağı Sahipliği
אנגלית | טורקי |
---|---|
political | siyasi |
control | kontrol |
media | medya |
distribution | dağıtım |
and | ve |
over | da |
EN Golden Frog was founded in response to Room 641a, an infamous room in San Francisco where the NSA was conducting surveillance on AT&T's networks
TR Golden Frog San Francisco'da bulunan NSA'nın AT&T'nin ağları üzerinde denetleme yaptığı 641a Oda'ya bir karşılık olarak kurulmuştur
אנגלית | טורקי |
---|---|
san | san |
golden | golden |
frog | frog |
a | bir |
EN With the power of global networks, we are connected—person to person, machine to machine, and data to data
TR Küresel ağların gücüyle, insandan insana, cihazdan cihaza ve veriden veriye bağlantı halindeyiz
אנגלית | טורקי |
---|---|
global | küresel |
and | ve |
data | veriye |
connected | bağlantı |
EN The Open Internet Order led to the establishment of the Internet neutrality concept, which argues that network providers cannot inhibit the information that is transmitted through their networks and all users must be granted equal access
TR Açık İnternet Düzeni, tarafsız İnternet konseptinin oluşmasına yol açtı ve bu konsept ağ sağlayıcılarının ağlarından geçen bilgiyi kısıtlayamayacağı ve tüm kullanıcılara eşit erişim verilmesi gerektiğini belirtir
אנגלית | טורקי |
---|---|
open | açık |
concept | konsept |
information | bilgiyi |
of the | yol |
must | gerektiğini |
network | ağ |
access | erişim |
networks | ağlar |
and | ve |
all | tüm |
equal | eşit |
of | nın |
users | kullanıcı |
אנגלית | טורקי |
---|---|
boundaries | sınırları |
speech | konuşma |
natural | doğal |
processing | işleme |
generation | nesil |
and | ve |
the | ile |
אנגלית | טורקי |
---|---|
features | özellikler |
social | sosyal |
the | şekilde |
all | tüm |
to | böylece |
media | medya |
you need | ihtiyacınız |
or | olan |
you | ile |
for | için |
אנגלית | טורקי |
---|---|
overall | genel |
measure | ölçmek |
feature | özelliğini |
you can use | kullanabilirsiniz |
of | in |
social | sosyal |
media | medya |
performance | performans |
אנגלית | טורקי |
---|---|
options | seçenek |
networks | ağlar |
and | ve |
different | farklı |
a | bir |
of | her |
EN Connect the Crisp Live Chat to social networks like Messenger or Instagram
TR Messenger veya Instagram gibi sosyal ağlara bağlayın
אנגלית | טורקי |
---|---|
social | sosyal |
or | veya |
EN From conversations, social networks, company information, phone number, everything is in one place
TR Sohbetlerden sosyal ağlara, şirket bilgilerinden telefon numarasına kadar her şey tek bir yerde
אנגלית | טורקי |
---|---|
social | sosyal |
phone | telefon |
place | yerde |
company | şirket |
number | numarası |
everything | her şey |
EN ICONLOOP has a number of clients in the Korean enterprise space, and these clients expressed interest in being able to communicate between networks in certain circumstances
TR ICONLOOP Kore girişim çevresinden bazı müşterilere sahiptir ve bu müşteriler belli şartlar altında ağlar arasında iletişim yapabilme isteklerini dile getirmiştir
אנגלית | טורקי |
---|---|
korean | kore |
networks | ağlar |
and | ve |
communicate | iletişim |
to | bazı |
in | altında |
clients | müşteriler |
these | bu |
between | arası |
the | arasında |
EN Currently, video delivery networks suffer from poor reach to less developed countries, a high-cost setup and a centralized infrastucture
TR Mevcut video dağıtım ağları az gelişmiş ülkelere zayıf erişim, yüksek kurulum maliyetleri ve merkezi yapı gibi unsurlardan muzdariptir
אנגלית | טורקי |
---|---|
video | video |
less | az |
setup | kurulum |
centralized | merkezi |
developed | gelişmiş |
countries | ülkelere |
high | yüksek |
and | ve |
to | gibi |
a | mevcut |
מציג 50 מתוך 50 תרגומים