EN Develop dapps that use zk-SNARKs to ensure data-level privacy, verifying requirements without exposing the underlying user information.
{search} keeles Inglise saab tõlkida järgmisteks Türgi keel sõnadeks/fraasideks:
EN Develop dapps that use zk-SNARKs to ensure data-level privacy, verifying requirements without exposing the underlying user information.
TR Mina kullanarak zk-SNARK kullanan merkeziyetsiz uygulamalar geliştirin, bu sayede kişisel verilerin gizli kalmasını sağlayın.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
develop | geliştirin |
data | verilerin |
the | kişisel |
to | kullanarak |
use | uygulamalar |
EN Develop dapps that use zk-SNARKs to ensure data-level privacy, verifying requirements without exposing the underlying user information.
TR Mina kullanarak zk-SNARK kullanan merkeziyetsiz uygulamalar geliştirin, bu sayede kişisel verilerin gizli kalmasını sağlayın.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
develop | geliştirin |
data | verilerin |
the | kişisel |
to | kullanarak |
use | uygulamalar |
EN On a database instance running with Amazon Aurora encryption, data stored at rest in the underlying storage is encrypted, as are its automated backups, snapshots, and replicas in the same cluster
TR Amazon Aurora şifrelemesiyle çalışan bir veritabanı bulut sunucusunda, temel depolamada bulunan verilerin yanı sıra veritabanının aynı kümedeki otomatik yedekleri, anlık yedekleri ve replikaları şifrelenir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
database | veritabanı |
amazon | amazon |
aurora | aurora |
data | verilerin |
automated | otomatik |
encrypted | şifrelenir |
and | ve |
the | aynı |
same | bir |
is | bulunan |
EN Verified transactions are then bundled into blocks, which is why Bitcoin's underlying technology is referred to as a blockchain
TR Doğrulanmış işlemler daha sonra bloklar halinde gruplanır, bu nedenle Bitcoin 'ler temel teknoloji blok zinciri olarak adlandırılır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
transactions | işlemler |
technology | teknoloji |
verified | doğrulanmış |
a | temel |
why | bu |
EN Our analysts have found that looking at a 7 day average is a better representation of the underlying power.
TR Analistlerimize göre, altta yatan gücü daha iyi anlayabilmek için 7 günlük ortalamaya bakılmalıdır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
day | günlük |
power | gücü |
of | in |
better | daha iyi |
EN Contracts for difference (CFDs), are a simple and cost-efficient way to trade on a wide variety of financial markets without having to own the underlying asset
TR Fark kontratları (CFDler), birçok finansal piyasada herhangi bir varlık sahibi olmadan işlem yapılmasını sağlayan sade ve masrafsız araçlardır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
difference | fark |
financial | finansal |
asset | varlık |
trade | işlem |
simple | sade |
without | olmadan |
and | ve |
a | bir |
EN What was previously open to all applications is now closed to only those applications approved by the access providers—who control the underlying infrastructure.
TR Daha önce bütün uygulamalara açık iken artık yalnızca temelindeki altyapıyı kontrol eden erişim sağlayıcılar tarafından onaylanan uygulamalara açık.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
open | açık |
control | kontrol |
access | erişim |
providers | sağlayıcılar |
by | tarafından |
all | bütün |
only | yalnızca |
the | önce |
now | artık |
EN While regulation of the underlying transmission is necessary so that competition is possible, Internet access providers should be allowed to charge for access and provide services in a free market
TR Vurgulanan iletimin regülasyonu rekabetin mümkün olması için gerekli iken, İnternet erişim sağlayıcıları serbest piyasada hizmet sağlama ve hizmetlere erişim için ücretlendirme yapabilmelidir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
necessary | gerekli |
access | erişim |
free | serbest |
and | ve |
of | in |
possible | mümkün |
services | hizmet |
EN Stephen oversees our engineering team and is responsible for Sonix’s underlying technology. He usually forgets to dress up on photo days.
TR Stephen mühendislik ekibimizi yönetir ve Sonix'in temel teknolojisinden sorumludur. Genellikle fotoğraf günlerinde giyinmeyi unutur.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
responsible | sorumludur |
usually | genellikle |
photo | fotoğraf |
days | günlerinde |
engineering | mühendislik |
and | ve |
EN JournalingJournaling and reflecting on your feelings, struggles and goals can help you develop perspective about your addiction and its underlying causes
TR günlük kaydıDuygularınızı, mücadelelerinizi ve hedeflerinizi günlüğe kaydetmek ve yansıtmak, bağımlılığınız ve altında yatan nedenler hakkında bir bakış açısı geliştirmenize yardımcı olabilir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
can | olabilir |
perspective | bakış |
help | yardımcı |
about | hakkında |
and | ve |
EN I also was able to start bringing awareness to all the underlying issues that I?d been numbing and escaping from with the internet – childhood abuse, divorced parents, social anxiety, depression, fear of failure, fear of abandonment and rejection
TR Ayrıca internetle uyuşturduğum ve kaçtığım tüm temel sorunlara farkındalık getirmeye başlayabildim - çocuklukta istismar, boşanmış ebeveynler, sosyal kaygı, depresyon, başarısızlık korkusu, terk edilme ve reddedilme korkusu
Inglise | Türgi keel |
---|---|
and | ve |
awareness | farkındalık |
parents | ebeveynler |
social | sosyal |
all | tüm |
also | ayrıca |
EN AWS Elastic Beanstalk offers an easy-to-use service for deploying and scaling web applications in which you retain ownership and full control over the underlying EC2 instances
TR AWS Elastic Beanstalk, web uygulamalarının dağıtılması ve ölçeklendirilmesi için arka plandaki EC2 bulut sunucularının sahipliğini ve tam denetimini elinizde bulundurduğunuz kullanımı kolay bir hizmet sunar
Inglise | Türgi keel |
---|---|
aws | aws |
offers | sunar |
web | web |
full | tam |
easy | kolay |
service | hizmet |
in | da |
use | kullanımı |
and | ve |
applications | uygulamalar |
EN it should assume there is no affinity to the underlying compute infrastructure
TR Başka bir deyişle kod, belirli bir işlem altyapısına bağlı olmamalıdır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
infrastructure | altyapı |
the | başka |
to | belirli |
is | bir |
EN AWS Elastic Beanstalk offers an easy-to-use service for deploying and scaling web applications in which you retain ownership and full control over the underlying EC2 instances
TR AWS Elastic Beanstalk, web uygulamalarının dağıtılması ve ölçeklendirilmesi için arka plandaki EC2 bulut sunucularının sahipliğini ve tam denetimini elinizde bulundurduğunuz kullanımı kolay bir hizmet sunar
Inglise | Türgi keel |
---|---|
aws | aws |
offers | sunar |
web | web |
full | tam |
easy | kolay |
service | hizmet |
in | da |
use | kullanımı |
and | ve |
applications | uygulamalar |
EN it should assume there is no affinity to the underlying compute infrastructure
TR Başka bir deyişle kod, belirli bir işlem altyapısına bağlı olmamalıdır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
infrastructure | altyapı |
the | başka |
to | belirli |
is | bir |
EN The CJIS Security Policy outlines the “appropriate controls to protect the full lifecycle of CJI (Criminal Justice Information), whether at rest or in transit,” irrespective of the underlying information technology model
TR CJIS Güvenlik Politikası altında yatan bilgi teknolojisi modeline bakılmaksızın “bekleme veya geçiş halindeyken CJI'nin (Criminal Justice Information) tüm yaşam döngüsünü korumak için uygun kontrolleri” ana hatlarıyla belirtir
EN AWS is responsible for implementing and configuring the logical access controls for the underlying infrastructure that provide the services for use of the customer.
TR Müşterinin kullanımına sunulan hizmetlerin sağlandığı temel altyapıya ilişkin mantıksal erişim denetimlerinin uygulanması ve yapılandırılması AWS’nin sorumluluğundadır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
logical | mantıksal |
infrastructure | altyapı |
services | hizmetlerin |
and | ve |
access | erişim |
use | kullanım |
EN Amazon Aurora MySQL-Compatible Edition and Amazon Aurora PostgreSQL-Compatible Edition support Amazon Aurora replicas, which share the same underlying volume as the primary instance in the same AWS region
TR Amazon Aurora MySQL Uyumlu Sürüm ve Amazon Aurora PostgreSQL Uyumlu Sürüm, aynı AWS bölgesindeki birincil bulut sunucusu ile aynı temel birime sahip olan Amazon Aurora replikalarını destekler
Inglise | Türgi keel |
---|---|
amazon | amazon |
aurora | aurora |
edition | sürüm |
primary | birincil |
aws | aws |
mysql | mysql |
compatible | uyumlu |
and | ve |
support | destekler |
the | aynı |
share | ile |
EN It gives students an in-depth understanding of the scientific principles underlying the climate system
TR Bu program iklim sisteminin derinlemesine kavranmasına yönelik doğabilimsel temelleri öğretiyor
Inglise | Türgi keel |
---|---|
system | sisteminin |
climate | iklim |
of | yönelik |
EN What was previously open to all applications is now closed to only those applications approved by the access providers—who control the underlying infrastructure.
TR Daha önce bütün uygulamalara açık iken artık yalnızca temelindeki altyapıyı kontrol eden erişim sağlayıcılar tarafından onaylanan uygulamalara açık.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
open | açık |
control | kontrol |
access | erişim |
providers | sağlayıcılar |
by | tarafından |
all | bütün |
only | yalnızca |
the | önce |
now | artık |
EN While regulation of the underlying transmission is necessary so that competition is possible, Internet access providers should be allowed to charge for access and provide services in a free market
TR Vurgulanan iletimin regülasyonu rekabetin mümkün olması için gerekli iken, İnternet erişim sağlayıcıları serbest piyasada hizmet sağlama ve hizmetlere erişim için ücretlendirme yapabilmelidir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
necessary | gerekli |
access | erişim |
free | serbest |
and | ve |
of | in |
possible | mümkün |
services | hizmet |
EN Our analysts have found that looking at a 7 day average is a better representation of the underlying power.
TR Analistlerimize göre, altta yatan gücü daha iyi anlayabilmek için 7 günlük ortalamaya bakılmalıdır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
day | günlük |
power | gücü |
of | in |
better | daha iyi |
EN Allows organizations to verify credentials without having access to an individual’s underlying information.
TR Kuruluşların, kişilerin temel bilgilerine erişmeden sağlık kaydı bilgilerini doğrulamalarına olanak tanır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
an | temel |
organizations | kuruluşlar |
information | bilgilerini |
EN Contracts for difference (CFDs), are a simple and cost-efficient way to trade on a wide variety of financial markets without having to own the underlying asset
TR Fark kontratları (CFDler), birçok finansal piyasada herhangi bir varlık sahibi olmadan işlem yapılmasını sağlayan sade ve masrafsız araçlardır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
difference | fark |
financial | finansal |
asset | varlık |
trade | işlem |
simple | sade |
without | olmadan |
and | ve |
a | bir |
EN Stephen oversees our engineering team and is responsible for Sonix’s underlying technology. He usually forgets to dress up on photo days.
TR Stephen mühendislik ekibimizi yönetir ve Sonix'in temel teknolojisinden sorumludur. Genellikle fotoğraf günlerinde giyinmeyi unutur.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
responsible | sorumludur |
usually | genellikle |
photo | fotoğraf |
days | günlerinde |
engineering | mühendislik |
and | ve |
EN Cream cheese, processed cheese or recombined cheese, this white paper covers the best methods for achieving the underlying structural changes – and what makes a
TR Bu teknik raporda, temeldeki yapısal değişiklikleri başarmak için en iyi yöntemler ve krem peynir, işlenmiş peynir veya yeniden birleştirilen peynir yapımı kapsanır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
structural | yapısal |
changes | değişiklikleri |
methods | yöntemler |
cheese | peynir |
and | ve |
this | bu |
for | için |
or | veya |
best | iyi |
EN Similarly, we may have done something that technically didn’t go against “the letter of the law”, but that we knew in the moment was virtually the same as an underlying problematic behavior we had committed to avoid
TR Benzer şekilde, teknik olarak “yasanın lafzına” aykırı olmayan, ancak o anda bildiğimiz, kaçınmayı taahhüt ettiğimiz temel sorunlu davranışla neredeyse aynı olduğunu bildiğimiz bir şey yapmış olabiliriz
EN Adobe Content Synchronizer is the underlying technology in Creative Cloud that intelligently syncs your assets, fonts, photos, settings, Adobe Stock assets, and more
TR Adobe Content Synchronizer, Creative Cloud'un arka planındaki teknolojidir ve varlıklarınızı, fontlarınızı, fotoğraflarınızı, ayarlarınızı, Adobe Stock varlıklarınızı ve çok daha fazlasını eşitler
Inglise | Türgi keel |
---|---|
adobe | adobe |
creative | creative |
photos | fotoğrafları |
more | fazlasını |
assets | varlıklar |
and | ve |
EN AI and data collection studies based on personal data processing should be based on the principles of correct and up-to-date personal data, specific and limited purpose of personal data use, and data security approach.
TR Kişisel veri işleme temelli YZ ve veri toplama çalışmaları, kişisel verilerin doğru ve güncel olması, kişisel veri kullanım amacının belirli ve sınırlı olması ilkeleri ile veri güvenliği yaklaşımına dayalı olmalıdır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
processing | işleme |
principles | ilkeleri |
up-to-date | güncel |
purpose | amacı |
studies | çalışmaları |
limited | sınırlı |
should be | olmalıdır |
and | ve |
use | kullanım |
data | veri |
security | güvenliği |
approach | yaklaşım |
personal | kişisel |
collection | toplama |
based | dayalı |
to | belirli |
EN He has been instrumental in setting up collaborations with universities on data science, such as with the Harvard Data Science Initiative, the UCL Big Data Institute, the Humboldt-Elsevier Advanced Data and Text Centre, and Amsterdam Data Science
TR Harvard Veri Bilimi İnisiyatifi, UCL Büyük Veri Enstitüsü, Humboldt-Elsevier Gelişmiş Veri ve Metin Merkezi ve Amsterdam Veri Bilimi gibi üniversitelerle veri bilimi konusunda işbirlikleri kurulmasına yardımcı olmuştur
Inglise | Türgi keel |
---|---|
centre | merkezi |
amsterdam | amsterdam |
institute | enstitüsü |
advanced | gelişmiş |
data | veri |
and | ve |
text | metin |
big | büyük |
science | bilimi |
EN AI and data collection studies based on personal data processing should be based on the principles of correct and up-to-date personal data, specific and limited purpose of personal data use, and data security approach.
TR Kişisel veri işleme temelli YZ ve veri toplama çalışmaları, kişisel verilerin doğru ve güncel olması, kişisel veri kullanım amacının belirli ve sınırlı olması ilkeleri ile veri güvenliği yaklaşımına dayalı olmalıdır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
processing | işleme |
principles | ilkeleri |
up-to-date | güncel |
purpose | amacı |
studies | çalışmaları |
limited | sınırlı |
should be | olmalıdır |
and | ve |
use | kullanım |
data | veri |
security | güvenliği |
approach | yaklaşım |
personal | kişisel |
collection | toplama |
based | dayalı |
to | belirli |
EN Data: includes Public Data, Client Data and Processed Data.
TR Veri: Genel Verileri, İstemci Verilerini ve İşlenmiş Verileri içerir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
includes | içerir |
public | genel |
and | ve |
data | veri |
EN In addition to business data, organizations can harness online and mobile user data, social media, transactions, M2M data, log data, and other sources to acquire new insights
TR Kuruluşlar, iş verilerine ek olarak, yeni bilgiler elde etmek için çevrimiçi ve mobil kullanıcı verilerinden, sosyal medyadan, işlemlerden, M2M verilerinden, günlük verilerinden ve diğer kaynaklardan yararlanabilir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
business | iş |
organizations | kuruluşlar |
mobile | mobil |
other | diğer |
sources | kaynaklardan |
new | yeni |
online | çevrimiçi |
user | kullanıcı |
and | ve |
insights | bilgiler |
social | sosyal |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
EN We may transfer your Personal Information to our main data centres in the United States, as well as to our other data centres, such as our data centre in Europe or a local data centre in your country, where applicable
TR Kişisel Bilgilerinizi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ana veri merkezlerimize ve Avrupa’daki veri merkezimiz veya geçerli olduğu durumlarda ülkenizdeki yerel bir veri merkezi gibi diğer veri merkezlerimize aktarabiliriz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
main | ana |
other | diğer |
centre | merkezi |
local | yerel |
applicable | geçerli |
data | veri |
personal | kişisel |
or | veya |
your | ve |
united | birleşik |
a | bir |
Kuvatakse 50 tõlget 50 -st