TR türünde bir değer kullanıldığında değer baytların sayısıdır. Büyük bayt değerleri için kullanılabilecek birimlerin gösterimleri hakkında bilgiyi bu SSS altında bulabilirsiniz.
በቱሪክሽ ውስጥ ያለው ፍለጋ ወደሚከተሉት እንግሊዝኛ ቃላት/ሀረጎች ሊተረጎም ይችላል፡-
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sss | faq |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
normal | normal |
işlev | function |
TR Bir alanın kenar olarak kabul edilmesi için pikseller arasında olması gereken kontrastı belirlemek üzere, Kontrast alanına 1 ile 100 arasında bir değer girin. Düşük kontrastlı görüntüler için daha yüksek bir değer kullanın.
EN For Contrast, enter a percentage value between 1 and 100 to specify the contrast required between pixels for that area to be considered an edge. Use a higher value for low-contrast images.
TR 9.b.1. Toplam katma değer içindeki orta ve yüksek teknolojili katma değer üreten sanayi sektörlerinin oranı
EN 9.b.1. Proportion of medium and high-tech industry value added in total value added
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
toplam | total |
katma | added |
değer | value |
içindeki | in |
orta | medium |
ve | and |
yüksek | high |
sanayi | industry |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
değişken | variable |
değer | value |
özgün | original |
php | php |
ismi | name |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
değer | value |
a | a |
TR Elde edilen değer, tam sayıya dönüştürmek için 100 ile çarpılır (örneğin, 0,6 * 100 = 60). Değer 1'den büyükse, 1'e kesilir.
EN The resulting value is multiplied by 100 to convert it to an integer (e.g., 0.6 * 100 = 60). If the value is greater than 1, it's truncated to 1.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
değer | value |
TR Bağlantılı Paket, gıda ve içecek üreticilerinin paketlerini daha fazla izlenebilirlik ve değer zinciri genelindeki her paydaş için değer sunan, tam ölçekli veri taşıyıcılarına dönüştürmesine olanak tanıyor.
EN The Connected Package allows food and beverage producers to turn their packages into full-scale data carriers offering increased traceability, and value for each stakeholder in the entire value chain.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
paket | package |
gıda | food |
içecek | beverage |
değer | value |
zinciri | chain |
sunan | offering |
tam | full |
veri | data |
TR Metni küçük harfe, büyük harfe, deve harfine, pascal duruma, cümle durumuna, yılan durumuna, geçiş / alternatif duruma ve ters büyük harflere ve büyük harflere dönüştürün.
EN Convert text into lower case, UPPER CASE, camel Case, Pascal Case, Sentence case, Snake Case, tOgGlE/aLtErNaTiVe CaSe & iNVERSE cASE & Capitalise letters.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
metni | text |
alternatif | alternative |
dönüştürün | convert |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
kez | times |
verimli | efficient |
yöntem | way |
oldukça | very |
TR Mitsubishi, onlarca yıldır kayda değer araba modelleri üreten pazarda büyük bir isimdir
EN Mitsubishi is a big name in the market manufacturing noteworthy cars models for decades
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
onlarca | decades |
araba | cars |
modelleri | models |
büyük | big |
TR Sırf yeniden bir büyük kente taşınmak istiyorduk ve daha önce kimle konuştuysam Hamburg’un inanılmaz güzel ve yaşamaya değer olduğunu söyledi
EN We just wanted to live in a big city again and really everyone I talked to told me that Hamburg was incredibly beautiful and worth living in
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
yeniden | again |
büyük | big |
hamburg | hamburg |
inanılmaz | incredibly |
güzel | beautiful |
değer | worth |
TR "Emerald Buddha'nin altin kiyafeti yaz, yagmur, kista degisiyor. Iceride dikkatlice bakin. Fotolardaki gibi dev bir Buddha beklemeyin. Ama saray buyuk. 500 Baht giris fiyati ama fazlasiyla deger."
EN "Beside the Emerald Buddha in the temple, You will see the Green Giant statue and others.The characters of Ramayana Epic!! Also other gorgeous architectures. Don't miss if you have a chance to visit!!"
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
ama | you |
TR Döngüsel bir ekonomi, kartonların pratikte ve büyük ölçüde toplanmasını, ayrıştırılmasını ve geri dönüştürülmesini sağlayan sürdürülebilir geri dönüşüm değer zincirlerine bağlıdır.
EN A circular economy depends on sustainable recycling value chains, which ensure cartons are collected, sorted and recycled in practice and at scale.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
ekonomi | economy |
sürdürülebilir | sustainable |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
ve | and |
büyük | great |
ın | of |
TR Raffles Hotels & Resorts, seyahat profesyonellerinin ortak müşterilerimize danışmanlık ve öneriler vermelerindeki fedakarlıklarına büyük değer vermektedir
EN Raffles Hotels & Resorts values the dedication of travel professionals around the world in providing advice and counsel to our mutual customers
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
raffles | raffles |
seyahat | travel |
ve | and |
öneriler | advice |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
ekonomik | affordable |
büyük | big |
ticari | business |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
ekonomik | affordable |
büyük | big |
ticari | business |
TR Raffles Hotels & Resorts, seyahat profesyonellerinin ortak müşterilerimize danışmanlık ve öneriler vermelerindeki fedakarlıklarına büyük değer vermektedir
EN Raffles Hotels & Resorts values the dedication of travel professionals around the world in providing advice and counsel to our mutual customers
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
raffles | raffles |
seyahat | travel |
ve | and |
öneriler | advice |
TR Ama Almanya’nın beşkenti ve on büyük kent (Magic Cities diye anılan Düsseldorf, Dresden, Frankfurt/ Main, Hamburg Hannover, Köln, Leipzig, München, Nürnberg ve Stuttgart) dışında Almanya’daki çok sayıda kent ziyarete değer
EN But apart from Germany’s federal capital and the ten Magic Cities – Dresden, Düsseldorf, Frankfurt-am-Main, Hamburg, Hanover, Cologne, Leipzig, Munich, Nuremberg and Stuttgart – many other towns and cities in Germany are well worth a visit
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
ama | but |
almanya | germany |
on | ten |
büyük | capital |
magic | magic |
frankfurt | frankfurt |
main | main |
hamburg | hamburg |
köln | cologne |
leipzig | leipzig |
stuttgart | stuttgart |
daki | in |
değer | worth |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
uygun | affordable |
büyük | big |
ticari | business |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sınıf | class |
uyumlu | compatible |
görünürlük | visibility |
ilk | initial |
takdirde | if |
hata | error |
oluşur | is |
TR Açıklama: Büyük göt latin bebeğim nine alır göt doldurulmuş bir kez daha hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Büyük göt latin bebeğim nine alır göt doldurulmuş bir kez daha video.
EN Description: View Large arse latin babe granny receives arse stuffed once more hd as completely free. BDSM porn xxx Large arse latin babe granny receives arse stuffed once more video.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
açıklama | description |
latin | latin |
hd | hd |
tamamen | completely |
ücretsiz | free |
bdsm | bdsm |
porno | porn |
xxx | xxx |
video | video |
TR Büyük şehrin göbeğinde bu sporların yapılabildiği bu denli büyük bir alanın bir benzeri yok.
EN Such a large kiteboarding area in the centre of a major city is unique.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
şehrin | city |
alanı | area |
TR Daha büyük bir huzur ve neşe duygusu, daha derin bir aidiyet duygusu ve daha büyük beceri ve güvenle ayartmaları atlatma yeteneği yaşayacaksınız
EN You will experience a greater sense of peace and joy, a deeper feeling of belonging, and an ability to bypass temptations with greater skill and confidence
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
huzur | peace |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
çizgi | line |
olan | is |
TR Benzersiz bir tarama koduyla paketleri, optimize edilmiş bir tedarik zinciri sağlayan tek bir bağlı değer zincirine entegre edilmiş tam ölçekli veri taşıyıcılarına dönüştürüyoruz
EN With a unique scannable code, we turn packages into full-scale data carriers integrated into one connected value chain that delivers an optimised supply chain
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
paketleri | packages |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
bağlı | connected |
entegre | integrated |
tam | full |
veri | data |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
tanımlanan | defined |
çağrı | call |
TR Kendinizden daha büyük güç fikrini keşfedin12 Adım, kendimizden daha büyük bir güç kavramı etrafında merkezlenir
EN Explore the idea of power greater than yourselfThe 12 Steps center around the concept of a power greater than ourselves
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
güç | power |
keşfedin | explore |
adım | steps |
kavramı | concept |
etrafında | around |
TR Bir madenci açısından büyük bloklar büyük işlem havuzları oluşmasını engeller ve havuzlarda birikme olmadığından bu işlemleri doğrulama masrafları düşük olur.
EN Big blocks prevent large transaction pools building up. With no congestion in the pools, fees are low to validate these transactions from the miner’s perspective.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
bloklar | blocks |
düşük | low |
olur | are |
TR Bu performans seviyesine, ML müşterilerinin büyük çoğunluğu daha önce erişemedi çünkü şirket içi GPU kümelerini oluşturmak için büyük bir CapEx yatırımı gerekiyordu
EN This level of performance was previously unattainable by the vast majority of ML customers as it required a large CapEx investment to build out on-premises GPU clusters
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
performans | performance |
ml | ml |
büyük | large |
çoğunluğu | majority |
gpu | gpu |
TR 'Büyük başlık' içeren tek sayfalık tam boyutlu web sitesi tasarımları hala oldukça yaygındır - bu büyük bir trend
EN Full-size website one page designs with a 'big header' are still quite common - it's a huge trend
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
başlık | header |
tam | full |
tasarımları | designs |
oldukça | quite |
trend | trend |
TR Intel’in büyük kanallar için %±5 ve -12V için %±10 standartlarından daha sıkı bir voltaj regülasyonu sunulur. Voltaj regülasyonu, en yüksek performans için büyük kanallarda %±2’yi geçmez.
EN The voltage regulation, more strict than Intel’s standard ±5% for major rails and ±10% for -12V, is set to no more than ±2% for major rails to meet the highest performance.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sıkı | strict |
performans | performance |
TR Hatta Hamburg’un büyük arayla en büyük ticaret ortağı olan Çin için gerçekleştirilen konteyner elleçleme hizmetlerinde yüzde 16’lık bir artış sağlandı
EN The port has even been able to achieve 16% growth in container transshipment with China, which is by far Hamburg’s largest trading partner
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
hamburg | hamburg |
ticaret | trading |
ortağı | partner |
konteyner | container |
TR Bu küçük sokak, 1726 yılında bu Ortaçağ kentini büyük oranda tahrip eden büyük bir yangın sonrasında oluşmuş.
EN The alley was built after a huge fire destroyed most of the medieval town in 1726.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
yangın | fire |
TR Sosyal medya, dünya genelinde büyük bir arayla gençlerin bilgi edindikleri en önemli araç (gençlerde bu oran yüzde 69’ken yaşça daha büyük olanlarda yüzde 32)
EN The social media are by far the most important source of information for young people worldwide (69 per cent as opposed to 32 per cent among older people)
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
bilgi | information |
yüzde | per cent |
TR Sözü açılmışken; müzik alanında sırf Wagner değil, insanları şehir dışına çeken: Büyük kentlerin ötesindeki pop kültürünün bir simgesi, dünyanın en büyük heavy metal festivali Wacken Open Air var
EN In music, it is not just Wagner who lures people out of the city: the Wacken Open Air, one of the largest heavy metal festivals in the world, is a symbol of pop culture away from the big cities
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
müzik | music |
insanları | people |
pop | pop |
dünyanın | world |
heavy | heavy |
metal | metal |
air | air |
TR Memleketten arılıp büyük bir kente taşınmak: Okulu bitiren birçok üniversite adayı -seçeneklerin zenginliği ve derslerden sonraki yaşam nedeniyle- büyük kentin cazibesine kapılıyor
EN Getting out of your hometown and moving to a big city: after school, many prospective students are drawn to a large university – to the wide range on offer and also to big city life after the lecture
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
okulu | school |
üniversite | university |
yaşam | life |
çok | also |
TR Football Manager hiçbir hayalin çok büyük ve hiçbir hevesin çok tuhaf olmadığı bir oyundur. Bu yüzden sadece beklentilere göre yönetmeyin. Kulübünüzün kontrolünü elinize alın, büyük hayaller kurun ve çığır açın.
EN Football Manager is a game where no dream is too big and no ambition too outlandish. So don’t just manage expectations. Take control of your club, dream big and tear it up.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
football | football |
manager | manager |
hiçbir | no |
büyük | big |
kontrolü | control |
TR Kullanılmış mobilyalar ve dekor ürünleri başka bir mekanda yeniden hayat bulduklarında hem değerlerine değer katıyor hem de yeni mekanlarına keyifli bir soluk getiriyor
EN Used furniture and decor products add value to their values and bring a breath of fresh air to their new spaces when they come to life in another place
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
kullanılmış | used |
dekor | decor |
ürünleri | products |
başka | another |
hayat | life |
hem | their |
TR İnternet için kripto merkezli bir finansal sistem kurmanın uyanık kalmaya değer bir sorun olduğuna inanıyoruz.
EN We believe that building a crypto-centric financial system for the internet is a problem worth staying awake for.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
finansal | financial |
sistem | system |
değer | worth |
sorun | problem |
inanıyoruz | we believe |
TR Decred, onu daha üstün bir uzun vadeli değer saklama aracı haline getiren yerleşik yönetime sahip topluluk idaresindeki bir dijital paradır
EN Decred is a community-directed digital currency with built-in governance to make it a superior long-term store of value
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
üstün | superior |
uzun | long |
vadeli | term |
topluluk | community |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
vakit | time |
insanlarla | people |
TR İstanbul Sözleşmesi içeriğiyle de çoğulculuğu bir değer olarak benimseyen, benzerlerinden bu yönüyle farklılaşan, öncü, tüm dünyaya örnek oluşturabilecek bir düzenlemedir
EN The Istanbul Convention is a pioneering regulation that adopts pluralism as a value, differentiates itself from its counterparts in this respect, and can set an example to the whole world
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
bu | this |
öncü | pioneering |
örnek | example |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
parçası | part |
የ 50 የ 50 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ