EN All payments in Atak Domain are made with 3D secure Visa - Master card or bank transfer. For domains buying by bank transfer, bank expenses shall be covered by the buyer.
በእንግሊዝኛ ውስጥ ያለው ፍለጋ ወደሚከተሉት ቱሪክሽ ቃላት/ሀረጎች ሊተረጎም ይችላል፡-
EN All payments in Atak Domain are made with 3D secure Visa - Master card or bank transfer. For domains buying by bank transfer, bank expenses shall be covered by the buyer.
TR Atak Domainde tüm ödemeler 3d secure ile Visa – Master kart, banka havalesi ile yapılmaktadır. Banka havalesi ile domain satın alırken banka komisyonları ödeme yapan kişi tarafından karşılanmaktadır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
atak | atak |
card | kart |
bank | banka |
buying | satın |
by | tarafından |
all | tüm |
domain | domain |
covered | ile |
EN All payments in Atak Domain are made with 3D secure Visa - Master card or bank transfer. For domains buying by bank transfer, bank expenses shall be covered by the buyer.
TR Atak Domainde tüm ödemeler 3d secure ile Visa – Master kart, banka havalesi ile yapılmaktadır. Banka havalesi ile domain satın alırken banka komisyonları ödeme yapan kişi tarafından karşılanmaktadır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
atak | atak |
card | kart |
bank | banka |
buying | satın |
by | tarafından |
all | tüm |
domain | domain |
covered | ile |
EN It is quite similar to how someone would receive interest for holding money in a bank account or giving it to the bank to invest.
TR Bu durum birinin parasını banka hesabında tuttuğu için faiz kazanmasına ya da yatırım yapması amacıyla bankaya vermesine oldukça benzerlik gösterir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
quite | oldukça |
interest | faiz |
a | a |
in | da |
account | hesabı |
bank | banka |
invest | yatırım |
EN After successful sale of the domain, the related domain payment will be transferred into the bank account that the seller has registered in the admin panel. You can edit your bank account numbers through the customer panel.
TR Başarılı domain satışı sonrası ilgili domain ödemesi, satıcının admin paneline girdiği banka hesap numarasına aktarılır. Müşteri paneli üzerinden banka hesap numaralarınızı düzenleyebilirsiniz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
domain | domain |
panel | paneli |
numbers | numaraları |
successful | başarılı |
related | ilgili |
customer | müşteri |
account | hesap |
bank | banka |
EN 8.10.1. Number of commercial bank branches and automated teller machines (ATMs) per 100,000 adults 8.10.2. Proportion of adults (15 years and older) with an account at a bank or other financial institution or with a mobile-money-service provider
TR 8.10.1. 100.000 yetişkin başına ticari banka şube ve bankamatik (ATM) sayısı 8.10.2. Bir bankada, başka finans kurumunda ya da bir mobil-para-servis sağlayıcısı olan (15 yaş ve üzeri) yetişkinlerin oranı
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
commercial | ticari |
other | başka |
and | ve |
bank | banka |
provider | sağlayıcısı |
financial | finans |
years | bir |
EN It is quite similar to how someone would receive interest for holding money in a bank account or giving it to the bank to invest.
TR Bu durum birinin parasını banka hesabında tuttuğu için faiz kazanmasına ya da yatırım yapması amacıyla bankaya vermesine oldukça benzerlik gösterir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
quite | oldukça |
interest | faiz |
a | a |
in | da |
account | hesabı |
bank | banka |
invest | yatırım |
EN After successful sale of the domain, the related domain payment will be transferred into the bank account that the seller has registered in the admin panel. You can edit your bank account numbers through the customer panel.
TR Başarılı domain satışı sonrası ilgili domain ödemesi, satıcının admin paneline girdiği banka hesap numarasına aktarılır. Müşteri paneli üzerinden banka hesap numaralarınızı düzenleyebilirsiniz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
domain | domain |
panel | paneli |
numbers | numaraları |
successful | başarılı |
related | ilgili |
customer | müşteri |
account | hesap |
bank | banka |
EN Your bank may charge you bank fees and/or exchange fees at the time of payment.
TR Ödeme anında bankanız sizden bankacılık ücretleri veya döviz dönüştürme masraflarını tahsil edebilir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
of | ın |
at | nda |
time | anında |
or | veya |
EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
companies | şirketler |
environment | çevre |
and | ve |
products | ürünler |
for | için |
EN The better and more detailed data you process, the better results you will get, and the better you can improve your resource.
TR Ne kadar iyi ve ayrıntılı veri işlerseniz, o kadar iyi sonuçlar alırsınız ve kaynağınızı o kadar iyi geliştirebilirsiniz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
data | veri |
process | iş |
get | al |
detailed | ayrıntılı |
better | iyi |
can | ne |
and | ve |
EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
companies | şirketler |
environment | çevre |
and | ve |
products | ürünler |
for | için |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
transaction | işlem |
watson | watson |
clients | müşterilere |
decisions | kararlar |
at | de |
better | daha iyi |
and | ve |
EN Today Better Cotton is grown in 26 countries around the world and accounts for 20% of global cotton production. In the 2020-21 cotton season, 2.2 million licensed Better Cotton Farmers grew 4.7 million metric tonnes of Better Cotton.
TR Bugün Better Cotton dünya çapında 26 ülkede yetiştirilmektedir ve küresel pamuk üretiminin %20'sini oluşturmaktadır. 2020-21 pamuk sezonunda, 2.2 milyon lisanslı Better Cotton Çiftçisi, 4.7 milyon metrik ton Better Cotton üretti.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
today | bugün |
cotton | pamuk |
and | ve |
million | milyon |
around | çapında |
countries | ülkede |
world | dünya |
global | küresel |
EN India has been a pioneering force within the Better Cotton Programme since its first Better Cotton harvest in 2011, and now has the largest number of farmers participating in the Better Cotton Programme.
TR Hindistan, 2011'deki ilk Better Cotton hasadından bu yana Better Cotton Programında öncü bir güç olmuştur ve şu anda Better Cotton Programına katılan en fazla çiftçiye sahiptir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
india | hindistan |
pioneering | öncü |
in | deki |
and | ve |
largest | en |
first | ilk |
the | anda |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
information | bilgiler |
decisions | kararlar |
saving | tasarruf |
money | paradan |
and | ve |
better | daha iyi |
EN Better Information Leads to Better Patient Care
TR Daha İyi Hasta Bakımı İçin Daha İyi Bilgi İpuçları
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
information | bilgi |
patient | hasta |
care | bakım |
to | daha |
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
holding | holding |
if | olursa |
country | ülke |
better | iyi |
everyone | herkes |
more | daha |
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
information | bilgiler |
decisions | kararlar |
saving | tasarruf |
money | paradan |
and | ve |
better | daha iyi |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN In this way, we can see if the project is getting better and better visibility compared to the number of positioned keywords.
TR Bu bağlamda projenin, pozisyonlanmış anahtar kelimelerin sayısı ile karşılaştırıldığında daha iyi hale ve daha iyi görünürlüğe sahip hale görmemiz mümkün hale gelir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
project | projenin |
keywords | anahtar |
can | mümkün |
and | ve |
this | bu |
see | görün |
better | daha iyi |
to | sahip |
the | ile |
EN For 10+ years, our team has been able to provide the best possible service that allowed our clients to achieve better work efficiency, and, consequently, better results.
TR Ekibimiz, 10 yılı aşkın süredir, müşterilerimizin daha iyi iş verimliliği ve dolayısıyla daha iyi sonuçlar elde etmesini sağlayan mümkün olan en iyi hizmeti sunmayı başarmıştır.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
service | hizmeti |
efficiency | verimliliği |
our team | ekibimiz |
provide | sağlayan |
years | yıl |
for | aşkın |
to | etmesini |
has | olan |
possible | mümkün |
better | daha iyi |
and | ve |
achieve | elde |
best | en |
the | daha |
EN Better SEO will reflect better on your business because of how the algorithm works, making sure that properly functioning websites make it to the top of the search results
TR Daha iyi SEO, algoritmanın çalışma şekli nedeniyle işletmenize daha iyi yansıyacak ve düzgün çalışan web sitelerinin arama sonuçlarının en üstüne çıkmasını sağlayacaktır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
seo | seo |
properly | düzgün |
websites | web |
your | ve |
top | en |
search | arama |
business | iş |
better | daha iyi |
of the | çalışma |
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN Last year 2.2 million Better Cotton farmers produced 5.4 million tonnes of Better Cotton, or 22% of the world’s cotton production.
TR Geçen yıl 2.2 milyon Better Cotton çiftçisi, 5.4 milyon ton Better Cotton veya dünya pamuk üretiminin %22'ünü üretti.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
year | yıl |
million | milyon |
cotton | pamuk |
or | veya |
last | en |
EN Faster load times mean better user experience, better search engine optimization, and higher conversion rates.
TR Daha hızlı yükleme süreleri, daha iyi kullanıcı deneyimi, daha iyi arama motoru optimizasyonu ve daha yüksek dönüşüm oranları anlamına gelir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
times | süreleri |
mean | anlamına |
experience | deneyimi |
engine | motoru |
optimization | optimizasyonu |
and | ve |
conversion | dönüşüm |
faster | hızlı |
user | kullanıcı |
search | arama |
higher | daha yüksek |
better | daha iyi |
EN Back in 1930, the Elsevier publishing house struggled with unsold books and large bank debt, but one director's decision to focus on technology, medicine and history turned the company's fortunes around.
TR 1930'da Elsevier yayın evinin başı satamadığı kitaplar ve bankaya olan borçlarıyla dertteydi ancak yöneticilerinden birinin teknoloji, tıp ve tarihe yönelme kararı şirketin şansını döndürdü.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
books | kitaplar |
decision | karar |
technology | teknoloji |
medicine | tıp |
elsevier | elsevier |
and | da |
EN By 1930, the company was stuck with a large stock of unsold books and an enormous bank debt.
TR 1930 yılında, şirket büyük bir satılmamış kitap stokuna ve devasa bir banka kredisi borcuna sahipti.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
large | büyük |
books | kitap |
bank | banka |
company | şirket |
and | ve |
a | bir |
EN Ability to build a bank of qualified reviewers
TR Nitelikli hakemlerden oluşan bir banka oluşturma imkanı
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
bank | banka |
qualified | nitelikli |
build | oluşturma |
a | bir |
EN For example, you should not, under any circumstances, provide your financial information (e.g., credit card or bank account numbers) to other individuals.
TR Örneğin, hiçbir koşulda, diğer kişilere mali bilgilerinizi (örneğin, kredi kartı veya banka hesap numaraları) vermemelisiniz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
credit | kredi |
other | diğer |
financial | mali |
or | veya |
account | hesap |
numbers | numaraları |
bank | banka |
any | bir |
EN Shop, stream, bank and browse the web securely with industry-leading protection for all your devices.
TR Tüm cihazlarınız için endüstri lideri korumayla güvenli bir şekilde alışveriş yapın, yayın yapın, bankacılık işlemlerinizi halledin ve web'de gezinin.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
devices | cihazlar |
industry | endüstri |
leading | lideri |
shop | alışveriş |
securely | güvenli bir şekilde |
all | tüm |
for | için |
and | ve |
the | şekilde |
EN "One of downtown's newest literary landmarks, the Last Bookstore is a cavernous space housed in an old bank building. It houses a wide variety of books plus vinyl records and a coffee shop."
TR "İçinde kaybolma ihtimaliniz yüksek"
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
wide | yüksek |
EN Buy Bitcoin, Litecoin, Ethereum, XRP, and BCH with your bank card. We accept USD, EUR, and your local currency worldwide
TR Bitcoin, Ethereum, Ripple, Bitcoin Cash, Litecoin ve diğer başlıca kripto paraları kredi kartınızla kolayca satın alın. Dünya genelinde USD, EUR ve yerel para biriminizi kabul ediyoruz.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
litecoin | litecoin |
ethereum | ethereum |
accept | kabul |
local | yerel |
usd | usd |
worldwide | dünya |
buy | satın |
and | ve |
EN Think about it as a login to your bank account: whoever owns it, can access your funds
TR Bunu banka hesabınıza giriş olarak düşünün: Her kim sahipse yatırımlarınıza erişebilir
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
account | hesabı |
bank | banka |
to | her |
as | olarak |
it | bunu |
EN We accept Visa, Mastercard, American Express, Maestro, Paypal and Bank/Wire transfer. All transactions on our website are completely secure.
TR Troy, Visa, Mastercard ve American Express ile ödeme kabul ediyoruz. Web sitemiz üzerinden gerçekleştirilen tüm işlemler güvenlidir.
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
accept | kabul |
transactions | işlemler |
website | web |
american | american |
paypal | ödeme |
all | tüm |
on | üzerinden |
and | ve |
EN Stablecoins can be pegged to various kinds of assets, for example USD Coin (USDC), Paxos (PAX), and TrueUSD (TUSD) are tokens backed on a 1:1 ratio by money held in bank accounts
TR Sabit coinler, SD Coin (USDC), Paxos (PAX), ve TrueUSD (TUSD) gibi farklı türlerde varlıklara sabitlenebilir ve banka hesaplarında tutulan paralarla 1'e 1 oranında desteklenen tokenlardır
እንግሊዝኛ | ቱሪክሽ |
---|---|
coin | coin |
backed | desteklenen |
bank | banka |
accounts | hesaplar |
various | farklı |
and | ve |
የ 50 የ 50 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ