TR Zamanında yatacak olsam da yapacak bir şey bulamadan uyanırdım ya da öğleden sonra çok erken kalkar ve yorgun hissederdim.
{gözleg Türk -da aşakdaky Iňlis sözlere / sözlemlere terjime edilip bilner:
TR Zamanında yatacak olsam da yapacak bir şey bulamadan uyanırdım ya da öğleden sonra çok erken kalkar ve yorgun hissederdim.
EN Even though I was going to bed on time, I would be awake with nothing to do or I’d wake up really early and feel tired in the afternoon.
Türk | Iňlis |
---|---|
zamanında | on time |
şey | nothing |
erken | early |
TR "Her şey değişimdir, her şey yerini verir, her şey gelir geçer"
EN “All is change, all yields its place, all comes and goes”
Türk | Iňlis |
---|---|
gelir | comes |
TR "Her şey değişimdir, her şey yerini verir, her şey gelir geçer"
EN “All is change, all yields its place, all comes and goes”
Türk | Iňlis |
---|---|
gelir | comes |
TR Sam, sizi ciddi anlamda bir SEO uzmanı yapacak :). Teşekkürler
EN Sam will literally make you an SEO specialist :). Thank you
Türk | Iňlis |
---|---|
sam | sam |
sizi | you |
bir | an |
seo | seo |
yapacak | will |
TR Sonix transkriptleri konuşulan kelimelere dikilir ve her kelime ayrı ayrı zaman damgalıdır. Bu, transkriptinizi verimli bir şekilde gezmenizi kolaylaştırır. Sonix hayatını çok daha iyi yapacak.
EN Sonix transcripts are stitched to the spoken words and each word is individually timestamped. This makes it easy to navigate your transcript efficiently. Sonix will make your life so much better.
Türk | Iňlis |
---|---|
sonix | sonix |
transkriptleri | transcripts |
konuşulan | spoken |
her | each |
bu | this |
transkriptinizi | your transcript |
verimli | efficiently |
yapacak | will |
hayatı | life |
TR Genellikle bir sponsor, ilerlemeniz hakkında sizinle düzenli telefon görüşmeleri yapacak, mücadelelerinizi dinleyecek ve kendi deneyimlerini paylaşacaktır
EN Generally, a sponsor will have regular phone calls with you about your progress, listen to your struggles, and share their own experience
Türk | Iňlis |
---|---|
genellikle | generally |
sizinle | with you |
düzenli | regular |
telefon | phone |
yapacak | will |
TR Mercedes-Benz bu konuda, uzaktan güncelleme yoluyla bazı araçlarına yazılımsal bir düzeltme yapacak.
EN Due to damage during assembly, water could potentially damage the EQC's power steering system.
TR Hibe başvurusu yapacak kurumun Avrupa’da faaliyet gösteren bağımsız sanatsal ya da kültürel bir organizasyon olması gerekir
EN The institution to apply for a grant must be an independent artistic or cultural organization operating in Europe
Türk | Iňlis |
---|---|
hibe | grant |
avrupa | europe |
bağımsız | independent |
kültürel | cultural |
organizasyon | organization |
gerekir | must |
TR Mercedes-Benz bu konuda, uzaktan güncelleme yoluyla bazı araçlarına yazılımsal bir düzeltme yapacak.
EN A similar issue is currently in order for Tesla.
TR Hibe başvurusu yapacak kurumun Avrupa’da faaliyet gösteren bağımsız sanatsal ya da kültürel bir organizasyon olması gerekir
EN The institution to apply for a grant must be an independent artistic or cultural organization operating in Europe
Türk | Iňlis |
---|---|
hibe | grant |
avrupa | europe |
bağımsız | independent |
kültürel | cultural |
organizasyon | organization |
gerekir | must |
TR Mercedes-Benz bu konuda, uzaktan güncelleme yoluyla bazı araçlarına yazılımsal bir düzeltme yapacak.
EN This time, the culprits are the infotainment system and the reversing camera.
Türk | Iňlis |
---|---|
bu | this |
TR SEAT, İspanya'ya büyük bir yatırım yapacak
EN Ford loses $3.1 billion in the first quarter of 2022
TR VW, Kuzey Amerika'ya 7.1 milyar dolarlık bir yatırım yapacak
EN Henrik Fisker's Twitter account gone after Elon Musk buys platform
TR arayüzünü gerçekler. Bu, sadece ileri doğru yineleme yapan bir yineleme nesnesinin yaptığını yapacak ve değer gönderme ve döndürme dahil, üretecin durumunu da değiştirmeye yarayacak çağırılabilir yöntemler sağlayacaktır.
EN interface in much the same way as a forward-only iterator object would, and provides methods that can be called to manipulate the state of the generator, including sending values to and returning values from it.
Türk | Iňlis |
---|---|
dahil | including |
yöntemler | methods |
arayüzü | interface |
TR Sonix transkriptleri konuşulan kelimelere dikilir ve her kelime ayrı ayrı zaman damgalıdır. Bu, transkriptinizi verimli bir şekilde gezmenizi kolaylaştırır. Sonix hayatını çok daha iyi yapacak.
EN Sonix transcripts are stitched to the spoken words and each word is individually timestamped. This makes it easy to navigate your transcript efficiently. Sonix will make your life so much better.
Türk | Iňlis |
---|---|
sonix | sonix |
transkriptleri | transcripts |
konuşulan | spoken |
her | each |
bu | this |
transkriptinizi | your transcript |
verimli | efficiently |
yapacak | will |
hayatı | life |
TR Sevdiğiniz kişi interneti ve teknolojiyi bağımlılık yapacak şekilde kullanmayı bıraksa da bırakmasa da sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeyi hak ediyorsunuz
EN Whether or not your loved one ever stops using the internet and technology addictively, you deserve to have a healthy and happy life
Türk | Iňlis |
---|---|
interneti | internet |
teknolojiyi | technology |
kullanmayı | using |
sağlıklı | healthy |
mutlu | happy |
yaşam | life |
TR zor bulunur olan bir şey nadir bir şey haline gelebilir.
EN the uncommon can become the exceptional.
Türk | Iňlis |
---|---|
bir | the |
TR zor bulunur olan bir şey nadir bir şey haline gelebilir.
EN the uncommon can become the exceptional.
Türk | Iňlis |
---|---|
bir | the |
TR Covid-19 pandemisi nedeniyle pek çok şey askıya alındı ancak iklimimize yönelik tehdidin üstesinden gelmek bekleyebilecek bir şey değil. Dünyayı karbondan arındırırken sürdürülebilir bir şekilde nasıl besleyebiliriz?
EN The Covid-19 pandemic has put a lot on hold – but tackling the threat to our climate can’t wait. How can we feed the world sustainably whilst also decarbonising it?
Türk | Iňlis |
---|---|
pandemisi | pandemic |
sürdürülebilir | sustainably |
TR Başka bir şey mi arıyorsunuz? Hostinger'ın herkes ve her şey için bir planı vardır. Rakipsiz fiyatlandırma, eşsiz esneklik ve sınırsız potansiyel.
EN Looking for something else? Hostinger has a plan for everyone and everything. Start today and enjoy unbeatable pricing, unmatched flexibility, and unlimited potential.
TR Emlakçılık yapacak kişilerin Türk Emlakçılık Standartları Tebliği gereğince Milli Eğitim Bakanlığı onaylı eğitimden geçmeleri ve sertifika almaları gerekmektedir
EN People planning to operate business in real estate sector must be subject to a training program approved by the Ministry of National Education and get a certificate, according to the Communiqué of the Turkish Real Estate Agency Standards
Türk | Iňlis |
---|---|
türk | turkish |
standartları | standards |
milli | national |
onaylı | approved |
ve | and |
sertifika | certificate |
gerekmektedir | must |
TR Çalışanlarınızın göndereceği markalı e-posta imzaları alıcıların dikkatini çekecek, markanızın tanıtımını yapacak ve yazışmalarınızda profesyonelliği vurgulayacaktır.
EN Branded email signature for your employees catches the recipient’s attention, promotes your brand, and emphasizes the professionalism of your correspondence.
Türk | Iňlis |
---|---|
markalı | branded |
e-posta | |
dikkatini | attention |
markanızın | your brand |
ve | and |
ın | of |
TR Formula 1 2025 sezonunda %100 sürdürülebilir yakıtlarla çalışan yeni güç ünitelerine geçiş yapacak.
EN Impressive Rosters for the Endurance Esports Championship Includes Motorsport and Esports Global Racing Stars.
TR Bazı özellikler için daha fazla ödeme yapacak mıyım? (örneğin, çok fazla bağlantım varsa CRM
EN Will I pay more for some features? (eg. CRM if I have a lot of contacts)
Türk | Iňlis |
---|---|
özellikler | features |
ödeme | pay |
yapacak | will |
crm | crm |
varsa | if |
TR Ardından web sunucunuz üzerinden tüm girişleri HTTPS bağlantıları yapacak şekilde yapılandırmanız gerekir
EN Next, you need to configure all logins through your web server to make HTTPS connections
Türk | Iňlis |
---|---|
web | web |
tüm | all |
https | https |
bağlantıları | connections |
TR Yazılımı kim çalıştıracak? Hangi bilgisayarda? Onunla ne yapacak? Bu lisanslarda bulunan kısıtlamar çok uzun ve bazı maddeleri aşırı çirkin.
EN Who can run the software? On which computer? What can you do with it? The list of restrictions is long and some items are outrageous.
Türk | Iňlis |
---|---|
yazılımı | software |
uzun | long |
TR Derneğimizde hizmet almaya gelen Arapça ve Kürtçe konuşan Suriyeli danışanlarla yüz yüze veya telefonla gerçekleştireceği görüşmelerde ardıl sözlü tercümanlık yapacak,
EN Will act as a consecutive interpreter in face-to-face or telephone interviews with Syrian clients who come to our association who speak Arabic and Kurdish,
Türk | Iňlis |
---|---|
arapça | arabic |
ve | and |
suriyeli | syrian |
yüz | face |
veya | or |
yapacak | will |
TR Geçici koruma statüsündeki Suriyeli danışanlara ait çeşitli kişisel belgelerin yazılı tercümesini yapacak,
EN Translating various personal documents of Syrian clients under temporary protection status,
Türk | Iňlis |
---|---|
geçici | temporary |
koruma | protection |
suriyeli | syrian |
çeşitli | various |
kişisel | personal |
TR Derneğe e-mail veya telefon yoluyla ulaşan Arapça dilinde mektup ve belgelerin sözlü veya yazılı tercümesini yapacak,
EN To make the oral or written translation of letters and documents in Arabic that reach the association via e-mail or telephone,
Türk | Iňlis |
---|---|
veya | or |
telefon | telephone |
arapça | arabic |
yazılı | written |
TR KİBAR, TUZLA'DA KARMA PROJE YAPACAK
EN KİBAR’S COMPOUND PROJECT IN TUZLA
Türk | Iňlis |
---|---|
da | in |
proje | project |
TR Faydaları beklediğinizden daha kısa sürede görecek, daha az hata yapacak ve öğrenme eğriniz önemli ölçüde kısalacaktır.
EN You will reap the benefits sooner than you expect, make fewer mistakes, and your learning curve will be shortened significantly.
Türk | Iňlis |
---|---|
faydaları | benefits |
yapacak | will |
ve | and |
öğrenme | learning |
daha az | fewer |
TR Şimdi, klinik çalışanları Sağlık Sektörü İçin DS2200 Serisi ile işlerini doğru yapacak güce sahip
EN Now clinicians have the power to get it all done right with the DS2200 Series for Healthcare
Türk | Iňlis |
---|---|
sağlık | healthcare |
serisi | series |
sahip | have |
TR MPS sağlayıcınız, Zebra’nın akıllı yazıcıları sayesinde ihtiyacınız olan sarf malzemelerini saptayacak, hizmet planının yanı sıra güvenlik ve yazılım güncellemeleri yapacak veri odaklı zekaya sahip olur
EN With Zebra's intelligent printers, your MPS provider has the data-driven intelligence to know what supplies you need, plan service, security and software updates
Türk | Iňlis |
---|---|
zebra | zebra |
akıllı | intelligent |
sayesinde | with |
hizmet | service |
güvenlik | security |
ve | and |
yazılım | software |
güncellemeleri | updates |
veri | data |
yazıcılar | printers |
planı | plan |
TR MİB?ler, talepte bulunan muadilleri adına araştırmalar yapacak ve bu araştırmalar yurtiçinde yapılmışsa elde edebilecekleri bütün bilgileri vereceklerdir.
EN The FIUs will conduct queries and searches on behalf of the requesting counterpart and, if such queries and searches are conducted locally, provide all information to be obtained.
Türk | Iňlis |
---|---|
yapacak | will |
ve | and |
bütün | all |
bilgileri | information |
TR Bazı özellikler için daha fazla ödeme yapacak mıyım? (örneğin, çok fazla bağlantım varsa CRM
EN Will I pay more for some features? (eg. CRM if I have a lot of contacts)
Türk | Iňlis |
---|---|
özellikler | features |
ödeme | pay |
yapacak | will |
crm | crm |
varsa | if |
TR Çalışanlarınızın göndereceği markalı e-posta imzaları alıcıların dikkatini çekecek, markanızın tanıtımını yapacak ve yazışmalarınızda profesyonelliği vurgulayacaktır.
EN Branded email signature for your employees catches the recipient’s attention, promotes your brand, and emphasizes the professionalism of your correspondence.
Türk | Iňlis |
---|---|
markalı | branded |
e-posta | |
dikkatini | attention |
markanızın | your brand |
ve | and |
ın | of |
TR Ardından web sunucunuz üzerinden tüm girişleri HTTPS bağlantıları yapacak şekilde yapılandırmanız gerekir
EN Next, you need to configure all logins through your web server to make HTTPS connections
Türk | Iňlis |
---|---|
web | web |
tüm | all |
https | https |
bağlantıları | connections |
TR Şimdi, klinik çalışanları Sağlık Sektörü İçin DS2200 Serisi ile işlerini doğru yapacak güce sahip
EN Now clinicians have the power to get it all done right with the DS2200 Series for Healthcare
Türk | Iňlis |
---|---|
sağlık | healthcare |
serisi | series |
sahip | have |
TR MİB?ler, talepte bulunan muadilleri adına araştırmalar yapacak ve bu araştırmalar yurtiçinde yapılmışsa elde edebilecekleri bütün bilgileri vereceklerdir.
EN The FIUs will conduct queries and searches on behalf of the requesting counterpart and, if such queries and searches are conducted locally, provide all information to be obtained.
Türk | Iňlis |
---|---|
yapacak | will |
ve | and |
bütün | all |
bilgileri | information |
TR Birçok ilke imza atılacak olan SAHA EXPO 2021 fuarında, ASPİLSAN Enerji’de fuarda yakıt pilinin lansmanını yapacak.
EN ASPİLSAN Enerji will launch the fuel cell during the SAHA EXPO 2021 fair, which will feature a number of firsts.
Türk | Iňlis |
---|---|
yakıt | fuel |
yapacak | will |
bir | number |
ın | of |
TR Çalışanlarınızın göndereceği markalı e-posta imzaları alıcıların dikkatini çekecek, markanızın tanıtımını yapacak ve yazışmalarınızda profesyonelliği vurgulayacaktır.
EN Branded email signature for your employees catches the recipient’s attention, promotes your brand, and emphasizes the professionalism of your correspondence.
Türk | Iňlis |
---|---|
markalı | branded |
e-posta | |
dikkatini | attention |
markanızın | your brand |
ve | and |
ın | of |
TR Otel, düğünler, konferanslar ve özel etkinlikler için ihtişamlı 335 metrekare Katara Salonu dahil, son teknoloji etkinlik ve toplantı tesislerine de ev sahipliği yapacak
EN The hotel will also feature a state-of-the-art event and meeting facilities, including the spectacular 3,600 square foot Katara Hall for weddings, conferences and special events
Türk | Iňlis |
---|---|
otel | hotel |
düğünler | weddings |
konferanslar | conferences |
özel | special |
son | state-of-the-art |
yapacak | will |
TR Otel, düğünler, konferanslar ve özel etkinlikler için ihtişamlı 335 metrekare Katara Salonu dahil, son teknoloji etkinlik ve toplantı tesislerine de ev sahipliği yapacak
EN The hotel will also feature a state-of-the-art event and meeting facilities, including the spectacular 3,600 square foot Katara Hall for weddings, conferences and special events
Türk | Iňlis |
---|---|
otel | hotel |
düğünler | weddings |
konferanslar | conferences |
özel | special |
son | state-of-the-art |
yapacak | will |
TR zirve yapacak ve gerileyecektir.
EN With the help of our program, the urge will peak and recede.
Türk | Iňlis |
---|---|
yapacak | will |
ve | and |
TR bak?alım hedefi tamamlayıp dönüş yapacak mı?
EN Trading involves risks; seek professional advice before making any financial...
TR bak?alım hedefi tamamlayıp dönüş yapacak mı?
EN Trading involves risks; seek professional advice before making any financial...
TR bak?alım hedefi tamamlayıp dönüş yapacak mı?
EN Trading involves risks; seek professional advice before making any financial...
TR bak?alım hedefi tamamlayıp dönüş yapacak mı?
EN Trading involves risks; seek professional advice before making any financial...
TR bak?alım hedefi tamamlayıp dönüş yapacak mı?
EN Trading involves risks; seek professional advice before making any financial...
TR bak?alım hedefi tamamlayıp dönüş yapacak mı?
EN Trading involves risks; seek professional advice before making any financial...
{Totalresult} terjimeleriniň 50 görkezmek