TR Donuk ve yorgun bir cildi canlandırır, sağlıklı bir ışıltı kazandırır.
TR Donuk ve yorgun bir cildi canlandırır, sağlıklı bir ışıltı kazandırır.
EN Revives dull, fatigued skin, leaving you with a healthy glow.
Türk | Iňlis |
---|---|
sağlıklı | healthy |
TR BEAR™'ın canlandırıcı mikro akım ve T-Sonic™ teknolojisi birleşimi, cildi ve alttaki kasları uyarırken yorgun, yaşlanan cildi canlandırmak için ultra enerji verici bir yüz bakımı sunar.
EN BEAR™’s invigorating combination of microcurrent & T-Sonic™ technology stimulates the skin and muscles below, offering an ultra-energizing facial to revive tired, aging skin
Türk | Iňlis |
---|---|
teknolojisi | technology |
ultra | ultra |
yüz | facial |
TR Zamanında yatacak olsam da yapacak bir şey bulamadan uyanırdım ya da öğleden sonra çok erken kalkar ve yorgun hissederdim.
EN Even though I was going to bed on time, I would be awake with nothing to do or I’d wake up really early and feel tired in the afternoon.
Türk | Iňlis |
---|---|
zamanında | on time |
şey | nothing |
erken | early |
TR Bu gri, yorgun, acı veren siste - beni saatlerce veya günlerce tutabilir - aklım bir internet ve teknoloji etkinliği fikrine rastlar
EN In this gray, tired, painful fog – which could grip me for hours or days – my mind would stumble across an idea for some internet and technology activity
Türk | Iňlis |
---|---|
bu | this |
gri | gray |
beni | me |
veya | or |
internet | internet |
teknoloji | technology |
{Totalresult} terjimeleriniň 4 görkezmek