EN The first step was to sell books to the Dutch-language part of Belgium, where the encyclopaedias were especially well received
{gözleg Iňlis -da aşakdaky Türk sözlere / sözlemlere terjime edilip bilner:
dutch | hollanda ve |
citizens | vatandaşların |
EN The first step was to sell books to the Dutch-language part of Belgium, where the encyclopaedias were especially well received
TR İlk adım, ansiklopedileri gayet iyi kabul eden Belçika'nın Hollanda dili konuşulan kısmına kitaplar satmaktı
Iňlis | Türk |
---|---|
step | adım |
books | kitaplar |
of | ın |
well | iyi |
the | kabul |
dutch | hollanda |
language | dili |
EN Because other Dutch publishers were already working on them, Elsevier was not attracted to literary manuscripts
TR Daha başka Hollandalı yayıncılar zaten bu işi yaptığından, Elsevier edebi makaleleri yayınlamakla ilgilenmiyordu
Iňlis | Türk |
---|---|
working | iş |
elsevier | elsevier |
other | başka |
were | bu |
EN Although it found praise among chemists – including the Dutch and American Chemical Societies – it did not become a success
TR Hollanda ve Amerikan Kimya Topluluklarına üye kimyacılardan övgüler almış olsa da başarı yakalayamamıştır
Iňlis | Türk |
---|---|
dutch | hollanda |
american | amerikan |
chemical | kimya |
success | başarı |
the | olsa |
and | ve |
EN For further reading, Dorien Daling’s excellent study into Dutch science publishing, Stofwisselingen (Zutphen: Walburg Pers, 2011) is highly recommended
TR Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isteyenler Dorien Daling’in Hollanda'da bilimsel yayıncılık konusundaki eseri Stofwisselingen (Zutphen: Walburg Pers, 2011) önemle tavsiye edilir
Iňlis | Türk |
---|---|
publishing | yayıncılık |
further | daha fazla |
into | bu |
science | bilimsel |
for | fazla |
reading | daha |
EN At the same time, director Herman Robbers’ involvement in the Dutch accession into the Berne Convention allowed Elsevier’s authors a great deal of freedom concerning the copyrights to their books
TR Bu esnada, direktör Herman Robbers’in Hollanda'nın Berne Konvansiyonuna girişinde rol oynaması sayesinde, Elsevier’in yazarları kitaplarının telif hakları konusunda oldukça fazla özgürlük sahibi oldu
Iňlis | Türk |
---|---|
authors | yazarlar |
a | a |
copyrights | telif |
freedom | özgürlük |
their | bu |
books | kitaplar |
to | konusunda |
EN Yes, Elsevier has an archiving agreement in place with Portico, CLOCKSS and the Dutch National Library and they receive all content published by Elsevier via an automatic feed.
TR Evet, Elsevier'in Portico, CLOCKSS ve Hollanda Ulusal Kütüphanesiyle arşivleme anlaşması vardır ve Elsevier'de yayınlanan bütün içerikleri otomatik olarak almaktadırlar.
Iňlis | Türk |
---|---|
dutch | hollanda |
national | ulusal |
all | bütün |
published | yayınlanan |
agreement | anlaşması |
automatic | otomatik |
yes | evet |
and | ve |
an | vardır |
EN He has published widely on various aspects of Dutch and international book history and is currently working on a study of the seventeenth-century book trade in Leiden.
TR Hollanda ve uluslararası kitap tarihinin çeşitli yönleriyle ilgili pek çok eser vermiştir ve halihazırda Leiden'de on yedinci yüzyıldaki kitap ticaretiyle ilgili bir çalışma yapmaktadır.
Iňlis | Türk |
---|---|
dutch | hollanda |
book | kitap |
international | uluslararası |
on | ilgili |
various | çeşitli |
and | ve |
a | bir |
the | halihazırda |
working | çalışma |
EN National accreditation bodies, including the Dutch RvA or the Sri Lankan SLAB
TR Hollandalı RvA veya Sri Lankalı SLAB gibi ulusal akreditasyon kuruluşları
Iňlis | Türk |
---|---|
national | ulusal |
or | veya |
EN Control Union Certifications is accredited by several local and international accreditation organisations, such as the Dutch board of accreditation (RVA) and the Accreditation Services International (ASI).
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri, Hollanda akreditasyon kurulu (RVA) ve Uluslararası Akreditasyon Hizmetleri (ASI) gibi çeşitli yerel ve uluslararası akreditasyon kuruluşları tarafından akredite edilmiştir.
Iňlis | Türk |
---|---|
certifications | sertifikasyon |
accredited | akredite |
dutch | hollanda |
board | kurulu |
services | hizmetleri |
control | control |
union | union |
local | yerel |
and | ve |
international | uluslararası |
by | tarafından |
EN Our global bases, under the umbrella of the accredited Dutch head office, allows us to make certification efficient and cost effective, whilst upholding the same stringent procedures.
TR Akredite Hollanda genel merkezi çatısı altındaki küresel üslerimiz, aynı sıkı prosedürleri sürdürürken sertifikasyonu etkin ve uygun maliyetli yapmamıza imkan verir.
Iňlis | Türk |
---|---|
global | küresel |
accredited | akredite |
dutch | hollanda |
certification | sertifikasyonu |
cost | maliyetli |
stringent | sıkı |
and | ve |
the | aynı |
effective | etkin |
EN National accreditation bodies, including the Dutch RvA (I192, C412, C490, C499) or the Sri Lankan SLAB (CP 004-01)
TR Hollandalı RvA (I192, C412, C490, C499) veya Sri Lankalı SLAB (CP 004-01) gibi ulusal akreditasyon kuruluşları
Iňlis | Türk |
---|---|
national | ulusal |
or | veya |
EN Yes, Elsevier has an archiving agreement in place with Portico, CLOCKSS and the Dutch National Library and they receive all content published by Elsevier via an automatic feed.
TR Evet, Elsevier'in Portico, CLOCKSS ve Hollanda Ulusal Kütüphanesiyle arşivleme anlaşması vardır ve Elsevier'de yayınlanan bütün içerikleri otomatik olarak almaktadırlar.
Iňlis | Türk |
---|---|
dutch | hollanda |
national | ulusal |
all | bütün |
published | yayınlanan |
agreement | anlaşması |
automatic | otomatik |
yes | evet |
and | ve |
an | vardır |
EN We help with our agents speaking Turkish, German and English in working hours and also French, Dutch, Polish and Danish in limited hours to answer your queries.
TR Ekibimizde sorularına çalışma saatleri içerisinde Türkçe, Almanca ve İngilizce'nin yanı sıra sınırlı saatlerde Fransızca, Felemenkçe, Lehçe ve Danca yanıt verecek çalışma arkadaşlarımız bulunmaktadır.
Iňlis | Türk |
---|---|
hours | saatleri |
polish | lehçe |
answer | yanıt |
limited | sınırlı |
working | çalışma |
turkish | türk |
french | fransızca |
to | e |
in | içerisinde |
and | ve |
EN National accreditation bodies, including the Dutch RvA (I192, C412, C490, C499) or the Sri Lankan SLAB (CP 004-01)
TR Hollandalı RvA (I192, C412, C490, C499) veya Sri Lankalı SLAB (CP 004-01) gibi ulusal akreditasyon kuruluşları
Iňlis | Türk |
---|---|
national | ulusal |
or | veya |
EN Control Union Certifications is accredited by several local and international accreditation organisations, such as the Dutch board of accreditation (RVA) and the Accreditation Services International (ASI).
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri, Hollanda akreditasyon kurulu (RVA) ve Uluslararası Akreditasyon Hizmetleri (ASI) gibi çeşitli yerel ve uluslararası akreditasyon kuruluşları tarafından akredite edilmiştir.
Iňlis | Türk |
---|---|
certifications | sertifikasyon |
accredited | akredite |
dutch | hollanda |
board | kurulu |
services | hizmetleri |
control | control |
union | union |
local | yerel |
and | ve |
international | uluslararası |
by | tarafından |
EN Our global bases, under the umbrella of the accredited Dutch head office, allows us to make certification efficient and cost effective, whilst upholding the same stringent procedures.
TR Akredite Hollanda genel merkezi çatısı altındaki küresel üslerimiz, aynı sıkı prosedürleri sürdürürken sertifikasyonu etkin ve uygun maliyetli yapmamıza imkan verir.
Iňlis | Türk |
---|---|
global | küresel |
accredited | akredite |
dutch | hollanda |
certification | sertifikasyonu |
cost | maliyetli |
stringent | sıkı |
and | ve |
the | aynı |
effective | etkin |
EN Can Germans understand Dutch?
TR Almanlar Felemenkçe anlar mı?
Iňlis | Türk |
---|---|
germans | almanlar |
EN How one Dutch and two German companies together became world market leaders for machines to produce super microchips.
TR İki Alman ve bir Hollandalı şirket süper mikro işlemci üreten makine yapımında uluslararası pazarın lideri haline geldi.
Iňlis | Türk |
---|---|
super | süper |
companies | şirket |
world | uluslararası |
market | pazar |
and | ve |
to | bir |
EN Dutch cheese manufacturer CONO Kaasmakers had a clear objective - to build the greenest dairy in the world. They decided to use Tetra Pak as technical supplier
TR Hollandalı peynir üreticisi CONO Kaasmakers'ın açık bir hedefi vardı: dünyanın en çevreci mandırasını yapmak. Tetra Pak'tan teknik tedarikçi olarak yararlanmaya karar verdiler
Iňlis | Türk |
---|---|
cheese | peynir |
clear | açık |
world | dünyanın |
tetra | tetra |
technical | teknik |
supplier | tedarikçi |
had | vardı |
a | bir |
to | yapmak |
EN Tetra Pak acquires the Dutch cheese mould leader Laude.
TR Tetra Pak, Hollandalı lideri peynir bloku üreticisi Laude'yi satın aldı.
Iňlis | Türk |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
cheese | peynir |
leader | lideri |
EN The Creative Cloud website is available in English, Chinese Traditional, Czech, Danish, Dutch, Finnish, French, German, Italian, Japanese, Korean, Norwegian, Polish, Portuguese, Russian, Spanish, Swedish, and Turkish
TR Creative Cloud web sitesi İngilizce, Geleneksel Çince, Çekçe, Danca, Felemenkçe, Fince, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Japonca, Korece, Norveççe, Lehçe, Portekizce, Rusça, İspanyolca, İsveççe ve Türkçe dillerinde sunulmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
cloud | cloud |
traditional | geleneksel |
japanese | japonca |
polish | lehçe |
portuguese | portekizce |
creative | creative |
russian | rusça |
turkish | türk |
and | ve |
EN Adobe Photoshop Lightroom: German, English, Spanish, French, Italian, Dutch, Brazilian Portuguese, Swedish, Simplified Chinese, Traditional Chinese, Korean, Russian, Thai, and Japanese
TR Adobe Photoshop Lightroom: Almanca, İngilizce, İspanyolca, Fransızca, İtalyanca, Felemenkçe, Brezilya Portekizcesi, İsveççe, Basitleştirilmiş Çince, Geleneksel Çince, Korece; Rusça, Tayca ve Japonca
Iňlis | Türk |
---|---|
adobe | adobe |
traditional | geleneksel |
japanese | japonca |
simplified | basitleştirilmiş |
russian | rusça |
and | ve |
EN Adobe Stock: Czech, Danish, Dutch, English, French, German, Italian, Japanese, Korean, Norwegian, Polish, Portuguese, Russian, Spanish, Swedish, and Ukrainian
TR Adobe Stock: Çekçe, Danca, Felemenkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Japonca, Korece, Norveççe, Lehçe, Portekizce, Rusça, İspanyolca, İsveççe ve Ukraynaca
Iňlis | Türk |
---|---|
adobe | adobe |
japanese | japonca |
polish | lehçe |
portuguese | portekizce |
russian | rusça |
and | ve |
EN Literate people, usually over the age of 65 are citizens
TR Okuma-yazma bilmeyenler, genellikle 65 yaşının üzerinde bulunan vatandaşlardır
Iňlis | Türk |
---|---|
usually | genellikle |
age | yaşın |
are | bulunan |
the | üzerinde |
EN Currently, only about 30% of the country's citizens have a bank account or credit card
TR Şu anda, ülke vatandaşlarının sadece %30'unun bir banka hesabı veya kredi kartı var
Iňlis | Türk |
---|---|
citizens | vatandaşların |
credit | kredi |
account | hesabı |
bank | banka |
or | veya |
a | bir |
EN It targets active citizens to strengthen the organization, organizations to strengthen organized structures, and organized structures to strengthen civil society.
TR Sivil toplumu güçlendirmek için örgütlülüğü, örgütlülüğü güçlendirmek için örgütleri, örgütleri güçlendirmek için aktif yurttaşları hedefler.
Iňlis | Türk |
---|---|
active | aktif |
strengthen | güçlendirmek |
civil | sivil |
organizations | örgütleri |
to | için |
EN Therefore, FNF offers support to liberal-minded citizens and organizations in Turkey to promote liberal values in the society
TR Bu yüzden FNF, Türkiye'de toplumdaki liberal değerleri teşvik etmek amacı ile liberal fikirlere sahip olan vatandaş ve kuruluşlara destek sağlar
Iňlis | Türk |
---|---|
offers | sağlar |
organizations | kuruluşlara |
values | değerleri |
support | destek |
and | ve |
promote | teşvik |
EN This way, we strive to contribute to a liberal, democratic and prospering Turkey for all citizens.
TR Böylece, tüm vatandaşlar için liberal, demokratik ve gelişen bir Türkiye'ye katkıda bulunmak için çabalıyoruz.
Iňlis | Türk |
---|---|
democratic | demokratik |
and | ve |
all | tüm |
to | böylece |
a | bir |
for | için |
contribute | katkı |
EN This has led many governments to question whether they should control citizens' right to encrypt data or communications and if governments should have the right to decrypt private information.
TR Bu da çoğu hükümeti, vatandaşların verilerini ve iletişimlerini şifreleme hakkını kontrol edip etmemelerini ya da hükümetlerin gizli bilgilerin şifresini çözme hakkına sahip olup olmamalarını sorgulamaya itti.
Iňlis | Türk |
---|---|
control | kontrol |
citizens | vatandaşların |
data | verilerini |
private | gizli |
information | bilgilerin |
this | bu |
the | olup |
to | sahip |
right | hakkını |
and | ve |
EN US Persons are individuals who are US Green Card (Permanent Resident Card) holders or US citizens.
TR ABD Vatandaşları, ABD Yeşil Kart (Kalıcı Oturma İzni Kartı) sahipleri ve ABD Uyruklu kişilerdir.
Iňlis | Türk |
---|---|
us | abd |
green | yeşil |
holders | sahipleri |
permanent | kalıcı |
EN The Coronavirus pandemic has had a bigger and longer impact on tourism globally but several countries have banned citizens from travelling internationally which has compounded the impacts on Disney Parks.
TR Koronavirüs salgınının küresel olarak turizm üzerinde daha büyük ve daha uzun bir etkisi oldu, ancak birkaç ülke vatandaşların uluslararası seyahat etmesini yasakladı ve bu da Disney Parks üzerindeki etkileri artırdı.
Iňlis | Türk |
---|---|
coronavirus | koronavirüs |
impact | etkisi |
tourism | turizm |
citizens | vatandaşların |
travelling | seyahat |
disney | disney |
countries | ülke |
internationally | uluslararası |
pandemic | salgın |
and | ve |
has | bu |
a | birkaç |
globally | küresel olarak |
longer | daha uzun |
on | üzerindeki |
bigger | büyük |
EN The German Bundestag is elected every four years by free, secret, and direct ballot by citizens aged 18 and over who are eligible to vote.
TR Alman Federal Meclisi dört yılda bir 18 yaşını doldurmuş seçme ve seçilme hakkı olan vatandaşlar tarafından gizli oy, serbest ve doğrudan seçimle seçilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
free | serbest |
secret | gizli |
direct | doğrudan |
vote | oy |
every | ya |
years | bir |
by | tarafından |
and | ve |
is | olan |
EN What tasks are the governmental agencies and offices responsible for in Germany and in Europe? Here you will find links to the state, politics and democracy. And you can also contact public authorities and take advantage of services for the citizens.
TR Acil Hizmete Dönük Sağlık Uzman Grubu (SEEG) pandeminin kontrol altına alınmasında sayısız ülkeye destek oldu.
Iňlis | Türk |
---|---|
services | destek |
in | altına |
EN These portals provide interesting information on political concepts and you’ll find out how citizens and entrepreneurs can learn to act more responsibly.
TR Almanya’nın iklim koruma ve sürdürülebilir enerji tedariki adına yürüttüğü uluslararası çalışmalar.
Iňlis | Türk |
---|---|
can | enerji |
EN WATAN begun a project to restore 200 houses in the countryside of Afrin. This project aims at enhancing housing conditions and seeks to lessen citizens’ sufferings. This project
TR WATAN, bulaşıcı hastalıkların ve salgın hastalıkların yayılmasını sınırlamak için güvenli, sağlıklı ve istikrarlı bir ortam sağlamak için kişisel hijyenin artırılmasının gerekliliğine inanmaktadır. Bu, özellikle
Iňlis | Türk |
---|---|
watan | watan |
and | ve |
this | bu |
the | kişisel |
of | in |
to | sağlamak |
a | bir |
in | için |
EN Encouraging exchanges and cooperation between citizens in Turkey and in the EU to work together in areas of common interest, share technical knowledge and expertise, and establish long-term partnerships.
TR Ortak ilgi alanlarında birlikte çalışmaları, teknik bilgi ve uzmanlığı paylaşmaları ve uzun dönemli ortaklıklar oluşturmaları için Türkiye ve AB’de vatandaşlar arasındaki değişimler ve işbirliğinin teşvik edilmesi.
Iňlis | Türk |
---|---|
turkey | türkiye |
work | iş |
common | ortak |
interest | ilgi |
share | paylaş |
technical | teknik |
partnerships | ortaklıklar |
long | uzun |
and | ve |
to | edilmesi |
expertise | bilgi |
between | arasındaki |
of | in |
EN Over 1 billion text messages will be sent out about the Goals. Here are the other channels and assets mobile operators are using to connect the world to the Goals and encourage more global citizens.
TR Hedeflerle ilgili 1 milyardan fazla text mesajı gönderilecek. Aşağıda mobil telefon operatörlerinin dünyayı Hedeflere bağlamak ve daha çok sayıda küresel vatandaşı teşvik etmek için kullandıkları kanallar ve malzemeleri görüyorsunuz.
Iňlis | Türk |
---|---|
billion | milyardan |
messages | mesaj |
channels | kanallar |
encourage | teşvik |
mobile | mobil |
global | küresel |
and | ve |
about | ilgili |
out | da |
world | dünyayı |
more | fazla |
EN The rate of citizens who used the Internet to receive public services was 58.9 percent in the 12-month period from April 2020 to March 2021
TR Kamu hizmetlerinden yararlanmak için 2020 yılı Nisan ayı ile 2021 yılı Mart ayını kapsayan on iki aylık dönemde interneti kullanan bireylerin oranı yüzde 58,9 oldu
Iňlis | Türk |
---|---|
internet | interneti |
public | kamu |
percent | yüzde |
period | dönemde |
april | nisan |
march | mart |
month | aylık |
rate | oranı |
was | oldu |
of | in |
to | için |
receive | ile |
EN By 2050, there will be more citizens living in cities than in rural areas by a ratio of 2:1
TR 2050 yılı itibariyle, şehirlerde yaşayan vatandaşların sayısı, kırsal alanlarda yaşayanlardan 2:1 oranında daha fazla olacak
Iňlis | Türk |
---|---|
citizens | vatandaşların |
living | yaşayan |
rural | kırsal |
of | ın |
a | sayısı |
will | olacak |
EN Literate people, usually over the age of 65 are citizens
TR Okuma-yazma bilmeyenler, genellikle 65 yaşının üzerinde bulunan vatandaşlardır
Iňlis | Türk |
---|---|
usually | genellikle |
age | yaşın |
are | bulunan |
the | üzerinde |
EN US Persons are individuals who are US Green Card (Permanent Resident Card) holders or US citizens.
TR ABD Vatandaşları, ABD Yeşil Kart (Kalıcı Oturma İzni Kartı) sahipleri ve ABD Uyruklu kişilerdir.
Iňlis | Türk |
---|---|
us | abd |
green | yeşil |
holders | sahipleri |
permanent | kalıcı |
EN It targets active citizens to strengthen the organization, organizations to strengthen organized structures, and organized structures to strengthen civil society.
TR Sivil toplumu güçlendirmek için örgütlülüğü, örgütlülüğü güçlendirmek için örgütleri, örgütleri güçlendirmek için aktif yurttaşları hedefler.
Iňlis | Türk |
---|---|
active | aktif |
strengthen | güçlendirmek |
civil | sivil |
organizations | örgütleri |
to | için |
EN Encouraging exchanges and cooperation between citizens in Turkey and in the EU to work together in areas of common interest, share technical knowledge and expertise, and establish long-term partnerships.
TR Ortak ilgi alanlarında birlikte çalışmaları, teknik bilgi ve uzmanlığı paylaşmaları ve uzun dönemli ortaklıklar oluşturmaları için Türkiye ve AB’de vatandaşlar arasındaki değişimler ve işbirliğinin teşvik edilmesi.
Iňlis | Türk |
---|---|
turkey | türkiye |
work | iş |
common | ortak |
interest | ilgi |
share | paylaş |
technical | teknik |
partnerships | ortaklıklar |
long | uzun |
and | ve |
to | edilmesi |
expertise | bilgi |
between | arasındaki |
of | in |
EN Meet the increased expectations of citizens with insights from The Future of Field Operations: A look at the Public Sector through 2025.
TR Saha Operasyonlarının Geleceği: 2025'e Kadar Kamu Sektörüne Bir Bakış'tan içgörülerle vatandaşların artan beklentilerini karşılayın.
Iňlis | Türk |
---|---|
increased | artan |
citizens | vatandaşların |
future | geleceği |
field | saha |
public | kamu |
sector | sektör |
a | bir |
operations | operasyonlar |
EN Law enforcement agencies are allowed to record citizens’ phone conversations and duplicate records even if they’re not suspected of illegal activity.
TR Kanun kuvvetleri, yasa dışı etkinlik şüphesi olmasa bile vatandaşların telefon görüşmelerini kaydedebilirler ve kopyalayabilirler.
Iňlis | Türk |
---|---|
citizens | vatandaşların |
phone | telefon |
and | ve |
of | ın |
activity | etkinlik |
not | olmasa |
law | kanun |
EN A valid e-mail address as well as a T.R. ID number are required. Candidates who are not Turkish citizens and hence do not have information about their Turkish ID numbers can register using their e-mail addresses.
TR Aktif bir e-posta adresine ve T.C. Kimlik numarası bilginiz istenmektedir. T.C. vatandaşı olmayan ve dolayısıyla T.C. kimlik numarası bilgisine sahip olmayan adaylarımız e-posta adresleriyle kayıt işlemlerini yapabilirler.
Iňlis | Türk |
---|---|
address | adresine |
id | kimlik |
not | olmayan |
register | kayıt |
t | t |
can | yapabilirler |
posta | |
e-posta | |
number | numarası |
and | ve |
are | sahip |
a | bir |
EN The German Bundestag is elected every four years by free, secret, and direct ballot by citizens aged 18 and over who are eligible to vote.
TR Alman Federal Meclisi dört yılda bir 18 yaşını doldurmuş seçme ve seçilme hakkı olan vatandaşlar tarafından gizli oy, serbest ve doğrudan seçimle seçilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
free | serbest |
secret | gizli |
direct | doğrudan |
vote | oy |
every | ya |
years | bir |
by | tarafından |
and | ve |
is | olan |
EN What tasks are the governmental agencies and offices responsible for in Germany and in Europe? Here you will find links to the state, politics and democracy. And you can also contact public authorities and take advantage of services for the citizens.
TR Almanya’da hükümet organları ve devlet daireleri hangi görevleri yerine getiriyor? Aşağıda devlet, siyaset, demokrasi ile ilgili bağlantıları bulabilir, devlet dairelerine ulaşabilir ve yurttaş hizmetlerinden yararlanabilirsiniz.
Iňlis | Türk |
---|---|
tasks | görevleri |
state | devlet |
politics | siyaset |
democracy | demokrasi |
and | ve |
in | da |
for | aşağıda |
links | bağlantıları |
take | ile |
EN Citizens of the European Union, the European Economic Area and Switzerland don’t need a visa to enter Germany for work purposes
TR Avrupa Birliği, Avrupa Ekonomik Alanı ülkeleri vatandaşlarıyla İsviçre vatandaşları, çalışma amacıyla Almanya’ya girebilmek için vizeye ihtiyaç duymuyor
Iňlis | Türk |
---|---|
union | birliği |
economic | ekonomik |
need | ihtiyaç |
enter | için |
of | in |
area | alan |
work | çalışma |
european | avrupa |
EN We have a connection with the local population, with ordinary citizens
TR Çalışmalarımız tüm toplumla ilişki halinde
Iňlis | Türk |
---|---|
a | tüm |
{Totalresult} terjimeleriniň 50 görkezmek