TR Benzersiz tebrik kartı olarak kendi fotoğrafların. İç tarafa kişisel bir mesaj, başka bir fotoğraf (isteğe bağlı) ve imzanı (isteğe bağlı) ekle ve kartını direkt dünyanın her yerine gönder.
"kendi fotoğrafların" ใน ภาษาตุรกี สามารถแปลเป็น ภาษาอังกฤษ คำ/วลีต่อไปนี้:
TR Benzersiz tebrik kartı olarak kendi fotoğrafların. İç tarafa kişisel bir mesaj, başka bir fotoğraf (isteğe bağlı) ve imzanı (isteğe bağlı) ekle ve kartını direkt dünyanın her yerine gönder.
EN Use your own photos and a personal note to create and send customized greeting cards worldwide. You can even add another photo and your signature inside your card (optional).
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
başka | another |
isteğe | optional |
ekle | add |
dünyanın | worldwide |
gönder | send |
TR Benzersiz kartpostal veya tebrik kartı olarak kendi fotoğrafların. Kişisel bir mesaj, başka bir fotoğraf (tebrik kartlarında isteğe bağlı) ve imzanı (tebrik kartlarında isteğe bağlı) ekle ve kartını direkt dünyanın her yerine gönder.
EN Use your own photos and a personal note to create and send customized Postcards and Greeting Cards worldwide. Pick a greeting card and you can even add another photo and your signature inside the card (optional).
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
başka | another |
isteğe | optional |
ekle | add |
dünyanın | worldwide |
gönder | send |
TR MyPostcard - Charity | MyPostcard uygulamasıyla gerçek ve kişiselleştirilmiş kartpostalları dünya çapında gönüllü yardımcılara gönder ve bunları kendi proje fotoğrafların ve kişisel metinlerin ile tasarla
EN MyPostcard - Charity| Send real postcards with the MyPostcard App to volunteers worldwide and customize them with a personalized message and your own project photo
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
mypostcard | mypostcard |
gerçek | real |
proje | project |
TR (2) Yüklenici, kartpostal üretimi için müşteri tarafından aktarılan fotoğrafların kalitesi konusunda kesinlikle bir garanti vermez
EN (2) The agent expressly provides no guarantee of the quality of the photos transferred by the customer for the production of the postcard
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
kartpostal | postcard |
müşteri | customer |
kalitesi | quality |
garanti | guarantee |
fotoğrafları | photos |
TR Neşeli bir müzik parçası ekledikten sonra projenizi dışa aktarın ve fotoğrafların harika bir tasarımla bir araya gelmesini izleyin
EN Add a joyful music track to your project, export it, and watch the photos come together in a decorated setting
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
müzik | music |
projenizi | your project |
aktarın | export |
araya | together |
fotoğrafları | photos |
TR Amway kendi kararlarını vermek isteyen, kendi hedeflerini belirleyen ve kendi başarı düzeylerini gerçekleştiren insanlara değer vermektedir
EN Amway appeals to people who want to make their own decisions, set their own goals and achieve their own level of success
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
amway | amway |
isteyen | want |
başarı | success |
insanlara | people |
kararları | decisions |
TR Arkadaşlarım kendi şehirlerinde bir iklim boykotu başlatmayı düşündüklerinde ben de kendi eyaletim Aşağı Saksonya ve kendi şehrim Göttingen için bir „Fridays for Future“ grubu kurdum
EN When friends considered launching a climate strike in their town, I also founded a Fridays for Future group for my state, Lower Saxony, and my hometown, Göttingen
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
iklim | climate |
saksonya | saxony |
grubu | group |
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
erhan | erhan |
teknik | technical |
bakım | maintenance |
onarım | repair |
birimi | unit |
TR Semrush kendi makine öğrenim algoritmalarını ve verileri kendi veri tabanında bulundurmak için güvenilir veri sağlayıcılarını kullanır
EN Semrush uses its own machine learning algorithms and trusted data providers to present the data in our databases
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
semrush | semrush |
makine | machine |
öğrenim | learning |
güvenilir | trusted |
kullanır | uses |
sağlayıcıları | providers |
TR Kendi profilini oluştur, dinlediklerini takip et, kendi müzik listelerin ve yeni müzik tavsiyeleri gibi harika işlevlerden faydalan.
EN Create your own profile, track what you listen to, and get cool stuff like your own music charts and new music recommendations.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
profilini | profile |
oluştur | create |
müzik | music |
yeni | new |
TR Kendi işinizi kurmak size daha fazla seçenek sunar. Sağladığımız destekle kendi işinizin patronu olabilir ve kendinize uyan şekilde iş yapabilirsiniz.
EN Starting your own business gives you more choice. You can be your own boss and work in a way that suits you ― all with the support we provide.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sunar | gives |
şekilde | way |
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
eğlenceli | fun |
veya | or |
gerçekten | actually |
insanları | people |
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
erhan | erhan |
teknik | technical |
bakım | maintenance |
onarım | repair |
birimi | unit |
TR Açıklama: Teğet femdom onu kendi cum ile kopyalar hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Teğet femdom onu kendi cum ile kopyalar video.
EN Description: View Tangent femdom copulates him with his own cum hd as completely free. BDSM porn xxx Tangent femdom copulates him with his own cum video.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
açıklama | description |
hd | hd |
tamamen | completely |
ücretsiz | free |
bdsm | bdsm |
porno | porn |
xxx | xxx |
video | video |
TR Sivil toplumun kendi dışındaki karar alma süreçlerinde söz sahibi olması için, kendi öncelik alanları içinde savunuculuk, kampanya, araştırma, eğitim ve lobi çalışmaları yürütmenin geliştirilmesidir.
EN Development of advocacy, campaign, research, training, and lobbying activities in its priority target areas in order to make the voice of civil society heard in decision-making processes.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sivil | civil |
toplumun | society |
karar | decision |
öncelik | priority |
savunuculuk | advocacy |
kampanya | campaign |
TR Kendi işinizi kurmak size daha fazla seçenek sunar. Sağladığımız destekle kendi işinizin patronu olabilir ve işinizi kişisel isteklerinize paralel olarak geliştirebilirsiniz.
EN Starting your own business gives you more choice. You can be your own boss with all the support we provide and develop in line with your personal ambitions.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sunar | gives |
olabilir | can |
TR Bir Amway Serbest Girişimcisi olarak kendi işinizdesiniz, fakat kendi başınıza değilsiniz
EN As an Amway Business Owner you are in business for yourself, but not by yourself
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
amway | amway |
TR Kendi kontrolünüz altında olan bir gelecek hayal edin. Kendi işinizi yürüterek ekstra para kazandığınızı hayal edin. Tek yapmanız gereken amacınızı belirlemek ve ona ulaşmak.
EN Imagine a future that puts you in control. Imagine earning extra money running your own business. Simply set your goal and then achieve it.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
gelecek | future |
ekstra | extra |
ulaşmak | achieve |
kontrolü | control |
TR Dünya çapındaki potansiyel yolculara bulundukları platformlarda, kendi dillerinde ve kendi para birimlerinde ulaşmak için çaba harcıyoruz
EN We strive to reach potential travellers across the world on the platforms they’re on, in their language and their currency
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dünya | world |
potansiyel | potential |
platformlarda | platforms |
TR Semrush kendi makine öğrenim algoritmalarını ve verileri kendi veri tabanında bulundurmak için güvenilir veri sağlayıcılarını kullanır
EN Semrush uses its own machine learning algorithms and trusted data providers to present the data in our databases
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
semrush | semrush |
makine | machine |
öğrenim | learning |
güvenilir | trusted |
kullanır | uses |
sağlayıcıları | providers |
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
erhan | erhan |
teknik | technical |
bakım | maintenance |
onarım | repair |
birimi | unit |
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
erhan | erhan |
teknik | technical |
bakım | maintenance |
onarım | repair |
birimi | unit |
TR Sivil toplumun kendi dışındaki karar alma süreçlerinde söz sahibi olması için, kendi öncelik alanları içinde savunuculuk, kampanya, araştırma, eğitim ve lobi çalışmaları yürütmenin geliştirilmesidir.
EN Development of advocacy, campaign, research, training, and lobbying activities in its priority target areas in order to make the voice of civil society heard in decision-making processes.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sivil | civil |
toplumun | society |
karar | decision |
öncelik | priority |
savunuculuk | advocacy |
kampanya | campaign |
TR Serpilme Diyagramları genellikle çeşitli farklı veri kümelerini paylaşan bir infografik, sunum veya raporun parçasıdır, ancak kendi başlarına da bulunabilirler. Visme ile kendi serpilme diyagramını oluşturmak çok kolaydır.
EN Scatter plots are often part of an infographic, presentation or report that shares a variety of different data sets, but they can also be found on their own. It's easy to create your own scatter graph with Visme.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
genellikle | often |
veri | data |
infografik | infographic |
sunum | presentation |
visme | visme |
TR Kendi markanızı oluşturmak için kendi markalı yazı tiplerinizi ve renklerinizi ekleyin
EN Add in your own branded fonts and colors to make it your own
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
markalı | branded |
ekleyin | add |
TR Eğitici elbette KENDİ ALANINDA daha uzmandır ve teknolojiyi çok yakından tanır, AMA DEDİĞİM GİBİ SIRF KENDİ ALANINDA
EN The instructor is of course specialized in his or her field and is very well-informed about the technology, and that’s it
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
elbette | of course |
ve | and |
teknolojiyi | technology |
çok | very |
ama | it |
TR Firmanın kendi biyokütle termik santrali elektrik üretiyor, elde edilen artık ısıyla hem firmanın kendi yeri, hem de bir başka komşu firma ısıtılıyor ve inşaatta kullanılan kurutuluyor
EN It has its own biomass heating plant to produce electricity – the waste heat it generates is used to heat its own building as well as a neighbouring company, and also dries the construction timber in a sustainable manner
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
elektrik | electricity |
firma | company |
TR Aslında cuma günleri okula gitmeyi tercih ederdim ama, kendi geleceğimi kendi elime almak zorunda olduğum için şu anda okula gidemiyor olmam, yetişkinlerin suçu
EN I would prefer to go to school on Fridays, but it’s the adults’ fault that I can’t at the moment, because I have to take my future into my own hands
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
tercih | prefer |
zorunda | have to |
TR SEO görünürlüğünü ölçmenin oldukça fazla yolu vardır ve her bir uzmanın kendi yaklaşım yolu da söz konusudur ama biz, bir adım daha ileri gidip iki ana parametreyi dikkate alarak kendi hesaplamamızı gerçekleştirdik:
EN There are many ways to measure SEO visibility and each expert will have their own way, but we wanted to go a step further and make our own calculation taking into account two main parameters:
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
seo | seo |
görünürlüğünü | visibility |
yolu | way |
her | each |
ana | main |
TR Ya da son olarak, BT liderleri kendi BT ayak izlerini planlamak, oluşturmak, yürütmek, optimize etmek ve büyütmek için kendi şirket içi ekiplerinden ve bir grup güvenilir harici iş ortağı ve satıcıdan faydalanabilir
EN Or finally, IT leaders can tap their internal teams and a group of trusted external partners and vendors to plan, build, run, optimize, and grow their IT footprint
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
grup | group |
güvenilir | trusted |
harici | external |
TR Semrush kendi makine öğrenim algoritmalarını ve verileri kendi veri tabanında bulundurmak için güvenilir veri sağlayıcılarını kullanır
EN Semrush uses its own machine learning algorithms and trusted data providers to present the data in our databases
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
semrush | semrush |
makine | machine |
öğrenim | learning |
güvenilir | trusted |
kullanır | uses |
sağlayıcıları | providers |
TR Indie rock, kendi deneysel müziklerini yapıp, herhangi bir plak şirketinin himayesine girmeden kendi yöntemleriyle müziğini dağıtan rock müzik gruplarının tarzına verilen isimdir
EN Indie rock is a vague term used to identify rock artists that are or were unsigned, or have signed to small record labels, rather than major record labels
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
indie | indie |
rock | rock |
TR Kendi profilini oluştur, dinlediklerini takip et, kendi müzik listelerin ve yeni müzik tavsiyeleri gibi harika işlevlerden faydalan.
EN Create your own profile, track what you listen to, and get cool stuff like your own music charts and new music recommendations.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
profilini | profile |
oluştur | create |
müzik | music |
yeni | new |
TR İşletmenizi kendi yolunuza yürütmek için kendi özel transkripsiyon iş akışlarınızı oluşturun.
EN Build your own custom transcription workflows to run your business your way.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
transkripsiyon | transcription |
oluşturun | build |
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
eğlenceli | fun |
veya | or |
gerçekten | actually |
insanları | people |
TR Kendi markanızı oluşturmak için kendi markalı yazı tiplerinizi ve renklerinizi yükleyin
EN Upload your own branded fonts and colors to make it your own
TR Müthiş gemilerle dolu kendi filonuzu toplayıp yönettiğiniz usta yapımı Liman Şehri'ne kendinizi bırakın! Görevleri tamamlayarak zaman ve hikayede ilerleyin ve kendi strateji kararlarınızla gemi imparatorluğunuzu yönetin!
EN Immerse yourself in the master-crafted Port City where you collect and manage your own fleet full of awesome ships! Progress through the time and story by completing the quests and rule your ship empire from with your own strategy decisions!
TR Yazarlara fikirlerini kendi sözcükleriyle açıklamaları için bir platform vererek, paylaştıkları bilgileri farklı öğrenme türlerine uyacak şekilde biçimlendiriyoruz
EN We are giving authors a platform to explain their ideas in their own words, shaping the knowledge they share to fit different types of learning
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
platform | platform |
bilgileri | knowledge |
farklı | different |
öğrenme | learning |
uyacak | fit |
TR Kendi araştırma kılavuzunuzu oluşturmak için Elsevier'in Researcher Academy kaynaklarıni kullanın
EN Use resources on Elsevier?s Publishing Campus to create your own research guide
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
araştırma | research |
elsevier | elsevier |
kullanın | use |
kaynakları | resources |
TR Bulut, hibrit veya şirket içi tüm SaaS ve kendi kendine barındırılan uygulamalarda tutarlı rol tabanlı erişim denetimleri uygulayın.
EN Enforce consistent role-based access controls across all SaaS and self-hosted applications -- cloud, hybrid, or on-premises.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
bulut | cloud |
hibrit | hybrid |
veya | or |
tüm | all |
saas | saas |
uygulamalarda | applications |
tutarlı | consistent |
rol | role |
tabanlı | based |
erişim | access |
denetimleri | controls |
TR ''Favori aracım PPC analiz aracı. Belirli bir alan adı için hangi PPC'lerin çalışır durumda olduğunu söylüyor. Kendi PPC stratejimi optimize etmek için iyi bir araç!''
EN “My favorite feature is the PPC analysis tool. It tells me what kinds of PPC ads are being run by a specific domain. It is good to optimize my own PPC strategy!”
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
favori | favorite |
ppc | ppc |
analiz | analysis |
belirli | specific |
TR Veya Ahrefs’i kendi web siteniz için kullanın ücretsiz şekilde
EN Or use Ahrefs for your own website for free
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
veya | or |
ahrefs | ahrefs |
web | website |
kullanın | use |
TR Kendi nişinizdeki en iyi performans gösteren içerikleri keşfedin ve analiz edin.
EN Discover and analyze top-performing content in your niche.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
iyi | top |
performans | performing |
keşfedin | discover |
analiz | analyze |
TR Bunu yapabilmeleri için Digital Commons'ı kullanarak onlara bulutta depolanan bir altyapı sağlamak suretiyle, tüm dünyadan 600 civarında araştırma kurumunu kendi açık erişim programlarını oluşturmaları için destekliyoruz
EN We support nearly 600 institutions around the globe to build their own open access programs by providing them with a cloud-hosted infrastructure to do so using Digital Commons
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
commons | commons |
bulutta | cloud |
altyapı | infrastructure |
açık | open |
erişim | access |
programları | programs |
TR Kendi bilinçsiz önyargılarınıza karşı açık ve uyanık olmak (kuşkusuz ki bunları çalışma arkadaşlarınızda da fark edebilirsiniz)
EN Being open and alert for your own unconscious bias (you might of course also recognize it in colleagues)
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
bilinçsiz | unconscious |
açık | open |
TR Kitap bölümlerini kendi arşivlerine almak isteyen yazarlar ilgili izinleri almak için Küresel Haklar ile iletişime geçmeye devam edebilir.
EN Authors wishing to self-archive book chapters can continue to reach out to Global Rights to seek the relevant permissions.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
kitap | book |
yazarlar | authors |
ilgili | relevant |
izinleri | permissions |
küresel | global |
haklar | rights |
devam | continue |
edebilir | can |
TR Uzman tercüme hizmetlerimizle sınırları aşın ve dijital tekrar baskınızın tıp uzmanlarına kendi dillerinde ulaşmasını sağlayın.
EN Cross boundaries with our expert translation services – enabling your digital reprint to reach global medical professionals in their native language.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
uzman | expert |
tercüme | translation |
sınırları | boundaries |
dijital | digital |
tıp | medical |
TR Web, POPS, IMAPS, SMTPS ve mobil erişim. Takma adlar, kendi alan adı, üçüncü taraf posta kutularına erişim vb.
EN Web, POPS, IMAPS, SMTPS and mobile accesses. Aliases, own domain name, access to third-party mailboxes, etc.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
mobil | mobile |
erişim | access |
adı | name |
taraf | party |
TR Rakiplerinizin reklam kampanyalarını araştırın ve kendi kampanyanızı başlatın.
EN Research your competitors’ advertising campaigns and launch your own.
TR Bu, kendi reklam kampanyalarınızı çaba harcamadan geliştirmenize olanak sağlayacak.
EN This will enable you to develop your own advertising campaign effortlessly.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
reklam | advertising |
กำลังแสดงคำแปล 50 จาก 50 รายการ