TR Sağlam ve koruyucu Yeni Citroën Berlingo Van, agresiflik olmadan akışkan hatları ile enerjik bir dış stil benimser
"enerjik bir dış" ใน ภาษาตุรกี สามารถแปลเป็น ภาษาอังกฤษ คำ/วลีต่อไปนี้:
TR Sağlam ve koruyucu Yeni Citroën Berlingo Van, agresiflik olmadan akışkan hatları ile enerjik bir dış stil benimser
EN Robust and protective, New Citroën Berlingo Van adopts an energetic exterior style with fluid lines, without aggressiveness
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sağlam | robust |
koruyucu | protective |
yeni | new |
olmadan | without |
akışkan | fluid |
dış | exterior |
stil | style |
TR Sağlam ve koruyucu Yeni Citroën Berlingo Van, agresiflik olmadan akışkan hatları ile enerjik bir dış stil benimser
EN Robust and protective, New Citroën Berlingo Van adopts an energetic exterior style with fluid lines, without aggressiveness
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sağlam | robust |
koruyucu | protective |
yeni | new |
olmadan | without |
akışkan | fluid |
dış | exterior |
stil | style |
TR Sağlam ve koruyucu Yeni Citroën Berlingo Van, agresiflik olmadan akışkan hatları ile enerjik bir dış stil benimser
EN Robust and protective, New Citroën Berlingo Van adopts an energetic exterior style with fluid lines, without aggressiveness
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sağlam | robust |
koruyucu | protective |
yeni | new |
olmadan | without |
akışkan | fluid |
dış | exterior |
stil | style |
TR Sonik Titreşim Teknolojisi diş ve diş etlerini nazikçe ve derinlemesine temizleyen mikro hareketlerle manuel diş fırçasına göre %30 daha fazla plağı giderir*
EN Sonic Pulse Technology creates micro-sweeps to gently and thoroughly clean teeth and gums, effectively removing 30% more plaque than a manual toothbrush*
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
teknolojisi | technology |
ve | and |
mikro | micro |
manuel | manual |
TR Yumuşak silikon kıllar diş eti çekilmesini önlemeye yardımcı olur, deneyenlerin %100'ü ISSA™ 3'ün diş minesine nazik olduğunu ve diş etlerini aşındırmadığını belirtmiştir*
EN Soft silicone bristles effectively help to prevent receding gums & tooth sensitivity, with 100% of users reporting ISSA™ 3 is gentle on gums & non-abrasive on tooth enamel*
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
yumuşak | soft |
silikon | silicone |
olduğunu | is |
TR Bu kampanya sırasında Phillip, dünyanın dört bir yanındaki binlerce enerjik destekçilerinin kendisi için dünyanın en eşsiz ve güzel yerlerinde fotoğraf çekip MyPostcard aracılığıyla gönderdikleri çok sayıda kartpostal aldı.
EN In the end, Philipp was delighted to receive thousands of postcards from unique and beautiful places all across the world.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dünyanın | world |
güzel | beautiful |
TR Futbol kulübü HTML şablonları dinamik ve enerjik bir tasarıma sahiptir
EN Football club HTML templates have a dynamic and energetic design
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
futbol | football |
html | html |
dinamik | dynamic |
sahiptir | have |
TR Ofis binasından dönüştürülen bir alanda yer alan otel, Osaka'nın enerjik şehir merkezi “Minami” bölgesinin atmosferine ayak uydurmaktadır.
EN Located in a converted office building, the hotel is in keeping with the atmosphere of Osaka's energetic downtown “Minami” area.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
ofis | office |
otel | hotel |
osaka | osaka |
merkezi | downtown |
TR Ofis binasından dönüştürülen bir alanda yer alan otel, Osaka'nın enerjik şehir merkezi “Minami” bölgesinin atmosferine ayak uydurmaktadır.
EN Located in a converted office building, the hotel is in keeping with the atmosphere of Osaka's energetic downtown “Minami” area.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
ofis | office |
otel | hotel |
osaka | osaka |
merkezi | downtown |
TR Muhteşem ve enerjik logo tasarımlarıyla bilgisayar oyunu meraklılarının dikkatini çekin. Kişiselleştirilebilir şablonlardan birini kullanın ve logonuz göz açıp kapayıncaya kadar elinizde olsun.
EN Get the gamers’ attention with a fascinating and energizing logo design. Create yours in the blink of an eye using one of these customizable templates.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
ve | and |
dikkatini | attention |
kişiselleştirilebilir | customizable |
göz | eye |
TR Verena Klaus, örneğin banyosunda zeytin yağından yapılmış küçük bir sabun, tahta bir diş fırçası, diş macunu tozu ve makyajını silmek için hindistan cevizi yağından daha fazlasına ihtiyaç duymuyor
EN In her bathroom for example, Verena Klaus uses no more than a small piece of soap made from olive oil, a wooden toothbrush, toothpaste powder and coconut oil for removing make-up
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
klaus | klaus |
yapılmış | made |
küçük | small |
TR Dış mekan bağımsız: Bu insansız tesisler dış unsurlara maruz kalır ve bir barınak veya kapama gerektirir. Servis için erişilmesi daha zor olan uzak konumlarda olabilirler. Hücre kuleleri bu kategoriye mükemmel bir örnektir.
EN Outdoor standalone: These unmanned sites are exposed to outside elements and require a shelter or enclosure. They may be in remote locations that are harder to reach for servicing. Cell towers are a perfect example of this category.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dış | outside |
maruz | exposed |
veya | or |
gerektirir | require |
uzak | remote |
hücre | cell |
mükemmel | perfect |
TR Ferace, kaban, kap ve mont gibi bir çok dış giyim ürünü farklı model ve renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki dış giyim modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Many outerwear products such as abaya, coats, caps and winter coats are offered to you with different models and color options. You can check out our category to purchase high quality and affordable outerwear items.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dış | out |
ürünü | products |
model | models |
renk | color |
seçenekleri | options |
kaliteli | quality |
TR Dünya çapında yaygın temas noktaları ve dış ticaret bilgi ve birikimiyle Kibar Dış Ticaret, grubun güçlü ticari kültürünün özgün bir temsilcisi niteliğini taşımaktadır.
EN Kibar Dış Ticaret is a distinctive representative of the strong commercial culture of the group with its widespread contact points and foreign trade expertise.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
temas | contact |
noktaları | points |
dış | foreign |
ticaret | trade |
grubun | group |
güçlü | strong |
ticari | commercial |
temsilcisi | representative |
TR Ferace, kaban, kap ve mont gibi bir çok dış giyim ürünü farklı model ve renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki dış giyim modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
EN Many outerwear products such as abaya, coats, caps and winter coats are offered to you with different models and color options. You can check out our category to purchase high quality and affordable outerwear items.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dış | out |
ürünü | products |
model | models |
renk | color |
seçenekleri | options |
kaliteli | quality |
TR Feminist bir dış politika, güvenlik politikası ve dış politikada bu ataerkil yapıların yıkılması niyetidir
EN A feminist foreign policy involves wanting to dismantle these patriarchal structures in foreign and security policy
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dış | foreign |
güvenlik | security |
TR Ayrıca, monday.com SOC2 Type II denetiminin, ISO sertifikalarının ve diğer dış denetimlerin bir parçası olarak dış denetimden geçmektedir.
EN Additionally, monday.com is going through external auditing as part of the SOC2 Type II audit, the ISO certifications and other external audits.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
ayrıca | additionally |
iso | iso |
diğer | other |
dış | external |
parçası | part |
ii | ii |
TR Ülkemizde başlatılan dış ticaret atılımlarında öncü rolü oynamak ve Kibar Grubu’nun bu konuda uzman şirketi olarak dış ticaret etkinliklerini örgütlemek amacıyla 1985 yılında kurulmuştur.
EN Kibar Dış Ticaret A.Ş. is the foreign trade company of Kibar Group, which is among Turkey’s most prominent industrial institutions. The company was founded in 1985 with the aim of playing a leading role in ...
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dış | foreign |
ticaret | trade |
rolü | role |
TR Florürlü Diş Macunu Glister™ 50,50 TL Diş Fırçası Glister™
EN Multi-Action fluoride Toothpaste Glister™ TL50.50 Toothbrush Glister™
TR YENİ! Dişler, diş etleri, yanaklar ve dil için ultra hijyenik silikon sonik diş fırçası
EN NEW! The ultra-hygienic silicone sonic toothbrush for teeth, gums, cheeks & tongue
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
ultra | ultra |
silikon | silicone |
TR Diş eti tahrişi ve kızarıklığı gibi periodontal sorunları tedavi etmek için ideal olan ISSA™ 3'ün diş eti iltihabını azalttığı klinik olarak kanıtlanmıştır*
EN Ideal for treating periodontal problems such as gum irritation & redness, ISSA™ 3 has been clinically proven to reduce gingivitis*
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sorunları | problems |
ideal | ideal |
TR Yenilikçi, bakterilere dayanıklı hibrit fırça başlığıyla devrim niteliğindeki Sonik Titreşim teknolojisine sahip ISSA™ 3, piyasadaki en gelişmiş elektrikli diş fırçası. Diş fırçalamak hiç bu kadar kolay ve etkili olmamıştı!
EN Featuring revolutionary Sonic Pulse technology combined with an innovative, bacteria-resistant hybrid brush head, ISSA™ 3 is the most advanced and intuitive electric toothbrush out there. Brushing has never been so easy and effective!
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
hibrit | hybrid |
en | most |
elektrikli | electric |
hiç | never |
kadar | with |
ve | and |
etkili | effective |
TR Üstün kaliteli Char-Lynn motorlarımız, bir iç dişlinin sabit bir dış dişli içerisinde döndüğü Yörünge İlkesine dayanan bir tasarıma sahiptir
EN Our premium line of Char-Lynn motors features a design based on the orbit principle, in which an internal gear rotates inside of an external fixed gear
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
kaliteli | premium |
sabit | fixed |
dış | external |
dayanan | based on |
tasarıma | design |
TR BM Küresel İlkeler Sözleşmesi'nde imza yetkisine sahip bir şirket olarak, işimiz ve tedarik zinciri operasyonumuz için stratejik bir hedef belirleyerek dış tedariki sorumlu bir şekilde yapmaya öncelik verdik
EN We have prioritised responsible sourcing as a strategic objective for our business and our supply chain operation, as a signatory to the UN Global Compact
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
küresel | global |
sahip | have |
şirket | business |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
stratejik | strategic |
sorumlu | responsible |
TR İstemciler ile üretimde herhangi bir aşamada video ve transkriptleri hızlı ve kolay bir şekilde paylaşın. Dış pazarlama ekipleri ve ajansları için mükemmeldir.
EN Quickly and easily share video and transcripts at any stage on production with clients. Perfect for external marketing teams and agencies.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
video | video |
transkriptleri | transcripts |
paylaşın | share |
dış | external |
pazarlama | marketing |
ekipleri | teams |
ajansları | agencies |
TR MPS ile dış kaynaklama sayesinde, her bir yazıcı ve yazıcı sarf malzemesi, endişelerinizi ortadan kaldırmak ve masrafları azaltmak adına tek ve düzenli bir şekilde yönetilir
EN By outsourcing with MPS, every printer and your supplies are managed in one streamlined fashion to relieve your headaches and alleviate costs
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
yazıcı | printer |
TR Hava alan dış yüzeye sahip kumaşı ve uzun yıllar doğru omurga desteği sağlarken, bebeklere uykuyu bir keyif haline getirir. Üstelik yıkanabilir kılıfıyla da oldukça hijyenik bir ortam sağlar.
EN With its breathable outer fabric and inner support for accurate spine development for many years, Milky Comfy DHT turns sleeping into a pure joy for babies. Moreover, it provides a highly hygienic environment thanks to its washable cover.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sahip | its |
desteği | support |
oldukça | highly |
ortam | environment |
sağlar | provides |
TR İstemciler ile üretimde herhangi bir aşamada video ve transkriptleri hızlı ve kolay bir şekilde paylaşın. Dış pazarlama ekipleri ve ajansları için mükemmeldir.
EN Quickly and easily share video and transcripts at any stage on production with clients. Perfect for external marketing teams and agencies.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
video | video |
transkriptleri | transcripts |
paylaşın | share |
dış | external |
pazarlama | marketing |
ekipleri | teams |
ajansları | agencies |
TR ''Şu anda dünyada bulunduğumuz sıralamada olan yerel bir diş hekimliği muayenehanesi görmedim. Bu araç sayesinde ülke çapında sıralanıyoruz. İşte bu kadar basit. Daha %50'sini bile kullanmadım.''
EN “I’ve never seen a local dental practice in the world ranking as much as we are now. We are ranking nationally. Because of the tool. Simple as that. And I still don’t use even 50% of it.”
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dünyada | in the world |
sıralamada | ranking |
yerel | local |
diş | dental |
araç | tool |
basit | simple |
TR Tanıtım broşürünüz, konferans tanıtımınız veya diğer önemli markalı materyalleriniz için bir dış tanıtım alanı ayırtarak kitlenizin dikkatini daha onlar dergiyi açmadan yakalayın.
EN Capture the attention of our audience before they have even opened their journal by booking an outsert space for your promotional brochure, conference collateral or other key branded materials.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
konferans | conference |
veya | or |
önemli | key |
markalı | branded |
alanı | space |
dikkatini | attention |
TR MT4/MT5 yatırım platformları için profesyonel dış kaynak hizmetleri sunuyoruz. Herhangi bir şekilde desteğe ihtiyacınız olursa hızla kurulum yapabilir ve operasyonlarınızın başarılı yürümesi için sürekli destek sunabiliriz.
EN We offer professional outsourcing services for MT4/MT5 trading platforms. If you need assistance in any way, we can step in and offer you a quick setup and ongoing competent support so you can run your operations effectively.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
olursa | if |
kurulum | setup |
yapabilir | can |
sürekli | ongoing |
TR Gelenek 6: Bir ITAA grubu, para, mülkiyet ve prestij sorunları bizi birincil amacımızdan saptırmasın diye, ITAA adını hiçbir ilgili tesise veya dış kuruluşa asla onaylamamalı, finanse etmemeli veya ödünç vermemelidir.
EN Tradition 6: An ITAA group ought never endorse, finance, or lend the ITAA name to any related facility or outside enterprise, lest problems of money, property, and prestige divert us from our primary purpose.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
gelenek | tradition |
itaa | itaa |
grubu | group |
mülkiyet | property |
sorunları | problems |
birincil | primary |
ilgili | related |
dış | outside |
asla | never |
TR İnternette bir şeyler tüketmek, vücudum dış dünyayla uyumsuzmuş gibi, gergin hissetmeme neden oluyor
EN Consuming things on the internet makes me feel nervous, like my body is out of tune with the outside world
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
şeyler | things |
gibi | like |
TR Şirketin dış ticaret hacmi istikrarlı bir grafik çizmiştir ve yılda 1,5 milyon ton seviyelerine ulaşmıştır
EN The foreign trade volume of the company has progressed steadily and has reached 1.5 million tons per year
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dış | foreign |
ticaret | trade |
hacmi | volume |
yılda | per year |
milyon | million |
TR ZQ200 Serisi ekonomik fiyatlı mobil yazıcı iç ve dış mekanlarda geniş bir yelpazede fiş ve etiket basma uygulamaları için tasarlandı. Özelliklerden ödün vermeyen ve bütçeye uygun fiyat.
EN The ZQ200 Series value-tier mobile printers, designed for a wide range of receipt and label printing applications inside and outside the four walls. A budget-friendly price without compromising on features.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
serisi | series |
mobil | mobile |
dış | outside |
geniş | wide |
fiş | receipt |
etiket | label |
uygulamaları | applications |
fiyat | price |
TR Etiketler iki form faktörü ile sunulmaktadır: varlıklarda kullanılan küçük bir dairesel etiket ve personel veya varlıklarda kullanılan dikkat çekmeyen yaka etiketi, bunların her ikisi de iç ve dış mekanlarda kullanıma uygundur.
EN Tags are offered in two form factors: a small circular tag used on assets and a low-profile badge tag used on personnel or assets, both suitable for indoor and outdoor use.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
etiketler | tags |
form | form |
küçük | small |
personel | personnel |
veya | or |
TR Değiştirme gerekmeden bir yıla kadar dayanan fırça başlıklarına sahip üstün kaliteli, ömür boyu kullanabileceğiniz diş fırçaları
EN Premium quality, life-long toothbrushes with brush heads lasting up to a year before a replacement is needed
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
sahip | is |
TR Bunun ardından ISSA geldi, eskimiş elektrikli diş fırçası endüstrisine ihtiyacı olan heyecanı getiren süper yumuşak, sonik güçlü harika bir fırçası
EN After that came ISSA, a super-soft, sonic-powered wonder-brush that added some needed zip to a stale electric toothbrush industry
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
bunun | that |
geldi | came |
elektrikli | electric |
süper | super |
yumuşak | soft |
TR ''Şu anda dünyada bulunduğumuz sıralamada olan yerel bir diş hekimliği muayenehanesi görmedim. Bu araç sayesinde ülke çapında sıralanıyoruz. İşte bu kadar basit. Daha %50'sini bile kullanmadım.''
EN “I’ve never seen a local dental practice in the world ranking as much as we are now. We are ranking nationally. Because of the tool. Simple as that. And I still don’t use even 50% of it.”
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dünyada | in the world |
sıralamada | ranking |
yerel | local |
diş | dental |
araç | tool |
basit | simple |
TR ''Şu anda dünyada bulunduğumuz sıralamada olan yerel bir diş hekimliği muayenehanesi görmedim. Bu araç sayesinde ülke çapında sıralanıyoruz. İşte bu kadar basit. Daha %50'sini bile kullanmadım.''
EN “I’ve never seen a local dental practice in the world ranking as much as we are now. We are ranking nationally. Because of the tool. Simple as that. And I still don’t use even 50% of it.”
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dünyada | in the world |
sıralamada | ranking |
yerel | local |
diş | dental |
araç | tool |
basit | simple |
TR Tanıtım broşürünüz, konferans tanıtımınız veya diğer önemli markalı materyalleriniz için bir dış tanıtım alanı ayırtarak kitlenizin dikkatini daha onlar dergiyi açmadan yakalayın.
EN Capture the attention of our audience before they have even opened their journal by booking an outsert space for your promotional brochure, conference collateral or other key branded materials.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
konferans | conference |
veya | or |
önemli | key |
markalı | branded |
alanı | space |
dikkatini | attention |
TR ''Şu anda dünyada bulunduğumuz sıralamada olan yerel bir diş hekimliği muayenehanesi görmedim. Bu araç sayesinde ülke çapında sıralanıyoruz. İşte bu kadar basit. Daha %50'sini bile kullanmadım.''
EN “I’ve never seen a local dental practice in the world ranking as much as we are now. We are ranking nationally. Because of the tool. Simple as that. And I still don’t use even 50% of it.”
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dünyada | in the world |
sıralamada | ranking |
yerel | local |
diş | dental |
araç | tool |
basit | simple |
TR ZQ200 Serisi ekonomik fiyatlı mobil yazıcı iç ve dış mekanlarda geniş bir yelpazede fiş ve etiket basma uygulamaları için tasarlandı. Özelliklerden ödün vermeyen ve bütçeye uygun fiyat.
EN The ZQ200 Series value-tier mobile printers, designed for a wide range of receipt and label printing applications inside and outside the four walls. A budget-friendly price without compromising on features.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
serisi | series |
mobil | mobile |
dış | outside |
geniş | wide |
fiş | receipt |
etiket | label |
uygulamaları | applications |
fiyat | price |
TR Etiketler iki form faktörü ile sunulmaktadır: varlıklarda kullanılan küçük bir dairesel etiket ve personel veya varlıklarda kullanılan dikkat çekmeyen yaka etiketi, bunların her ikisi de iç ve dış mekanlarda kullanıma uygundur.
EN Tags are offered in two form factors: a small circular tag used on assets and a low-profile badge tag used on personnel or assets, both suitable for indoor and outdoor use.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
etiketler | tags |
form | form |
küçük | small |
personel | personnel |
veya | or |
TR ''Şu anda dünyada bulunduğumuz sıralamada olan yerel bir diş hekimliği muayenehanesi görmedim. Bu araç sayesinde ülke çapında sıralanıyoruz. İşte bu kadar basit. Daha %50'sini bile kullanmadım.''
EN “I’ve never seen a local dental practice in the world ranking as much as we are now. We are ranking nationally. Because of the tool. Simple as that. And I still don’t use even 50% of it.”
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dünyada | in the world |
sıralamada | ranking |
yerel | local |
diş | dental |
araç | tool |
basit | simple |
TR ''Şu anda dünyada bulunduğumuz sıralamada olan yerel bir diş hekimliği muayenehanesi görmedim. Bu araç sayesinde ülke çapında sıralanıyoruz. İşte bu kadar basit. Daha %50'sini bile kullanmadım.''
EN “I’ve never seen a local dental practice in the world ranking as much as we are now. We are ranking nationally. Because of the tool. Simple as that. And I still don’t use even 50% of it.”
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dünyada | in the world |
sıralamada | ranking |
yerel | local |
diş | dental |
araç | tool |
basit | simple |
TR Ayrıca Avrupa Birliği için feminist dış politikanın nasıl şekillenebileceğine dönük bir araştırma gerçekleştirdik
EN In addition, we have conducted a study that examines what a feminist foreign policy would mean for the European Union
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
ayrıca | in addition |
birliği | union |
dış | foreign |
araştırma | study |
TR Çalışmalarımızla feminist dış politikaya dönük tartışmanın güncel kalmasına ve genişlemesine önemli bir katkıda bulunuyoruz.
EN With our work we are making a strong contribution to continuing and broadening the debate about feminist foreign policy.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
dış | foreign |
TR Koalisyon anlaşmasında SPD, FDP ve Yeşiller; ulusal ordular arasında daha fazla işbirliği de dahil olmak üzere “Avrupa’da gerçek bir ortak dış, güvenlik ve savunma politikası”nı hedefliyor
EN In their coalition agreement, the SPD, FDP and Greens are aiming to achieve a “genuine joint foreign, security and defence policy in Europe” – including greater cooperation between the national armies
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
spd | spd |
işbirliği | cooperation |
avrupa | europe |
gerçek | genuine |
ortak | joint |
dış | foreign |
politikası | policy |
TR Lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve inter cinsiyetli insanların hakları Alman dış politikasının ilgilendiği bir konu.
EN The rights of lesbian, gay, bisexual, transgender and intersex people are a concern of German foreign policy.
ภาษาตุรกี | ภาษาอังกฤษ |
---|---|
lezbiyen | lesbian |
gay | gay |
hakları | rights |
alman | german |
dış | foreign |
insanları | people |
politikasını | policy |
กำลังแสดงคำแปล 50 จาก 50 รายการ