TR Bilim, teknoloji ve sağlığın geliştirilmesine öncülük etmek
Traduzir "öncülük etmek" para inglês
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "öncülük etmek" de turco para inglês
Traduções de öncülük etmek
"öncülük etmek" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
Tradução de turco para inglês de öncülük etmek
turco
inglês
EN Leading the way in advancing science, technology and health
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
TR Bilim, teknoloji ve sağlığın geliştirilmesine öncülük etmek
EN Leading the way in advancing science, technology and health
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
TR Stratejik hedeflerimiz, döngüsel bir ekonomi için düşük karbonlu çözümlere öncülük etmek ve dış tedarikten üretime ve ürünlerimizin ömrünün sonuna kadar değer zincirinde sürdürülebilirliği artırmaktır
EN Our strategic goals are to lead with low-carbon solutions for a circular economy, and to enhance sustainability across the value chain, from sourcing to production to the end of life of our products
| turco | inglês |
|---|---|
| stratejik | strategic |
| ekonomi | economy |
| düşük | low |
| zincirinde | chain |
TR Gıda ve içecek işlemesine ve paketlemesine öncülük etmek
EN Pioneering how food and drink is processed and packaged
| turco | inglês |
|---|---|
| gıda | food |
TR Diğerleriyle iş birliğiyle, yeniliğin bu zorlukları gidermenin tek yolu olduğuna inanarak gelecek için uygun çözümler geliştirmek üzere müşterilerimiz ve ortaklarımızla çalışarak öncülük etmek istiyoruz.
EN We believe innovation, in collaboration with others, is the only way to solve these challenges – and we plan to lead the way, working with our customers and partners to develop solutions fit for the future.
| turco | inglês |
|---|---|
| yolu | way |
| gelecek | future |
| çözümler | solutions |
| geliştirmek | develop |
| müşterilerimiz | our customers |
| ortakları | partners |
TR Tetra Brik Aseptik MiM ile yeniliğe öncülük etmek
EN Driving innovation through virtual new product development during Covid-19
TR Daha fazlasını okuyun - Tetra Brik® Aseptik MiM ile yeniliğe öncülük etmek
EN Read more about innovations at our PDCs
TR Diğer oyuncuları karalamak, taciz etmek, rahatsız etmek veya tehdit etmek amacıyla gönderilen içerik.
EN Content posted to defame, abuse, harass or threaten another player.
| turco | inglês |
|---|---|
| diğer | another |
| etmek | to |
| veya | or |
| içerik | content |
TR Yanıtlarla Öncülük edin - ClinicalKey®
EN Lead with Answers - ClinicalKey®
| turco | inglês |
|---|---|
| clinicalkey | clinicalkey |
TR Elsevier, Research4Life'ın görünürlüğünü artırmak için yayıncılar ve ortaklardan oluşan bir iletişim birliğine de öncülük etmektedir
EN Elsevier also leads a communications task force of publishers and partners to boost the visibility of Research4Life
| turco | inglês |
|---|---|
| elsevier | elsevier |
| görünürlüğünü | visibility |
| artırmak | boost |
| iletişim | communications |
| de | also |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen Contemporary Jazz'a öncülük etmiştir
EN He is noted for playing his red Gibson ES-335 and his Gibson L5 guitars
TR İnsanlar ve teknoloji yeni çalışma yöntemlerine nasıl öncülük edecek?
EN Lessons for the C-Suite from the next generation of leaders.
| turco | inglês |
|---|---|
| nasıl | the |
TR Üretimdeki gücümüzü, değişime ayak uyduran değil değişime öncülük eden olma hedefi ve bu yönde hayata geçirdiğimiz uygulamalarla pekiştirdik
EN We have increased our strength in production with the practices we implemented in line with our aim of becoming a company that does not adapt to change but leads it
| turco | inglês |
|---|---|
| değil | not |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Yanıtlarla Öncülük edin - ClinicalKey®
EN Lead with Answers - ClinicalKey®
| turco | inglês |
|---|---|
| clinicalkey | clinicalkey |
TR AWS'nin sertifikası, şirketin üst düzey güvenlik sağlama ve yerel uyumluluk gereksinimlerini karşılama konusunda diğer küresel bulut hizmeti sağlayıcılarına öncülük ettiğini gösteriyor
EN AWS’certification demonstrates that the company leads other global cloud service providers to provide a high level of security and meet the local compliance requirements
| turco | inglês |
|---|---|
| sertifikası | certification |
| üst | high |
| düzey | level |
| güvenlik | security |
| yerel | local |
| uyumluluk | compliance |
| gereksinimlerini | requirements |
| diğer | other |
| küresel | global |
| hizmeti | service |
| sağlayıcıları | providers |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| kapsayıcı | inclusive |
| sürdürülebilir | sustainable |
| konukseverlik | hospitality |
| çözümleri | solutions |
| bulmak | finding |
| devam | continue |
| edecektir | will |
TR Estonya, Kanada ve bazı başka ülkeler dijital sağlık çözümlerinde öncülük yapıyor. Buralardaki uygulamalar Almanya’daki gelişmeleri hangi yönleriyle etkiliyor?
EN Estonia, Canada and others are pioneers in digital healthcare solutions. What are their impulses for Germany?
| turco | inglês |
|---|---|
| kanada | canada |
| ve | and |
| dijital | digital |
| sağlık | healthcare |
| almanya | germany |
| daki | in |
TR Yatırımcı topluluğuna öncülük edin, daha faydalı alım satım alışkanlıklarını öne çıkarmak için ipuçları ve stratejiler paylaşın.
EN Lead a community of traders and share tips and strategies to promote better trading habits.
| turco | inglês |
|---|---|
| ipuçları | tips |
| stratejiler | strategies |
| paylaşın | share |
TR IBM kuruluşlar için yapay zeka tabanlı teknolojilerin geliştirilmesinde bir lider oldu ve birçok sektörde makine öğrenmesi sistemlerinin geleceğine öncülük etti
EN IBM has been a leader in advancing AI-driven technologies for enterprises and has pioneered the future of machine learning systems for multiple industries
| turco | inglês |
|---|---|
| ibm | ibm |
| lider | leader |
| birçok | multiple |
| makine | machine |
| sistemlerinin | systems |
TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen Contemporary Jazz'a öncülük etmiştir
EN He is noted for playing his red Gibson ES-335 and his Gibson L5 guitars
TR Sayın Phemex Kullanıcıları, Şahlanma ve Revo’yla işlem devrimine öncülük etme zamanı! Bu özel etkinlik hem yeni hem de mevcut kullanıcılar içindir. Hediyeler kazanabileceğiniz topl……
EN Dear Users, Phemex will be listing VOLT/USDT on our spot market at 12:00 UTC on July 28, 2022. VOLT - a hyper-deflationary token whose aim is to invest in multiple asset classes such as NFTs, ……
| turco | inglês |
|---|---|
| sayın | dear |
| phemex | phemex |
| de | at |
TR Tetra Pak, eksiksiz çözümlerin, ekipmanların ve sarf malzemelerinin dondurma proses ve paketleme açısından dünyaya öncülük eden, tek kaynaklı imalatçısı ve tedarikçisidir.
EN Tetra Pak is the world-leading, single-source manufacturer and supplier of complete solutions, equipment and consumables for processing and packaging ice cream.
| turco | inglês |
|---|---|
| tetra | tetra |
| eksiksiz | complete |
| ve | and |
| paketleme | packaging |
TR Sektörümüzde sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük etme konusunda son derece azimliyiz ve bunu ancak değer zincirimizde somut eylemlerde bulunursak başarabileceğimizin farkındayım
EN We have a tall ambition to lead the sustainability transformation within our industry and I recognise that we can only achieve this by delivering concrete actions across our value chain
| turco | inglês |
|---|---|
| sürdürülebilirlik | sustainability |
| değer | value |
| somut | concrete |
| dönüşümü | transformation |
TR Sektörümüzde sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük etme konusunda son derece azimliyiz ve bunu yalnızca değer zincirimizde somut eylemlerde bulunarak başarabileceğimizin farkındayım
EN We have a tall ambition to lead the sustainability transformation within our industry and I recognise that we can only achieve this by delivering concrete actions across our value chain
| turco | inglês |
|---|---|
| sürdürülebilirlik | sustainability |
| değer | value |
| somut | concrete |
| dönüşümü | transformation |
TR Değer zinciri ve yerel girişimlerde geri dönüşüme yönelik kapsamlı bir yaklaşıma nasıl öncülük ettiğimiz hakkında daha fazla bilgi edinin.
EN Find out more about how we are leading the path on a comprehensive approach to recycling across the value chain and local initiatives.
| turco | inglês |
|---|---|
| zinciri | chain |
| yerel | local |
| geri | out |
| kapsamlı | comprehensive |
| bilgi | find out |
TR Yıllık Sürdürülebilirlik Raporumuz, işimizin ve değer zincirimizin tüm alanlarında sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük etme hedeflerimizin yanı sıra hedeflerimize yönelik ilerlemenin kapsamlı bir tablosunu sunuyor.
EN Our annual Sustainability Report provides a comprehensive picture of our ambition to lead the sustainability transformation across all areas of our business and our value chain, as well as the progress towards our goals.
| turco | inglês |
|---|---|
| yıllık | annual |
| sürdürülebilirlik | sustainability |
| tüm | all |
| yanı | well |
| kapsamlı | comprehensive |
| sunuyor | provides |
| dönüşümü | transformation |
TR Bu yılki raporda, sürdürülebilirliğe olan entegre yaklaşımımız ve sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük etme hedefimizde nasıl ilerlemeye devam ettiğimiz yer alıyor:
EN This year’s report outlines our integrated approach to sustainability and how we continued to progress on our ambition to lead the sustainability transformation by:
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| entegre | integrated |
| sürdürülebilirlik | sustainability |
| devam | continued |
| dönüşümü | transformation |
TR Ticari olarak steril bir gıda ürününü daha uzun süre dayanması, daha uzağa dağıtılabilmesi ve soğutma veya koruyucu ihtiyacı olmadan saklanabilmesi için paketlememizi sağlayan aseptik teknolojiye öncülük ettik
EN We pioneered aseptic technology, which allows us to package a commercially sterile food product so that it can last longer, be distributed further and stored without the need for refrigeration or preservatives
| turco | inglês |
|---|---|
| gıda | food |
| veya | or |
| ihtiyacı | need |
| olmadan | without |
| teknolojiye | technology |
TR Tetra Pak olarak, bu noktaya ulaşmanın tek yolunun yenilik olduğuna inanıyor ve bu yolda öncülük etmeyi planlıyoruz.
EN At Tetra Pak, we believe innovation is the only way to get there – and we plan to lead the way.
| turco | inglês |
|---|---|
| tetra | tetra |
| yenilik | innovation |
TR On İki Adım modeli, 80 yıldan uzun bir süre önce Adsız Alkolikler tarafından öncülük edildi ve bağımlılık hastalığından muzdarip milyonlarca insanın uzun vadeli, sürdürülebilir iyileşme bulmasına yardımcı oldu.
EN The Twelve Step model was pioneered by Alcoholics Anonymous over 80 years ago, and it has helped millions of people suffering from the disease of addiction to find long-term, sustainable recovery.
| turco | inglês |
|---|---|
| adım | step |
| modeli | model |
| uzun | long |
| süre | years |
| önce | ago |
| bağımlılık | addiction |
| vadeli | term |
| sürdürülebilir | sustainable |
| oldu | was |
| insan | people |
TR Trustpilot tarafından tavsiye edilir. Yenilik ve itibar konusunda sektöre öncülük ediyoruz.
EN Trustpilot recommended. We lead the industry in innovation and reputation
TR Doist uzaktan çalışma ve akılcıl verimlilik hareketine öncülük etmektedir.
EN Doist leads the movement towards remote work and mindful productivity.
TR "Bu, hizmetinizin kalitesini artırmaya yardımcı olur ve dolayısıyla daha yüksek dönüşüm oranlarına öncülük eder".
EN "This helps you improve the quality of your service leading to higher conversion rates".
TR Başlangıç noktanız alan adının çevrimiçi görünürlüğünü masaüstü ve mobil cihazlar arasında kontrol etmek ve değerli rakip içgörüleri elde etmek.
EN Your starting point to check a domain’s online visibility across desktop and mobile devices, and get valuable competitor insights.
| turco | inglês |
|---|---|
| başlangıç | starting |
| çevrimiçi | online |
| görünürlüğünü | visibility |
| masaüstü | desktop |
| mobil | mobile |
| cihazlar | devices |
| değerli | valuable |
| rakip | competitor |
TR Bununla, optimize etmek ve kontrolü etmek için web trafiğinizi alabilir ve analiz edebilirsiniz
EN This data helps search engines to crawl your page correctly
TR Evercookie oluşturmak için tıklayın. Anonimliğiniz ihlal edilmeyecektir: bir çerez, Evercookie yi test etmek için kullandığımız, ancak sizi takip etmek için değil, 1 ile 1000 arasında rastgele bir sayıdır.
EN Click to create an evercookie. Your anonymity will not be violated: a cookie is a random number from 1 to 1000 that we use to test evercookies, but not to track you.
| turco | inglês |
|---|---|
| tıklayın | click |
| çerez | cookie |
| değil | not |
| rastgele | random |
TR Başkalarına yardım etmek. Birbirimize yardım etmek.
EN Helping others. Helping each other.
| turco | inglês |
|---|---|
| yardım | helping |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
öncülük öncülük etmiştir birliğine de öncülük yöntemlerine nasıl öncülük yatırımcı topluluğuna öncülük açısından dünyaya öncülük yolda öncülük etmeyi öncülük ettik ortaklarımızla çalışarak öncülük sağlığın geliştirilmesine öncülük sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük bu yolda öncülük öncülük ettiğini gösteriyor etmek zamandan tasarruf etmek kayit etmek istediginiz optimize etmek takip etmek takas etmek tedarik etmek elde etmek rehberlik etmek transfer etmek istediğiniz kontrol etmek transkribe etmek istiyorsanız yardım etmek istediğiniz transkribe etmek tespit etmek oluyor güven i̇nşa etmek teşvik etmek amacıyla talep etmek devam etmek test etmek vatandaşı teşvik etmek kullanılabilirliği kontrol etmek duygularınızı i̇fade etmek etmek için dokuz seyahat etmek isteyenlerse etmek için parasız sohbet etmek etmek için iyi sizinle sohbet etmek teşvik etmek etmek ve ekstra uygulamanızı teşvik etmek güce teslim etmek etmek için kullanılır iyi analiz etmek onları transkripte etmek tasarruf etmek
alemão
chinês
coreano
espanhol
francês
holandês
indonésio
inglês
italiano
japonês
polonês
português
russo
sueco
tailandês
vietnamita
árabe