TR Sınırlı hareket kabiliyeti ve zihinsel sorunları olan yolcular, yaşlı, hasta ve başka engelleri olanlar yolcular
"zihinsel sorunları olan" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Sınırlı hareket kabiliyeti ve zihinsel sorunları olan yolcular, yaşlı, hasta ve başka engelleri olanlar yolcular
EN Passengers with limited mobility and mental problems as well as elderly and unwell passengers and those who have other disabilities
turco | inglês |
---|---|
sınırlı | limited |
ve | and |
zihinsel | mental |
sorunları | problems |
olan | have |
yolcular | passengers |
başka | other |
olanlar | those |
TR Sınırlı hareket kabiliyeti ve zihinsel sorunları olan yolcular, yaşlı, hasta ve başka engelleri olanlar yolcular
EN Passengers with limited mobility and mental problems as well as elderly and unwell passengers and those who have other disabilities
turco | inglês |
---|---|
sınırlı | limited |
ve | and |
zihinsel | mental |
sorunları | problems |
olan | have |
yolcular | passengers |
başka | other |
olanlar | those |
TR Pek çok Suriyeli çocuk, yaşadıkları istismar ve yerinden edilme sorunları sebebiyle zihinsel olarak baskı ve zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sebeple, gelişimleri ve diğer insanlarla etkileşimleri negatif etkilenmektedir.
EN In light of the deteriorating health and living conditions, WATAN seeks to solve all the problems related to sheltering poor families in northern
turco | inglês |
---|---|
sorunları | problems |
TR Organik arama trafiğinin artış hızını yavaşlatan sorunları tespit edin. Sorunları kendiniz düzeltin veya sizin için çalışanlara bir rapor gönderin.
EN Find problems and issues that slow down the growth of organic search traffic. Fix issues yourself or send a report to subordinates or freelancers.
turco | inglês |
---|---|
organik | organic |
kendiniz | yourself |
veya | or |
rapor | report |
TR Organik arama trafiğinin artış hızını yavaşlatan sorunları tespit edin. Sorunları kendiniz düzeltin veya sizin için çalışanlara bir rapor gönderin.
EN Find problems and issues that slow down the growth of organic search traffic. Fix issues yourself or send a report to subordinates or freelancers.
turco | inglês |
---|---|
organik | organic |
kendiniz | yourself |
veya | or |
rapor | report |
TR Hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı teşvik eden ve sağlık ile mutluluğun bir arada olduğunu ortaya koyan bir felsefe ve program olan Zindelik, herhangi bir toplantıyı muhteşem hale getiren bir anlayıştır
EN Vitality, a philosophy and programme that stimulates both physical and mental fitness and believes health and happiness go hand in hand, is a spirit that makes any meeting great
turco | inglês |
---|---|
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
program | programme |
toplantıyı | meeting |
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
turco | inglês |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Gerektiğinde hızlı hareket edemeyen, bedensel veya zihinsel engelli yolcular
EN Physically or mentally handicapped passengers who cannot move quickly when needed
turco | inglês |
---|---|
hızlı | quickly |
yolcular | passengers |
TR Bağımlılık ruhsal, zihinsel ve fiziksel bir hastalıktır ve bu nedenle iyileşmek için çeşitli araçlar kullanırız
EN Addiction is a spiritual, mental, and physical disease, and so we use a variety of tools to pursue recovery
turco | inglês |
---|---|
bağımlılık | addiction |
zihinsel | mental |
fiziksel | physical |
nedenle | so |
çeşitli | variety |
araçlar | tools |
kullanırız | we use |
kullanır | use |
TR Birçoğumuz kronik olarak uykusuz olabiliriz ve düzenli ve tam bir uyku programına geri dönmek, zihinsel sağlığınız ve iyileşmeniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir
EN Many of us may be chronically sleep-deprived, and returning to a regular and full sleep schedule is one of the best things you can do for your mental health and your recovery
turco | inglês |
---|---|
düzenli | regular |
tam | full |
uyku | sleep |
zihinsel | mental |
biridir | is one |
TR Aşırıya kaçmamama rağmen, zihinsel değişimi hissedebiliyordum
EN Even though I didn?t go into a binge, I could feel the mental shift
turco | inglês |
---|---|
zihinsel | mental |
TR İnternet işimi kaybetmeme ya da hayatımı riske atmama neden olmaz ama bunun zihinsel olarak benim için kötü olduğunu hissedebiliyorum
EN The internet won?t make me lose my job or risk my life but I can feel it is bad for me mentally
turco | inglês |
---|---|
kötü | bad |
hayatı | life |
TR Mücadele ettiğim şeyin derinliğini ve zihinsel hastalığımdan gerçek, yaşanmış özgürlüğü bulduğumda hissettiğim rahatlamayı asla hayal etmemiştim
EN I never imagined the depth of what I was struggling with, and the relief I?ve felt at finding real, lived freedom from my mental disease
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
zihinsel | mental |
gerçek | real |
asla | never |
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
turco | inglês |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
turco | inglês |
---|---|
dahil | including |
erişimi | access |
görsel | visual |
fiziksel | physical |
ve | and |
TR Fiziksel veya zihinsel yeteneklerine Web’i kullanmak için nedenine veya kullandığı cihaza bakılmaksızın, tüm kullanıcıların onlara sunabileceğimiz en iyi hizmete hakları olduğuna inanıyoruz.
EN We believe that all users, regardless of their physical or mental ability, device or reason for using the Web, are entitled to benefit from the best service that we can offer them.
turco | inglês |
---|---|
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
cihaza | device |
hizmete | service |
inanıyoruz | we believe |
TR Misafirlerin herhangi bir zamanda fiziksel ve zihinsel formunu canlandırarak Vitality, seyahatlerinde evlerindeki gibi iyi hissetmelerine olanak tanır.Hareketlerde, mutfakta ve toplantılarda Vitality’yi destekleriz.
EN By allowing guests to stimulate their physical and mental fitness at any time, Vitality allows our guests to feel as good on the road as they would at home.We promote Vitality in movement, cuisine, and meetings.
turco | inglês |
---|---|
zamanda | time |
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
iyi | good |
TR Misafirleri hem fiziksel hem de zihinsel olarak canlandırır ve enerji verir.SİNERJİDavetkâr ve çok işlevli alanlarımız tipik otel deneyimine meydan okur
EN One that makes guests feel invigorated and energized both physically and mentally.SYNERGYOur inviting and multifunctional spaces challenge the typical hotel experience
turco | inglês |
---|---|
çok | one |
tipik | typical |
otel | hotel |
deneyimine | experience |
TR Futbol Sektörü Çalışanının yeteneği ve performansı ile ilişkili oldukları için çeşitli teknik, zihinsel ve fiziksel özellikler.
EN Various technical, mental and physical attributes as they relate to a Football Professional’s ability and performance.
turco | inglês |
---|---|
futbol | football |
performansı | performance |
çeşitli | various |
teknik | technical |
zihinsel | mental |
fiziksel | physical |
TR Futbol Sektörü Çalışanlarının fiziksel, zihinsel ve teknik özelliklerini kapsayan öznel derecelendirme setleri tam bir profil sağlamak için haftalarca, aylarca ve yıllarca süren bir dönemde oluşturulur
EN Subjective sets of ratings which cover physical, mental and technical attributes of Football Professionals are built up over a period of weeks, months and years to provide a full profile
turco | inglês |
---|---|
futbol | football |
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
teknik | technical |
setleri | sets |
tam | full |
profil | profile |
TR Zihinsel Becerilerinizi Geliştirin
EN Maid Services And House Cleaning
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
turco | inglês |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
turco | inglês |
---|---|
da | in |
sosyal | social |
veya | or |
tehlikeli | dangerous |
TR Gerektiğinde hızlı hareket edemeyen, bedensel veya zihinsel engelli yolcular
EN Physically or mentally handicapped passengers who cannot move quickly when needed
turco | inglês |
---|---|
hızlı | quickly |
yolcular | passengers |
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
turco | inglês |
---|---|
dahil | including |
erişimi | access |
görsel | visual |
fiziksel | physical |
ve | and |
TR Fiziksel veya zihinsel yeteneklerine Web’i kullanmak için nedenine veya kullandığı cihaza bakılmaksızın, tüm kullanıcıların onlara sunabileceğimiz en iyi hizmete hakları olduğuna inanıyoruz.
EN We believe that all users, regardless of their physical or mental ability, device or reason for using the Web, are entitled to benefit from the best service that we can offer them.
turco | inglês |
---|---|
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
cihaza | device |
hizmete | service |
inanıyoruz | we believe |
TR Misafirleri hem fiziksel hem de zihinsel olarak canlandırır ve enerji verir.SİNERJİDavetkâr ve çok işlevli alanlarımız tipik otel deneyimine meydan okur
EN One that makes guests feel invigorated and energized both physically and mentally.SYNERGYOur inviting and multifunctional spaces challenge the typical hotel experience
turco | inglês |
---|---|
çok | one |
tipik | typical |
otel | hotel |
deneyimine | experience |
TR Türkiye ülkesinde Zihinsel ve Ruhsal Sağlık grupları | Meetup
EN Mental and Emotional Wellnes groups in Australia | Meetup
turco | inglês |
---|---|
ülkesinde | in |
zihinsel | mental |
ve | and |
grupları | groups |
meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki Zihinsel ve Ruhsal Sağlık Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in Mental and Emotional Wellnes Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
turco | inglês |
---|---|
dünya | world |
genelindeki | in |
zihinsel | mental |
ve | and |
olup | up |
öğrenin | find out |
başlayın | start |
grupları | groups |
TR Zihinsel ve Ruhsal Sağlık gruplarına katılın
EN Join Mental and Emotional Wellnes groups
turco | inglês |
---|---|
zihinsel | mental |
ve | and |
katılın | join |
grupları | groups |
TR Küresel bir zihinsel refah programı da dahil olmak üzere ilerlemeyi sağlamak için periyodik bir girişim programı yürütüyoruz ve merkezi yönetişimi kullanıyoruz.
EN We use central governance and run a rolling programme of initiatives to drive progress, including a global mental wellbeing programme.
turco | inglês |
---|---|
küresel | global |
zihinsel | mental |
programı | programme |
merkezi | central |
TR Bağımlılık ruhsal, zihinsel ve fiziksel bir hastalıktır ve bu nedenle iyileşmek için çeşitli araçlar kullanırız
EN Addiction is a spiritual, mental, and physical disease, and so we use a variety of tools to pursue recovery
turco | inglês |
---|---|
bağımlılık | addiction |
zihinsel | mental |
fiziksel | physical |
nedenle | so |
çeşitli | variety |
araçlar | tools |
kullanırız | we use |
kullanır | use |
TR Hastalık kendini üç yönlü olarak (fiziksel, zihinsel/duygusal ve ruhsal) ifade ettiği gibi, geri çekilmeniz (ve daha sonra ayıklığınız) kendini üç düzeyde ifade edecektir
EN Just as the disease expresses itself in a threefold manner (physical, mental/emotional, and spiritual), so will your withdrawal (and later your sobriety) express itself on three levels
turco | inglês |
---|---|
kendini | itself |
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
duygusal | emotional |
düzeyde | levels |
edecektir | will |
TR Daha fazla konsantrasyon ve akılda tutma ile okuyabileceksiniz ve zihinsel netliğiniz ve odaklanmanız gelişecektir
EN You will be able to read with greater concentration and retention, and your mental clarity and focus will improve
turco | inglês |
---|---|
zihinsel | mental |
TR Ancak hiç kimse bir başkasının davranışlarından veya zihinsel bozukluklarından sorumlu değildir.
EN But no one is responsible for another person’s behavior or mental disorders.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
zihinsel | mental |
sorumlu | responsible |
TR Ayrıca stresi, kaygıyı ve depresyonu hafifleterek zihinsel sağlığı ve refahı artırdığı da kanıtlanmıştır
EN It’s also proven to boost mental health and wellbeing by relieving stress, anxiety, and depression
TR Dünyada yaklaşık 450 milyon insanın zihinsel bir hastalığı var
EN Nearly 450 million people are affected by mental illness worldwide
TR Hiç abartmıyorum, Todoist gerçekten ama gerçekten hayatımı değiştirdi. Bana zihinsel alan tanıdı ve kaygılarımı azalttı.
EN Todoist really, really changed my life and that is no exaggeration. It has given me mental space and reduced anxiety.
TR Bu keşiflerin nasıl zihniniz hakkında düşündüklerinizi değiştirebileceğini ve zihinsel bozukluklar için etkili tedaviler yaratabileceğini öğrenin.
EN Learn how these discoveries could change the way you think about your mind -- and possibly uncover effective treatments for mental disorders.
TR Zebra'nın VisibilityIQ Foresight, personelinizin tekrarlanan olayları öngörerek sorunları işleri etkilemeden önce yakalamasına yardımcı olan kestirimli bilgiler sunar.
EN Zebra's VisibilityIQ Foresight provides predictive intelligence that can help operational staff anticipate recurring events and catch potential problems before they affect the bottom line.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
visibilityiq | visibilityiq |
foresight | foresight |
olayları | events |
sorunları | problems |
önce | before |
sunar | provides |
TR Basit takip ve tespit işlemlerinden karmaşık kalite denetleme kontrollerine dek olan bitenden her zaman haberdar olur ve operasyonlar etkilenmeden sorunları önceden saptayabilirsiniz.
EN From simple track and trace to complex quality inspection checks, you always know what’s happening and can anticipate issues before they impact operations.
turco | inglês |
---|---|
basit | simple |
ve | and |
karmaşık | complex |
kalite | quality |
operasyonlar | operations |
sorunları | issues |
önceden | before |
TR Diş eti tahrişi ve kızarıklığı gibi periodontal sorunları tedavi etmek için ideal olan ISSA™ 3'ün diş eti iltihabını azalttığı klinik olarak kanıtlanmıştır*
EN Ideal for treating periodontal problems such as gum irritation & redness, ISSA™ 3 has been clinically proven to reduce gingivitis*
turco | inglês |
---|---|
sorunları | problems |
ideal | ideal |
TR Zebra'nın VisibilityIQ Foresight, personelinizin tekrarlanan olayları öngörerek sorunları işleri etkilemeden önce yakalamasına yardımcı olan kestirimli bilgiler sunar.
EN Zebra's VisibilityIQ Foresight provides predictive intelligence that can help operational staff anticipate recurring events and catch potential problems before they affect the bottom line.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
visibilityiq | visibilityiq |
foresight | foresight |
olayları | events |
sorunları | problems |
önce | before |
sunar | provides |
TR Web sitenizi otomatik olarak SEO sorunları için tarayın.
EN Automatically scan your website for SEO issues.
turco | inglês |
---|---|
web | website |
seo | seo |
sorunları | issues |
TR Hangi sorunları çözmek istiyorsunuz?*
EN What challenges are you looking to address?*
turco | inglês |
---|---|
istiyorsunuz | you |
TR Günümüzün sorunları için hızlı yanıtlar sağlayan 4.000'den fazla konu ve uzmanlar tarafından seçilmiş 51.000'den fazla görüntü.
EN Over 4,000 topics and 51,000 expert-selected images for quick answers to today's challenges.
turco | inglês |
---|---|
hızlı | quick |
yanıtlar | answers |
görüntü | images |
TR Bu durumları genelde irdeleyen hakemler ya da editörler tespit edebilmektedir, ama olası sorunları tutarlı bir şekilde belirlemek için sistematik bir süreç gerekmektedir.
EN Such instances are occasionally found by sharp-eyed reviewers or editors, but a systematic process is needed to consistently identify potential problems.
turco | inglês |
---|---|
editörler | editors |
olası | potential |
sorunları | problems |
süreç | process |
TR Log File Analyzer, hatalarla ilgili verileri almanıza Google'ın botlarını engelleyen teknik, yapısal ve dolaşımsal sorunları tespit etmenize yardımcı olur.
EN Log File Analyzer helps you get data about errors and detect technical, structural or navigational issues which hinder Google’s bots.
turco | inglês |
---|---|
log | log |
ilgili | about |
verileri | data |
teknik | technical |
yapısal | structural |
ve | and |
sorunları | issues |
tespit | detect |
olur | get |
TR On Page SEO Checker'ın bu bölümü, Semrush'ın Site Audit aracından verileri alır ve websitenizde olabilecek teknik sorunları gösterir.
EN This section of On Page SEO Checker takes data from Semrush’s Site Audit tool and shows you technical site issues your website may have.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
bu | this |
semrush | semrush |
audit | audit |
verileri | data |
alır | takes |
ve | and |
olabilecek | may |
teknik | technical |
sorunları | issues |
gösterir | shows |
TR Site Denetimi, sorunları türlerine göre otomatik olarak gruplandırır ve renkli grafiklerle görselleştirilmiş, yazdırılabilir raporlar çeker.
EN Site Audit automatically groups issues by type and pulls printable reports – all fully visualized with colored charts.
turco | inglês |
---|---|
site | site |
denetimi | audit |
sorunları | issues |
renkli | colored |
yazdırılabilir | printable |
raporlar | reports |
Mostrando 50 de 50 traduções