TR Üyeler Konaklama için rezervasyon yaparken geçerli bir ALL-Accor Live Limitless sadakat programı üyelik numarası sunmalıdır. Her bir Konaklama için giriş yaparken Katılımcı Otel’in resepsiyon masası üyelik kartını isteyecektir.
Traduzir "yaparken" para inglês
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "yaparken" de turco para inglês
Tradução de turco para inglês de yaparken
turco
inglês
EN Members must provide a valid ALL-Accor Live Limitless loyalty programme membership number when making a booking for a Stay. The membership card will be required by the reception desk of the Participating Hotel at time of check-in for each Stay.
| turco | inglês |
|---|---|
| konaklama | stay |
| rezervasyon | booking |
| geçerli | valid |
| live | live |
| limitless | limitless |
| sadakat | loyalty |
| programı | programme |
| üyelik | membership |
| katılımcı | members |
| otel | hotel |
| kartı | card |
TR Karar almanızı yavaşlatmak için bilinçli bir çaba göstermek ve bunu yaparken olası en geniş değişkenler grubuna ya da en geniş aday seçeneklerine bakıp bakmadığınız yönünde kendinizi tekrar tekrar sorgulamak
EN Taking a conscious effort to slow down your decision making and in doing so repeatedly question yourself as to whether you?re looking at the widest group of possible variables or the broadest choice of candidates
| turco | inglês |
|---|---|
| karar | decision |
| çaba | effort |
| olası | possible |
| kendinizi | yourself |
| tekrar | re |
TR Tarama bütçelerinizin sıkıcı olan analizini yaparken zamandan tasarruf edin
EN Save time spent tedious analyzing of your crawl budgets
| turco | inglês |
|---|---|
| sıkıcı | tedious |
| zamandan | time |
| tasarruf | save |
TR Uzman ekiplerimizle ihtiyaç ve durum tespiti için ev ziyaretleri yaparken, gönüllü ekiplerimiz de yardım malzemeleri dağıtımlarında görev aldı
EN While our expert teams made home visits to determine the needs and the situation, our volunteer teams took part in the distribution of relief materials
| turco | inglês |
|---|---|
| uzman | expert |
| ihtiyaç | needs |
| durum | situation |
| ev | home |
| ziyaretleri | visits |
| gönüllü | volunteer |
| malzemeleri | materials |
TR Bu Gizlilik Politikasını herhangi bir zamanda değiştirme hakkımızı saklı tutuyoruz, ancak bunu yaparken sizi bilgilendirecek ve yaptığımız değişiklikleri vurgulayacağız
EN We reserve the right to change this Privacy Policy at any time, but we will inform you when we are doing so, and highlight the changes we are making
| turco | inglês |
|---|---|
| politikasını | policy |
| zamanda | time |
| yaparken | when |
| değişiklikleri | changes |
TR Siteler ve uygulamalara giri? yaparken zaman kazanma.
EN Saving time when logging in to websites and apps.
| turco | inglês |
|---|---|
| siteler | websites |
| ve | and |
| yaparken | when |
| zaman | time |
TR Rezervasyonunu yaparken, yolcu bilgilerini doldurduktan sonra geleceğin "Hizmetler" ekranında satın alabilir; VEYA
EN You can purchase your lounge access while making your reservation on our Services page, after you complete your passenger information; OR
| turco | inglês |
|---|---|
| yaparken | while |
| yolcu | passenger |
| bilgilerini | information |
| hizmetler | services |
| satın | purchase |
| alabilir | can |
| veya | or |
TR Havale/EFT yaparken dikkat edilmesi gerekenler:
EN Attentions when making transfer :
| turco | inglês |
|---|---|
| yaparken | when |
TR Çevre Dostu toplantı seçeneğimiz, işinizi yaparken ve misafirleriniz için unutulmaz deneyimler yaratırken, gezegenimizi korumaya yardım ediyor.
EN Our Eco-Meet option helps you save the planet while conducting business and creating unforgettable experiences for your guests.
| turco | inglês |
|---|---|
| toplantı | meet |
| unutulmaz | unforgettable |
| deneyimler | experiences |
| korumaya | save |
| yardım | helps |
TR Misafirleriniz kullanımı kolay bir portal üzerinden odalarını çevrimiçi rezervasyon yaparken, siz anlık bilgileri ve hatırlatmaları alın.
EN Your guests reserve their rooms online with an easy-to-use portal; you receive up-to-the-minute information and reminders.
| turco | inglês |
|---|---|
| kullanımı | use |
| kolay | easy |
| portal | portal |
| çevrimiçi | online |
| rezervasyon | reserve |
| bilgileri | information |
| alın | receive |
TR Loom kaydınızı yaparken sabırlı olunLoom videonuz bir .MP4 olarak indirilecektir. Loom dosyayı işlediği anlamına gelen 'Parlatma Pikselleri' görebilirsiniz. Birkaç dakika sürebilir.
EN Be patient as Loom renders your recordingYour Loom video will download as an .MP4. You may see 'Polishing Pixels' which means Loom is processing the file. It could take a few minutes.
| turco | inglês |
|---|---|
| loom | loom |
| dosyayı | file |
| anlamına | means |
| dakika | minutes |
TR Yatırım geri dönüşlerini optimize etmeye çalışan, bunu yaparken de kurumsal yatırımcı müşterilerimizin risk toleranslarını dikkate alan yenilikçi çözümlerden oluşan bir yelpaze sunuyoruz. Daha Fazla Bilgi Edin
EN We provide a range of innovative solutions that strive to optimise investment returns, taking into account the risk tolerances of our institutional investor clients. Learn More
| turco | inglês |
|---|---|
| yatırım | investment |
| optimize | optimise |
| kurumsal | institutional |
| risk | risk |
| yenilikçi | innovative |
| bilgi | learn |
TR Giriş yapın ve rezervasyon yaparken zaman kazanın
EN Log in and save time when making your bookings
| turco | inglês |
|---|---|
| giriş | log in |
| ve | and |
| rezervasyon | bookings |
| yaparken | when |
| zaman | time |
TR Henüz hesabınız yok mu? Öyleyse hemen kaydolun ve rezervasyon yaparken zaman kazanın!
EN You don’t have an account yet? Then register now and save time when making your bookings!
| turco | inglês |
|---|---|
| henüz | yet |
| yok | don’t |
| ve | and |
| rezervasyon | bookings |
| yaparken | when |
TR Yüzlerce ve hatta binlerce web sitesi arasinda anahtar kelime konumlarını izleyin. Web sitesinde önemli değişiklikler yaparken grafiğin altına notlar ekleyin. Müşterilerinize markalı raporlar gönderin.
EN Track keyword positions for hundreds and thousands of websites. Add notes under the chart when making important changes on the websites. Send branded reports to your clients.
| turco | inglês |
|---|---|
| hatta | to |
| önemli | important |
| değişiklikler | changes |
| yaparken | when |
| altına | under |
| notlar | notes |
| ekleyin | add |
| markalı | branded |
| raporlar | reports |
| gönderin | send |
| ın | of |
TR Uzman ekiplerimizle ihtiyaç ve durum tespiti için ev ziyaretleri yaparken, gönüllü ekiplerimiz de yardım malzemeleri dağıtımlarında görev aldı
EN While our expert teams made home visits to determine the needs and the situation, our volunteer teams took part in the distribution of relief materials
| turco | inglês |
|---|---|
| uzman | expert |
| ihtiyaç | needs |
| durum | situation |
| ev | home |
| ziyaretleri | visits |
| gönüllü | volunteer |
| malzemeleri | materials |
TR Sayfayı paylaşın, arkadaşlarınızın bizden alışveriş yaparken tasarruf etmelerini sağlayın!
EN Share the page, make sure your friends save money while shopping!
| turco | inglês |
|---|---|
| sayfayı | page |
| paylaşın | share |
| alışveriş | shopping |
| yaparken | while |
| tasarruf | save |
TR SSL kurulumu yaparken yardımcı oluyor musunuz?
EN Are you providing support with SSL setup?
| turco | inglês |
|---|---|
| ssl | ssl |
| kurulumu | setup |
TR Transfer-In işlemi yaparken herhangi bir sorun yaşarsanız teknik destek ekibimiz size yardımcı olacaktır.
EN Our technical support team will help you if you have any problems while transferring.
| turco | inglês |
|---|---|
| yaparken | while |
| sorun | problems |
| teknik | technical |
| size | you |
| olacaktır | will |
TR Çinli internet kullanıcıları çevrimiçi arama yaparken, .cn alan adlarını tercih etmektedirler
EN Chineese internet users prefer the .cn domains when searching online
| turco | inglês |
|---|---|
| kullanıcıları | users |
| arama | searching |
| yaparken | when |
| alan | domains |
| tercih | prefer |
TR SSL fiyatlarını satış yaparken kendiniz belirlemektesiniz. İstediğiniz oranda kar koyarak SSL satışı yapabilirsiniz.
EN You determine SSL prices yourself while selling. You can sell SSL by making a profit at the rate you want.
| turco | inglês |
|---|---|
| ssl | ssl |
| yaparken | while |
| kendiniz | yourself |
TR Biz bu değişiklikleri uygularken, sitemizde rezervasyon yaparken veya otel bilgilerini bulurken eğer bir zorluk ile karşılaşırsanız, lütfen bize ulaşın:
EN While we are implementing these changes, if you encounter any difficulties making a reservation or finding hotel information on our site, please contact us:
| turco | inglês |
|---|---|
| değişiklikleri | changes |
| rezervasyon | reservation |
| yaparken | while |
| otel | hotel |
| bilgilerini | information |
| eğer | if |
| ulaşın | contact |
TR Yerel çevrenin tadını çıkarın ve bunu yaparken Zindelik rehberlerimiz ile formda kalın
EN Take in the local sites and stay fit while doing so with our Vitality guides
| turco | inglês |
|---|---|
| yerel | local |
| bunu | the |
| yaparken | while |
| kalın | stay |
TR Bu nedenle, tüm otellerimizde bulunan jogging haritaları ile dışarı çıkıp egzersiz yaparken çevrenizi keşfetmeyi kolaylaştırıyoruz
EN That’s why we’ve made it easy for you to get out and exercise while exploring your surroundings with our jogging maps available at all our hotels
| turco | inglês |
|---|---|
| nedenle | why |
| yaparken | while |
TR SteelSeries’de size olabilecek en iyi tecrübeyi sunmak istiyoruz. Birlikte iş yaparken sizi ve bizi koruyabilmek için şartlar ve koşullarımız bulunuyor. Aşağıda kabul ettiğiniz kuralları okuyabilirsiniz.
EN At SteelSeries, we want to offer you the best possible experience. We have terms and conditions in place to protect you and us when doing business together. Read the rules you agree to below.
| turco | inglês |
|---|---|
| steelseries | steelseries |
| aşağıda | below |
| kuralları | rules |
TR Akşam yemeği yaparken sürpriz seks
EN The woman who would like to be hopeless. leather whip two
TR Küçükçekmece’deki İstanbul Hayata Destek Evi’nin bahçesinde biz hazırlıklarımızı yaparken iki kadın çıkageldi
EN While we were making our preparations at the garden of Support to Life House in Küçükçekmece, two women appeared
| turco | inglês |
|---|---|
| destek | support |
| yaparken | while |
| kadın | women |
TR Küçükçekmece’deki İstanbul Hayata Destek Evi’nin bahçesinde biz hazırlıklarımızı yaparken iki kadın çıkageldi
EN While we were making our preparations at the garden of Support to Life House in Küçükçekmece, two women appeared
| turco | inglês |
|---|---|
| destek | support |
| yaparken | while |
| kadın | women |
TR Bunu yaparken varoluşumuzdan bu yana bize ışık tutan değerlerimizle işimize anlam katarız.
EN In the process, we add meaning to our work with our values, which have been our guiding light since our establishment.
| turco | inglês |
|---|---|
| bunu | the |
| ışık | light |
TR Geleceğe yön veren sanayi hamlelerini yaparken çalışanlarımızla sadece performans odaklı değil, hayatı yaşamaya odaklı bir dünya kuruyoruz
EN As we make industrial moves that shape the future, we are not only creating a performance-oriented atmosphere for our employees, but we are building a world that emphasizes living one’s life
| turco | inglês |
|---|---|
| geleceğe | future |
| sanayi | industrial |
| performans | performance |
| değil | not |
| hayatı | life |
| dünya | world |
TR MOM ekibinin İTO ile yaptığı telefon görüşmesinde, TC kimlik numarası bilgisinin arama yaparken zorunlu tutulmasının ‘bu şekilde uygun görüldüğü’ dile getirilmiştir.
EN In the phone call of the MOM team with the İTO, it was stated that it was “deemed appropriate to require” the national ID number when doing a search.
| turco | inglês |
|---|---|
| telefon | phone |
| kimlik | id |
| numarası | number |
TR LifeGuard size daha yeni bir işletim sistemine geçiş yaparken öngörülebilir, periyodik güvenlik güncellemeleri ve eskiden kullanılan işletim sistemi güvenlik desteğini sunabilir
EN LifeGuard gives you predictable, periodic security updates and legacy OS security support when transitioning to a newer OS
| turco | inglês |
|---|---|
| size | you |
| güvenlik | security |
| güncellemeleri | updates |
| sistemi | os |
TR Golden Frog'un bayi programı tecrübeli bir sağlayıcı ile ortaklık yaparken bekleyeceğiniz bütün özellikleri ve desteği sunar
EN Golden Frog's reseller program offers all of the features and support you would expect when partnering with an experienced provider
| turco | inglês |
|---|---|
| golden | golden |
| frog | frog |
| bayi | reseller |
| programı | program |
| tecrübeli | experienced |
| sağlayıcı | provider |
| yaparken | when |
| bütün | all |
| özellikleri | features |
| desteği | support |
| sunar | offers |
TR Bunu yaparken herkesten gönderi paylaşırken üç aşamalı bir plana uymalarını isteriz:
EN When doing so, we ask everyone to follow a three-point plan when posting:
| turco | inglês |
|---|---|
| yaparken | when |
| plana | plan |
TR Çevre Dostu toplantı seçeneğimiz, işinizi yaparken ve misafirleriniz için unutulmaz deneyimler yaratırken, gezegenimizi korumaya yardım ediyor.
EN Our Eco-Meet option helps you save the planet while conducting business and creating unforgettable experiences for your guests.
| turco | inglês |
|---|---|
| toplantı | meet |
| unutulmaz | unforgettable |
| deneyimler | experiences |
| korumaya | save |
| yardım | helps |
TR Misafirleriniz kullanımı kolay bir portal üzerinden odalarını çevrimiçi rezervasyon yaparken, siz anlık bilgileri ve hatırlatmaları alın.
EN Your guests reserve their rooms online with an easy-to-use portal; you receive up-to-the-minute information and reminders.
| turco | inglês |
|---|---|
| kullanımı | use |
| kolay | easy |
| portal | portal |
| çevrimiçi | online |
| rezervasyon | reserve |
| bilgileri | information |
| alın | receive |
TR Çevre Dostu toplantı seçeneğimiz, işinizi yaparken ve misafirleriniz için unutulmaz deneyimler yaratırken, gezegenimizi korumaya yardım ediyor.
EN Our Eco-Meet option helps you save the planet while conducting business and creating unforgettable experiences for your guests.
| turco | inglês |
|---|---|
| toplantı | meet |
| unutulmaz | unforgettable |
| deneyimler | experiences |
| korumaya | save |
| yardım | helps |
TR Misafirleriniz kullanımı kolay bir portal üzerinden odalarını çevrimiçi rezervasyon yaparken, siz anlık bilgileri ve hatırlatmaları alın.
EN Your guests reserve their rooms online with an easy-to-use portal; you receive up-to-the-minute information and reminders.
| turco | inglês |
|---|---|
| kullanımı | use |
| kolay | easy |
| portal | portal |
| çevrimiçi | online |
| rezervasyon | reserve |
| bilgileri | information |
| alın | receive |
TR Böylece müşterileriniz Stripe üzerinden ödeme yaparken kendilerini daha rahat hissedecekler.
EN By using forms.app, you will have numerous handy features and a free restaurant order form template that will make the process much faster and easier.
TR Uzman ekiplerimizle ihtiyaç ve durum tespiti için ev ziyaretleri yaparken, gönüllü ekiplerimiz de yardım malzemeleri dağıtımlarında görev aldı
EN While our expert teams made home visits to determine the needs and the situation, our volunteer teams took part in the distribution of relief materials
| turco | inglês |
|---|---|
| uzman | expert |
| ihtiyaç | needs |
| durum | situation |
| ev | home |
| ziyaretleri | visits |
| gönüllü | volunteer |
| malzemeleri | materials |
TR Küçükçekmece’deki İstanbul Hayata Destek Evi’nin bahçesinde biz hazırlıklarımızı yaparken iki kadın çıkageldi
EN While we were making our preparations at the garden of Support to Life House in Küçükçekmece, two women appeared
| turco | inglês |
|---|---|
| destek | support |
| yaparken | while |
| kadın | women |
TR Uzman ekiplerimizle ihtiyaç ve durum tespiti için ev ziyaretleri yaparken, gönüllü ekiplerimiz de yardım malzemeleri dağıtımlarında görev aldı
EN While our expert teams made home visits to determine the needs and the situation, our volunteer teams took part in the distribution of relief materials
| turco | inglês |
|---|---|
| uzman | expert |
| ihtiyaç | needs |
| durum | situation |
| ev | home |
| ziyaretleri | visits |
| gönüllü | volunteer |
| malzemeleri | materials |
TR Küçükçekmece’deki İstanbul Hayata Destek Evi’nin bahçesinde biz hazırlıklarımızı yaparken iki kadın çıkageldi
EN While we were making our preparations at the garden of Support to Life House in Küçükçekmece, two women appeared
| turco | inglês |
|---|---|
| destek | support |
| yaparken | while |
| kadın | women |
TR CAD yazılımları kullanıcıların çizimlerine kesin boyutlar eklemesine olanak tanır. CAD'de tasarım yaparken çizim üzerinde güncellemeler yapmak da çok daha verimlidir. Ayrıca dosya paylaşım sürecini kolaylaştırır.
EN CAD software allows the user to include precise dimensions in their drawings. When designing in CAD, it is also much more efficient to make updates to a drawing and it streamlines the file sharing process.
| turco | inglês |
|---|---|
| cad | cad |
| kullanıcıların | user |
| kesin | precise |
| boyutlar | dimensions |
| güncellemeler | updates |
| dosya | file |
| paylaşım | sharing |
| sürecini | process |
| kolaylaştırır | allows |
TR Yüzlerce ve hatta binlerce web sitesi arasinda anahtar kelime konumlarını izleyin. Web sitesinde önemli değişiklikler yaparken grafiğin altına notlar ekleyin. Müşterilerinize markalı raporlar gönderin.
EN Track keyword positions for hundreds and thousands of websites. Add notes under the chart when making important changes on the websites. Send branded reports to your clients.
| turco | inglês |
|---|---|
| hatta | to |
| önemli | important |
| değişiklikler | changes |
| yaparken | when |
| altına | under |
| notlar | notes |
| ekleyin | add |
| markalı | branded |
| raporlar | reports |
| gönderin | send |
| ın | of |
TR Projenin büyüklüğüne ve hedefine bağlı olarak, mobilya ve ekipman personeli girdilerini ekleyebiliyor ve mimarlarla tasarımcılar tasarım yaparken tasarımı değiştirebiliyor
EN Depending on the size and objective of the project, furniture and equipment personnel can also add their input and modify the design while the architects and designers are designing
| turco | inglês |
|---|---|
| mobilya | furniture |
| ekipman | equipment |
| personeli | personnel |
TR SSL kurulumu yaparken yardımcı oluyor musunuz?
EN Are you providing support with SSL setup?
| turco | inglês |
|---|---|
| ssl | ssl |
| kurulumu | setup |
TR SSL fiyatlarını satış yaparken kendiniz belirlemektesiniz. İstediğiniz oranda kar koyarak SSL satışı yapabilirsiniz.
EN You determine SSL prices yourself while selling. You can sell SSL by making a profit at the rate you want.
| turco | inglês |
|---|---|
| ssl | ssl |
| yaparken | while |
| kendiniz | yourself |
TR Çevre Dostu toplantı seçeneğimiz, işinizi yaparken ve misafirleriniz için unutulmaz deneyimler yaratırken, gezegenimizi korumaya yardım ediyor.
EN Our Eco-Meet option helps you save the planet while conducting business and creating unforgettable experiences for your guests.
| turco | inglês |
|---|---|
| toplantı | meet |
| unutulmaz | unforgettable |
| deneyimler | experiences |
| korumaya | save |
| yardım | helps |
TR Misafirleriniz kullanımı kolay bir portal üzerinden odalarını çevrimiçi rezervasyon yaparken, siz anlık bilgileri ve hatırlatmaları alın.
EN Your guests reserve their rooms online with an easy-to-use portal; you receive up-to-the-minute information and reminders.
| turco | inglês |
|---|---|
| kullanımı | use |
| kolay | easy |
| portal | portal |
| çevrimiçi | online |
| rezervasyon | reserve |
| bilgileri | information |
| alın | receive |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
isinizi yaparken yaparken bunu yaparken olasi bunu yaparken iş yaparken sizi ssl kurulumu yaparken bunu yaparken herkesten kurulumu yaparken girdiÄŸiniz ortaklık yaparken bekleyeceÄŸiniz yaparken asla gücünüz masaüstünde arama yaparkenTraduzir yaparken para outro idioma
alemão 
chinês 
coreano 
espanhol 
francês 
holandês 
indonésio 
inglês 
italiano 
japonês 
polonês 
português 
russo 
sueco 
tailandês 
vietnamita 
árabe