TR Control Union GMP+ FSA programının yanı sıra iyi ticaret uygulamaları ve güvenli yem denetimleri sunar.
Traduzir "programının" para inglês
Mostrando 48 de 48 traduções da frase "programının" de turco para inglês
Traduções de programının
"programının" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
| programının | program |
Tradução de turco para inglês de programının
turco
inglês
EN Control Union offers the GMP+ FSA programme as well as good trading practices and secure feed audits.
| turco | inglês |
|---|---|
| control | control |
| union | union |
| ticaret | trading |
| ve | and |
| güvenli | secure |
| denetimleri | audits |
| sunar | offers |
| programı | programme |
TR Amerikan Idol adlı Pop Idol yarışma programının ilk sezonunda birinci olduktan sonra ilk albümünü yayınlamıştır
EN Clarkson recorded her debut album with RCA Records after having won the highly-publicized first season of the television series American Idol in 2002
| turco | inglês |
|---|---|
| amerikan | american |
TR Montaj programının kalitesi harika. Resim ve metin ekleme kolaylığı sayesinde profesyonel videoları inanılmaz derecede kolay şekilde oluşturabiliyorsunuz. Üstelik, oluşturma süreci profesyonel yazılımlara göre daha hızlı.
EN The assembly quality is fantastic! The ease of including images and texts makes it incredibly easy to create professional videos in a much shorter time than using professional software.
| turco | inglês |
|---|---|
| montaj | assembly |
| kalitesi | quality |
| resim | images |
| ve | and |
| profesyonel | professional |
| videoları | videos |
| inanılmaz | incredibly |
| oluşturma | create |
TR Euro NCAP | Avrupa Yeni Araba Değerlendirme Programının Resmi Sitesi
EN Euro NCAP | The European New Car Assessment Programme
| turco | inglês |
|---|---|
| euro | euro |
| avrupa | european |
| yeni | new |
| araba | car |
| değerlendirme | assessment |
| programı | programme |
TR Avrupa Yeni Araba Değerlendirme Programının Resmi Sitesi
EN The Official Site of The European New Car Assessment Programme
| turco | inglês |
|---|---|
| avrupa | european |
| yeni | new |
| araba | car |
| değerlendirme | assessment |
| resmi | official |
| sitesi | site |
| ın | of |
| programı | programme |
TR Firewall yani güvenlik programının kullanıldığı sistemlerde, user çıkışları tek bir sunucu üzerinden sağlanabilir
EN Where firewall security systems are used, users` outputs may be through a single device
| turco | inglês |
|---|---|
| güvenlik | security |
| üzerinden | through |
TR ALLSafe programının en yüksek hijyen ve güvenlik standartları ile ekibimiz Swiss konukseverliğinin keyfini güven içinde çıkarmanız için tüm tedbirleri aldı.
EN With ALLSafe highest standards in hygiene and safety, our team has taken every measure so you can enjoy our Swiss hospitality with confidence.
| turco | inglês |
|---|---|
| hijyen | hygiene |
| standartları | standards |
| ekibimiz | our team |
| keyfini | enjoy |
TR Ödül Programının Koşulları & Şartları
EN Rewards Program Terms & Conditions
| turco | inglês |
|---|---|
| programının | program |
TR Ödül Programının Koşullarını ve Şartlarını okuyun »
EN Read our Rewards Program Terms and Conditions »
| turco | inglês |
|---|---|
| programının | program |
TR UNESCO-Aschberg programının misyonu; sanatçıların sosyal ve ekonomik olarak korunmasını, insana yakışır iş imkanları ve istihdamı ile kültürel ürünlerin ve hizmetlerin dolaşımını iyileştirmektir.
EN The mission of the UNESCO-Aschberg programme is to improve the social and economic protection of artists, decent employment and the balanced circulation of cultural goods and services.
| turco | inglês |
|---|---|
| misyonu | mission |
| sosyal | social |
| ekonomik | economic |
| kültürel | cultural |
| hizmetlerin | services |
| programı | programme |
TR Böylesine sıkı bir hazırlığın sonunda başvurumuz kabul edildikten sonraki 3 ay içerisinde eğitim programının uygulanması gerekli
EN At the end of such a rigorous preparation, the training program must be implemented within 3 months after our application is accepted
| turco | inglês |
|---|---|
| kabul | accepted |
| eğitim | training |
| programının | program |
TR Başvurumuzun kabul edilmesi durumunda STGM bu kişi ile iletişime geçecek ve eğitim programının uygulanması için gerekli tüm hazırlıkları bu kişiyle koordineli bir şekilde yürütecek
EN If our application is accepted, STGM will contact this person and carry out all necessary preparations for the implementation of the training program in coordination with this person
| turco | inglês |
|---|---|
| kabul | accepted |
| stgm | stgm |
| iletişime | contact |
| eğitim | training |
| programının | program |
| uygulanması | implementation |
| gerekli | necessary |
| tüm | all |
TR Çalıştayın son bölümünde STÖ-Akademi İşbirliği programı faydalanıcıları programı değerlendirdi ve STÖ-Akademi İşbiliği Destek Programının geliştirilmesine yönelik önerilerini aktardı.
EN In the last part of the workshop, beneficiaries of the CSO-Academy Cooperation program evaluated the program and shared their suggestions for the development of the CSO-Academy Collaboration Support Program.
| turco | inglês |
|---|---|
| son | last |
| ve | and |
| destek | support |
| yönelik | for |
| ın | of |
TR Sivil Toplum Diyaloğu Programının, 2008 yılından bugüne kadar gerçekleştirilen bölümlerinde Türkiye ve AB üye ülkelerinde geniş bir coğrafyada yüzlerce ortak çalışma ve etkinlik gerçekleştirilmiştir.
EN In the sections of the Civil Society Dialogue Program developed since 2008, hundreds of joint studies and activities have been carried out in wide geography in Turkey and EU member countries.
| turco | inglês |
|---|---|
| sivil | civil |
| toplum | society |
| diyaloğu | dialogue |
| programının | program |
| ab | eu |
| üye | member |
| geniş | wide |
| ortak | joint |
TR Golden Frog ERL programının değiştirilme, askıya alınma veya sonlandırılma gibi durumlarından hiç birinde size karşı sorumlu değildir
EN Golden Frog will not be liable to you in the event of any modification, suspension or discontinuance of the RAF Program
| turco | inglês |
|---|---|
| golden | golden |
| frog | frog |
| programının | program |
| sorumlu | liable |
TR 2018Oldukça basit ve kullanışlı bonus programının hayata geçmesi
EN 2018Introduction of a simple and easy to use new bonus program
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
| programının | program |
| ın | of |
TR DOKUZUNCU SINIF BİYOLOJİ ÖĞRETİM PROGRAMININ FARKLI LİSE TÜRLERİNDEKİ ETKİLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
EN EVALUATION OF THE EFFECTIVENESS OF THE NINTH GRADE BIOLOGY CURRICULUM IN DIFFERENT HIGH SCHOOL TYPES
TR Bu standart kapsamındaki üç yıllık sertifikanın korunmasında, bir MTCS Onaylayan Kuruluşu (CB) tarafından sıkı bir güvenlik programının etkili bir şekilde yönetilmesi ve sürecin yıllık olarak izlenmesi önemli rol oynar
EN The key to the ongoing three-year certification under this standard is the effective management of a rigorous security program and annual monitoring by an MTCS Certifying Body (CB)
| turco | inglês |
|---|---|
| standart | standard |
| mtcs | mtcs |
| güvenlik | security |
| programının | program |
| etkili | effective |
| önemli | key |
TR Control Union GMP+ FSA programının yanı sıra iyi ticaret uygulamaları ve güvenli yem denetimleri sunar.
EN Control Union offers the GMP+ FSA programme as well as good trading practices and secure feed audits.
| turco | inglês |
|---|---|
| control | control |
| union | union |
| ticaret | trading |
| ve | and |
| güvenli | secure |
| denetimleri | audits |
| sunar | offers |
| programı | programme |
TR Firewall yani güvenlik programının kullanıldığı sistemlerde, user çıkışları tek bir sunucu üzerinden sağlanabilir
EN Where firewall security systems are used, users` outputs may be through a single device
| turco | inglês |
|---|---|
| güvenlik | security |
| üzerinden | through |
TR Hibe programının öncelikli alanları şunlardır:
EN The priority areas of the grant programme are:
| turco | inglês |
|---|---|
| hibe | grant |
| öncelikli | priority |
| ın | of |
| programı | programme |
TR UNESCO-Aschberg programının misyonu; sanatçıların sosyal ve ekonomik olarak korunmasını, insana yakışır iş imkanları ve istihdamı ile kültürel ürünlerin ve hizmetlerin dolaşımını iyileştirmektir.
EN The mission of the UNESCO-Aschberg programme is to improve the social and economic protection of artists, decent employment and the balanced circulation of cultural goods and services.
| turco | inglês |
|---|---|
| misyonu | mission |
| sosyal | social |
| ekonomik | economic |
| kültürel | cultural |
| hizmetlerin | services |
| programı | programme |
TR Böylesine sıkı bir hazırlığın sonunda başvurumuz kabul edildikten sonraki 3 ay içerisinde eğitim programının uygulanması gerekli
EN At the end of such a rigorous preparation, the training program must be implemented within 3 months after our application is accepted
| turco | inglês |
|---|---|
| kabul | accepted |
| eğitim | training |
| programının | program |
TR Başvurumuzun kabul edilmesi durumunda STGM bu kişi ile iletişime geçecek ve eğitim programının uygulanması için gerekli tüm hazırlıkları bu kişiyle koordineli bir şekilde yürütecek
EN If our application is accepted, STGM will contact this person and carry out all necessary preparations for the implementation of the training program in coordination with this person
| turco | inglês |
|---|---|
| kabul | accepted |
| stgm | stgm |
| iletişime | contact |
| eğitim | training |
| programının | program |
| uygulanması | implementation |
| gerekli | necessary |
| tüm | all |
TR Çalıştayın son bölümünde STÖ-Akademi İşbirliği programı faydalanıcıları programı değerlendirdi ve STÖ-Akademi İşbiliği Destek Programının geliştirilmesine yönelik önerilerini aktardı.
EN In the last part of the workshop, beneficiaries of the CSO-Academy Cooperation program evaluated the program and shared their suggestions for the development of the CSO-Academy Collaboration Support Program.
| turco | inglês |
|---|---|
| son | last |
| ve | and |
| destek | support |
| yönelik | for |
| ın | of |
TR Genç İşi Kooperatif Gönüllülük Programının İletişim Gönüllüsünü Arıyor
EN Youth Job is Looking for a Communication Volunteer for the Cooperative Volunteering Program
| turco | inglês |
|---|---|
| genç | youth |
| programının | program |
TR Sivil Toplum Diyaloğu Programının, 2008 yılından bugüne kadar gerçekleştirilen bölümlerinde Türkiye ve AB üye ülkelerinde geniş bir coğrafyada yüzlerce ortak çalışma ve etkinlik gerçekleştirilmiştir.
EN In the sections of the Civil Society Dialogue Program developed since 2008, hundreds of joint studies and activities have been carried out in wide geography in Turkey and EU member countries.
| turco | inglês |
|---|---|
| sivil | civil |
| toplum | society |
| diyaloğu | dialogue |
| programının | program |
| ab | eu |
| üye | member |
| geniş | wide |
| ortak | joint |
TR Davet edebileceğiniz arkadaş sayısı sınırsızdır, ancak başvuru programının kurallarını istediği zaman değiştirme hakkımız saklıdır.
EN The number of friends you can invite is unlimited, though we reserve the right to change the rules of the referral program at any time
| turco | inglês |
|---|---|
| davet | invite |
| sayısı | number |
| programının | program |
| zaman | time |
| ın | of |
TR Dirk Steffens Alman ekranlarından çok sayıda doğa ve bilim programının sunan ünlü bir sima
EN Dirk Steffens is a well-known presenter of numerous programmes focusing on nature and science in German television
| turco | inglês |
|---|---|
| alman | german |
| doğa | nature |
| bilim | science |
TR Kickbusch 2008 yılından beri, Cenevre’de bulunan Uluslararası Çalışmalar ve Kalkınma Enstitüsü’nün küresel sağlık programının yöneticiliğini yürütüyor.
EN She has been Director of the Global Health Programme at the Graduate Institute of International and Development Studies in Geneva since 2008.
| turco | inglês |
|---|---|
| de | at |
| ve | and |
| kalkınma | development |
| sağlık | health |
| programı | programme |
TR Küresel ormancılıkta çevreye yönelik bilgi teknolojileri (ÇBT) ve “Yeşil BT” uygulamaları, Forest Information Technology (FIT) adlı İngilizce yürütülen master programının ana taşıyıcıları durumunda
EN Environmental information technologies (EIS) and “Green IT” applications in global forestry are the focus of the English-language master’s degree program in Forest Information Technology (FIT)
| turco | inglês |
|---|---|
| küresel | global |
| bilgi | information |
| ve | and |
| yeşil | green |
| bt | it |
| uygulamaları | applications |
| fit | fit |
| master | master |
| programının | program |
| ın | of |
TR Orman ekosistemi ve çevre ve de bunların toplumla olan çok yönlü bağlantıları, buradaki ormancılık yüksek öğetim programının merkezinde yer alıyor
EN Forest ecosystems and their diverse links to the environment and society are the focus of forest science studies there
| turco | inglês |
|---|---|
| orman | forest |
| ve | and |
| çevre | environment |
TR 2016’da “Integra” programının önceliğini dil kursları oluştururken son dönemde öğrenim alanlarına özel destek projeleri ağırlık kazandı
EN Whereas the main focus of the Integra programme was on language courses in 2016, the emphasis has now shifted to qualified study-related support
| turco | inglês |
|---|---|
| da | in |
| dil | language |
| kursları | courses |
| destek | support |
| ın | of |
| programı | programme |
TR Sayın Asfour, “Diyalog Okula” programının hedefleri neler?
EN Mr Asfour, what are the goals of “Dialog macht Schule”?
| turco | inglês |
|---|---|
| hedefleri | goals |
| ın | of |
TR Refugee Teachers programının iki katılımcısı bize kendi deneyimlerini anlatıyorlar:
EN Two participants in the Refugee Teachers Program report on there experiences here:
| turco | inglês |
|---|---|
| programının | program |
TR Katılımcıların üzerinde durduğu önemli bir nokta, Birleşmiş Milletlerin Gündem 2030 programının tek tek ülkelerde hayata geçirilmesinde tüm ilgili grupların katkısının gerektiği
EN Among other things, the participants agreed that the United Nations 2030 Agenda, which is closely bound up with questions of migration, must be realised in individual countries jointly by all interest groups
| turco | inglês |
|---|---|
| gündem | agenda |
| grupları | groups |
TR Bu kurs büyük çoğunluğu Suriye’den gelen ve iltica etmeden önce ülkelerinde öğretmenlik yapmış olan mültecilere yönelik “Refugee Teachers Welcome” programının bir parçası.
EN It is part of the Refugee Teachers Program that is aimed at men and women who worked as school teachers before leaving their home country, which for most of them is Syria.
| turco | inglês |
|---|---|
| büyük | most |
| suriye | syria |
| önce | before |
| olan | is |
| programının | program |
| parçası | part |
TR Bunun için dev bir yardım programının müzakere edilerek oluşturulması gerekiyor
EN An enormous support programme is to be agreed for that purpose
| turco | inglês |
|---|---|
| yardım | support |
| programı | programme |
TR Amerikan Idol adlı Pop Idol yarışma programının ilk sezonunda birinci olduktan sonra ilk albümünü yayınlamıştır
EN Clarkson recorded her debut album with RCA Records after having won the highly-publicized first season of the television series American Idol in 2002
| turco | inglês |
|---|---|
| amerikan | american |
TR Kelly Brianne Clarkson (d 24 Nisan, 1982, Teksas) Amerikalı Pop-Rock şarkıcı, oyuncu ve besteci. Amerikan Idol adlı Pop Idol yarışma programının ilk sezonunda birinci olduktan sonra ilk … Devamını oku
EN Kelly Brianne Clarkson (born April 24, 1982 in Fort Worth, TX) is a Grammy-winning American singer-songwriter and occasional actress. Clarkson recorded her debut album with RCA Records afte… read more
| turco | inglês |
|---|---|
| kelly | kelly |
| nisan | april |
| ve | and |
| devamını | more |
| oku | read |
TR Eksiksiz bir Toplam Verimli Bakım programının uygulanması, müşterimizin tüketici şikayetlerini %74 azaltmasına yardımcı oldu.
EN The implementation of a full Total Productive Maintenance program helped our customer reduce consumer claims with 74%.
| turco | inglês |
|---|---|
| eksiksiz | full |
| verimli | productive |
| bakım | maintenance |
| programının | program |
| uygulanması | implementation |
| tüketici | consumer |
TR Anonimlik, ITAA Programının önemli bir ilkesidir
EN Anonymity is an important principle of the ITAA Program
| turco | inglês |
|---|---|
| anonimlik | anonymity |
| itaa | itaa |
| programının | program |
| önemli | important |
TR Montaj programının kalitesi harika. Resim ve metin ekleme kolaylığı sayesinde profesyonel videoları inanılmaz derecede kolay şekilde oluşturabiliyorsunuz. Üstelik, oluşturma süreci profesyonel yazılımlara göre daha hızlı.
EN The assembly quality is fantastic! The ease of including images and texts makes it incredibly easy to create professional videos in a much shorter time than using professional software.
TR Teklif Hazırlama Programının Diğer Harika Özellikleri
EN More Great Features of the Proposal Maker
TR Euro NCAP | Avrupa Yeni Araba Değerlendirme Programının Resmi Sitesi
EN Euro NCAP | The European New Car Assessment Programme
TR Avrupa Yeni Araba Değerlendirme Programının Resmi Sitesi
EN The Official Site of The European New Car Assessment Programme
TR Ücretsiz Reklam Yapma Programının Diğer Harika Özellikleri
EN More Great Features of the Ad Maker
TR Her bir teşvik programının ayrıntıları program şartlarında yer alacaktır
EN The details of each incentive program will be contained in the program terms
Mostrando 48 de 48 traduções
Traduções semelhantes
programının idol yarisma programinin küresel sağlık programının programının geliştirilmesine yönelik montaj programının kalitesi programının resmi sitesi ödül programının koşulları programının sunan ünlü programının ana taşıyıcıları hibe programının öncelikli fsa programının yanı programının uygulanması teşvik programının ayrıntıları
alemão
chinês
coreano
espanhol
francês
holandês
indonésio
inglês
italiano
japonês
polonês
português
russo
sueco
tailandês
vietnamita
árabe