TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
"muazzam bir fırsat" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR grafik muazzam çalışıyor btc nin Kalp olanlar tepe okey olan dip.X olanlar yükseliş başlangıç.Çok muazzam bir yükseliş bekliyor sadece0.24 üzerinde gün kapatırsa Onay alacak
EN With all major US treasury bond yields rising, TLT ETF is looking at breaking down from 155 support. A good short trading is developing.
TR Bu, halkın yazılan çizilenleri nasıl gördüğünü, dünyadaki hangi konuların kimler için önem taşıdığını öğrenebilmeye yönelik muazzam bir fırsat
EN This offers a great opportunity to experience what the public thinks of articles and discover what subjects are relevant to which people around the world
turco | inglês |
---|---|
fırsat | opportunity |
TR Günümüzün müşterileri, herhangi bir yerden, herhangi bir zamanda, tedarik zincirinin tümünde muazzam sipariş karşılama baskıları yaratan bir alışveriş yapabilir
EN Today’s shoppers can purchase at any time from any place, creating tremendous fulfillment pressures that ripple throughout the supply chain
turco | inglês |
---|---|
zamanda | time |
tedarik | supply |
yapabilir | can |
TR Her zamanki gibi, Sam muazzam bir iş başardı! Harika bir video, harika ipuçları. Devamı gelsin!
EN As always, Sam Oh hits it out of the park! Great video, and great tips. Keep it going!
turco | inglês |
---|---|
sam | sam |
harika | great |
video | video |
ipuçları | tips |
TR List, La Jolla’daki Scripps Research Institute’de yaptığı çalışmalarda, bir amino asit olan prolinin son derece verimli bir katalizör olduğunu ve kimyasal reaksiyonları muazzam derecede hızlandırabildiğini keşfetti
EN At the American Scripps Research Institute in La Jolla, List found that the amino acid proline is an exceptionally efficient catalyst and can accelerate chemical reactions prodigiously
turco | inglês |
---|---|
list | list |
asit | acid |
verimli | efficient |
kimyasal | chemical |
TR Armin 1976 yilinda Leiden- Hollanda’da dogdu. Butun hayati boyunca muzik ve muzik teknikleriyle ugrasti. Genc Armin’in muzige ilgisi bir yana, bilgisayarlara muazzam bir ilgisi vardi. He… Devamını oku
EN Armin van Buuren (born Armin Jozef Jacobus Daniël van Buuren, December 25, 1976) is a trance (mostly progressive trance and uplifting trance) music producer and DJ from the Netherlands. His… read more
turco | inglês |
---|---|
devamını | more |
oku | read |
TR Bu tür zamanlarda, sektörünüzün talep dinamiklerinde muazzam bir yön değişimi meydana gelir
EN In such times, there has been a massive shift in the demand dynamics of your industry
turco | inglês |
---|---|
talep | demand |
TR Son olarak, muazzam bir 755hp üreten Ford-F150 Shelby kamyonunu sunuyoruz
EN Lastly, we offer the Ford-F150 Shelby truck, which produces a whopping 755hp
TR Bu arabalar, uzun ömür sağlayan muazzam bir güç ve güç sergiler
EN These cars display enormous strength and power ensuring longevity
turco | inglês |
---|---|
arabalar | cars |
TR Kash Bhattacharya ve Sabrina Wulf „Germany travel“ sitesinde size dar bir bütçeyle de muazzam şeyleri nasıl yaşayabileceğinize ilişkin tavsiyelerde bulunuyorlar.
EN Kash Bhattacharya and Sabrina Wulf give you some tips on “Germany travel” about how to have some great experiences even on a small budget.
turco | inglês |
---|---|
size | you |
TR Farklı üyelerin Yüksek Güçlerini nasıl anladıkları konusunda muazzam bir çeşitlilik vardır ve biz başkalarına onların deneyimlerini sormaktan fayda sağlarız
EN There is a tremendous diversity in how different members understand their Higher Power, and we benefit from asking others about their experiences
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
yüksek | higher |
çeşitlilik | diversity |
onların | their |
fayda | benefit |
TR Muazzam bir arayüz. Üstelik internetteki varlığınızın görünüşü ve işleyişi hakkında kapsamlı kontrol sağlayan benzersiz ve güçlü tasarım araçları.
EN Excellent interface and some unique and powerful design tools that give you a lot of control over how your online presence looks and functions.
TR Bootstrap 4 tabanlı basit ve güzel css3 tablo şablonlarımızın tasarımı ve muazzam işlevselliği 2022, güzel tasarlanmış tablo şablonlarımızı mevcut alan adlarıyla bulabileceğiniz özgeçmiş Vcard'ı sağlar.
EN Design & enormous functionality 2022 of our simple and beautiful css3 table templates based on Bootstrap 4 provide resume Vcard, where you can find our beautifully designed table templates with available domain names.
turco | inglês |
---|---|
bootstrap | bootstrap |
tabanlı | based |
basit | simple |
ve | and |
güzel | beautiful |
tablo | table |
tasarımı | design |
işlevselliği | functionality |
tasarlanmış | designed |
sağlar | provide |
tasarım | templates |
TR Bu şekilde, ilk mobil uygulama projeleri için muazzam miktarda zaman ve paradan tasarruf edeceklerdi. Büyük şirketlerin teknoloji çalışanları çoğu zaman uygulama oluşturucu desteğimizle iletişime geçer ve onlara yardım etmeyi severiz.
EN This way they would save a tremendous amount of time and money for their first mobile app project. Most of the time tech people of big companies contact our app builder support, and we love to help them.
turco | inglês |
---|---|
şekilde | way |
ilk | first |
mobil | mobile |
miktarda | amount |
tasarruf | save |
şirketlerin | companies |
teknoloji | tech |
oluşturucu | builder |
iletişime | contact |
TR Alman fırınlarında sunulan çeşitliliğin muazzam olduğunu bilmeyen yok
EN Without a shadow of doubt, the variety available in German bakeries is huge
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
olduğunu | is |
TR İyi Almanca bilmek; bütün dünyadaki genç nesile, muazzam yükseköğrenim ve meslek fırsatları sağlıyor. İşte, size iki başarı öyküsü.
EN Good knowledge of German offers young people around the world the best opportunities to study and work. Two success stories.
turco | inglês |
---|---|
genç | young |
ve | and |
fırsatları | opportunities |
başarı | success |
TR CKC ile hindistan cevizinin muazzam potansiyelini hayata geçirerek, tam entegre hindistan cevizi çözümlerinde gıda endüstrisinin tercih edilen tedarikçisi olmayı hedefliyoruz
EN Recognizing the tremendous potential of the coconut, with the CKC we aim to become the food industry’s preferred supplier of fully integrated coconut solutions
turco | inglês |
---|---|
potansiyelini | potential |
tam | fully |
entegre | integrated |
gıda | food |
TR Genel olarak bu son 16 hafta, kişisel olarak muazzam miktarda büyüme yaşadım ve dürtülerim ve olumsuz davranışlarım hakkında, halen devam ettiğim terapide son dört yılda öğrendiğimden daha fazlasını öğrendim
EN Overall these past 16 weeks, I have experienced an enormous amount of growth personally and I have learned more about my impulses and negative behavior than I have in the past four years in therapy, which I still attend
turco | inglês |
---|---|
genel | overall |
hafta | weeks |
miktarda | amount |
büyüme | growth |
olumsuz | negative |
hakkında | about |
TR Tanıtıcı broker (IB) işletme modeli için ideal bir çözüm. Öne çıkan bir fırsat ve FOREX piyasalarından faydalanmak ve kazancınızı artırmak için harika bir yöntem. B2Broker hızla bu heyecan verici işletme modelini kurmanızı sağlar.
EN An ideal solution for an introducing broker (IB) business model. An outstanding opportunity and potentially lucrative way to capitalise on the FOREX market and boost your revenues. B2Broker can quickly get you set up with this exciting business model.
turco | inglês |
---|---|
broker | broker |
işletme | business |
ideal | ideal |
çözüm | solution |
fırsat | opportunity |
forex | forex |
artırmak | boost |
yöntem | way |
hızla | quickly |
TR Tanıtıcı broker (IB) işletme modeli için ideal bir çözüm. Öne çıkan bir fırsat ve FOREX piyasalarından faydalanmak ve kazancınızı artırmak için harika bir yöntem. B2Broker hızla bu heyecan verici işletme modelini kurmanızı sağlar.
EN An ideal solution for an introducing broker (IB) business model. An outstanding opportunity and potentially lucrative way to capitalise on the FOREX market and boost your revenues. B2Broker can quickly get you set up with this exciting business model.
turco | inglês |
---|---|
broker | broker |
işletme | business |
ideal | ideal |
çözüm | solution |
fırsat | opportunity |
forex | forex |
artırmak | boost |
yöntem | way |
hızla | quickly |
TR Tetra Pak'ta yeni bir mücadeleye başlamak, becerilerinizi sergilemek ve yeni beceriler öğrenmek için olduğu kadar, kariyerinize harika bir başlangıç yapmak için de mükemmel bir fırsat sunar
EN Embarking on a new challenge at Tetra Pak is not only an excellent opportunity to demonstrate your skills and learn new ones, but it is also a splendid start to your career
turco | inglês |
---|---|
tetra | tetra |
öğrenmek | learn |
olduğu | is |
mükemmel | excellent |
fırsat | opportunity |
TR Bu da profesyonel bir akıllı kontrat geliştiricisinin kendi akıllı kontratını denetlemesi için tamamen ücretsiz bir fırsat yaratır.
EN This represents a costless opportunity for a professional smart-contract developer to audit their smart-contract.
turco | inglês |
---|---|
akıllı | smart |
kontrat | contract |
fırsat | opportunity |
TR Hemen hemen her duruma uygun bir fırsat! Tercih ettiğin tutardaki hediye kartını seç ve bir e-mail adresi gir
EN The solution for just about every occasion! Just choose the value and enter your email address
turco | inglês |
---|---|
tercih | choose |
adresi | address |
gir | enter |
TR Amway her meslekten insana bir fırsat sunmaktadır. Ortak nokta daha iyi bir hayatın ümididir. İnsanların sunduğumuz destek ve fırsatla bunu başarabileceğine inanıyoruz.
EN Amway offers an opportunity to people from all backgrounds. The common thread is their hope for a better life. We believe people can achieve this with the support and opportunity we provide.
turco | inglês |
---|---|
amway | amway |
fırsat | opportunity |
ortak | common |
inanıyoruz | we believe |
hayatı | life |
TR Bu yüzden düğününüz için egzotik bir araba kiralayın ve gerçekten unutulmaz bir fırsat yapın.
EN So rent an exotic car for your wedding and make it a truly memorable occasion.
turco | inglês |
---|---|
araba | car |
gerçekten | truly |
unutulmaz | memorable |
yapın | make |
yüzden | so |
TR İşte size, toplumsal sorumluluk üstlenen kişilerle bir ağ oluşturmak, fikir alışverişinde bulunmak ve onlardan esinlenmek için ayağınıza gelen bir fırsat!
EN This is your opportunity to network with committed people, exchange ideas and be inspired!
turco | inglês |
---|---|
fırsat | opportunity |
TR Sayın Langhoff, pandemi sizin hayatınızda nasıl bir değişikliğe yol açtı? Biz krizi saflık göstermeksizin, şimdiye kadarki konseptlerimiz üzerinde tekrar düşünmek için aynı zamanda bir fırsat olarak da gördük
EN Ms Langhoff, how has your life changed because of the pandemic? Without being naïve about it, we also saw the crisis as an opportunity to rethink our existing ideas
turco | inglês |
---|---|
pandemi | pandemic |
sizin | your |
krizi | crisis |
fırsat | opportunity |
da | also |
hayatı | life |
TR Tetra Recart®, sınırsız sayıda fırsat sağlayan bir paket ve konserve, kavanoz ve poşetlere heyecan verici bir alternatif sunuyor
EN Tetra Recart® is a package that opens up endless opportunities and is an exciting alternative to cans, jars and pouches
turco | inglês |
---|---|
tetra | tetra |
fırsat | opportunities |
paket | package |
alternatif | alternative |
TR COP26 kritik bir zamanda geliyor ve küresel gıda sistemleri aktörlerine gıda sistemleri zorluklarının üstesinden gelmek amacıyla birlikte çalışmak için eşsiz bir fırsat sunuyor.
EN COP26 comes at a critical time and offers global food systems actors a unique opportunity to work together to tackle the food systems challenges.
turco | inglês |
---|---|
kritik | critical |
zamanda | time |
küresel | global |
gıda | food |
sistemleri | systems |
fırsat | opportunity |
sunuyor | offers |
TR Devam eden çalışmalarımızın bir parçası olarak sanatçılara resmi ürünler gibi ek gelir akışları elde etmeleri için daha da fazla fırsat sunmak üzere Shopify ile yeni bir entegrasyonu duyurmaktan mutluluk duyuyoruz.
EN As part of that ongoing effort, we’re happy to announce a new integration with Shopify giving artists even more opportunity to grow additional revenue streams, like merch.
TR Başka bir açıdan baktığımızda ise kuruluşların ve bireylerin iş birliğine dayalı yaratıcı ekipler oluşturmanın temel ilkelerine uymaya devam ederken yeni çalışma yollarını keşfetmek için bir fırsat elde ettiğini de görüyoruz.
EN Instead, organizations and individuals have the opportunity to discover new ways of working while maintaining the building blocks for a collaborative and creative team.
TR Karayipler’in en seçkin resort destinasyonunda, Maya Riviera’sının canlı kalbinde bulunan Fairmont Residences Mayakoba her şeyin en iyisini arayan insanlar için bulunmaz bir fırsat sunar
EN Nestled in the most exclusive resort destination of the Caribbean, in the vibrant heart of the Mayan Riviera, Fairmont Residences Mayakoba offers a rare opportunity for people who only settle for the best
turco | inglês |
---|---|
karayipler | caribbean |
en | most |
canlı | vibrant |
fairmont | fairmont |
residences | residences |
mayakoba | mayakoba |
iyisini | the best |
insanlar | people |
fırsat | opportunity |
sunar | offers |
TR Ses veya videoyu metne dönüştürmek, veri madenciliği ve bilgi için yepyeni bir fırsat dünyasını açar
EN Transforming audio or video to text opens up a whole new world of opportunities for data mining and information
turco | inglês |
---|---|
ses | audio |
veya | or |
videoyu | video |
metne | text |
fırsat | opportunities |
TR Özel günler, markaların bilhassa çok önemsediği ve fırsat olarak gördüğü günler arasındadır.Kolektif ya da evrensel düzeyde karşılık bulan özel günler, sene boyunca markalar tarafından ciddi bir ilgiyle karşılanır
EN Special days are among the moments that brands attach great importance to and see as opportunities.Special days, which are recognized collectively or universally, are met with great interest by brands throughout the year
turco | inglês |
---|---|
günler | days |
fırsat | opportunities |
özel | special |
markalar | brands |
TR Amazon, Azınlıklar / Kadınlar / Engelliler / Gaziler / Cinsel Kimlik / Cinsel Yönelim / Yaş gibi Konularda Eşit Fırsat Sağlayan Bir İşverendir.
EN Amazon is an Equal Opportunity Employer: Minority / Women / Disability / Veteran / Gender Identity / Sexual Orientation / Age.
turco | inglês |
---|---|
amazon | amazon |
kadınlar | women |
kimlik | identity |
yaş | age |
eşit | equal |
fırsat | opportunity |
bir | an |
TR Bu fırsat gruplara uygulanamaz ve diğer herhangi bir promosyon fırsatı ile birleştirilemez.
EN This offer does not apply to groups and cannot be combined with any other promotional offers.
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
promosyon | promotional |
TR Plastik hediye kartlarını tüm otel konumlarımızdan bulabilirsiniz. Veya her türlü fırsat için kişiselleştirilebilen bir E-hediye kartı satın alın!
EN Plastic gift cards are available at all of our hotel locations. Or purchase an E-gift card, customizable for any occasion!
turco | inglês |
---|---|
plastik | plastic |
hediye | gift |
otel | hotel |
TR Kamu ve özel sektörden 3.500’ün üzerinde işveren 13,4 milyon çalışanıyla iş yerinde fırsat eşitliğini hayata geçirmek için “Çeşitlilik Paktı” birliğinde bir araya geldi.
EN More than 3,500 public and private employers with a total of 13.4 million employees have signed up to the “Diversity Charta” to achieve equal workplace opportunities.
turco | inglês |
---|---|
kamu | public |
özel | private |
milyon | million |
fırsat | opportunities |
TR (f) Bu fırsat, bu Anlaşmanın diğer herhangi bir hükmünde belirtilmiştir.
EN (f) this opportunity is set forth in any other provision of this Agreement.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
fırsat | opportunity |
anlaşmanın | agreement |
diğer | other |
TR Amway size, kendi başarılarınıza dayalı olarak ekstra gelir elde edebileceğiniz, düşük maliyetli, düşük riskli bir fırsat sunuyor.
EN Amway offers a low-cost, low-risk opportunity for you to earn extra income based on your achievements.
turco | inglês |
---|---|
amway | amway |
ekstra | extra |
gelir | income |
düşük | low |
maliyetli | cost |
fırsat | opportunity |
sunuyor | offers |
Mostrando 50 de 50 traduções