TR Markalarınızın her biri için bir abonelik oluşturun.
"markalarınızın her biri" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Markalarınızın her biri için bir abonelik oluşturun.
EN Create a subscription for each of your brands.
turco | inglês |
---|---|
abonelik | subscription |
oluşturun | create |
TR Sevgili Phemexliler, Bu hafta harika haberlerimiz var. Biri spot işlemlerde, biri Phemex Earn'de sizlere özel tam İKİ tane ETH promosyonumuz var! Her iki ETH kampanyasından da iki kat öd……
EN Dear Phemex users, You know and love these familiar faces, and they are here for a special event with us! From staying updated on new happenings in the financial and metaverse with Phemex and Crypto ……
turco | inglês |
---|---|
sevgili | dear |
phemex | phemex |
özel | special |
her | for |
TR Binance Akıllı Zincir (BSC) üzerinde lider DApp'lerden biri ve DeFi pazarındaki en popüler yield farmlardan biri olarak ortaya çıktı. PancakeSwap'te CAKE tokenları kazanmaya başlamak için Trust Cüzdan İndirin.
EN PancakeSwap has emerged as one of the leading DApps on Binance Smart Chain (BSC) and one of the most popular yield farms in the DeFi market. Download Trust Wallet to start earning CAKE tokens on PancakeSwap.
turco | inglês |
---|---|
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
lider | leading |
en | most |
popüler | popular |
yield | yield |
pancakeswap | pancakeswap |
cake | cake |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Windows’ta iki ses cihazı olarak görünür, biri oyun ve biri de chat için
EN In Windows it appears as two audio devices, one for game and one for chat
turco | inglês |
---|---|
windows | windows |
ses | audio |
oyun | game |
chat | chat |
TR Binance Akıllı Zincir (BSC) üzerinde lider DApp'lerden biri ve DeFi pazarındaki en popüler yield farmlardan biri olarak ortaya çıktı. PancakeSwap'te CAKE tokenları kazanmaya başlamak için Trust Cüzdan İndirin.
EN PancakeSwap has emerged as one of the leading DApps on Binance Smart Chain (BSC) and one of the most popular yield farms in the DeFi market. Download Trust Wallet to start earning CAKE tokens on PancakeSwap.
turco | inglês |
---|---|
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
lider | leading |
en | most |
popüler | popular |
yield | yield |
pancakeswap | pancakeswap |
cake | cake |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Bu sefer Harting yok, ama Jasinski ve fırlatılmayı bekleyen diskler orada olacak: Yanında genellikle iki tanesini bulunduruyor; biri sarı, biri siyah, birinin kenarı biraz daha pürüzlü
EN Harting is not taking part this time, but Jasinski will be there with his discuses: normally he takes two with him – a yellow one and a black one, one with a slightly rougher edge
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
yok | not |
ve | and |
orada | there |
sarı | yellow |
siyah | black |
biraz | slightly |
TR Frankfurt bölgesinin yeniden doğallaştırılmasına yönelik projelerin en büyüklerinden biri olan projeyle, 2020 yılına kadar nehrin eski kollarından biri, balıkların ve sürüngenlerin geri çekilme alanı olarak yeniden canlandırılacak
EN In one of the largest renaturation projects in the Frankfurt region, one former branch of the river is to be reactivated as a sanctuary for fish and amphibians by 2020
turco | inglês |
---|---|
frankfurt | frankfurt |
eski | former |
TR Müzisyen bir aileden gelen Afgan Ustad Ghulam Hussain de bu topluluğun üyelerinden biri ve Afganistanın ulusal çalgısı sayılan rubabın en büyük üstatlarından biri olarak kabul ediliyor
EN One member is Afghan Ustad Ghulam Hussain, who comes from a family of musicians and is considered one of the best players of the Afghan national instrument, the rubab
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
TR Google Analytics'i bu kadar popüler yapan en önemli şeylerden biri, tamamen ücretsiz olması ve Google'ın aktif olarak bakımını yaparak onu mevcut en sofistike analiz araçlarından biri haline getirmesidir.
EN One of the main things that makes Google Analytics so popular is that it is entirely free, and Google actively maintains it, making it one of the more sophisticated analytics tools available.
turco | inglês |
---|---|
popüler | popular |
önemli | main |
tamamen | entirely |
sofistike | sophisticated |
TR Kişisel veri işleme temelli YZ uygulamalarının her aşamasında ve bu alandaki çalışmalardaki paydaşların her biri tarafından veri koruma mevzuatına tam uyum sağlanmalıdır.
EN Full compliance with data protection legislation should be ensured at every stage of AI applications based on personal data processing and by each of the stakeholders in this field.
turco | inglês |
---|---|
kişisel | personal |
veri | data |
işleme | processing |
temelli | based |
koruma | protection |
tam | full |
uyum | compliance |
TR Dünyada her beş çocuktan biri evli. Her yıl 12 milyon kız çocuğu, çocuk yaşta evlendirilerek eğitim, sağlık ve istihdam başta olmak üzere pek çok...
EN One in every five children in the world is married. Every year, 12 million girls become deprived of many fundamental rights, especially education,...
turco | inglês |
---|---|
dünyada | in the world |
evli | married |
milyon | million |
kız | girls |
çocuk | children |
eğitim | education |
TR H1 etiketi nedir Her web sayfasının birden fazla başlığı vardır, ancak bunlardan sadece biri ana başlık etiketidir. Kitabın veya gazetenin başlığı ile karşılaştırabiliriz. Her sayfa bir H1 etiketine sahip olmalıdır....
EN Nick LeRoy is a professional SEO (Search Engine Optimization) Consultant specializing in technical SEO, content strategy, and website migrations. He is the author of the newsletters #SEOForLunch and The SEO...
TR Kişisel veri işleme temelli YZ uygulamalarının her aşamasında ve bu alandaki çalışmalardaki paydaşların her biri tarafından veri koruma mevzuatına tam uyum sağlanmalıdır.
EN Full compliance with data protection legislation should be ensured at every stage of AI applications based on personal data processing and by each of the stakeholders in this field.
turco | inglês |
---|---|
kişisel | personal |
veri | data |
işleme | processing |
temelli | based |
koruma | protection |
tam | full |
uyum | compliance |
TR Almancası henüz yeterli olmayan ama İngilizceyi iyi anlayan herkes için: Londra Ulusal Tiyatrosu National Theatre London her perşembe saat 19’da her biri yedi gün boyunca izlenebilen yeni bir yapımı sanal ortamda yayınlıyor.
EN For all those who do not yet speak German very well, but understand English well, the National Theatre in London streams a new production every Thursday at 7pm, which is then available online for seven days.
turco | inglês |
---|---|
olmayan | not |
iyi | well |
gün | days |
TR Kartları karıştırdıktan sonra sunum yapan kişi, oyuncuların her biri üç kartı olana kadar her oyuncu için bir kart açar
EN After shuffling, a presenter opens one card for each of the players until each has three cards
TR Bu alandaki deneyimi bu kadar önemli kılan şeylerden biri de her sitenin ve her nişin farklı olmasıdır.
EN One of the things that makes experience in the field so crucial is that every site and every niche is different.
turco | inglês |
---|---|
deneyimi | experience |
önemli | crucial |
sitenin | site |
TR Bulut bilgi işlem teknolojisiyle, her kapsayıcının, cloud sunucunun her zaman çalışır durumda kalmasını sağlamak için kaynak sınırları vardır (sunucudaki hesaplardan biri DDoS saldırısı altında olsa bile).
EN With cloud computing technology, each container has resource boundaries to ensure your cloud website stays up and running at all times, even if one of the accounts on the server is under a DDoS attack.
TR Küresel Amaçlar'ı, billboardlarda, her TV kanalı ve radyo istasyonunda, her sinema ve sınıfta, her toplulukta ve her cep telefonunda göstermek için çalışıyoruz
EN We’re working to get the Global Goals onto every website and billboard, broadcast on every TV station and radio station, in every cinema and classroom, pinned to every community noticeboard and sent to every mobile phone
turco | inglês |
---|---|
küresel | global |
tv | tv |
radyo | radio |
cep | mobile |
TR Zebra'nın güçlü yazılım çözümleri, personelinizin envanter ve varlıkları her zaman, her yerde takip etmesini sağlar; böylece her zaman, her yerde üstün konuk deneyimi sunabilirler.
EN Zebra’s powerful software solutions enable your staff to track inventory and assets anytime, anywhere—so they can deliver a great guest experience anytime, anywhere.
turco | inglês |
---|---|
güçlü | powerful |
yazılım | software |
çözümleri | solutions |
envanter | inventory |
ve | and |
takip | track |
sağlar | enable |
böylece | so |
konuk | guest |
deneyimi | experience |
TR Her adımda ödeme alın: Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
EN Get paid every step of the way: Earn $200 for every new sale, $10 for every new trial, $0.01 for every new sign-up
turco | inglês |
---|---|
ödeme | paid |
alın | get |
yeni | new |
satış | sale |
deneme | trial |
kazanın | earn |
TR Her adımda ödeme alın: Her yeni satış için 200$, her yeni deneme için 10$, her yeni kayıt için 0,01$ kazanın
EN Get paid every step of the way: Earn $200 for every new sale, $10 for every new trial, $0.01 for every new sign-up
TR Her yıl tüm dünyada bir trilyon doların (ABD $) neredeyse üçte biri biyomedikal araştırmaya harcanmaktadır
EN Every year, about a third of a trillion dollars (USD) is spent on biomedical research across the world
turco | inglês |
---|---|
yıl | year |
TR Programların her biri hakkında daha fazla bilgi edinin: HINARI, AGORA, OARE ve ARDI
EN Read more about each of the programs: HINARI, AGORA, OARE and ARDI
turco | inglês |
---|---|
biri | the |
hakkında | about |
ve | and |
ın | of |
programları | programs |
TR Zaman içindeki ilerlemenizi (solda) ve takip edilen 13 SERP özelliğinin her biri konusunda şu anki durumunuz hakkında ekran resmi (sağda) görün.
EN View your progress over time (left) and see a snapshot of where you currently stand for each of 13 tracked SERP features (right).
turco | inglês |
---|---|
zaman | time |
ilerlemenizi | your progress |
serp | serp |
biri | a |
TR İzlenen anahtar kelimelerinizin her biri için güncel anahtar ölçümlerin listesiyle daha ayrıntılı bilgiler edinin. Bakınız:
EN Get deeper insights with a list of up-to-date key metrics for each of your tracked keywords. See:
turco | inglês |
---|---|
biri | a |
güncel | up-to-date |
bilgiler | insights |
TR Üniforma Kaynak Bulucu'nun (Uniform Resource Locator) her biri için HTTP durum kodunu inceleyin, 404 sayfaları bulun, yönlendirmelerin trafiğinizin nereye yönlendirdiğini kontrol edin.
EN Explore HTTP status code for each Uniform Resource Locator, find 404 pages, check where redirects lead your traffic.
turco | inglês |
---|---|
kaynak | resource |
http | http |
durum | status |
kodunu | code |
sayfaları | pages |
bulun | find |
nereye | where |
TR İster büyük olsun, isterse küçük, otellerimiz konumlarından esinlenmiştir ve her biri konaklamanızı zenginleştirmek için kendi hikayesini anlatır.
EN Whether large or small, our facilities are inspired by their location and each tells its own story to enrich your stay.
turco | inglês |
---|---|
büyük | large |
küçük | small |
konaklamanızı | your stay |
zenginleştirmek | enrich |
isterse | or |
TR Her biri için renk, beden gibi seçenekler tanımlayabilirsiniz
EN You can define options such as color or size for each one
turco | inglês |
---|---|
renk | color |
beden | size |
seçenekler | options |
TR Sürekli genişleyen kataloğumuza göz atın ve sizin için en uygun şablonu seçin. Tam bir web sitesi ya da varış sayfası oluşturabileceğiniz şablonların her biri belirli iş kolları ve sektörlere göre geliştirildi.
EN Find the perfect template from our ever-expanding catalog. Each template is a fully-designed website or landing page, suited to a specific business or industry.
turco | inglês |
---|---|
sürekli | ever |
şablonu | template |
tam | fully |
belirli | specific |
TR Üyelik planlarının her biri için dışa aktarma kalitesi hakkında daha fazla bilgiyi fiyat sayfasına öğrenebilirsiniz
EN You can learn more about the export quality each subscription plan offers on our pricing page
turco | inglês |
---|---|
kalitesi | quality |
fiyat | pricing |
sayfasına | page |
TR Her zaman dilediğiniz sayfaya onay olmaksızın giremezsiniz.Nasıl Kurulur? Facebook menüsü içinde ?Yeni Biri Grup Oluştur? butonuna tıklayın ve grupla alalı temel ayarlarınızı gerçekleştirin
EN Approval from the admins might sometimes be required for a Facebook user to join a group.How Do You Start a New Group? From the main Facebook menu, select ?Group? and then ?Create.? You will then be able to choose the basic settings for your group
turco | inglês |
---|---|
onay | approval |
menüsü | menu |
yeni | new |
grup | group |
oluştur | create |
tıklayın | select |
ayarlarını | settings |
TR Sosyal medya platformları, kuşkusuz her ölçekteki işletmenin satış ve pazarlama fonksiyonlarını sürdürmesinde en önemli araçlardan biri.
EN Social media platforms are undoubtedly among the most important tools for businesses of all sizes to maintain their sales and marketing functions.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
en | most |
biri | the |
ın | of |
TR Bu paylaşımlarınızın türü, içeriği, paylaşılma zamanı ve sıklığı gibi faktörlerin her biri, bu içeriği tüketen herkes için en önemli konulardır
EN Factors such as the type, content, time, and frequency of your posts are all critically important issues for anyone consuming your content
turco | inglês |
---|---|
türü | type |
içeriği | content |
önemli | important |
TR AWS Lambda işlevlerinin her biri, kendi kaynaklarına ve dosya sistemi görünümüne sahip olan yalıtılmış bir ortamda çalışır
EN Each AWS Lambda function runs in its own isolated environment, with its own resources and file system view
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
dosya | file |
sistemi | system |
kaynakları | resources |
TR Müşteri işi nerede olursa olsun, Symantec her zaman müşterilerine hizmet etmeyi ister.Symantec, özellikle Norton markası ile bilgisayarlar için güvenlik sistemleri sağlayan en iyi şirketlerden biri olarak biliniyor
EN No matter where the customer business is, Symantec always wants to serve its customers.Symantec is known as one of the best companies providing security systems for computers, especially with the Norton brand
turco | inglês |
---|---|
symantec | symantec |
özellikle | especially |
bilgisayarlar | computers |
güvenlik | security |
sistemleri | systems |
sağlayan | providing |
TR Her biri bir veya daha fazla veritabanıyla desteklenen yüzlerce veya binlerce uygulamaya sahip kuruluşlar, tüm veritabanı filoları için kaynakları yönetmelidir
EN Enterprises with hundreds or thousands of applications, each backed by one or more databases, must manage resources for their entire database fleet
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
desteklenen | backed |
sahip | their |
kaynakları | resources |
TR Hizmet olarak Yazılım (SaaS) satıcıları, kullanımı ve maliyet verimliliğini artırmak için tipik olarak her biri farklı bir müşteriyi destekleyen yüzlerce veya binlerce Aurora veritabanını tek bir kümede çalıştırır
EN Software-as-a-Service (SaaS) vendors typically operate hundreds or thousands of Aurora databases, each supporting a different customer, in a single cluster to improve utilization and cost efficiency
turco | inglês |
---|---|
hizmet | service |
yazılım | software |
saas | saas |
maliyet | cost |
verimliliğini | efficiency |
farklı | different |
destekleyen | supporting |
veya | or |
aurora | aurora |
TR Güvenli ve tarz sahibi bir konfor sunan merkezi konumlu dairelerden her biri, İsviçre kalitesiyle yerel hayattan ilham alan özellikleri bir arada sunuyor
EN With central locations that offer safe and stylish comfort, each apartment features both Swiss quality and locally inspired flair
turco | inglês |
---|---|
güvenli | safe |
konfor | comfort |
merkezi | central |
yerel | locally |
özellikleri | features |
TR 2019-2026 sürecinde mükemmeliyet üniversitelerinin her biri yıllık 10 ila 15 milyon avroluk bir ek bütçeye kavuşacak
EN From November 2019 until 2026 each of the Universities of Excellence will receive annual funding of 10 to 15 million euros
turco | inglês |
---|---|
yıllık | annual |
milyon | million |
TR Her biri düzgün hesaplanmış skorlar ile uygun ağırlıklara sahiptir.
EN Each of these have appropriate weights, which are calculated into proper score.
TR Mayıs ayında 3346 kişiyle gerçekleştirilen anketin sonuçlarına göre Türkiye’de her beş kişiden biri dijital şiddete uğruyor
EN According to the results of the survey conducted with 3346 people in May, one out of every five people in Turkey is subjected to digital violence
turco | inglês |
---|---|
mayıs | may |
türkiye | turkey |
dijital | digital |
TR Ücretsiz e-Ticaretimiz bize sayfa örnekleri bulur ve özelliklerin her biri ondan fazla farklı özelleştirilebilir etkiye sahiptir
EN Our free eCommerce find us page examples and features have more than ten different customizable effects each
turco | inglês |
---|---|
sayfa | page |
örnekleri | examples |
ve | and |
özelleştirilebilir | customizable |
sahiptir | have |
TR En büyük ve en hızlı büyüyen portföy - üstelik her biri, tanıyacağınız sezgisel ara yüze sahip
EN The largest and fastest-growing portfolio-each with an intuitive interface you’ll recognise
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
hızlı | fastest |
büyüyen | growing |
portföy | portfolio |
sezgisel | intuitive |
TR Temas noktasında doğru eğitimi sağlayın. Zebra Öğrenme Hizmetleri, hükümet müşterilerimizin her biri için kişiselleştirilmiş paketler sunar.
EN Ensure the right training at the point of contact. Zebra Learning Services creates custom packages for each of our government customers.
turco | inglês |
---|---|
temas | contact |
zebra | zebra |
hizmetleri | services |
hükümet | government |
kişiselleştirilmiş | custom |
paketler | packages |
TR Yükselen siyasi huzursuzluk, son zamanlarda yaşanan korona virüs salgını, artan korumacılık ve gümrük vergilerinin her biri, bu yolculuktaki potansiyel sorunlar ve sıkıntılardır.
EN Increasing political unrest, the recent coronavirus outbreak, increased protectionism and tariffs are all potential road bumps on this journey.
turco | inglês |
---|---|
siyasi | political |
son | recent |
artan | increasing |
ve | and |
her | all |
biri | the |
bu | this |
potansiyel | potential |
TR İster büyük olsun, isterse küçük, otellerimiz konumlarından esinlenmiştir ve her biri konaklamanızı zenginleştirmek için kendi hikayesini anlatır.
EN Whether large or small, our facilities are inspired by their location and each tells its own story to enrich your stay.
turco | inglês |
---|---|
büyük | large |
küçük | small |
konaklamanızı | your stay |
zenginleştirmek | enrich |
isterse | or |
TR İster büyük olsun, isterse küçük, otellerimiz konumlarından esinlenmiştir ve her biri konaklamanızı zenginleştirmek için kendi hikayesini anlatır.
EN Whether large or small, our facilities are inspired by their location and each tells its own story to enrich your stay.
turco | inglês |
---|---|
büyük | large |
küçük | small |
konaklamanızı | your stay |
zenginleştirmek | enrich |
isterse | or |
TR Birden fazla müzik servisi mi kullanıyorsunuz? Biri küratörlük, diğeri Hi-Fi için mi? Ya da belki bir çalma listesi küratörüsünüz ve çalma listelerinizi her yerde paylaşmak istiyorsunuz. Eğer öyleyse, çözümünüz Senkronizasyon!
EN Do you use multiple music services? One for curating, one for Hi-Fi? Or maybe you are a playlist curator and want to spread your playlists everywhere? If so, Sync is the solution!
turco | inglês |
---|---|
müzik | music |
belki | maybe |
eğer | if |
TR Benzersiz T-Sonic™ teknolojisi, her biri göz çevresine nazikçe masaj yapmak ve pürüzsüzleştirmek için tasarlanmış 2 moda sahiptir.
EN Its unique T-Sonic™ technology features 2 modes, each designed to gently massage and smooth the eye contour.
turco | inglês |
---|---|
benzersiz | unique |
teknolojisi | technology |
göz | eye |
masaj | massage |
TR AWS Lambda işlevlerinin her biri, kendi kaynaklarına ve dosya sistemi görünümüne sahip olan yalıtılmış bir ortamda çalışır
EN Each AWS Lambda function runs in its own isolated environment, with its own resources and file system view
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
dosya | file |
sistemi | system |
kaynakları | resources |
Mostrando 50 de 50 traduções