TR Bu neşeli, aile dostu restoran, Tahiti dilinde "hoş geldiniz" anlamına gelen adına layık bir mekandır. Manava sizi bölgesel ve uluslararası en sevilen ürünlerden oluşan zengin açık büfe ile kendinizi şımartmaya davet ediyor.
TR Bu neşeli, aile dostu restoran, Tahiti dilinde "hoş geldiniz" anlamına gelen adına layık bir mekandır. Manava sizi bölgesel ve uluslararası en sevilen ürünlerden oluşan zengin açık büfe ile kendinizi şımartmaya davet ediyor.
EN This cheery, family-friendly restaurant fully lives up to its name, which means "welcome" in Tahitian. Manava invites you to indulge in a lavish buffet of regional and international favourites.
TR Ve kendinizi rahat hissediyorsanız, sizi daha iyi tanıyabilmemiz için videonuzu açmaya davet ediyoruz
EN And if you feel comfortable, we invite you to turn your video on so we can get to know you better
turco | inglês |
---|---|
rahat | comfortable |
sizi | you |
videonuzu | your video |
davet | invite |
TR Bir çalışma alanına davet edebileceğiniz ekip arkadaşı veya misafir sayısında herhangi bir sınır bulunmaz. Dilediğiniz kadar ekip arkadaşı davet edebilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
EN There is no limit to the number of team members or guests you can invite to collaborate in a workspace. You may invite as many as you need. Learn more.
turco | inglês |
---|---|
davet | invite |
ekip | team |
veya | or |
sınır | limit |
bilgi | learn |
TR Ekip arkadaşlarınızı davet edin ve çalışma alanınızdaki özelliklere erişim izni verin. Stajyerleri veya serbest çalışanları bile davet edebilirsiniz.
EN Invite your team members and grant access to features in your workspace. You can even invite freelancers or interns to collaborate.
turco | inglês |
---|---|
ekip | team |
davet | invite |
ve | and |
erişim | access |
veya | or |
TR Bir çalışma alanına davet edebileceğiniz ekip arkadaşı veya misafir sayısında herhangi bir sınır bulunmaz. Dilediğiniz kadar ekip arkadaşı davet edebilirsiniz.
EN There is no limit to the number of team members or guests you can invite to collaborate in a workspace. You may invite as many as you need.
turco | inglês |
---|---|
davet | invite |
ekip | team |
veya | or |
sınır | limit |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Pasifik, Atlantik veya Karayipler, sizi şımartmaya hazır tatil köyleri ile her şeyi hazırladık
EN Pacific, Atlantic or Caribbean, we’ve got it covered with resorts ready to pamper you
turco | inglês |
---|---|
pasifik | pacific |
atlantik | atlantic |
veya | or |
karayipler | caribbean |
sizi | you |
hazır | ready |
TR Karar almanızı yavaşlatmak için bilinçli bir çaba göstermek ve bunu yaparken olası en geniş değişkenler grubuna ya da en geniş aday seçeneklerine bakıp bakmadığınız yönünde kendinizi tekrar tekrar sorgulamak
EN Taking a conscious effort to slow down your decision making and in doing so repeatedly question yourself as to whether you?re looking at the widest group of possible variables or the broadest choice of candidates
turco | inglês |
---|---|
karar | decision |
çaba | effort |
olası | possible |
kendinizi | yourself |
tekrar | re |
TR En iyi araçlar ve veriler, nasıl kullanılacakları bilinmezse hiçbir fayda sağlamaz. Ahrefs hakkında daha fazla bilgi edinmek ve dijital pazarlamada kendinizi geliştirmek için eğitim videolarımıza göz atın.
EN The best tools and data are worth nothing if you don’t know how to use them. Browse our video tutorials to learn more about Ahrefs and get better at digital marketing.
turco | inglês |
---|---|
araçlar | tools |
ahrefs | ahrefs |
TR Bizim interaktif denetimler tespit ettiler ki, siz kendinizi sunmak istediğiniz kişi değilsiniz. Sizin hakiki IP-adres takdim edilenden farklıdır. Doğru sistem ayarlarını ve VPN kullanın ve ya tarayıcıda Flash/Java/ActiveX/WebRTC kapatınız.
EN Our interactive checks have revealed that you are not the one you pretend to be. Your actual IP address differs from the one you show. Please use proper system and VPN settings or disable Flash/Java/ActiveX/WebRTC in your browser.
turco | inglês |
---|---|
interaktif | interactive |
sistem | system |
ayarlarını | settings |
vpn | vpn |
kullanın | use |
java | java |
TR Bilgisayar korsanlarına, en yeni virüslere, fidye yazılımlarına ve casus yazılımlara karşı yapay zeka odaklı koruma sayesinde çevrimiçi ortamda kendinizi gerçekten güvende hissedin.
EN Feel truly safe online with AI-driven protection against hackers and the latest viruses, ransomware and spyware.
turco | inglês |
---|---|
virüslere | viruses |
ve | and |
çevrimiçi | online |
gerçekten | truly |
hissedin | feel |
TR Tüm internet trafiğinizi şifreleyin, siber tehditlere ve güvenli olmayan Wi-Fi noktalarından kendinizi koruyun.
EN Encrypt all your internet traffic, protect yourself from cyber threats and unsecured wi-fi hotspots.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
internet | internet |
siber | cyber |
tehditlere | threats |
ve | and |
kendinizi | yourself |
TR 5 üzerinden 4.7 ortalama kullanıcı puanıyla, Dijital Varlıklarınızı gönderirken, alırken ya da sadece saklarken en üst seviye gizlilik ve güvenilirliğe sahip olduğunuzu bilerek kendinizi güvende hissedebilirsiniz.
EN With an average user review of 4.7 / 5.0, you can feel confident your Digital Assets are private and safe.
turco | inglês |
---|---|
ortalama | average |
kullanıcı | user |
sadece | an |
sahip | are |
TR Deneyiminiz veya bütçeniz ne olursa olsun, yüksek kaliteli video çekmekten hayal ettiğiniz hedef kitlesine ulaşmanız için gereken beceri ve bilgiyi edinmeye kadar birçok konuda kendinizi geliştirin.
EN From learning how to make great quality video, no matter your experience or budget to picking up the skills and knowledge to reach your audience goals faster.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
olsun | no matter |
kaliteli | quality |
video | video |
bilgiyi | knowledge |
TR Kendinizi şımartın, dinlenin ve hala canlı olan bir antik kültürün büyüsünü hissedin.
EN Indulge, unwind and feel the magic of an ancient culture that is still alive.
turco | inglês |
---|---|
canlı | alive |
olan | is |
antik | ancient |
hissedin | feel |
TR Havai’nin Kohala Kıyısında kendinizi, otantik Big Island tatili deneyimi ile sarmalayın.
EN Immerse yourself in an authentic Big Island vacation experience on Hawaii's Kohala Coast.
turco | inglês |
---|---|
kendinizi | yourself |
otantik | authentic |
big | big |
deneyimi | experience |
TR Kendinizi dünya çapında bir kitleye açın
EN Open yourself up to a world-wide audience
turco | inglês |
---|---|
kendinizi | yourself |
dünya | world |
açın | open |
TR Kendinizi medyanın, ekranların veya diğer cihazların kullanımını içeren acı verici veya kendi kendine zarar veren örüntüler içinde tekrar tekrar bulursanız, ITAA yaşadıklarınızdan özgürleşmenize ve rahatlamanıza yardımcı olabilir
EN If you find yourself repeatedly in painful or self-destructive patterns involving the usage of media, screens, or other devices, then ITAA may be able to help you find freedom and relief from what you are experiencing
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
diğer | other |
itaa | itaa |
kullanımı | usage |
TR Gerçek hayatta bağlantı eksikliğinizi telafi etmek için kendinizi sosyal medyada çekici veya önemli kişileri takip ederken buluyor musunuz?
EN Do you find yourself following attractive or important people on social media to make up for your lack of connection in real life?
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
bağlantı | connection |
kendinizi | yourself |
çekici | attractive |
veya | or |
önemli | important |
musunuz | do you |
TR Kendinizi bilinçsizce telefonunuza uzanırken, dokunurken veya tutarken buluyor musunuz?
EN Do you find yourself unconsciously reaching for, touching, or handling your phone?
turco | inglês |
---|---|
kendinizi | yourself |
veya | or |
musunuz | do you |
TR Bugün aramızda olan herkesi bekliyoruz ve dilerseniz kendinizi tanıtırken bunun ilk toplantılarınızdan biri olup olmadığını belirtebilirsiniz
EN We welcome any newcomers who are with us today, and if you’d like, you may indicate whether this is one of your first meetings when introducing yourself
turco | inglês |
---|---|
bugün | today |
ve | and |
kendinizi | yourself |
ın | of |
TR . Eğer yeniyseniz kendinizi tanıtabilir ve rahat hissediyorsanız sizi ITAA'ya getirenleri paylaşabilirsiniz. Toplantıdan sonra soru sormak için zaman olacak.
EN . If you are new, you can introduce yourself and, if you feel comfortable, share what brought you to ITAA. There will be time after the meeting to ask questions.
turco | inglês |
---|---|
eğer | if |
kendinizi | yourself |
rahat | comfortable |
sizi | you |
itaa | itaa |
zaman | time |
TR Ve bununla birlikte, zemin hisselere açıktır. Paylaşmak isterseniz, lütfen sesi açıp kendinizi tanıtın.
EN And with that, the floor is open for shares. If you’d like to share, please unmute and introduce yourself.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
zemin | floor |
kendinizi | yourself |
TR Kendinizi tanıtın ve iyileşmenizin nasıl gittiğini paylaşın.
EN Introduce yourself and share how your recovery is going.
turco | inglês |
---|---|
kendinizi | yourself |
paylaşın | share |
TR Hayır, kendinizi yönlendiremez ve bunun için herhangi bir komisyon almazsınız.
EN No, you may not refer yourself and you will not get any commission for it.
turco | inglês |
---|---|
kendinizi | yourself |
komisyon | commission |
TR Akşam Yemeği, Gold Lounge erişimi, masaj, transfer ve özel olanaklar içeren en büyük Fairmont deneyimiyle kendinizi şımartın.
EN Save up to 25% on stays, enjoy the comfort of free cancellation until the day of arrival and get chance to win 1 Million Reward points*.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Oto galerisi sitelerinden oluşan yüzlerce şablondan ilham alın ve kendi sitenizi yapın. Kendinizi sanal bir araba galerisinde bulmanıza yardımcı oluyoruz.
EN Get inspired by our hundreds of amazing car dealer website templates and make your own now. We will help you to find yourself in a virtual showroom of sales.
turco | inglês |
---|---|
alın | get |
sanal | virtual |
araba | car |
TR Kendinizi Evinizde Hissedeceğiniz Bir Dinlenme Cenneti Shenzhen
EN A Welcoming Haven Of Relaxation Shenzhen
TR Bir Raffles hediye kartı ile kendinizi veya özel birini en sıcak ağırlama, en zengin deneyim ve en özel hatıralar ile ödüllendirin
EN Treat yourself or someone special to the warmest of welcomes, richest experiences and fondest memories with a Raffles gift card
turco | inglês |
---|---|
raffles | raffles |
hediye | gift |
kendinizi | yourself |
veya | or |
özel | special |
TR Kendinizi en iyi hâlinizde hissetmeniz için buradayız. Bizi ziyaret edin ve Raffles’ın sayısız olasılıklarını
EN We’re here to inspire you to feel your best. Come in and explore Raffles’ myriad wellness
turco | inglês |
---|---|
bizi | we |
ziyaret | explore |
raffles | raffles |
TR Yediklerimizden ibaretiz. Ve bizimle konakladığınız zaman kendinizi harika hissetmenizi istiyoruz.
EN We are what we eat. And we want you to feel great when you stay with us.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
bizimle | with us |
harika | great |
TR Kendinizi şımartın ve Basel otelinde harika bir hafta sonunun keyfini çıkarın.
EN Indulge yourself and enjoy a fabulous weekend in Basel.
turco | inglês |
---|---|
kendinizi | yourself |
keyfini | enjoy |
TR Kendinizi Çevrimiçi Güvenlik Tehditlerine Karşı Koruyun
EN Protect Yourself Against Online Security Threats
turco | inglês |
---|---|
kendinizi | yourself |
karşı | against |
TR Kişisel bilgileriniz her yerde. Dolandırıcılar da öyle. Güçlü ve kapsamlı kimlik korumamızla kendinizi koruyun.
EN Your personal information is everywhere. So are fraudsters. Protect yourself now with our powerful and comprehensive identity protection.
turco | inglês |
---|---|
kişisel | personal |
güçlü | powerful |
kapsamlı | comprehensive |
kimlik | identity |
kendinizi | yourself |
koruyun | protect |
TR Kulübünüzün kaderinin sizin elinizde olduğu canlı, nefes alan futbol dünyasında kendinizi gerçek bir menajerin yerine koyun
EN Step into the shoes of a real manager in a living, breathing football world where the fate of your club rests with you
turco | inglês |
---|---|
futbol | football |
gerçek | real |
TR Demo, oyunun tam sürümüdür ancak oyun içi süreyle altı ay sürer; kendinizi seçtiğiniz bir kulübün menajerliğini yapmaya kaptırmanız için bolca fırsat verir
EN The demo is the full version running for six months of in-game time, giving you plenty of opportunity to get stuck into managing a club of your choosing
turco | inglês |
---|---|
demo | demo |
tam | full |
ancak | you |
oyun | game |
fırsat | opportunity |
TR Akşam Yemeği, Gold Lounge erişimi, masaj, transfer ve özel olanaklar içeren en büyük Fairmont deneyimiyle kendinizi şımartın.
EN Experience the Grandest romance for a truly romantic getaway for you and your beloved one.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
özel | one |
TR Havai’nin Kohala Kıyısında kendinizi, otantik Big Island tatili deneyimi ile sarmalayın.
EN Immerse yourself in an authentic Big Island vacation experience on Hawaii's Kohala Coast.
turco | inglês |
---|---|
kendinizi | yourself |
otantik | authentic |
big | big |
deneyimi | experience |
Mostrando 50 de 50 traduções