TR Amway kendi kararlarını vermek isteyen, kendi hedeflerini belirleyen ve kendi başarı düzeylerini gerçekleştiren insanlara değer vermektedir
"kendi kişisel dünya" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Amway kendi kararlarını vermek isteyen, kendi hedeflerini belirleyen ve kendi başarı düzeylerini gerçekleştiren insanlara değer vermektedir
EN Amway appeals to people who want to make their own decisions, set their own goals and achieve their own level of success
turco | inglês |
---|---|
amway | amway |
isteyen | want |
başarı | success |
insanlara | people |
kararları | decisions |
TR Arkadaşlarım kendi şehirlerinde bir iklim boykotu başlatmayı düşündüklerinde ben de kendi eyaletim Aşağı Saksonya ve kendi şehrim Göttingen için bir „Fridays for Future“ grubu kurdum
EN When friends considered launching a climate strike in their town, I also founded a Fridays for Future group for my state, Lower Saxony, and my hometown, Göttingen
turco | inglês |
---|---|
iklim | climate |
saksonya | saxony |
grubu | group |
TR Dünya çapındaki potansiyel yolculara bulundukları platformlarda, kendi dillerinde ve kendi para birimlerinde ulaşmak için çaba harcıyoruz
EN We strive to reach potential travellers across the world on the platforms they’re on, in their language and their currency
turco | inglês |
---|---|
dünya | world |
potansiyel | potential |
platformlarda | platforms |
TR Kare boşluk Dijital Dünya Google Coğrafya Dünya Küresel Mavi küre Web geliştirme Küresel iletişim Küre Alan adı Dünya çapında ağ Internet sitesi Gri Mavi Gezegen Internet Ağ
EN Squarespace Digital World Google Geo Earth Global Blue globe Web development Global communications Globe Domain World wide web Website Gray Blue Planet Internet Web
turco | inglês |
---|---|
dijital | digital |
mavi | blue |
geliştirme | development |
iletişim | communications |
gri | gray |
TR Kendi işinizi kurmak size daha fazla seçenek sunar. Sağladığımız destekle kendi işinizin patronu olabilir ve işinizi kişisel isteklerinize paralel olarak geliştirebilirsiniz.
EN Starting your own business gives you more choice. You can be your own boss with all the support we provide and develop in line with your personal ambitions.
turco | inglês |
---|---|
sunar | gives |
olabilir | can |
TR MyPostcard - Charity | MyPostcard uygulamasıyla gerçek ve kişiselleştirilmiş kartpostalları dünya çapında gönüllü yardımcılara gönder ve bunları kendi proje fotoğrafların ve kişisel metinlerin ile tasarla
EN MyPostcard - Charity| Send real postcards with the MyPostcard App to volunteers worldwide and customize them with a personalized message and your own project photo
turco | inglês |
---|---|
mypostcard | mypostcard |
gerçek | real |
proje | project |
TR Bu yeterli mi? Gerçekleri „yalancı basının bir propagandası“ olarak reddeden insanlara nasıl ulaşılabilir? Nihayetinde her birey internette, kendi kişisel dünya görüşünü onaylayan uygun bir kanal buluyor.
EN Is that enough? How do you reach those people who reject facts as “propaganda” disseminated by the “lying press”? After all, on the Internet everyone finds the specific channel that confirms his or her personal mind set.
turco | inglês |
---|---|
yeterli | enough |
insanlara | people |
internette | on the internet |
kanal | channel |
TR Kişisel veri işleme temelli YZ ve veri toplama çalışmaları, kişisel verilerin doğru ve güncel olması, kişisel veri kullanım amacının belirli ve sınırlı olması ilkeleri ile veri güvenliği yaklaşımına dayalı olmalıdır.
EN AI and data collection studies based on personal data processing should be based on the principles of correct and up-to-date personal data, specific and limited purpose of personal data use, and data security approach.
turco | inglês |
---|---|
işleme | processing |
toplama | collection |
çalışmaları | studies |
güncel | up-to-date |
kullanım | use |
sınırlı | limited |
ilkeleri | principles |
güvenliği | security |
olmalıdır | should be |
TR Kişisel veri işleme temelli YZ ve veri toplama çalışmaları, kişisel verilerin doğru ve güncel olması, kişisel veri kullanım amacının belirli ve sınırlı olması ilkeleri ile veri güvenliği yaklaşımına dayalı olmalıdır.
EN AI and data collection studies based on personal data processing should be based on the principles of correct and up-to-date personal data, specific and limited purpose of personal data use, and data security approach.
turco | inglês |
---|---|
işleme | processing |
toplama | collection |
çalışmaları | studies |
güncel | up-to-date |
kullanım | use |
sınırlı | limited |
ilkeleri | principles |
güvenliği | security |
olmalıdır | should be |
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Kişisel Veriler: Bu Gizlilik Bildirimi'nde verilere, kişisel bilgilere ya da bilgilere yapılan atıfların tümü, Kişisel Verilere yapılan atıflardır
EN Personal Data: references in this Privacy Notice to data, personal information, or information, are all references to Personal Data
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
turco | inglês |
---|---|
erhan | erhan |
teknik | technical |
bakım | maintenance |
onarım | repair |
birimi | unit |
TR Semrush kendi makine öğrenim algoritmalarını ve verileri kendi veri tabanında bulundurmak için güvenilir veri sağlayıcılarını kullanır
EN Semrush uses its own machine learning algorithms and trusted data providers to present the data in our databases
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
makine | machine |
öğrenim | learning |
güvenilir | trusted |
kullanır | uses |
sağlayıcıları | providers |
TR Kendi profilini oluştur, dinlediklerini takip et, kendi müzik listelerin ve yeni müzik tavsiyeleri gibi harika işlevlerden faydalan.
EN Create your own profile, track what you listen to, and get cool stuff like your own music charts and new music recommendations.
turco | inglês |
---|---|
profilini | profile |
oluştur | create |
müzik | music |
yeni | new |
TR Kendi işinizi kurmak size daha fazla seçenek sunar. Sağladığımız destekle kendi işinizin patronu olabilir ve kendinize uyan şekilde iş yapabilirsiniz.
EN Starting your own business gives you more choice. You can be your own boss and work in a way that suits you ― all with the support we provide.
turco | inglês |
---|---|
sunar | gives |
şekilde | way |
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
turco | inglês |
---|---|
eğlenceli | fun |
veya | or |
gerçekten | actually |
insanları | people |
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
turco | inglês |
---|---|
erhan | erhan |
teknik | technical |
bakım | maintenance |
onarım | repair |
birimi | unit |
TR Açıklama: Teğet femdom onu kendi cum ile kopyalar hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Teğet femdom onu kendi cum ile kopyalar video.
EN Description: View Tangent femdom copulates him with his own cum hd as completely free. BDSM porn xxx Tangent femdom copulates him with his own cum video.
turco | inglês |
---|---|
açıklama | description |
hd | hd |
tamamen | completely |
ücretsiz | free |
bdsm | bdsm |
porno | porn |
xxx | xxx |
video | video |
TR Sivil toplumun kendi dışındaki karar alma süreçlerinde söz sahibi olması için, kendi öncelik alanları içinde savunuculuk, kampanya, araştırma, eğitim ve lobi çalışmaları yürütmenin geliştirilmesidir.
EN Development of advocacy, campaign, research, training, and lobbying activities in its priority target areas in order to make the voice of civil society heard in decision-making processes.
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
toplumun | society |
karar | decision |
öncelik | priority |
savunuculuk | advocacy |
kampanya | campaign |
TR Bir Amway Serbest Girişimcisi olarak kendi işinizdesiniz, fakat kendi başınıza değilsiniz
EN As an Amway Business Owner you are in business for yourself, but not by yourself
turco | inglês |
---|---|
amway | amway |
TR Kendi kontrolünüz altında olan bir gelecek hayal edin. Kendi işinizi yürüterek ekstra para kazandığınızı hayal edin. Tek yapmanız gereken amacınızı belirlemek ve ona ulaşmak.
EN Imagine a future that puts you in control. Imagine earning extra money running your own business. Simply set your goal and then achieve it.
turco | inglês |
---|---|
gelecek | future |
ekstra | extra |
ulaşmak | achieve |
kontrolü | control |
TR Semrush kendi makine öğrenim algoritmalarını ve verileri kendi veri tabanında bulundurmak için güvenilir veri sağlayıcılarını kullanır
EN Semrush uses its own machine learning algorithms and trusted data providers to present the data in our databases
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
makine | machine |
öğrenim | learning |
güvenilir | trusted |
kullanır | uses |
sağlayıcıları | providers |
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
turco | inglês |
---|---|
erhan | erhan |
teknik | technical |
bakım | maintenance |
onarım | repair |
birimi | unit |
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
turco | inglês |
---|---|
erhan | erhan |
teknik | technical |
bakım | maintenance |
onarım | repair |
birimi | unit |
TR Sivil toplumun kendi dışındaki karar alma süreçlerinde söz sahibi olması için, kendi öncelik alanları içinde savunuculuk, kampanya, araştırma, eğitim ve lobi çalışmaları yürütmenin geliştirilmesidir.
EN Development of advocacy, campaign, research, training, and lobbying activities in its priority target areas in order to make the voice of civil society heard in decision-making processes.
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
toplumun | society |
karar | decision |
öncelik | priority |
savunuculuk | advocacy |
kampanya | campaign |
TR Serpilme Diyagramları genellikle çeşitli farklı veri kümelerini paylaşan bir infografik, sunum veya raporun parçasıdır, ancak kendi başlarına da bulunabilirler. Visme ile kendi serpilme diyagramını oluşturmak çok kolaydır.
EN Scatter plots are often part of an infographic, presentation or report that shares a variety of different data sets, but they can also be found on their own. It's easy to create your own scatter graph with Visme.
turco | inglês |
---|---|
genellikle | often |
veri | data |
infografik | infographic |
sunum | presentation |
visme | visme |
TR Kendi markanızı oluşturmak için kendi markalı yazı tiplerinizi ve renklerinizi ekleyin
EN Add in your own branded fonts and colors to make it your own
turco | inglês |
---|---|
markalı | branded |
ekleyin | add |
TR Eğitici elbette KENDİ ALANINDA daha uzmandır ve teknolojiyi çok yakından tanır, AMA DEDİĞİM GİBİ SIRF KENDİ ALANINDA
EN The instructor is of course specialized in his or her field and is very well-informed about the technology, and that’s it
turco | inglês |
---|---|
elbette | of course |
ve | and |
teknolojiyi | technology |
çok | very |
ama | it |
TR Firmanın kendi biyokütle termik santrali elektrik üretiyor, elde edilen artık ısıyla hem firmanın kendi yeri, hem de bir başka komşu firma ısıtılıyor ve inşaatta kullanılan kurutuluyor
EN It has its own biomass heating plant to produce electricity – the waste heat it generates is used to heat its own building as well as a neighbouring company, and also dries the construction timber in a sustainable manner
turco | inglês |
---|---|
elektrik | electricity |
firma | company |
TR Aslında cuma günleri okula gitmeyi tercih ederdim ama, kendi geleceğimi kendi elime almak zorunda olduğum için şu anda okula gidemiyor olmam, yetişkinlerin suçu
EN I would prefer to go to school on Fridays, but it’s the adults’ fault that I can’t at the moment, because I have to take my future into my own hands
turco | inglês |
---|---|
tercih | prefer |
zorunda | have to |
TR SEO görünürlüğünü ölçmenin oldukça fazla yolu vardır ve her bir uzmanın kendi yaklaşım yolu da söz konusudur ama biz, bir adım daha ileri gidip iki ana parametreyi dikkate alarak kendi hesaplamamızı gerçekleştirdik:
EN There are many ways to measure SEO visibility and each expert will have their own way, but we wanted to go a step further and make our own calculation taking into account two main parameters:
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
görünürlüğünü | visibility |
yolu | way |
her | each |
ana | main |
TR Ya da son olarak, BT liderleri kendi BT ayak izlerini planlamak, oluşturmak, yürütmek, optimize etmek ve büyütmek için kendi şirket içi ekiplerinden ve bir grup güvenilir harici iş ortağı ve satıcıdan faydalanabilir
EN Or finally, IT leaders can tap their internal teams and a group of trusted external partners and vendors to plan, build, run, optimize, and grow their IT footprint
turco | inglês |
---|---|
grup | group |
güvenilir | trusted |
harici | external |
TR Semrush kendi makine öğrenim algoritmalarını ve verileri kendi veri tabanında bulundurmak için güvenilir veri sağlayıcılarını kullanır
EN Semrush uses its own machine learning algorithms and trusted data providers to present the data in our databases
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
makine | machine |
öğrenim | learning |
güvenilir | trusted |
kullanır | uses |
sağlayıcıları | providers |
TR Indie rock, kendi deneysel müziklerini yapıp, herhangi bir plak şirketinin himayesine girmeden kendi yöntemleriyle müziğini dağıtan rock müzik gruplarının tarzına verilen isimdir
EN Indie rock is a vague term used to identify rock artists that are or were unsigned, or have signed to small record labels, rather than major record labels
turco | inglês |
---|---|
indie | indie |
rock | rock |
TR Kendi profilini oluştur, dinlediklerini takip et, kendi müzik listelerin ve yeni müzik tavsiyeleri gibi harika işlevlerden faydalan.
EN Create your own profile, track what you listen to, and get cool stuff like your own music charts and new music recommendations.
turco | inglês |
---|---|
profilini | profile |
oluştur | create |
müzik | music |
yeni | new |
TR İşletmenizi kendi yolunuza yürütmek için kendi özel transkripsiyon iş akışlarınızı oluşturun.
EN Build your own custom transcription workflows to run your business your way.
turco | inglês |
---|---|
transkripsiyon | transcription |
oluşturun | build |
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
turco | inglês |
---|---|
eğlenceli | fun |
veya | or |
gerçekten | actually |
insanları | people |
TR Kendi markanızı oluşturmak için kendi markalı yazı tiplerinizi ve renklerinizi yükleyin
EN Upload your own branded fonts and colors to make it your own
TR Müthiş gemilerle dolu kendi filonuzu toplayıp yönettiğiniz usta yapımı Liman Şehri'ne kendinizi bırakın! Görevleri tamamlayarak zaman ve hikayede ilerleyin ve kendi strateji kararlarınızla gemi imparatorluğunuzu yönetin!
EN Immerse yourself in the master-crafted Port City where you collect and manage your own fleet full of awesome ships! Progress through the time and story by completing the quests and rule your ship empire from with your own strategy decisions!
Mostrando 50 de 50 traduções