TR Anlaşma sağlanamaması durumunda, sendikalar grev çağrısı yaparlar; grev çağrısı yapılmadan önce sendika üyelerinin katılacakları bir grev oylaması yapılması zorunludur
TR Anlaşma sağlanamaması durumunda, sendikalar grev çağrısı yaparlar; grev çağrısı yapılmadan önce sendika üyelerinin katılacakları bir grev oylaması yapılması zorunludur
EN If no agreement can be reached, the unions call their workers out on strike, though this must be preceded by a ballot vote of union members
turco | inglês |
---|---|
anlaşma | agreement |
çağrısı | call |
TR TomoChain blockchaini, 150 masternode tarafından Tomo mutabakat protokolü Proof of Stake Voting (POSV) (hisse ispatı oylaması) aracılığıyla tutarlı şekilde yaratılır ve idare edilir
EN The TomoChain blockchain is produced and maintained by a set of 150 masternodes via the TomoChain consensus protocol called Proof of Stake Voting (POSV)
turco | inglês |
---|---|
mutabakat | consensus |
protokolü | protocol |
proof | proof |
TR Gruplar, tekrar tekrar uygunsuz davranışlar sergileyen kişiler için iki veya üç grev politikası uygulayabilir. Son çare olarak, rahatsız edici üyeden bir süreliğine toplantılara katılmayı bırakması istenebilir.
EN Groups may consider a two- or three- strike policy for people who repeatedly act out inappropriate behavior. As a last resort, the disruptive member may be asked to stop attending meetings for a period of time.
turco | inglês |
---|---|
gruplar | groups |
uygunsuz | inappropriate |
kişiler | people |
veya | or |
politikası | policy |
son | last |
TR Bundan kaçınmak ve daha iyi bir işletme barışı, daha çok istikrar ve daha az grev olmasını sağlamak için çalışanların yönetime daha fazla katılmaları amaçlanıyor.
EN The idea is that this can be achieved by involving employees in decision-making processes to a considerable extent, thereby ensuring a more peaceful working environment, greater stability and fewer strikes.
turco | inglês |
---|---|
daha az | fewer |
TR Gruplar, tekrar tekrar uygunsuz davranışlar sergileyen kişiler için iki veya üç grev politikası uygulayabilir. Son çare olarak, rahatsız edici üyeden bir süreliğine toplantılara katılmayı bırakması istenebilir.
EN Groups may consider a two- or three- strike policy for people who repeatedly act out inappropriate behavior. As a last resort, the disruptive member may be asked to stop attending meetings for a period of time.
turco | inglês |
---|---|
gruplar | groups |
uygunsuz | inappropriate |
kişiler | people |
veya | or |
politikası | policy |
son | last |
TR Çeşitliliğin araştırmalarda yenilikler yapılması için vazgeçilmez olduğu ve cinsiyet eşitliğinin de bunu sağlamakta kilit rolde olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen bir görüş bulunmaktadır
EN There is widespread agreement that fostering diversity is integral to innovation in research, and gender equality is key to achieving this
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
kilit | key |
kabul | agreement |
TR Bazı dergilerimiz gönderilen görüntüleri manuel bir görüntü işleme sürecinden geçirmeye başlamış durumdadır, ama bu taramanın tüm gönderimlerde yapılması yarı otomatik bir süreç gerektirecektir.
EN Some of our journals already pass submitted images through a manual image screening process, but bringing such screening to all submissions will require a semi-automated process.
turco | inglês |
---|---|
gönderilen | submitted |
manuel | manual |
tüm | all |
yarı | semi |
otomatik | automated |
TR Bunun yapılması, her yerde, tüm insanların sağlıkları ve yaşamlarının iyileşmesine katkı sağlayacaktır
EN This will contribute to improvement in the health and lives of all peoples, everywhere
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
katkı | contribute |
ın | of |
TR Akademiden ve sektörden araştırmacılar, geliştiriciler ve yazılım sağlayıcıların sunumlar yaptığı bu atölyede daha iyi bilim yapılması için mevcut ve gelecekteki teknoloji uygulamaları keşfedildi
EN With presentations from academia and industry, including researchers, developers and software providers, this workshop has been exploring current and future applications of technology for better science
turco | inglês |
---|---|
araştırmacılar | researchers |
geliştiriciler | developers |
sunumlar | presentations |
gelecekteki | future |
sağlayıcıları | providers |
TR Bilinçsiz önyargıyı fark etmek ve bastırmak bir beceridir ve tüm becerilerde olduğu gibi hatırlanması/pratiğinin yapılması gerekir
EN Recognizing and suppressing unconscious bias is a skill and like any other skill; you need to keep refreshing/practising regularly
turco | inglês |
---|---|
bilinçsiz | unconscious |
olduğu | is |
siz | you |
TR Daha sonra yapılacak büyük müzenin yerine, eskisine ek bir müze yapılması; burada da Sebastion yontularının sergilenmesine Kültür Bakanlığı, Anıtlar Kurulu tarafından karar verilmiştir.
EN The marble was brought from the cities’ one kilometers north of the marble quarries.
TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.
EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.
turco | inglês |
---|---|
birey | individuals |
topluluk | communities |
ve | and |
kurumların | institutions |
afet | disaster |
sonrasında | for |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
çalışmaları | activities |
TR Online check-in yapılmazsa, havaalanında check-in işlemi için ödeme yapılması gerekebilir
EN If you don’t check-in online, you may need to pay for check-in at the airport
turco | inglês |
---|---|
online | online |
TR Bu nedenle, alternatif üretim çalışmalarının (kekik? gibi) yapılması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır
EN Therefore, it is a necessity to perform alternative production studies (such as thyme ?)
turco | inglês |
---|---|
alternatif | alternative |
üretim | production |
TR Geyre Vakfı?nın da Aphrodisias desteği ile yapılması planlanan çalışma ile ilgili raporlar bugün itibariyle henüz Bakanlığımız onayındadır.
EN As of today, the reports of the Geyre Foundation with the support of Aphrodisias have been approved by our Ministry.
turco | inglês |
---|---|
vakfı | foundation |
aphrodisias | aphrodisias |
raporlar | reports |
bugün | today |
itibariyle | as of |
TR VPN, bölgeye veya IP adresine göre kısıtlamalar yapılması durumunda web sitelerine erişimi engellemek için en iyi yöntemlerden biridir
EN VPN is one of the best methods to unblock access to websites in case of restrictions by region or IP address
turco | inglês |
---|---|
vpn | vpn |
veya | or |
adresine | address |
kısıtlamalar | restrictions |
durumunda | in case of |
erişimi | access |
biridir | is one |
TR Gönüllülerin belirlenmesi, iş planlarının yapılması ve faaliyetlerin Hayata Destek Derneği davranış kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesinden sorumluyum
EN I am responsible for identifying volunteers and their work plans; conducting activities according to Support to Life code of behavior
turco | inglês |
---|---|
destek | support |
davranış | behavior |
TR Gönüllülerin belirlenmesi, iş planlarının yapılması ve faaliyetlerin Hayata Destek Derneği davranış kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesinden sorumluyum
EN I am responsible for identifying volunteers and their work plans; conducting activities according to Support to Life code of behavior
turco | inglês |
---|---|
destek | support |
davranış | behavior |
TR Son teslim tarihleriniz sıkıdır ve içeriğinizde bir grup kişiye ulaşmanız gerekir ve bunun hızlı bir şekilde yapılması gerekir
EN You’ve got tight deadlines and you need to get a bunch of people across your content and you need it done fast
TR Şirket hesaplarında belli aralıklarla güncellemelerin yapılması gerekir
EN Company pages need to be updated at regular intervals
TR Bunun için mutlaka videonun bağlı olduğu hesaptan siteye giriş yapılması gerekir
EN To do so, it is necessary to log in to the site from the account to which the video is linked
turco | inglês |
---|---|
bağlı | linked |
giriş | log in |
TR Bunun olması için tüm yapılması gereken, en az bir aylık bir süre için bir miktar fonu hazine akıllı kontratıyla kitlemektir
EN All that’s required for this to happen is to lock some funds into a treasury smart contract for a minimum period of one month
turco | inglês |
---|---|
gereken | required |
aylık | month |
süre | period |
akıllı | smart |
TR Bu faizin tek amacı söz konusu akıllı kontratla işlem yapılması sonucu oluşan masrafların karşılanmasıdır
EN This interest has the sole purpose of covering transaction fees associated with interacting with the respective smart contract
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
amacı | purpose |
akıllı | smart |
işlem | transaction |
TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.
EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.
turco | inglês |
---|---|
birey | individuals |
topluluk | communities |
ve | and |
kurumların | institutions |
afet | disaster |
sonrasında | for |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
çalışmaları | activities |
TR Çekim yetkisi vermesiyle veya banka kartı veya kredi kartı ile ödeme yapılması durumunda, yasanın 1
EN In the case of payment by direct debit mandate or by EC/Maestro or credit card, we will debit your account at the earliest at the time specified in para
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
kredi | credit |
TR Bu, web sitesinizin ve Google’daki görünürlüğünü arttırmak için yapılması gerekenler listesidir
EN This is the practice of increasing visibility for a business website and assets in Google
turco | inglês |
---|---|
web | website |
görünürlüğünü | visibility |
TR Mardin ve Diyarbakır illerinde Hizmet haritalandırmasının yapılması veya var olan haritaların güncellenmesi,
EN Service mapping or updating of existing maps in Mardin and Diyarbakır provinces,
turco | inglês |
---|---|
mardin | mardin |
hizmet | service |
veya | or |
ın | of |
TR Grubun muhtelif arsalarının geliştirilmesinin yanı sıra, grubun gayrimenkul alanında yeni yatırım yapacağı alanların belirlenmesi, gayrimenkul alımlarının yapılması, mevzuatın ve hukuki sürecin takibi, nihai projenin geliştirilmesi...
EN Assan Gayrimenkul’s main activities include developing the Group’s building plots, determining new areas of investment regarding real estate, purchasing real estate, keeping track of regulations and the legal process, developing final ...
turco | inglês |
---|---|
grubun | group |
gayrimenkul | real estate |
yeni | new |
yatırım | investment |
ve | and |
hukuki | legal |
takibi | track |
nihai | final |
geliştirilmesi | developing |
ın | of |
TR Doğru hastanın, doğru zamanda, doğru bakımla bağlantısının yapılması çok önemlidir
EN Fulfilling online orders requires a high degree of inventory visibility and operational efficiency
TR Zebra Size Önemli ve Kritik Olan Şeyler ve Bir Sonraki Aşamada Yapılması Gerekenleri Gösterir
EN Zebra Shows You What's Important, What's Critical and What's Next
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
size | you |
kritik | critical |
sonraki | next |
gösterir | shows |
TR Yurtdışından gelen ziyaretçi katılımının artışı ve katılımcı markaların tanıtımının daha çok yapılması ile yüksek verim alınabileceğini düşünüyoruz
EN We hope that we will introduce our brand, new products and software, and increase our interaction with our stakeholders at ISAF 2021
TR Transüretral Rezeksiyon- Prostat (TUR-P) Ameliyatlarında ERAS Protokolü İle Ameliyat Öncesi ve Sonrası Yapılması Gereken Beslenme, Ağrı ve Erken Mobilizasyon Uygulamalarının Karşılaştırılması
EN An Investigation of Preoperative and Postoperative Nutrition, Pain and Early Mobilisation Practices in TUR-P Surgery in Relation to the ERAS Protocol
turco | inglês |
---|---|
protokolü | protocol |
ve | and |
beslenme | nutrition |
erken | early |
ın | of |
TR Daha sonra yapılacak büyük müzenin yerine, eskisine ek bir müze yapılması; burada da Sebastion yontularının sergilenmesine Kültür Bakanlığı, Anıtlar Kurulu tarafından karar verilmiştir.
EN The marble was brought from the cities’ one kilometers north of the marble quarries.
TR Çeşitliliğin araştırmalarda yenilikler yapılması için vazgeçilmez olduğu ve cinsiyet eşitliğinin de bunu sağlamakta kilit rolde olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen bir görüş bulunmaktadır
EN There is widespread agreement that fostering diversity is integral to innovation in research, and gender equality is key to achieving this
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
kilit | key |
kabul | agreement |
TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.
EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.
turco | inglês |
---|---|
birey | individuals |
topluluk | communities |
ve | and |
kurumların | institutions |
afet | disaster |
sonrasında | for |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
çalışmaları | activities |
TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.
EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.
turco | inglês |
---|---|
birey | individuals |
topluluk | communities |
ve | and |
kurumların | institutions |
afet | disaster |
sonrasında | for |
kapasite | capacity |
koordinasyon | coordination |
çalışmaları | activities |
TR Bu nedenle, alternatif üretim çalışmalarının (kekik? gibi) yapılması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır
EN Therefore, it is a necessity to perform alternative production studies (such as thyme ?)
turco | inglês |
---|---|
alternatif | alternative |
üretim | production |
TR Geyre Vakfı?nın da Aphrodisias desteği ile yapılması planlanan çalışma ile ilgili raporlar bugün itibariyle henüz Bakanlığımız onayındadır.
EN As of today, the reports of the Geyre Foundation with the support of Aphrodisias have been approved by our Ministry.
turco | inglês |
---|---|
vakfı | foundation |
aphrodisias | aphrodisias |
raporlar | reports |
bugün | today |
itibariyle | as of |
TR Gönüllülerin belirlenmesi, iş planlarının yapılması ve faaliyetlerin Hayata Destek Derneği davranış kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesinden sorumluyum
EN I am responsible for identifying volunteers and their work plans; conducting activities according to Support to Life code of behavior
turco | inglês |
---|---|
destek | support |
davranış | behavior |
TR Sakairi, "Oteli gezdik ve bir gününü burada geçiren misafirlerin ne tür bir deneyim yaşamak isteyeceğini ve bunu ortaya çıkarmak için ne yapılması gerektiğini dikkatlice planladık" diyor
EN "We walked around the hotel and carefully planned what sort of experience guests who spent a day here would want to have and considered what needed to be done to bring this about,” Sakairi says
turco | inglês |
---|---|
oteli | hotel |
tür | sort |
deneyim | experience |
dikkatlice | carefully |
diyor | says |
günü | day |
TR Düzenlemeye göre, dernek denetimlerinin mülki idare amirliklerince düzenlenen eğitim programı sonunda sertifika verilen kamu görevlileri tarafından yapılması esas olarak belirlenmiştir
EN According to the regulation, it was determined that the audits should be carried out by public officials who were given certificates at the end of the training program organized by the civil authorities
turco | inglês |
---|---|
eğitim | training |
programı | program |
sertifika | certificates |
kamu | public |
TR Bu tespitin yapılması için hazırlanan; Sosyal Politika ve İstihdam Algısı Araştırması 1 Aralık 2021 tarihine kadar Türkiye’deki gençlik çalışanlarının katılımına açık olacaktır.
EN Prepared for this determination; The Social Policy and Employment Perception Survey will be open to the participation of youth workers in Turkey until 1 December 2021.
turco | inglês |
---|---|
sosyal | social |
politika | policy |
aralık | december |
türkiye | turkey |
gençlik | youth |
açık | open |
TR Esenyurt Proje Ofisi’nde Genel Danışmanlık tarafından Vaka Yönetimine yönlendirilen yararlanıcılarla görüşerek ihtiyaç görüşmesi yapılması,
EN Meeting with beneficiaries referred to Case Management by General Counseling at Esenyurt Project Office and conducting needs interviews,
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
ofisi | office |
genel | general |
vaka | case |
ihtiyaç | needs |
TR Yararlanıcıların kurum içinden ve dışından ilgili hizmetlere yönlendirilmesi, takibinin yapılması, sonuçlandırılması ve bu süreçlerin kaydedilmesi,
EN Directing the beneficiaries to the relevant services from within and outside the institution, following up, finalizing and recording these processes,
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
ilgili | relevant |
süreçlerin | processes |
TR Doğru hastanın, doğru zamanda, doğru bakımla bağlantısının yapılması çok önemlidir
EN Fulfilling online orders requires a high degree of inventory visibility and operational efficiency
TR Sorgu söz diziminde herhangi bir değişiklik yapılması gerekmez
EN No changes in query syntax are required
turco | inglês |
---|---|
sorgu | query |
herhangi | no |
bir | in |
TR Kalıplamadan önce besleyici ve yolluk tasarımının simülasyon ile yapılması,
EN Designing the optimum gating systems before molding,
TR Rezervasyonunuzu güvence altına almak için araç kiralamaya yönelik peşin ödeme yapılması önerilir.
EN Advance payment toward the car rental is recommended to secure your booking.
turco | inglês |
---|---|
almak | secure |
araç | car |
ödeme | payment |
TR Online check-in yapılmazsa, havaalanında check-in işlemi için ödeme yapılması gerekebilir
EN If you don’t check-in online, you may need to pay for check-in at the airport
turco | inglês |
---|---|
online | online |
TR Ocak ayı sonuna kadar 30 milyon adet daha tazeleme aşısı yapılması hedefleniyor
EN The target is 30 million more booster vaccinations by the end of January
turco | inglês |
---|---|
ocak | january |
milyon | million |
Mostrando 50 de 50 traduções