TR Emniyet bilincini oluşturmak ve sürdürmek için ihtiyaç duyulan eğitimlerin çalışanlara verilmesini ve emniyet politikamızın organizasyonumuzun her kademesine iletilmesini
"emniyet ve güvenlik" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Emniyet bilincini oluşturmak ve sürdürmek için ihtiyaç duyulan eğitimlerin çalışanlara verilmesini ve emniyet politikamızın organizasyonumuzun her kademesine iletilmesini
EN Providing necessary trainings to company employees in order to form and sustain safety awareness and communicating our safety policy to every rank within the company.
turco | inglês |
---|---|
emniyet | safety |
TR Güvenlik, Emniyet ve Acil Durumda Haberleşme
EN eMobility and vehicle electronic components
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Swissôtel bu misyonu Saygı, Dürüstlük, Aidiyet, Emniyet ve Güvenlik değerlerine bağlı kalarak gerçekleştirmektedir.
EN Swissôtel does so whilst adhering to the values Respect, Integrity, Ownership, Safety & Security.
turco | inglês |
---|---|
saygı | respect |
TR Otobüs yolculuğunun Yolcu için bir emniyet veya güvenlik sorunu teşkil etmesi,
EN The Bus travel presents a safety or security issue for the Passenger.
turco | inglês |
---|---|
otobüs | bus |
yolcu | passenger |
veya | or |
TR Sorunlu emniyet kemerleri problem yarattı.
EN Up to 1,400 units are affected.
TR Emniyet kemerinden kaynaklı bir risk söz konusu.
EN That's one way to get more airflow into the cabin.
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR - emniyet kemeri bağlanmadıysa
EN - the safety belt is not fastened
turco | inglês |
---|---|
emniyet | safety |
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
turco | inglês |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
turco | inglês |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Tüm gümrük ve sınır biyo-emniyet süreçlerinde müvekkillere destek sağlanır.
EN We assist clients through all aspects of customs and border biosecurity processes.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
ve | and |
sınır | border |
destek | assist |
ın | of |
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
turco | inglês |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
turco | inglês |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Sorunlu emniyet kemerleri problem yarattı.
EN That's one way to get more airflow into the cabin.
TR Emniyet kemerinden kaynaklı bir risk söz konusu.
EN The 720S and 570GT have also been recalled.
TR - emniyet kemeri bağlanmadıysa
EN - the safety belt is not fastened
turco | inglês |
---|---|
emniyet | safety |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Fairmont, Fairmont'un bu tip bilgi veya materyalleri gönderen kişilerin kimliğini ifşa etmesi için emniyet yetkilileri veya mahkemelerce talep edilen veya yönlendirmede bulunulan durumlarda bu birimlerle tam bir iş birliği yapar.
EN Fairmont will fully cooperate with any law enforcement authorities or court order requesting or directing Fairmont to disclose the identity of anyone posting any such information or materials.
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
bilgi | information |
materyalleri | materials |
tam | fully |
TR Emniyet uygulamalarının etkili yönetimini ve emniyetin iş faaliyetlerimizde öncelikli unsur olmasını
EN The effective management of safety applications and prioritization of safety at our business operations.
turco | inglês |
---|---|
emniyet | safety |
etkili | effective |
ve | and |
ın | of |
TR Ürün ve hizmetlerimizi daima emniyet açısından kabul edilebilir bir seviyede sağlamayı
EN Continuous provision of products and services at an acceptable level for the aspect of safety.
turco | inglês |
---|---|
emniyet | safety |
seviyede | level |
TR Emniyet yönetimi için gerekli kaynakları planlamayı ve sağlamayı
EN Planning and supplying required resources for safety management.
turco | inglês |
---|---|
emniyet | safety |
yönetimi | management |
gerekli | required |
kaynakları | resources |
TR Emniyet uygulamalarına yönelik tüm ulusal ve uluslararası standartlar, mevzuatlar ve yönetmeliklerle belirlenen kural ve gerekliliklere uygun iş faaliyetleri gerçekleştirmeyi
EN Organizing business operations suitable to the rules and requirements which are defined with national and international standards, legislations and regulations aimed at safety applications.
turco | inglês |
---|---|
emniyet | safety |
yönelik | to |
ulusal | national |
ve | and |
uluslararası | international |
standartlar | standards |
uygulamaları | applications |
TR Tüm iş süreçlerimizi kurgularken, oluşturduğumuz prosedürlerin ve tahsis edilecek kaynakların en üst seviyede emniyet hedeflerini karşılamasını
EN Procedures and resources to be allocated that we generate fulfill the highest level safety objectives during the formation of all our business processes.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
seviyede | level |
emniyet | safety |
kaynakları | resources |
ın | of |
TR Emniyet uygulamalarının yönetimi etkinliği ve sürdürülebilirliği için yönetim olarak adil, şeffaf ve pozitif iş atmosferi kültürünün oluşturulması
EN Promoting fair, transparent and positive work culture as top management for the administration, effectiveness and maintainability of safety applications.
turco | inglês |
---|---|
emniyet | safety |
adil | fair |
şeffaf | transparent |
pozitif | positive |
TR Hata tespit etme, tanımlama, önleme ve risk yönetimini baz alan yaklaşımlar ile emniyet konusundaki riskleri minimize etmeyi
EN Minimizing risks regarding safety using approaches based on failure detection, definition, prevention and risk management.
turco | inglês |
---|---|
tespit | detection |
önleme | prevention |
emniyet | safety |
TR Bu hedef doğrultusunda yukarıda bulunan emniyet ilkelerini beyan ve taahhüt ederiz.
EN In line with our aim, we declare and undertake the above-mentioned safety principles.
turco | inglês |
---|---|
doğrultusunda | in line with |
emniyet | safety |
TR Her zaman emniyet kemerlerinizi takın.
EN It is recommended to maintain effortless steering to ensure effortless driving. You should refrain from keeping the hands on the top or even too low, down the bottom of the steering wheel.
turco | inglês |
---|---|
ın | of |
TR Bununla birlikte, en iyi koruma seviyesi yolcu ve emniyet sistemi arasındaki etkileşim optimize edildiğinde elde edilir
EN However, the very best levels of protection can be achieved when the interaction between occupant and restraint systems is optimised
turco | inglês |
---|---|
birlikte | of |
koruma | protection |
ve | and |
arasındaki | between |
TR Böyle bir sistem olan PhotoDNA karma eşleştirmesi, çocuğa yönelik cinsel istismar materyallerinin bilinen yasa dışı resimlerini ve videolarını belirlemek ve bunları yerel veya uluslararası emniyet yetkililerine bildirmek için kullanılır.
EN One such system, PhotoDNA hash-matching is used to identify known illegal images and videos of child sexual abuse material and report them to domestic or international law enforcement.
turco | inglês |
---|---|
sistem | system |
olan | is |
cinsel | sexual |
bilinen | known |
yasa | law |
kullanılır | used |
TR uygun olduğunda ve yürürlükteki yasalara tabi olarak söz konusu ihlali etkilenen üçüncü taraflara ve/veya emniyet yetkililerine iletmek.
EN communicate such violation to impacted third parties and/or law enforcement authorities (where appropriate and subject to applicable law).
TR uygun olduğunda ve yürürlükteki yasalara tabi olarak söz konusu ihlali etkilenen üçüncü taraflara ve/veya emniyet yetkililerine iletmek.
EN communicate such violation to impacted third parties and/or law enforcement authorities (where appropriate and subject to applicable law).
TR uygun olduğunda ve yürürlükteki yasalara tabi olarak söz konusu ihlali etkilenen üçüncü taraflara ve/veya emniyet yetkililerine iletmek.
EN communicate such violation to impacted third parties and/or law enforcement authorities (where appropriate and subject to applicable law).
TR uygun olduğunda ve yürürlükteki yasalara tabi olarak söz konusu ihlali etkilenen üçüncü taraflara ve/veya emniyet yetkililerine iletmek.
EN communicate such violation to impacted third parties and/or law enforcement authorities (where appropriate and subject to applicable law).
TR uygun olduğunda ve yürürlükteki yasalara tabi olarak söz konusu ihlali etkilenen üçüncü taraflara ve/veya emniyet yetkililerine iletmek.
EN communicate such violation to impacted third parties and/or law enforcement authorities (where appropriate and subject to applicable law).
TR uygun olduğunda ve yürürlükteki yasalara tabi olarak söz konusu ihlali etkilenen üçüncü taraflara ve/veya emniyet yetkililerine iletmek.
EN communicate such violation to impacted third parties and/or law enforcement authorities (where appropriate and subject to applicable law).
TR uygun olduğunda ve yürürlükteki yasalara tabi olarak söz konusu ihlali etkilenen üçüncü taraflara ve/veya emniyet yetkililerine iletmek.
EN communicate such violation to impacted third parties and/or law enforcement authorities (where appropriate and subject to applicable law).
TR uygun olduğunda ve yürürlükteki yasalara tabi olarak söz konusu ihlali etkilenen üçüncü taraflara ve/veya emniyet yetkililerine iletmek.
EN communicate such violation to impacted third parties and/or law enforcement authorities (where appropriate and subject to applicable law).
TR uygun olduğunda ve yürürlükteki yasalara tabi olarak söz konusu ihlali etkilenen üçüncü taraflara ve/veya emniyet yetkililerine iletmek.
EN communicate such violation to impacted third parties and/or law enforcement authorities (where appropriate and subject to applicable law).
TR uygun olduğunda ve yürürlükteki yasalara tabi olarak söz konusu ihlali etkilenen üçüncü taraflara ve/veya emniyet yetkililerine iletmek.
EN communicate such violation to impacted third parties and/or law enforcement authorities (where appropriate and subject to applicable law).
Mostrando 50 de 50 traduções