TR Sitenizin doğru sunucularda barındırıldığından emin olmanın yanı sıra, barındırıcıyı bile değiştirmeden sitenizi optimize etmek için yapabileceğiniz pek çok şey vardır
"emin olmanın yanı" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Sitenizin doğru sunucularda barındırıldığından emin olmanın yanı sıra, barındırıcıyı bile değiştirmeden sitenizi optimize etmek için yapabileceğiniz pek çok şey vardır
EN Along with ensuring that your site is hosted on the proper servers, there are plenty of things that you can do to optimize your site without even changing the host
turco | inglês |
---|---|
şey | things |
TR Potansiyel müşterilerden emin olmanın bir yolu, duyarlı bir web sitesi mockup tasarımı oluşturmaktır
EN A way to make sure potential clients is to create a responsive website mockup design
turco | inglês |
---|---|
potansiyel | potential |
emin | sure |
duyarlı | responsive |
mockup | mockup |
TR Üst düzey iş kararı alıcıların %78'i, yapay zeka çıktılarının adaletinden, güvenliğinden ve güvenilirliğinden emin olmanın kendileri için çok önemli ya da kritik düzeyde önemli olduğunu belirtiyor.
EN 78% of senior business decision-makers say it is very or critically important that they can trust that their AI’s output is fair, safe, reliable.
turco | inglês |
---|---|
emin | safe |
kendileri | their |
çok | very |
önemli | important |
TR Çerezler, çevrimiçi hizmetler sunarken yaygın olarak kullanılır ve web sitelerinin çalışmasına veya daha verimli çalışmasına yardımcı olmanın yanı sıra web sitesi sahiplerine bilgi sağlamaya yardımcı olur
EN Cookies are widely used when providing online services and help to make websites work, or work more efficiently as well as to provide information to the website owners
turco | inglês |
---|---|
kullanılır | used |
veya | or |
verimli | efficiently |
yanı | well |
bilgi | information |
TR Düşük SEO sıralamalarınıza neden olan sorunların belirlenmesine yardımcı olmanın yanı sıra, size bu sorunlara çözümler sunacak bir SEO denetim aracı da kullanmak isteyeceksiniz
EN Along with helping identify the issues that are causing your low SEO rankings, you’ll also want to use an SEO audit tool that will provide you with solutions to these problems
turco | inglês |
---|---|
düşük | low |
seo | seo |
olan | are |
size | you |
çözümler | solutions |
denetim | audit |
aracı | tool |
da | also |
sorunları | issues |
TR Düzenli fiziksel egzersiz, stresimize, ruh halimize, uykumuza ve enerjimize yardımcı olmanın yanı sıra nüksetme riskimizi azaltabilir
EN Regular physical exercise can reduce our risk of relapse, in addition to helping our stress, mood, sleep, and energy
turco | inglês |
---|---|
düzenli | regular |
fiziksel | physical |
ve | and |
ın | of |
TR Arka plan gürültüsü olmadan çok sessiz bir ortamda en iyi kalitede ses kaydını elde etmek için, yüksek sesle ve net konuşan hoparlörlerden emin olun, birbiriyle konuşmayan hoparlörlerden emin olun ve yüksek kaliteli mikrofonlar kullanın.
EN To get the very best quality audio record in a very quiet environment with no background noise, ensure speakers that speak loudly and clearly, ensure speakers that don’t talk over each other, and use high quality microphones.
turco | inglês |
---|---|
sessiz | quiet |
kaydını | record |
emin | ensure |
kullanın | use |
TR Yine, bu kullandığınız şirkete bağlıdır. Her zaman araştırma yaptığınızdan emin olun, sizden adil bir fiyat alındığından emin olmak için çeşitli teklifler alın.
EN Again, this is dependent on the company you use. Always make sure you do your research, getting a range of quotes to make sure you are being charged a fair price.
turco | inglês |
---|---|
yine | again |
kullandığınız | you use |
araştırma | research |
adil | fair |
fiyat | price |
TR Google'ın SEO derecelendirmenizi sitenizin ne kadar işlevsel olduğuna dayandırdığından daha önce bahsetmiştik, bu nedenle sitenizi gözden geçirdiğinizden ve hiçbir şeyin bozuk olmadığından emin olduğunuzdan emin olun
EN We’ve already mentioned how Google bases your SEO rating on how functional your site is, so be sure to go through your site and ensure that nothing is broken
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
nedenle | so |
TR SEO'nuzu önemli ölçüde etkilemediklerinden emin olmak için bunları ince dişli bir tarakla incelediğinizden emin olun.
EN Be sure to go through these with a fine-toothed comb to ensure that they’re not dramatically affecting your SEO.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
TR İçeriğinizin bir makale veya blog gönderisinin toplam kelime sayısına göre doğru sayıda anahtar kelimeye sahip olduğundan nasıl emin olacağınızdan emin değilseniz, size yardımcı olacak pek çok araç mevcuttur
EN If you’re not sure how to ensure that your content has the right number of keywords for the overall word count of an article or blog post, there are plenty of tools available to help you
turco | inglês |
---|---|
makale | article |
veya | or |
blog | blog |
araç | tools |
TR Arka plan gürültüsü olmadan çok sessiz bir ortamda en iyi kalitede ses kaydını elde etmek için, yüksek sesle ve net konuşan hoparlörlerden emin olun, birbiriyle konuşmayan hoparlörlerden emin olun ve yüksek kaliteli mikrofonlar kullanın.
EN To get the very best quality audio record in a very quiet environment with no background noise, ensure speakers that speak loudly and clearly, ensure speakers that don’t talk over each other, and use high quality microphones.
turco | inglês |
---|---|
sessiz | quiet |
kaydını | record |
emin | ensure |
kullanın | use |
TR Hata olmadığından emin olmak için tüm kopyanızı gözden geçirin. Reklamlarınızda sağlanan tüm bilgilerin doğru olduğundan emin olmak istiyorsunuz.
EN Proofread all your copy to make sure there are no mistakes. You want to ensure all of the information provided in your ads is accurate.
TR Bunun yanı sıra klasik API entegrasyonu için bir fırsat da sağlıyoruz. Ortaklarımız, birbirimiz için en uygun olduğumuzdan emin olmak için özenle seçilir. İşletmenize daha fazla değer katın. Bugün başvurun!
EN On top of that we also provide an opportunity for the classic API integration. Our partners are carefully selected to ensure we are the best fit for each other. Add more value to your business. Apply today!
turco | inglês |
---|---|
klasik | classic |
api | api |
entegrasyonu | integration |
fırsat | opportunity |
uygun | fit |
bugün | today |
TR Bunun yanı sıra klasik API entegrasyonu için bir fırsat da sağlıyoruz. Ortaklarımız, birbirimiz için en uygun olduğumuzdan emin olmak için özenle seçilir. İşletmenize daha fazla değer katın. Bugün başvurun!
EN On top of that we also provide an opportunity for the classic API integration. Our partners are carefully selected to ensure we are the best fit for each other. Add more value to your business. Apply today!
TR Ancak ZinQ kendi fabrikalarında diğer önlemlerin yanı sıra tutarlı bir yeniden dönüştürülebilirliğü, yani kesintisiz döngü ekonomisini hedefliyor
EN As well as implementing other measures, however, ZinQ aims in its factories to achieve consistent reusability – creating a complete circular economy, in other words
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
yanı | well |
tutarlı | consistent |
TR Hayata destek olmanın, pek çok yolu var!
EN There are many ways to support life!
turco | inglês |
---|---|
hayata | life |
destek | support |
TR Bu Topluluk Kuralları, Last.fm üyesi olmanın anlamını anlatır
EN These Community Guidelines are here to help you understand what it means to be a member of Last.fm
turco | inglês |
---|---|
topluluk | community |
kuralları | guidelines |
last | last |
üyesi | member of |
ın | of |
TR 10.000 saat kuralı değil, bilinçli pratik mükemmelleştirir: Bir işte uzman olmanın...
EN Why Discipline Is More Important Than Motivation
TR Fairmont Heritage Place, kendinize ait bir tatil evine sahip olmanın tüm avantajlarını ve çok daha fazlasını sunan lüks bir Özel Rezidans Kulübüdür: lüks ikramlar ve sadece Fairmont'un sunduğu kişiye özel birinci sınıf hizmet
EN Fairmont Heritage Place is an luxury Private Residence Club offering all the benefits of owning your own vacation home, plus so much more: luxury amenities and the personalized world-class service that only Fairmont delivers
turco | inglês |
---|---|
heritage | heritage |
place | place |
tatil | vacation |
birinci | home |
sınıf | class |
TR Fairmont Heritage Place, geleneksel bir ikinci evi sürdürmenin birçok kaygısı ve yükü olmadan görkemli bir tatil mülkünün sahibi olmanın getirdiği tüm zevkleri ve ödülleri sunar
EN Fairmont Heritage Place offers all the pleasures and rewards of owning a spectacular vacation property without the many concerns and burdens of maintaining a traditional second home
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | heritage |
place | place |
geleneksel | traditional |
ikinci | second |
olmadan | without |
tatil | vacation |
tüm | all |
sunar | offers |
TR Fairmont Miras Alanı, geleneksel bir ikinci evi sürdürmenin birçok kaygısı ve yükü olmadan, görkemli bir tatil mülkünün sahibi olmanın getirdiği tüm zevkleri ve ödülleri sunar
EN Fairmont Heritage Place offers all the pleasures and rewards of owning a spectacular vacation property, without the many concerns and burdens of maintaining a traditional second home
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
geleneksel | traditional |
ikinci | second |
olmadan | without |
tatil | vacation |
tüm | all |
sunar | offers |
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
turco | inglês |
---|---|
lüks | luxurious |
özel | private |
TR Ama internetten ayık olmanın ne anlama geldiği bile benim için o kadar net değildi
EN But it wasn?t so clear to me what being sober from the internet even meant
turco | inglês |
---|---|
benim | me |
TR Ortak olmanın herhangi bir maliyeti var mı?
EN Is there any cost to become an partner?
turco | inglês |
---|---|
ortak | partner |
maliyeti | cost |
TR Markaların iletişim gürültüsünden kendilerini sıyırıp farklı olmanın peşine düşmeleri gerekir.Özel günlerde sunacağınız özel tekliflerle satışlarınızı artırabilir ya da görünürlüğünüzü artırabilirsiniz
EN You can increase your sales or your visibility with special offers on special days
turco | inglês |
---|---|
gerekir | can |
satışları | sales |
görünürlüğünü | visibility |
TR Hayata destek olmanın, pek çok yolu var!
EN There are many ways to support life!
turco | inglês |
---|---|
hayata | life |
destek | support |
TR Üstelik bir dayanışma çemberinin bir parçası olmanın da özgüvenine sahip
EN Moreover, she has the self-confidence of being a part of a circle of solidarity
turco | inglês |
---|---|
dayanışma | solidarity |
parçası | part |
TR Üstelik bir dayanışma çemberinin bir parçası olmanın da özgüvenine sahip
EN Moreover, she has the self-confidence of being a part of a circle of solidarity
turco | inglês |
---|---|
dayanışma | solidarity |
parçası | part |
TR Alan adınızı satarak para kazanmanın ve mükemmel bir alan adına sahip olmanın en kolay ve hızlı yolu ile tanışın.
EN Buy & Sell distinctive domains.Atak Domain marketplace makes it easy to get the domain name.
turco | inglês |
---|---|
kolay | easy |
TR “Sohbet olmanın ötesinde, müşterilerimize gerçekten iyi yardım ve hizmet sunmamızı sağlayan bir motordur.“
EN “Beyond being a chat, it is an engine that allows us to provide really good assistance and service to our customers“
turco | inglês |
---|---|
sohbet | chat |
ötesinde | beyond |
gerçekten | really |
iyi | good |
sağlayan | provide |
TR Her şekil ve boyutta olan toplantı alanı seçeneklerine sahip olmanın dışında aynı zamanda her alan farklı bir düzen seçeneği sunmaktadır.
EN Not only do we have an incredible choice of meeting spaces in all shapes and sizes, but each one offers a variety of different set-ups.
turco | inglês |
---|---|
toplantı | meeting |
TR Bu, İsviçreli olmanın önemli bir parçasıdır
EN This is an essential part of being Swiss
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
önemli | essential |
TR Dönüşüm oranlarını bu kadar kısa bir süre içinde iki katına çıkarmak ve ROAS değerini 4 kat artırmak, yüksek verimli olmanın ve 3 ay içinde gelirleri iki katına çıkarmanın mümkün olduğunu gösteriyor.
EN Doubling the conversion rates within such a short period of time and increasing ROAS x4 shows that it's possible to be highly efficient, but in the meantime doubling revenues within 3 months time.
turco | inglês |
---|---|
kısa | short |
yüksek | highly |
verimli | efficient |
olduğunu | it |
TR Müşterilerimizle yıllarca çalışmış olmanın verdiği deneyimle, dinamik pazar ortamlarını, rekabet baskılarını ve piyasalardaki mevcut gelişmeleri en doğru şekilde anlıyor ve değerlendiriyoruz
EN Through years of working closely with our clients, we thoroughly understand their dynamic market environments, competitive pressures and current market developments
turco | inglês |
---|---|
dinamik | dynamic |
pazar | market |
ve | and |
mevcut | current |
TR Sivil toplumla birlikte sahada olmanın öğretici olduğunu anlatan Arun, akademideki insanların sivil alanla tanışması ve birlikte öğrenmesinin çok önemli olduğunu söyledi.
EN Explaining that being on the field with the civil society is instructive, Arun said that it is very important for the people in the academy to meet the civic field and learn together.
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
ve | and |
önemli | important |
insanları | people |
TR Fairmont Heritage Place, kendinize ait bir tatil evine sahip olmanın tüm avantajlarını ve çok daha fazlasını sunan lüks bir Özel Rezidans Kulübüdür: lüks ikramlar ve sadece Fairmont'un sunduğu kişiye özel birinci sınıf hizmet
EN Fairmont Heritage Place is an luxury Private Residence Club offering all the benefits of owning your own vacation home, plus so much more: luxury amenities and the personalized world-class service that only Fairmont delivers
turco | inglês |
---|---|
heritage | heritage |
place | place |
tatil | vacation |
birinci | home |
sınıf | class |
TR Fairmont Heritage Place, geleneksel bir ikinci evi sürdürmenin birçok kaygısı ve yükü olmadan görkemli bir tatil mülkünün sahibi olmanın getirdiği tüm zevkleri ve ödülleri sunar
EN Fairmont Heritage Place offers all the pleasures and rewards of owning a spectacular vacation property without the many concerns and burdens of maintaining a traditional second home
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | heritage |
place | place |
geleneksel | traditional |
ikinci | second |
olmadan | without |
tatil | vacation |
tüm | all |
sunar | offers |
TR Fairmont Miras Alanı, geleneksel bir ikinci evi sürdürmenin birçok kaygısı ve yükü olmadan, görkemli bir tatil mülkünün sahibi olmanın getirdiği tüm zevkleri ve ödülleri sunar
EN Fairmont Heritage Place offers all the pleasures and rewards of owning a spectacular vacation property, without the many concerns and burdens of maintaining a traditional second home
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
geleneksel | traditional |
ikinci | second |
olmadan | without |
tatil | vacation |
tüm | all |
sunar | offers |
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
turco | inglês |
---|---|
lüks | luxurious |
özel | private |
TR Fairmont Heritage Place, kendinize ait bir tatil evine sahip olmanın tüm avantajlarını ve çok daha fazlasını sunan lüks bir Özel Rezidans Kulübüdür: lüks ikramlar ve sadece Fairmont'un sunduğu kişiye özel birinci sınıf hizmet
EN Fairmont Heritage Place is an luxury Private Residence Club offering all the benefits of owning your own vacation home, plus so much more: luxury amenities and the personalized world-class service that only Fairmont delivers
turco | inglês |
---|---|
heritage | heritage |
place | place |
tatil | vacation |
birinci | home |
sınıf | class |
TR Fairmont Heritage Place, geleneksel bir ikinci evi sürdürmenin birçok kaygısı ve yükü olmadan görkemli bir tatil mülkünün sahibi olmanın getirdiği tüm zevkleri ve ödülleri sunar
EN Fairmont Heritage Place offers all the pleasures and rewards of owning a spectacular vacation property without the many concerns and burdens of maintaining a traditional second home
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
heritage | heritage |
place | place |
geleneksel | traditional |
ikinci | second |
olmadan | without |
tatil | vacation |
tüm | all |
sunar | offers |
TR Fairmont Miras Alanı, geleneksel bir ikinci evi sürdürmenin birçok kaygısı ve yükü olmadan, görkemli bir tatil mülkünün sahibi olmanın getirdiği tüm zevkleri ve ödülleri sunar
EN Fairmont Heritage Place offers all the pleasures and rewards of owning a spectacular vacation property, without the many concerns and burdens of maintaining a traditional second home
turco | inglês |
---|---|
fairmont | fairmont |
geleneksel | traditional |
ikinci | second |
olmadan | without |
tatil | vacation |
tüm | all |
sunar | offers |
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
turco | inglês |
---|---|
lüks | luxurious |
özel | private |
TR Soundiiz iş ortağı olmanın, hizmetinizin daha fazla müşteri katılımını sağlamasına nasıl yardımcı olabileceğini öğrenin.
EN Find out how becoming Soundiiz partner can help your service to get more customers engagement.
turco | inglês |
---|---|
soundiiz | soundiiz |
ortağı | partner |
müşteri | customers |
öğrenin | find out |
TR “Sohbet olmanın ötesinde, müşterilerimize gerçekten iyi yardım ve hizmet sunmamızı sağlayan bir motordur.“
EN “Beyond being a chat, it is an engine that allows us to provide really good assistance and service to our customers“
turco | inglês |
---|---|
sohbet | chat |
ötesinde | beyond |
gerçekten | really |
iyi | good |
sağlayan | provide |
TR Hayata destek olmanın, pek çok yolu var!
EN There are many ways to support life!
turco | inglês |
---|---|
hayata | life |
destek | support |
TR Hayata destek olmanın, pek çok yolu var!
EN There are many ways to support life!
turco | inglês |
---|---|
hayata | life |
destek | support |
TR Üstelik bir dayanışma çemberinin bir parçası olmanın da özgüvenine sahip
EN Moreover, she has the self-confidence of being a part of a circle of solidarity
turco | inglês |
---|---|
dayanışma | solidarity |
parçası | part |
TR Üstelik bir dayanışma çemberinin bir parçası olmanın da özgüvenine sahip
EN Now she believes in herself more, because she is a breadwinner
turco | inglês |
---|---|
sahip | is |
Mostrando 50 de 50 traduções