TR Mobiroller?ın onlarca aktif modülü var ve bunları Android ve iOS platformlarındaki en son değişikliklerle sürekli güncelliyoruz.
"değişikliklerle sürekli" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Mobiroller?ın onlarca aktif modülü var ve bunları Android ve iOS platformlarındaki en son değişikliklerle sürekli güncelliyoruz.
EN Mobiroller App Maker has dozens of active modules, and we continuously update them with the latest changes in the Android and iOS platforms.
turco | inglês |
---|---|
aktif | active |
android | android |
ios | ios |
sürekli | continuously |
TR Önerilen değişikliklerle ilgili modifikasyonların metin üzerinde ‘değişiklikleri izle’ komutu ile işlendiği Description of Action-DoA- (Proje Metni) dokümanı ve Mantıksal Çerçeve Matrisi (MÇM),
EN Description of Action (DoA) that indicates modifications regarding proposed amendments in the form of track changes (including Logical Framework Matrix),
turco | inglês |
---|---|
ilgili | regarding |
değişiklikleri | changes |
mantıksal | logical |
TR Önerilen değişikliklerle ilgili modifikasyonların metin üzerinde ‘değişiklikleri izle’ komutu ile işlendiği Description of Action-DoA- (Proje Metni) dokümanı ve Mantıksal Çerçeve Matrisi (MÇM),
EN Description of Action (DoA) that indicates modifications regarding proposed amendments in the form of track changes (including Logical Framework Matrix),
turco | inglês |
---|---|
ilgili | regarding |
değişiklikleri | changes |
mantıksal | logical |
TR Bu da, sırf piyasa güçlerinin gönüllü yapacağı değişikliklerle başarılacak bir şey değil.
EN This won’t work by relying exclusively on voluntary changes of market forces.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
piyasa | market |
gönüllü | voluntary |
TR Çevrimiçi konumunuz zarar görmeden önce haberdar olmak için bulunan önemli değişikliklerle birlikte günlük veya haftalık bir e-posta güncellemesi alın
EN Receive a daily or weekly email update with any major changes found to stay informed before your online positioning suffers
turco | inglês |
---|---|
bulunan | found |
önemli | major |
e-posta | |
alın | receive |
TR Tedarik zinciri çözümlerimiz ile, büyümenizi sürekli besleyerek firmanıza, rakipleriniz üzerinde sürekli avantaj kazandıracak somut sonuçlar elde edeceksiniz.
EN With our supply chain solutions, you get to experience real results to fuel your growth continuously to have an edge over your competition at all times.
turco | inglês |
---|---|
tedarik | supply |
zinciri | chain |
sürekli | continuously |
sonuçlar | results |
elde | get |
TR AWS'nin sürekli uygunluğunu incelemek, FedRAMP sürekli izleme programından yararlanan federal kurumların ve Yetkili Görevlilerle (AO) onların belirlediği ekiplerin sorumluluğundadır
EN Federal agencies leveraging the FedRAMP continuous monitoring program, and the Authorizing Officials (AO) and their designated teams, are responsible for reviewing the ongoing compliance of AWS
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
fedramp | fedramp |
izleme | monitoring |
federal | federal |
ao | ao |
onların | their |
TR SEO'nun çoğu, sürekli değişen ve sürekli değişen algoritmayı hissetmektir
EN So much of SEO is getting a feel for the algorithm which is ever-changing and ever-shifting
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
sürekli | ever |
ve | and |
TR Trendler sürekli değişiyor ve günümüzün sürekli değişen tüketim modellerini yansıtıyor, bu nedenle doğru iş kararları vermek ve doğru yatırımları yapabilmek için neyin popüler olduğunu takip etmek hayati önem taşıyor.
EN Trends are continuously changing and reflect today’s ever-shifting consumption patterns, so it is vital to keep track of what is popular to be able to make the right business decisions and investments.
turco | inglês |
---|---|
trendler | trends |
tüketim | consumption |
kararları | decisions |
popüler | popular |
hayati | vital |
TR Kişi, Müşteri olarak kaldığı ve hesapları aktif olmaya devam ettiği müddetçe, Müşteriler sürekli erişime sahip olacaktır ve diğerlerinin yanı sıra sürekli olarak Hizmete dair aşağıdaki ek hizmetleri ve işlevleri alacaktır:
EN As long as the individual remains a Customer and their account is active, Customers will have ongoing access to and will be able to continuously receive, amongst others, the following additional services and functionality of the Service:
TR Ahrefs bize, stratejik kararlar almak için ihtiyaç duyduğumuz ayrıntılı ve derinlemesine verileri sağlar. Ek olarak, eğlenceli ve sürekli gelişiyor.
EN Ahrefs provides us with detailed and in-depth data that we need to make strategic decisions. Plus, it is fun and always getting better.
turco | inglês |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
stratejik | strategic |
kararlar | decisions |
almak | getting |
ihtiyaç | need |
ayrıntılı | detailed |
verileri | data |
sağlar | provides |
eğlenceli | fun |
sürekli | always |
TR Ahrefs’in harika bir arama verisi kaynağı olmasının yanı sıra, kullanıcıları dinleyip araçlarını sürekli geliştirdikleri için, mevcut olan en iyi araçlardan biri.
EN Outside of Ahrefs being a great source of search data, they’re one of my top tools due to them listening to users and constantly improving their tools.
turco | inglês |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
arama | search |
verisi | data |
kaynağı | source |
kullanıcıları | users |
sürekli | constantly |
olan | being |
TR 1. Dergilerimizin %90'ından fazlası bir makaleyi ortalamanın üstünde bir kaliteyle sektörün altında bir fiyata açık erişimli olarak yayınlama ve anında sürekli olarak kullanılabilir hale getirme seçeneğini sağlar.
EN 1. Over 90% of our journals offer the option to publish open access and make an article permanently available, immediately, at a price below industry average while delivering above-average quality.
turco | inglês |
---|---|
altında | below |
fiyata | price |
yayınlama | publish |
seçeneğini | option |
sağlar | offer |
TR ClinicalKey Süitinin parçasıEn güvenilir kaynaklardan toplanan güvenilir ve sürekli güncellenen içeriklere sahip en güçlü çevrimiçi klinik referans araçları.
EN Part of The ClinicalKey Reference SuiteThe most powerful online clinical reference tools with authoritative and continuously updated content drawn from the most trusted sources.
turco | inglês |
---|---|
clinicalkey | clinicalkey |
güvenilir | trusted |
kaynaklardan | sources |
ve | and |
sürekli | continuously |
içeriklere | content |
en | most |
güçlü | powerful |
çevrimiçi | online |
klinik | clinical |
referans | reference |
TR Alanlarındaki uzmanlığı güçlendirmek – Tıp sürekli olarak değiştiğinden, doktorlar alanlarındaki en güncel araştırmalara ve bulgulara erişerek bilgilerini artırabilir ve güçlendirebilir.
EN Strengthen expertise in their field – With medicine changing all the time, physicians can build and strengthen their knowledge through access to the most current research and findings in their field.
turco | inglês |
---|---|
güçlendirmek | strengthen |
tıp | medicine |
en | most |
güncel | current |
TR Her seferinde güvenli, etkili bir tedavi tavsiye etmek – ClinicalKey tarafından desteklenen Clinical Pharmacology konularında uzman eczacılar tarafından sürekli olarak güncellenen kapsamlı ilaç bilgilerine ulaşmanızı sağlar
EN Recommend a safe, effective therapy, each and every time – Clinical Pharmacology powered by ClinicalKey gives you in-depth drug information that is updated continuously by specialised PharmD experts
turco | inglês |
---|---|
güvenli | safe |
etkili | effective |
clinicalkey | clinicalkey |
sürekli | continuously |
ilaç | drug |
sağlar | gives |
TR Derlemesi yapılan ilgili klinik içeriklere sürekli olarak erişerek hızlı, kendinden emin tedavi tavsiyeleri vermenize yardımcı olan bilgiler kazanırsınız.
EN With a continuous stream of curated relevant clinical content, you will uncover insights that help you to make swift, confident treatment recommendations.
turco | inglês |
---|---|
ilgili | relevant |
klinik | clinical |
içeriklere | content |
sürekli | continuous |
tedavi | treatment |
bilgiler | insights |
TR Yük Dengeleme, yerel ve küresel trafik yükü dengeleme, coğrafi yönlendirme, sunucu sağlık kontrolleri ve yük devretme ile hizmet kesintilerine karşı koruma sunarak kritik kaynaklarınızın sürekli kullanılabilirliğini sağlar.
EN Load Balancing safeguards from service disruptions with local and global traffic load balancing, geographic routing, server health checks, and failover, ensuring the continuous availability of your critical resources.
turco | inglês |
---|---|
yük | load |
yerel | local |
küresel | global |
trafik | traffic |
coğrafi | geographic |
sunucu | server |
sağlık | health |
hizmet | service |
kritik | critical |
sürekli | continuous |
kaynakları | resources |
TR Verilerimiz, büyük gelişme imkanları sunarken, iş akışı ve izleme çözümleri kullanıcıların sürekli olarak deneyler gerçekleştirmesine ve daha doğru sonuçlar elde etmesine imkan sağlar.
EN Our data enables discovery of great growth opportunities, while workflow and tracking solutions help users run experiments continuously and more accurately measure results.
turco | inglês |
---|---|
izleme | tracking |
çözümleri | solutions |
sürekli | continuously |
sonuçlar | results |
sağlar | enables |
TR Sürekli büyüyen ücretsiz SEO araçları koleksiyonumuzla daha üst sıralara yerleşin ve daha fazla organik trafik elde edin.
EN Rank higher and drive more organic traffic with our ever-growing collection of free SEO tools.
turco | inglês |
---|---|
sürekli | ever |
büyüyen | growing |
ücretsiz | free |
seo | seo |
organik | organic |
trafik | traffic |
TR Bütün içerikler sürekli olarak ücretsiz kullanılabilecektir
EN All content is freely available to all in perpetuity
turco | inglês |
---|---|
bütün | all |
ücretsiz | available |
TR Bu durumda, Sitenin Kullanıcı tarafından sürekli olarak kullanılması, güncellenmiş koşullara sahip Kullanıcı kabulünü teşkil eder.
EN In this case the continued use of the Site by User constitutes acceptance User with updated conditions.
turco | inglês |
---|---|
durumda | case |
kullanıcı | user |
kullanılması | use |
teşkil | constitutes |
TR Tüm Whoer VPN sunucuları, kara listeleme için IP adreslerinin sürekli incelenmesine tabi tutulur
EN All Whoer VPN servers undergo constant scrutiny of IP addresses for blacklisting
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
whoer | whoer |
vpn | vpn |
sunucuları | servers |
sürekli | constant |
TR Tüm Whoer VPN sunucuları, beyaz listeye eklemek için IP adreslerini sürekli kontrol eder
EN All Whoer VPN servers undergo a constant check of IP addresses for blacklisting
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
whoer | whoer |
vpn | vpn |
sunucuları | servers |
adreslerini | addresses |
sürekli | constant |
kontrol | check |
TR Mailfence sürekli tarar ve tüm konuşmaları arşivleme dev Amerikan oyuncular (Google, Microsoft, Yahoo) gibi çalışmaz
EN Mailfence does not operate like the gigantic American players (Google, Microsoft, Yahoo) which continuously scan and archive all of your conversations
turco | inglês |
---|---|
mailfence | mailfence |
sürekli | continuously |
tüm | all |
amerikan | american |
oyuncular | players |
microsoft | microsoft |
yahoo | yahoo |
TR Websitenizin sağlığını geliştirmek sürekli dikkati gerektirir
EN Improving your website’s health requires constant attention
turco | inglês |
---|---|
websitenizin | your website |
sürekli | constant |
gerektirir | requires |
TR Semrush SEO denetleme raporları, websitenizin sağlığının sürekli geliştiğinden emin olmak için websitenizi düzenli olarak izleyecek ve hataları sorun haline gelmeden önce yakalayacaksınız.
EN The Semrush SEO audit reports will regularly monitor your website, to make sure that its health is ever-improving, and you catch all upcoming issues before they become trouble.
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
seo | seo |
raporları | reports |
websitenizin | your website |
sürekli | ever |
emin | sure |
sorun | issues |
haline | make |
TR Web sitemizi sürekli olarak kullanıyor olmanız bu değişiklikleri kabul ettiğiniz anlamına gelecektir.
EN Your continued use of the Website constitutes your agreement to all such changes.
turco | inglês |
---|---|
web | website |
kullanıyor | use |
değişiklikleri | changes |
kabul | agreement |
TR Dinlediğin müziği takip et ve kişiselleştirilmiş dinleme raporları, istatistikler ve çizelgelere eriş. Hepsi sürekli iş başında.
EN Track the music you stream and access personalised listening reports, stats, and charts. All on the go.
turco | inglês |
---|---|
müziği | music |
kişiselleştirilmiş | personalised |
dinleme | listening |
raporları | reports |
hepsi | all |
TR Her insanın olduğu gibi bizim de bir iki hatamız oluyor, Last.fm'in tüm özelliklerini sürekli olarak güncelleyip geliştirerek, yeni bulunan hataları çözümlüyoruz ve öneri algoritmalarımız gibi şeylerde küçük değişiklikler yapıyoruz
EN Like human beings, we have the odd fault or two and we’re constantly updating and improving every aspect of Last.fm, ironing out new-found bugs and making subtle changes to things like our recommendation algorithms
turco | inglês |
---|---|
last | last |
yeni | new |
bulunan | found |
değişiklikler | changes |
TR Elinizde bir liste olması, sürekli değişen arama ve sosyal medya algoritmaları tarafından etkilenmemenizi sağlar.
EN Having a list means that you’re not at the mercy of changing search and social media algorithms.
turco | inglês |
---|---|
liste | list |
arama | search |
algoritmaları | algorithms |
TR Düzenlemeler, sertifikasyonlar ve özelleştirilmiş standartlar sürekli iyileştirmeye tabidir. Control Union, bu gelişmeleri yakından izler ve müşterileri en son değişikliklerden her daim haberdar etmeyi görev kabul eder.
EN Regulations, certifications and tailor-made standards are the subjects of continuous improvement. Control Union Certifications follows these developments closely and we see it as our task to keep our customers updated about the latest changes.
turco | inglês |
---|---|
düzenlemeler | regulations |
ve | and |
standartlar | standards |
sürekli | continuous |
control | control |
union | union |
yakından | closely |
müşterileri | customers |
görev | task |
TR Bu ilgi, yeni teknik ve yeni fikirlerle birleştiğinde düzenlemelerin sürekli iyileştirmeye tabi tutulmasını sağlar.
EN This, in combination with new techniques and new insights, ensures that regulations are the subject of continuous improvement.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
yeni | new |
ve | and |
sürekli | continuous |
tabi | subject |
sağlar | ensures |
ın | of |
TR Profesyonel Total AdBlock aracımız sayesinde, sürekli kesilen ve reklam gösterilen videolar geçmişte kalıyor.
EN Interrupted, ad-heavy videos are now a nuisance of the past, courtesy of our no-nonsense Total AdBlock tool.
turco | inglês |
---|---|
sayesinde | of |
reklam | ad |
videolar | videos |
TR Bağımsız sektör uzmanları tarafından sürekli test ediliyor.
EN Continuously tested by independent industry experts.
turco | inglês |
---|---|
bağımsız | independent |
sektör | industry |
tarafından | by |
sürekli | continuously |
test | tested |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
turco | inglês |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Sürekli müzikten konuşan ikili bir süre sonra grup kurmaya karar verdi
EN Tony, previously of Unwritten Law, joined the band permanently in 2008; the move came after the departure of one of the band's founding members, Dave Buckner
TR Papa Roach 1993 senesinde Kaliforniya'da kuruldu. Grubun solisti (Jacoby Shaddix) ve davulcusu (Dave Buckner) lise futbol takımı seçmelerinde tanıştılar. Sürekli müzikten konuşan ik… Devamını oku
EN Papa Roach is a hard rock band from Vacaville, California. Formed in 1993, it consists of Jacoby Shaddix (vocals), Jerry Horton (guitar), Tobin Esperance (bass), and Tony Palermo (drums). … read more
turco | inglês |
---|---|
kaliforniya | california |
grubun | band |
devamını | more |
oku | read |
ın | of |
TR MT4/MT5 yatırım platformları için profesyonel dış kaynak hizmetleri sunuyoruz. Herhangi bir şekilde desteğe ihtiyacınız olursa hızla kurulum yapabilir ve operasyonlarınızın başarılı yürümesi için sürekli destek sunabiliriz.
EN We offer professional outsourcing services for MT4/MT5 trading platforms. If you need assistance in any way, we can step in and offer you a quick setup and ongoing competent support so you can run your operations effectively.
turco | inglês |
---|---|
olursa | if |
kurulum | setup |
yapabilir | can |
sürekli | ongoing |
TR Güzelliğin sınırlarını sürekli olarak zorluyoruz
EN Constantly pushing the boundaries of beauty
TR Hizmet ve uygulamalarımızı geliştirmez, ve dünyanın her yerinde değişen İnternet kısıtlamalarına karşılık vermek için sürekli olarak yenilik getiriyoruz.
EN We continually innovate to enhance our services and applications, and to respond to changing Internet restrictions around the world.
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
sürekli | continually |
uygulamaları | applications |
TR İnternet'in açık ve özgür kalmasını savunan, destekleyen ve bunun gerçekleşmesini sağlayan bir amacı olan sürekli büyümekte, küresel harekete katılmanızı istiyoruz.
EN We ask that you join a growing, global movement of people committed to a purpose—a cause—to defend, promote and ensure that the Internet remains open and free.
turco | inglês |
---|---|
amacı | purpose |
küresel | global |
TR Yapay zeka ve doğal dil işleme son kullanarak, Sonix'in metin çıktıları sürekli olarak en doğru olarak derecelendirilir.
EN Using the latest in artificial intelligence and natural language processing, Sonix’s speech to text outputs are consistently rated as the most accurate.
turco | inglês |
---|---|
zeka | intelligence |
doğal | natural |
dil | language |
işleme | processing |
son | latest |
sonix | sonix |
metin | text |
en | most |
TR Tüm medya türlerinde sürekli olarak düşük WER elde etmek için tüm dillerde sık sık test yapıyoruz. Testlerimiz, piyasadaki en büyük oyunculardan bazılarına kıyasla en düşük WER oranını göstermektedir.
EN We are frequently testing across all languages to get consistently low WER across all media types. Our testing demonstrates the lowest WER when compared to some of the largest players on the market.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
medya | media |
sık | frequently |
test | testing |
piyasadaki | on the market |
bazıları | some |
TR Normalde, yasal profesyoneller sürekli olarak büyük miktarda yasal veri oluşturup işliyorlar
EN Normally, legal professionals are constantly creating and processing a large volume of legal data
turco | inglês |
---|---|
normalde | normally |
yasal | legal |
profesyoneller | professionals |
büyük | large |
veri | data |
TR Arkadaşlarınızın yanındayken, neler olup bittiğini öğrenmek veya diğer insanlara neler olduğunu kontrol etmek için sürekli olarak telefonunuzu elinize alıyor musunuz veya bilgisayarınızı kontrol ediyor musunuz?
EN When around friends, are you constantly picking up your phone or checking your computer to post about what is happening or to check to see what is happening to other people?
turco | inglês |
---|---|
olup | up |
veya | or |
diğer | other |
insanlara | people |
olduğunu | is |
telefonunuzu | your phone |
TR Bunlar, kendi içlerinde bağımlılık döngüsünü oluşturmayan, ancak sürekli olarak alt satırlarımıza girme dürtülerini ortaya çıkaran şeylerdir
EN These are things that in and of themselves do not constitute the addictive cycle, but that are consistently likely to bring up urges to go into our bottom lines
turco | inglês |
---|---|
ancak | but |
alt | bottom |
döngüsü | cycle |
TR Yeni özellikler geliştiriyor ve mevcut olanları sürekli iyileştiriyoruz
EN We develop new features and improve current ones continuously
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
özellikler | features |
ve | and |
mevcut | current |
sürekli | continuously |
TR Kimsenin doldurup doldurmadığını görmek için anketinizi sürekli kontrol etmek rahatsız edici olabilir
EN It can be bothersome to constantly check on your survey to see if anyone’s filled it out
turco | inglês |
---|---|
sürekli | constantly |
TR Sürekli genişleyen kitaplığımıza göz atın ve Sosyal Medya, el ilanı, poster, kartvizit, etkinlik tanıtım materyali, sunum ve rapor gibi birçok içerik ile ilgili tasarımlara göz atın.
EN Browse our ever-expanding library to find designs for Social Media, flyers, posters, event promo materials, presentations, reports, and more.
turco | inglês |
---|---|
sürekli | ever |
etkinlik | event |
tanıtım | promo |
sunum | presentations |
rapor | reports |
birçok | more |
Mostrando 50 de 50 traduções