NL Alles wat u nodig hebt is een tekstvak waarin u uw trefwoord(en) kunt invoeren, een menu waarin u de zoekmachine, de locatie en het type apparaat waarop u zoekt kunt selecteren.
"waarin alles aanwezig" em holandês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
NL Alles wat u nodig hebt is een tekstvak waarin u uw trefwoord(en) kunt invoeren, een menu waarin u de zoekmachine, de locatie en het type apparaat waarop u zoekt kunt selecteren.
TR İhtiyacınız olan tek şey anahtar kelime(ler)inizi girebileceğiniz bir metin kutusu, arama motorunu, konumu ve arama yaptığınız cihazın türünü seçebileceğiniz bir menüdür.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
zoekmachine | arama |
NL "City Dads Group is een veelzijdige community van vaders die er alles aan doen om aanwezig te zijn in het leven van hun kinderen
TR "City Dads Grubu, çocuklarının hayatlarında daha etkin rol almak isteyen babaların oluşturduğu geniş bir topluluktur
holandês | turco |
---|---|
city | city |
doen | daha |
NL "City Dads Group is een veelzijdige community van vaders die er alles aan doen om aanwezig te zijn in het leven van hun kinderen
TR "City Dads Grubu, çocuklarının hayatlarında daha etkin rol almak isteyen babaların oluşturduğu geniş bir topluluktur
holandês | turco |
---|---|
city | city |
doen | daha |
NL Alles wat professionele e-mailmarketeers in de software willen, is hier aanwezig
TR Profesyonel e-posta pazarlamacılarının yazılımda istedikleri her şey burada
NL Wij streven naar een wereld waarin ieder mens de behoefte om te reizen kan vervullen. Een wereld waarin je gemakkelijk familie en vrienden kunt bezoeken, toegang hebt tot onderwijs of economische mogelijkheden en de wereld kunt verkennen.
TR Herkesin yolculuk ihtiyacını karşılayabildiği bir dünya hayal ediyoruz. Ailenizi ve dostlarınızı kolayca ziyaret edebildiğiniz, öğrenime ve ekonomik fırsatlara erişebildiğiniz ve dünyayı keşfe çıkabildiğiniz bir dünya.
holandês | turco |
---|---|
reizen | yolculuk |
en | ve |
bezoeken | ziyaret |
economische | ekonomik |
NL In gevallen waarin we content die in strijd is met dit beleid niet verwijderen, kunnen we aanvullende context bieden bij Tweets waarin de content op Twitter wordt gedeeld. Dit houdt in dat wij het volgende kunnen doen:
TR Bu politikayı ihlal eden içerikleri kaldırmadığımız durumlarda, bu içeriklerin paylaşıldığı Tweetlerin Twitter'da göründükleri yerlerde söz konusu Tweetler için ek bağlam sağlayabiliriz. Böyle durumlarda:
holandês | turco |
---|---|
gevallen | durumlarda |
aanvullende | ek |
context | bağlam |
NL Content waarin een persoon of groep personen met geweld wordt bedreigd of waarin geweld waarbij mensen het doelwit waren vanwege hun lidmaatschap van een beschermde groep of de daders van dergelijke misdaden worden verheerlijkt
TR Bir bireye veya bir grup insana şiddet uygulama tehdidinde bulunan, insanların korumalı bir grubun üyesi olmaları gerekçesiyle hedef alındığı şiddet olaylarını veya bu tür eylemlerin faillerini yücelten içerikler
holandês | turco |
---|---|
groep | grup |
NL Duurzaamheid begint op het veld en is aanwezig in elke stap van de toeleveringsketen.
TR Sürdürülebilirlik sahada başlar ve tedarik zincirinin her adımında mevcuttur.
holandês | turco |
---|---|
begint | başlar |
en | ve |
stap | adım |
is | mevcuttur |
NL Control Union Certifications heeft de juiste procedures om dergelijke monsternemingen mogelijk te maken. Alle processen zijn aanwezig om de monsters op de juiste wijze te verzegelen, labelen en verzenden naar een bevoegd laboratorium.
TR Control Union Sertifikasyon, ilgili numunelerin alındığından emin olunmasına ilişkin prosedürlere ve bu numunelerin nasıl mühürlenmesi, etiketlenmesi ve tanınmış bir laboratuvara gönderilmesi gerektiğine dair süreçlere sahiptir.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
NL Niet aanwezig op het testvoertuig, maar als optie verkrijgbaar
TR Test aracına takılı değil ama seçenek olarak alınabilir
NL Niet aanwezig op het testvoertuig maar beschikbaar als optie of als onderdeel van het veiligheidspakket
TR Test edilen araçlara takılmaz ancak opsiyon olarak ya da güvenlik paketinin bir parçası olarak sunulur
holandês | turco |
---|---|
of | ya |
onderdeel | parçası |
NL Duurzaamheid begint op het veld en is aanwezig in elke stap van de toeleveringsketen.
TR Sürdürülebilirlik sahada başlar ve tedarik zincirinin her adımında mevcuttur.
holandês | turco |
---|---|
begint | başlar |
en | ve |
stap | adım |
is | mevcuttur |
NL Control Union Certifications heeft de juiste procedures om dergelijke monsternemingen mogelijk te maken. Alle processen zijn aanwezig om de monsters op de juiste wijze te verzegelen, labelen en verzenden naar een bevoegd laboratorium.
TR Control Union Sertifikasyon, ilgili numunelerin alındığından emin olunmasına ilişkin prosedürlere ve bu numunelerin nasıl mühürlenmesi, etiketlenmesi ve tanınmış bir laboratuvara gönderilmesi gerektiğine dair süreçlere sahiptir.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
NL Controleer op het moment van levering op bestaande deuken en krassen, indien aanwezig - maak het beste een video rond de auto en close-upfoto's van de bestaande schade.
TR Teslimat sırasında, varsa mevcut ezik ve çizikleri kontrol edin - en iyisi arabayı çevreleyen bir video çekmek ve mevcut hasarların yakın plan fotoğraflarını çekmek için.
holandês | turco |
---|---|
controleer | kontrol |
levering | teslimat |
bestaande | mevcut |
en | ve |
beste | en iyisi |
video | video |
het beste | iyisi |
NL In feite zal de juiste en goedkope SUV-huur Dubai beter aanwezig zijn op de weg dan veel sportwagens
TR Aslında, doğru ve ucuz SUV kiralama Dubai , birçok spor otomobilden daha fazla yollarda var olacaktır
holandês | turco |
---|---|
zal | olacaktır |
goedkope | ucuz |
weg | bir |
suv | suv |
huur | kiralama |
dubai | dubai |
NL Controleer op het moment van levering op bestaande deuken en krassen, indien aanwezig - u kunt het beste een video maken die rond de auto cirkelt en close-upfoto's maken van de bestaande schade.
TR İstenmeyen zamanda, varsa mevcut ezik ve çizikleri kontrol edin - mevcut hasarların fotoğraflarını ve yakın plan resimlerini çevreleyen bir video çekmek için en iyisi.
holandês | turco |
---|---|
controleer | kontrol |
moment | zamanda |
en | ve |
beste | en iyisi |
video | video |
het beste | iyisi |
NL Kia Sportage en Seltos, Ford Ecosport, Chevrolet Traverse, Renault Duster, Hyundai Creta en Tucson, MG ZS en dergelijke zijn volop aanwezig op de wegen, gezien hun eenvoudige bediening, fatsoenlijke motorvermogen en geweldige kilometers.
TR Kia Sportage ve Seltos, Ford Ecosport, Chevrolet Traverse, Renault Duster, Hyundai Creta ve Tucson, MG ZS ve benzerleri, kolay kullanımları, iyi motor gücü ve büyük kilometre performansları ile yollarda bolca bulunur.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
ford | ford |
eenvoudige | kolay |
hyundai | hyundai |
op | ile |
NL Controleer op het moment van levering op bestaande deuken en krassen, indien aanwezig - u kunt het beste een video maken die rond de bestelwagen cirkelt en close-upfoto's maken van de bestaande schade.
TR İstenmeyen zamanda, varsa mevcut ezik ve çizikleri kontrol edin - minibüsün etrafını çevreleyen bir video ve mevcut hasarların yakın plan resimlerini çekmek için en iyisi.
holandês | turco |
---|---|
controleer | kontrol |
moment | zamanda |
en | ve |
beste | en iyisi |
video | video |
het beste | iyisi |
NL Wereldwijd aanwezig met lokale ondernemingen
TR Yerel operasyonlarımız ile küresel mevcudiyet
holandês | turco |
---|---|
wereldwijd | küresel |
met | ile |
lokale | yerel |
NL Niet aanwezig op het testvoertuig, maar als optie verkrijgbaar
TR Test aracına takılı değil ama seçenek olarak alınabilir
NL Niet aanwezig op het testvoertuig maar beschikbaar als optie of als onderdeel van het veiligheidspakket
TR Test edilen araçlara takılmaz ancak opsiyon olarak ya da güvenlik paketinin bir parçası olarak sunulur
holandês | turco |
---|---|
of | ya |
onderdeel | parçası |
NL We voeren regelmatig beoordelingen van gebruikerstoegang uit om ervoor te zorgen dat de juiste machtigingen aanwezig zijn, in overeenstemming met het minste privilege-principe
TR En az ayrıcalık ilkesine uygun olarak, uygun izinlerin yerinde olmasını sağlamak için düzenli olarak kullanıcı erişim değerlendirmeleri yapıyoruz
holandês | turco |
---|---|
juiste | uygun |
NL Ja, Sugarbook is een echte datingsite waar gebruikers Sugar daddies of baby’s kunnen ontmoeten, afhankelijk van hun voorkeur. De site is aanwezig in verschillende landen over de hele wereld.
TR Evet, Sugarbook, kullanıcıların tercihlerine bağlı olarak Sugar babaları veya bebekleriyle tanışabilecekleri gerçek bir tanışma sitesidir. Site, dünyanın farklı ülkelerinde bir varlığa sahiptir.
NL Een toegewijde expert zal aanwezig zijn om vragen te beantwoorden, advies te geven en oplossingen te bieden
TR Soruları yanıtlamak, tavsiyelerde bulunmak ve çözüm sağlamak için özel bir uzman hazır olacaktır.
NL Wij zorgen ervoor dat uitnodigingen versturen voor een virtuele workshop werkelijk niets inhoudt. En het is volkomen veilig. Alleen goedgekeurde gasten zullen aanwezig zijn.
TR Sanal atölye davetiyeleri göndermeyi çok kolay hale getiriyoruz. Aynı zamanda tamamen güvenli: Yalnızca onaylanmış konukların katılacağından emin olabilirsiniz.
NL Dankzij onze geavanceerde instellingen kun je kieskeurig zijn en strikt bepalen wie aanwezig zal zijn, in het geval je workshops organiseert met een lange gastlijst.
TR Sunduğumuz gelişmiş ayarlar sayesinde, konuk listeleri uzun olan atölyelerde dahi seçici olabilmenize ve kimlerin katılacağı konusunda sıkı bir kontrole sahip olmanıza olanak tanır.
NL Wist je dat er andere manieren zijn om controle te hebben over je workshop dan persoonlijk aanwezig te zijn? Met Miro is de overgang naar online gemakkelijk voor workshop-facilitators.
TR Görünüşe bakılırsa atölyenizin kontrolünü elinizde tutmanızın tek yolu fiziksel olarak orada bulunmanız değilmiş. Miro, atölye kolaylaştırıcıları için çevrim içi geçişi kolaylaştırıyor.
NL Miro biedt hosts de tools die ze nodig hebben om online vergaderingen te laten aanvoelen alsof iedereen persoonlijk aanwezig is.
TR Miro toplantının düzenleyicilerine çevrimiçi toplantıların adeta yüz yüzeymiş gibi hissedilmesi için ihtiyaçları olan araçları sağlar.
NL Is de voice-over nog steeds aanwezig nadat ik een licentie heb gekocht?
TR Bu ses lisans aldıktan sonra da olacak mı?
NL Alles begint met een visueel bord — de kern van monday.com Work OS. Pas het aan op jouw manier en beheer alles van projecten tot afdelingen.
TR Her şey, monday.com Çalışma İşletim Sisteminin ana çekirdeği olan bir görsel pano ile başlar. Kendi istediğiniz gibi uyarlayın ve projelerden departmanlara kadar her şeyi yönetin.
holandês | turco |
---|---|
begint | başlar |
visueel | görsel |
en | ve |
beheer | yönetin |
NL Met "Ranktracker," is alles zeer eenvoudig "geen poespas geen gedoe", en alles wat we nodig hebben is op één plaats als en wanneer dat nodig is.
TR "Ranktracker" ile her şey çok basit, "yaygara yok" ve ihtiyaç duyduğumuz her şey gerektiği zaman tek bir yerde.
holandês | turco |
---|---|
eenvoudig | basit |
geen | yok |
en | ve |
plaats | yerde |
ranktracker | ranktracker |
NL Maar tot mijn verbazing gebeurde niets van dit alles, alles is zeer goed opgebouwd op een manier dat zelfs een beginner geen probleem zou hebben om te begrijpen waar hij naar kijkt
TR Ancak sürpriz bir şekilde bunların hiçbiri olmadı, her şey bir aceminin bile neye baktığını anlamakta sorun yaşamayacağı şekilde çok iyi kurgulanmış
holandês | turco |
---|---|
dit | bunlar |
goed | iyi |
probleem | sorun |
manier | şekilde |
NL Beveilig alles wat u heeft en alles wat u doet
TR Sahip olduğunuz ve yaptığınız her şeyi güvende tutun
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
heeft | sahip |
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
NL "[Maya] was zeer samenhangend. Ik begreep precies hoe ik alles moest bouwen en waar alles was."
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
Mostrando 50 de 50 traduções