NL Een verkoelende werking die wallen vermindert en onmiddellijk de huid lift en verstevigt, waardoor de zichtbare tekenen van veroudering effectief worden bestreden.
NL Een verkoelende werking die wallen vermindert en onmiddellijk de huid lift en verstevigt, waardoor de zichtbare tekenen van veroudering effectief worden bestreden.
TR Soğutma, şişkinliği en aza indirir ve anında cildinizi sıkılaştırır, yaşlanmanın gözle görülür belirtileriyle etkin bir şekilde mücadele eder.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
onmiddellijk | anında |
NL "Wij zullen u in dat geval onmiddellijk informeren en reeds gedane betalingen onmiddellijk terugstorten.
TR Bu konuda size hemen bilgi veririz ve hali hazırda almış olduğumuz karşılıkları iade ederiz.
holandês | turco |
---|---|
dat | bu |
onmiddellijk | hemen |
en | ve |
u | size |
NL Een VPN vermindert de effecten van DDoS aanvallen door je verbinding te versleutelen en je IP adres te verbergen.
TR VPN, bağlantınızı şifreleyerek ve IP adresinizi gizleyerek DDoS saldırılarının etkilerini azaltır.
holandês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
en | ve |
adres | adresinizi |
ddos | ddos |
NL Dit vermindert het risico op passief afluisteren, knoeien of vervalsing
TR Bu pasif dinleme, kurcalama veya sahtecilik riskini azaltır
NL LUNA™ 3 vermindert de zichtbaarheid van poriën en stimuleert de productie van elastine en collageen, voor een gladde, frisse uitstraling*
TR LUNA™ 3, pürüzsüz, canlı bir görünüm için gözeneklerin görünümünü azaltır, elastin ve kolajen üretimini arttırır*
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
luna | luna |
NL Ideaal voor de behandeling van parodontale problemen, zoals geïrriteerd en rood tandvlees. Het is klinisch bewezen dat ISSA™ 3 het gingivitis vermindert*.
TR Diş eti tahrişi ve kızarıklığı gibi periodontal sorunları tedavi etmek için ideal olan ISSA™ 3'ün diş eti iltihabını azalttığı klinik olarak kanıtlanmıştır*
holandês | turco |
---|---|
ideaal | ideal |
bewezen | kanıtlanmış |
is | olan |
NL Siliconen ribbels op de achterkant van het apparaat kanaliseren pulsaties met een lagere frequentie diep in de huid om de stevigheid en elasticiteit te herstellen. Zichtbare tekenen van veroudering worden vermindert.
TR Cihazın arkasındaki silikon eşmerkezli çizgiler, düşük frekanslı titreşimleri cildin derinliklerine ileterek sıkılığı ve esnekliği geri kazandırır ve yaşlanmanın gözle görülür belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
holandês | turco |
---|---|
siliconen | silikon |
een | ya |
en | ve |
NL Onze kenmerkende transdermale pulsaties brengen een lage frequentie massage diep onder het huidoppervlak, om de doorbloeding te stimuleren en de elasticiteit te herstellen. Dit vermindert zichtbare tekenen van veroudering.
TR Özel transdermal titreşimlerimiz; kan akışını uyarmak, sıkılığı ve esnekliği geri kazandırmak için cilt yüzeyinin derinliklerine düşük frekanslı masaj yapar. Gözle görülür yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
holandês | turco |
---|---|
lage | düşük |
en | ve |
NL De coolste nieuwe huidverzorgingshack vermindert zichtbare zwellingen, verkleint poriën en lift en verstevigt de huid om tekenen van veroudering te verwijderen.
TR En havalı yeni cilt bakım tüyosu şişkinliği gözle görülür şekilde azaltır, gözenekleri küçültür ve yaşlanma belirtilerini yok ederek cildi sıkılaştırır.
holandês | turco |
---|---|
nieuwe | yeni |
en | ve |
huid | cilt |
NL Een VPN vermindert de effecten van DDoS aanvallen door je verbinding te versleutelen en je IP adres te verbergen.
TR VPN, bağlantınızı şifreleyerek ve IP adresinizi gizleyerek DDoS saldırılarının etkilerini azaltır.
holandês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
en | ve |
adres | adresinizi |
ddos | ddos |
NL De zichtbaarheid van de Tweet op Twitter vermindert en/of wordt voorkomen dat deze wordt aanbevolen;
TR Tweetin Twitter'da görünürlüğü azaltılır ve/veya önerilmesi engellenir;
holandês | turco |
---|---|
van | da |
en | ve |
of | veya |
NL JavaScript is een client-side script, dat de interactie tussen gebruikers op de webpagina versnelt omdat het de serveraanvragen vermindert.
TR JavaScript, bir istemci tarafı komut dosyası dilidir ve sunucu isteklerini azalttığı için web sayfasında kullanıcı etkileşimini hızlandırır.
NL Proactieve tracking van zendingen die uw klanten in vervoering brengt, WISMO-tickets vermindert en uw leveringsprestaties optimaliseert.
TR Müşterilerinizi memnun eden, WISMO biletlerini azaltan ve teslimat performansınızı optimize eden proaktif gönderi takibi.
NL Elke wijziging die u op uw desktop aanbrengt, wordt onmiddellijk gesynchroniseerd met uw telefoon en tablet.
TR Masaüstü bilgisayarınızda yaptığınız her değişiklik, telefon ve tabletinizle anında senkronize edilir.
holandês | turco |
---|---|
onmiddellijk | anında |
gesynchroniseerd | senkronize |
telefoon | telefon |
en | ve |
desktop | masaüstü |
NL Bewaak op kwaadaardige activiteiten, oppervlaktebedreigingen zo snel mogelijk, en neem onmiddellijk actie.
TR Kötü niyetli etkinlikleri izleyin, tehditleri en kısa zamanda yüzeye çıkarın ve hemen harekete geçin.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
onmiddellijk | hemen |
snel | kısa |
NL Er zijn veel redenen waarom rankings kunnen dalen. Werkt Google een kernalgoritme bij? Doen uw ondergeschikten een website met fouten? Voeren uw concurrenten een succesvolle SEO-strategie uit? In ieder geval moet u onmiddellijk handelen.
TR Sıralamanın düşmesinin birçok nedeni var. Google bir çekirdek algoritmasını günceller mi? Astlarınız, hatalı bir web sitesi dağıtıyor mu? Rakipleriniz başarılı bir SEO stratejisi uyguluyor mu? Her durumda hemen harekete geçmelisin.
holandês | turco |
---|---|
geval | durumda |
onmiddellijk | hemen |
succesvolle | başarılı |
seo | seo |
NL Wanneer menselijke fouten en Moeder Natuur toeslaan, herstel dan onmiddellijk uw kritieke gegevens
TR İnsan doğası ve Tabiat Ana üstün geldiğinde, kritik verileri anında kurtarın
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
onmiddellijk | anında |
kritieke | kritik |
gegevens | verileri |
NL Stel je voor dat je een vermelding in een audio- of videobestand kunt vinden door in een zoekvak te typen, op een link te klikken en onmiddellijk te worden vervoerd naar het exacte moment waarop je woord of zin van interesse werd gesproken
TR Bir ses veya video dosyasında bir arama kutusuna yazarak, bir bağlantıya tıklayarak ve sözcüğünüzün veya ilgili cümlenizin konuşulduğu ana anında aktarıldığını hayal edin
holandês | turco |
---|---|
vinden | arama |
link | bağlantı |
en | ve |
onmiddellijk | anında |
audio | ses |
NL Zodra wij kennis hebben van een wetsovertreding zullen wij een dergelijke inhoud onmiddellijk verwijderen.Alle binnen het internetaanbod vermelde en evt
TR Hukuki ihlallerin ortaya çıkmasında bu türden içerikleri hemen kaldırıyoruz
holandês | turco |
---|---|
onmiddellijk | hemen |
NL Het ticketsysteem stuurt een melding naar de vertegenwoordiger dat er een reactie is geweest en de vertegenwoordiger kan deze onmiddellijk beantwoorden of niet.
TR Biletleme sistemi, temsilciye bir yanıt olduğuna dair bir bildirim gönderir ve temsilci bunu hemen yanıtlayabilir veya yanıtlamayabilir.
holandês | turco |
---|---|
melding | bildirim |
en | ve |
onmiddellijk | hemen |
NL Help uw klanten onmiddellijk met een kruissoftware
TR Birlikte tarama yazılımıyla müşterilerinize anında yardımcı olun
holandês | turco |
---|---|
onmiddellijk | anında |
met | birlikte |
NL Begeleid uw klanten via co-browsing om hen onmiddellijk te helpen
TR Anında yardımcı olmak için müşterilerinize birlikte göz atma konusunda rehberlik edin
holandês | turco |
---|---|
onmiddellijk | anında |
helpen | yardımcı olmak |
NL U ontvangt een e-mail telkens wanneer er kritieke problemen of waarschuwingen verschijnen in het project. Dergelijke meldingen helpen om ervoor te zorgen dat fixes ook echt worden doorgevoerd en dat er onmiddellijk wordt ingegrepen bij nieuwe issues.
TR Projede her kritik sorun veya uyarı ortaya çıktığında bir e-posta alacaksınız. Bu tür bildirimler, düzeltmelerin gerçekten uygulandığından ve yeni sorunlara karşı hemen harekete geçildiğinden emin olmaya yardımcı olur.
holandês | turco |
---|---|
kritieke | kritik |
problemen | sorun |
meldingen | bildirimler |
helpen | yardımcı olur |
echt | gerçekten |
en | ve |
onmiddellijk | hemen |
nieuwe | yeni |
om | karşı |
wordt | olur |
NL "QR" staat voor "Quick Response" en biedt onmiddellijk toegang tot de informatie in de code.
TR "QR" kısaltması "Quick Response" (Hızlı Yanıt) anlamına gelir ve Kodun içinde gizlenen bilgiye anında erişimi ifade eder.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
onmiddellijk | anında |
toegang | erişimi |
NL Verwijder irritante advertenties onmiddellijk | TotalAV?
TR Sinir Bozucu Reklamları Anında Kaldırın | TotalAV?
holandês | turco |
---|---|
verwijder | kaldırın |
onmiddellijk | anında |
NL Onze software werkt non-stop om alle gerapporteerde lekken te identificeren, en stuurt u onmiddellijk een bericht als er een wordt ontdekt.
TR Yazılımımız, bildirilen ihlalleri tespit etmek için durmaksızın çalışır ve gerçekleşen ihlallerden sizi derhal haberdar eder.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
onmiddellijk | derhal |
een | in |
werkt | çalışır |
u | sizi |
NL We sturen u onmiddellijk een bericht als enige informatie die u ons hebt verstrekt voor monitoring is gecompromitteerd.
TR İzleme için bize sunduğunuz bilgilerinizin bir bölümü ihlal edilirse size derhal haber veririz.
holandês | turco |
---|---|
onmiddellijk | derhal |
NL Als u uw bestelling wilt annuleren, neem dan onmiddellijk contact met ons op
TR Siparişinizi iptal etmek isterseniz lütfen derhal bizimle iletişime geçin
holandês | turco |
---|---|
bestelling | sipariş |
annuleren | iptal |
onmiddellijk | derhal |
contact | iletişime |
met | in |
NL Indien wij gebruikmaken van het voorbehoud van betaling vooraf, zullen we u daar onmiddellijk over berichten
TR Avans rezervasyonunu kullanırsak, derhal sizi bilgilendireceğiz
holandês | turco |
---|---|
onmiddellijk | derhal |
NL Enig verband met een specifieke persoon wordt daarmee uitgesloten en persoonlijke data worden onmiddellijk verwijderd.
TR Böylece belirli bir kişi ile herhangi bir bağlantının kurulması önlenir ve kişisel veriler anında silinir.
holandês | turco |
---|---|
specifieke | belirli |
persoon | kişi |
en | ve |
persoonlijke | kişisel |
onmiddellijk | anında |
NL Fullwidth-schuifregelaar, mogelijk gemaakt door de WordPress-schuifregelaar-plug-in, creëert een onderscheidende look voor al uw afbeeldingen en video-inhoud, dus klik gewoon op nieuwe toevoegen en het proces zal onmiddellijk starten
TR WordPress kaydırıcı eklentisi tarafından desteklenen tam genişlikte kaydırıcı, herhangi bir resim ve video içeriğiniz için ayırt edici bir görünüm oluşturur, bu nedenle yeni ekle'yi tıklamanız yeterlidir; işlem hemen başlayacaktır
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
nieuwe | yeni |
toevoegen | ekle |
onmiddellijk | hemen |
wordpress | wordpress |
NL WordPress-websitebouwers maken speciale pagina's met beheerderssjablonen waarmee u uw producten en diensten onmiddellijk kunt promoten en verkopen via een sociale netwerkwebsite
TR WordPress web sitesi oluşturucuları, ürünlerinizi ve hizmetlerinizi bir sosyal ağ web sitesi aracılığıyla hemen tanıtmanıza ve satmaya başlamanıza olanak tanıyan yönetici şablonlarıyla özel sayfalar oluşturur
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
onmiddellijk | hemen |
sociale | sosyal |
wordpress | wordpress |
NL Golden Frog is lid van de Internet Watch Foundation en alle door de Internet Watch Foundation gerapporteerde criminele online inhoud zal onmiddellijk verwijderd worden.
TR Golden Frog, Internet Watch Foundation üyesidir ve Internet Watch Foundation tarafından bildirilen tüm suç teşkil eden çevrimiçi içerikler derhal kaldırılacaktır.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
alle | tüm |
onmiddellijk | derhal |
NL Met een fusie van de nieuwste technologische ontwikkelingen in beauty-tech, duwt UFO™ belangrijke huidverzorgende actieve ingrediënten onmiddellijk dieper in de huid voor een maximaal effect en fijne voordelen.
TR Güzellik teknolojisindeki son gelişmeleri bir araya getiren UFO™, maksimum etki ve fayda için değerli cilt bakım aktif bileşenlerini anında cildin derinliklerine ulaştırır.
holandês | turco |
---|---|
nieuwste | son |
actieve | aktif |
onmiddellijk | anında |
huid | cilt |
en | ve |
NL Blijf up-to-date met de laatste versie van elk bestand. Deel documenten, afbeeldingen, opmerkingen en feedback onmiddellijk om dubbel werk te voorkomen.
TR Herhangi bir dosyanın en son sürümü hakkında güncel kalın. Yeniden çalışmayı önlemek için belgeleri, resimleri, ek açıklamaları ve geri bildirimleri anında paylaşın.
holandês | turco |
---|---|
deel | paylaşın |
documenten | belgeleri |
afbeeldingen | resimleri |
en | ve |
feedback | geri |
onmiddellijk | anında |
blijf | kalın |
voorkomen | önlemek |
NL Krijg onmiddellijk feedback voor elk artikel
TR Her makale için anında geri bildirim alın
holandês | turco |
---|---|
krijg | alın |
onmiddellijk | anında |
artikel | makale |
NL Help uw klanten onmiddellijk met een kruissoftware
TR Birlikte tarama yazılımıyla müşterilerinize anında yardımcı olun
holandês | turco |
---|---|
onmiddellijk | anında |
met | birlikte |
NL Begeleid uw klanten via co-browsing om hen onmiddellijk te helpen
TR Anında yardımcı olmak için müşterilerinize birlikte göz atma konusunda rehberlik edin
holandês | turco |
---|---|
onmiddellijk | anında |
helpen | yardımcı olmak |
NL U ontvangt een e-mail telkens wanneer er kritieke problemen of waarschuwingen verschijnen in het project. Dergelijke meldingen helpen om ervoor te zorgen dat fixes ook echt worden doorgevoerd en dat er onmiddellijk wordt ingegrepen bij nieuwe issues.
TR Projede her kritik sorun veya uyarı ortaya çıktığında bir e-posta alacaksınız. Bu tür bildirimler, düzeltmelerin gerçekten uygulandığından ve yeni sorunlara karşı hemen harekete geçildiğinden emin olmaya yardımcı olur.
holandês | turco |
---|---|
kritieke | kritik |
problemen | sorun |
meldingen | bildirimler |
helpen | yardımcı olur |
echt | gerçekten |
en | ve |
onmiddellijk | hemen |
nieuwe | yeni |
om | karşı |
wordt | olur |
NL Blijf up-to-date met de laatste versie van elk bestand. Deel documenten, afbeeldingen, opmerkingen en feedback onmiddellijk om dubbel werk te voorkomen.
TR Herhangi bir dosyanın en son sürümü hakkında güncel kalın. Yeniden çalışmayı önlemek için belgeleri, resimleri, ek açıklamaları ve geri bildirimleri anında paylaşın.
holandês | turco |
---|---|
deel | paylaşın |
documenten | belgeleri |
afbeeldingen | resimleri |
en | ve |
feedback | geri |
onmiddellijk | anında |
blijf | kalın |
voorkomen | önlemek |
NL Deel ze onmiddellijk met de autoverhuurder om eventuele misverstanden die zich later kunnen voordoen, te voorkomen.
TR Daha sonra ortaya çıkabilecek yanlış anlaşılmaları önlemek için bunları anında araç kiralama hizmeti sağlayıcınızla paylaşın.
holandês | turco |
---|---|
deel | paylaşın |
onmiddellijk | anında |
voorkomen | önlemek |
NL Als het automatische vloeistoftemperatuurlampje gaat branden, laat het voertuig dan onmiddellijk stationair draaien en laat het lampje uitgaan. Het is beter om het voertuig een onderhoudsbeurt te geven als het lampje blijft branden.
TR Otomatik sıvı sıcaklık lambasının yanması durumunda aracı hemen rölantide tutun ve ışığın sönmesine izin verin. Işık yanık kalırsa aracı servise götürmek daha iyidir.
holandês | turco |
---|---|
automatische | otomatik |
onmiddellijk | hemen |
en | ve |
NL ‡ De bepalingen van 3PAC gaan onmiddellijk in na de definitieve regel, maar kunnen alleen worden geïmplementeerd na publicatie van de Model Accreditation Standards, waarmee de FDA nog mee naar buiten moet komen.
TR ‡ 3PAC hükümleri son hükmü takiben derhal geçerli olacaktır; ancak, FDA tarafından yayınlanacak Model Akreditasyon Standartları yayınlandıktan sonra uygulanabilecektir.
holandês | turco |
---|---|
onmiddellijk | derhal |
model | model |
NL Onze software werkt non-stop om alle gerapporteerde lekken te identificeren, en stuurt u onmiddellijk een bericht als er een wordt ontdekt.
TR Yazılımımız, bildirilen ihlalleri tespit etmek için durmaksızın çalışır ve gerçekleşen ihlallerden sizi derhal haberdar eder.
holandês | turco |
---|---|
en | ve |
onmiddellijk | derhal |
een | in |
werkt | çalışır |
u | sizi |
NL Verwijder irritante advertenties onmiddellijk | TotalAV?
TR Sinir Bozucu Reklamları Anında Kaldırın | TotalAV?
holandês | turco |
---|---|
verwijder | kaldırın |
onmiddellijk | anında |
NL We sturen u onmiddellijk een bericht als enige informatie die u ons hebt verstrekt voor monitoring is gecompromitteerd.
TR İzleme için bize sunduğunuz bilgilerinizin bir bölümü ihlal edilirse size derhal haber veririz.
holandês | turco |
---|---|
onmiddellijk | derhal |
NL Een dergelijke beëindiging kan onmiddellijk en zonder kennisgeving zijn
TR Bu tip bir fesih derhal yürürlüğe girecek olup önceden bildirimde bulunulmayacaktır
holandês | turco |
---|---|
een | bir |
onmiddellijk | derhal |
NL Effecten van annulering of beëindiging. Met inachtneming van de onderstaande paragraaf na annulering of beëindiging: (i) dient u onmiddellijk te stoppen met het gebruiken van de Diensten; en (ii) heeft u geen toegang meer tot onze applicaties.
TR İptal veya feshin etkileri. Hemen aşağıdaki paragrafa tabi olmak kaydıyla, iptal veya fesih durumunda: (i) Hizmetlerin tüm kullanımlarını derhal durduracaksınız ve (ii) uygulamalarımızdan herhangi birine artık erişiminiz olmayacaktır.
holandês | turco |
---|---|
onderstaande | aşağıdaki |
diensten | hizmetlerin |
en | ve |
heeft | olmak |
meer | artık |
NL Krijg onmiddellijk een overzichtvan elke deal
TR Her anlaşmaya dairgenel bakış elde edin
holandês | turco |
---|---|
krijg | elde |
NL De backlink checker tool zal u een onmiddellijk rapport van elke link (goede en slechte) op sites van concurrenten tonen zodat u hun ranking succes kunt kapen door sommige van deze links voor uw eigen site te gebruiken!
TR Backlink kontrol aracı size rakip sitelerdeki her bağlantının (iyi ve kötü) anlık bir raporunu gösterecek, böylece bu bağlantılardan bazılarını kendi siteniz için kullanarak onların sıralama başarısını ele geçirebileceksiniz!
holandês | turco |
---|---|
goede | iyi |
en | ve |
ranking | sıralama |
succes | başarısı |
backlink | backlink |
checker | kontrol |
tool | aracı |
Mostrando 50 de 50 traduções