EN Some Phytochemical Characteristics of Cherry Cultivars and Relations Between These Characteristics
"presenting the characteristics" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
presenting | ve |
characteristics | özellikleri |
EN Some Phytochemical Characteristics of Cherry Cultivars and Relations Between These Characteristics
TR Bazı Kiraz Çeşitlerinin Fitokimyasal Özellikleri ve Bu Özellikler Arasındaki İlişkiler
inglês | turco |
---|---|
these | bu |
and | ve |
some | bazı |
between | arasındaki |
EN Also, we contribute to knowledge development in the civil space through presenting tutorials and practical information for civil society with the guidelines and information notes that we prepare
TR Sivil alandaki bilgi üretiminin gelişmesi için hazırladığımız rehberler ve bilgi notları ile sivil topluma pratik bilgiler de sunuyoruz
inglês | turco |
---|---|
civil | sivil |
practical | pratik |
society | topluma |
notes | notlar |
and | ve |
information | bilgi |
with | ile |
EN Presenting and visualizing data
TR Verileri sunma ve görselleştirme
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
data | verileri |
EN Creating a green and sustainable future: Presenting three influencers who use their platforms for this.
TR Daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir gelecek: İşte kendi platformlarıyla bunun için yönlendirici uğraş veren üç influencer.
inglês | turco |
---|---|
future | gelecek |
platforms | platformlar |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
a | bir |
and | ve |
for | için |
EN Our expectations from ISAF 2021 is presenting the state-of-the-art ?
TR ISAF 2021 den beklentilerimiz; firma olarak 2 yıldır geliştirdiğimiz son teknoloji ürünlerin tüm sektör temsilcilerinin beğenisine sunup, daha fazla ne şekilde ?
inglês | turco |
---|---|
state-of-the-art | son |
the | şekilde |
from | den |
EN A Case of Acute Lymphoblastic Leukaemia Presenting with Wrist Pain at the Emergency Department
TR Bilek Ağrısı ile Acil Servise Başvuran Akut Lemfoblastik Lösemi Olgusu
inglês | turco |
---|---|
a | a |
acute | akut |
with | ile |
EN Acral Melanoma Presenting with Lung Invasion and a Giant Inguinal Mass
TR Akciğer İnvazyonu Ve İnguinal Bölgede Dev Kitle İle Prezente Olan Akral Melanom
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
mass | kitle |
a | olan |
EN Also, we contribute to knowledge development in the civil space through presenting tutorials and practical information for civil society with the guidelines and information notes that we prepare
TR Sivil alandaki bilgi üretiminin gelişmesi için hazırladığımız rehberler ve bilgi notları ile sivil topluma pratik bilgiler de sunuyoruz
inglês | turco |
---|---|
civil | sivil |
practical | pratik |
society | topluma |
notes | notlar |
and | ve |
information | bilgi |
with | ile |
EN Summers are getting hotter, and climate change is presenting city planners with new challenges. We show what Germany can learn from other countries.
TR Yazlar giderek daha da sıcaklaşıyor; iklim değişikliği, şehir planlamacılarının karşısına yeni sınamalar çıkarıyor. Almanya diğer ülkelerden neler öğrenebilir, bu yazımızda gösteriyoruz.
inglês | turco |
---|---|
change | değişikliği |
new | yeni |
germany | almanya |
other | diğer |
city | şehir |
climate | iklim |
what | neler |
and | bu |
EN Presenting three women who are involved in politics and society against discrimination.
TR Siyaset alanında ve toplumda ayrımcılığa karşı mücadelede sorumluluk üstlenen üç kadını size tanıtıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
women | kadın |
politics | siyaset |
and | ve |
are | size |
against | karşı |
EN Creating a green and sustainable future: Presenting three influencers who use their platforms for this.
TR Daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir gelecek: İşte kendi platformlarıyla bunun için yönlendirici uğraş veren üç influencer.
inglês | turco |
---|---|
future | gelecek |
platforms | platformlar |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
a | bir |
and | ve |
for | için |
EN DEEPWAVE Film Festival: presenting the endangered beauty of the deep sea in short films
TR DEEPWAVE Film Festivali: Derin denizin tehdit altındaki güzelliği kısa filmlerde
inglês | turco |
---|---|
film | film |
festival | festivali |
deep | derin |
short | kısa |
EN This code allows Analytics to track what happens on your site, presenting it in a way that’s easy for you to digest
TR Bu kod, Analytics'in sitenizde olup bitenleri izlemesini ve bunları sizin için kolay anlaşılır bir şekilde sunmasını sağlar
inglês | turco |
---|---|
code | kod |
allows | sağlar |
easy | kolay |
this | bu |
you | olup |
your | ve |
your site | sitenizde |
a | bir |
EN We’re committed to presenting you with clear and transparent expectations that are easy to understand and follow. If you have questions or encounter problems on Pinterest, please contact us.
TR Size, beklentilerimizi anlaşılması ve takip edilmesi kolay, açık ve şeffaf bir şekilde ifade etmek için çalışıyoruz. Sorularınız varsa veya Pinterest'te sorunlarla karşılaşıyorsanız lütfen bizimle iletişime geçin.
inglês | turco |
---|---|
easy | kolay |
follow | takip |
transparent | şeffaf |
contact | iletişime |
to | edilmesi |
questions | sorular |
or | veya |
on | açık |
and | ve |
please | lütfen |
EN Webinars are built for presenting polished content to a large audience, whereas meetings are built for small to large team discussion and collaboration.
TR Web seminerleri geniş bir kitleye yönelik içerik sunmak için, toplantılar ise küçükten büyüğe ekip tartışması ve iş birliği için oluşturulmuştur.
inglês | turco |
---|---|
webinars | web seminerleri |
content | içerik |
team | ekip |
large | geniş |
and | ve |
a | bir |
meetings | toplantılar |
EN All 444 rooms and suites offer Arabian Gulf views and the hotel is no exception with its restaurants and lounges presenting truly international flavours
TR 444 oda ve süitin tamamı Basra Körfezi manzaralıdır ve otel, gerçekten uluslararası lezzetler sunan restoranları ve lounge'ları ile benzersizdir
inglês | turco |
---|---|
rooms | oda |
offer | sunan |
hotel | otel |
restaurants | restoranlar |
truly | gerçekten |
international | uluslararası |
all | tamamı |
and | ve |
EN 2. If you’re using a desktop browser to access the website, click the [Connect] button. You’ll now see a pop-up presenting different options for connecting your wallet. Click [WalletConnect] to display a QR code.
TR 2. Web sitesine erişmek için bir masaüstü tarayıcı kullanıyorsanız [Bağlan] tuşuna tıklayın. Cüzdanınızı bağlamanız için farklı seçenekler sunan bir pencere açılacaktır. QR kodu görüntülemek için [WalletConnect]'e tıklayın.
inglês | turco |
---|---|
click | tıklayın |
options | seçenekler |
qr | qr |
code | kodu |
desktop | masaüstü |
website | web |
browser | tarayıcı |
wallet | cüzdan |
to access | erişmek |
different | farklı |
EN With these characteristics in mind, we contribute to data initiatives like Force11, Scholix, and the Research Data Alliance (RDA).
TR Bu özellikleri akılda tutarak, Force11, Scholix ve Research Data Alliance (RDA) gibi inisiyatiflere katkıda bulunuruz.
inglês | turco |
---|---|
characteristics | özellikleri |
data | data |
these | bu |
in | da |
and | ve |
the | gibi |
contribute | katkı |
EN Producing analytics and studies on gender and other characteristics in research and in science, technical, and medical publishing
TR Araştırmalarda ve bilimsel, teknik ve tıbbi yayınlarda cinsiyet ve diğer özellikler üzerine analizler ve çalışmalar üretmek
inglês | turco |
---|---|
analytics | analizler |
and | ve |
gender | cinsiyet |
other | diğer |
medical | tıbbi |
studies | çalışmalar |
producing | üretmek |
technical | teknik |
research | bilimsel |
on | üzerine |
EN The climate of the district carries the characteristics of the Mediterranean climate
TR İlçenin iklimi, Akdeniz İklimi özelliklerini taşımaktadır
inglês | turco |
---|---|
climate | iklimi |
mediterranean | akdeniz |
EN The Whoer VPN uses servers where special algorithms for filtering game traffic operate, which take into account the specific characteristics of protected resources against DDos attacks
TR Whoer VPN oyun trafiğini engellemek için özel algoritmaların işlem yaptığı ve DDos saldırılarına karşı korunan kaynakların belirli özelliklerini hesaba katan sunucuları kullanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
algorithms | algoritmaları |
game | oyun |
traffic | trafiğini |
account | hesaba |
ddos | ddos |
whoer | whoer |
servers | sunucuları |
specific | belirli |
which | ve |
resources | kaynaklar |
against | için |
the | özel |
EN Report is based on web page characteristics
TR Rapor kontrol sonuçlarına bağlı olarak üretilir.
inglês | turco |
---|---|
report | rapor |
is | olarak |
EN Bitcoin transactions always vary in size depending on the characteristics of the transaction.
TR Bitcoin işlemlerinin boyutları, işlemin özelliklerine bağlı olarak her zaman değişiklik gösterir.
inglês | turco |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
of | her |
always | her zaman |
depending | bağlı olarak |
the | olarak |
EN We offer you dedicated end-to-end supply chain expertise and understand the challenges and characteristics of your industry.
TR Size özel uçtan uca tedarik zinciri uzmanlığı sunuyor ve sektörünüzün özelliklerini ve yaşadığı zorlukları anlıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
offer | sunuyor |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
industry | sektör |
and | ve |
challenges | zorlukları |
the | size |
EN If the concurrency of a function reaches the configured level, subsequent invocations of the function have the latency and scale characteristics of regular Lambda functions
TR Bir işlevin eş zamanlılığı yapılandırılan düzeye ulaşırsa, işlevin sonraki çağrıları, normal Lambda işlevlerinin gecikme ve ölçek özelliklerini alır
inglês | turco |
---|---|
latency | gecikme |
regular | normal |
lambda | lambda |
scale | ölçek |
and | ve |
a | sonraki |
EN We sign the Kibar Group Framework Agreement before working with suppliers to ensure that they cannot be treated differently and unfairly due to personal characteristics and preferences such as language, religion, race, gender.
TR Dil, din, ırk, cinsiyet gibi kişisel özellikler ve tercihler nedeniyle farklı ve adil olmayan bir uygulamada bulunulamayacağına ilişkin tedarikçiler ile çalışılmaya başlanmadan önce Kibar Grubu Çerçeve Sözleşmesi imzalıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
suppliers | tedarikçiler |
gender | cinsiyet |
agreement | sözleşmesi |
group | grubu |
and | ve |
personal | kişisel |
due | bir |
with | ile |
EN Characteristics Of Modern Interior
TR İnsanların Sevdiği Deneyimler Yaratıyoruz
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
EN The Database includes full names of the Football Professionals as well as characteristics, behaviour and likenesses as they relate to the Football Professional's career in the real world.
TR Veri Tabanı, Futbol Sektörü Çalışanlarının tam adlarının yanı sıra gerçek dünyadaki kariyeri ile ilgili olduğu için özelliklerini, davranışlarını ve benzerliklerini de içerir.
inglês | turco |
---|---|
includes | içerir |
names | adları |
football | futbol |
real | gerçek |
full | tam |
and | ve |
of | in |
database | tabanı |
EN Dip coatings, icings and fillings differ from chocolate in that they have a higher fat content. The vegetable fats used are the primary determinants of their characteristics.
TR Kaplama maddeleri, yağ glasajları ve dolgu maddelerini çikolatadan ayıran ortak özellikleri, daha yüksek olan yağ oranlarıdır. Bunların özellikleri önemli oranda üretimlerinde kullanılan bitkisel yağların özelliklerine bağlıdır.
inglês | turco |
---|---|
characteristics | özellikleri |
higher | daha yüksek |
a | olan |
and | ve |
used | kullanılan |
EN Performance and reliability are the attributes that customers name again and again as special characteristics of our machines.
TR Performans ve güvenilirlik, bunlar müşterilerimizin daima makinelerimizle ilgili ifade ettikleri başlıca özelliklerdir.
inglês | turco |
---|---|
performance | performans |
reliability | güvenilirlik |
and | ve |
are | bunlar |
EN The concept also extends to preventing consumers from being misled about the true provider, origin, or characteristics of goods and services.
TR Aynı zamanda tüketicilerin ürün ve hizmetlerin gerçek tedarikçisi, kökeni veya özellikleri hakkında yanıltılmasını da engellemeyi amaçlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
consumers | tüketicilerin |
true | gerçek |
of | ın |
characteristics | özellikleri |
services | ürün |
and services | hizmetlerin |
and | ve |
the | aynı |
or | veya |
about | hakkında |
EN These characteristics mean that well-integrated and multi-disciplinary legal advice is crucial.
TR Dolayısıyla bu sektörde, birçok alanı kapsayan akılcı hukuki öneriler son derece önemlidir.
inglês | turco |
---|---|
legal | hukuki |
advice | öneriler |
these | bu |
and | bir |
EN The Effect of Gender and Age on Carcass Characteristics in Geese Grown in Afyonkarahisar Province
TR Afyonkarahisar İlinde Yetiştirilen Yerli Kazlarda Cinsiyet ve Yaşın Karkas Özellikleri Üzerine Etkisi
inglês | turco |
---|---|
effect | etkisi |
gender | cinsiyet |
age | yaşın |
and | ve |
EN Clinical and demographic characteristics of childhood vitiligo in Turkey: prospective, cross-sectional study
TR Türkiye’de çocukluk çağı vitiligolu hastaların klinik ve demografik özelliklerinin incelenmesi: prospektif, kesitsel çalışma
inglês | turco |
---|---|
clinical | klinik |
of | ın |
and | ve |
EN The Effects of Dried Wormwood (Artemisia absinthium) on Performance, Carcass Characteristics and Biochemical Parameters of Broiler Chicks
TR Kurutulmuş Pelin (Artemisia Absinthium) Otunun Etlik Piliçlerin Performans, Karkas Özellikleri ve Biyokimyasal Parametreler Üzerine Etkisi
inglês | turco |
---|---|
performance | performans |
and | ve |
effects | etkisi |
EN CLINICAL AND PATHOLOGICAL CHARACTERISTICS IN MALE BREAST CANCER: EXAMINATION OF 16 CASES
TR ERKEK MEME KANSERİNDE KLİNİK VE PATOLOJİK ÖZELLİKLER: 16 OLGUNUN İNCELENMESİ
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
male | erkek |
cancer | kanser |
EN Personality characteristics, anxiety sensitivity, anxiety and depression levels of patients with premenstrual dysphoric disorder
TR Premenstrual disforik bozukluk tanılı hastaların kişilik özellikleri, anksiyete duyarlılığı, anksiyete ve depresyon seviyeleri
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
levels | seviyeleri |
of | ın |
characteristics | özellikleri |
EN Clinical Characteristics of Patients who Died Within a Year in a Tertiary Intensive Care Unit
TR Üçüncü Basamak Bir Yoğun Bakım Ünitesinde Bir Yıl Içinde Ölen Hastaların Klinik Özellikleri
inglês | turco |
---|---|
clinical | klinik |
year | yıl |
intensive | yoğun |
care | bakım |
in | içinde |
EN Clinical and Radiological Characteristics of COVID-19 Patients: A Single Center Experience in Eskişehir
TR COVID-19 Hastalarının Klinik ve Radyolojik Özellikleri: Eskişehir’de Tek Merkez Deneyimi
inglês | turco |
---|---|
clinical | klinik |
and | ve |
center | merkez |
experience | deneyimi |
a | tek |
EN Orthorexic Tendencies, Sociodemographic Characteristics, and Nutritional Behaviors among University Students
TR ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ARASINDA ORTOREKSİK EĞİLİMLER, SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLER VE BESLENME DAVRANIŞLARI
inglês | turco |
---|---|
nutritional | beslenme |
and | ve |
EN Evaluation of Clinical Characteristics, Laboratory, Radiological Findings and Outcomes of Hospitalized Children with Coronavirus Disease 2019
TR Coronovirus Hastalığı 2019 Tanısı ile Hastanede Yatan Çocuklarda Klinik, Laboratuar, Radyolojik Bulguların ve Sonuçların Değerlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
clinical | klinik |
outcomes | sonuçları |
disease | hastalığı |
and | ve |
with | ile |
EN Phenological and Physico-Chemical Characteristics of Arapkızı, Jonagold and Fuji Kiku Apple (Malus domestica Bork.) Varieties Grafted on M9 Rootstock in Isparta Ecological Conditions
TR M9 Anacı Üzerine Aşılı Arapkızı, Jonagold ve Fuji Kiku Elma (Malus domestica Borkh.) Çeşitlerinin Isparta Ekolojik Koşullarında Fenolojik ve Fiziko-Kimyasal Özellikleri
inglês | turco |
---|---|
ecological | ekolojik |
and | ve |
conditions | koşullar |
EN Determination of Phytochemical Characteristics of Some Apple and Pear Cultivars
TR Bazı Elma ve Armut Çeşitlerinde Fitokimyasal Özelliklerin Belirlenmesi
inglês | turco |
---|---|
determination | belirlenmesi |
and | ve |
some | bazı |
EN Determination of Phenological and Pomological Characteristics of Some Apple (Malus domestica L.) Cultivars
TR Bazı Elma (Malus domestica L.) Çeşitlerinin Fenolojik ve Pomolojik Özelliklerinin Belirlenmesi
inglês | turco |
---|---|
determination | belirlenmesi |
and | ve |
some | bazı |
EN A RESEARCH ON THE STRUCTURAL CHARACTERISTICS AND PROBLEMS OF DAIRY CATTLE FARMS: THE CASE OF GÖNEN DISTRICT OF BALIKESIR PROVINCE
TR Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Yapısal Özellikleri ve Sorunları Üzerine Bir Araştırma: Balıkesir’in Gönen İlçesi Örneği
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
structural | yapısal |
and | ve |
problems | sorunları |
a | bir |
EN Structural Characteristics of Sheep and Goat Farms in Siirt Province
TR Siirt İlindeki Küçükbaş Hayvancılık İşletmelerinin Yapısal Durumu
inglês | turco |
---|---|
structural | yapısal |
EN Effects of Grazing on Soil Characteristics of Winter Rangeland
TR Kış Merasında Otlatmanın Toprağın Bazı Özelliklerine Etkileri
inglês | turco |
---|---|
effects | etkileri |
of | ın |
winter | kış |
EN Change of Some Soil Quality Characteristics under Different Pasture Reclamation Methods of Rangelands
TR Değişik Yöntemlerle Islah Edilen Meralarda Bazı Toprak Kalite Özelliklerinin Değişimi
inglês | turco |
---|---|
soil | toprak |
quality | kalite |
some | bazı |
EN The Utilizing Potential of Endemic Taxa Cephalaria duzceënsis N. Aksoy & R. S. Göktürk and Seseli resinosum Freyn & Sint. in Planting Design with Their Morphological and Physiological Characteristics
TR Cephalaria duzceënsis N. Aksoy & R. S. Göktürk ve Seseli resinosum Freyn & Sint. Endemik Taksonlarının Morfolojik ve Fizyolojik Özellikleri ile Bitkilendirmede Kullanılabilme Potansiyelleri
inglês | turco |
---|---|
s | s |
and | ve |
with | ile |
EN Evaluation of Woody Species According to Different Urban Area Usage Characteristics: Case of Düzce City Center
TR Odunsu Bitkilerin Farklı Kentsel Alan Kullanım Özelliklerine Göre Değerlendirilmesi: Düzce Kent Merkezi Örneği
inglês | turco |
---|---|
usage | kullanım |
center | merkezi |
different | farklı |
urban | kentsel |
city | kent |
Mostrando 50 de 50 traduções