EN Unlimited web hosting packages have excellent features compared to other packages.
EN Unlimited web hosting packages have excellent features compared to other packages.
TR Sınırsız web hosting paketleri diğer paketlere nazaran daha üstün özelliklere sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
unlimited | sınırsız |
packages | paketleri |
other | diğer |
web | web |
to | daha |
hosting | hosting |
features | sahiptir |
EN SSD hosting packages, are web hosting packages which provide higher speed data transfer possibility through web servers include %100 SSD, than other mechanical discs
TR SSD hosting paketleri, diğer mekanik disklere göre çok daha yüksek hızlarda veri transferi imkânı sağlayan yalnızca SSD disklere sahip web serverları üzerinden çalışan, web hosting paketleridir
inglês | turco |
---|---|
ssd | ssd |
packages | paketleri |
provide | sağlayan |
data | veri |
transfer | transferi |
mechanical | mekanik |
other | diğer |
web | web |
through | üzerinden |
higher | daha yüksek |
hosting | hosting |
are | sahip |
EN Hosting packages’ prices, vary based on the number of the sites are to be hosted in the packages, also, criteria such as disc space and traffic which you will use in your own sites
TR Paketlerde barındırılmak istenen web sitelerinin sayısı, siteleriniz için kullanmayı düşündüğünüz disk alanı ve trafik gibi ölçütlere göre hosting paketlerinin fiyatları değişkenlik göstermektedir
inglês | turco |
---|---|
sites | web |
traffic | trafik |
hosting | hosting |
prices | fiyatları |
space | alan |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN Unlimited web hosting packages have excellent features compared to other packages.
TR Sınırsız web hosting paketleri diğer paketlere nazaran daha üstün özelliklere sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
unlimited | sınırsız |
packages | paketleri |
other | diğer |
web | web |
to | daha |
hosting | hosting |
features | sahiptir |
EN SSD hosting packages, are web hosting packages which provide higher speed data transfer possibility through web servers include %100 SSD, than other mechanical discs
TR SSD hosting paketleri, diğer mekanik disklere göre çok daha yüksek hızlarda veri transferi imkânı sağlayan yalnızca SSD disklere sahip web serverları üzerinden çalışan, web hosting paketleridir
inglês | turco |
---|---|
ssd | ssd |
packages | paketleri |
provide | sağlayan |
data | veri |
transfer | transferi |
mechanical | mekanik |
other | diğer |
web | web |
through | üzerinden |
higher | daha yüksek |
hosting | hosting |
are | sahip |
EN Hosting packages’ prices, vary based on the number of the sites are to be hosted in the packages, also, criteria such as disc space and traffic which you will use in your own sites
TR Paketlerde barındırılmak istenen web sitelerinin sayısı, siteleriniz için kullanmayı düşündüğünüz disk alanı ve trafik gibi ölçütlere göre hosting paketlerinin fiyatları değişkenlik göstermektedir
inglês | turco |
---|---|
sites | web |
traffic | trafik |
hosting | hosting |
prices | fiyatları |
space | alan |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN With Tetra Recart® packages, food can be packed in lightweight, rectangular packages that allow 10-20 percent more units per truck to be transported
TR Tetra Recart® paketleri ile gıdalar, kamyon başına yüzde 10-20 daha fazla ünite taşınmasına olanak veren hafif, dikdörtgen paketler halinde paketlenebilir
EN 1989 Production starts up at a new plant for packaging material in the Republic of Korea. A factory in the north-west of the USA is established for the production of gable-top packages. The total annual production exceeds 51 billion packages.
TR 1989 Kore Cumhuriyeti'nde yeni bir ambalaj malzemesi fabrikasında üretim başladı. Çatılı ambalajların üretimi için ABD'nin kuzey batısında bir fabrika kuruldu. Yıllık toplam üretim 51 milyar ambalajı aştı.
inglês | turco |
---|---|
packaging | ambalaj |
material | malzemesi |
korea | kore |
annual | yıllık |
billion | milyar |
north | kuzey |
west | batısında |
at | nda |
production | üretimi |
of | in |
new | yeni bir |
for | için |
EN Production of Tetra Pak packages exceeds 129 billion units in 2006, whereof China produces 23 billion packages.
TR Tetra Pak paket üretimi 129 milyar birimi aşarken, bunun 23 milyarı Çin'de üretilmektedir.
inglês | turco |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
billion | milyar |
production | üretimi |
of | bunun |
EN In-flight meal is available depending on airport, health & safety conditions
TR Uçak içi yemek hizmeti, havalimanı ve sağlık koşullarına bağlı olarak sunulur
inglês | turco |
---|---|
meal | yemek |
flight | uçak |
airport | havalimanı |
health | sağlık |
conditions | koşullar |
in | olarak |
depending | bağlı olarak |
EN **Meal service is offered depending on flight availability
TR **Yemek hizmeti, uçuş müsaitliğine bağlı olarak sunulmaktadır
inglês | turco |
---|---|
meal | yemek |
service | hizmeti |
flight | uçuş |
is | olarak |
depending | bağlı olarak |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN An Online Food Order Form which allows your customers to select their meal with their preferred diet type, texture, temperature, quantity, and order online through providing their delivery details and making payment.
TR Uzaktan odeme ve zamanli teslimat secenegi olan kapsamli bir alisveris teslimat formu kalibi.
inglês | turco |
---|---|
delivery | teslimat |
form | formu |
and | ve |
to | bir |
EN Book flights or hotels, pay for your favorite meal or more with BNB. Use Trust Wallet to pay for services anywhere in the world.
TR Uçak veya otel rezervasyonu yapın, en sevdiğiniz yemeğin parasını ödeyin ve BNB ile daha fazlasını yapın. Dünyanın herhangi bir yerindeki hizmetler için Trust Cüzdan kullanın
inglês | turco |
---|---|
book | rezervasyonu |
hotels | otel |
bnb | bnb |
services | hizmetler |
world | dünyanın |
trust | trust |
pay | bir |
your | ve |
more | fazlasını |
wallet | cüzdan |
or | veya |
to | yapın |
with | ile |
for | için |
EN Live It Well. Treat yourself to an indulgent meal at Swissotel.
TR İyi Yaşayın. Swissotel’de kendinize şımartıcı bir yemek ziyafeti verin.
inglês | turco |
---|---|
meal | yemek |
yourself | bir |
EN - Breakfast included.- A donation of USD 10 is given to SOS Children’s Villages. This money enables one simple healthy meal for two SOS Children’s villages families or provide a SOS Scholar with a bag.
TR - Kahvaltı dahildir.- SOS Çocuk Köyleri Derneği’ne 10 USD bağış olarak verilecektir. Bu para SOS Çocuk Köyleri Derneği ailelerine sade bir sağlıklı yemek olanağı verecek veya bir SOS Öğrencisine bir çanta sağlayacaktır.
inglês | turco |
---|---|
included | dahildir |
meal | yemek |
breakfast | kahvaltı |
usd | usd |
donation | bağış |
healthy | sağlıklı |
simple | sade |
this | bu |
or | veya |
a | bir |
EN A meal in one of our award-winning restaurants
TR Ödüllü restoranlarımızdan birinde yemek yiyin
inglês | turco |
---|---|
meal | yemek |
restaurants | restoranlar |
in one | birinde |
EN They titillate the palate and seduce the senses – exotic spices give the meal that extra something. They are obtained from roots, bulbs, bark, leaves, herbs, blossoms, fruit or seeds.
TR Bunlar damak zevkimize hitap eder ev duyularımızı okşar – egzotik baharatlar her yemeğe özellik katar. Bunlar köklerden, soğanlardan, kabuklardan, yapraklardan, otlardan, çiçeklerden, meyvelerden ya da tohumlardan elde edilir.
EN Book flights or hotels, pay for your favorite meal or more with BNB. Use Trust Wallet to pay for services anywhere in the world.
TR Uçak veya otel rezervasyonu yapın, en sevdiğiniz yemeğin parasını ödeyin ve BNB ile daha fazlasını yapın. Dünyanın herhangi bir yerindeki hizmetler için Trust Cüzdan kullanın
inglês | turco |
---|---|
book | rezervasyonu |
hotels | otel |
bnb | bnb |
services | hizmetler |
world | dünyanın |
trust | trust |
pay | bir |
your | ve |
more | fazlasını |
wallet | cüzdan |
or | veya |
to | yapın |
with | ile |
for | için |
EN Monitoring, Evaluation (MEAL) Expert
TR İzleme, Değerlendirme (MEAL) Uzmanı
inglês | turco |
---|---|
evaluation | değerlendirme |
expert | uzman |
EN Monitoring, Evaluation (MEAL) Expert
TR İzleme, Değerlendirme (MEAL) Uzmanı
inglês | turco |
---|---|
evaluation | değerlendirme |
expert | uzman |
EN - Breakfast included.- A donation of USD 10 is given to SOS Children’s Villages. This money enables one simple healthy meal for two SOS Children’s villages families or provide a SOS Scholar with a bag.
TR - Kahvaltı dahildir.- SOS Çocuk Köyleri Derneği’ne 10 USD bağış olarak verilecektir. Bu para SOS Çocuk Köyleri Derneği ailelerine sade bir sağlıklı yemek olanağı verecek veya bir SOS Öğrencisine bir çanta sağlayacaktır.
inglês | turco |
---|---|
included | dahildir |
meal | yemek |
breakfast | kahvaltı |
usd | usd |
donation | bağış |
healthy | sağlıklı |
simple | sade |
this | bu |
or | veya |
a | bir |
EN A meal in one of our award-winning restaurants
TR Ödüllü restoranlarımızdan birinde yemek yiyin
inglês | turco |
---|---|
meal | yemek |
restaurants | restoranlar |
in one | birinde |
EN Before you fly add one of our delicious inflight meals to your booking. In-flight meal is available depending on airport, health & safety conditions.
TR Uçmadan önce birbirinden lezzetli yemeklerimizden birini seç. Uçak içi yemek hizmeti, havalimanı ve sağlık koşullarına bağlı olarak sunulur.
inglês | turco |
---|---|
delicious | lezzetli |
meal | yemek |
flight | uçak |
airport | havalimanı |
health | sağlık |
conditions | koşullar |
before | önce |
your | ve |
depending | bağlı olarak |
EN In-flight meal is available depending on airport, health & safety conditions
TR Uçak içi yemek hizmeti, havalimanı ve sağlık koşullarına bağlı olarak sunulur
inglês | turco |
---|---|
meal | yemek |
flight | uçak |
airport | havalimanı |
health | sağlık |
conditions | koşullar |
in | olarak |
depending | bağlı olarak |
EN In-flight meal/snacks are available depending on airport, health & safety conditions
TR Uçak içi yemek hizmeti, havalimanı ve sağlık koşullarına bağlı olarak sunulur
inglês | turco |
---|---|
meal | yemek |
flight | uçak |
airport | havalimanı |
health | sağlık |
conditions | koşullar |
in | olarak |
depending | bağlı olarak |
EN **Meal service is offered depending on flight availability
TR **Yemek hizmeti, uçuş müsaitliğine bağlı olarak sunulmaktadır
inglês | turco |
---|---|
meal | yemek |
service | hizmeti |
flight | uçuş |
is | olarak |
depending | bağlı olarak |
EN The evening meal is followed by the distribution of presents: this is when everyone is allowed to unwrap the parcels lying under the Christmas tree
TR Yemekten sonra hediyelerin verilmesine geçilir: Artık Noel ağacının altına konmuş olan hediye paketleri açılabilir
inglês | turco |
---|---|
christmas | noel |
tree | ağacı |
by | altına |
EN The term has become established as the lunch-break greeting and should be understood to mean “Guten Appetit” (Enjoy your meal), but it is no longer so common among younger work colleagues.
TR Bu kavram, öğlen yemeği için kullanılan bir sözcük olarak yerleşmiştir ve „afiyet olsun“ anlamına gelir, ama daha genç meslektaşlar arasında artık pek öyle yaygın değildir.
EN Afterwards, the participants often repair for a common meal of kale.
TR Sonrasındaysa genellikle hep beraber yeşil lahana yemeği yeniyor.
inglês | turco |
---|---|
often | genellikle |
the | yeşil |
of | beraber |
EN An Online Food Order Form which allows your customers to select their meal with their preferred diet type, texture, temperature, quantity, and order online through providing their delivery details and making payment.
TR Uzaktan odeme ve zamanli teslimat secenegi olan kapsamli bir alisveris teslimat formu kalibi.
inglês | turco |
---|---|
delivery | teslimat |
form | formu |
and | ve |
to | bir |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
inglês | turco |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN Breakfast is the most skipped meal of the day, with busy lifestyles and longer commutes 36% of adults (aged 20-34) regularly eat it on the go
TR Kahvaltı günün en çok atlanan öğünü olup, yoğun yaşam tarzları ve evle iş arasında geçen uzun saatler yüzünden yetişkinlerin (20-34 yaş arası) %36'sı düzenli olarak hareket halinde yemek yemektedir
inglês | turco |
---|---|
longer | uzun |
aged | yaş |
breakfast | kahvaltı |
most | en |
the | olup |
day | gün |
and | ve |
on | halinde |
with | arası |
regularly | düzenli olarak |
eat | yemek |
EN The features in AWT are included in all Ahrefs' subscription packages
TR AWT’deki özellikler Ahrefs’in tüm abonelik paketlerine dahildir
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
subscription | abonelik |
features | özellikler |
included | dahildir |
EN Our multi-channel packages and extensive resources can help your recruitment advert stand out in a crowded marketplace.
TR Çok kanallı paketlerimiz ve kapsamlı kaynaklarımız işe alım ilanınızın kalabalık bir pazar içinde öne çıkmasına yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
extensive | kapsamlı |
can | olabilir |
help | yardımcı |
out | e |
and | ve |
resources | kaynaklar |
in | içinde |
EN We delivered the 2,823 psychosocial support packages provided by the UN International Children’s Emergency Fund (UNICEF) to children
TR BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından sağlanan 2823 psikososyal destek paketini çocuklara ulaştırdık
inglês | turco |
---|---|
unicef | unicef |
children | çocuklara |
support | destek |
by | tarafından |
provided | sağlanan |
EN We also provided hygiene packages to 520 families who settled in temporary accommodation centers.
TR Ayrıca, geçici konaklama merkezlerine yerleşen 520 aileye hijyen paketi temin ettik.
inglês | turco |
---|---|
hygiene | hijyen |
temporary | geçici |
accommodation | konaklama |
also | ayrıca |
EN Paid packages are also available for more capacity and no branding
TR Ücretli paketler daha fazla kapasite ve markasız form imkanı sunar
inglês | turco |
---|---|
packages | paketler |
capacity | kapasite |
and | ve |
EN Motorsport Tickets signs binding term sheet to acquire ESC, “Official Hospitality Partner of FIA World Rally Championship,” to expand its offerings of corporate hospitality and VIP packages for rally events.
TR Aslında 23 yaşında desek daha doğru olacak. Neticede her şey 1997 yılında başlamıştı.
EN Packages that will suit your passions.
TR Tutkularınıza uygun paketler.
inglês | turco |
---|---|
packages | paketler |
suit | uygun |
Mostrando 50 de 50 traduções