EN Local meetups are great for many reasons: sharing knowledge, swapping stories, exchanging ideas, solving problems, exchanging resources, networking - that’s why we love to join, love to sponsor, and love to host one every now and then.
"love outdoor adventuresthe" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Local meetups are great for many reasons: sharing knowledge, swapping stories, exchanging ideas, solving problems, exchanging resources, networking - that’s why we love to join, love to sponsor, and love to host one every now and then.
TR Sektörel buluşmalar; bilgi-birikim paylaşımı, fikir ve kaynak alışverişi, problem çözümü ve networking için harikadır. İşte bu yüzden bu tarz buluşmalara katılmayı, sponsor olmayı ve ev sahipliği yapmayı çok seviyoruz.
inglês | turco |
---|---|
ideas | fikir |
resources | kaynak |
sponsor | sponsor |
are | ev |
and | ve |
now | bu |
sharing | paylaşımı |
knowledge | bilgi |
EN "Former airport turned into recreation park. Huge outdoor space that is used for picnics, running, biking, rollerblading, kite skating etc. Absolutely love it. Must see in Berlin."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
inglês | turco |
---|---|
etc | ve |
in | yer |
is | bir |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN If you want to love what you do and love the team your work with, you’ll want to explore opportunities at Sonix.
TR Yaptığınız işi sevmek ve birlikte çalıştığınız ekibi sevmek istiyorsanız Sonix'te fırsatları keşfetmek isteyeceksiniz.
inglês | turco |
---|---|
you do | yaptığınız |
if you want | istiyorsanız |
team | ekibi |
work | iş |
do | işi |
opportunities | fırsatları |
and | ve |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
inglês | turco |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Thus began the love for cars, and the love for speed and power.
TR Böylece araba sevgisi, hız ve güç sevgisi başladı.
inglês | turco |
---|---|
thus | böylece |
and | ve |
speed | hız |
power | güç |
the | araba |
EN If you want to love what you do and love the team your work with, you’ll want to explore opportunities at Sonix.
TR Yaptığınız işi sevmek ve birlikte çalıştığınız ekibi sevmek istiyorsanız Sonix'te fırsatları keşfetmek isteyeceksiniz.
inglês | turco |
---|---|
you do | yaptığınız |
if you want | istiyorsanız |
team | ekibi |
work | iş |
do | işi |
opportunities | fırsatları |
and | ve |
EN "So much to do here. Four restaurants, an outdoor theatre, the London Zoo, soccer/cricket fields and the largest rose garden in London. Great for running (ring road = 3 miles)."
TR "Londra'daki favori parkım. ❤️ Onca çimin yeşilliği, ağaçlar ve huzurun birleşimi olan bir cennet. Öğlen yemeğinizi paketleyip burada açıp yiyebileceğiniz en ideal yer."
inglês | turco |
---|---|
here | burada |
fields | yer |
an | bir |
and | ve |
largest | en |
EN "A very big and busy park in a serene part of London. There are lots of attractions and a very good place to just go on meditation or outdoor picnic during summer."
TR "Müthiş bakımlı, huzur dolu bir bahçe."
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
to | e |
EN Chick sinn sages outdoor ding-dong fuck
TR Büyük Gazoo beyaz güzellik sahte bir schlong etkileşim tarafından vidalanmış
EN Secure hotel parking is also available during your stay.Recreational facilities include an idyllic pool area with water-slides, a children's pool, and an outdoor Jacuzzi for relaxation
TR Güvenli otel otoparkından da konaklamanız boyunca faydalanabilirsiniz.Eğlence olanakları arasında, su kayakları, bir çocuk havuzu ve rahatlamak için açık hava Jakuzisi dahil, huzurlu bir havuz alanı bulunur
inglês | turco |
---|---|
hotel | otel |
pool | havuz |
water | su |
area | alan |
a | bir |
outdoor | açık hava |
available | açık |
is | hava |
and | ve |
EN Flat chested floozy copulates and sucks outdoor
TR Gonzo olağanüstü anal çift kişilik fisting ve delme
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Hawt and consummate bazookas golden-haired nathaly railed deeply outdoor
TR Sreemoyee büyük mangoları ve tıraşsız pisliği ile herkesi davet ediyor
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN The European Outdoor Conservation Association (EOCA) has launched a grant programme | STGM
TR Avrupa Doğayı Koruma Derneği (EOCA) Hibeleri | STGM
inglês | turco |
---|---|
european | avrupa |
conservation | koruma |
association | derneği |
stgm | stgm |
EN The European Outdoor Conservation Association (EOCA) has launched a grant programme
TR Avrupa Doğayı Koruma Derneği (EOCA) Hibeleri
inglês | turco |
---|---|
european | avrupa |
conservation | koruma |
association | derneği |
EN The European Outdoor Conservation Association (EOCA) is inviting applications for its grant programme to fund projects which benefit biodiversity in a wild landscape.
TR Avrupa Doğayı Koruma Derneği (EOCA), vahşi doğada biyolojik çeşitliliğe fayda sağlayan projeleri finanse etmek için hibe programı başlattı.
inglês | turco |
---|---|
european | avrupa |
conservation | koruma |
association | derneği |
its | in |
grant | hibe |
projects | projeleri |
benefit | fayda |
programme | program |
EN The preschool comprises of 4 classrooms, a kitchen, a storage area, 3 administrative offices, an indoor playground and an outdoor playground.
TR Anaokulu : 4 derslik ,1 mutfak, 1 depo, 3 idari oda, 1 kapalı oyun alanı, 1 açık hava oyun alanından oluşmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
kitchen | mutfak |
administrative | idari |
indoor | kapalı |
a | oyun |
area | alan |
outdoor | açık hava |
EN A restaurant with an indoor area of 315 m2 and an outdoor area of 350 m2
TR 315 m2 açık, 350 m2 kapalı restaurant
inglês | turco |
---|---|
a | a |
outdoor | açık |
indoor | kapalı |
EN The AN510 is a 10 in. x 10 in. slimline, ultra-low profile antenna that is suitable for use in a wide range of indoor and outdoor environments.
TR AN510, geniş bir kapalı ve açık ortam yelpazesinde kullanılabilecek olan, 10 inç x 10 inç ince, ultra düşük profilli bir antendir.
inglês | turco |
---|---|
x | x |
use | kullan |
outdoor | açık |
wide | geniş |
indoor | kapalı |
ultra | ultra |
low | düşük |
an | bir |
and | ve |
of | in |
in | inç |
EN The AN520 is a ultra-rugged, low profile antenna that is suitable for use in a wide range of indoor and outdoor environments.
TR AN520, birçok kapalı ve açık ortamda kullanılabilecek olan ultra dayanıklı, ultra düşük profilli bir antendir.
inglês | turco |
---|---|
low | düşük |
use | kullan |
outdoor | açık |
indoor | kapalı |
ultra | ultra |
rugged | dayanıklı |
an | bir |
and | ve |
EN Portals, Outdoor Gates and Conveyors
TR Portallar, Dış Kapılar ve Konveyörler
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN The AN720 compact RFID antenna is designed for indoor and outdoor environments, and is impact and vibration resistant.
TR AN720 kompakt RFID anteni kapalı ve açık ortamlar için tasarlanmış olup, darbelere ve titreşime karşı dayanıklıdır.
inglês | turco |
---|---|
compact | kompakt |
rfid | rfid |
outdoor | açık |
environments | ortamlar |
indoor | kapalı |
and | ve |
the | olup |
designed | tasarlanmış |
EN Tags are offered in two form factors: a small circular tag used on assets and a low-profile badge tag used on personnel or assets, both suitable for indoor and outdoor use.
TR Etiketler iki form faktörü ile sunulmaktadır: varlıklarda kullanılan küçük bir dairesel etiket ve personel veya varlıklarda kullanılan dikkat çekmeyen yaka etiketi, bunların her ikisi de iç ve dış mekanlarda kullanıma uygundur.
inglês | turco |
---|---|
tags | etiketler |
form | form |
small | küçük |
personnel | personel |
suitable | uygundur |
and | ve |
tag | etiket |
or | veya |
both | de |
a | bir |
for | her |
two | iki |
used | kullanılan |
use | kullan |
EN 10.1 in. 2K Resolution Display Capacitive 10-Point Touch or Active Digitizer* Glove and Wet Touch Outdoor Viewable and Night vision mode Corning® Gorilla® Glass 3 Damage Protection
TR 10,1 inç 2K Çözünürlüklü Ekran Kapasitif 10 Noktalı Dokunmatik veya Active Digitizer* Eldiven ve Islak Dokunma Dışarıda Okuma ve Gece görüş modu Corning® Gorilla® Glass 3 Hasar Koruması
inglês | turco |
---|---|
display | ekran |
or | veya |
night | gece |
mode | modu |
damage | hasar |
active | active |
vision | görüş |
protection | koruması |
and | ve |
in | da |
EN Printed and Visual Media, Publications, Radio and TV, Outdoor advertising
TR Yazılı ve Görsel Medya, Yayınlar, Radyo ve TV, Açık Hava Reklamları
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
visual | görsel |
tv | tv |
media | medya |
radio | radyo |
outdoor | açık hava |
EN Outdoor advertisements and billboard advertisements will be situated in Istanbul.
TR İstanbul’da açık hava reklamları, billboard reklamları yapılacaktır.
inglês | turco |
---|---|
be | hava |
outdoor | açık hava |
EN Our outdoor advertisements will take place in the area of Istanbul World Trade Center and Atatürk Airport.
TR İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ve Atatürk Havalimanı bölgesinde açık hava reklamlarımız yer alacaktır.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
trade | ticaret |
center | merkezi |
atatürk | atatürk |
airport | havalimanı |
area | bölgesinde |
outdoor | açık hava |
and | ve |
EN Outdoor Conservation Association (EOCA) aims to fund projects which benefit biodiversity in a wild landscape.
TR Outdoor Conservation Association (EOCA) – Avrupa Doğayı Koruma Derneği, vahşi ortamda biyolojik çeşitliliğe fayda sağlayan projeleri finanse etmeyi amaçlıyor.
inglês | turco |
---|---|
conservation | koruma |
association | derneği |
projects | projeleri |
benefit | fayda |
to | e |
EN Consider the needs of the outdoor enthusiast
TR Açık hava meraklısının ihtiyaçlarını göz önünde bulundurma
inglês | turco |
---|---|
needs | ihtiyaçlarını |
outdoor | açık hava |
of | nın |
EN The European Outdoor Conservation Association (EOCA) has launched a grant programme | STGM
TR Avrupa Doğayı Koruma Derneği (EOCA) Hibeleri | STGM
inglês | turco |
---|---|
european | avrupa |
conservation | koruma |
association | derneği |
stgm | stgm |
EN The European Outdoor Conservation Association (EOCA) has launched a grant programme
TR Avrupa Doğayı Koruma Derneği (EOCA) Hibeleri
inglês | turco |
---|---|
european | avrupa |
conservation | koruma |
association | derneği |
EN The European Outdoor Conservation Association (EOCA) is inviting applications for its grant programme to fund projects which benefit biodiversity in a wild landscape.
TR Avrupa Doğayı Koruma Derneği (EOCA), vahşi doğada biyolojik çeşitliliğe fayda sağlayan projeleri finanse etmek için hibe programı başlattı.
inglês | turco |
---|---|
european | avrupa |
conservation | koruma |
association | derneği |
its | in |
grant | hibe |
projects | projeleri |
benefit | fayda |
programme | program |
EN Tags are offered in two form factors: a small circular tag used on assets and a low-profile badge tag used on personnel or assets, both suitable for indoor and outdoor use.
TR Etiketler iki form faktörü ile sunulmaktadır: varlıklarda kullanılan küçük bir dairesel etiket ve personel veya varlıklarda kullanılan dikkat çekmeyen yaka etiketi, bunların her ikisi de iç ve dış mekanlarda kullanıma uygundur.
inglês | turco |
---|---|
tags | etiketler |
form | form |
small | küçük |
personnel | personel |
suitable | uygundur |
and | ve |
tag | etiket |
or | veya |
both | de |
a | bir |
for | her |
two | iki |
used | kullanılan |
use | kullan |
EN 10.1 in. 2K Resolution Display Capacitive 10-Point Touch or Active Digitizer* Glove and Wet Touch Outdoor Viewable and Night vision mode Corning® Gorilla® Glass 3 Damage Protection
TR 10,1 inç 2K Çözünürlüklü Ekran Kapasitif 10 Noktalı Dokunmatik veya Active Digitizer* Eldiven ve Islak Dokunma Dışarıda Okuma ve Gece görüş modu Corning® Gorilla® Glass 3 Hasar Koruması
inglês | turco |
---|---|
display | ekran |
or | veya |
night | gece |
mode | modu |
damage | hasar |
active | active |
vision | görüş |
protection | koruması |
and | ve |
in | da |
EN Some of the suites also offer private fitness studios, private beauty studios or a private outdoor terrace and pool.
TR Bazı süitler ayrıca özel egzersiz stüdyosu, özel güzellik stüdyosu ve özel açık hava terası ve havuz da sunacak.
inglês | turco |
---|---|
offer | sunacak |
fitness | egzersiz |
beauty | güzellik |
terrace | teras |
pool | havuz |
some | bazı |
outdoor | açık hava |
and | ve |
EN Some of the suites also offer private fitness studios, private beauty studios or a private outdoor terrace and pool.
TR Bazı süitler ayrıca özel egzersiz stüdyosu, özel güzellik stüdyosu ve özel açık hava terası ve havuz da sunacak.
inglês | turco |
---|---|
offer | sunacak |
fitness | egzersiz |
beauty | güzellik |
terrace | teras |
pool | havuz |
some | bazı |
outdoor | açık hava |
and | ve |
EN The hotel will offer 150 luxurious suites and studios, a unique variety of dining options, 500 square meters of meeting and conference space, and a Spa and Health club featuring indoor and outdoor pools.
TR Otel 150 lüks süit ve stüdyo, benzersiz çeşitlilik içeren yeme içme seçenekleri, 500 metrekare toplantı ve konferans alanı ve kapalı ve açık havuzları ile bir Spa ve Sağlık kulübü sunacaktır.
inglês | turco |
---|---|
hotel | otel |
luxurious | lüks |
suites | süit |
options | seçenekleri |
spa | spa |
health | sağlık |
outdoor | açık |
pools | havuzlar |
indoor | kapalı |
and | ve |
meeting | toplantı |
conference | konferans |
unique | benzersiz |
space | alan |
of | içeren |
EN He went to Cologne in 2012 to study – and soon quite literally got a picture of his host country: since 2014 he has been a member of the outdoor photo community German Roamers.
TR 2012’de yükseköğrenim yapmak için Köln’e gelmiş ve deyim yerindeyse, ev sahibi ülke Almanya’nın şipşak resmini çekmiş: 2014’ten beri outdoor fotoğrafçılar topluluğu „German Roamers“ üyesi.
Mostrando 50 de 50 traduções