EN A formal teaching certificate is preferable and will increase your chances of admission. Candidates that don't have a certificate or a verifiable teaching experience will not be accepted.
EN A formal teaching certificate is preferable and will increase your chances of admission. Candidates that don't have a certificate or a verifiable teaching experience will not be accepted.
TR Resmi eğitim belgesi tercih edilir ve kabul şansınızı artıracaktır, ancak mutlaka gerekli değildir.
inglês | turco |
---|---|
formal | resmi |
of | ın |
accepted | kabul |
not | değildir |
a | ancak |
and | ve |
EN School, Education and Teaching Surveys
TR Okul, Eğitim ve Öğretim Anketleri
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
school | okul |
education | eğitim |
EN Research & Development, Teaching
TR Araştırma & Geliştirme, öğretim
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
development | geliştirme |
EN Emergency Remote Teaching Experiences and Learning Management System Acceptance of Nursing Students During the COVID-19 Pandemic: Turkey Example
TR PANDEMİ SÜRECİNDE UZAKTAN EĞİTİMDE HEMŞİRE EĞİTİCİLERİN ROLLERİ VE ÖĞRENEN MERKEZLİ ÖĞRETİM STRATEJİLERİNE UYGUN WEB TABANLI ARAÇLARIN KULLANIMI
inglês | turco |
---|---|
remote | uzaktan |
system | web |
and | ve |
EN Education and Teaching Programmes
TR Eğitim Programları ve Öğretim
inglês | turco |
---|---|
education | eğitim |
programmes | programları |
and | ve |
EN This form of teaching is admired all over the world and many countries have developed similar approaches – in some cases with Germany's support.
TR Bu tür öğrenim dünya çapında itibar görmektedir, çok sayıda ülke -kısmen Almanya’nın desteğiyle- benzer yöntemler geliştirmişlerdir.
inglês | turco |
---|---|
countries | ülke |
similar | benzer |
world | dünya |
EN It’s a welcome alternative to front-of-class teaching!
TR Yüz yüze derslere keyifli bir ara!
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
EN Chats, shared whiteboards, discussion tools, shared notes and break-out rooms for working in small groups can also be used for online teaching
TR Online eğitimde chat, beyaz tahta paylaşımı, oylama araçları, ders notları paylaşımı ve küçük gruplar için ara odalar (break out odaları) gibi araçlar da kullanılabiliyor
inglês | turco |
---|---|
notes | notlar |
rooms | odalar |
small | küçük |
groups | gruplar |
online | online |
tools | araçları |
and | ve |
in | da |
for | için |
EN Two more pluses: such programmes usually offer an international environment and the language of teaching and working is often English.
TR İki artı daha: Bu tür programlar genellikle uluslararası bir ortam sunuyorlar ve ders ve çalışma dili çoğu yerde İngilizce.
inglês | turco |
---|---|
environment | ortam |
international | uluslararası |
working | çalışma |
such | bu |
the | çoğu |
and | ve |
more | daha |
of | bir |
EN are researching and teaching at German universities.
TR Alman üniversitelerinde araştırma yapıyor ve ders veriyor.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN The teaching at the Centre for Conflict Research is interdisciplinary, practical and internationally oriented
TR Anlaşmazlık Araştırmaları Merkezi‘ndeki öğrenim, disiplinler arası, gerçek hayatla bağlantılı ve enternasyonal nitelik taşıyor
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
for | arası |
research | araştırmaları |
EN Academic study and research are closely interlinked: for example, Humboldt reloaded, a project that has received an award for excellence in teaching, already enables undergraduates to participate in research projects.
TR Öğretim ve araştırma iç içe: Bütün bunlar “Humboldt reloaded” isimli mükemmeliyet projesinin bakalorya öğrencilerinin araştırma projelerine katılımını sağlamış durumda.
inglês | turco |
---|---|
to | e |
research | araştırma |
and | ve |
EN Bonnet has learnt a lot: the Centre for Teaching Development at TH Köln University of Applied Sciences gave him the idea of using videos to impart knowledge
TR Bonnet yeni bir şey daha öğrenmiş: Köln Teknik Yüksekokulu Ders Geliştirme Mekezi, onun aklına video ile bilgi aktarma fikrini sokmuş
inglês | turco |
---|---|
development | geliştirme |
videos | video |
knowledge | bilgi |
to | şey |
a | bir |
EN Antonia von Trott studied Applied Linguistics at the University of Vienna and has been teaching German as a foreign language for six years. She is also a trained examiner for telc certificates and Goethe certificates.
TR Antonia von Trott Viyana Üniversitesinde uygulamalı dilbilim öğrenimi gördü ve altı yıldır yabancı dil olarak Almanca öğretmenliği yapıyor. Von Trott aynı zamanda Goethe Enstitüsü telc sertifikası denetmenliği yapıyor.
inglês | turco |
---|---|
von | von |
goethe | goethe |
foreign | yabancı |
university | enstitüsü |
certificates | sertifikası |
years | yıldır |
the | aynı |
and | ve |
six | altı |
of | olarak |
EN Accompanying these are teaching materials for German lessons from levels A1 to B2
TR Buna ek olarak A1’den B2’ye lisan seviyelerini kapsayan Almanca dersi için ders malzemeleri var.
inglês | turco |
---|---|
materials | malzemeleri |
are | var |
EN Rebecca Rashid studied History and German as a Foreign Language at the University of Bonn. She has been teaching at the Goethe-Institut Berlin and an adult education college for 14 years.
TR Rebecca Rashid Bonn Üniversitesinde tarih ve yabancı dil olarak Almanca öğretmenliği öğrenimi görmüş. 14 yıldır Berlin Goethe Enstitüsünde ve Halk Eğitim Merkezinde Almanca öğretmenliği yapıyor.
inglês | turco |
---|---|
bonn | bonn |
berlin | berlin |
education | eğitim |
foreign | yabancı |
and | ve |
the | olarak |
EN Teaching in the modern world: tablets rather than blackboards.
TR Çağdaş dersler: Kara tahta yerine tablet bilgisayar.
inglês | turco |
---|---|
tablets | tablet |
in | da |
the | yerine |
EN Teachers of German can find teaching materials here
TR Almanca öğretmenleri için kaynaklar
inglês | turco |
---|---|
of | in |
EN Livening up your German teaching
TR Eğlenceli ve güncel Almanca dersleri
EN Up-to-date and diverse teaching materials are important to make learning fun and full of variety
TR Dil öğrenmenin hem eğlenceli hem de çok yönlü olabilmesi için ders materyallerinin güncel ve çok yönü olması önemli
inglês | turco |
---|---|
up-to-date | güncel |
fun | eğlenceli |
important | önemli |
full | de |
and | ve |
of | in |
EN If you want to use digital media in your language lessons, the Goethe-Institut Database offers task typologies and complete teaching sequences.
TR Almanca dersinde dijital materyaller mi kullanmak istiyorsunuz? Goethe Enstitüsünün veri bankasında alıştırma örnekleri ve farklı konulara yönelik hazırlanmış ders içerikleri bulabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
database | veri |
and | ve |
to use | kullanmak |
to | yönelik |
the | almanca |
EN Do you teach children and teenagers? Then you should get to know the PASCH Initiative’s teaching materials. Here you can find worksheets and videos on topics such as politics, culture, music, trends, the environment and sport.
TR Çocuk ve gençlere Almanca dersi veriyorsanız PASCH İnisiyatifinin sunduğu ders materyallerini kaçırmayın. Buradan siyaset, kültür, müzik, yeni trendler, çevre ve spor gibi konularda çalışma kağıtları ve vidolara ulaşabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
get | al |
here | buradan |
topics | konularda |
politics | siyaset |
culture | kültür |
music | müzik |
trends | trendler |
sport | spor |
environment | çevre |
and | ve |
EN The current exceptional situation is also a test run for many innovative digital teaching and learning formats that have been waiting to be used at German universities for some time
TR Şu andaki istisnai durum aynı zamanda da Alman üniversitelerinde uzun zamandır kullanılmayı bekleyen çok sayıdaki inovatif dijital öğrenim ve öğretim formatı için bir deneme süreci
inglês | turco |
---|---|
situation | durum |
innovative | inovatif |
time | zamanda |
digital | dijital |
and | ve |
EN How do you teach innovativeness? When I'm teaching, I focus on a basic attitude
TR İnovasyon gücünü nasıl anlatıyorsunuz? Öğretimde her şeyden önce bir temel duruş aşılıyorum
inglês | turco |
---|---|
how | nasıl |
EN Teaching has always been my dream profession.
TR Öğretmenik, hep benim hayalimdeki meslekti.
inglês | turco |
---|---|
my | benim |
EN “Teaching,” she says, “has always been my dream profession.” However, there are often differences in how children and teachers interact in Germany
TR „Öğretmenlik“, diyor, „hep benim hayalimdeki bir meslekti.“ Ancak, çocuklarla öğretmen arasındaki ilişkinin Almanya’da genellikle daha değişik işlediğini söylüyor
EN Yes, we require all Verbling teachers to have previous experience teaching their target language to speakers of other languages
TR Evet, tüm Verbling öğretmenlerinin daha önceden hedef dillerini başka dilleri konuşan kişilere öğretme tecrübesine sahip olmalarını zorunlu kılıyoruz
inglês | turco |
---|---|
yes | evet |
target | hedef |
of | ın |
verbling | verbling |
other | başka |
all | tüm |
EN Please include this experience in detail in the resume section of your application and upload a reference letter or any other proof of relevant teaching experience.
TR Lütfen bu tecrübeyi başvurunun özgeçmiş bölümünde ayrıntılı olarak belirt ve ilgili öğretme tecrübenin kanıtı olarak bir referans mektubu veya başka bir kanıt yükle.
inglês | turco |
---|---|
reference | referans |
relevant | ilgili |
this | bu |
please | lütfen |
or | veya |
section | bölüm |
and | ve |
a | bir |
the | başka |
EN Earnings are a function of your rates, availability, and the quality of your profile page. Many successful teachers are teaching full-time on Verbling.
TR Kazançlar, oranlarınız, müsaitlik ve profil sayfanızın kalitesinin birer fonksiyonudur. Çok başarılı öğretmenler Verbling üzerinde tam zamanlı öğretim verirler.
inglês | turco |
---|---|
availability | müsaitlik |
profile | profil |
successful | başarılı |
teachers | öğretmenler |
verbling | verbling |
full | tam |
time | zamanlı |
and | ve |
EN Tetra Pak is a partner in the Zero Waste Project, an education programme aimed at teaching school children in Turkey about the importance of protecting nature
TR Tetra Pak, Türkiye'deki öğrencilere doğayı korumanın önemi hakkında eğitmeyi amaçlayan bir eğitim programı olan Sıfır Atık Projesi'nin ortağıdır.
inglês | turco |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
partner | ortağı |
zero | sıfır |
waste | atık |
importance | önemi |
about | hakkında |
programme | program |
at | nda |
education | eğitim |
EN Conrad Wolfram: Teaching kids real math with computers | TED Talk
TR Conrad Wolfram: Conrad Wolfram: Çocuklara bilgisayar ile matematik öğretmek | TED Talk
EN Teaching kids real math with computers
TR Conrad Wolfram: Çocuklara bilgisayar ile matematik öğretmek
EN If you currently have a paid plan (e.g. Pro) for one of your domains and upgrade to a higher priced plan (e.g. Business), the following happens:
TR Şu an alan adlarınızdan biri için ücretli bir plan kullanıyorsanız (ör. Pro) ve daha yüksek fiyatlı bir plana geçerseniz (ör. İşletme):
inglês | turco |
---|---|
paid | ücretli |
higher | daha yüksek |
plan | plan |
pro | pro |
and | ve |
a | bir |
EN Belgian privacy protection law is strong. Only local judges can request information and they must have a court order. It rarely happens.
TR Belçika gizlilik koruma kanunu çok güçlüdür. Yalnızca yerel hakimler bilgi talep edebilir ve mahkeme kararına sahip olmaları gerekir. Nadiren olur.
inglês | turco |
---|---|
strong | güçlü |
local | yerel |
court | mahkeme |
privacy | gizlilik |
protection | koruma |
request | talep |
information | bilgi |
and | ve |
must | gerekir |
EN Encryption happens in the browser. It is impossible for anyone (including us) to read your emails along the line. Fully inter-operable with any OpenPGP service.
TR Şifreleme tarayıcıda gerçekleşir. Herkesin (bizim dahil) e-postalarınızı hat boyunca okuması imkansızdır. Herhangi bir OpenPGP servisi ile tamamen çalıştırılabilir.
inglês | turco |
---|---|
browser | tarayıcı |
service | servisi |
in | da |
fully | tamamen |
anyone | herkesin |
including | dahil |
line | ile |
any | herhangi |
EN Track website keyword rankings regularly, find out what of your actions led to growth and be the first to know when something critical happens.
TR Web sitesi anahtar kelime performansını düzenli olarak izleyin, büyümeye yol açan eylemleri tespit edin ve kritik bir şey olduğunda bundan ilk haberdar olan siz olun.
inglês | turco |
---|---|
actions | eylemleri |
critical | kritik |
when | olduğunda |
something | bir şey |
first | ilk |
regularly | düzenli olarak |
and | ve |
EN Get instant alerts when something critical happens to your website.
TR Web sitenize kritik bir şey olduğunda anında uyarı alın.
inglês | turco |
---|---|
instant | anında |
critical | kritik |
website | web |
get | alın |
when | olduğunda |
something | bir şey |
to | şey |
EN Latency happens when there is a big distance between your server and the gaming server
TR Gecikme, sunucunuz ile oyun sunucusu arasında büyük bir mesafe olduğunda meydana gelir
inglês | turco |
---|---|
latency | gecikme |
big | büyük |
distance | mesafe |
server | sunucusu |
when | olduğunda |
between | arası |
gaming | oyun |
EN This happens due to blocking access to the Crimean IP address
TR Bu, Kırım IP adresine erişimi engelleme nedeniyle olur
inglês | turco |
---|---|
blocking | engelleme |
access | erişimi |
ip | ip |
address | adresine |
this | bu |
to | nedeniyle |
EN A few of our favorite sources for learning about where our stuff comes from and what happens after we’re done with it.
TR Eşyalarımızın nereden geldiğini ve işimiz bittikten sonra başlarına ne geldiğini öğrenmek adına en sevdiğimiz kaynaklardan birkaçı.
inglês | turco |
---|---|
sources | kaynaklardan |
where | nereden |
what | ne |
and | ve |
after | sonra |
EN Track website SEO rankings regularly and find out what of your actions led to growth and be the first to know when something critical happens.
TR Web sitesi SEO sıralamasını düzenli olarak izleyin ve eylemlerinizin büyümeye neden olduğunu öğrenin ve kritik bir şeyin ne zaman gerçekleştiğini ilk bilen siz olun.
inglês | turco |
---|---|
seo | seo |
critical | kritik |
find out | öğrenin |
what | ne |
when | zaman |
first | ilk |
regularly | düzenli olarak |
and | ve |
EN Get tips on which pages improve the first to get more organic traffic and sales. Get email alerts when something dangerous happens with a website or valuable pages.
TR Daha fazla organik trafik ve satış elde etmek için ilk önce hangi sayfaların iyileştirileceğine ilişkin ipuçları alın. Web sitesinde veya önemli sayfalardan birinde tehlikeli bir şey olduğunda e-posta uyarıları alın.
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
traffic | trafik |
dangerous | tehlikeli |
sales | satış |
tips | ipuçları |
website | web |
when | olduğunda |
posta | |
and | ve |
something | bir şey |
first | ilk |
or | veya |
pages | sayfalar |
EN Start from audit and we will notify you when something critical will happens.
TR Denetimden başladığınızda, kritik bir şey olduğunda sizi bilgilendireceğiz.
inglês | turco |
---|---|
critical | kritik |
when | olduğunda |
and | bir |
something | bir şey |
from | sizi |
EN Another challenge we experienced was about being able to influence what happens within households
TR Deneyimlediğimiz diğer bir zorluk da, hanelerin içinde yaşananlara etki edebilmekle ilgiliydi
inglês | turco |
---|---|
another | diğer |
challenge | zorluk |
being | ya |
to | içinde |
EN The ordering of records across different shards is not guaranteed, and processing of each shard happens in parallel.
TR Farklı parçalardaki kayıtların sıralanması garanti edilmez ve her parça paralel olarak işleme alınır.
inglês | turco |
---|---|
guaranteed | garanti |
processing | işleme |
parallel | paralel |
different | farklı |
and | ve |
in | parça |
of | her |
the | olarak |
EN And your POS Lane and Transition Point SmartLens Sensors work hand-in-hand to identify items exiting your store that have not traveled through a POS lane, alerting you to potential theft — before it happens.
TR Ve POS Kasa Alanı ve Geçiş Noktası SmartLens Sensörleri birlikte çalışarak POS kasa alanından geçmeden mağazanızdan çıkmakta olan ürünleri tespit ederek, bunlar henüz gerçekleşmeden sizi potansiyel hırsızlıklar konusunda uyarır.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
transition | geçiş |
point | noktası |
items | ürünleri |
potential | potansiyel |
not | henüz |
you | sizi |
a | olan |
identify | tespit |
to | konusunda |
EN If nothing happens after you click the link, try to log in manually. You can read detailed instructions on how to do this in this article.
TR Bağlantıya tıkladığınızda bir şey olmazsa manuel olarak giriş yapmayı deneyin. Bu makaleden bunun nasıl yapılacağı hakkındaki detaylı talimatları okuyabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
try | deneyin |
manually | manuel |
detailed | detaylı |
link | bağlantı |
this | bu |
instructions | talimatları |
article | bir |
nothing | bir şey |
log | giriş |
how | nasıl |
EN Behind the scenes at JivoChat – where the magic happens!
TR JivoChat'te perdenin arkasındakiler - başarının kaynağı!
EN The ordering of records across different shards is not guaranteed, and processing of each shard happens in parallel.
TR Farklı parçalardaki kayıtların sıralanması garanti edilmez ve her parça paralel olarak işleme alınır.
inglês | turco |
---|---|
guaranteed | garanti |
processing | işleme |
parallel | paralel |
different | farklı |
and | ve |
in | parça |
of | her |
the | olarak |
EN Get tips on which pages improve the first to get more organic traffic and sales. Get email alerts when something dangerous happens with a website or valuable pages.
TR Daha fazla organik trafik ve satış elde etmek için ilk önce hangi sayfaların iyileştirileceğine ilişkin ipuçları alın. Web sitesinde veya önemli sayfalardan birinde tehlikeli bir şey olduğunda e-posta uyarıları alın.
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
traffic | trafik |
dangerous | tehlikeli |
sales | satış |
tips | ipuçları |
website | web |
when | olduğunda |
posta | |
and | ve |
something | bir şey |
first | ilk |
or | veya |
pages | sayfalar |
Mostrando 50 de 50 traduções