EN A finally block may also be specified after or instead of catch blocks. Code within the finally block will always be executed after the try and catch blocks, regardless of whether an exception has been thrown, and before normal execution resumes.
"finally block" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
finally | bağlı olarak bir bu her için nihayet olarak son son olarak ve yer |
block | blok bloğu engellemek engelleyin için |
EN A finally block may also be specified after or instead of catch blocks. Code within the finally block will always be executed after the try and catch blocks, regardless of whether an exception has been thrown, and before normal execution resumes.
TR catch bloklarının yerine veya sonrasında bir finally bloğu da belirtilebilir. Bir istisnanın oluşmamışsa bile ve normal çalışmaya dönülmeden önce finally bloğu içindeki kodlar daima try ve catch bloklarından sonra çalıştırılır.
inglês | turco |
---|---|
block | bloğu |
always | daima |
normal | normal |
blocks | bloklar |
and | ve |
or | veya |
EN 0.2 First finally. Caught exception: Division by zero. Second finally. Hello World
TR 0.2 İlk finally bloğu. İstisna yakalandı: Sıfıra bölme.. İkinci finally bloğu. Merhaba Dünya
inglês | turco |
---|---|
first | 2 |
world | dünya |
EN function can set a function that will be called in place of a catch block if no other block is invoked. The effect is essentially the same as if the entire program were wrapped in a try-catch block with that function as the catch.
TR işlevi ile atanabilir. Etkisi esasen, tüm programın, catch olarak bu işleve sahip bir try- catch bloğu ile sarmalanmasıyla aynıdır.
inglês | turco |
---|---|
function | işlevi |
place | iş |
block | bloğu |
effect | etkisi |
were | bu |
same | aynı |
program | programı |
a | bir |
EN Block basics: create a new block from an existing block
TR Bloklara giriş: mevcut bir bloktan yeni bir blok oluşturma
inglês | turco |
---|---|
block | blok |
create | oluşturma |
new | yeni bir |
EN Each try must have at least one corresponding catch or finally block.
TR Her try bloğuna karşılık en az bir tane catch veya finally bloğu olması gerekir.
inglês | turco |
---|---|
block | bloğu |
must | gerekir |
or | veya |
each | her |
least | az |
EN Example #6 Interaction between the finally block and return
TR Örnek 6 - finally bloğu ile return arasındaki etkileşim örneği
inglês | turco |
---|---|
block | bloğu |
example | örneği |
between | arasındaki |
the | ile |
EN Example #4 Interaction between the finally block and return
TR Örnek 4 - finally bloğu ile return arasındaki etkileşim örneği
inglês | turco |
---|---|
block | bloğu |
example | örneği |
between | arasındaki |
the | ile |
EN Unlike the maximum size of a block which is fixed, the maximum number of transactions which can be included in a block varies, because not all transactions have the same size.
TR Bir bloğun maksimum boyutu sabit olmasına rağmen, bloğa dahil edilebilecek maksimum işlem sayısı değişkendir, çünkü her işlemin boyutu aynı değildir.
inglês | turco |
---|---|
maximum | maksimum |
size | boyutu |
fixed | sabit |
transactions | işlem |
included | dahil |
because | çünkü |
the | aynı |
not | değildir |
same | bir |
of | her |
EN Crisp understands that coming across abusive customers is unavoidable. The Block Users feature lets you block abusive users using smart technology
TR Crisp, kötü niyetli müşterilerle karşılaşmanın kaçınılmaz olduğunu biliyor. Kullanıcıları Engelle özelliği, akıllı teknolojiyi kullanarak kötü niyetli kullanıcıları engellemenize olanak tanır
inglês | turco |
---|---|
crisp | crisp |
is | olduğunu |
technology | teknolojiyi |
feature | özelliği |
smart | akıllı |
users | kullanıcıları |
using | kullanarak |
EN By staking Mina, they can be selected to produce a block and earn block rewards in the form of coinbase, transaction fees and network fees
TR Mina stakeleyerek blok üreticisi olarak seçilebilir, blok üretim ödülü, işlem ücret ödülü ve ağ ödülü gibi ödüller alabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
a | a |
block | blok |
transaction | işlem |
mina | mina |
fees | ücret |
rewards | ödüller |
and | ve |
the | gibi |
be | üretim |
EN The second type of consensus node operator on Mina, snark producers help compress data in the network by generating SNARK proofs of transactions. They then sell those proofs to block producers in return for a portion of the block rewards.
TR İkinci blok sorumlu tipi olarak SNARK üreticileri, verileri sıkıştırarak SNARK işlem kayıtları oluştururlar. Bu kayıtları daha sonra blok üreticilerine satarak blok ödüllerinin bir kısmını kazanırlar.
inglês | turco |
---|---|
type | tipi |
data | verileri |
transactions | işlem |
block | blok |
those | bu |
second | bir |
the | sonra |
EN Our CSS free templates can block the background image overlap or the background color on a text block or other page content you add
TR CSS içermeyen şablonlarımız, bir metin bloğundaki veya eklediğiniz diğer sayfa içeriğindeki arka plan görüntüsünün çakışmasını veya arka plan rengini engelleyebilir
inglês | turco |
---|---|
css | css |
background | arka plan |
image | görüntü |
other | diğer |
page | sayfa |
text | metin |
or | veya |
a | bir |
EN You can block trolls by phone number and by IP-address. In order to do that, just open the "troll" call in the log and click the "block" button.
TR Trolleri telefon numarası ve IP adresi ile engelleyebilirsiniz. Bunu yapmak için, günlükteki "troll" çağrıyı açın ve "Engelle" düğmesini tıklayın.
inglês | turco |
---|---|
open | açın |
click | tıklayın |
button | düğmesini |
address | adresi |
number | numarası |
phone | telefon |
and | ve |
to | için |
EN Crisp understands that coming across abusive customers is unavoidable. The Block Users feature lets you block abusive users using smart technology
TR Crisp, kötü niyetli müşterilerle karşılaşmanın kaçınılmaz olduğunu biliyor. Kullanıcıları Engelle özelliği, akıllı teknolojiyi kullanarak kötü niyetli kullanıcıları engellemenize olanak tanır
inglês | turco |
---|---|
crisp | crisp |
is | olduğunu |
technology | teknolojiyi |
feature | özelliği |
smart | akıllı |
users | kullanıcıları |
using | kullanarak |
EN If an exception is thrown and its current function scope has no catch block, the exception will "bubble up" the call stack to the calling function until it finds a matching catch block
TR Bir istisna oluşturulursa ve geçerli işlev bağlamında catch bloğu yoksa, istisna, eşleşen bir catch bloğu bulana kadar çağrı yığıtını çağıran işleve "kabarcıklandırır"
inglês | turco |
---|---|
exception | istisna |
current | geçerli |
function | işlev |
block | bloğu |
call | çağrı |
and | ve |
a | bir |
EN By staking Mina, they can be selected to produce a block and earn block rewards in the form of coinbase, transaction fees and network fees
TR Mina stakeleyerek blok üreticisi olarak seçilebilir, blok üretim ödülü, işlem ücret ödülü ve ağ ödülü gibi ödüller alabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
a | a |
block | blok |
transaction | işlem |
mina | mina |
fees | ücret |
rewards | ödüller |
and | ve |
the | gibi |
be | üretim |
EN The second type of consensus node operator on Mina, snark producers help compress data in the network by generating SNARK proofs of transactions. They then sell those proofs to block producers in return for a portion of the block rewards.
TR İkinci blok sorumlu tipi olarak SNARK üreticileri, verileri sıkıştırarak SNARK işlem kayıtları oluştururlar. Bu kayıtları daha sonra blok üreticilerine satarak blok ödüllerinin bir kısmını kazanırlar.
inglês | turco |
---|---|
type | tipi |
data | verileri |
transactions | işlem |
block | blok |
those | bu |
second | bir |
the | sonra |
EN Insert a block into a CAD drawing either by specifying a drawing file or block definition within a drawing file
TR CAD çiziminize blok yerleştirmek için bir çizim dosyası belirtin veya çizim dosyası içinde bir blok tanımı belirleyin
inglês | turco |
---|---|
block | blok |
file | dosyası |
cad | cad |
or | veya |
drawing | çizim |
within | için |
EN Learn how to create a block that's similar to one you already have in your drawing. This video shows how to create 4 blocks from one starting block.
TR Çiziminizde bulunan bir bloğa benzer başka bir blok oluşturmayı öğrenin. Bu videoda bir başlangıç bloğundan nasıl 4 yeni blok oluşturabileceğinizi öğrenebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
create | oluşturmayı |
learn | öğrenin |
starting | başlangıç |
block | blok |
similar | benzer |
this | bu |
a | bir |
how | nasıl |
EN Unlike the maximum size of a block which is fixed, the maximum number of transactions which can be included in a block varies, because not all transactions have the same size.
TR Bir bloğun maksimum boyutu sabit olmasına rağmen, bloğa dahil edilebilecek maksimum işlem sayısı değişkendir, çünkü her işlemin boyutu aynı değildir.
inglês | turco |
---|---|
maximum | maksimum |
size | boyutu |
fixed | sabit |
transactions | işlem |
included | dahil |
because | çünkü |
the | aynı |
not | değildir |
same | bir |
of | her |
EN GBPCHF IS BEARISH market has taken out inducement now we will see how market response on firts order block then we can sell otherwise we will sell on order block
TR Üst Zaman Destekli Talep Alanında Fiyatın Yükselmesi Beklenmektedir.. Tepki Sonrası Alım Fırsatını Değerlendirebiliriz..
inglês | turco |
---|---|
order | talep |
out | de |
EN GBPCHF IS BEARISH market has taken out inducement now we will see how market response on firts order block then we can sell otherwise we will sell on order block
TR Üst Zaman Destekli Talep Alanında Fiyatın Yükselmesi Beklenmektedir.. Tepki Sonrası Alım Fırsatını Değerlendirebiliriz..
inglês | turco |
---|---|
order | talep |
out | de |
EN GBPCHF IS BEARISH market has taken out inducement now we will see how market response on firts order block then we can sell otherwise we will sell on order block
TR Üst Zaman Destekli Talep Alanında Fiyatın Yükselmesi Beklenmektedir.. Tepki Sonrası Alım Fırsatını Değerlendirebiliriz..
inglês | turco |
---|---|
order | talep |
out | de |
EN GBPCHF IS BEARISH market has taken out inducement now we will see how market response on firts order block then we can sell otherwise we will sell on order block
TR Üst Zaman Destekli Talep Alanında Fiyatın Yükselmesi Beklenmektedir.. Tepki Sonrası Alım Fırsatını Değerlendirebiliriz..
inglês | turco |
---|---|
order | talep |
out | de |
EN GBPCHF IS BEARISH market has taken out inducement now we will see how market response on firts order block then we can sell otherwise we will sell on order block
TR Üst Zaman Destekli Talep Alanında Fiyatın Yükselmesi Beklenmektedir.. Tepki Sonrası Alım Fırsatını Değerlendirebiliriz..
inglês | turco |
---|---|
order | talep |
out | de |
EN GBPCHF IS BEARISH market has taken out inducement now we will see how market response on firts order block then we can sell otherwise we will sell on order block
TR Üst Zaman Destekli Talep Alanında Fiyatın Yükselmesi Beklenmektedir.. Tepki Sonrası Alım Fırsatını Değerlendirebiliriz..
inglês | turco |
---|---|
order | talep |
out | de |
EN GBPCHF IS BEARISH market has taken out inducement now we will see how market response on firts order block then we can sell otherwise we will sell on order block
TR Üst Zaman Destekli Talep Alanında Fiyatın Yükselmesi Beklenmektedir.. Tepki Sonrası Alım Fırsatını Değerlendirebiliriz..
inglês | turco |
---|---|
order | talep |
out | de |
EN GBPCHF IS BEARISH market has taken out inducement now we will see how market response on firts order block then we can sell otherwise we will sell on order block
TR Üst Zaman Destekli Talep Alanında Fiyatın Yükselmesi Beklenmektedir.. Tepki Sonrası Alım Fırsatını Değerlendirebiliriz..
inglês | turco |
---|---|
order | talep |
out | de |
EN If you don't want to see ads from a specific advertiser, you can block the advertiser's Pinterest profile. You can block up to 1,000 advertisers.
TR Belirli bir reklamverenin yayınladığı reklamları görmek istemiyorsanız, bu reklamverenin Pinterest profilini engelleyebilirsiniz. En fazla 1000 reklamvereni engelleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
profile | profilini |
ads | reklamları |
EN Finally, like any other service, we are not perfect and have limitations
TR Son olarak, diğer hizmetlerde olduğu gibi, mükemmel değiliz ve sınırlarımız var
inglês | turco |
---|---|
perfect | mükemmel |
other | diğer |
finally | son olarak |
and | ve |
have | var |
EN Finally, we set forth the foundation for the Blockchain Airdrops, together with the criteria that will guide Blockchain in selecting which tokens we will airdrop to our users.
TR Son olarak, Blockchain Airdrop'lar için temel hazırladık ve Blockchain'i kullanıcılarımıza hangi hava araçlarını belirleyeceğimizi seçecek şekilde yönlendireceğiz.
inglês | turco |
---|---|
foundation | temel |
blockchain | blockchain |
finally | son olarak |
the | şekilde |
our | ve |
users | kullanıcılar |
EN The Tokyo Olympics are here! We at Phemex are excited to finally have a chance to see some international sports competition, it has been too long! The Olympics and Tokyo in particular, is a place wher……
TR Değerli Phemex Kullanıcıları, UEFA çeyrek finalleri geldi, yani kimin "Avrupa'nın en iyi futbol takımı" seçileceğini görmek için sadece sekiz takım ve yedi maç kaldı. Turnuva……
EN Many legal professionals choose Sonix because of the accurate transcripts that they receive, the fast turnaround times, the affordability, the reliability, the world-class security and encryption, and finally for the high quality service
TR Birçok hukuk uzmanı, aldıkları doğru transkriptler, hızlı dönüş süreleri, uygun fiyatlılık, güvenilirlik, birinci sınıf güvenlik ve şifreleme ve son olarak yüksek kaliteli hizmet için Sonix'i seçmektedir
inglês | turco |
---|---|
legal | hukuk |
transcripts | transkriptler |
times | süreleri |
reliability | güvenilirlik |
quality | kaliteli |
service | hizmet |
class | sınıf |
encryption | şifreleme |
security | güvenlik |
high | yüksek |
fast | hızlı |
and | ve |
finally | son olarak |
many | çok |
of | in |
the | olarak |
EN After this, I finally found and started attending an online group for video game addiction, and I now haven?t played a video game for a little over two and a half years
TR Bundan sonra nihayet bir video oyunu bağımlılığı için çevrimiçi bir grup buldum ve katılmaya başladım ve şimdi iki buçuk yıldan biraz fazla bir süredir video oyunu oynamıyorum
inglês | turco |
---|---|
finally | nihayet |
started | başladı |
group | grup |
video | video |
game | oyunu |
online | çevrimiçi |
and | ve |
now | şimdi |
for | için |
two | iki |
years | bir |
EN It?s not perfect, but that?s the point – I?m finally able to engage with reality, the good and the bad, instead of escaping it
TR Mükemmel değil, ama mesele bu – sonunda ondan kaçmak yerine gerçeklikle, iyiyle ve kötüyle ilişki kurabiliyorum
EN Finally, you can edit and change your videos without changing their links
TR Son olarak, vidieo linkini değiştirmeden videonuzu düzenleyip değiştirebilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
finally | son olarak |
their | de |
EN Finally, Crisp comes with a shared inbox so all your emails are synced inside a comon inbox to let you save time and improve productivity.
TR Son olarak Crisp, paylaşılan bir gelen kutusuyla birlikte gelir, böylece tüm e-postalarınız ortak bir gelen kutusunda senkronize edilerek zamandan tasarruf etmenizi ve üretkenliği artırmanızı sağlar.
inglês | turco |
---|---|
crisp | crisp |
comes | gelir |
save | tasarruf |
time | zamandan |
productivity | üretkenliği |
shared | paylaşılan |
let | sağlar |
finally | son olarak |
all | tüm |
a | bir |
and | ve |
EN Your domain name can be renewed simply! Firstly, click "Renew Now", or log into your Account Manager, select your .ru domain name which needs to be renewed, select the term of your renewal, and finally, check out. That's all!
TR Alan adınız basitçe yenilenebilir! "Şimdi Yenile" butonuna tıklayın veya Hesap Yöneticinize giriş yapın, yenilenmesi gereken .io alan adınızı seçin, ardından yenilemenizin süresini seçin ve son adım olarak sipariş verin. Bu kadar!
inglês | turco |
---|---|
simply | basitçe |
needs | gereken |
renew | yenile |
renewal | yenilenmesi |
your renewal | yenilemenizin |
account | hesap |
click | tıklayın |
domain | alan adı |
name | adı |
now | bu |
to | yapın |
log | giriş |
or | veya |
of | in |
and | ve |
EN Straight guy finally play with himself at bed for us at Gay0Day
TR Gay0Day'de Düz adam nihayet bizim için yatakta kendisi ile oynuyor
inglês | turco |
---|---|
straight | düz |
finally | nihayet |
for | için |
with | ile |
us | bizim |
EN The heavily indebted and failing national carrier Alitalia is finally due to be replaced, with the new state owned ITA
TR Ağır borçlu ve başarısız ulusal taşıyıcı Alitalia?nın nihayet yerini devlete ait yeni ITA ile değiştirmesi bekleniyor
inglês | turco |
---|---|
national | ulusal |
finally | nihayet |
and | ve |
new | yeni |
with | ile |
EN Finally, we believe in providing all guests with something authentically Swiss: peace of mind
TR Sonuç olarak, tüm konuklarımıza İsviçre'ye dair otantik bir şey sunmanın önemine inanıyoruz: huzur
inglês | turco |
---|---|
peace | huzur |
we believe | inanıyoruz |
all | tüm |
something | bir şey |
of | dair |
EN If notifications are constantly invading your screen, all it takes is one simple click to finally remove them for good.
TR Bildirimler ekranınızı ele geçiriyorsa onları sonsuza dek kaldırmak için tek yapmanız gereken basit bir tıklama.
inglês | turco |
---|---|
notifications | bildirimler |
screen | ekran |
remove | kaldırmak |
click | tıklama |
simple | basit |
EN Finally, a responsive and SEO-optimized website design will secure its frequent presence and stunning looks on all devices
TR Son olarak, duyarlı ve SEO için optimize edilmiş bir web sitesi tasarımı, tüm cihazlarda sık sık varlığını ve çarpıcı görünümlerini güvence altına alacaktır
inglês | turco |
---|---|
frequent | sık |
devices | cihazlarda |
responsive | duyarlı |
seo | seo |
optimized | optimize |
stunning | çarpıcı |
and | ve |
secure | için |
its | in |
all | tüm |
finally | son olarak |
design | tasarım |
a | bir |
EN The Tokyo Olympics are finally here, so we are hosting one too! As a preview and warm-up to our big event, we are launching Phemex Olympics Madness, which is a social media frenzy that requires partic……
TR Sevgili Yatırımcılar, Yeni eğitim programımız olan Öğren ve Kazan lansmanını duyurmaktan son derece mutlu ve heyecanlıyız! Eğlenceli ve anlaşılması kolay videolarla çeşitli kr……
EN Finally, rinse your face and your LUNA with water and gently pat dry.
TR Son olarak, yüzünüzü ve LUNA'nızı su ile durulayın, ardından yüzünüzü hafifçe kurulayın.
inglês | turco |
---|---|
face | yüz |
water | su |
finally | son olarak |
with | ile |
and | ve |
EN Automatically bring your data from multiple tools into monday.com and finally have all your team’s work in one place.
TR Birden fazla araçtan verilerinizi otomatik olarak monday.com'a getirin ve nihayet ekibinizin tüm çalışmasına tek bir yerde sahip olun.
inglês | turco |
---|---|
bring | getirin |
tools | araç |
finally | nihayet |
place | yerde |
your data | verilerinizi |
all | tüm |
automatically | otomatik olarak |
and | ve |
EN Automatically bring your data from multiple tools into monday.com to finally have all your team's work in one place.
TR Birden çok araçtaki verilerinizi otomatik olarak monday.com'a getirin ve nihayet tüm ekibinizin çalışmalarını tek bir yerde toplayın.
inglês | turco |
---|---|
bring | getirin |
tools | araç |
finally | nihayet |
place | yerde |
your data | verilerinizi |
your | ve |
multiple | bir |
automatically | otomatik olarak |
all | tüm |
EN Automatically bring your data from multiple tools into monday.com and finally have all your team’s work in one place.
TR Birden fazla araçtan verilerinizi otomatik olarak monday.com'a getirin ve nihayet ekibinizin tüm çalışmasına tek bir yerde sahip olun.
inglês | turco |
---|---|
bring | getirin |
tools | araç |
finally | nihayet |
place | yerde |
your data | verilerinizi |
all | tüm |
automatically | otomatik olarak |
and | ve |
EN All finally blocks it encounters along the way will be executed
TR Yol boyunca karşılaşılan tüm finally blokları çalıştırılır
inglês | turco |
---|---|
way | yol |
all | tüm |
blocks | bloklar |
EN Finally, to score that perfect 10, the device must also have a free, public service manual available from the manufacturer.
TR Son olarak, bu mükemmel 10'u almak için cihazın ayrıca üreticiden ücretsiz bir tamir kılavuzuna sahip olması gerekir.
inglês | turco |
---|---|
perfect | mükemmel |
free | ücretsiz |
device | cihaz |
must | gerekir |
have | bu |
finally | son olarak |
a | bir |
also | ayrıca |
Mostrando 50 de 50 traduções