EN It is possible to enable strict mode on a per-file basis. In strict mode, only a value corresponding exactly to the type declaration will be accepted, otherwise a
Traduzir "created a strict" para turco
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "created a strict" de inglês para turco
Tradução de inglês para turco de created a strict
inglês
turco
TR Katı kipi dosya bazında etkinleştirmek mümkündür. Katı kipte, yalnızca tür bildirimine tam olarak karşılık gelen bir değer kabul edilir, aksi takdirde bir
| inglês | turco |
|---|---|
| enable | etkinleştirmek |
| otherwise | aksi takdirde |
| file | dosya |
| exactly | tam olarak |
| value | değer |
| the | kabul |
| it | tam |
| a | bir |
| only | yalnızca |
| type | tür |
EN If a file without strict typing enabled makes a call to a function that was defined in a file with strict typing, the caller's preference (coercive typing) will be respected, and the value will be coerced.
TR Katı-kodlama-etkin bir dosyada tanımlanan bir işleve, katı-kodlama-etkin-olmayan bir dosyadan çağrı yapılırsa, çağrıcının tercihine (zorlayıcı kodlamaya) saygı gösterilecek ve değer zorlanacaktır.
| inglês | turco |
|---|---|
| without | olmayan |
| defined | tanımlanan |
| call | çağrı |
| and | ve |
| value | değer |
| a | bir |
EN Our mission is to keep our users’ online activities private. To that end, we’ve created a strict No-Logs policy.
TR Amacımız kullanıcılarımızın çevrimiçi etkinliklerini gizli tutmaktır. Bu amaçla sıkı Sıfır Günlük politikası kullanıyoruz.
| inglês | turco |
|---|---|
| private | gizli |
| online | çevrimiçi |
| strict | sıkı |
| policy | politikası |
| users | kullanıcılar |
EN For locations where many people share the same IP address (e.g., corporations and conferences), our rate limits may be too strict. If you believe you are using Twitter normally, please let us know.
TR Birçok kişinin aynı IP adresini paylaştığı konumlar (kuruluşlar ve konferanslar gibi) için hız limitlerimiz fazla kısıtlı olabilir. Twitter'ı normal bir şekilde kullandığınızı düşünüyorsanız lütfen bizi haberdar edin.
| inglês | turco |
|---|---|
| locations | konumlar |
| share | paylaş |
| ip | ip |
| address | adresini |
| conferences | konferanslar |
| and | ve |
| please | lütfen |
| be | olabilir |
| us | bizi |
| the | aynı |
| many | çok |
| same | bir |
EN Though we’ve grown from a small startup to a large international company, we remain fully committed to the fundamental values that got us where we are now: adapting to change versus following a strict plan and by placing individuals over processes
TR Küçük bir girişimden büyük bir uluslararası firmaya dönüşmemize rağmen, bizi şu anki konumuza getiren temel değerlere tamamen bağlıyız: katı bir plana bağlı kalmak yerine değişime ayak uydurmak ve bireyleri sürece dahil etmek
| inglês | turco |
|---|---|
| small | küçük |
| company | iş |
| fully | tamamen |
| plan | plana |
| international | uluslararası |
| large | büyük |
| and | ve |
| over | de |
| us | bizi |
| to | etmek |
| are | kalmak |
EN They take this trust seriously and lead the industry with strict authentication methods and a global infrastructure to support real-time certificate calls.
TR Bu güveni ciddiye alıyor ve sıkı kimlik doğrulama yöntemleri ve gerçek zamanlı sertifika aramalarını desteklemek için küresel bir altyapı ile sektöre liderlik yapıyorlar.
| inglês | turco |
|---|---|
| trust | güveni |
| methods | yöntemleri |
| global | küresel |
| calls | aramaları |
| strict | sıkı |
| real | gerçek |
| time | zamanlı |
| infrastructure | altyapı |
| this | bu |
| certificate | sertifika |
| and | ve |
| to support | desteklemek |
| authentication | kimlik doğrulama |
| a | bir |
EN Pharmaceutical companies are facing increased challenges presented by strict regulations, costly recalls, counterfeiting and product protection across the supply chain
TR İlaç şirketleri, tedarik zinciri boyunca sıkı düzenlemeler, masraflı piyasadan geri çekmeler, sahtecilik ve ürün koruma nedeniyle artan zorluklar ile karşı karşıya
| inglês | turco |
|---|---|
| increased | artan |
| challenges | zorluklar |
| regulations | düzenlemeler |
| protection | koruma |
| supply | tedarik |
| chain | zinciri |
| companies | şirketleri |
| strict | sıkı |
| and | ve |
| product | ürün |
| the | ile |
| by | boyunca |
EN When it comes to food labelling, strict regulations must be followed. Zebra offers a wide variety of supplies that are suitable for food labelling applications.
TR Gıda etiketleri söz konusu olduğunda katı düzenlemelere uyulmalıdır. Zebra, gıda etiketleme uygulamaları için çok çeşitli sarf malzemeleri sunar.
| inglês | turco |
|---|---|
| food | gıda |
| labelling | etiketleme |
| zebra | zebra |
| offers | sunar |
| when | olduğunda |
| variety | çeşitli |
| of | in |
| applications | uygulamalar |
EN To qualify for the program, the mobile computers must meet strict criteria such as:
TR Mobil bilgisayarlar, programa katılmaya hak kazanabilmek için şu türde sıkı kriterleri karşılamalıdır:
| inglês | turco |
|---|---|
| mobile | mobil |
| computers | bilgisayarlar |
| criteria | kriterleri |
| strict | sıkı |
EN Products awarded the label are independently assessed for compliance with strict ecological and performance criteria.
TR Bu etikete layık görülen ürünlerin katı çevre ve performans kriterlerine uygunluğu bağımsız olarak değerlendirilmektedir.
| inglês | turco |
|---|---|
| independently | bağımsız |
| performance | performans |
| products | ürünlerin |
| and | ve |
| the | olarak |
EN monday.com follows strict international standards and regulations in order to keep your data safe
TR Monday.com bilgilerinizi güvende tutmak için sıkı uluslararası standartlara ve yönetmeliklere uymaktadır.
| inglês | turco |
|---|---|
| standards | standartlara |
| strict | sıkı |
| international | uluslararası |
| and | ve |
| to keep | tutmak |
| to | için |
EN monday.com follows strict international standards and regulations in order to keep your data safe
TR Monday.com bilgilerinizi güvende tutmak için sıkı uluslararası standartlara ve yönetmeliklere uymaktadır.
| inglês | turco |
|---|---|
| standards | standartlara |
| strict | sıkı |
| international | uluslararası |
| and | ve |
| to keep | tutmak |
| to | için |
EN They take this trust seriously and lead the industry with strict authentication methods and a global infrastructure to support real-time certificate calls.
TR Bu güveni ciddiye alıyor ve sıkı kimlik doğrulama yöntemleri ve gerçek zamanlı sertifika aramalarını desteklemek için küresel bir altyapı ile sektöre liderlik yapıyorlar.
| inglês | turco |
|---|---|
| trust | güveni |
| methods | yöntemleri |
| global | küresel |
| calls | aramaları |
| strict | sıkı |
| real | gerçek |
| time | zamanlı |
| infrastructure | altyapı |
| this | bu |
| certificate | sertifika |
| and | ve |
| to support | desteklemek |
| authentication | kimlik doğrulama |
| a | bir |
EN Extremely Strict Voltage Regulation ＜ ±2%
TR Sıkı Voltaj Regülasyonu ＜±2%
| inglês | turco |
|---|---|
| strict | sıkı |
EN The voltage regulation, more strict than Intel’s standard ±5% for major rails and ±10% for -12V, is set to no more than ±2% for major rails to meet the highest performance.
TR Intel’in büyük kanallar için %±5 ve -12V için %±10 standartlarından daha sıkı bir voltaj regülasyonu sunulur. Voltaj regülasyonu, en yüksek performans için büyük kanallarda %±2’yi geçmez.
| inglês | turco |
|---|---|
| performance | performans |
| strict | sıkı |
| and | ve |
| highest | en yüksek |
EN Germany is well known for its strict rules and regulations
TR Almanya, kuralları ve düzenlemeleriyle tanınan bir ülke
| inglês | turco |
|---|---|
| and | ve |
| germany | almanya |
| rules | kuralları |
| is | bir |
EN Few companies can do this because very strict requirements have to be met
TR Karşılanması gereken gereklilikler yüksek olduğu için herkesin başarabileceği bir iş değil bu
| inglês | turco |
|---|---|
| very | yüksek |
| this | bu |
| few | bir |
| because | için |
EN What do you find particularly difficult? The strict visitor rules are meaningful, but they are very burdensome
TR Günlük hayatta özel ölçüde zor bulduğunuz şey nedir? Katı ziyaretçi kuralları mantıklı, ama çok sıkıntı verici
| inglês | turco |
|---|---|
| difficult | zor |
| strict | sıkı |
| visitor | ziyaretçi |
| but | ama |
| what | nedir |
| rules | kuralları |
| the | özel |
EN ZenMate VPN follows a strict no-logging policy. Stay worry free and anonymous.
TR ZenMate VPN'in katı gizlilik politikası sayesinde endişelenmeyi bırak ve güvende ol.
| inglês | turco |
|---|---|
| zenmate | zenmate |
| and | ve |
| policy | politikası |
EN Made with love in the heart of Berlin - under strict data protection laws.
TR Sıkı veri koruma kanunları çerçevesinde, Berlin'in kalbinde, sevgiyle üretilmiştir.
| inglês | turco |
|---|---|
| data | veri |
| protection | koruma |
| strict | sıkı |
| in the heart | kalbinde |
EN monday.com follows strict international standards and regulations in order to keep your data safe
TR Monday.com bilgilerinizi güvende tutmak için sıkı uluslararası standartlara ve yönetmeliklere uymaktadır.
| inglês | turco |
|---|---|
| standards | standartlara |
| strict | sıkı |
| international | uluslararası |
| and | ve |
| to keep | tutmak |
| to | için |
EN monday.com is built with strict security requirements and protocols to secure your data, such as ISO/IEC 27001 and ISO/IEC 27018
TR Monday.com, verilerinizin güvenliğini sağlamak için ISO/IEC 27001 ve ISO/IEC 27018 gibi katı güvenlik protokolleriyle oluşturulmuştur ve yıllık güvenlik denetimlerinden ve değerlendirmelerinden geçmektedir
| inglês | turco |
|---|---|
| iso | iso |
| iec | iec |
| your data | verilerinizin |
| security | güvenlik |
| secure | güvenli |
| to | sağlamak |
| and | ve |
| as | gibi |
EN monday.com is built with strict security requirements and protocols to secure your data, such as ISO/IEC 27001 and ISO/IEC 27018, and is undergoing annual security audits and assessments
TR Monday.com, verilerinizin güvenliğini sağlamak için ISO/IEC 27001 ve ISO/IEC 27018 gibi katı güvenlik protokolleriyle oluşturulmuştur ve yıllık güvenlik denetimlerinden ve değerlendirmelerinden geçmektedir
| inglês | turco |
|---|---|
| iso | iso |
| iec | iec |
| annual | yıllık |
| your data | verilerinizin |
| security | güvenlik |
| secure | güvenli |
| to | sağlamak |
| and | ve |
| as | gibi |
EN To enable strict mode, the declare statement is used with the strict_types declaration:
TR Katı modu etkinleştirmek için, declare deyimi strict_types bildirimi ile birlikte kullanılır.
| inglês | turco |
|---|---|
| enable | etkinleştirmek |
| mode | modu |
| used | kullanılır |
| to | için |
EN Strict typing is only defined for scalar type declarations.
TR Katı kodlama sadece sayıl tür bildirimleri için tanımlanır.
| inglês | turco |
|---|---|
| type | tür |
| for | için |
| only | sadece |
EN That means we enforce a strict, zero-tolerance policy for any content – including imagery, video or text – or accounts that might exploit or endanger minors
TR Reşit olmayanları istismar eden veya tehlikeye atan, görüntüler, videolar, metinler veya hesaplar gibi, tüm içerikler için katı bir hoşgörüsüzlük politikamız vardır
| inglês | turco |
|---|---|
| video | videolar |
| accounts | hesaplar |
| or | veya |
| for | için |
| a | bir |
EN We created the SteelSquad program for and we have created these terms and conditions to protect you and us.
TR SteelSquad programını ve bu şartları ve koşulları hem sizi hem de bizi korumak için yaptık.
| inglês | turco |
|---|---|
| program | programı |
| these | bu |
| and | ve |
| the | sizi |
| us | bizi |
EN Amazon Aurora retains this final user-created DB Snapshot along with all other manually created DB Snapshots after the DB Instance is deleted
TR Amazon Aurora, Veritabanı Bulut Sunucusu silindikten sonra kullanıcı tarafından oluşturulan bu son Veritabanı Anlık Yedeğini manuel olarak oluşturulan diğer Veritabanı Anlık Yedekleriyle birlikte tutar
| inglês | turco |
|---|---|
| amazon | amazon |
| aurora | aurora |
| manually | manuel |
| created | oluşturulan |
| user | kullanıcı |
| other | diğer |
| this | bu |
| final | son |
| with | birlikte |
| the | sonra |
EN You warrant that the information created and published by you on TradingView is not prohibited, doesn't constitute investment advice, and isn't created solely for qualified investors.
TR TradingView'de oluşturduğunuz ve yayınladığınız bilgilerin yasak olmadığını, yatırım tavsiyesi teşkil etmediğini ve yalnızca nitelikli yatırımcılar için oluşturulmadığını garanti edersiniz.
| inglês | turco |
|---|---|
| warrant | garanti |
| investment | yatırım |
| qualified | nitelikli |
| investors | yatırımcılar |
| the information | bilgilerin |
| and | ve |
| the | yalnızca |
| for | için |
EN You warrant that the information created and published by you on TradingView is not prohibited, doesn't constitute investment advice, and isn't created solely for qualified investors.
TR TradingView'de oluşturduğunuz ve yayınladığınız bilgilerin yasak olmadığını, yatırım tavsiyesi teşkil etmediğini ve yalnızca nitelikli yatırımcılar için oluşturulmadığını garanti edersiniz.
| inglês | turco |
|---|---|
| warrant | garanti |
| investment | yatırım |
| qualified | nitelikli |
| investors | yatırımcılar |
| the information | bilgilerin |
| and | ve |
| the | yalnızca |
| for | için |
EN You warrant that the information created and published by you on TradingView is not prohibited, doesn't constitute investment advice, and isn't created solely for qualified investors.
TR TradingView'de oluşturduğunuz ve yayınladığınız bilgilerin yasak olmadığını, yatırım tavsiyesi teşkil etmediğini ve yalnızca nitelikli yatırımcılar için oluşturulmadığını garanti edersiniz.
| inglês | turco |
|---|---|
| warrant | garanti |
| investment | yatırım |
| qualified | nitelikli |
| investors | yatırımcılar |
| the information | bilgilerin |
| and | ve |
| the | yalnızca |
| for | için |
EN You warrant that the information created and published by you on TradingView is not prohibited, doesn't constitute investment advice, and isn't created solely for qualified investors.
TR TradingView'de oluşturduğunuz ve yayınladığınız bilgilerin yasak olmadığını, yatırım tavsiyesi teşkil etmediğini ve yalnızca nitelikli yatırımcılar için oluşturulmadığını garanti edersiniz.
| inglês | turco |
|---|---|
| warrant | garanti |
| investment | yatırım |
| qualified | nitelikli |
| investors | yatırımcılar |
| the information | bilgilerin |
| and | ve |
| the | yalnızca |
| for | için |
EN You warrant that the information created and published by you on TradingView is not prohibited, doesn't constitute investment advice, and isn't created solely for qualified investors.
TR TradingView'de oluşturduğunuz ve yayınladığınız bilgilerin yasak olmadığını, yatırım tavsiyesi teşkil etmediğini ve yalnızca nitelikli yatırımcılar için oluşturulmadığını garanti edersiniz.
| inglês | turco |
|---|---|
| warrant | garanti |
| investment | yatırım |
| qualified | nitelikli |
| investors | yatırımcılar |
| the information | bilgilerin |
| and | ve |
| the | yalnızca |
| for | için |
EN You warrant that the information created and published by you on TradingView is not prohibited, doesn't constitute investment advice, and isn't created solely for qualified investors.
TR TradingView'de oluşturduğunuz ve yayınladığınız bilgilerin yasak olmadığını, yatırım tavsiyesi teşkil etmediğini ve yalnızca nitelikli yatırımcılar için oluşturulmadığını garanti edersiniz.
| inglês | turco |
|---|---|
| warrant | garanti |
| investment | yatırım |
| qualified | nitelikli |
| investors | yatırımcılar |
| the information | bilgilerin |
| and | ve |
| the | yalnızca |
| for | için |
EN You warrant that the information created and published by you on TradingView is not prohibited, doesn't constitute investment advice, and isn't created solely for qualified investors.
TR TradingView'de oluşturduğunuz ve yayınladığınız bilgilerin yasak olmadığını, yatırım tavsiyesi teşkil etmediğini ve yalnızca nitelikli yatırımcılar için oluşturulmadığını garanti edersiniz.
| inglês | turco |
|---|---|
| warrant | garanti |
| investment | yatırım |
| qualified | nitelikli |
| investors | yatırımcılar |
| the information | bilgilerin |
| and | ve |
| the | yalnızca |
| for | için |
EN You warrant that the information created and published by you on TradingView is not prohibited, doesn't constitute investment advice, and isn't created solely for qualified investors.
TR TradingView'de oluşturduğunuz ve yayınladığınız bilgilerin yasak olmadığını, yatırım tavsiyesi teşkil etmediğini ve yalnızca nitelikli yatırımcılar için oluşturulmadığını garanti edersiniz.
| inglês | turco |
|---|---|
| warrant | garanti |
| investment | yatırım |
| qualified | nitelikli |
| investors | yatırımcılar |
| the information | bilgilerin |
| and | ve |
| the | yalnızca |
| for | için |
EN “We created a comprehensive content strategy to increase the potential organic traffic by 123%. We actively used Semrush tools in the process to achieve our goals.”
TR ''Potansiyel organik trafiği %123 kadar arttırmak için kapsamlı bir içerik stratejisi oluşturduk. Hedeflerimize ulaşmak için Semrush araçlarını aktif bir şekilde kullandık.''
| inglês | turco |
|---|---|
| potential | potansiyel |
| organic | organik |
| traffic | trafiği |
| comprehensive | kapsamlı |
| content | içerik |
| strategy | stratejisi |
| we created | oluşturduk |
| semrush | semrush |
| tools | araçlarını |
| actively | aktif |
| the | şekilde |
| a | bir |
| to | için |
| increase | arttırmak |
| achieve | ulaşmak |
EN Hawking – created the foundation of scientific and medical publishing.
TR Hawking'e kadar uzanan bir grup bilim vizyoneriyle yapılan bu yayıncılık işbirlikleri, bilimsel ve tıbbi yayıncılığın temellerini atmıştır.
| inglês | turco |
|---|---|
| publishing | yayıncılık |
| medical | tıbbi |
| scientific | bilimsel |
| and | ve |
EN Elsevier eReprints are created with official journal covers and can be customised with product codes and logos, subject to approval
TR Elsevier Elektronik Tekrar Baskıları resmi dergi kapaklarıyla oluşturulur ve onaya tabi olarak ürün kodları ve logoları ile kişiselleştirilebilir
| inglês | turco |
|---|---|
| official | resmi |
| journal | dergi |
| covers | kapakları |
| logos | logolar |
| elsevier | elsevier |
| codes | kodları |
| and | ve |
| product | ürün |
| with | ile |
EN Pick keywords from automatically created groups and subgroups. Analyze the average search volume of each group.
TR Otomatik olarak oluşturulan gruplardan ve alt gruplardan anahtar kelimeler seçin. Her grubun ortalama arama hacmini analiz edin.
| inglês | turco |
|---|---|
| pick | seçin |
| created | oluşturulan |
| average | ortalama |
| volume | hacmini |
| group | grubun |
| and | ve |
| search | arama |
| analyze | analiz |
| keywords | anahtar |
| the | kelimeler |
| automatically | otomatik olarak |
EN Monitor your customers’ opinion and jump to the very review you need to reply. The tool will bring you to the platform where the review has been created, so that you’ll be able to respond to it quickly.
TR Müşterilerinizin görüşlerini takip edin ve yanıtlamanız gereken değerlendirmeye geçiş yapın. Araç, sizi değerlendirmenin oluşturulduğu yere götürür bu sayede daha hızlı cevap verebilirsiniz.
| inglês | turco |
|---|---|
| need | gereken |
| your customers | müşterilerinizin |
| quickly | hızlı |
| to | yapın |
| the | araç |
| that | sizi |
| and | ve |
EN That's why we created this guide. Whether you're just getting started on your SEO journey or already know the basics, this page is your gateway to SEO mastery.
TR Bu yüzden bu kılavuzu oluşturduk. İster SEO yolculuğunuza yeni başlıyor olun, ister temel bilgileri zaten biliyor olun, bu sayfa SEO uzmanlığına açılan kapınızdır.
| inglês | turco |
|---|---|
| guide | kılavuzu |
| seo | seo |
| basics | temel |
| page | sayfa |
| we created | oluşturduk |
| this | bu |
| know | biliyor |
| the | zaten |
| to | olun |
EN Not all websites are created to make money. But quality information deserves to be found. Which is why we want to support website owners who can’t justify investing in a professional SEO tool.
TR Web sitelerinin tümü para kazanmak için değildir. Ancak kaliteli bilgi, aranarak bulunmayı hak eder. Bu nedenle, profesyonel bir SEO aracına yatırım yapmalarının haklı sebebi olmayan web sitesi sahiplerini desteklemek istiyoruz.
| inglês | turco |
|---|---|
| quality | kaliteli |
| information | bilgi |
| seo | seo |
| tool | aracı |
| all | tüm |
| professional | profesyonel |
| to support | desteklemek |
| we | istiyoruz |
| but | ancak |
| why | bu |
| investing | yatırım |
| a | bir |
| to | için |
EN No agency, partnership, joint venture, or employment relationship is created as a result of these Terms of Use and neither party has any authority of any kind to bind the other in any respect.
TR Bu Kullanım Koşullarının bir sonucu olarak hiç hayır kurumu, ortaklık, ortak girişim veya istihdam ilişkisi oluşturulmaz ve iki taraf herhangi bir konuda diğerini bağlamak için herhangi bir tür yetkiye sahip değildir.
| inglês | turco |
|---|---|
| partnership | ortaklık |
| joint | ortak |
| party | taraf |
| bind | bağlamak |
| and | ve |
| employment | istihdam |
| kind | tür |
| result | sonucu |
| or | veya |
| of | in |
| these | bu |
| terms | koşullar |
| use | kullanım |
| any | herhangi |
| respect | bir |
EN The newly created Aphrodisias Museum Sevgi Gönül / Sebasteion exhibition hall within the body of Aphrodisias Museum was exhibited in 2008.
TR İlçe Merkezi, Ataeymir ve Yenice Beldelerinde Halk Kütüphaneleri mevcut olup, belediyelere ait binalarda hizmet vermektedir. Ataeymir Halk Kütüphanesi, personel yokluğu nedeniyle kapalıdır.
| inglês | turco |
|---|---|
| within | e |
| was | mevcut |
| the | olup |
| of | nedeniyle |
EN We created all these VPN features to improve your Windows performance online.
TR Tüm bu VPN özelliklerini, Windows çevrimiçi performansını geliştirmek için oluşturduk.
| inglês | turco |
|---|---|
| vpn | vpn |
| windows | windows |
| online | çevrimiçi |
| we created | oluşturduk |
| features | özelliklerini |
| these | bu |
| all | tüm |
| improve | geliştirmek |
| performance | performans |
EN We created all these VPN features to improve your Linux performance online.
TR Tüm bu VPN özelliklerini, Linux çevrimiçi performansını geliştirmek için oluşturduk.
| inglês | turco |
|---|---|
| vpn | vpn |
| linux | linux |
| online | çevrimiçi |
| we created | oluşturduk |
| features | özelliklerini |
| these | bu |
| all | tüm |
| improve | geliştirmek |
| performance | performans |
EN We created all these VPN features to improve your Android’s performance online.
TR Tüm bu VPN özelliklerini, Android’inizin çevrimiçi performansını geliştirmek için oluşturduk.
| inglês | turco |
|---|---|
| vpn | vpn |
| online | çevrimiçi |
| we created | oluşturduk |
| features | özelliklerini |
| these | bu |
| all | tüm |
| improve | geliştirmek |
| performance | performans |
EN We created all these VPN features to improve your iPhone’s performance online.
TR Tüm bu VPN özelliklerini, iPhone’inizin çevrimiçi performansını geliştirmek için oluşturduk.
| inglês | turco |
|---|---|
| vpn | vpn |
| online | çevrimiçi |
| we created | oluşturduk |
| features | özelliklerini |
| these | bu |
| all | tüm |
| improve | geliştirmek |
| performance | performans |
EN This is the data that is created and stored for the management of your account:
TR Bunlar, hesabınızın yönetimi için oluşturulan ve saklanan verilerdir:
| inglês | turco |
|---|---|
| created | oluşturulan |
| management | yönetimi |
| your account | hesabınızın |
| account | hesabı |
| of | in |
| and | ve |
| for | için |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
strict strict criteria strict rules strict compliance strict requirements strict security strict regulations strict ecological strict laws enforce a strict built with strict strict typing enable strict mode strict mode strict authentication methods adhere to strict determining how strict imposing strict veil strict confidence extremely strict voltage strict authorization policy strict background checks too strict strict security controls matched the strict follows strict international servers use strict principle very strict file with strict file without strict following a strict strict visitor rules strict regulations must created ve created being created video you’d created fcc created created projects projects created even created you’ve created we’ve created specifically created content created successfully created tool created files created courses created were created
Tcheco
alemão
chinês
coreano
espanhol
finlandês
francês
holandês
húngaro
indonésio
italiano
japonês
norueguês
polonês
português
russo
sueco
turco
vietnamita
árabe