EN We use many other conventional and non-conventional security measures, all of which cannot be explained here
"conventional banks" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
conventional | geleneksel |
banks | bankalar |
EN We use many other conventional and non-conventional security measures, all of which cannot be explained here
TR Burada açıklanamayan birçok geleneksel ve konvansiyonel olmayan güvenlik önlemi kullanıyoruz
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
conventional | geleneksel |
here | burada |
security | güvenlik |
and | ve |
many | çok |
EN Using Financial Ratios to Distinguish between Participation and Conventional Banks: A Case Study of Turkey
TR Finansal Rasyoların Katılım Bankaları ve Geleneksel Bankalar Arasında Bir Tasnif Aracı Olarak Kullanımı: Türkiye Örneği
inglês | turco |
---|---|
financial | finansal |
participation | katılım |
conventional | geleneksel |
banks | bankalar |
turkey | türkiye |
using | kullanımı |
between | arası |
a | bir |
and | ve |
EN No, it doesn’t. Craftgate enables the virtual POS of merchants to be integrated from a single center. On the other hand, since it offers close cooperation with banks, it can guide you to get virtual POS from banks.
TR Hayır, Craftgate üye işyerlerine ait Sanal POSların tek merkezden entegre olmasını sağlar. Öte yandan bankalar ile yakın işbirlikleri sunduğu için, sizin bankalardan Sanal POS alabilmeniz için yönlendirme yapabilir.
inglês | turco |
---|---|
virtual | sanal |
integrated | entegre |
hand | sağ |
close | yakın |
banks | bankalar |
can | yapabilir |
craftgate | craftgate |
to be | olmasını |
enables | sağlar |
of | in |
to | için |
the | sizin |
with | ile |
no | hayır |
a | tek |
EN It’s the first time a TBM would be used to bore a railway tunnel in Norway, where conventional blasting is the norm
TR Norveç'te, geleneksel patlatma standart olduğundan bir demiryolu tüneli açmak için ilk kez bir TBM kullanılacaktı
inglês | turco |
---|---|
time | kez |
tunnel | tüneli |
norway | norveç |
conventional | geleneksel |
its | in |
first | ilk |
to | için |
EN Tesla says it can create windscreens with very aggressive feature lines, impossible to replicate using conventional methods.
TR Gerçekten elektrikli bir SUV üretecekler mi?
inglês | turco |
---|---|
lines | bir |
EN Eatonite anti-corrosion laser cladding can be repaired using a conventional fusion welding processes on site, saving your operation time and money.
TR Geleneksel füzyon kaynak prosesleri kullanılarak onarılabilen Eatonite korozyon önleyici lazer kaplama, bu sayede operasyonunuza zaman ve paradan tasarruf ettirir.
inglês | turco |
---|---|
laser | lazer |
using | kullanılarak |
conventional | geleneksel |
saving | tasarruf |
time | zaman |
money | paradan |
and | ve |
EN On Efficient Tronic Gearbox (ETG) versions, the conventional gear lever has been replaced by the “Easy Push” system.
TR Verimli Tronic Şanzıman (ETG) versiyonlarında, geleneksel vites kolu “Easy Push” sistemi ile değiştirilmiştir.
EN In its new position, the airbag deploys naturally over the windscreen while retaining the same safety levels as a conventional airbag.
TR Yeni konumunda, hava yastığı geleneksel bir hava yastığı ile aynı güvenlik seviyelerini korurken, ön cam üzerinde doğal olarak yer değiştirir.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
naturally | doğal |
safety | güvenlik |
conventional | geleneksel |
in | yer |
the | aynı |
its | ile |
same | bir |
EN Compared to conventional mechanical keyboards
TR Bilinen mekanik klavyelere kıyasla.
inglês | turco |
---|---|
compared | kıyasla |
mechanical | mekanik |
EN Laser cataract surgery usually costs more than conventional cataract surgery, and the extra costs associated with laser cataract surgery typically are not covered by medical or health insurance.
TR Lazerli katarakt ameliyat? genellikle geleneksel katarakt ameliyat?ndan daha masrafl?d?r ve lazerli katarakt ameliyat? ile ili?kili ekstra maliyetler genellikle t?p veya sa?l?k sigortas? kapsam?nda de?ildir.
inglês | turco |
---|---|
conventional | geleneksel |
extra | ekstra |
and | ve |
usually | genellikle |
or | veya |
more | daha |
covered | ile |
EN Using conventional messaging apps for team chatting may compromise your business
TR Ekip sohbeti için geleneksel mesajlaşma uygulamalarını kullanmak işinizi tehlikeye atabilir
inglês | turco |
---|---|
conventional | geleneksel |
messaging | mesajlaşma |
team | ekip |
business | iş |
for | için |
using | kullanmak |
apps | uygulamaları |
EN Design and Comparative Cost Analysis of Alternative Prefabricated Beef Cattle Barns with Conventional Barn Types
TR Yaygın Barınak Türlerine Alternatif Olabilecek Prefabrik Barınakların Tasarımı ve Karşılaştırmalı Maliyet Analizi
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
cost | maliyet |
analysis | analizi |
of | ın |
alternative | alternatif |
types | türlerine |
design | tasarım |
EN The company therefore expanded its existing environment with VMware Cloud on AWS, which has excellent compatibility with conventional infrastructure, and moved to a pay-as-you-go system
TR Bu nedenle şirket, mevcut ortamını geleneksel altyapı ile mükemmel uyumluluğa sahip olan VMware Cloud on AWS ile genişletti ve kullandıkça öde sistemine geçti
inglês | turco |
---|---|
vmware | vmware |
excellent | mükemmel |
conventional | geleneksel |
infrastructure | altyapı |
company | şirket |
aws | aws |
and | ve |
system | sistemine |
therefore | bu nedenle |
environment | ortamını |
has | bu |
cloud | cloud |
to | sahip |
EN For surface platforms, we meet special needs that conventional gun mounts at the lower level, and remote-controlled gun turrets at the higher level cannot meet, through innovative solutions
TR Suüstü platformları için, alt seviyede konvansiyonel silah mesnetlerinin; üst seviyede ise uzaktan komutalı silah kulelerinin karşılayamadığı özel ihtiyaçları, yenilikçi çözümlerle karşılıyoruz
inglês | turco |
---|---|
platforms | platformlar |
gun | silah |
level | seviyede |
innovative | yenilikçi |
remote | uzaktan |
solutions | çözümlerle |
needs | ihtiyaçları |
for | için |
and | özel |
the | ise |
EN To convert the chemical energy in the fuel into electrical energy, conventional power generation systems require a number of intermediate processes, each of which reduces the efficiency of the system
TR Buna ek olarak, hem anot hem katot katmanlarında kullanılan katalizörler sentezlenmekte, elektrolizör katmanlarının (plaka, levha, dizin) tasarımı da birim içinde yerli olarak yapılmaktadır
inglês | turco |
---|---|
in | da |
EN On Efficient Tronic Gearbox (ETG) versions, the conventional gear lever has been replaced by the “Easy Push” system.
TR Verimli Tronic Şanzıman (ETG) versiyonlarında, geleneksel vites kolu “Easy Push” sistemi ile değiştirilmiştir.
EN In its new position, the airbag deploys naturally over the windscreen while retaining the same safety levels as a conventional airbag.
TR Yeni konumunda, hava yastığı geleneksel bir hava yastığı ile aynı güvenlik seviyelerini korurken, ön cam üzerinde doğal olarak yer değiştirir.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
naturally | doğal |
safety | güvenlik |
conventional | geleneksel |
in | yer |
the | aynı |
its | ile |
same | bir |
EN On Efficient Tronic Gearbox (ETG) versions, the conventional gear lever has been replaced by the “Easy Push” system.
TR Verimli Tronic Şanzıman (ETG) versiyonlarında, geleneksel vites kolu “Easy Push” sistemi ile değiştirilmiştir.
EN In its new position, the airbag deploys naturally over the windscreen while retaining the same safety levels as a conventional airbag.
TR Yeni konumunda, hava yastığı geleneksel bir hava yastığı ile aynı güvenlik seviyelerini korurken, ön cam üzerinde doğal olarak yer değiştirir.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
naturally | doğal |
safety | güvenlik |
conventional | geleneksel |
in | yer |
the | aynı |
its | ile |
same | bir |
EN This allows ZinQ to save nearly 80 percent of the raw materials it needs in its production, as compared with conventional methods.
TR Geleneksel süreçlere kıyasla ZinQ üretimde böylelikle ham maddenin neredeyse yüzde 80’ini tasarruf ediyor.
inglês | turco |
---|---|
nearly | neredeyse |
percent | yüzde |
raw | ham |
compared | kıyasla |
conventional | geleneksel |
save | tasarruf |
EN His son Christopher now earns higher revenues in the electro-mobility sector than selling conventional industrial connectors.
TR Oğlu Christopher, artık elektrikli ulaşım alanında, klasik endüstriyel konnektör satışından çok daha fazla satış yapıyor.
inglês | turco |
---|---|
industrial | endüstriyel |
selling | satış |
EN 8,000 litres of water is needed to produce a single pair of jeans made of conventional cotton
TR 8.000 litre su gerekiyor, geleneksel pamuktan bir tek kot pantolon imalatı için
inglês | turco |
---|---|
water | su |
conventional | geleneksel |
of | in |
to | için |
EN An eco-apple should be no more expensive than a conventional apple
TR Ekolojik bir elma konvansiyonel elmadan daha pahalı olmamalı
inglês | turco |
---|---|
expensive | pahalı |
more | daha |
a | bir |
EN It is using a conventional process based on a strain of smallpox virus that has been used in vaccines for decades
TR Bunu yapmak için, onlarca yıldır aşılarda kullanılagelen bir yöntem olarak çiçek hastalığının kök virüsünü kullanıyor
inglês | turco |
---|---|
virus | virüs |
decades | onlarca |
using | kullanıyor |
a | bir |
of | in |
it | bunu |
for | için |
EN Greenhouse gas emissions can be reduced by more than half as compared with conventional building methods.
TR Geleneksel yapı inşaatlarından farklı olarak bu yöntem sera gazı salımlarını yarıya indirebilir.
inglês | turco |
---|---|
greenhouse | sera |
gas | gaz |
conventional | geleneksel |
building | yapı |
more | farklı |
than | bu |
as | olarak |
EN 3D architectural visualization helps you to identify design flaws overlooked through conventional 2D techniques. Build life-like models, validate designs, and scale in real-time (US Site).
TR 3B mimari görselleştirme, geleneksel 2B tekniklerde gözden kaçan tasarım kusurlarını belirlemenize yardımcı olur. Gerçek zamanlı (İngilizce) olarak gerçekçi modeller oluşturun, tasarımları doğrulayın ve ölçeklendirin.
inglês | turco |
---|---|
visualization | görselleştirme |
helps | yardımcı olur |
conventional | geleneksel |
real | gerçek |
time | zamanlı |
architectural | mimari |
design | tasarım |
build | oluşturun |
models | modeller |
designs | tasarımları |
and | ve |
to | olarak |
EN 3D architectural visualization helps you to identify design flaws overlooked through conventional 2D techniques. Build life-like models, validate designs, and scale in real-time (US Site).
TR 3B mimari görselleştirme, geleneksel 2B tekniklerde gözden kaçan tasarım kusurlarını belirlemenize yardımcı olur. Gerçek zamanlı (İngilizce) olarak gerçekçi modeller oluşturun, tasarımları doğrulayın ve ölçeklendirin.
inglês | turco |
---|---|
visualization | görselleştirme |
helps | yardımcı olur |
conventional | geleneksel |
real | gerçek |
time | zamanlı |
architectural | mimari |
design | tasarım |
build | oluşturun |
models | modeller |
designs | tasarımları |
and | ve |
to | olarak |
EN 3D architectural visualization helps you to identify design flaws overlooked through conventional 2D techniques. Build life-like models, validate designs, and scale in real-time (US Site).
TR 3B mimari görselleştirme, geleneksel 2B tekniklerde gözden kaçan tasarım kusurlarını belirlemenize yardımcı olur. Gerçek zamanlı (İngilizce) olarak gerçekçi modeller oluşturun, tasarımları doğrulayın ve ölçeklendirin.
inglês | turco |
---|---|
visualization | görselleştirme |
helps | yardımcı olur |
conventional | geleneksel |
real | gerçek |
time | zamanlı |
architectural | mimari |
design | tasarım |
build | oluşturun |
models | modeller |
designs | tasarımları |
and | ve |
to | olarak |
EN 3D architectural visualization helps you to identify design flaws overlooked through conventional 2D techniques. Build life-like models, validate designs, and scale in real-time (US Site).
TR 3B mimari görselleştirme, geleneksel 2B tekniklerde gözden kaçan tasarım kusurlarını belirlemenize yardımcı olur. Gerçek zamanlı (İngilizce) olarak gerçekçi modeller oluşturun, tasarımları doğrulayın ve ölçeklendirin.
inglês | turco |
---|---|
visualization | görselleştirme |
helps | yardımcı olur |
conventional | geleneksel |
real | gerçek |
time | zamanlı |
architectural | mimari |
design | tasarım |
build | oluşturun |
models | modeller |
designs | tasarımları |
and | ve |
to | olarak |
EN 3D architectural visualization helps you to identify design flaws overlooked through conventional 2D techniques. Build life-like models, validate designs, and scale in real-time (US Site).
TR 3B mimari görselleştirme, geleneksel 2B tekniklerde gözden kaçan tasarım kusurlarını belirlemenize yardımcı olur. Gerçek zamanlı (İngilizce) olarak gerçekçi modeller oluşturun, tasarımları doğrulayın ve ölçeklendirin.
inglês | turco |
---|---|
visualization | görselleştirme |
helps | yardımcı olur |
conventional | geleneksel |
real | gerçek |
time | zamanlı |
architectural | mimari |
design | tasarım |
build | oluşturun |
models | modeller |
designs | tasarımları |
and | ve |
to | olarak |
EN 3D architectural visualization helps you to identify design flaws overlooked through conventional 2D techniques. Build life-like models, validate designs, and scale in real-time (US Site).
TR 3B mimari görselleştirme, geleneksel 2B tekniklerde gözden kaçan tasarım kusurlarını belirlemenize yardımcı olur. Gerçek zamanlı (İngilizce) olarak gerçekçi modeller oluşturun, tasarımları doğrulayın ve ölçeklendirin.
inglês | turco |
---|---|
visualization | görselleştirme |
helps | yardımcı olur |
conventional | geleneksel |
real | gerçek |
time | zamanlı |
architectural | mimari |
design | tasarım |
build | oluşturun |
models | modeller |
designs | tasarımları |
and | ve |
to | olarak |
EN 3D architectural visualization helps you to identify design flaws overlooked through conventional 2D techniques. Build life-like models, validate designs, and scale in real-time (US Site).
TR 3B mimari görselleştirme, geleneksel 2B tekniklerde gözden kaçan tasarım kusurlarını belirlemenize yardımcı olur. Gerçek zamanlı (İngilizce) olarak gerçekçi modeller oluşturun, tasarımları doğrulayın ve ölçeklendirin.
inglês | turco |
---|---|
visualization | görselleştirme |
helps | yardımcı olur |
conventional | geleneksel |
real | gerçek |
time | zamanlı |
architectural | mimari |
design | tasarım |
build | oluşturun |
models | modeller |
designs | tasarımları |
and | ve |
to | olarak |
EN Strong Protection, All Banks Compatible
TR Güçlü Koruma, Tüm Bankalara Uyumlu
inglês | turco |
---|---|
protection | koruma |
all | tüm |
compatible | uyumlu |
strong | güçlü |
EN XRP is the digital asset that provides source liquidity to payment providers, market makers, and banks
TR XRP ödeme servis sağlayıcılara, piyasa yapıcılara ve bankalara kaynak likiditesi sağlayan bir dijital varlıktır
inglês | turco |
---|---|
xrp | xrp |
source | kaynak |
market | piyasa |
payment | ödeme |
and | ve |
digital | dijital |
EN Ripple is a privately held company that aims to create and enable a global network of financial institutions and banks
TR Ripple, finansal kurumlar ve bankalardan oluşan küresel bir ağ yaratmayı hedefleyen özel bir şirkettir
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
financial | finansal |
institutions | kurumlar |
ripple | ripple |
and | ve |
EN Banks can use XRP to source liquidity in real time
TR Bankalar gerçek zamanlı likidite kaynağı olarak XRP kullanabilir
inglês | turco |
---|---|
banks | bankalar |
xrp | xrp |
liquidity | likidite |
real | gerçek |
time | zamanlı |
source | kaynağı |
can use | kullanabilir |
to | olarak |
EN Ripple is essentially taking a stand against what they call “walled gardens” of financial networks consisting of banks, credit cards, and other institutions such as PayPal
TR Ripple özünde, bankalardan, kredi kartlarından ve PayPal gibi diğer kurumlardan oluşan finansal ağların "duvarlı bahçelerine" karşı bir duruş sergilemektedir
inglês | turco |
---|---|
ripple | ripple |
paypal | paypal |
other | diğer |
consisting | oluşan |
financial | finansal |
credit | kredi |
and | ve |
a | bir |
as | gibi |
EN We will help you select the most suitable banks and EMIs for your FOREX or crypto business as we have many established relationships in the business. No need whatsoever to worry about lengthy administrative procedures.
TR FOREX veya kripto işletmeniz için sizin için en ideal banka ve EMIleri seçmenize yardımcı olacağınız, zira uzun süredir sektörde birçok ilişki geliştirebildik. Uzun süreli yasal prosedürlerle uğraşmanıza gerek yoktur.
inglês | turco |
---|---|
select | seç |
forex | forex |
crypto | kripto |
business | iş |
help | yardımcı |
no | yoktur |
most | en |
or | veya |
many | çok |
and | ve |
need | gerek |
EN Banks, hospitals, sports clubs, other public institutions, associations, and brands in the private sector all have the opportunity to effectively promote their services on YouTube
TR Bankalar, hastaneler, spor kulüpleri, diğer kamusal kurumlar, dernekler ya da özel sektörde yer alan markalar, Youtube?da hizmetlerinin tanıtımı noktasında etkili bir şekilde yer alıyor
inglês | turco |
---|---|
banks | bankalar |
hospitals | hastaneler |
sports | spor |
other | diğer |
public | kamusal |
institutions | kurumlar |
associations | dernekler |
brands | markalar |
services | hizmetlerinin |
in | da |
and | şekilde |
EN All our SSL certificates are compatible with all banks in the world.
TR Tüm SSL sertifikalarımız dünyadaki tüm bankalara uyumlu çalışmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
ssl | ssl |
in the world | dünyadaki |
certificates | sertifikaları |
compatible | uyumlu |
EN Comodo SSL is compatible with all active banks
TR Comodo SSL bütün aktif bankalarla uyum içindedir
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
all | bütün |
active | aktif |
comodo | comodo |
EN Is E-Tugra SSL Compatible With All Banks?
TR E-Tugra SSL Tüm Bankalarla Uyumlu Mudur?
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
all | tüm |
compatible | uyumlu |
EN Yes, E-Tugra SSL Certificates are compatible with all banks.
TR Evet, E-Tugra SSL Sertifikaları tüm bankalar ile uyumlu çalışmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
banks | bankalar |
all | tüm |
certificates | sertifikaları |
yes | evet |
with | ile |
compatible | uyumlu |
EN SSL used in Mobiroller servers enables the encryption of the data flow between the users and the system. The system is pretty similar to those employed in Banks.
TR Mobiroller sunucularında kullanılan SSL, kullanıcılar ve sistem arasındaki veri akışının şifrelenmesini sağlar. Sistem, Bankalarda kullanılanlara oldukça benzer.
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
mobiroller | mobiroller |
enables | sağlar |
data | veri |
pretty | oldukça |
similar | benzer |
and | ve |
system | sistem |
between | arasındaki |
users | kullanıcılar |
used | kullanılan |
flow | akışını |
EN Banks, Financial Institutions, Insurance Sector
TR Bankalar, Finans Kuruluşları, Sigorta Sektörü
inglês | turco |
---|---|
banks | bankalar |
financial | finans |
institutions | kuruluşlar |
insurance | sigorta |
sector | sektör |
EN XRP is the digital asset that provides source liquidity to payment providers, market makers, and banks
TR XRP ödeme servis sağlayıcılara, piyasa yapıcılara ve bankalara kaynak likiditesi sağlayan bir dijital varlıktır
inglês | turco |
---|---|
xrp | xrp |
source | kaynak |
market | piyasa |
payment | ödeme |
and | ve |
digital | dijital |
EN Ripple is a privately held company that aims to create and enable a global network of financial institutions and banks
TR Ripple, finansal kurumlar ve bankalardan oluşan küresel bir ağ yaratmayı hedefleyen özel bir şirkettir
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
financial | finansal |
institutions | kurumlar |
ripple | ripple |
and | ve |
EN Banks can use XRP to source liquidity in real time
TR Bankalar gerçek zamanlı likidite kaynağı olarak XRP kullanabilir
inglês | turco |
---|---|
banks | bankalar |
xrp | xrp |
liquidity | likidite |
real | gerçek |
time | zamanlı |
source | kaynağı |
can use | kullanabilir |
to | olarak |
EN Ripple is essentially taking a stand against what they call “walled gardens” of financial networks consisting of banks, credit cards, and other institutions such as PayPal
TR Ripple özünde, bankalardan, kredi kartlarından ve PayPal gibi diğer kurumlardan oluşan finansal ağların "duvarlı bahçelerine" karşı bir duruş sergilemektedir
inglês | turco |
---|---|
ripple | ripple |
paypal | paypal |
other | diğer |
consisting | oluşan |
financial | finansal |
credit | kredi |
and | ve |
a | bir |
as | gibi |
EN Determination of factors affecting the profitability variables by panel data analysis in the islamic banks: the case of Turkey
TR İslami bankalarda kârlılık değişkenini etkileyen faktörlerin panel veri analizi ile belirlenmesi: Türkiye örneği
inglês | turco |
---|---|
determination | belirlenmesi |
affecting | etkileyen |
panel | panel |
data | veri |
analysis | analizi |
turkey | türkiye |
the | ile |
Mostrando 50 de 50 traduções