EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
"better organize" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
inglês | turco |
---|---|
companies | şirketler |
environment | çevre |
and | ve |
products | ürünler |
for | için |
EN The better and more detailed data you process, the better results you will get, and the better you can improve your resource.
TR Ne kadar iyi ve ayrıntılı veri işlerseniz, o kadar iyi sonuçlar alırsınız ve kaynağınızı o kadar iyi geliştirebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
process | iş |
get | al |
detailed | ayrıntılı |
better | iyi |
can | ne |
and | ve |
EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
inglês | turco |
---|---|
companies | şirketler |
environment | çevre |
and | ve |
products | ürünler |
for | için |
EN AI is changing the way transaction diligence is performed at EY. With Watson Discovery EY can provide better transaction advice to clients, which they in turn can use to make better decisions and drive better outcomes.
TR Yapay zeka, EY'de işlem titizliği sağlama biçimini değiştiriyor. Watson Discovery sayesinde EY, müşterilere daha iyi kararlar almak ve daha iyi sonuçlar elde etmek için kullanabilecekleri daha iyi işlem önerileri sunabiliyor.
inglês | turco |
---|---|
transaction | işlem |
watson | watson |
clients | müşterilere |
decisions | kararlar |
at | de |
better | daha iyi |
and | ve |
EN Today Better Cotton is grown in 26 countries around the world and accounts for 20% of global cotton production. In the 2020-21 cotton season, 2.2 million licensed Better Cotton Farmers grew 4.7 million metric tonnes of Better Cotton.
TR Bugün Better Cotton dünya çapında 26 ülkede yetiştirilmektedir ve küresel pamuk üretiminin %20'sini oluşturmaktadır. 2020-21 pamuk sezonunda, 2.2 milyon lisanslı Better Cotton Çiftçisi, 4.7 milyon metrik ton Better Cotton üretti.
inglês | turco |
---|---|
today | bugün |
cotton | pamuk |
and | ve |
million | milyon |
around | çapında |
countries | ülkede |
world | dünya |
global | küresel |
EN India has been a pioneering force within the Better Cotton Programme since its first Better Cotton harvest in 2011, and now has the largest number of farmers participating in the Better Cotton Programme.
TR Hindistan, 2011'deki ilk Better Cotton hasadından bu yana Better Cotton Programında öncü bir güç olmuştur ve şu anda Better Cotton Programına katılan en fazla çiftçiye sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
india | hindistan |
pioneering | öncü |
in | deki |
and | ve |
largest | en |
first | ilk |
the | anda |
EN All the upgrades and improvements that‘ll better help you organize it all.
TR Herşeyi düzenlemede sana daha fazla yardımcı olacak olan iyileştirmeler ve yeniliklerin tümü.
inglês | turco |
---|---|
improvements | iyileştirmeler |
help | yardımcı |
all | tüm |
and | ve |
it | olan |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
decisions | kararlar |
saving | tasarruf |
money | paradan |
and | ve |
better | daha iyi |
EN Better Information Leads to Better Patient Care
TR Daha İyi Hasta Bakımı İçin Daha İyi Bilgi İpuçları
inglês | turco |
---|---|
information | bilgi |
patient | hasta |
care | bakım |
to | daha |
EN Ali Kibar, Chairman of Kibar Holding, said, “We will be more cautious in 2019. We are one of the links in the production chain. If everyone gets better, our country will also get better.”
TR Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar: 2019 daha kontrollü gideceğimiz bir yıl olacak. Üretici halkalardan biriyiz. Herkes ne kadar iyi olursa ülke o kadar iyi olur.
inglês | turco |
---|---|
holding | holding |
if | olursa |
country | ülke |
better | iyi |
everyone | herkes |
more | daha |
EN Combine with LUNA for a better cleanse! T-Sonic™ pulsations help massage the formula into the skin, allowing for a deeper cleanse and better absorption of product, leaving your skin happy and hydrated.
TR Daha iyi bir temizlik için LUNA ile birlikte kullanın! T-Sonik™ titreşimler, formülün cilde masaj yapmasına yardımcı olur, cildin daha derin bir şekilde temizlenmesini ve ürünün daha iyi emilimini sağlayarak cildinizi nemlendirir.
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
decisions | kararlar |
saving | tasarruf |
money | paradan |
and | ve |
better | daha iyi |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN In this way, we can see if the project is getting better and better visibility compared to the number of positioned keywords.
TR Bu bağlamda projenin, pozisyonlanmış anahtar kelimelerin sayısı ile karşılaştırıldığında daha iyi hale ve daha iyi görünürlüğe sahip hale görmemiz mümkün hale gelir.
inglês | turco |
---|---|
project | projenin |
keywords | anahtar |
can | mümkün |
and | ve |
this | bu |
see | görün |
better | daha iyi |
to | sahip |
the | ile |
EN For 10+ years, our team has been able to provide the best possible service that allowed our clients to achieve better work efficiency, and, consequently, better results.
TR Ekibimiz, 10 yılı aşkın süredir, müşterilerimizin daha iyi iş verimliliği ve dolayısıyla daha iyi sonuçlar elde etmesini sağlayan mümkün olan en iyi hizmeti sunmayı başarmıştır.
inglês | turco |
---|---|
service | hizmeti |
efficiency | verimliliği |
our team | ekibimiz |
provide | sağlayan |
years | yıl |
for | aşkın |
to | etmesini |
has | olan |
possible | mümkün |
better | daha iyi |
and | ve |
achieve | elde |
best | en |
the | daha |
EN Better SEO will reflect better on your business because of how the algorithm works, making sure that properly functioning websites make it to the top of the search results
TR Daha iyi SEO, algoritmanın çalışma şekli nedeniyle işletmenize daha iyi yansıyacak ve düzgün çalışan web sitelerinin arama sonuçlarının en üstüne çıkmasını sağlayacaktır
inglês | turco |
---|---|
seo | seo |
properly | düzgün |
websites | web |
your | ve |
top | en |
search | arama |
business | iş |
better | daha iyi |
of the | çalışma |
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN Last year 2.2 million Better Cotton farmers produced 5.4 million tonnes of Better Cotton, or 22% of the world’s cotton production.
TR Geçen yıl 2.2 milyon Better Cotton çiftçisi, 5.4 milyon ton Better Cotton veya dünya pamuk üretiminin %22'ünü üretti.
inglês | turco |
---|---|
year | yıl |
million | milyon |
cotton | pamuk |
or | veya |
last | en |
EN Faster load times mean better user experience, better search engine optimization, and higher conversion rates.
TR Daha hızlı yükleme süreleri, daha iyi kullanıcı deneyimi, daha iyi arama motoru optimizasyonu ve daha yüksek dönüşüm oranları anlamına gelir.
inglês | turco |
---|---|
times | süreleri |
mean | anlamına |
experience | deneyimi |
engine | motoru |
optimization | optimizasyonu |
and | ve |
conversion | dönüşüm |
faster | hızlı |
user | kullanıcı |
search | arama |
higher | daha yüksek |
better | daha iyi |
EN Welcome to the Reviewer Hub – your source of information, guidance and support for reviewing with Elsevier Volunteer and organize your reviews, claim certificates and activate your complimentary access
TR Elsevier'de hakemlik yapmakla ilgili bilgiler, kılavuzluk ve destek kaynağınız olan Hakem Merkezine hoş geldiniz.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
and | ve |
support | destek |
welcome | geldiniz |
EN No more digging through endless files on your computer — build, save and manage all your reports in the tool with a user-friendly interface. Organize reports by client profile with the Semrush Client Manager tool.
TR Artık bilgisayarınızdaki sonsuz dosyalar arasında gezinmeye gerek yok - tüm raporlarınızı kullanıcı dostu bir arayüzle araçta oluşturun, kaydedin ve yönetin. Semrush Client Manager aracıyla raporları müşteri profiline göre düzenleyin.
inglês | turco |
---|---|
files | dosyalar |
user | kullanıcı |
friendly | dostu |
build | oluşturun |
save | kaydedin |
semrush | semrush |
manager | manager |
reports | raporları |
client | müşteri |
and | ve |
manage | yönetin |
all | tüm |
by | göre |
the | artık |
a | bir |
no | yok |
EN Add images and use structural elements (columns, text elements, titles, and page breaks) in addition to data widgets to organize the shape of your report.
TR Raporunuzun şeklini düzenlemek için veri widget'larına ek olarak resimler ekleyin ve yapısal öğeler (sütunlar, metin öğeleri, başlıklar ve sayfa sonları) kullanın.
inglês | turco |
---|---|
images | resimler |
structural | yapısal |
page | sayfa |
elements | öğeler |
data | veri |
text | metin |
add | ekleyin |
of | in |
and | ve |
to | için |
the | olarak |
EN This report will help you find all of your internal linking issues, carefully organize your website structure, and ensure efficient PageRank distribution.
TR Bu rapor bütün iç bağlantı sorunlarınızı bulmanıza, websitenizin yapısını dikkatlice organize etmeye ve verimli bir şekilde PageRank dağıtımını yapmanıza yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
report | rapor |
carefully | dikkatlice |
efficient | verimli |
distribution | dağıtım |
linking | bağlantı |
your website | websitenizin |
organize | organize |
will | olur |
help | yardımcı |
this | bu |
all | bütün |
and | ve |
of | bir |
issues | sorunları |
EN We organize activities focusing on intercultural exchange and aim to reinforce community member capacities
TR Kültürel paylaşıma odaklanan ve beraber yaşamaya yönelik pratikler ortaya çıkaran etkinlikler düzenliyor, topluluk üyelerinin kapasitelerini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz
inglês | turco |
---|---|
activities | etkinlikler |
community | topluluk |
and | ve |
to | yönelik |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the...
TR Gade, kendisi ve ailesi için pandemi döneminde can suyu olan kısa dönemli...
inglês | turco |
---|---|
to | için |
EN We organize round table meetings that bring together all stakeholders such as public authorities, civil society actors, academics and syndicate representatives.
TR Çocuk işçiliği ile ilgili kamu, sivil toplum, akademi ve sendika temsilcileri gibi konuyla ilgili çalışma yürüten tüm paydaşları yan yana getirdiğimiz yuvarlak masa toplantıları organize ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
round | yuvarlak |
civil | sivil |
representatives | temsilcileri |
organize | organize |
society | toplum |
and | ve |
all | tüm |
public | kamu |
meetings | toplantıları |
bring | ile |
as | gibi |
EN How to use Shopify web forms to organize your business
TR Herkesin gözü üzerinizdeyken ürün lansmanı yapmanın yolları
EN Organize and track unlimited contacts with your own address book, included with each email account.
TR Her e-posta hesabında olan kendi adres defterinle sınırsız sayıda kişi düzenle ve takip et.
inglês | turco |
---|---|
unlimited | sınırsız |
address | adres |
account | hesabı |
track | takip |
posta | |
and | ve |
EN Sonix’s in-browser editor allows you to search, play, edit, organize, and share your transcripts from anywhere on any device
TR Sonix'in tarayıcı içi editörü, transkriptlerinizi istediğiniz yerden aramanıza, oynamanıza, düzenlemenize, düzenlemenize ve paylaşmanıza olanak tanır
inglês | turco |
---|---|
editor | editör |
share | paylaş |
browser | tarayıcı |
your transcripts | transkriptlerinizi |
and | ve |
from | yerden |
EN Easily organize and search your transcripts
TR Transkriptlerinizi kolayca düzenleyin ve arayın
inglês | turco |
---|---|
easily | kolayca |
your transcripts | transkriptlerinizi |
and | ve |
EN Sonix automatically transcribes, translates, and helps you organize your audio and video files in over 40 languages. Fast, accurate, and affordable. Millions of users from all over the world.
TR Sonix otomatik olarak transkribe eder, çevirir ve 40'tan fazla dilde ses ve video dosyalarınızı düzenlemenize yardımcı olur. Hızlı, doğru ve uygun fiyatlı. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca kullanıcı.
inglês | turco |
---|---|
helps | yardımcı olur |
video | video |
world | dünyanın |
users | kullanıcı |
fast | hızlı |
affordable | uygun |
sonix | sonix |
from | yanından |
automatically | otomatik olarak |
files | dosyaları |
EN How to organize baby massage sessions and classes
TR Kulübünüzün Üye Sayısını Artırma Stratejileri
EN If you’re in charge of hiring counselors for your summer camp, our free Summer Camp Job Applications will help you accept and organize applications online
TR Yaz kampınız için danışman tutmaktan sorumluysanız, ücretsiz Yaz Kampı İş Başvurularımız, başvuruları online almanıza ve düzenlemenize yardımcı olacaktır
inglês | turco |
---|---|
summer | yaz |
online | online |
free | ücretsiz |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
of | in |
applications | başvurular |
and | ve |
for | için |
EN Community member volunteers support us in reaching refugees for the information and awareness raising sessions we organize in the scope of the project.
TR Proje kapsamında düzenlediğimiz bilgilendirme ve farkındalık oturumlarında, mültecilere erişebilmek için topluluk içi gönüllülerden destek alıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
community | topluluk |
support | destek |
refugees | mültecilere |
information | bilgilendirme |
awareness | farkındalık |
and | ve |
project | proje |
of | in |
scope | kapsamında |
for | için |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak için temel insani yardım standardı (TİS) eğitimleri düzenliyoruz
inglês | turco |
---|---|
core | temel |
refugees | mültecilere |
standards | standardı |
and | ve |
institutions | kurumlar |
increase | artırmak |
EN Community member volunteers support us in reaching refugees for the information and awareness raising sessions we organize in the scope of the project.
TR Proje kapsamında düzenlediğimiz bilgilendirme ve farkındalık oturumlarında, mültecilere erişebilmek için topluluk içi gönüllülerden destek alıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
community | topluluk |
support | destek |
refugees | mültecilere |
information | bilgilendirme |
awareness | farkındalık |
and | ve |
project | proje |
of | in |
scope | kapsamında |
for | için |
Mostrando 50 de 50 traduções