EN We distributed basic NFIs and food items to remote villages benefiting the least from aid activities
EN We distributed basic NFIs and food items to remote villages benefiting the least from aid activities
TR Şehir merkezine uzak ve yardım çalışmalarından en az faydalanan köylerde temel ihtiyaç ve gıda malzemeleri dağıttık
inglês | turco |
---|---|
distributed | dağıttık |
basic | temel |
food | gıda |
remote | uzak |
aid | yardım |
and | ve |
least | az |
EN By imposing these regulations, however, the FCC undoubtedly prevented online and network services from being created and benefiting consumers.
TR Fakat kuşkusuz olarak ,FCC bu yönetmelikleri uygulayarak, tüketicilere fayda sağlayan çevrimiçi ve ağ hizmetlerinin yaratılmasını engellemiştir.
inglês | turco |
---|---|
fcc | fcc |
services | hizmetlerinin |
online | çevrimiçi |
and | ve |
these | bu |
the | fakat |
EN We distributed basic NFIs and food items to remote villages benefiting the least from aid activities
TR Şehir merkezine uzak ve yardım çalışmalarından en az faydalanan köylerde temel ihtiyaç ve gıda malzemeleri dağıttık
inglês | turco |
---|---|
distributed | dağıttık |
basic | temel |
food | gıda |
remote | uzak |
aid | yardım |
and | ve |
least | az |
EN Over the past 16 years, more than SGD 3,000,000 has been raised from this annual event benefiting numerous charities in Singapore.
TR Son 16 yıldır, 3.000.000 Singapur Dolarından daha fazla bağış bu yıllık etkinliklerden toplanmış ve Singapur'da bulunan çeşitli yardım kuruluşlarının bu bağışlardan faydalanması sağlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
singapore | singapur |
than | ve |
this | bu |
annual | yıllık |
EN The absolute majority of the audience directly benefiting from its activities is youth (not necessarily only young people) or carrying out activities aimed at young people (research, policy development, rights advocacy, etc.).
TR Faaliyetlerinden doğrudan yararlanan kitlenin salt çoğunluğunun gençler olması (sadece gençler olması şart değildir) veya gençlere yönelik çalışmalar yürütmesi (araştırma, politika geliştirme, hak savunuculuğu vb.)
inglês | turco |
---|---|
directly | doğrudan |
young | genç |
research | araştırma |
policy | politika |
development | geliştirme |
etc | vb |
at | de |
or | veya |
of | yönelik |
EN We distributed basic NFIs and food items to remote villages benefiting the least from aid activities
TR Şehir merkezine uzak ve yardım çalışmalarından en az faydalanan köylerde temel ihtiyaç ve gıda malzemeleri dağıttık
inglês | turco |
---|---|
distributed | dağıttık |
basic | temel |
food | gıda |
remote | uzak |
aid | yardım |
and | ve |
least | az |
EN We distributed basic NFIs and food items to remote villages benefiting the least from aid activities
TR Şehir merkezine uzak ve yardım çalışmalarından en az faydalanan köylerde temel ihtiyaç ve gıda malzemeleri dağıttık
inglês | turco |
---|---|
distributed | dağıttık |
basic | temel |
food | gıda |
remote | uzak |
aid | yardım |
and | ve |
least | az |
EN At ÜNTEL, our employees start benefiting from the training and development opportunities with the activities starting with the Orientation Training during their first days
TR ÜNTEL’ de çalışanlarımız, ilk günlerinde Oryantasyon Eğitimi ile başlayan aktivitelerle eğitim ve gelişim olanaklarından yararlanmaya başlarlar
inglês | turco |
---|---|
days | günlerinde |
development | gelişim |
first | ilk |
at | de |
and | ve |
training | eğitimi |
EN Over the past 16 years, more than SGD 3,000,000 has been raised from this annual event benefiting numerous charities in Singapore.
TR Son 16 yıldır, 3.000.000 Singapur Dolarından daha fazla bağış bu yıllık etkinliklerden toplanmış ve Singapur'da bulunan çeşitli yardım kuruluşlarının bu bağışlardan faydalanması sağlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
singapore | singapur |
than | ve |
this | bu |
annual | yıllık |
EN Over the past 16 years, more than SGD 3,000,000 has been raised from this annual event benefiting numerous charities in Singapore.
TR Son 16 yıldır, 3.000.000 Singapur Dolarından daha fazla bağış bu yıllık etkinliklerden toplanmış ve Singapur'da bulunan çeşitli yardım kuruluşlarının bu bağışlardan faydalanması sağlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
singapore | singapur |
than | ve |
this | bu |
annual | yıllık |
EN Over the past 16 years, more than SGD 3,000,000 has been raised from this annual event benefiting numerous charities in Singapore.
TR Son 16 yıldır, 3.000.000 Singapur Dolarından daha fazla bağış bu yıllık etkinliklerden toplanmış ve Singapur'da bulunan çeşitli yardım kuruluşlarının bu bağışlardan faydalanması sağlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
singapore | singapur |
than | ve |
this | bu |
annual | yıllık |
EN Over the past 16 years, more than SGD 3,000,000 has been raised from this annual event benefiting numerous charities in Singapore.
TR Son 16 yıldır, 3.000.000 Singapur Dolarından daha fazla bağış bu yıllık etkinliklerden toplanmış ve Singapur'da bulunan çeşitli yardım kuruluşlarının bu bağışlardan faydalanması sağlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
singapore | singapur |
than | ve |
this | bu |
annual | yıllık |
EN Over the past 16 years, more than SGD 3,000,000 has been raised from this annual event benefiting numerous charities in Singapore.
TR Son 16 yıldır, 3.000.000 Singapur Dolarından daha fazla bağış bu yıllık etkinliklerden toplanmış ve Singapur'da bulunan çeşitli yardım kuruluşlarının bu bağışlardan faydalanması sağlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
singapore | singapur |
than | ve |
this | bu |
annual | yıllık |
EN And, of course, the companies already upholding the pledge are benefiting as a result.
TR Sorumluluğu bugünden üstlenmiş olan şirketlerse elbette bunun faydasını görecek.
inglês | turco |
---|---|
a | olan |
of course | elbette |
the | bunun |
EN Do-it-yourself is all the rage - DIY stores are benefiting.
TR Kendi kendine yapmak revaçta: Yapı marketler kazançlı.
inglês | turco |
---|---|
the | yapmak |
EN By imposing these regulations, however, the FCC undoubtedly prevented online and network services from being created and benefiting consumers.
TR Fakat kuşkusuz olarak ,FCC bu yönetmelikleri uygulayarak, tüketicilere fayda sağlayan çevrimiçi ve ağ hizmetlerinin yaratılmasını engellemiştir.
inglês | turco |
---|---|
fcc | fcc |
services | hizmetlerinin |
online | çevrimiçi |
and | ve |
these | bu |
the | fakat |
EN Growing numbers of Tetra Pak personnel around the world are benefiting from flexible working arrangements giving employees more flexibility in where they work
TR Üretim proseslerimizin verimliliğine ek olarak binalarımızın kalitesi, operasyonlarımızın sürdürülebilirliği açısından önemli bir fark yaratmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
from | açısından |
EN Links, like everything else added by members of the Last.fm community, are entirely the responsibility of the individuals who have added them.
TR Diğer her şey gibi Last.fm topluluğunun üyeleri tarafından eklenen bağlantılar da tamamen onları ekleyen kişilerin sorumluluğu altındadır.
inglês | turco |
---|---|
added | eklenen |
entirely | tamamen |
responsibility | sorumluluğu |
members | üyeleri |
last | last |
by | tarafından |
everything | her şey |
the | gibi |
them | onları |
links | bağlantılar |
of | her |
EN An extra fee is added for additional domains or subdomains added.
TR Eklenen ilave domain veya subdomain'ler için ekstra ücret ilave edilir.
inglês | turco |
---|---|
added | eklenen |
domains | domain |
for | için |
fee | ücret |
extra | ekstra |
or | veya |
additional | ilave |
EN Additionally, new subclauses have been added to article 9 of the Wage Guarantee Fund Regulation. Following regulations added to the payment procedures and principles:
TR Ek olarak Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 9. maddesine yeni bentler eklenmiştir. Ödemeye ilişkin usul ve esaslara eklenen bu düzenlemeler aşağıdaki gibidir:
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
guarantee | garanti |
regulations | düzenlemeler |
and | ve |
the | aşağıdaki |
been | bu |
EN 9.b.1. Proportion of medium and high-tech industry value added in total value added
TR 9.b.1. Toplam katma değer içindeki orta ve yüksek teknolojili katma değer üreten sanayi sektörlerinin oranı
inglês | turco |
---|---|
medium | orta |
and | ve |
industry | sanayi |
value | değer |
added | katma |
total | toplam |
in | içindeki |
high | yüksek |
EN An extra fee is added for additional domains or subdomains added.
TR Eklenen ilave domain veya subdomain'ler için ekstra ücret ilave edilir.
inglês | turco |
---|---|
added | eklenen |
domains | domain |
for | için |
fee | ücret |
extra | ekstra |
or | veya |
additional | ilave |
EN Additionally, new subclauses have been added to article 9 of the Wage Guarantee Fund Regulation. Following regulations added to the payment procedures and principles:
TR Ek olarak Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 9. maddesine yeni bentler eklenmiştir. Ödemeye ilişkin usul ve esaslara eklenen bu düzenlemeler aşağıdaki gibidir:
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
guarantee | garanti |
regulations | düzenlemeler |
and | ve |
the | aşağıdaki |
been | bu |
EN Links, like everything else added by members of the Last.fm community, are entirely the responsibility of the individuals who have added them.
TR Diğer her şey gibi Last.fm topluluğunun üyeleri tarafından eklenen bağlantılar da tamamen onları ekleyen kişilerin sorumluluğu altındadır.
inglês | turco |
---|---|
added | eklenen |
entirely | tamamen |
responsibility | sorumluluğu |
members | üyeleri |
last | last |
by | tarafından |
everything | her şey |
the | gibi |
them | onları |
links | bağlantılar |
of | her |
EN Added translation functions to the admin options page. Translations can now be added for that.
TR Yönetici seçenekleri sayfasına çeviri işlevleri eklendi. Bunun için çeviri eklenebilir.
inglês | turco |
---|---|
added | eklendi |
functions | işlevleri |
admin | yönetici |
options | seçenekleri |
page | sayfası |
translation | çeviri |
EN Added translation functions to the admin options page. Translations can now be added for that.
TR Yönetici seçenekleri sayfasına çeviri işlevleri eklendi. Bunun için çeviri eklenebilir.
inglês | turco |
---|---|
added | eklendi |
functions | işlevleri |
admin | yönetici |
options | seçenekleri |
page | sayfası |
translation | çeviri |
EN Moreover, a pool had been added in front of the building and into the portico
TR Ayrıca portikonun içerisine ve yapının önüne bir havuz eklenmiştir
inglês | turco |
---|---|
pool | havuz |
building | yapı |
been | ne |
and | ve |
a | bir |
EN Added support for live streaming
TR Canlı yayın için destek eklendi
inglês | turco |
---|---|
added | eklendi |
support | destek |
live | canlı |
for | için |
EN Distributing keywords into groups by position and tracking your progress over time gives you an added layer of insight.
TR Anahtar kelimeleri pozisyona göre dağıtmak ve zaman içindeki ilerlemenizi takip etmek size ekstra öngörü katar.
inglês | turco |
---|---|
keywords | anahtar |
tracking | takip |
time | zaman |
your progress | ilerlemenizi |
by | göre |
and | ve |
EN <strong>Newly discovered</strong> — search queries that were added to our database recently.
TR <strong>Yeni keşfedilen</strong> — yakın zamanda veritabanımıza eklenmiş sorgular.
EN Multi-device protection with added parental controls, password management, VPN & optimization tools.
TR Ek ebeveyn denetimleri, şifre yönetimi, VPN ve optimizasyon araçlarıyla çoklu cihaz koruması.
inglês | turco |
---|---|
added | ek |
controls | denetimleri |
management | yönetimi |
vpn | vpn |
optimization | optimizasyon |
password | şifre |
multi | çoklu |
device | cihaz |
protection | koruması |
tools | araçları |
EN Our certification course is currently in beta. All of the course materials are available to Ahrefs users and a certification exam will be added in the future.
TR Sertifika kursumuz şimdilik beta aşamasında. Tüm kurs materyalleri, Ahrefs kullanıcıları için mevcuttur ve gelecekte bir sertifika sınavı eklenecektir.
inglês | turco |
---|---|
certification | sertifika |
materials | materyalleri |
ahrefs | ahrefs |
users | kullanıcıları |
and | ve |
all | tüm |
of | in |
a | bir |
available | mevcuttur |
EN We’ve also added GitLab to the import wizard and fully localized YouTrack into three more languages.We are now discontinuing the legacy REST API, so please make sure all your custom integrations are migrated to the new REST API
TR Commit ve merge isteklerini getirmenin yanı sıra, YouTrack artık GitLab CI/CD ile entegre çalışarak süreçlerinizi organize etmenizi sağlayan daha fazla seçenek sunuyor
inglês | turco |
---|---|
are | sunuyor |
and | ve |
custom | ile |
EN We've moved these out of your cart for now but they'll automatically be added to the correct cart when you log back in
TR Bunları şimdilik sepetinden çıkardık, ama yeniden giriş yaptığında otomatik olarak doğru sepete eklenecekler
inglês | turco |
---|---|
log | giriş |
but | ama |
back | yeniden |
the | bunları |
automatically | otomatik olarak |
to | doğru |
EN Backups can be added to your cloud hosting plan at checkout or anytime after purchase
TR Yedeklemeler ödeme aşamasında veya satın alma işleminin ardından herhangi bir zamanda bulut barındırma planına eklenebilir
inglês | turco |
---|---|
cloud | bulut |
hosting | barındırma |
or | veya |
at | nda |
plan | plan |
purchase | satın |
checkout | ödeme |
EN The number of transactions added to the mempool per second.
TR Saniye başına bellek havuzuna eklenen işlem sayısı.
inglês | turco |
---|---|
transactions | işlem |
added | eklenen |
second | saniye |
EN Compare how added / lost backlinks influenced on organic traffic. Detect the most valuable backlinks and bring lost backlinks to life. Website backlink checker will show you all the needed reports.
TR Eklenen / kaybedilen geri bağlantıların organik trafiği nasıl etkilediğini karşılaştırın. En değerli geri bağlantıları tespit edin ve kaybolan geri bağlantıları hayata geçirin.
inglês | turco |
---|---|
compare | karşılaştırın |
added | eklenen |
organic | organik |
traffic | trafiği |
detect | tespit |
valuable | değerli |
most | en |
and | ve |
to life | hayata |
all | de |
to | geri |
how | nasıl |
EN Our Web Suite has powerful video SEO tools including bulk SEO, channel wide tags, keyword research and who added what tags.
TR Web Suite'imiz, toplu SEO, kanal geniş etiketleri, anahtar kelime araştırması ve kimin hangi etiketleri eklediği gib güçlü video SEO araçlarına sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
web | web |
video | video |
seo | seo |
bulk | toplu |
channel | kanal |
tags | etiketleri |
wide | geniş |
research | araştırması |
powerful | güçlü |
has | sahiptir |
who | kimin |
and | ve |
what | hangi |
tools | araçları |
EN Murat added the Karacasu lands to the Ottoman Karacasu Empire; Karacasu, which is the “Bucak” of Nazilli in 1864, has been connected to the province of Aydın as “District cak since 1867.
TR Murat, Karacasu topraklarını Osmanlı Karacasuİmparatorluğu?na katmış; 1864 yılında Nazilli?ye bağlı ?Bucak? olan Karacasu, 1867 tarihinden itibaren ?İlçe? olarak Aydın İline bağlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
connected | bağlı |
in | yılında |
is | olan |
EN To help you go further and faster, we have developed a broad portfolio of value-added services
TR Daha ileriye daha hızlıca ulaşmanıza yardımcı olmak için geniş bir katma değerli hizmetler portföyü oluşturduk
inglês | turco |
---|---|
broad | geniş |
added | katma |
value | değerli |
services | hizmetler |
help | yardımcı |
faster | hızlı |
of | in |
portfolio | portföy |
to | için |
EN As an added benefit, you can exchange their interest in Fairmont Heritage Place for vacations at any Fairmont hotel or resort worldwide
TR İlave bir avantaj olarak, Fairmont Heritage Place’teki paylarını dünya çapındaki herhangi bir Fairmont otel veya tatil köyü ile değiştirebilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
benefit | avantaj |
fairmont | fairmont |
place | iş |
vacations | tatil |
heritage | heritage |
at | de |
hotel | otel |
or | veya |
any | herhangi |
worldwide | çapındaki |
EN The median time for a transaction with miner fees to be included in a mined block and added to the public ledger.
TR Kazıyıcı ücretleri dahil bir işlemin kazınmış bir bloğa dahil edilip, ortak deftere eklenmesi için geçen medyan süre
inglês | turco |
---|---|
time | süre |
public | ortak |
a | bir |
with | dahil |
EN The average time for a transaction with miner fees to be included in a mined block and added to the public ledger.
TR Kazıyıcı ücretleri dahil bir işlemin kazınmış bir bloğa dahil edilip, ortak deftere eklenmesi için geçen ortalama süre
inglês | turco |
---|---|
average | ortalama |
time | süre |
public | ortak |
a | bir |
with | dahil |
EN The wallet provider and exchange has added the three crypto assets in an effort to support wider access to the DeFi industry.
TR Cüzdan sağlayıcısı ve borsası, DeFi endüstrisine daha geniş erişimi desteklemek amacıyla üç kripto varlığını ekledi.
inglês | turco |
---|---|
wallet | cüzdan |
and | ve |
crypto | kripto |
access | erişimi |
defi | defi |
provider | sağlayıcısı |
to support | desteklemek |
EN The COVID-19 pandemic has again shown the added value of volunteers
TR COVID-19 pandemisi, gönüllülerin önemini bir kez daha ortaya koydu
inglês | turco |
---|---|
pandemic | pandemisi |
value | bir |
again | daha |
EN The COVID-19 pandemic has again shown the added value of volunteers
TR COVID-19 pandemisi, gönüllülerin önemini bir kez daha ortaya koydu
inglês | turco |
---|---|
pandemic | pandemisi |
value | bir |
again | daha |
EN In April 2020 we added a new effort to our capacity building activities towards the NGOs
TR STK’lara yönelik kapasite geliştirme çalışmalarımıza Nisan 2020’de bir yenisini daha ekledik
inglês | turco |
---|---|
april | nisan |
capacity | kapasite |
a | bir |
to | yönelik |
EN Need subtitles? Want metadata automatically added to your clips? We auto generate FCPXML to make your life awesome.
TR Altyazı mı gerekiyor? Meta verilerin kliplerinize otomatik olarak eklenmesini mi istiyorsunuz? Hayatınızı harika hale getirmek için otomatik olarak FCPXML üretiriz.
inglês | turco |
---|---|
need | gerekiyor |
want | istiyorsunuz |
awesome | harika |
to | için |
automatically | otomatik olarak |
life | hayat |
EN You can look at our meeting schedule to see gaps in which a new meeting could be added
TR Yeni bir toplantının eklenebileceği boşlukları görmek için toplantı programımıza bakabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
you | in |
meeting | toplantı |
a | bir |
new | yeni bir |
EN Previously, developers added code to their functions to download data from S3 or databases to local temporary storage, limited to 512MB
TR Geliştiriciler daha önce, 512 MB ile sınırlı olmak şartıyla S3'ten veya veritabanlarından yerel geçici depolama alanına veri indirmek için işlevlerine kod ekliyordu
inglês | turco |
---|---|
developers | geliştiriciler |
code | kod |
data | veri |
s | s |
databases | veritabanları |
local | yerel |
temporary | geçici |
storage | depolama |
limited | sınırlı |
or | veya |
previously | daha önce |
to | için |
download | indirmek |
Mostrando 50 de 50 traduções