EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family
EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family
TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı
inglês | turco |
---|---|
if | eğer |
pay | bir |
house | ev |
and | ve |
with | birlikte |
his | ya |
EN Site to rent Apartment-Flats & Rooms short/long term | Spotahome
TR Kiralık daire ve odalar | Spotahome
inglês | turco |
---|---|
rooms | odalar |
rent | kiralık |
EN I was hiding in my apartment and I?d only leave my room to buy more junk food and use the bathroom
TR Dairemde saklanıyordum ve odamdan sadece daha fazla abur cubur almak ve banyoyu kullanmak için çıkıyordum
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
to | için |
EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family
TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı
inglês | turco |
---|---|
if | eğer |
pay | bir |
house | ev |
and | ve |
with | birlikte |
his | ya |
EN Some compare shared hosting to living in an apartment and VPS hosting to living in a condominium
TR Bazıları paylaşımlı hosting'i apartmanda yaşamaya, VPS hosting'i ise kat mülkiyetli dairede yaşamaya benzetir
inglês | turco |
---|---|
vps | vps |
some | bazı |
and | ya |
to | bazıları |
EN House Landscaping Construction Pine tree Tribal Real estate Nature Architecture The village Building Apartment White Architect Home Green Forest
TR Ev Peyzaj Inşaat Çam ağacı Kabile Emlak Doğa Mimari Köy Bina Apartman Beyaz Mimar Ev Yeşil Orman
inglês | turco |
---|---|
nature | doğa |
village | köy |
architect | mimar |
forest | orman |
construction | inşaat |
house | ev |
building | bina |
white | beyaz |
green | yeşil |
EN Architecture Maintenance Construction Buffalo Property management Blue and white Gate Urban Home improvement Real estate House Angular City Apartment Architect Geometric Blue building Building Blue Home
TR Mimari Bakım Inşaat Bufalo Mülkiyet yönetimi Mavi ve beyaz Geçit Kentsel Ev geliştirme Emlak Ev Açısal Kent Apartman Mimar Geometrik Mavi bina Bina Mavi Ev
inglês | turco |
---|---|
maintenance | bakım |
property | mülkiyet |
management | yönetimi |
architect | mimar |
geometric | geometrik |
white | beyaz |
blue | mavi |
and | ve |
urban | kentsel |
city | kent |
construction | inşaat |
house | ev |
building | bina |
EN Engineering Construction Real estate Red and blue Work House Architecture Contractor Architect Home Apartment Building Building team Illustration White Red Blue Helmet Shield
TR Mühendislik Inşaat Emlak Kırmızı ve mavi Iş Ev Mimari Müteahhit Mimar Ev Apartman Bina Inşaat ekibi Illüstrasyon Beyaz Kırmızı Mavi Kask Kalkan
inglês | turco |
---|---|
architect | mimar |
team | ekibi |
illustration | illüstrasyon |
shield | kalkan |
white | beyaz |
and | ve |
red | kırmızı |
blue | mavi |
construction | inşaat |
engineering | mühendislik |
house | ev |
building | bina |
EN Insurance Creativity Construction Real estate House Architect Mortgage company Construction group Building Apartment Home Roof Black Purple Gradient
TR Sigorta Yaratıcılık Inşaat Emlak Ev Mimar Ipotek şirketi Inşaat grubu Bina Apartman Ev Çatı Siyah Mor Gradyan
inglês | turco |
---|---|
insurance | sigorta |
creativity | yaratıcılık |
architect | mimar |
black | siyah |
purple | mor |
gradient | gradyan |
company | şirketi |
group | grubu |
construction | inşaat |
house | ev |
building | bina |
EN Creativity Real estate House Green Yellow Colorful Apartment Home Lego Blue Key
TR Yaratıcılık Emlak Ev Yeşil Sarı Renkli Apartman Ev Lego Mavi Anahtar
inglês | turco |
---|---|
creativity | yaratıcılık |
colorful | renkli |
key | anahtar |
green | yeşil |
blue | mavi |
yellow | sarı |
house | ev |
EN With central locations that offer safe and stylish comfort, each apartment features both Swiss quality and locally inspired flair
TR Güvenli ve tarz sahibi bir konfor sunan merkezi konumlu dairelerden her biri, İsviçre kalitesiyle yerel hayattan ilham alan özellikleri bir arada sunuyor
inglês | turco |
---|---|
central | merkezi |
comfort | konfor |
locally | yerel |
features | özellikleri |
and | ve |
offer | sunuyor |
both | bir |
EN Car, bike, apartment – sharing instead of owning is in. Here are the most popular sharing models.
TR Almanya’nın ortalama değerlerini temsil eden, Pfalz bölgesinin küçük kenti, bu özelliğinden dolayı pazar araştırmacıları için ideal bir test bölgesi.
inglês | turco |
---|---|
in | için |
EN She dreams about leaving this rental house and living in her own apartment someday
TR Bu kiralık evden çıkıp bir gün kendi evinde yaşamanın hayalini kuruyor
inglês | turco |
---|---|
rental | kiralık |
this | bu |
she | bir |
about | gün |
own | kendi |
EN She dreams about leaving this rental house and living in her own apartment someday
TR Bu kiralık evden çıkıp bir gün kendi evinde yaşamanın hayalini kuruyor
inglês | turco |
---|---|
rental | kiralık |
this | bu |
she | bir |
about | gün |
own | kendi |
EN She dreams about leaving this rental house and living in her own apartment someday
TR Bu kiralık evden çıkıp bir gün kendi evinde yaşamanın hayalini kuruyor
inglês | turco |
---|---|
rental | kiralık |
this | bu |
she | bir |
about | gün |
own | kendi |
EN She dreams about leaving this rental house and living in her own apartment someday
TR Bu kiralık evden çıkıp bir gün kendi evinde yaşamanın hayalini kuruyor
inglês | turco |
---|---|
rental | kiralık |
this | bu |
she | bir |
about | gün |
own | kendi |
EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family
TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı
inglês | turco |
---|---|
if | eğer |
pay | bir |
house | ev |
and | ve |
with | birlikte |
his | ya |
EN If he did not have his own house, he could not pay the apartment rent and he would stay on the street with his family
TR Eğer yaşadığı ev kendisinin olmasaydı, bir dairenin kirasını ödeyemeyecek ve belki de ailesiyle birlikte sokakta kalacaktı
inglês | turco |
---|---|
if | eğer |
pay | bir |
house | ev |
and | ve |
with | birlikte |
his | ya |
EN Some compare shared hosting to living in an apartment and VPS hosting to living in a condominium
TR Bazıları paylaşımlı hosting'i apartmanda yaşamaya, VPS hosting'i ise kat mülkiyetli dairede yaşamaya benzetir
inglês | turco |
---|---|
vps | vps |
some | bazı |
and | ya |
to | bazıları |
EN With central locations that offer safe and stylish comfort, each apartment features both Swiss quality and locally inspired flair
TR Güvenli ve tarz sahibi bir konfor sunan merkezi konumlu dairelerden her biri, İsviçre kalitesiyle yerel hayattan ilham alan özellikleri bir arada sunuyor
inglês | turco |
---|---|
central | merkezi |
comfort | konfor |
locally | yerel |
features | özellikleri |
and | ve |
offer | sunuyor |
both | bir |
EN Car, bike, apartment – sharing instead of owning is in. Here are the most popular sharing models.
TR Almanya’nın ortalama değerlerini temsil eden, Pfalz bölgesinin küçük kenti, bu özelliğinden dolayı pazar araştırmacıları için ideal bir test bölgesi.
inglês | turco |
---|---|
in | için |
EN I had to pedal away for three hours to transport the appliance from its former owner to my apartment
TR Bir nakliye aracıyla kıyaslandığında, bisikletle altı kilo CO2 tasarruf ettim
EN is the average rate that Germans pay for a rented apartment.
TR Almanların kiralık konutlara metrekare başına ödediği miktar.
inglês | turco |
---|---|
germans | almanlar |
for | başına |
EN live in an apartment on average.
TR Bir konutta oturanların ortalama sayısı.
inglês | turco |
---|---|
average | ortalama |
in | bir |
EN She sets an amazing example: She lives with her partner in a relatively small apartment, and their combined annual household and plastic waste fits into a large preserving jar
TR Bu arada “çöp isyancısı” Su, sürdürdüğü yaşam biçiminin külfetli bir çilekeş hayatı değil, mutluluk veren bir yaşam olduğunu gözler önüne seriyor
inglês | turco |
---|---|
an | bir |
their | bu |
her | ne |
EN The closet door in my apartment in Berlin won’t close unless I lean against it
TR Berlin’deki evimin yüklüğünün kapısını ancak abanarak kapatabiliyorum
inglês | turco |
---|---|
door | kapı |
the | ancak |
EN Room (11) Suite (3) Apartment (1) Accessible accommodation (1)
TR Oda (11) Süit (3) Daire (1) Erişilebilir konaklama (1)
inglês | turco |
---|---|
room | oda |
suite | süit |
accessible | erişilebilir |
accommodation | konaklama |
EN The modern rooms and suites reflect the unique style of a Parisian apartment.
TR Modern odalar ve süitler bir Paris dairesinin benzersiz tarzını yansıtır.
inglês | turco |
---|---|
modern | modern |
rooms | odalar |
style | tarz |
and | ve |
unique | benzersiz |
EN The elegant rooms and suites give you the comfort of a Parisian apartment.
TR Şık odalar ve süitler, bir Paris dairesinin konforunu sunar.
inglês | turco |
---|---|
rooms | odalar |
give | sunar |
and | ve |
a | bir |
EN Room (2) Suite (4) Apartment (2) Accessible accommodation (1)
TR Oda (2) Süit (4) Daire (2) Erişilebilir konaklama (1)
inglês | turco |
---|---|
room | oda |
suite | süit |
accessible | erişilebilir |
accommodation | konaklama |
EN Room (4) Suite (5) Apartment (1) Accessible accommodation (3)
TR Oda (4) Süit (5) Daire (1) Erişilebilir konaklama (3)
inglês | turco |
---|---|
room | oda |
suite | süit |
accessible | erişilebilir |
accommodation | konaklama |
EN Room (10) Suite (4) Apartment (1) Accessible accommodation (4)
TR Oda (10) Süit (4) Daire (1) Erişilebilir konaklama (4)
inglês | turco |
---|---|
room | oda |
suite | süit |
accessible | erişilebilir |
accommodation | konaklama |
EN FAMILY ONE BEDROOM APARTMENT RESORT VIEW, 1 king bed & 1 sofa bed, Fully-equipped Kitchen
TR 1 YATAK ODALI AİLE DAİRESİ, RESORT MANZ., 1 King yatak ve 1 açılır kanepe, Eksiksiz mutfak
inglês | turco |
---|---|
one | ve |
bed | yatak |
kitchen | mutfak |
EN FAMILY ONE BEDROOM APARTMENT SEA VIEW, 1 king bed & 1 sofa bed, Fully equipped kitchen
TR 1 YATAK ODALI AİLE DAİRESİ, DENİZ MANZ., 1 King yatak ve 1 açılır kanepe, Eksiksiz mutfak
inglês | turco |
---|---|
bed | yatak |
kitchen | mutfak |
one | ve |
EN Either if you have a countryside scene, a city centre apartment for visualisation or you need a trusted companion for your main character in the video game you’re making
TR Bir kırsal manzaraya, görselleştirme için bir şehir merkezine sahip bir daireye sahipseniz veya yaptığınız video oyununda ana karakteriniz için güvenilir bir arkadaşa ihtiyacınız varsa
Mostrando 35 de 35 traduções