DE Die zwölf Schritte und zwölf Traditionen von ITAA
DE Die zwölf Schritte und zwölf Traditionen von ITAA
TR ITAA'in 12 Geleneği ve 12 Adımı
alemão | turco |
---|---|
schritte | adım |
und | ve |
DE Die zwölf Schritte und zwölf Traditionen von ITAA
TR ITAA'in 12 Geleneği ve 12 Adımı
alemão | turco |
---|---|
schritte | adım |
und | ve |
DE Die zwölf Schritte und zwölf Traditionen von ITAA Die Leitprinzipien unseres Programms.
TR ITAA'in 12 Geleneği ve 12 Adımı Programımızın yol gösterici ilkeleri.
alemão | turco |
---|---|
schritte | adım |
programms | programı |
und | ve |
DE Normalerweise dauert es mehrere Jahre, einen neuen Impfstoff zu entwickeln; in diesem Fall ist es in der Rekordzeit von nicht einmal zwölf Monaten gelungen
TR Yeni bir aşı geliştirmek genellikle birkaç yıl alan bir süreç; bu pandemide ise on iki ayı bulmadan rekor bir sürede sonuç elde edildi
alemão | turco |
---|---|
normalerweise | genellikle |
jahre | yıl |
entwickeln | geliştirmek |
monaten | ay |
impfstoff | aşı |
diesem | bu |
neuen | yeni |
einmal | bir |
es | ise |
DE Museen in der Türkei waren in den vergangenen Monaten trotz Corona geöffnet
TR Türkiye’de müzeler geçtiğimiz aylarda korona salgınına rağmen açıktı
alemão | turco |
---|---|
trotz | rağmen |
corona | korona |
DE Ist in Ihrem aktuellen Projekt die Nutzung dieser C++20-Merkmale innerhalb der nächsten zwölf Monate geplant?
TR Mevcut projenizde gelecek 12 ay içinde bu C++20 özelliklerinden herhangi birini kullanmayı planlıyor musunuz?
alemão | turco |
---|---|
c | c |
monate | ay |
in | içinde |
dieser | bu |
DE Das Fairmont Yangcheng Lake Hotel verfügt über zwölf Zimmerarten, von barrierefreien Zimmern für Gäste mit speziellen Bedürfnissen bis zu einer Auswahl an Suiten und besonderen Zimmern
TR Fairmont Yangcheng Lake’de, özel ihtiyaçları olanlara erişim sağlayan odalardan, suit ve özel odalara uzanan on iki oda türü arasında seçim yapabilirsiniz
alemão | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
auswahl | seçim |
und | ve |
suiten | suit |
zu | arasında |
DE Das Fairmont Yangcheng Lake Hotel verfügt über zwölf Zimmerarten, von barrierefreien Zimmern für Gäste mit speziellen Bedürfnissen bis zu einer Auswahl an Suiten und besonderen Zimmern
TR Fairmont Yangcheng Lake’de, özel ihtiyaçları olanlara erişim sağlayan odalardan, suit ve özel odalara uzanan on iki oda türü arasında seçim yapabilirsiniz
alemão | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
auswahl | seçim |
und | ve |
suiten | suit |
zu | arasında |
DE Das Fairmont Yangcheng Lake Hotel verfügt über zwölf Zimmerarten, von barrierefreien Zimmern für Gäste mit speziellen Bedürfnissen bis zu einer Auswahl an Suiten und besonderen Zimmern
TR Fairmont Yangcheng Lake’de, özel ihtiyaçları olanlara erişim sağlayan odalardan, suit ve özel odalara uzanan on iki oda türü arasında seçim yapabilirsiniz
alemão | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
auswahl | seçim |
und | ve |
suiten | suit |
zu | arasında |
DE In den rund eine Million Handwerksunternehmen arbeiteten 2017 etwa 5,5 Millionen Menschen – mehr als zwölf Prozent aller Erwerbstätigen.
TR Almanya’da sayıları bir milyonu bulan ustalık hizmetleri sunan işletmelerde istihdam edilen insan sayısı 2017 yılı itibarıyla yaklaşık 5,5 milyondu ve toplam çalışan nüfusun yüzde 12’sinden fazlasın oluşturuyordu.
alemão | turco |
---|---|
menschen | insan |
prozent | yüzde |
etwa | yaklaşık |
eine | bir |
DE Jeder und jede Erkrankte infizieren im Schnitt zwölf bis 18 andere Menschen
TR Kızamığa yakalanan her kişi hastalığı ortalama 12 ila 18 kişiye bulaştırıyor
alemão | turco |
---|---|
menschen | kişi |
bis | ila |
DE Das Symbol der EU, die Europaflagge, besteht aus einem Kranz von zwölf goldenen, fünfzackigen Sternen auf azurblauem Hintergrund.
TR AB’nin sembolü azur mavisi üzerine altın renkli ve beş uçlu on iki yıldızın oluşturduğu bir çemberden oluşuyor.
alemão | turco |
---|---|
goldenen | altın |
der | ve |
DE Da wir eine wachsende Gemeinschaft sind, hatten einige Mitglieder Erfolg beim Finden von Sponsoren in anderen Zwölf-Stufen-Programmen, während sie sich mit einem erfahreneren ITAA-Mitglied zu technologiespezifischen Fragen beraten.
TR Büyüyen bir burs grubu olduğumuz için, bazı üyeler teknolojiye özgü konularda daha deneyimli bir ITAA üyesine danışırken diğer On İki Adımlı programlarda sponsor bulma konusunda başarılı oldular.
alemão | turco |
---|---|
mitglieder | üyeler |
itaa | itaa |
erfolg | başarı |
anderen | diğer |
einige | bir |
DE Sponsorschaft ist eine informelle, freiwillige Beziehung, in der ein erfahreneres Mitglied dabei hilft, einen Neuankömmling durch die Zwölf Schritte zu führen, die als Grundlage unserer langfristigen Genesung dienen
TR Sponsorluk, daha deneyimli bir üyenin, uzun vadeli iyileşmemizin temeli olarak hizmet eden On İki Adım aracılığıyla yeni gelen bir kişiye rehberlik etmesine yardımcı olduğu gayri resmi, gönüllü bir ilişkidir
alemão | turco |
---|---|
schritte | adım |
grundlage | temeli |
dienen | hizmet |
DE Wir haben zwar noch keinen eigenen Wortlaut für die Zwölf Konzepte, aber der Wortlaut der AA-Konzepte ist zu finden hierdie als nützliche Referenz dienen kann.
TR On İki Kavram için henüz kendi ifadelerimiz olmasa da, AA'nın kavramlarının ifadeleri bulunabilir buradayararlı bir referans olarak hizmet edebilir.
alemão | turco |
---|---|
dienen | hizmet |
kann | edebilir |
zwar | da |
aber | bir |
noch | henüz |
DE Das Zwölf-Schritte-Modell wurde vor über 80 Jahren von den Anonymen Alkoholikern entwickelt und hat Millionen von Menschen, die an einer Suchtkrankheit leiden, geholfen, eine langfristige, nachhaltige Genesung zu finden.
TR On İki Adım modeli, 80 yıldan uzun bir süre önce Adsız Alkolikler tarafından öncülük edildi ve bağımlılık hastalığından muzdarip milyonlarca insanın uzun vadeli, sürdürülebilir iyileşme bulmasına yardımcı oldu.
alemão | turco |
---|---|
wurde | oldu |
nachhaltige | sürdürülebilir |
schritte | adım |
modell | modeli |
und | yardımcı |
menschen | bir |
DE Örtliche Bibliotheken führen oft Zwölf-Schritte-Genesungsbücher, wie zum Beispiel " Anonyme Alkoholiker", und einige lokale Präsenzmeetings betreiben „Leihbüchereien“ oder geben auch Bücher kostenlos heraus
TR Yerel kütüphaneler genellikle On İki Adım kurtarma kitaplarını stoklar: Adsız Alkolikler, ve bazı yerel yüz yüze gruplar da 'ödünç kitaplıklar' işletiyor veya kitapları ücretsiz dağıtıyor
alemão | turco |
---|---|
lokale | yerel |
oft | genellikle |
schritte | adım |
einige | bazı |
bücher | kitapları |
kostenlos | ücretsiz |
und | ve |
auch | da |
oder | veya |
DE COSA. COSA ist ein Zwölf-Schritte-Genesungsprogramm für Menschen, deren Leben von zwanghaftem Sexualverhalten betroffen ist.
TR COSA. COSA, yaşamları kompulsif cinsel davranışlardan etkilenmiş kişiler için On İki Adımlı bir iyileşme programıdır.
alemão | turco |
---|---|
für | için |
menschen | bir |
DE Im vergangenen Jahr erhielt Vincent den britischen Verdienstorden OBE für seine Verdienste im Gastgewerbe und der Tourismusindustrie und wurde in der New Year Honours List 2015 gewürdigt.
TR Geçen sene otelcilik ve turizm alanındaki hizmetlerinden ötürü Britanya İmparatorluk Nişanı alan Vincent, New Year Honours List 2015 onur listesinde yer almıştır.
alemão | turco |
---|---|
new | new |
und | ve |
in | yer |
DE Ruby, Objective-C und Scala haben in den vergangenen 5 Jahren an Popularität verloren.
TR Ruby, Objective-C ve Scala'nın popülerliği son 5 yıl içinde düşmüştür.
alemão | turco |
---|---|
jahren | yıl |
und | ve |
in | içinde |
DE Wir stellten drei Fragen zu den verwendeten Sprachen. Erstens fragten wir nach allen im vergangenen Jahr verwendeten Sprachen, zweitens nach den primären Sprachen (bis zu drei) und drittens baten wir die Befragten, eine Rangfolge zu erstellen.
TR İnsanların kullandıkları diller hakkında üç soru sorduk. Öncelikle geçen yıl hangi dili kullandıklarını, ikinci olarak ana dillerini (üç adede kadar) sorduk ve son olarak da bu dilleri sıralamalarını istedik.
alemão | turco |
---|---|
fragen | soru |
jahr | yıl |
und | ve |
zu | hakkında |
bis | kadar |
allen | da |
die | ana |
sprachen | diller |
DE Unter vollbeschäftigten Senior-Entwicklern liegt dieser Anteil jedoch bei nur 8%.Wie im vergangenen Jahr haben etwa 30% der Entwickler immer noch keine Unit-Tests in ihren Projekten.
TR Ama tam zamanlı çalışan kıdemli geliştiriciler arasında ise bu oran yalnızca %8.Geçen yılki gibi, geliştiricilerin yaklaşık %30'u projelerinde hâlâ birim testleri bulunmuyor.
alemão | turco |
---|---|
etwa | yaklaşık |
entwickler | geliştiriciler |
senior | kıdemli |
nur | yalnızca |
wie | gibi |
noch | hâlâ |
jedoch | ama |
ihren | en |
in | arasında |
dieser | bu |
DE Im vergangenen Jahr ließ CMake Visual Studio hinter sich und stieg zum beliebtesten Projektmodell/Build-System für die C++-Entwicklung auf.Seitdem hat sich sein Anteil um weitere 5 Prozentpunkte auf 42% erhöht.
TR Geçen yıl CMake Visual Studio projelerini geçerek C++ geliştirme için kullanılan en popüler proje modelleme / derleme sistemi oldu.Kullanım oranı %5 artarak %42'ye ulaşmış.
alemão | turco |
---|---|
jahr | yıl |
c | c |
studio | studio |
entwicklung | geliştirme |
system | sistemi |
beliebtesten | en |
sich | in |
für | için |
DE Coldplay ist eine britische Pop Rock-Band, bestehend aus Chris Martin, Jonny Buckland, Will Champion und Guy Berryman. Sie ist eine der weltweit erfolgreichsten Bands des vergangenen Ja… mehr erfahren
TR Coldplay, İngiliz alternatif rock müzik grubu. Grubun dört üyesi vardır: grubun piyanisti, gitaristi ve solisti olan Chris Martin, bas gitaristi Guy Berryman, bateride Will Champion ve g… Devamını oku
DE Sie ist eine der weltweit erfolgreichsten Bands des vergangenen Jahrzehnts
TR Grubun dört üyesi vardır: grubun piyanisti, gitaristi ve solisti olan Chris Martin, bas gitaristi Guy Berryman, bateride Will Champion ve gitarda Jonny Buckland
alemão | turco |
---|---|
sie | vardır |
DE Die Stahlbranche erreichte im vergangenen Jahr ein Exportvolumen von 15,6 Milliarden Dollar
TR Çelik sektörü geçen yıl 15,6 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştı
alemão | turco |
---|---|
die | en |
milliarden | milyar |
jahr | yıl |
DE Es gibt viele Videocredits, die ich im vergangenen Monat nicht verwendet habe. Können Sie sie zurückrollen, damit ich sie diesen Monat verwenden kann?
TR Geçtiğimiz ay kullanmadığım birçok video kredisi vardı. Söz konusu kredileri bu ay kullanabilmem için aktarabilir misiniz?
alemão | turco |
---|---|
monat | ay |
viele | çok |
nicht | bir |
sie | için |
diesen | bu |
DE Ruby, Objective-C und Scala haben in den vergangenen 5 Jahren an Popularität verloren.
TR Ruby, Objective-C ve Scala'nın popülerliği son 5 yıl içinde düşmüştür.
alemão | turco |
---|---|
jahren | yıl |
und | ve |
in | içinde |
DE „Die Meinung der Amerikaner zu Deutschland ist – unabhängig von ihren politischen Lagern – in den vergangenen fünf Jahren überwiegend positiv geblieben
TR „Amerikalıların Almanya hakkındaki düşünceleri -savundukları politik görüşlerinden bağımsız olarak- geçtiğimiz beş yıl içinde genelde olumlu kaldı
DE Hat sich die Einstellung in der deutschen Gesellschaft gegenüber der queeren Community in den vergangenen Jahren verändert? Wir haben den Moment verpasst, dass die Einstellung zur queeren Community zum Mainstream wurde
TR Alman toplumunda, kuir topluluğa olan yaklaşım konusunda son yıllarda bir değişim oldu mu? Kuir topluluğa yönelik tutumların ana akım haline geldiği anı biz kaçırdık
alemão | turco |
---|---|
deutschen | alman |
jahren | a |
moment | an |
wurde | oldu |
die | ana |
wir | biz |
haben | olan |
DE Der Wissenschaftsstandort Deutschland ist gut aufgestellt. Die Reformen der vergangenen Jahre haben gegriffen, die Forschung ist internationaler ausgerichtet als je zuvor.
TR Almanya bilimsel alanda göz dolduran bir ülke. Geçtiğimiz yıllarda yapılan reformlar tutundu ve araştırma şimdi hiç olmadığı kadar uluslararası nitelikte.
alemão | turco |
---|---|
je | hiç |
internationaler | uluslararası |
deutschland | almanya |
forschung | araştırma |
der | ve |
als | kadar |
DE Deshalb hat Deutschland in den vergangenen Jahren eine Reihe bilateraler Energiepartnerschaften mit wichtigen Erzeuger-, Transit- und Verbraucherländern geschlossen
TR Almanya bu nedenlerle geçtiğimiz yıllarda önemli üretici, tüketici ve geçit ülke konumundaki ülkelerle bir dizi ikili enerji ortaklığı projesini hayata geçirdi
alemão | turco |
---|---|
wichtigen | önemli |
deutschland | almanya |
und | ve |
hat | bu |
reihe | bir |
DE Sie plant vor allem Beiträge und entwickelt Themen mit Korrespondenten; als Reporterin berichtete sie zuletzt vom vergangenen US-Präsidentschaftswahlkampf und im Januar 2020 aus der Türkei
TR Carolina Drüten, her şeyden önce yazıları planlıyor ve muhabirlerle konular geliştiriyor; muhabir olarak en son ABD’deki geçen başkanlık seçim kampanyasından ve Ocak 2020’de Türkiye’den haberler yapmış
alemão | turco |
---|---|
themen | konular |
januar | ocak |
vor | önce |
und | ve |
allem | her |
DE Davon profitiert haben in den vergangenen 30 Jahren fast 1,3 Millionen Studierende allein aus Deutschland, wo der Austausch vom Deutschen Akademischen Austauschdienst koordiniert wird
TR Geçtiğimiz 30 yılda Almanya ayağı Alman Akademik Değişim Servisi tarafından koordine edilen programla yalnızca bu ülkeden 1,3 milyona yakın üniversite öğrencisi faydalandı
alemão | turco |
---|---|
allein | yalnızca |
austausch | değişim |
akademischen | akademik |
deutschland | almanya |
davon | bu |
deutschen | alman |
in | tarafından |
DE Entstanden sind sie erst im vergangenen Jahrtausend: durch Aufschwemmungen auf altem Marschboden oder als Überbleibsel einer vormals größeren Insel
TR Adalar geçen binyıl içinde –eski balçık toprak üzerindeki kabarmalar meydana gelmesi suretiyle veya bir zamanların büyükçe adalarının kalıntıları halinde – oluştular
alemão | turco |
---|---|
im | içinde |
oder | veya |
einer | bir |
auf | e |
DE Auch die Zahl internationaler Mitarbeiter an den Hochschulen hat sich im vergangenen Jahrzehnt um rund zwei Drittel gesteigert und liegt bei 10 Prozent
TR Alman üniversitelerinde öğrenim gören yabancı öğrencilerin (uluslararası öğrenciler) sayısında da son on yılda yaklaşık üçte ikilik bir artış var ve toplam öğrenci sayısı içindeki oranları yüzde 10 düzeyinde
alemão | turco |
---|---|
zahl | sayısı |
prozent | yüzde |
internationaler | uluslararası |
und | ve |
auch | da |
zwei | bir |
im | içindeki |
DE Was seine Unerschütterlichkeit angeht – davon konnte sich in den vergangenen Wochen jeder selbst überzeugen.
TR Son haftalarda bu konuda kimsenin şüphesi kalmadığına eminiz.
DE Curevac und Biontech sind mit ihren Anstrengungen im Kampf gegen die Corona-Pandemie im vergangenen Jahr zu den bekanntesten Biotechunternehmen in Deutschland geworden
TR Curevac ve Biontech, korona pandemisiyle mücadelede ortaya koydukları çalışmalarla geçen yıl Almanya’daki en tanınmış biyoteknoloji şirketleri haline geldi
alemão | turco |
---|---|
jahr | yıl |
corona | korona |
unternehmen | şirketleri |
und | ve |
zu | haline |
DE Ist die Corona-Krise eigentlich auch ein Innovationstreiber? Im vergangenen Jahr ließ sich beobachten, dass viele Unternehmen im Krisenfall unzureichend bereit sind, in ihre Zukunftsfähigkeit zu investieren
TR Korona krizi aslında aynı zamanda bir inovasyon lokomotifi mi? Geçtiğimiz yıl, birçok firmanın kriz durumunda geleceğe yönelik yatırım yapmaya yeterli derecede yatkın olmadıklarını gözlemlemek mümkün oldu
alemão | turco |
---|---|
investieren | yatırım |
corona | korona |
jahr | yıl |
krise | krizi |
viele | çok |
sind | bir |
auch | aynı |
DE Die Zahl der wissenschaftlichen Publikationen pro eine Million Einwohner ist in Deutschland in den vergangenen zwei Jahrzehnten kontinuierlich gestiegen
TR Almanya’da milyon nüfus başına bilimsel yayınların sayısı geçtiğimiz yirmi yılda düzenli olarak arttı
alemão | turco |
---|---|
wissenschaftlichen | bilimsel |
million | milyon |
pro | başına |
eine | sayısı |
der | olarak |
DE Panama Papers, Paradise Papers, Ibiza-Affäre – viele der wesentlichen journalistischen Enthüllungen der vergangenen Jahre sind mit den Namen Bastian Obermayer und Frederik Obermaier verknüpft
TR Panama Papers, Paradise Papers, İbiza Skandalı… Geçtiğimiz yıllardaki önemli gazetecilik başarılarının çoğu Bastian Obermayer ve Frederik Obermaier imzalarını taşıyor
DE Dank der guten Wirtschaftslage der vergangenen Jahre ist Deutschland attraktiv: 2,7 Millionen EU-Ausländerinnen und -Ausländer arbeiteten 2019 in Deutschland
TR Almanya, geçtiğimiz yıllarda iyi giden ekonomi sayesinde cazip bir ülke konumunda: 2019 yılında 2,7 milyon AB vatandaşı yabancı Almanya’da çalışıyordu
alemão | turco |
---|---|
guten | iyi |
millionen | milyon |
deutschland | almanya |
jahre | yıl |
und | sayesinde |
in | bir |
DE Im Laufe der vergangenen Jahre haben Millionen von Menschen ihre Kreativität mit den 123D-Apps und mithilfe der Autodesk-Community ausgelebt.
TR OGeçtiğimiz birkaç yıl içerisinde milyonlarca insan Autodesk 123D Design uygulamaları ve topluluğu ile yaratıcılıklarını açığa çıkardı.
alemão | turco |
---|---|
jahre | yıl |
menschen | insan |
autodesk | autodesk |
apps | uygulamaları |
und | ve |
DE Im Laufe der vergangenen Jahre haben Millionen von Menschen ihre Kreativität mit den 123D-Apps und mithilfe der Autodesk-Community ausgelebt.
TR OGeçtiğimiz birkaç yıl içerisinde milyonlarca insan Autodesk 123D Design uygulamaları ve topluluğu ile yaratıcılıklarını açığa çıkardı.
alemão | turco |
---|---|
jahre | yıl |
menschen | insan |
autodesk | autodesk |
apps | uygulamaları |
und | ve |
DE Im Laufe der vergangenen Jahre haben Millionen von Menschen ihre Kreativität mit den 123D-Apps und mithilfe der Autodesk-Community ausgelebt.
TR OGeçtiğimiz birkaç yıl içerisinde milyonlarca insan Autodesk 123D Design uygulamaları ve topluluğu ile yaratıcılıklarını açığa çıkardı.
alemão | turco |
---|---|
jahre | yıl |
menschen | insan |
autodesk | autodesk |
apps | uygulamaları |
und | ve |
DE Empfehlungs-Engines: Anhand von Daten zum vergangenen Konsumverhalten können KI-Algorithmen helfen, Datentrends zu entdecken, die zur Entwicklung effektiverer Cross-Selling-Strategien genutzt werden können
TR Öneri Motorları: Yapay zeka algoritmaları, geçmiş tüketim davranışı verilerini kullanarak, daha etkili çapraz satış stratejileri geliştirmek için kullanılabilecek veri eğilimlerini keşfetmeye yardımcı olabilir
alemão | turco |
---|---|
entwicklung | geliştirmek |
algorithmen | algoritmaları |
strategien | stratejileri |
daten | veri |
zu | için |
von | in |
DE Coldplay ist eine britische Pop Rock-Band, bestehend aus Chris Martin, Jonny Buckland, Will Champion und Guy Berryman. Sie ist eine der weltweit erfolgreichsten Bands des vergangenen Ja… mehr erfahren
TR Coldplay, İngiliz alternatif rock müzik grubu. Grubun dört üyesi vardır: grubun piyanisti, gitaristi ve solisti olan Chris Martin, bas gitaristi Guy Berryman, bateride Will Champion ve g… Devamını oku
DE Sie ist eine der weltweit erfolgreichsten Bands des vergangenen Jahrzehnts
TR Grubun dört üyesi vardır: grubun piyanisti, gitaristi ve solisti olan Chris Martin, bas gitaristi Guy Berryman, bateride Will Champion ve gitarda Jonny Buckland
alemão | turco |
---|---|
sie | vardır |
DE Hast Du vielleicht auch schon von Capcom gehört? Dieses Unternehmen aus dem Gaming-Sektor hat in den vergangenen Jahren beeindruckende Zahlen vorgelegt
TR Uzun zamandır takip ettiğim bir hisse ve doğru an çok yakın
alemão | turco |
---|---|
zahlen | bir |
den | ve |
DE Hast Du vielleicht auch schon von Capcom gehört? Dieses Unternehmen aus dem Gaming-Sektor hat in den vergangenen Jahren beeindruckende Zahlen vorgelegt
TR Uzun zamandır takip ettiğim bir hisse ve doğru an çok yakın
alemão | turco |
---|---|
zahlen | bir |
den | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções