EN Add specific words and phrases to your own custom dictionary. We'll prioritize these words when transcribing.
영어 | 터키어 |
---|---|
add | ekleyin |
these | bu |
and | ve |
to | belirli |
EN If you want to prevent two words from being separated by a line break or page break between them, just enter a "non-breaking space" between the words. To do so, just press the key combination Ctrl+Shift+Space.
TR İki sözcüğün satır sonu veya sayfa sonu ile ayrılmasını önlemek istiyorsanız sözcükler arasına “bölünmez boşluk” eklemeniz yeterlidir. Bunu yapmak için Ctrl + Shift + Space tuş kombinasyonuna basmanız yeterlidir.
영어 | 터키어 |
---|---|
page | sayfa |
do | yapmak |
or | veya |
enter | için |
line | ile |
영어 | 터키어 |
---|---|
add | ekleyin |
these | bu |
and | ve |
to | belirli |
EN We are giving authors a platform to explain their ideas in their own words, shaping the knowledge they share to fit different types of learning
TR Yazarlara fikirlerini kendi sözcükleriyle açıklamaları için bir platform vererek, paylaştıkları bilgileri farklı öğrenme türlerine uyacak şekilde biçimlendiriyoruz
영어 | 터키어 |
---|---|
platform | platform |
ideas | fikirlerini |
knowledge | bilgileri |
share | paylaş |
fit | uyacak |
types | türlerine |
the | şekilde |
of | in |
learning | öğrenme |
different | farklı |
EN You can also find related words, phrases, and synonyms in the topics:
TR Konuda ayrıca ilgili kelimeleri, ifadeleri ve eşanlamlıları da bulabilirsiniz:
영어 | 터키어 |
---|---|
related | ilgili |
and | ve |
in | da |
the | kelimeleri |
EN Learn Learn New Words Help In Print
TR Öğren Öğren Yeni Kelimeler Yardım Basılı
영어 | 터키어 |
---|---|
new | yeni |
words | kelimeler |
help | yardım |
EN By checking your competitors in Google’s top 10 for given keywords, On Page SEO Checker gives you insights on semantically related words you can enrich your content with.
TR On Page SEO Checker, verilen anahtar kelimeler için Google top 10'daki rakiplerinizi kontrol ederek, içeriğinizi zenginleştirebileceğiniz anlamsal olarak alakalı kelimeler ile ilgili içgörüler verir.
영어 | 터키어 |
---|---|
seo | seo |
gives | verir |
insights | içgörüler |
your content | içeriğinizi |
keywords | anahtar |
checker | checker |
checking | kontrol |
with | ile |
on | ilgili |
in | daki |
by | ederek |
for | için |
EN You can group them by specific words or brand names
TR Bunları belirli kelimelere veya marka isimlerine göre gruplandırabilirsiniz
영어 | 터키어 |
---|---|
specific | belirli |
brand | marka |
by | göre |
or | veya |
EN The words and phrases that people type into search engines to find what they’re looking for.
TR İnsanların aradıklarını bulmak için arama motorlarına yazdıkları kelimeler ve kelime öbekleri.
영어 | 터키어 |
---|---|
search | arama |
and | ve |
the | kelimeler |
engines | motorları |
EN Hear the words spoken in British and American English
TR Kelimelerin İngiliz ve Amerikan İngilizcesi seslendirmelerini dinleyin
영어 | 터키어 |
---|---|
american | amerikan |
and | ve |
EN More than 25,000 real examples show how words are used
TR Kelimelerin nasıl kullanıldığına dair 25.000'in üzerinde gerçek örnek
영어 | 터키어 |
---|---|
real | gerçek |
examples | örnek |
how | nasıl |
more | üzerinde |
EN Based on the Cambridge English Corpus — a database of over 2 billion words
TR 1,5 milyar kelimeden oluşan bir veritabanı olan Cambridge English Corpus'a dayanır
영어 | 터키어 |
---|---|
billion | milyar |
database | veritabanı |
EN data about how you interact with the Consumer Services, such as your search words, page views, date and time of interactions, time spent on each page, or posts you make;
TR arama kelimeleriniz, sayfa görüntülemeleriniz, etkileşimlerin tarihi ve saati, her sayfada geçirilen süre veya yaptığınız yayınlar gibi Tüketici Hizmetleri ile nasıl etkileşim kurduğunuzla ilgili veriler;
영어 | 터키어 |
---|---|
data | veriler |
interact | etkileşim |
consumer | tüketici |
services | hizmetleri |
search | arama |
date | tarihi |
page | sayfa |
how | nasıl |
or | veya |
and | ve |
of | her |
with | ile |
영어 | 터키어 |
---|---|
copyright | telif |
permission | izin |
websites | internet |
in | da |
content | içeriği |
including | dahil |
third | üçüncü |
respect | saygı |
links | bağlantılar |
영어 | 터키어 |
---|---|
organized | düzenli |
themes | temaları |
all | tüm |
stay | kalın |
with | ile |
and | ve |
EN This notification means that some keywords were ignored. What Does “Missing Keywords In Content” Mean? Keywords are constructs or single words that show search engine crawlers the content of the...
TR 404 hatası nedir “Hata 404” (veya “Sayfa Bulunamadı”) ? sunucu bir kullanıcı tarafından istenen belgeyi bulamadığında oluşan standart bir HTTP durum kodudur. Temel olarak, bu varolmayan veya kırılmayan bir sayfadır....
EN In other words, it is a decentralized supercomputer that anyone can use
TR Diğer bir deyişle, herhangi birinin kullanabileceği merkeziyetsiz bir süper bilgisayardır
영어 | 터키어 |
---|---|
other | diğer |
decentralized | merkeziyetsiz |
a | bir |
use | herhangi |
영어 | 터키어 |
---|---|
create | oluşturabilirsiniz |
series | dizi |
time | zaman |
template | şablonu |
a | bir |
the | size |
영어 | 터키어 |
---|---|
other | başka |
marketing | pazarlama |
successful | başarılı |
to | için |
영어 | 터키어 |
---|---|
prefer | tercih |
technical | teknik |
etc | vb |
with | uygun |
a | bir |
영어 | 터키어 |
---|---|
additional | ek |
charge | ücret |
file | dosyası |
a | bir |
영어 | 터키어 |
---|---|
themes | temaları |
all | tüm |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
key | anahtar |
words | kelimeleri |
and | ve |
automatically | otomatik olarak |
영어 | 터키어 |
---|---|
stay | kalın |
organized | düzenli |
and | ve |
find | bulun |
words | kelimeleri |
in | içinde |
seconds | saniyeler |
files | dosyaları |
영어 | 터키어 |
---|---|
organized | düzenli |
built-in | yerleşik |
storage | depolama |
pinpoint | tespit |
seconds | saniyeler |
search | arama |
advanced | gelişmiş |
in | içinde |
all | tüm |
stay | kalın |
files | dosyaları |
and | ve |
with | ile |
영어 | 터키어 |
---|---|
search | arama |
transcripts | transkriptleri |
browsers | tarayıcı |
built-in | yerleşik |
by | göre |
or | veya |
to | için |
영어 | 터키어 |
---|---|
search | arama |
key | anahtar |
themes | temalar |
easily | kolayca |
all | tüm |
to | yapın |
and | ve |
for | için |
those | bu |
영어 | 터키어 |
---|---|
not | değil |
file | dosya |
names | adları |
영어 | 터키어 |
---|---|
takes | sürer |
minutes | dakika |
get | elde |
interactive | etkileşimli |
transcript | transkript |
key | anahtar |
easily | kolayca |
or | veya |
a | birkaç |
only | sadece |
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
click | tıklama |
simple | basit |
sonix | sonix |
that | o |
exact | tam |
word | kelimeye |
or | veya |
a | bir |
영어 | 터키어 |
---|---|
not | değil |
files | dosyaları |
just | sadece |
영어 | 터키어 |
---|---|
transcribed | transkribe |
now | artık |
way | yolunu |
pinpoint | tespit |
content | içeriği |
searching | arama |
by | yaparak |
or | veya |
with | göre |
영어 | 터키어 |
---|---|
pinpoint | tespit |
keywords | anahtar |
data | verileri |
global | küresel |
search | arama |
easily | kolayca |
all | tüm |
and | ve |
export | dışa |
영어 | 터키어 |
---|---|
sonix | sonix |
transcripts | transkriptleri |
spoken | konuşulan |
efficiently | verimli |
your transcript | transkriptinizi |
easy | kolaylaştırır |
will | yapacak |
this | bu |
better | daha iyi |
to | her |
life | hayat |
and | ve |
the | şekilde |
영어 | 터키어 |
---|---|
search | arama |
themes | temaları |
all | tüm |
to | yapın |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
upload | yükleyin |
video | video |
lecture | ders |
dictionary | sözlük |
securely | güvenli bir şekilde |
or | veya |
unique | benzersiz |
files | dosyaları |
a | birkaç |
영어 | 터키어 |
---|---|
notes | notlar |
never | asla |
truly | gerçekten |
spoken | konuşulan |
영어 | 터키어 |
---|---|
competitors | rakipler |
industry | endüstri |
algorithms | algoritmaları |
names | adları |
creative | yaratıcı |
can | verebilir |
of | in |
brand | marka |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
key | anahtar |
to | için |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
key | anahtar |
video | video |
accepts | kabul eder |
file | dosyası |
most | çoğu |
EN If somebody has let us know that our behavior or words were inappropriate, we can reflect on the situation and consider what changes we can make to avoid repeating the inappropriate behavior moving forward
TR Biri bize davranışımızın veya sözlerimizin uygunsuz olduğunu bildirmişse, durum üzerinde düşünebilir ve uygunsuz davranışı tekrar etmekten kaçınmak için hangi değişiklikleri yapabileceğimizi düşünebiliriz
영어 | 터키어 |
---|---|
behavior | davranışı |
inappropriate | uygunsuz |
situation | durum |
changes | değişiklikleri |
and | ve |
or | veya |
us | bize |
avoid | kaçınmak |
EN I blocked certain websites, sites with particular key words, and access in the evening and night
TR Belirli web sitelerini, belirli anahtar kelimeleri olan siteleri ve erişimi akşam ve gece engelledim
영어 | 터키어 |
---|---|
key | anahtar |
and | ve |
access | erişimi |
evening | gece |
the | kelimeleri |
certain | belirli |
websites | siteleri |
EN I really feel at a loss of words to describe how profound and far-reaching this has been for me
TR Bunun benim için ne kadar derin ve geniş kapsamlı olduğunu anlatacak kelime eksikliğini gerçekten hissediyorum
영어 | 터키어 |
---|---|
really | gerçekten |
and | ve |
been | ne |
of | in |
EN You can send in a short story of about 250 words describing how things were, what it was like in active addiction, how you got to ITAA, and what gems you have found so far in recovery
TR İşlerin nasıl olduğunu, aktif bağımlılığın nasıl olduğunu, ITAA'ya nasıl ulaştığınızı ve şu ana kadar iyileşme sürecinde hangi mücevherleri bulduğunuzu açıklayan yaklaşık 250 kelimelik kısa bir hikaye gönderebilirsiniz
영어 | 터키어 |
---|---|
short | kısa |
story | hikaye |
active | aktif |
a | bir |
it | olduğunu |
and | ve |
how | nasıl |
in | yaklaşık |
EN If you have long-term recovery in ITAA and want to share your recovery story, we can add it to our Recovery Stories page. Suggested length is 1000 words.
TR ITAA'da uzun süreli bir iyileşmeniz varsa ve iyileşme hikayenizi paylaşmak istiyorsanız, bunu bizim için ekleyebiliriz. İyileşme Hikayeleri sayfa. Önerilen uzunluk 1000 kelimedir.
영어 | 터키어 |
---|---|
stories | hikayeleri |
page | sayfa |
term | süreli |
to share | paylaşmak |
and | ve |
it | bunu |
length | uzun |
to | için |
TR Ya da renkli grafikler ve animasyon ile tamamen yenilikçi bir oyunun tadını çıkar! Gelişigüzel kelimeyi tahmin et veya özel kategorilerle oyna
영어 | 터키어 |
---|---|
colorful | renkli |
graphics | grafikler |
animation | animasyon |
totally | tamamen |
enjoy | tadını |
or | veya |
and | ve |
with | ile |
EN Centralized financial systems have not provided for the free and equal exchange of value (in other words, money), with financial intermediaries driving up transaction costs and time
TR Merkezi finans sistemleri özgür ve eşit değer (diğer bir deyişle para) takası sunmuyor ve finansal aracılar da işlem masraflarını ve sürelerini artırıyor
영어 | 터키어 |
---|---|
centralized | merkezi |
systems | sistemleri |
other | diğer |
free | özgür |
costs | masraflarını |
in | da |
transaction | işlem |
financial | finansal |
and | ve |
value | değer |
equal | eşit |
EN After she and her husband left with their children their ‘poor but happy life’ in her own words in Aleppo back because of the war and came to Turkey, they were faced with financial problems and accommodation to a new life
TR Halep’te, kendi tabiriyle ‘az gelirli ama mutlu hayatlarını’ savaş nedeniyle bırakıp çocukları ve eşiyle Türkiye’ye geldiğinde hem geçim derdi hem de yeni bir yaşama alışma çabası başladı
영어 | 터키어 |
---|---|
happy | mutlu |
came | geldi |
war | savaş |
but | ama |
she | bir |
and | ve |
to | e |
new | yeni bir |
EN After she and her husband left with their children their ‘poor but happy life’ in her own words in Aleppo back because of the war and came to Turkey, they were faced with financial problems and accommodation to a new life
TR Halep’te, kendi tabiriyle ‘az gelirli ama mutlu hayatlarını’ savaş nedeniyle bırakıp çocukları ve eşiyle Türkiye’ye geldiğinde hem geçim derdi hem de yeni bir yaşama alışma çabası başladı
영어 | 터키어 |
---|---|
happy | mutlu |
came | geldi |
war | savaş |
but | ama |
she | bir |
and | ve |
to | e |
new | yeni bir |
EN Vague words like "thing," "part," and "stuff" lead to ambiguous repair manuals
TR "Şey", "bölüm" ve "malzeme" gibi belirsiz kelimeler, muğlak onarım kılavuzlarına yol açar
영어 | 터키어 |
---|---|
words | kelimeler |
repair | onarım |
manuals | kılavuzlar |
and | ve |
50 번역 중 50 표시 중