EN For example, if you search for a particular keyword phrase, Google will automatically start figuring out what people search that’s related to that phrase
EN For example, if you search for a particular keyword phrase, Google will automatically start figuring out what people search that’s related to that phrase
TR Örneğin, belirli bir anahtar kelime öbeğini ararsanız, Google otomatik olarak insanların bu kelime öbeğiyle ilgili ne aradıklarını bulmaya başlayacaktır
영어 | 터키어 |
---|---|
related | ilgili |
what | ne |
people | insanlar |
automatically | otomatik olarak |
out | bu |
EN <strong>Phrase match</strong> — phrases that contain your target keyword.
TR <strong>Kelime öbeği eşleştirme</strong> — hedef anahtar kelimenizi içeren ifadeler.
EN We make it easy for people who are ready to control their private keys to hold them with a Secret Private Key Recovery Phrase.
TR Vereceğimiz bir Gizli Özel Anahtar Kurtarma Sözcük Öbeği ile özel anahtarlarını kendileri kontrol etmek isteyen kullanıcıların işini kolaylaştırıyoruz.
영어 | 터키어 |
---|---|
keys | anahtarları |
key | anahtar |
recovery | kurtarma |
control | kontrol |
to | etmek |
private | gizli |
with | ile |
영어 | 터키어 |
---|---|
search | arama |
word | sözcük |
easily | kolayca |
or | veya |
all | tüm |
for | için |
of | in |
a | bir |
영어 | 터키어 |
---|---|
easier | kolay |
amazing | şaşırtıcı |
search | arama |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
영어 | 터키어 |
---|---|
hard | zor |
dialogue | diyaloğu |
months | ay |
easy | kolay |
sonix | sonix |
is | olduğunu |
now | bu |
a | birkaç |
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
click | tıklama |
simple | basit |
sonix | sonix |
that | o |
exact | tam |
word | kelimeye |
or | veya |
a | bir |
영어 | 터키어 |
---|---|
spoken | konuşulan |
easy | kolaydır |
key | anahtar |
looking for | arıyorsunuz |
fast | hızlı |
when | zaman |
or | veya |
can | ne |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
hard | zor |
dialogue | diyaloğu |
months | ay |
is | olduğunu |
know | ne |
you | bu |
a | birkaç |
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
transcripts | transkriptler |
transcribed | transkribe |
you want | istediğiniz |
content | içeriği |
search | arama |
sonix | sonix |
easily | kolayca |
fast | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
easy | kolay |
search for | aramak |
without | olmadan |
want | var |
or | veya |
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
transcripts | transkriptler |
helps | yardımcı olur |
easily | kolayca |
transcribed | transkribe |
you want | istediğiniz |
content | içeriği |
without | olmadan |
search | arama |
sonix | sonix |
search for | aramak |
all | tüm |
or | veya |
its | ile |
영어 | 터키어 |
---|---|
power | gücü |
video | video |
link | bağlantı |
by | yazarak |
search | arama |
on | ilgili |
file | dosyası |
or | veya |
a | bir |
in | anında |
moment | an |
영어 | 터키어 |
---|---|
key | anahtar |
pinpoint | tespit |
moments | anları |
easily | kolayca |
find | bulun |
search | arama |
exact | tam |
when | zaman |
all | tüm |
something | bir şey |
or | veya |
and | ve |
EN I think of this as one of my ?rock bottoms?, a phrase used in recovery to describe a really bad situation that our addiction takes us to
TR Bunu, bağımlılığımızın bizi götürdüğü gerçekten kötü bir durumu tanımlamak için iyileşmede kullanılan bir tabir olan “diplerimden” biri olarak düşünüyorum
영어 | 터키어 |
---|---|
my | mı |
used | kullanılan |
really | gerçekten |
situation | durumu |
as | olarak |
a | bir |
of | in |
EN Institutions wishing to participate in this call for proposals should send their application forms via e-mail or post, with the phrase "Call to CSOs for Proposals", to the following address by October 04, 2021, at the latest:
TR Bu teklif çağrısına katılmak isteyen kurumların başvuru formlarını e-posta veya posta yoluyla, "Teklifler için STK'lara Çağrı" ibaresi ile en geç 4 Ekim 2021 tarihine kadar şu adrese göndermeleri gerekmektedir:
영어 | 터키어 |
---|---|
participate | katılmak |
proposals | teklif |
october | ekim |
latest | en |
application | başvuru |
this | bu |
institutions | kurumlar |
or | veya |
forms | formlar |
with | ile |
EN As hundreds of thousands of refugees poured into Germany, Merkel called upon the country to show solidarity with her now-famous phrase “Wir schaffen das” – which means roughly “We can do this”
TR Yüz binlerce mülteciyle ilgili olarak Merkel meşhur “Başaracağız” sözüyle ülkeyi dayanışma göstermeye çağırdı
EN Beware of phishing attacks, Ledger will never ask for the 24 words of your recovery phrase. Never share them. Learn more
TR Oltalama girişimlerine karşı dikkatli olun, Ledger sizden 24 kelimelik kurtarma ifadenizi asla istemez. Onu asla kimseyle paylaşmayın. Daha fazla bilgi
영어 | 터키어 |
---|---|
recovery | kurtarma |
share | paylaş |
learn | bilgi |
ledger | ledger |
never | asla |
of | karşı |
EN Find the best SEO keyword opportunities by searching our up-to-date global database. Just enter a word or phrase to see a list of relevant related keywords, complete with search volumes and difficulty ratings.
TR Güncel küresel veritabanımızda arama yaparak en iyi SEO anahtar kelime fırsatlarını bulun. Arama hacimleri ve zorluk dereceleriyle birlikte ilgili anahtar kelimelerin bir listesini görmek için bir kelime veya kelime öbeği girmeniz yeterlidir.
영어 | 터키어 |
---|---|
seo | seo |
up-to-date | güncel |
global | küresel |
database | veritabanı |
list | listesini |
difficulty | zorluk |
find | bulun |
by | yaparak |
search | arama |
enter | için |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
best | en |
of | in |
EN We make it easy for people who are ready to control their private keys to hold them with a Secret Private Key Recovery Phrase.
TR Vereceğimiz bir Gizli Özel Anahtar Kurtarma Sözcük Öbeği ile özel anahtarlarını kendileri kontrol etmek isteyen kullanıcıların işini kolaylaştırıyoruz.
영어 | 터키어 |
---|---|
keys | anahtarları |
key | anahtar |
recovery | kurtarma |
control | kontrol |
to | etmek |
private | gizli |
with | ile |
EN This means that Google will display more content that’s directly related to the search phrase on its SERPs.
TR Bu, Google'ın SERP'lerinde arama ifadesiyle doğrudan ilgili daha fazla içerik göstereceği anlamına gelir.
영어 | 터키어 |
---|---|
content | içerik |
directly | doğrudan |
search | arama |
this | bu |
will | gelir |
on | ilgili |
영어 | 터키어 |
---|---|
search | arama |
word | sözcük |
easily | kolayca |
or | veya |
all | tüm |
for | için |
of | in |
a | bir |
영어 | 터키어 |
---|---|
easier | kolay |
amazing | şaşırtıcı |
search | arama |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
영어 | 터키어 |
---|---|
hard | zor |
dialogue | diyaloğu |
months | ay |
easy | kolay |
sonix | sonix |
is | olduğunu |
now | bu |
a | birkaç |
영어 | 터키어 |
---|---|
spoken | konuşulan |
easy | kolaydır |
key | anahtar |
looking for | arıyorsunuz |
fast | hızlı |
when | zaman |
or | veya |
can | ne |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
click | tıklama |
simple | basit |
sonix | sonix |
that | o |
exact | tam |
word | kelimeye |
or | veya |
a | bir |
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
transcripts | transkriptler |
transcribed | transkribe |
you want | istediğiniz |
content | içeriği |
search | arama |
sonix | sonix |
easily | kolayca |
fast | hızlı |
you can | yapabilirsiniz |
easy | kolay |
search for | aramak |
without | olmadan |
want | var |
or | veya |
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
transcripts | transkriptler |
helps | yardımcı olur |
easily | kolayca |
transcribed | transkribe |
you want | istediğiniz |
content | içeriği |
without | olmadan |
search | arama |
sonix | sonix |
search for | aramak |
all | tüm |
or | veya |
its | ile |
영어 | 터키어 |
---|---|
power | gücü |
video | video |
link | bağlantı |
by | yazarak |
search | arama |
on | ilgili |
file | dosyası |
or | veya |
a | bir |
in | anında |
moment | an |
영어 | 터키어 |
---|---|
key | anahtar |
pinpoint | tespit |
moments | anları |
easily | kolayca |
find | bulun |
search | arama |
exact | tam |
when | zaman |
all | tüm |
something | bir şey |
or | veya |
and | ve |
EN At any point during the meeting, anyone may send me a private message with the phrase “Safety statement” and I will re-read the Safety statement
TR Toplantının herhangi bir noktasında herhangi biri bana “Güvenlik beyanı” ibaresiyle özel bir mesaj gönderebilir ve Güvenlik beyanını tekrar okuyacağım
EN Any use of the term ?e.g.? or ?including? or variations thereof in this Agreement will be construed as if followed by the phrase ?without limitation.?
TR İşbu Sözleşmede "ör." veya "dahil" terimlerinin veya bunların türevlerinin her türlü kullanımı, "bunlarla sınırlı olmaksızın" ifadesi takip ediyormuş gibi yorumlanacaktır.
영어 | 터키어 |
---|---|
followed | takip |
including | dahil |
without | olmaksızın |
use | kullanımı |
or | veya |
of | her |
EN It means that you own your backup phrase and private keys, thus, you fully control your funds
TR Bu, yedek kelime öbeğinize ve özel anahtarlarınıza sahip olduğunuz anlamına gelir, böylece bakiyenizi tamamen siz kontrol edersiniz
영어 | 터키어 |
---|---|
keys | anahtarları |
thus | böylece |
fully | tamamen |
control | kontrol |
means | anlamına |
and | ve |
EN The most important information, such as your private keys and backup phrase, is stored locally on your device and is strongly encrypted
TR Özel anahtarlarınız ve yedekleme ifadeniz gibi en önemli bilgiler cihazınızda yerel olarak depolanır ve güçlü bir şekilde şifrelenir
영어 | 터키어 |
---|---|
information | bilgiler |
keys | anahtarları |
backup | yedekleme |
encrypted | şifrelenir |
device | cihaz |
most | en |
locally | yerel olarak |
important | önemli |
and | ve |
the | şekilde |
as | gibi |
33 번역 중 33 표시 중