TR Ürpertici bir kurukafa logosu ile markanıza yaratıcı bir dokunuş yapın. Çeşitli hazır tasarımlar arasından en cazip olanı seçin ve kişiselleştirin.
トルコ語 の "ürpertici bir kurukafa" は、次の 英語 単語/フレーズに翻訳できます。
TR Ürpertici bir kurukafa logosu ile markanıza yaratıcı bir dokunuş yapın. Çeşitli hazır tasarımlar arasından en cazip olanı seçin ve kişiselleştirin.
EN Add a creative touch to your brand with a chilling skull logo. Choose from a variety of pre-made designs, choose the most attractive one, and customize it.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
yaratıcı | creative |
tasarımlar | designs |
en | most |
seçin | choose |
TR Kurukafa şekillerini seviyorsunuz ve yepyeni bir logoya ihtiyacınız var, öyle mi? Yüzlerce kurukafa logosu şablonu hizmetinizde. Acele edin ve kendi logonuzu kolayca ve hiçbir ücret ödemeden oluşturun!
EN Skull shapes lover and need a brand new logo? Hundreds of skull logo templates are at your disposal. Hurry up to create your own with ease and for free!
トルコ語 | 英語 |
---|---|
yepyeni | brand new |
şablonu | templates |
TR Kurukafa şekillerini seviyorsunuz ve yepyeni bir logoya ihtiyacınız var, öyle mi? Yüzlerce kurukafa logosu şablonu hizmetinizde. Acele edin ve kendi logonuzu kolayca ve hiçbir ücret ödemeden oluşturun!
EN Skull shapes lover and need a brand new logo? Hundreds of skull logo templates are at your disposal. Hurry up to create your own with ease and for free!
トルコ語 | 英語 |
---|---|
işlev | function |
çağrısı | call |
koşullu | conditional |
hatta | even |
boş | empty |
TR İster tek kişilik bir gösteri, ister küçük bir işletme, ister bir girişimci veya büyük bir şirkette çalışan deneyimli bir SEO uzmanı olun, sonuçta vaat ettiklerini yerine getiren bir araca ihtiyacınız vardır
EN Whether you’re a one man show, a small business, an entrepreneur, or an experienced SEO professional working at a large corporation, you ultimately need a tool that delivers on what it promises
トルコ語 | 英語 |
---|---|
küçük | small |
işletme | business |
veya | or |
büyük | large |
deneyimli | experienced |
seo | seo |
olun | whether |
ihtiyacınız | need |
TR Basit bir örnek verirsek, bir Ethereum kullanıcısı bir arkadaşına belli bir tarihte belli miktarda ether göndermek için bir akıllı kontrat yaratabilir
EN To take a simple example, an Ethereum user could create a smart contract to send a certain amount of ether to a friend on a certain date
トルコ語 | 英語 |
---|---|
basit | simple |
örnek | example |
ethereum | ethereum |
kullanıcısı | user |
belli | certain |
ether | ether |
akıllı | smart |
kontrat | contract |
TR Basit bir örnek verirsek, bir Ethereum kullanıcısı bir arkadaşına belli bir tarihte belli miktarda ether göndermek için bir akıllı kontrat yaratabilir
EN To take a simple example, an Ethereum user could create a smart contract to send a certain amount of ether to a friend on a certain date
トルコ語 | 英語 |
---|---|
basit | simple |
örnek | example |
ethereum | ethereum |
kullanıcısı | user |
belli | certain |
ether | ether |
akıllı | smart |
kontrat | contract |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
küresel | global |
istisna | exception |
TR "temalı" sosyal yardım çağrısı: bir kişinin belirli bir hedefi olabilir, örneğin yapmayı düşündüğü bir değişiklikle ilgili tavsiye almak, ortak bir dua etmek, belirli bir adımla ilgili tavsiye istemek vb.
EN “themed” outreach call: a person might have a specific goal, for example, receive advice on an amend they are thinking about making, speak a shared prayer, ask for advice on a specific step, etc
トルコ語 | 英語 |
---|---|
çağrısı | call |
olabilir | might |
tavsiye | advice |
almak | receive |
ortak | shared |
TR FreeOffice, tümü Microsoft Office'teki (Word, Excel ve PowerPoint) benzerleriyle sorunsuz bir şekilde uyumlu olan bir kelime işlemci, bir elektronik tablo uygulaması ve bir sunum programı içeren eksiksiz bir Office paketidir.
EN FreeOffice is a complete Office suite with a word processor, a spreadsheet application and a presentation program – all seamlessly compatible with their counterparts in Microsoft Office (Word, Excel and PowerPoint).
TR Anglo-Sakson dokunuşuna sahip klasik kokteyller için davetkar bir ortam: Lordy's Martini bir şişe içinde servis edilir, geleneksel bir Spritz bir İngiliz Cottage Spritz'e dönüşür ve dumanı tüten bir kavanozdan kokteyller çıkar.
EN An inviting ambiance for classic cocktails with an Anglo-Saxon twist: Lordy's Martini is served in a vial, a traditional Spritz becomes an English Cottage Spritz & cocktails emerge from a smoking cloche.
TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor
EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kısa | short |
süreli | term |
çalışıyor | working |
işi | job |
düzenli | regular |
olduğu | is |
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
トルコ語 | 英語 |
---|---|
başka | other |
sözleşme | contractual |
ihlal | violates |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kırım | crimea |
testi | test |
ücretsiz | free |
whoer | whoer |
vpn | vpn |
trafik | traffic |
zaman | time |
kısıtlamaları | restrictions |
olmadan | without |
yanı | well |
sunucuya | server |
hızı | speed |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
https | https |
kilit | lock |
işareti | sign |
ssl | ssl |
simgesi | icon |
yeşil | green |
bu | this |
gönderilen | sent |
bilgileri | information |
olduğunu | is |
TR FreeOffice, tümü Microsoft Office’teki muadilleriyle uyumlu olmak üzere bir kelime işlemci, bir elektronik tablo uygulaması ve bir sunum programı içeren eksiksiz bir ofis paketidir.
EN FreeOffice 2021 is a complete Office suite with a word processor, a spreadsheet application and a presentation program – all seamlessly compatible with their counterparts in Microsoft Office.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
freeoffice | freeoffice |
tümü | all |
microsoft | microsoft |
olmak | is |
kelime | word |
işlemci | processor |
uygulaması | application |
sunum | presentation |
programı | program |
eksiksiz | complete |
TR Logaster, kişiselleştirilmiş bir logo ile markalı bir e-posta imzası oluşturmanıza olanak sağlayan online bir hizmettir.Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
EN Logaster is an brand identity builder which allows you to create a branded email signature with a personalized logo.But first you need a creative and eye-catching logo
トルコ語 | 英語 |
---|---|
logaster | logaster |
kişiselleştirilmiş | personalized |
markalı | branded |
e-posta | |
oluşturmanıza | create |
yaratıcı | creative |
göz | eye |
TR Logaster, ister büyük kurumsal bir şirket, ister yeni bir şirket isterse kişisel bir marka olsun her müşteriye uygun bir tasarım oluşturabilir.
EN Logaster can create your design for any client, whether it’s a large enterprise, aspiring startup, or personal brand.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
logaster | logaster |
büyük | large |
kurumsal | enterprise |
marka | brand |
olsun | it’s |
oluşturabilir | can create |
isterse | or |
TR Bir sonraki sosyal etkinliğinizde, mükemmel zamanlamalı bir ses efektini, önemli bir duyuruyu veya atmosferi güçlendiren bir müziği doğru teknoloji ile sunun
EN Deliver a perfectly-timed sound effect, a momentous announcement or mood-enhancing music with the right technology at your next social event
トルコ語 | 英語 |
---|---|
sosyal | social |
mükemmel | perfectly |
veya | or |
teknoloji | technology |
TR Açık bir İnternet sadece mükemmel bir hizmet sağlarken aynı zamanda kullanıcılarının gizliliğine saygı gösteren bir ISP seçmelerine müsaade eden gerçekten rekabetçi bir pazar ile mevcut olacaktır.
EN An Open Internet will only exist with a truly competitive market that allows users to choose an ISP that respects their privacy while also providing excellent service.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
açık | open |
mükemmel | excellent |
hizmet | service |
zamanda | while |
isp | isp |
gerçekten | truly |
rekabetçi | competitive |
pazar | market |
TR Sektör lideri, gerçek bir müşteri deneyimi, bir vizyon değildir. Bir tutkudur. İşleri doğru ürünün, doğru pazara, doğru zamanda taşınmasına bağlı olan müşterilerimiz için bir tutku.
EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
sektör | industry |
lideri | leading |
deneyimi | experience |
vizyon | vision |
değildir | isn |
zamanda | time |
olan | is |
müşterilerimiz | our customers |
TR En iyi deneyim, bir kullanıcının isteğini nitelendirmek için otomatik bir sohbet botu kullanarak bir konuşma deneyimini birleştirme ve ardından tanımlanan sorunu çözmek için bir insan önerme yeteneğidir.
EN The best experience is the ability to combine a converational experiencee using an automated chat bot to qualify a user's request and then to offer a human to resolve the defined problem.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kullanıcının | user |
otomatik | automated |
sohbet | chat |
tanımlanan | defined |
sorunu | problem |
insan | human |
TR "Fast path" katmanında mutabakat node'larından oluşan bir komite, işlemlerin bir saniyenin altında bir sürede onaylandığı tek bir turu tamamlar
EN On the fast path, a committee formed by consensus nodes complete a single round of voting to confirm transactions in under a second
トルコ語 | 英語 |
---|---|
mutabakat | consensus |
oluşan | formed |
komite | committee |
işlemlerin | transactions |
altında | under |
TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor
EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kısa | short |
süreli | term |
çalışıyor | working |
işi | job |
düzenli | regular |
olduğu | is |
TR Bir CAA kaydınız varsa ve GeoTrust'ın herhangi bir portalından bir sertifika almak için kaydolursanız, tercih edilen bir CA olarak ilişkili olup olmadıklarını görmek için CAA kaydının içeriği kontrol edilecektir
EN If you have a CAA enrollment and enroll to obtain a certificate from any of GeoTrust's portal, the contents of the CAA record will be checked to see if they are associated as a preferred CA
トルコ語 | 英語 |
---|---|
caa | caa |
geotrust | geotrust |
sertifika | certificate |
ca | ca |
ilişkili | associated |
kontrol | checked |
edilecektir | will be |
portalı | portal |
TR Bir siteye bir SSL sertifikası yüklendikten sonra, güvenilir olarak bir etki alanı ve sunucu oluşturmak için kapsamlı bir güvenlik kontrol sistemi kullanır
EN Once an SSL certificate is installed on a site, it uses a comprehensive security control system to reliably create a domain and server
トルコ語 | 英語 |
---|---|
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
alanı | domain |
sunucu | server |
oluşturmak | create |
kapsamlı | comprehensive |
sistemi | system |
kullanır | uses |
TR Bir web sitesi için bir SSL Sertifikasının, bir sunucuyu tanımlamak için kullanılabileceğini gösteren sunucu kimlik doğrulamasının genişletilmiş bir anahtar kullanımını içerdiği durumlarda kullanılır
EN Used in cases where server authentication involves the use of an extended key, indicating that an SSL Certificate for a website can be used to identify a server
トルコ語 | 英語 |
---|---|
ssl | ssl |
sunucu | server |
genişletilmiş | extended |
anahtar | key |
durumlarda | cases |
kullanılır | used |
TR Zengin bir kahvaltı ve enfes bir akşam yemeğinden, muhteşem bir Spa deneyimine kadar, Fairmont Quasar Istanbul’da olağanüstü bir konaklamanın tadını çıkarın.
EN Celebrate the New Year in luxury with fireworks you will remember!
トルコ語 | 英語 |
---|---|
fairmont | luxury |
TR Logaster, kişiselleştirilmiş bir logo ile markalı bir e-posta imzası oluşturmanıza olanak sağlayan online bir hizmettir.Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
EN Logaster is an brand identity builder which allows you to create a branded email signature with a personalized logo.But first you need a creative and eye-catching logo
トルコ語 | 英語 |
---|---|
logaster | logaster |
kişiselleştirilmiş | personalized |
markalı | branded |
e-posta | |
oluşturmanıza | create |
yaratıcı | creative |
göz | eye |
TR Tesis bir kütüphane, bir teras katı eğlence suiti ve sekiz bakım odası ve bir egzersiz kulübü olan 1.200 metrekarelik (12.900 foot kare) bir spa'nın yanında yeni evli çiftler için özel düğün suitleri sunacak
EN The property will offer special wedding suites for newlyweds, as well as a library, a penthouse-level entertainment suite and a 1,200 square metre (12,900, square foot) spa with eight treatment rooms and a fitness club
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kütüphane | library |
eğlence | entertainment |
egzersiz | fitness |
kare | square |
spa | spa |
özel | special |
düğün | wedding |
TR Hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı teşvik eden ve sağlık ile mutluluğun bir arada olduğunu ortaya koyan bir felsefe ve program olan Zindelik, herhangi bir toplantıyı muhteşem hale getiren bir anlayıştır
EN Vitality, a philosophy and programme that stimulates both physical and mental fitness and believes health and happiness go hand in hand, is a spirit that makes any meeting great
トルコ語 | 英語 |
---|---|
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
program | programme |
toplantıyı | meeting |
TR Bu boyutta ve perakende segmentinde oldukça rekabetçi bir hesaba sahip olmak; kısa, orta ve uzun vadeli bir strateji hazırlamayı, birçok ön analiz ve tüm taraflarla mükemmel bir şekilde senkronize edilmiş bir ekip ile mümkündü
EN Taking over an account of this size and within a highly competitive retail segment meant preparing a detailed short-, mid- and long-term strategy, and a lot of pre-analysis plus a perfectly synced team working with all parties involved
トルコ語 | 英語 |
---|---|
perakende | retail |
rekabetçi | competitive |
hesaba | account |
kısa | short |
orta | mid |
uzun | long |
vadeli | term |
strateji | strategy |
analiz | analysis |
tüm | all |
ekip | team |
TR SteelSeries, fiyat hatası bulunan herhangi bir siparişi iptal etme veya düzenleme hakkını saklı tutar. Ayrıca, herhangi bir promosyon, satış veya indirim herhangi bir bildirim olmadan herhangi bir zamanda sona erebilir.
EN SteelSeries reserves the rights to cancel or adjust any order with price errors. Additionally, any promotion, sale, or discount may be subject to end at anytime without any notice.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
steelseries | steelseries |
fiyat | price |
siparişi | order |
iptal | cancel |
ayrıca | additionally |
promosyon | promotion |
satış | sale |
indirim | discount |
olmadan | without |
TR Astigmatizm genellikle kornean?n bir meridyende di?erlerinden daha e?ik olmas?ndan kaynaklan?r. (Ba?ka bir deyi?le, bir beysbol topu yerine bir Amerikan futbolu topu ?eklindedir).
EN Astigmatism usually is caused by the cornea being more curved in one meridian than others. (In other words, it's shaped somewhat like an American football rather than a baseball).
トルコ語 | 英語 |
---|---|
amerikan | american |
TR Başvuru sahipleri bir akademik kuruma, kâr amacı gütmeyen kuruluşa, kamu kurumuna, çevresel bir girişime veya bir şirketteki yenilikçi bir projeye bağlı olabilir.
EN Applicants can be affiliated with an academic institution, nonprofit organization, government entity, environmental startup, or innovative project within a company.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
akademik | academic |
çevresel | environmental |
veya | or |
yenilikçi | innovative |
projeye | project |
olabilir | can |
TR Tek bir stilde minimalist duyarlı bir web sitesi, herhangi bir amaç için duyarlı bir tablo oluşturmaya yardımcı olacaktır
EN A minimalistic responsive website in a single style will help make a responsive table for any purpose
トルコ語 | 英語 |
---|---|
duyarlı | responsive |
amaç | purpose |
tablo | table |
olacaktır | will |
TR Bir projeye sıfırdan mı başlayacaksınız yoksa büyük bir bütçeye ve yarışmaya hazır elit bir kadroya sahip bir kulüpte menajerliğe yavaş yavaş mı alışacaksınız?
EN Will you take on a rebuild project or ease yourself in at a club with big budgets and an elite squad ready to compete?
トルコ語 | 英語 |
---|---|
projeye | project |
yoksa | or |
büyük | big |
hazır | ready |
sahip | take |
TR Zengin bir kahvaltı ve enfes bir akşam yemeğinden, muhteşem bir Spa deneyimine kadar, Fairmont Quasar Istanbul’da olağanüstü bir konaklamanın tadını çıkarın.
EN Jim Mclean Mayakoba Golf School
TR Bir sonraki sosyal etkinliğinizde, mükemmel zamanlamalı bir ses efektini, önemli bir duyuruyu veya atmosferi güçlendiren bir müziği doğru teknoloji ile sunun
EN Deliver a perfectly-timed sound effect, a momentous announcement or mood-enhancing music with the right technology at your next social event
トルコ語 | 英語 |
---|---|
sosyal | social |
mükemmel | perfectly |
veya | or |
teknoloji | technology |
TR Zengin bir kahvaltı ve enfes bir akşam yemeğinden, muhteşem bir Spa deneyimine kadar, Fairmont Quasar Istanbul’da olağanüstü bir konaklamanın tadını çıkarın.
EN Jim Mclean Mayakoba Golf School
TR Bir sonraki sosyal etkinliğinizde, mükemmel zamanlamalı bir ses efektini, önemli bir duyuruyu veya atmosferi güçlendiren bir müziği doğru teknoloji ile sunun
EN Deliver a perfectly-timed sound effect, a momentous announcement or mood-enhancing music with the right technology at your next social event
トルコ語 | 英語 |
---|---|
sosyal | social |
mükemmel | perfectly |
veya | or |
teknoloji | technology |
TR TENCEL™ Luxe filament iplikler pürüzsüz bir yüzey alanıyla kumaşlara ipeksi bir yumuşaklık ve zarif bir duygusal bir çekicilik katar.
EN TENCEL™ Luxe filaments exhibit a sleek surface area, giving fabrics a silky smooth handfeel and exquisite sensual appeal.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
pürüzsüz | smooth |
yüzey | surface |
alanı | area |
TR Bir şirketi başarılı bir şekilde işletmek, büyük bir sorumluluktur. Bireysel markanıza güç katmak adına mesleğiniz için özel olarak tasarlanmış bir logo oluşturun.
EN Operating a successful business comes with great responsibility. Make a logo specialized for your profession to strengthen your individual brand.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
başarılı | successful |
büyük | great |
özel | specialized |
oluşturun | make |
TR Bir güvenlik sistemi satın alırken; şirketi için daha ucuz, tüketici sınıfı bir IP kamera alması daha cazip olabilecek; bir kullanıcı için fiyat, her zaman belirleyici bir faktördür
EN When purchasing a security system, price is always a deciding factor for the user, who may be tempted to get less expensive consumer-grade IP cameras for their organization
トルコ語 | 英語 |
---|---|
güvenlik | security |
sistemi | system |
tüketici | consumer |
olabilecek | may |
kullanıcı | user |
fiyat | price |
TR Dijital örgütlenmenin yönetimi ve dönüştürülmesi alanlarında uzun bir kariyere sahip olan Dan, şirketin geleneksel baskı tabanlı bir işletmeden, bir dijital çözüm sağlayıcısına evrilmesinde etkili bir rol oynamıştır
EN With an extensive career leading and transforming digital organization, Dan has been instrumental in the company?s evolution from a traditional print-based business to a digital solutions provider
トルコ語 | 英語 |
---|---|
geleneksel | traditional |
baskı | |
tabanlı | based |
çözüm | solutions |
sağlayıcısı | provider |
TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor
EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kısa | short |
süreli | term |
çalışıyor | working |
işi | job |
düzenli | regular |
olduğu | is |
TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor
EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kısa | short |
süreli | term |
çalışıyor | working |
işi | job |
düzenli | regular |
olduğu | is |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
sınıf | class |
uyumlu | compatible |
görünürlük | visibility |
ilk | initial |
takdirde | if |
hata | error |
oluşur | is |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
başka | other |
bu | this |
durumda | case |
50翻訳の50を表示しています