TR Editör olarak rolünüz, derginin profilini ve itibarını korumak ve mümkün olan her durumda geliştirmektir. Bu konuyla, sorumluluklarınızla ve birlikte çalışıyor olabileceğiniz diğer editörlerin rolleriyle ilgili daha fazla bilgi edinin
TR Editör olarak rolünüz, derginin profilini ve itibarını korumak ve mümkün olan her durumda geliştirmektir. Bu konuyla, sorumluluklarınızla ve birlikte çalışıyor olabileceğiniz diğer editörlerin rolleriyle ilgili daha fazla bilgi edinin
EN Your role as editor is to maintain and develop wherever possible the journal's profile and reputation. Find out more about this, your responsibilities and the other editor roles with which you may be working
トルコ語 | 英語 |
---|---|
editör | editor |
derginin | journal |
profilini | profile |
mümkün | possible |
bu | this |
çalışıyor | working |
ilgili | about |
bilgi | find out |
rolü | role |
TR ''Favori aracım PPC analiz aracı. Belirli bir alan adı için hangi PPC'lerin çalışır durumda olduğunu söylüyor. Kendi PPC stratejimi optimize etmek için iyi bir araç!''
EN “My favorite feature is the PPC analysis tool. It tells me what kinds of PPC ads are being run by a specific domain. It is good to optimize my own PPC strategy!”
トルコ語 | 英語 |
---|---|
favori | favorite |
ppc | ppc |
analiz | analysis |
belirli | specific |
TR ErişilebilirVeriler depolansa ve korunsa bile, bu, otomatik olarak erişilebilir durumda oldukları anlamına gelmez. Hem araştırmacılar hem de makineler meta analiz veya diğer yeniden kullanım türleri için verilere erişmek isteyebilir.
EN AccessibleEven when data is stored and preserved, this does not necessarily mean it is automatically accessible. Both researchers and machines may want to access the data, for example, for meta-analyses or other kinds of re-use.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
erişilebilir | accessible |
araştırmacılar | researchers |
meta | meta |
analiz | analyses |
veya | or |
diğer | other |
kullanım | use |
verilere | data |
TR Orijinal derginin zaten MEDLINE'da indekslenmiş durumda olduğu açık erişimli ayna dergiler PMC'ye ek bir denetim olmaksızın girer
EN Open access mirror journals of which the original journal is already indexed in MEDLINE, will get into PMC without any additional review
トルコ語 | 英語 |
---|---|
orijinal | original |
derginin | journal |
zaten | already |
olduğu | is |
açık | open |
ayna | mirror |
dergiler | journals |
ek | additional |
olmaksızın | without |
TR Bu durumda, bazı SEO hataları onlar için çok önemli değildir.
EN In this case some SEO errors aren't so important for them.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
durumda | case |
seo | seo |
hataları | errors |
onlar | them |
önemli | important |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
durumda | case |
kullanıcı | user |
kullanılması | use |
teşkil | constitutes |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
her | all |
durumda | cases |
gönderilen | submitted |
verileri | data |
genel | generally |
kabul | accepted |
standartları | standards |
takip | follow |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
her | all |
durumda | cases |
bu | this |
ın | of |
politikasını | policy |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
bu | this |
durumda | case |
android | android |
vpn | vpn |
adresini | address |
başka | another |
TR Filtrelerin web sitelerimizi yasaklamasını engellemeye yönelik çabalarımıza rağmen, proxy sitemiz engellenmiş olabilir. Bu durumda, filtre baypas engelini kaldırmak için tarayıcı eklentimizi yükleyin ve kullanın.
EN Despite our efforts to prevent filters from banning our websites , it may happen our proxy site has been blocked.In that case , install and use our browser addon to unblock filterbypass.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
web | site |
rağmen | despite |
proxy | proxy |
durumda | case |
tarayıcı | browser |
yükleyin | install |
kullanın | use |
TR Çoğu durumda, bir güvenlik sorunu için bir güncelleme orijinal raporun dakika/saat içinde hazır olacaktır
EN In most cases, an update for a security problem will be available within minutes/hours of the original report
トルコ語 | 英語 |
---|---|
durumda | cases |
güvenlik | security |
sorunu | problem |
güncelleme | update |
orijinal | original |
hazır | available |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
ve | and |
TR Gana'nın başkenti Akkra'yı ziyaret ettiğimizde, maalesef çok kötü durumda olan çok iyi çocuklarla tanıştık
EN We visited a scrapyard in Accra, Ghana and met some really good kids in a bad situation
トルコ語 | 英語 |
---|---|
ziyaret | visited |
kötü | bad |
iyi | good |
TR Burada iki en popüler tamir —ekran ve pil— çok iyi önceliklendirilmiş durumda.
EN The two most common smartphone repairs—display and battery—are well-prioritized here.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
burada | here |
iki | two |
ekran | display |
ve | and |
pil | battery |
iyi | well |
TR Makinenizi hızlı ve sorunsuz çalışır durumda tutmanıza yardımcı olur
EN Helps keep your machine running fast & smooth
トルコ語 | 英語 |
---|---|
hızlı | fast |
sorunsuz | smooth |
TR A-Stok kullanılmış parçalar mükemmel durumda
EN A-Stock used parts are in excellent condition
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kullanılmış | used |
parçalar | parts |
mükemmel | excellent |
TR Müşterilerimizin rakiplerinden daha avantajlı durumda kalmasını sağlamak amacıyla yenilikçi tedarik zinciri çözümleri geliştirmeyi ön plana alarak, küresel ağımızı ve derin uzmanlığımızı öncü dijital yeniliklerle birleştiririz.
EN We are at the forefront of developing innovative supply chain solutions, fusing our global network and depth of expertise with pioneering digital innovations to enable our customers to stay ahead.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
yenilikçi | innovative |
zinciri | chain |
çözümleri | solutions |
küresel | global |
ve | and |
öncü | pioneering |
dijital | digital |
ın | of |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
ve | and |
çoğu | most |
durumda | cases |
url | urls |
rastgele | random |
TR Destek ekibimizin geri dönüş süresi çoğu durumda 60 dakikadan kısadır
EN The customer support response time is under 60 minutes in most cases
トルコ語 | 英語 |
---|---|
destek | support |
süresi | time |
çoğu | most |
durumda | cases |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
bugün | today |
küçük | small |
büyük | large |
tüm | all |
markalar | brands |
reklam | advertising |
iletişim | communication |
olduğunu | is |
TR Bu nedenle oylamanın başarısız olması gibi beklenmedik bir durumda protokol, sorun giderilene kadar standart bir blockchain kullanarak otomatik bir şekilde işlemeye devam eder.
EN Therefore, in this unlikely scenario that voting fails, the protocol automatically continues to operate using a standard blockchain until the problem is fixed.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
bu | this |
protokol | protocol |
sorun | problem |
standart | standard |
blockchain | blockchain |
otomatik | automatically |
devam | continues |
TR Bitcoin (BTC), Litecoin (LTC), Ethereum (ETH), Ripple (XRP), Binance Coin (BNB) ve TRX (TRX) gibi 160.000'den fazla coin ve varlık Trust Cüzdan'ınızda kullanılabilir durumda.
EN 160,000+ digital coins and assets such as Bitcoin (BTC), Litecoin (LTC), Ethereum (ETH), Ripple (XRP), Binance Coin (BNB), Tron (TRX) and more are available on your Trust Wallet.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
litecoin | litecoin |
ethereum | ethereum |
eth | eth |
ripple | ripple |
xrp | xrp |
binance | binance |
bnb | bnb |
trx | trx |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
kullanılabilir | available |
TR Mevcut durumda RDS Proxy’nin, MySQL ve Aurora veritabanları için desteği bulunmaktadır
EN Currently, RDS Proxy supports MySQL and Aurora databases
トルコ語 | 英語 |
---|---|
rds | rds |
proxy | proxy |
mysql | mysql |
aurora | aurora |
veritabanları | databases |
TR Müsait durumda olan domain adresini sepete ekleyin.
EN Add the available domain address to the cart.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
domain | domain |
adresini | address |
ekleyin | add |
TR DigiCert, çoğu durumda açık kaynaklı olan katma değerli araçlar sağlama konusunda pazara liderlik ediyor
EN DigiCert leads the market in providing value-added tools that are in most cases open source
トルコ語 | 英語 |
---|---|
digicert | digicert |
çoğu | most |
durumda | cases |
açık | open |
olan | are |
katma | added |
değerli | value |
araçlar | tools |
konusunda | in |
TR Bu durumda sertifikanız Atak Domain uzmanları tarafından anında iptal edilir ve 7 gün içerisinde iade işlemi gerçekleşir.
EN In this case, your certificate will be immediately cancelled by Atak Domain experts and a refund will be processed within 7 days.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
durumda | case |
domain | domain |
gün | days |
TR ElastiCache kümelerinizi sürekli izleyerek Redis ortamınızın hep çalışır durumda kalmasını sağladığından, siz daha değerli olan uygulama geliştirme işlerinize odaklanabilirsiniz
EN ElastiCache continuously monitors your clusters to keep your Redis up and running so that you can focus on higher value application development
トルコ語 | 英語 |
---|---|
elasticache | elasticache |
sürekli | continuously |
redis | redis |
değerli | value |
uygulama | application |
geliştirme | development |
TR SOFTMAKER’IN HERHANGİ BİR ZARARA YÖNELİK YÜKÜMLÜLÜKLERİ HİÇBİR DURUMDA YAZILIMIN KALİTE VE PERFORMANS YAPISINA BAKILMAKSIZIN YAZILIMI KULLANMAK İÇİN ÖDENEN LİSANS ÜCRETİNİ AŞMAYACAKTIR
EN IN NO EVENT SHALL SOFTMAKER'S LIABILITY FOR ANY DAMAGES EVER EXCEED THE PRICE PAID FOR THE LICENSE TO USE THE SOFTWARE, REGARDLESS OF THE FORM OF QUALITY AND PERFORMANCE OF THE SOFTWARE
TR Videonuzu yeniden düzenleyerek tekrar dışa aktarabilirsiniz ancak bu durumda iki kez ücret ödemiş olursunuz
EN You can re-edit and re-export your video, but you'll be charged twice in this case
トルコ語 | 英語 |
---|---|
videonuzu | your video |
tekrar | re |
bu | this |
durumda | case |
TR Her iki durumda da sitenize çeşitli ögeleri ve bölümleri ekleme imkanına sahipsiniz
EN In both cases, you have the opportunity to add various elements and sections to your site
トルコ語 | 英語 |
---|---|
durumda | cases |
sitenize | to your site |
çeşitli | various |
bölümleri | sections |
ekleme | add |
sahipsiniz | you have |
TR Çoğu durumda, siparişinizi iptal etmek için çok geç olabilir
EN In many cases it may be too late to cancel your order
トルコ語 | 英語 |
---|---|
durumda | cases |
iptal | cancel |
geç | late |
TR Bir markette likidite ortalama ise, borsa tarafından raporlanan hacim daha fazla olabilir bu durumda onu gerçek kabul ederiz.
EN Liquidity to Volume ratio (CO/Vol based) on this market is average, reported volume by exchange can be higher, than it is in reality.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
likidite | liquidity |
ortalama | average |
borsa | exchange |
hacim | volume |
olabilir | can |
TR (5) Tarafınızdan sipariş edilmiş kartpostalların gönderilmesi mümkün değilse kabul beyanında bulunmayız. Bu durumda sözleşme gerçekleşmez. Bu konuda size hemen bilgi veririz ve hali hazırda almış olduğumuz karşılıkları iade ederiz.
EN (5) Should delivery of the postcard you order not be possible, we will not send a declaration of acceptance. In this case, no contract comes about. We will inform you without delay and any payments received will be returned immediately.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
sipariş | order |
kabul | acceptance |
bu | this |
durumda | case |
sözleşme | contract |
size | you |
ve | and |
ın | of |
TR Bu durumda teslim süresi, satın alma fiyatının ve nakliye ücretlerinin ödenmesi ile başlar.
EN In this case, the delivery period begins on payment of the purchase price and cost of postage.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
durumda | case |
süresi | period |
başlar | begins |
TR Bu durumda, siparişiniz işleme alınmayacağını size bildiririz ve bu arada yapılan ödemeleri iade ederiz.
EN In this case, we will notify you of our refusal to process the postcard and refund the payments made to us in the meantime.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
bu | this |
durumda | case |
işleme | process |
size | you |
ve | and |
yapılan | made |
TR Elbette bir “başvuru formu” doldurmamız gerekiyor! Formun tüm sorularının eksiksiz doldurulması çok önemli. Eksik doldurulmuş olan başvuruların değerlendirilmeye alınmayacağı bilgisi elimize ulaşmış durumda.
EN How Can We Apply for the "Tailor-Made" On Demand Training Program?
トルコ語 | 英語 |
---|---|
faaliyetlerini | activities |
sürdürülebilir | sustainable |
holding | holding |
yılında | in |
TR Temiz tasarım, wordpress temasının ve blog web sitesi şablonunun iyileştirmelerini sürekli olarak kolayca özelleştirmek için açılış sayfası gönderi düzenlerini çalışır durumda tutar.
EN Clean design keeps landing page post layouts up and running for constant easily customize improvements of wordpress theme and blog website template.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
temiz | clean |
wordpress | wordpress |
blog | blog |
sürekli | constant |
kolayca | easily |
özelleştirmek | customize |
tutar | keeps |
TR TC kimlik numarası bilgisinin olduğu durumda İTO’nun ‘‘Ortak/ Yönetim Kurulu/ Yetkiliye göre arama” fonksiyonu kullanılabiliyor.
EN In cases where the national ID number is available, İTO's search engine can be used.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kimlik | id |
numarası | number |
olduğu | is |
durumda | cases |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
dayanıklı | durable |
yazıcılar | printers |
fakat | but |
yazılım | software |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
satın | purchase |
cihazlar | devices |
hızlı | faster |
önceden | pre |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
dayanıklı | durable |
önemli | essential |
fakat | but |
TR Koşullara ilişkin herhangi bir yorumunuz veya sorunuz olması durumda e-posta adresimiz olan privacy@busbud.com üzerinden bizimle iletişime geçmenizi rica ederiz.
EN The Parties have expressly requested that these Terms be drawn up in English and that all modifications thereof can be made in this language.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
herhangi | all |
TR Her durumda, uygulamanızın Google Play ve Apple App Store?da yayınlanması için bir uygulama içeriğine ve bir uygulama tasarımına ihtiyacınız var.
EN In any case, you need an app content and an app design for your app to be published in Google Play and Apple App Store.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
durumda | case |
play | play |
apple | apple |
store | store |
tasarımı | design |
TR Hizmetleri bir kuruluş adına kullanıyorsanız, bu Koşulları o kuruluş adına kabul eder ve bunu yapmaya yetkiniz olduğunu beyan edersiniz. Böyle bir durumda ?siz? ve ?sizin? organizasyon anlamına gelir.
EN If you are using the Services in the name of an organization, you accept these Terms under the name of that organization and declare that you have the authority to do so. In such a situation, ?you? and ?your? refers to the organization.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
hizmetleri | services |
kabul | accept |
TR Tesislerinizin ve alanlarınızın en iyi durumda olduğundan emin olun
EN Ensure your facilities and spaces are in top shape
トルコ語 | 英語 |
---|---|
ve | and |
emin | ensure |
olun | are |
TR Sadece BİR tane müşteri getirdiğinizi ve o müşterinin her ay 1000TL’lik lisans alımı yaptığını düşünelim, bu durumda her ay 300TL komisyon elde edersiniz
EN If you sign up ONE customer and that customer pays $100 every month to JivoChat, you’ll get $30 every month
トルコ語 | 英語 |
---|---|
müşteri | customer |
ve | and |
o | that |
ay | month |
elde | get |
TR Siz ve iş arkadaşlarınız için çalışmaya hazır durumda mikro ofisler.
EN Plug-and-work micro offices for you and your fellow co-workers.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
mikro | micro |
TR Bitcoin (BTC), Litecoin (LTC), Ethereum (ETH), Ripple (XRP), Binance Coin (BNB) ve TRX (TRX) gibi 160.000'den fazla coin ve varlık Trust Cüzdan'ınızda kullanılabilir durumda.
EN 160,000+ digital coins and assets such as Bitcoin (BTC), Litecoin (LTC), Ethereum (ETH), Ripple (XRP), Binance Coin (BNB), Tron (TRX) and more are available on your Trust Wallet.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
litecoin | litecoin |
ethereum | ethereum |
eth | eth |
ripple | ripple |
xrp | xrp |
binance | binance |
bnb | bnb |
trx | trx |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
kullanılabilir | available |
TR ''Favori aracım PPC analiz aracı. Belirli bir alan adı için hangi PPC'lerin çalışır durumda olduğunu söylüyor. Kendi PPC stratejimi optimize etmek için iyi bir araç!''
EN “My favorite feature is the PPC analysis tool. It tells me what kinds of PPC ads are being run by a specific domain. It is good to optimize my own PPC strategy!”
トルコ語 | 英語 |
---|---|
favori | favorite |
ppc | ppc |
analiz | analysis |
belirli | specific |
50翻訳の50を表示しています