TR Kimlik doğrulama için önceden paylaşılan anahtarı kullan kutusunu işaretleyin ve Anahtar alanına önceden paylaşılan anahtarı girin. Tamam düğmesine tıklayın.
"genel anahtarı" u turski može se prevesti u sljedećih Engleski riječi/izraza:
TR Kimlik doğrulama için önceden paylaşılan anahtarı kullan kutusunu işaretleyin ve Anahtar alanına önceden paylaşılan anahtarı girin. Tamam düğmesine tıklayın.
EN Check Use pre-shared key for authentication check-box and enter your pre-shared key into the Key field. Click OK button.
turski | Engleski |
---|---|
önceden | pre |
paylaşılan | shared |
kullan | use |
girin | enter |
düğmesine | button |
tıklayın | click |
TR Özellikle, WordPress tablo önekinizle başlayan ve aynı zamanda benzersiz bir anahtarı veya birincil anahtarı olan tüm tablolar
EN Specifically, any tables that begin with your WordPress table prefix and also have a unique key or primary key
TR Sunucu anahtarı aldığında, şifresini çözmek için özel anahtarı kullanır
EN Once the server receives it, it will use its private key to decrypt it
TR Sertifikanın genel anahtarı, orijinal sertifikanın genel anahtarıyla eşleşmeyecektir
EN The public key of the certificate will not match the public key of the original certificate
turski | Engleski |
---|---|
genel | public |
anahtarı | key |
orijinal | original |
ın | of |
TR Sertifikanın genel anahtarı, orijinal sertifikanın genel anahtarıyla eşleşmeyecektir
EN The public key of the certificate will not match the public key of the original certificate
turski | Engleski |
---|---|
genel | public |
anahtarı | key |
orijinal | original |
ın | of |
TR Bir web sitesi SSL sertifikasını başarıyla aldığında genel ve özel bir anahtar alır. Kullanıcılar web sitesine eriştiğinde, tarayıcıları güvenilir olup olmadığını doğrulamak için SSL sertifikasını ve genel anahtarı ister.
EN Websites will get a public and private key after successfully acquiring or purchasing SSL certificates. When users access the website, their browser will request the public key to verify its identity.
TR Doğrulanırsa, tarayıcı iki simetrik anahtar üretir ve bunlardan birini genel anahtarı kullanarak web sunucusuna gönderir
EN If it’s successfully verified, the browser will generate two symmetric keys and send one of them, encrypted by the public key, to the web server
TR FİDYE YAZILIMINI ÖNLEMENİN 3 ANAHTARI
EN Don’t Miss the Public Sector Ignite Cybersecurity Conference!
TR Ayrıca, Google kimlik doğrulamasıyla giriş yaparak kullanabileceğiniz birden fazla alan belirleme imkanı ile PKCE (kod değişimi için kanıt anahtarı) uzantı desteği gibi farklı kimlik doğrulama geliştirmeleri de eklendi
EN It also adds a set of authentication enhancements, like the ability to specify multiple domains that you can use to log in with Google authentication and PKCE (proof key for code exchange) extension support
turski | Engleski |
---|---|
giriş | log in |
kod | code |
anahtarı | key |
desteği | support |
TR Hızlı, uygun fiyatlı, otomatik transkripsiyon çalışmalarının anahtarı olmakla birlikte, birçok öğrenci Sonix'in konuşulmuş sözcük verilerini düzenleme ve özümseme yeteneğinden zevk alıyor.
EN While fast, affordable, automated transcription is key to their studies, many students are reveling in Sonix’s ability to organize and assimilate spoken-word data.
turski | Engleski |
---|---|
hızlı | fast |
uygun | affordable |
otomatik | automated |
transkripsiyon | transcription |
anahtarı | key |
birlikte | in |
birçok | many |
öğrenci | students |
sonix | sonix |
sözcük | word |
verilerini | data |
TR Mutlaka katılması gereken günümüz teknolojisinin merkezi yarınlarının ise anahtarı olacak olan çok önemli bir etkinliktir.
EN It is a very important event that will necessarily be the center of today’s technology and the key of the tomorrow.
turski | Engleski |
---|---|
merkezi | center |
TR Sertifikanın anahtarı paylaşılan olduğu için, bir SSL’in güvenliğinde oluşacak zaafiyetle diğer alan adlarınız da tehlikeye girer.
EN Because the key to the certificate is shared, your other domains are also compromised with the vulnerability of an SSL.
turski | Engleski |
---|---|
anahtarı | key |
paylaşılan | shared |
olduğu | is |
ssl | ssl |
diğer | other |
da | also |
TR Araba garajı Araba Piston Kamyon Sarı Mor Çokgen Tamir etmek Otomobil Otomotiv Ingiliz anahtarı
EN Car garage Car Piston Trucking Yellow Purple Polygon Repair Automobile Automotive Wrench
turski | Engleski |
---|---|
garajı | garage |
sarı | yellow |
mor | purple |
tamir | repair |
TR Başarımızın önemli bir anahtarı, ihtiyaçlarına bağlı olarak farklı iş akışları ve değişken fiyat noktalarını destekleyecek farklı form faktörlerine sahip, amaca yönelik cihazlara ihtiyaç duyan müşterilerimizi dinlemek olmuştur
EN A significant key to our success has been listening to our customers who need very purpose-driven devices, in different form factors to support different workflows and varying price points based on their needs
turski | Engleski |
---|---|
farklı | different |
fiyat | price |
destekleyecek | support |
form | form |
amaca | purpose |
TR Kart, göstergeyi okumak için bir yorumlama anahtarı içerir; markalama ve kullanım alanınıza özel müşteri bilgileriyle özelleştirilebilir.
EN The card includes an interpretation key for reading the indicator and can be customized with branding and consumer information specific to your use case.
turski | Engleski |
---|---|
kart | card |
anahtarı | key |
içerir | includes |
markalama | branding |
kullanım | use |
özel | specific |
TR Müşterilerinizi kendilerine özel oda anahtarı, VIP yaka kartı, müşteri ve üyelik kartları ile hediye kartları kullanarak karşılayın ve tekrar gelmelerini sağlayın.
EN Welcome guests and keep them coming back with customised room keys, VIP badges, loyalty, membership and gift cards.
turski | Engleski |
---|---|
oda | room |
vip | vip |
kartı | cards |
üyelik | membership |
hediye | gift |
tekrar | back |
TR GENÇLEŞMİŞ BİR CİLDİN ANAHTARI
EN A SKIN-SMOOTHING FOUNTAIN OF YOUTH
TR Bu eşsiz “gençlik anahtarı” meyvesi, daha sıkı, pürüzsüz bir cilt elde etmenize yardımcı olurken zararlı serbest radikallere karşı koruma sağlar.
EN This unique ‘fountain of youth’ fruit offers the appearance of firmer, smoother skin and protection from harmful free-radicals.
turski | Engleski |
---|---|
bu | this |
gençlik | youth |
cilt | skin |
zararlı | harmful |
serbest | free |
koruma | protection |
sağlar | offers |
TR Veri alanının anahtarı, kolondan önceki kalın yazı
EN Description of the data field, bold text before a colon
turski | Engleski |
---|---|
veri | data |
yazı | text |
ın | of |
TR Mutlaka katılması gereken günümüz teknolojisinin merkezi yarınlarının ise anahtarı olacak olan çok önemli bir etkinliktir.
EN It is a very important event that will necessarily be the center of today’s technology and the key of the tomorrow.
turski | Engleski |
---|---|
merkezi | center |
TR Sertifikanın anahtarı paylaşılan olduğu için, bir SSL’in güvenliğinde oluşacak zaafiyetle diğer alan adlarınız da tehlikeye girer.
EN Because the key to the certificate is shared, your other domains are also compromised with the vulnerability of an SSL.
turski | Engleski |
---|---|
anahtarı | key |
paylaşılan | shared |
olduğu | is |
ssl | ssl |
diğer | other |
da | also |
TR Başarımızın önemli bir anahtarı, ihtiyaçlarına bağlı olarak farklı iş akışları ve değişken fiyat noktalarını destekleyecek farklı form faktörlerine sahip, amaca yönelik cihazlara ihtiyaç duyan müşterilerimizi dinlemek olmuştur
EN A significant key to our success has been listening to our customers who need very purpose-driven devices, in different form factors to support different workflows and varying price points based on their needs
turski | Engleski |
---|---|
farklı | different |
fiyat | price |
destekleyecek | support |
form | form |
amaca | purpose |
TR Kart, göstergeyi okumak için bir yorumlama anahtarı içerir; markalama ve kullanım alanınıza özel müşteri bilgileriyle özelleştirilebilir.
EN The card includes an interpretation key for reading the indicator and can be customised with branding and consumer information specific to your use case.
turski | Engleski |
---|---|
kart | card |
anahtarı | key |
içerir | includes |
markalama | branding |
kullanım | use |
özel | specific |
TR LED ışık anahtarı ve fan hız kontrol cihazı, kullanıcının aydınlatmayı veya fan hızını kolayca ayarlamasını sağlar.
EN The including LED light switch and fan speed controller allows user to adjust the lighting or the fan speed with ease
turski | Engleski |
---|---|
led | led |
ışık | light |
ve | and |
fan | fan |
kullanıcının | user |
veya | or |
sağlar | allows |
TR Soğutma yastığının yanında bulunan fan hız kontrol cihazı ve LED aydınlatma anahtarı, dengeli bir soğutma performansı oluşturmaya yardımcı olan sezgisel bir fan hız ayarı sağlar.
EN The fan speed controller and LED lighting switch located at the side of the cooling pad enables an intuitive fan speed adjustment helping create a balanced cooling performance.
turski | Engleski |
---|---|
soğutma | cooling |
bulunan | located |
fan | fan |
hız | speed |
led | led |
aydınlatma | lighting |
dengeli | balanced |
performansı | performance |
oluşturmaya | create |
sezgisel | intuitive |
sağlar | enables |
TR Hidrojen: Enerji dönüşümünün anahtarı mı ?
EN Hydrogen: the key to the Energy Transformation?
turski | Engleski |
---|---|
hidrojen | hydrogen |
enerji | energy |
anahtarı | key |
dönüşümü | transformation |
TR Ziraat bilimleri pek çok küresel sorunun anahtarı durumunda: Cevap aranan konular gıda güvenliği, sağlıklı beslenme, kaynakların korunması, iklimin ve çevrenin korunması, hayvan sağlığı
EN Agricultural science is the key to many global issues: it focuses on food security, healthy nutrition, preserving resources, climate and environmental protection and animal welfare
turski | Engleski |
---|---|
bilimleri | science |
küresel | global |
anahtarı | key |
konular | issues |
gıda | food |
sağlıklı | healthy |
beslenme | nutrition |
hayvan | animal |
kaynakları | resources |
TR Kadınlar, çatışma koşullarından ve afetlerden özellikle çok etkileniyor; öte yandan kalkınmanın anahtarı da kadınlar. Almanya kaynaklı yardıma üç örnek.
EN Women in particular are severely affected by conflicts and natural disasters, yet they are the key to development. Three examples of aid from Germany.
turski | Engleski |
---|---|
kadınlar | women |
anahtarı | key |
almanya | germany |
örnek | examples |
ın | of |
TR VPN tipinden Kimlik doğrulaması için önceden paylaşılan anahtarı kullanı seçin ve Anahtar alanına önceden paylaşılan anahtarınızı girin. Tamama tıklayın.
EN Select Use preshared key for authentication from the Type of VPN and enter your pre-shared key into the Key field. Click OK.
turski | Engleski |
---|---|
vpn | vpn |
kimlik | authentication |
önceden | pre |
paylaşılan | shared |
girin | enter |
TR Digitain’in başarısının anahtarı takım ruhumuz, teknolojik bilgi birikimimiz ve iş ortaklarımızın gereksinimlerine odaklanmamızdır
EN Keys to Digitain’s success include our team spirit, technological know-how and continual focus on our partners’ requirements
turski | Engleski |
---|---|
takım | team |
teknolojik | technological |
bilgi | know |
gereksinimlerine | requirements |
başarısı | success |
TR Müzakere edilecek konak anahtarı yöntemlerinin listesi; tercih sırasına göre dizilmiş bir listedir.
EN List of hostkey methods to advertise, comma separated in order of preference.
turski | Engleski |
---|---|
listesi | list |
tercih | preference |
TR Bu anahtarı tamamen güvende tutmalısınız
EN You need to keep this key completely safe
turski | Engleski |
---|---|
bu | this |
anahtarı | key |
tamamen | completely |
TR Hızlı, uygun fiyatlı, otomatik transkripsiyon çalışmalarının anahtarı olmakla birlikte, birçok öğrenci Sonix'in konuşulmuş sözcük verilerini düzenleme ve özümseme yeteneğinden zevk alıyor.
EN While fast, affordable, automated transcription is key to their studies, many students are reveling in Sonix’s ability to organize and assimilate spoken-word data.
turski | Engleski |
---|---|
hızlı | fast |
uygun | affordable |
otomatik | automated |
transkripsiyon | transcription |
anahtarı | key |
birlikte | in |
birçok | many |
öğrenci | students |
sonix | sonix |
sözcük | word |
verilerini | data |
TR Bununla birlikte, özellikle Strateji 2030'umuzun anahtarı olduğu için, değişim hızı, proses ve müşteriye odaklanma gibi belirli alanlardaki konularla ilgilenmekteyiz
EN However, we are concerned with issues in certain areas, such as speed of change, process and customer focus, especially as these are key to our Strategy 2030
turski | Engleski |
---|---|
özellikle | especially |
strateji | strategy |
anahtarı | key |
değişim | change |
hızı | speed |
belirli | certain |
TR Bütüncül Bir Deneyim Sunmanın Anahtarı: Esnek Çözümler
EN Experience as a competitive advantage: our vision for modern financial services institutions
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR İyi bir kıstas elde etmenin anahtarı, her grupta her seferinde aynı anket sorularını kullanmaktır.
EN The key to getting a good benchmark is using the same survey questions each time with each group.
TR Yedeklemeniz, cüzdanınızın anahtarı gibidir, ona sahip olan, bakiyenin sahibidir
EN Your backup is like a key to your wallet, whoever owns it, owns the funds
TR Bunu başarılı bir şekilde yapmanın anahtarı, marka kimliğinizi oluşturmak ve arketiplerin yardımıyla marka bilinirliğinizi ve marka tanınırlığınızı artırmaktır.
EN The key in doing so successfully is to create your brand identity and boost your brand awareness and brand recognition with the help of archetypes.
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda