EN For example, if you sell gardening products, you might want to give away your best-selling product to one lucky subscriber as opposed to giving away a free iPad
"giving away even" in Englisch kann in die folgenden Türkisch Wörter/Sätze übersetzt werden:
EN For example, if you sell gardening products, you might want to give away your best-selling product to one lucky subscriber as opposed to giving away a free iPad
TR Örneğin, bahçe ürünleri satıyorsanız, ücretsiz bir iPad vermek yerine en çok satan ürününüzü şanslı bir aboneye çekilişle hediye edebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
ipad | ipad |
free | ücretsiz |
products | ürünleri |
a | bir |
to | e |
EN Dear Phemex Users, It never hurts to earn some extra crypto through our Phemex Savings program, especially when it’s risk free. Now for a limited-time we’re giving away even more because you’……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Spot piyasalarda kullanıcı deneyimini geliştirme çalışmalarının bir parçası olarak, Phemex minimum spot işlem emrini 10 USD'den 1 USD'ye indirecek……
EN Phemex users, come enjoy another round of Grab a Coin! To celebrate the new listing of AXS on our spot trading platform, Phemex is giving away $73,000 worth of AXS. All you need to do is click on o……
TR Değerli Phemex Kullanıcıları, Tokyo Olimpiyatları sonunda başladı! Phemex olarak bizler uluslararası spor müsabakalarının tekrar düzenlenebilmesinden dolayı mutlu ve heyecanlıyız, zi……
EN Calling all Phemex users! To celebrate the new listing of SOL on our spot trading platform, Phemex is giving away $73,000 worth of SOL. All you need to do is click on our Gleam campaign and complet……
TR Değerli Phemex Kullanıcıları, Phemex, spot işlemlere dört yeni kripto para (DOT, KSM, XLM ve ALGO) listeledi. Bu nedenle, yeni listelemeyi kutlamak için, 50 dolarlık alışveriş yapan he……
EN Today Phemex is launching a new visual interface so our website and mobile app look lovelier than ever! To celebrate, we’re giving away $5,000 worth of BTC, trading bonuses, and merchandise! Simply ……
TR Merhabalar Phemex ailesi, yine bir Kap Bi Coin etkinliği ile karşınızdayız! Spot işlem platformumuzdaki yeni MATIC listelemesini kutlamak amacıyla Phemex olarak, 41.000 USD değerinde MATIC ……
EN Dear Users, We’ve partnered with Kevin De Bruyne to continue giving away wonderful prizes to our followers! To win an exclusive autographed ball, you only need to follow Phemex on Twitter @Ph……
TR Sayın Phemex kullanıcıları, Mutlu Perşembeler! Görünüşe göre en sevdiğimiz gün yine burada–yani bir başka Perşembe etkinliği zamanı geldi. Bu etkinliğe özel, 500 şanslı katıl……
EN Dear Phemexers, As your favorite money manager, we bring you great news this Thursday: a new high profits savings campaign! We are giving away amazing BTC and ETH savings boost, so make sure to get……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Dünya çapında 5 milyonun üzerinde aktif üyeye ulaşmamızı kutlamak için sizlere Kayıt Kampanyasını tanıtmaktan mutluluk duyuyoruz! Etkinliğin hoş geldin ……
EN New users can get up to $380 just for completing the first step in your crypto journey! To give back to the crypto community, Phemex is launching a new user incentive and giving away up to $380 i……
TR Sayın Phemex All-Starları ve Influencerları, Phemex’e yeni kullanıcıları davet etmenizi kolaylaştırmak için sınırlı-süreli bir etkinlik gerçekleştiriyor ve bunu yapmanız için 100……
EN Dear Phemexers, It’s Summer Time Madness season, and Phemex is giving away contract trading bonus to make sure you spend this summer in style. Simply enter our trading contest and the rank finish……
TR Sayın Kullanıcılar, Phemex, Universal Metaverse’ün yerel tokenı RACA’yı listelemiş bulunmaktadır. Bunu kutlamak için yeni bir etkinlik başlatacak ve bu süreçte 100,000,000 RACA dağ……
EN As part of that ongoing effort, we’re happy to announce a new integration with Shopify giving artists even more opportunity to grow additional revenue streams, like merch.
TR Devam eden çalışmalarımızın bir parçası olarak sanatçılara resmi ürünler gibi ek gelir akışları elde etmeleri için daha da fazla fırsat sunmak üzere Shopify ile yeni bir entegrasyonu duyurmaktan mutluluk duyuyoruz.
Englisch | Türkisch |
---|---|
ongoing | devam eden |
integration | entegrasyonu |
artists | sanatçı |
opportunity | fırsat |
additional | ek |
even | bir |
more | fazla |
to | için |
were | daha |
as | gibi |
new | yeni bir |
with | ile |
revenue | gelir |
EN You sometimes can't even give your software away
TR Başka birisine hediye edemezsin
EN The editor even will even show you how each thumbnail looks across YouTube, Facebook & Twitter!
TR Düzenleyici size ayrıca her bir küçük resmin Yotube'da, Facebook'ta ve Twitter'da nasıl göründüğünü gösterecektir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
editor | düzenleyici |
even | bir |
each | her |
how | nasıl |
you | ve |
the | size |
EN You can even see which operating system your audience uses on their devices! All of these are important metrics for you to measure your campaigns and use it to improve or even expand.
TR Hedef kitlenizin cihazlarında hangi işletim sistemlerini kullandığını bile görebilirsiniz! Kampanyalarınızı ölçümlemeniz ve gelişim ya da büyüme amacıyla kullanmanız için tüm bu önemli metrikler sunulur.
Englisch | Türkisch |
---|---|
devices | cihazlar |
your audience | kitlenizin |
important | önemli |
of | in |
these | bu |
campaigns | kampanyalar |
all | tüm |
and | ve |
EN The editor even will even show you how each thumbnail looks across YouTube, Facebook & Twitter!
TR Düzenleyici size ayrıca her bir küçük resmin Yotube'da, Facebook'ta ve Twitter'da nasıl göründüğünü gösterecektir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
editor | düzenleyici |
even | bir |
each | her |
how | nasıl |
you | ve |
the | size |
EN It will help you find the next best Google keyword options, show you which keywords are the most relevant, and even give you keyword suggestions that you may not have even thought of before.
TR Bir sonraki en iyi Google anahtar kelime seçeneklerini bulmanıza yardımcı olacak, size hangi anahtar kelimelerin en alakalı olduğunu gösterecek ve hatta daha önce aklınıza bile gelmemiş olabilecek anahtar kelime önerileri sunacaktır.
Englisch | Türkisch |
---|---|
options | seçeneklerini |
suggestions | önerileri |
help | yardımcı |
next | sonraki |
relevant | alakalı |
and | ve |
even | bir |
EN It may even show you a keyword that works even better than the ones you had in mind! A good keyword finder does more than just show you long-tail keyword options, though
TR Hatta size aklınızdakilerden daha iyi sonuç veren bir anahtar kelime bile gösterebilir! İyi bir anahtar kelime bulucu size uzun kuyruklu anahtar kelime seçeneklerini göstermekten daha fazlasını yapar
Englisch | Türkisch |
---|---|
finder | bulucu |
options | seçeneklerini |
long | uzun |
more | fazlasını |
better | daha iyi |
ones | bir |
had | daha |
the | size |
EN The search for Phemex Guardians continues! The last time around, we received amazing responses from our communities and decided to grow it even further. If you are a trader, a supporter or even a cryp……
TR Sayın Phemex Kullanıcıları, Phemex, 7 Nisan 2022 saat 10:00 (UTC)’da aşağıdaki 55 spot işlem çiftini eklemiş bulunmaktadır. Kullanıcılar USDT ile bu tokenlerın spot işlemlerini ger……
EN The solutions we offer for Atlassian applications have gained acknowledgment even beyond Turkey, that is, in 34 countries, in 4 continents. We will strive to enhance this level of success of ours and make our international market share even larger.
TR Atlassian uygulamaları için sunduğumuz çözümler Türkiye 'nin ötesinde bile 4 kıtada 34 ülkede kabul görmektedir. Biz bizim başarı bu seviyede geliştirmek ve uluslararası pazar payı daha da büyük yapmak için çalışacağız.
Englisch | Türkisch |
---|---|
level | seviyede |
market | pazar |
we offer | sunduğumuz |
solutions | çözümler |
success | başarı |
international | uluslararası |
share | payı |
turkey | türkiye |
countries | ülkede |
beyond | ötesinde |
this | bu |
in | da |
larger | büyük |
we | biz |
and | ve |
the | kabul |
applications | uygulamalar |
of | in |
EN Excellent Customer Service, went above and beyond what was expected of them! Even going as far as to quite possibly crediting my previous year old purchases, something that no other hosting provider would even dare to touch
TR Mükemmel Müşteri Hizmetleri, onlardan beklenenin ötesine geçti! Hatta başka hiçbir hosting şirketinin yapmaya cesaret edemediği bir önceki yıl yaptığım satın alımlarımı geri ödeyecek kadar ileri gitti
Englisch | Türkisch |
---|---|
excellent | mükemmel |
year | yıl |
no | hiçbir |
other | başka |
beyond | ötesine |
hosting | hosting |
customer | müşteri |
service | hizmetleri |
them | onlardan |
even | bir |
to | hatta |
EN We are giving authors a platform to explain their ideas in their own words, shaping the knowledge they share to fit different types of learning
TR Yazarlara fikirlerini kendi sözcükleriyle açıklamaları için bir platform vererek, paylaştıkları bilgileri farklı öğrenme türlerine uyacak şekilde biçimlendiriyoruz
Englisch | Türkisch |
---|---|
platform | platform |
ideas | fikirlerini |
knowledge | bilgileri |
share | paylaş |
fit | uyacak |
types | türlerine |
the | şekilde |
of | in |
learning | öğrenme |
different | farklı |
EN By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Everything we do here is backed up with data, and your tool is giving us more ammunition.
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Burada yaptığımız her şey veriyle destekleniyor ve aracınız bize daha fazla cephane veriyor.
Englisch | Türkisch |
---|---|
semrush | semrush |
my | mı |
tool | aracı |
working | çalışarak |
we do | yaptığımız |
content | içerik |
time | zaman |
team | takım |
everything | her şey |
using | kullanarak |
and | ve |
us | bize |
of | her |
right | doğru |
EN Issuing internal briefings to raise staff awareness of the subject and giving them tools and resources to further spread awareness among editors, board members and reviewers
TR Konu hakkında çalışanların bilincini artırmak ve onlara editörler, kurul üyeleri ve hakemler arasında da farkındalığı daha fazla yayacak araçlar ve kaynaklar sunmak üzere dahili brifingler vermek
Englisch | Türkisch |
---|---|
internal | dahili |
raise | artırmak |
editors | editörler |
members | üyeleri |
and | ve |
resources | kaynaklar |
tools | araçlar |
to | hakkında |
them | onlara |
further | da |
EN Drawing attention to UB ? and giving advice on how it can be reduced ? in guides for authors, reviewer invitation letters and editorial contracts
TR Bilinçsiz önyargıya dikkat çekmek – ve bunun yazar kılavuzları, hakem davet mektupları ve editoryal sözleşmelerde nasıl azaltılabileceği konusunda tavsiyeler vermek
Englisch | Türkisch |
---|---|
attention | dikkat |
guides | kılavuzlar |
editorial | editoryal |
and | ve |
EN They are published under the name of the journal, listed on ScienceDirect and disseminated to an established global healthcare audience, giving the content maximum impact.
TR Derginin adı altında yayınlanır, ScienceDirect'te listelenir ve belirli bir küresel sağlık kitlesine dağıtılarak içeriklerin azami oranda etki kazanmasını sağlar.
Englisch | Türkisch |
---|---|
journal | derginin |
global | küresel |
healthcare | sağlık |
impact | etki |
are | sağlar |
name | adı |
under | altında |
and | ve |
to | belirli |
EN The Advertising Research tool allows you to track competitors’ online advertising, giving you access to thousands of ad copy examples from your competitors and industry leaders
TR Reklamcılık Araştırma aracı, rakiplerinizin çevrimiçi reklamlarını izlemenize , rakiplerinizin ve sektörün liderlerinin binlerce reklam kopyasına erişiminize olanak tanır
Englisch | Türkisch |
---|---|
research | araştırma |
of | ın |
industry | sektör |
online | çevrimiçi |
and | ve |
advertising | reklam |
EN Printing quotation request template helps you to gather company and contact information of the customer. Along with this information, every detail that can be considered during giving an accurate quotation is asked in this form.
TR Jotform PDF Düzenleyici ile saniyeler içinde Tarla Kira Sözleşmesi hazırlayabilir, profesyonel ve güvenli PDF belgelerine dönüştürebilirsiniz.
Englisch | Türkisch |
---|---|
and | ve |
to | güvenli |
in | içinde |
with | ile |
EN Giving people the information and tools they need to fix products cuts down on support costs. Customers love it when they can get their stuff fixed quickly—whether by themselves or at a local repair shop.
TR Ürünleri tamir edebilmeleri için insanlara ihtiyaç duydukları bilgi ve aletleri vermek, destek maliyetlerini düşürür. Müşteriler, eşyalarının hızlıca tamir edilmesine bayılır; bunu ister kendileri yapsınlar ister yerel bir tamirhane.
Englisch | Türkisch |
---|---|
people | insanlara |
support | destek |
costs | maliyetlerini |
customers | müşteriler |
quickly | hızlıca |
local | yerel |
and | ve |
repair | tamir |
need | ihtiyaç |
information | bilgi |
a | bir |
EN Validate the medical condition of the patient by giving them a Doctor's Note Template. This PDF template shows the medical diagnosis of the patient and medical treatment.
TR Personelin kişisel bilgileri, iletişim bilgisi ve eğitim bilgilerinin yer aldığı, yetkili mercilerin onaylarını barındıran bir personal kayıt formu örneği.
Englisch | Türkisch |
---|---|
template | formu |
and | ve |
them | e |
the | kişisel |
a | bir |
of | yer |
EN It is quite similar to how someone would receive interest for holding money in a bank account or giving it to the bank to invest.
TR Bu durum birinin parasını banka hesabında tuttuğu için faiz kazanmasına ya da yatırım yapması amacıyla bankaya vermesine oldukça benzerlik gösterir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
quite | oldukça |
interest | faiz |
a | a |
in | da |
account | hesabı |
bank | banka |
invest | yatırım |
EN They cut out the middleman, giving the user complete control and minimal extra costs
TR Aracıyı ortadan kaldırarak, kullanıcıya tam kontrol sunar ve ekstra masrafları ortadan kaldırır
Englisch | Türkisch |
---|---|
giving | sunar |
complete | tam |
control | kontrol |
extra | ekstra |
user | kullanıcı |
and | ve |
EN It’s one of the most powerful video marketing tools on the planet, giving every creator the information they need to grow and succeed on YouTube (and beyond).
TR YouTube'da (ve ötesinde) büyümek ve başarılı olmak için her içerik oluşturucusuna ihtiyaç duydukları bilgileri veren dünyadaki en güçlü video pazarlama araçlarından biridir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
video | video |
marketing | pazarlama |
powerful | güçlü |
beyond | ötesinde |
most | en |
information | bilgileri |
need | ihtiyaç |
and | ve |
tools | araçları |
EN Celebrating 40 years of giving back
TR 40 yıllık hayırseverliği Kutlama
Englisch | Türkisch |
---|---|
years | yıllık |
EN about Celebrating 40 years of giving back
TR 40 yıllık hayırseverliği Kutlama hakkında
Englisch | Türkisch |
---|---|
years | yıllık |
about | hakkında |
EN Tesla stock short-sellers are giving up as success booms
TR NIO aylık satışlarda rekor tazeledi
EN This solution removes leak points common with other systems and provides excellent flow performance giving your data centre the most compact and cleanest routing.
TR Bu çözüm diğer sistemlerde yaygın olan sızıntı noktalarını ortadan kaldırır ve mükemmel akış performansı sağlayarak veri merkezinizde en kompakt ve en temiz rotalamayı sağlar.
Englisch | Türkisch |
---|---|
common | yaygın |
provides | sağlar |
excellent | mükemmel |
data | veri |
compact | kompakt |
solution | çözüm |
flow | akış |
other | diğer |
most | en |
this | bu |
and | ve |
EN In the scope of a project that we implement with the international humanitarian organization Diakonie Katastrophenhilfe thanks to funding from European Union Humanitarian Aid, we started giving trainings to develop the capacities of humanitarian workers
TR Temel insani yardım standardının, çok yakın bir gelecekte Türkiye’deki birçok farklı kurum tarafından sahiplenilmesini umuyoruz
Englisch | Türkisch |
---|---|
aid | yardım |
a | bir |
EN In the scope of a project that we implement with the international humanitarian organization Diakonie Katastrophenhilfe thanks to funding from European Union Humanitarian Aid, we started giving trainings to develop the capacities of humanitarian workers
TR Temel insani yardım standardının, çok yakın bir gelecekte Türkiye’deki birçok farklı kurum tarafından sahiplenilmesini umuyoruz
Englisch | Türkisch |
---|---|
aid | yardım |
a | bir |
EN MyFinance lets you make payments electronically, significantly reducing your paperwork and giving you a simple overview of your invoices and accounts.
TR MyFinance elektronik ödemeler yapmanıza olanak sağlayarak evrak işlerinizi önemli ölçüde azaltır ve fatura ve hesaplarınıza basit bir genel bakış sağlar.
Englisch | Türkisch |
---|---|
lets | sağlar |
accounts | hesaplar |
payments | ödemeler |
simple | basit |
a | bir |
and | ve |
EN Streamline your audio & video content workflow. Upload multiple files directly from Dropbox to Sonix giving you full transcripts in minutes.
TR Ses ve video içeriği iş akışınızı kolaylaştırın. Birkaç dakika içinde size tam transkript veren Sonix doğrudan Dropbox birden fazla dosya yükleyin.
Englisch | Türkisch |
---|---|
streamline | kolaylaştırın |
content | içeriği |
workflow | iş akışı |
upload | yükleyin |
directly | doğrudan |
dropbox | dropbox |
video | video |
full | tam |
minutes | dakika |
multiple | birden fazla |
sonix | sonix |
to | birkaç |
in | içinde |
audio | ve |
EN We ask that members avoid cross talk, which is any commenting, interrupting, judging, advice giving, feedback, or dialogue in response to another member’s share.
TR Üyelerden, başka bir üyenin paylaşımına yanıt olarak herhangi bir yorum yapmak, söz kesmek, yargılamak, tavsiye vermek, geri bildirim veya diyalog olan karşılıklı konuşmalardan kaçınmalarını rica ediyoruz.
Englisch | Türkisch |
---|---|
advice | tavsiye |
dialogue | diyalog |
another | başka |
feedback | geri bildirim |
or | veya |
response | yanıt |
to | geri |
any | herhangi |
is | olan |
EN After a meeting, you can mention that you are hoping to make program calls, and ask if anybody would be open to giving out their phone number
TR Bir toplantıdan sonra, program görüşmeleri yapmayı umduğunuzdan bahsedebilir ve telefon numarasını vermeye açık olup olmayacağını sorabilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
meeting | toplantı |
program | program |
open | açık |
phone | telefon |
you | olup |
number | numarası |
and | ve |
a | bir |
EN Sharing about your experience, strength and hope and giving another member the chance to offer service by asking them for help in overcoming struggles, slips and relapses is a great form of service
TR Deneyiminizi, gücünüzü ve umudunuzu paylaşmak ve başka bir üyeden mücadelelerin, kaymaların ve tekrarlamaların üstesinden gelmek için yardım isteyerek hizmet sunma şansı vermek NS harika bir hizmet şekli
Englisch | Türkisch |
---|---|
sharing | paylaşmak |
experience | deneyiminizi |
great | harika |
chance | şansı |
service | hizmet |
help | yardım |
of | in |
and | ve |
a | bir |
the | başka |
EN Experience all the benefits of forms.app by giving it a try
TR Bir deneyerek forms.app'ın tüm avantajlarını yaşayın
Englisch | Türkisch |
---|---|
benefits | avantajlar |
app | app |
all | tüm |
a | bir |
EN Have your clothing labels take the spotlight, giving your fashion brand a renewed appeal. Choose from a variety of fabrics and styles, and mark your preferred ones with your logo. This stunning pack is all yours to try!
TR Giysi etiketlerini öne çıkararak moda markanıza yeni bir cazibe kazandırın. Çeşitli kumaş ve stiller arasından seçiminizi yapın, beğendiğiniz mockup'a logonuzu basın. Bu çarpıcı paketi dilediğiniz gibi kullanın!
Englisch | Türkisch |
---|---|
pack | paketi |
stunning | çarpıcı |
fashion | moda |
this | bu |
take | ne |
ones | bir |
to | yapın |
from | arasından |
and | ve |
the | gibi |
EN MagicBrowse is the fairest unfair advantage a business can have! By giving you a view of your visitor’s screen, you’ll be able to close more deals and resolve more support tickets.
TR MagicBrowse , bir işletmenin sahip olabileceği en adil haksız avantajdır! Size ziyaretçi ekranınızın bir görünümünü vererek, daha fazla anlaşma yapabilir ve daha fazla destek talebini çözebilirsiniz.
Englisch | Türkisch |
---|---|
business | iş |
can | yapabilir |
view | görünümü |
visitors | ziyaretçi |
screen | ekran |
support | destek |
a | bir |
and | ve |
the | size |
to | sahip |
EN In addition, when Reserved Instances are assigned to a specific Availability Zone, they provide a capacity reservation, giving you additional confidence in your ability to launch instances when you need them.
TR Ayrıca, Rezerve Edilmiş Bulut Sunucuları belirli bir Erişilebilirlik Alanına atandığında kapasite rezervasyonu sağlayarak gerektiğinde bulut sunucusu başlatabilme konusunda kendinize daha fazla güvenmenizi sağlar.
Englisch | Türkisch |
---|---|
availability | erişilebilirlik |
capacity | kapasite |
reservation | rezerve |
provide | sağlar |
to | ayrıca |
EN Not replying e-mail which is sent to domain admin e-mail or giving incorrect or late reply.
TR Domain Admin mailine gönderilen E-Postanın yanıtlanmaması, hatalı veya geç cevap verilmesi.
Englisch | Türkisch |
---|---|
sent | gönderilen |
domain | domain |
incorrect | hatalı |
late | geç |
to | e |
or | veya |
EN It provides an easier portal by giving a GlobalSign Certificate Center account to manage certificates
TR Sertifikaları yönetmek için GlobalSign Sertifika Merkezi hesabı vererek daha kolay portal imkanı verir
Englisch | Türkisch |
---|---|
portal | portal |
globalsign | globalsign |
center | merkezi |
account | hesabı |
easier | daha kolay |
certificate | sertifika |
certificates | sertifikaları |
to | için |
manage | yönetmek |
EN You can visit our website without giving any personal information, and get information about our products and services to meet your needs
TR Web sitemizi şahsi herhangi bir bilgi vermeden ziyaret edebilir, ürünlerimiz ve servislerimiz hakkında bilgi alarak ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
website | web |
our website | sitemizi |
information | bilgi |
you can | edebilir |
without | vermeden |
any | herhangi |
needs | ihtiyaç |
about | hakkında |
and | ve |
products | ürünlerimiz |
visit | ziyaret |
EN Celebrating 40 years of giving back
TR 40 yıllık hayırseverliği Kutlama
Englisch | Türkisch |
---|---|
years | yıllık |
50 von 50 Übersetzungen werden angezeigt