EN "I love helping people." She has been living in Germany for five years, and for a good six months she has again been able to do what she loves: working in healthcare, helping people
EN "I love helping people." She has been living in Germany for five years, and for a good six months she has again been able to do what she loves: working in healthcare, helping people
TR Beş yıldır Almanya’da yaşayan genç kadın yaklaşık altı aydır da çok sevdiği bir işi yapabiliyor: tıp alanında çalışmak ve insanlara yardım etmek
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | yardım |
living | yaşayan |
in | da |
people | insanlara |
been | ya |
and | ve |
do | işi |
working | iş |
she | bir |
to | etmek |
for | yaklaşık |
EN Helping others. Helping each other.
TR Başkalarına yardım etmek. Birbirimize yardım etmek.
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | yardım |
others | başkaları |
EN Helping others. Helping each other.
TR Başkalarına yardım etmek. Birbirimize yardım etmek.
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | yardım |
others | başkaları |
EN Helping a compulsive internet and technology user keep up an appearance of normalcy is helping him or her continue in the destructive behavior
TR Zorlayıcı bir internet ve teknoloji kullanıcısının normal görünümünü korumasına yardımcı olmak, onun yıkıcı davranışı sürdürmesine yardımcı oluyor
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | yardımcı olmak |
internet | internet |
technology | teknoloji |
behavior | davranışı |
user | kullanıcı |
a | yardımcı |
and | ve |
EN For example, the ccTLD for Germany is .de for Germany instead of .ge for Germany.
TR Örneğin, Almanya'nın ccTLD'si Almanya için .ge yerine Almanya için .de'dir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
germany | almanya |
of | in |
for | için |
EN How Germany is helping cities around the world deal with the effects of climate change.
TR İklim değişikliğinin sonuçlarıyla baş edebilmeleri için Almanya’nın dünya genelinde metropollere verdiği desteğin öyküsü.
Englisch | Türkisch |
---|---|
world | dünya |
of | in |
with | genelinde |
around | için |
EN Germany is helping a network of female Rohingya human-rights defenders campaign on the issues that concern them
TR Almanya, Rohingyaların haklarını savunmak üzere oluşturulmuş bir insan hakları savunucuları ağının faaliyetlerini destekliyor
Englisch | Türkisch |
---|---|
germany | almanya |
human | insan |
network | ağı |
a | bir |
rights | hakları |
EN When it comes to species protection, don't forget the bees. Many people in Germany are helping protect them.
TR Türlerin korunmasından söz ediyorsak, onları unutmak olmaz: Bal arıları… Almanya’da çoğu kişi onlar için uğraş veriyor.
Englisch | Türkisch |
---|---|
protection | korunması |
people | kişi |
EN Working together against Corona: more and more people are getting involved in helping each other. Introducing four great projects from Germany.
TR Krize karşı el ele: Başkalarına yardım için harekete geçenlerin sayısı giderek artıyor. Almanya’dan dört çarpıcı birlik ve beraberlik girişimini tanıtıyoruz.
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | yardım |
and | ve |
and more | giderek |
getting | için |
four | dört |
EN Germany is helping countries around the world to better cope with the effects of climate change. This involves knowledge – and money. Five facts.
TR Almanya dünyanın birçok ülkesine iklim değişikliğinin sonuçlarıyla daha iyi başa çıkabilmeleri için, destek veriyor; bilgi ve parasal destek. Beş olgu.
Englisch | Türkisch |
---|---|
world | dünyanın |
knowledge | bilgi |
germany | almanya |
and | ve |
better | iyi |
climate | iklim |
to | için |
five | beş |
EN Germany is helping countries to cope with the climate change
TR Almanya, dünyanın birçok ülkesine iklim değişikliğinin sonuçlarıyla daha iyi başa çıkabilmeleri için, destek veriyor; bilgi ve parasal destek. Beş olgu.
Englisch | Türkisch |
---|---|
helping | destek |
germany | almanya |
climate | iklim |
to | için |
EN Whereas Germany has a shortage of nurses, other countries have too many. How the “Triple Win” programme is helping on three different levels.
TR Almanya’da bakıcı eleman sıkıntısı çekiliyor, başka ülkelerde ise çok fazla bakıcı var. „Triple Win“ programı tüm taraflara birden yardımcı oluyor.
EN Many young people who come to Germany as refugees were still at university or building a career back home. German universities are helping them to restart their academic lives.
TR Almanya’ya sığınan pek çok genç öğrenimlerini ya da profesyonel yaşamlarını yarıda bırakmak zorunda kalmış. Alman üniversiteleri pek çok mülteciye akademik eğitim için yeni bir başlangıç fırsatı sunuyor.
Englisch | Türkisch |
---|---|
academic | akademik |
young | genç |
their | in |
german | alman |
are | sunuyor |
many | pek |
home | ya |
a | bir |
EN Germany domain extension .de domain name and phone number is required for registration in Germany
TR Almanya domain uzantısı olan .de domain tescili için Almanya üzerinde adres ve telefon numarasına ihtiyaç vardır
Englisch | Türkisch |
---|---|
germany | almanya |
domain | domain |
de | de |
phone | telefon |
registration | tescili |
extension | uzantısı |
required | ihtiyaç |
and | ve |
number | numarası |
is | olan |
for | için |
EN Entering Germany, relaxing by the sea and vacationing in the mountains – what the coronavirus rules allow and what they don’t. We answer your questions about germany travel.
TR Almanya’nın en çekici bölge ve kentlerini bisiklet üzerinde keşfedin. Burada yaygın ve iyi yapılmış bir bisiklet yolu ağı mevcut. İşte sizi esinlendirebilecek birkaçı.
Englisch | Türkisch |
---|---|
and | ve |
the | burada |
your | sizi |
in | bir |
EN Germany is a major economic power. What is the source of this strength? And how does Germany fare in international comparisons?
TR Uluslararası düzeyde Almanya önemli bir ekonomik güç. Peki, bu gücün kaynağı ne? Uluslararası karşılaştırmalardaki konumu nasıl?
Englisch | Türkisch |
---|---|
economic | ekonomik |
major | önemli |
source | kaynağı |
international | uluslararası |
what | ne |
germany | almanya |
this | bu |
how | nasıl |
a | bir |
EN Two alliances bring global health actors together in Germany: the Global Health Hub Germany (GHHG) is a network for all researchers interested in the subject
TR Almanya’daki küresel sağlık aktörlerini iki ağ bir araya getiriyor: Global Health Hub Germany (GHHG) (GHHG), konuyla ilgilenen tüm araştırmacılara yönelik bir ağ
Englisch | Türkisch |
---|---|
interested | ilgilenen |
hub | hub |
all | tüm |
health | sağlık |
together | araya |
a | bir |
for | yönelik |
global | küresel |
EN With a capacity share of 27%, in 2017 SunExpress Germany entity is the market leader of touristic flights between Germany and Egypt.
TR SunExpress Almanya, 2017 yılında %27’lik kapasite payı ile Almanya ile Mısır arasındaki turistik uçuşlarda pazar lideri oldu.
Englisch | Türkisch |
---|---|
capacity | kapasite |
germany | almanya |
leader | lideri |
sunexpress | sunexpress |
market | pazar |
share | payı |
between | arasındaki |
with | ile |
EN There is Germany and there is Germany: of federal states, east-west differences and regional clichés.
TR Almanya’nın her yanı aynı değil: Eyaletler, doğu-batı arasındaki farklar ve bölgesel klişelere dair.
Englisch | Türkisch |
---|---|
and | ve |
states | eyaletler |
differences | farklar |
regional | bölgesel |
EN The current issue deals with Germany, the European Union and Germany's EU Council Presidency
TR Derginin güncel sayısı, Almanya, Avrupa Birliği ve Almanya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı gibi başlıkları ele alıyor
Englisch | Türkisch |
---|---|
current | güncel |
union | birliği |
council | konseyi |
and | ve |
germany | almanya |
eu | ab |
the | gibi |
european | avrupa |
EN Germany domain extension .de domain name and phone number is required for registration in Germany
TR Almanya domain uzantısı olan .de domain tescili için Almanya üzerinde adres ve telefon numarasına ihtiyaç vardır
Englisch | Türkisch |
---|---|
germany | almanya |
domain | domain |
de | de |
phone | telefon |
registration | tescili |
extension | uzantısı |
required | ihtiyaç |
and | ve |
number | numarası |
is | olan |
for | için |
EN Germany is a major economic power. What is the source of this strength? And how does Germany fare in international comparisons?
TR Uluslararası düzeyde Almanya önemli bir ekonomik güç. Peki, bu gücün kaynağı ne? Uluslararası karşılaştırmalardaki konumu nasıl?
Englisch | Türkisch |
---|---|
economic | ekonomik |
major | önemli |
source | kaynağı |
international | uluslararası |
what | ne |
germany | almanya |
this | bu |
how | nasıl |
a | bir |
EN Another debate is currently focusing on Germany’s and the EU’s vaccine procurement policy and the progress of the vaccination campaign in Germany. How do you see this debate?
TR Şu sıralardaki bir başka tartışma da Almanya ve AB’nin aşı tedarik politikası ve Almanya’da aşı kampanyasındaki ilerlemenin etrafında dönüyor. Siz bu tartışmayı nasıl izliyorsunuz?
Englisch | Türkisch |
---|---|
procurement | tedarik |
campaign | kampanyası |
vaccine | aşı |
policy | politikası |
in | da |
this | bu |
germany | almanya |
and | ve |
how | nasıl |
the | başka |
EN Germany has been reunited since October 3, 1990. The peaceful revolution of the people in the GDR had brought down the Wall that had divided Germany into east and west.
TR 3 Ekim 1990’dan beri Almanya yeniden birleşmiş bir ülke. Eski Doğu Alman devletinde yaşayan insanların başlattığı barışçı devrim, doğudaki ve batıdaki Almanları ayıran Duvar’ın yıkılmasıyla sonuçlandı.
Englisch | Türkisch |
---|---|
october | ekim |
wall | duvar |
west | batı |
germany | almanya |
been | ya |
east | doğu |
people | insanlar |
and | ve |
the | alman |
EN There are contributions on all areas of interest in Germany: politics, economics, culture, science, environment and life. In addition to this we provide information about co-operation projects between Germany and partners in other regions of the world.
TR Burada, Almanya’yı etkileyen tüm konu başlıklarında yazılar var: Politika, ekonomi, kültür, bilim, çevre ve yaşam. Ayrıca Almanya ile dünyanın farklı bölgelerindeki ortakları arasındaki işbirliği hakkında da bilgi veriyoruz.
Englisch | Türkisch |
---|---|
germany | almanya |
culture | kültür |
life | yaşam |
projects | iş |
science | bilim |
and | ve |
information | bilgi |
in | da |
partners | ortakları |
other | farklı |
environment | çevre |
world | dünyanın |
the | burada |
all | tüm |
about | hakkında |
between | arasındaki |
EN Why is Germany called Germany? And is there a German president? People want to know all kinds of things about our country. We have the answers to the most frequently asked Google questions.
TR Almanya’ya neden Deutschland deniyor? Ya da Almanya’nın bir cumhurbaşkanı var mı? İnsanlar ülkemizle ilgili akla gelen her şeyi bilmek istiyorlar. En çok sorulan Google sorularının yanıtları bizde.
Englisch | Türkisch |
---|---|
asked | sorulan |
president | cumhurbaşkanı |
most | en |
about | ilgili |
answers | yanıtları |
questions | sorular |
to know | bilmek |
want | var |
why | neden |
a | bir |
to | şeyi |
EN What role does Germany have in this development? Germany has been driving the expansion of renewable energies worldwide
TR Almanya’nın bu gelişmedeki rolü nedir? Almanya, yenilenebilir enerjilerin dünya düzeyinde yaygınlaşmasını hızlandırdı
Englisch | Türkisch |
---|---|
germany | almanya |
renewable | yenilenebilir |
worldwide | dünya |
this | bu |
role | rol |
what | nedir |
EN 20 years ago, Germany was already hoping that hydrogen would largely replace petrol and diesel in a matter of years. To date, however, hydrogen is available at only just under 100 of Germany’s 14,500 or so petrol stations.
TR Almanya bundan 20 yıl önce, hidrojenin birkaç yıla kalmadan benzin ve dizel yakıtın yerini alacağını umut ediyordu. Fakat bugün Almanya’daki yaklaşık 14.500 benzinciden sadece 100’ünde hidrojen satışa sunuluyor.
Englisch | Türkisch |
---|---|
germany | almanya |
hydrogen | hidrojen |
diesel | dizel |
years | yıl |
and | ve |
a | birkaç |
in | önce |
EN There is Germany and there is Germany: of federal states, east-west differences and regional clichés.
TR Almanya’nın her yanı aynı değil: Eyaletler, doğu-batı arasındaki farklar ve bölgesel klişelere dair.
Englisch | Türkisch |
---|---|
and | ve |
states | eyaletler |
differences | farklar |
regional | bölgesel |
EN The states were founded in the Allied occupation zones after the Second World War and merged into West Germany in 1949 to form the Federal Republic of Germany
TR İkinci Dünya Savaşı sonrasında batılı müttefik güçlerinin işgal bölgelerinde kurulmuş olan eyaletler 1949’da bir araya gelerek Federal Almanya Cumhuriyeti’ni oluşturdu
Englisch | Türkisch |
---|---|
states | eyaletler |
were | olan |
world | dünya |
west | batı |
federal | federal |
war | savaşı |
germany | almanya |
second | bir |
to | araya |
and | da |
EN You want to live in Germany? We explain 26 important terms that will help you understand Germany better.
TR Almanya’da yaşamak mı istiyorsunuz? Almanya’yı daha iyi anlamanızı sağlayacak 26 önemli terimi açıklıyoruz.
Englisch | Türkisch |
---|---|
important | önemli |
better | daha iyi |
to | daha |
EN Be it birdsong, bell chimes or night-time quiet: Germany boasts a wide range of different sounds. We reveal what a day in Germany sounds like.
TR Kuş şakıması olsun, çan sesleri ya da gece sükuneti olsun: Almanya’nın sunduğu ses dünyası da oldukça geniş. Almanya’da bir güne eşlik eden sesleri anlatıyoruz.
Englisch | Türkisch |
---|---|
night | gece |
wide | geniş |
in | da |
be | olsun |
different | bir |
EN “Germany travel”, the website of the German National Tourist Board (GNTB), should always be your first port of call for information about travelling in Germany.
TR Bir Almanya seyahati söz konusu olduğunda, Alman Turizm Merkezi’nin (DZT) internet sitesi „Germany travel“ başvuracağınız ilk adres olmalı.
EN You will find great tips, lots of suggestions and all the information you need for your vacation in Germany at Germany Travel.
TR Sürdürülebilir Almanya seyahatine ilişkin daha fazla tüyo ve öneriyi burada bulabilirsiniz.
Englisch | Türkisch |
---|---|
germany | almanya |
the | burada |
and | ve |
for | fazla |
EN Two alliances bring global health actors together in Germany: the Global Health Hub Germany (GHHG) is a network for all researchers interested in the subject
TR Almanya’daki küresel sağlık aktörlerini iki ağ bir araya getiriyor: Global Health Hub Germany (GHHG) (GHHG), konuyla ilgilenen tüm araştırmacılara yönelik bir ağ
Englisch | Türkisch |
---|---|
interested | ilgilenen |
hub | hub |
all | tüm |
health | sağlık |
together | araya |
a | bir |
for | yönelik |
global | küresel |
EN The border was not limited to present-day Germany: Austria, Slovakia, Hungary, and Germany made a joint application to be included in the list of UNESCO World Heritage Sites.
TR Ancak bu sınır sadece bugünkü Almanya toprakları boyunca uzanmıyordu: Avusturya, Slovakya, Macaristan ve Almanya hep birlikte Dünya Mirası başvurusunda bulundular.
Englisch | Türkisch |
---|---|
border | sınır |
germany | almanya |
austria | avusturya |
world | dünya |
and | ve |
heritage | miras |
to | birlikte |
EN Is ‘fashion made in Germany’ getting short shrift? We’re definitely moving in the right direction in Germany, with fashion being taken seriously as part of culture, as it is in other major fashion nations
TR „Made in Germany“ damgası taşıyan moda biraz geride mi kalıyor? Almanya olarak modanın -diğer büyük fashion ülkelerinde olduğu gibi- kültürün bir parçası olarak ciddiye alınması konusunda çok iyi bir yoldayız
Englisch | Türkisch |
---|---|
is | olduğu |
fashion | moda |
germany | almanya |
right | iyi |
other | diğer |
major | büyük |
of | in |
culture | kültür |
as | olarak |
EN Which role does Germany play in achieving the international climate objectives? The energy transition in Germany and the EU can, at least partially, act as an international model
TR Almanya uluslararası iklim hedeflerine ulaşılmasında nasıl bir rol oynuyor? Almanya’daki ve AB’deki enerjide dönüşüm programı kısmen uluslararası düzeyde öncü örnek olabilir
Englisch | Türkisch |
---|---|
role | rol |
climate | iklim |
can | olabilir |
international | uluslararası |
germany | almanya |
at | nda |
and | ve |
the | nasıl |
in | örnek |
EN And how is Germany supporting this internationally? Germany supports global technology transfer by increasingly linking industrial policy and climate policy
TR Peki, Almanya uluslararası ortamda nasıl bir uğraş veriyor? Almanya, endüstri politikasıyla iklim politikasını gitgide birbirine bağlamak suretiyle dünya çapındaki teknoloji transferini destekliyor
Englisch | Türkisch |
---|---|
supports | destekliyor |
technology | teknoloji |
industrial | endüstri |
climate | iklim |
by | suretiyle |
germany | almanya |
policy | politikası |
how | nasıl |
internationally | uluslararası |
global | dünya |
EN Skilled workers in Germany: new law makes it easier to work in Germany
TR Almanya’da uzman eleman ihtiyacı: Yasa Almanya’da çalışmayı kolaylaştırıyor
Englisch | Türkisch |
---|---|
law | yasa |
EN Germany’s Federal Government estimates that the new regulations will see roughly 25,000 additional skilled workers come to Germany each year.
TR Federal Hükümet’in tahminlerine göre yeni kurallara bağlı olarak yılda yaklaşık 25.000 uzman elaman daha Almanya’ya gelecek.
Englisch | Türkisch |
---|---|
federal | federal |
roughly | yaklaşık |
each | göre |
new | yeni |
EN Prerequisite: doctors trained abroad who have training comparable to that in Germany receive a state license to practice as a doctor in Germany.
TR Ön koşullar: Yurt dışında eğitim almış hekimler, denk bir eğitim aldıklarını belgelemeleri durumunda Almanya’da hekimlik için resmi izin alıyorlar.
Englisch | Türkisch |
---|---|
training | eğitim |
a | bir |
EN All information about working in Germany can be found at the portal Make-it-in-Germany.
TR Almanya’da çalışma konusunda tüm bilgilere Make-it-in-Germany portalından ulaşabilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
information | bilgilere |
all | tüm |
working | çalışma |
in | konusunda |
EN In five steps, the portal accompanies applicants for work in Germany: from the search for a job and visa formalities to relocating, getting settled in Germany, and subsequently bringing their family from home.
TR Portal, başvuru yapmak isteyenleri beş adımda Almanya’da çalışma sürecine hazırlıyor: İş arama, vize işlemleri, taşınma, Almanya’da ortama alışma ve ailesini getirme.
Englisch | Türkisch |
---|---|
portal | portal |
visa | vize |
search | arama |
job | iş |
and | ve |
to | yapmak |
five | beş |
EN Sarah, what was your first day in Germany like? My first day was my favourite day in Germany – so far! It was summer, pleasantly warm and the sun didn’t set until 10 p.m
TR Sarah, Almanya’daki ilk günün nasıldı? İlk günüm Almanya’daki en sevdiğim günüm; şimdiye kadar! Yaz aylarıydı, hava insanı ısıtıyordu ve güneş ancak saat 22’de battı
Englisch | Türkisch |
---|---|
summer | yaz |
and | ve |
sun | güneş |
day | günün |
the | ancak |
first | ilk |
EN You can find more travel tips for Germany at germany.travel
TR Almanya için daha fazla seyahat tavsiyesini germany.travel adresinde bulacaksınız.
Englisch | Türkisch |
---|---|
you | in |
travel | seyahat |
germany | almanya |
for | için |
EN More about travel trends in Germany on the pages of www.germany.travel.
TR Almanya’daki seyahat trendleri hakkında daha fazla bilgi için: www.germany.travel.
Englisch | Türkisch |
---|---|
travel | seyahat |
trends | trendleri |
of | in |
about | hakkında |
in | için |
EN But apart from Germany’s federal capital and the ten Magic Cities – Dresden, Düsseldorf, Frankfurt-am-Main, Hamburg, Hanover, Cologne, Leipzig, Munich, Nuremberg and Stuttgart – many other towns and cities in Germany are well worth a visit
TR Ama Almanya’nın beşkenti ve on büyük kent (Magic Cities diye anılan Düsseldorf, Dresden, Frankfurt/ Main, Hamburg Hannover, Köln, Leipzig, München, Nürnberg ve Stuttgart) dışında Almanya’daki çok sayıda kent ziyarete değer
Englisch | Türkisch |
---|---|
ten | on |
cities | kent |
magic | magic |
frankfurt | frankfurt |
main | main |
hamburg | hamburg |
cologne | köln |
leipzig | leipzig |
stuttgart | stuttgart |
worth | değer |
but | ama |
and | ve |
a | sayıda |
the | çok |
EN The ‘Entdecke DE’ series takes you on a tour through Germany – this time we feature Germany’s theme routes. Here is a selection.
TR “DE’yi Keşfet” dizisiyle Almanya’yı baştan sona kat eden yolculuğumuz devam ediyor: Yolumuz bu sefer Almanya’nın temalı yollarına uzanıyor. Sizlere bir seçki sunuyoruz.
EN Would you like a souvenir that is hand-made in Germany? Covering almost 2,500 kilometres through all 16 states of Germany, the German Manufactory Route (‘Deutsche Manufakturenstrasse’) offers some astonishing insights into true craftsmanship
TR Bir “Made in Germany” hatırasına ne dersiniz? 16 eyaletin hepsinden geçen ve yaklaşık 2500 km boyunca uzanan Alman Manifaktürleri Yolu’nda el işi ve zanaat dünyasının sürprizleri, ziyaretçileri hazır bekliyor
Englisch | Türkisch |
---|---|
almost | yaklaşık |
a | bir |
of | in |
german | alman |
like | ve |
50 von 50 Übersetzungen werden angezeigt