TR Elsevier tarafından yayınlanan dergiler, editörler ve hakem denetimli dergilerin yayıncılık etiği ve bilimsel kaydın doğruluğuyla ilgili konuları tartıştıkları bir forum olan COPE, yani Yayıncılık Etiği Komitesi'nin üyesidir.
በቱሪክሽ ውስጥ ያለው ፍለጋ ወደሚከተሉት እንግሊዝኛ ቃላት/ሀረጎች ሊተረጎም ይችላል፡-
TR Elsevier tarafından yayınlanan dergiler, editörler ve hakem denetimli dergilerin yayıncılık etiği ve bilimsel kaydın doğruluğuyla ilgili konuları tartıştıkları bir forum olan COPE, yani Yayıncılık Etiği Komitesi'nin üyesidir.
EN Elsevier-published journals are members of COPE, the Committee on Publication Ethics, a forum for editors of peer-reviewed journals to discuss issues related to publication ethics and the integrity of the scientific record.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
elsevier | elsevier |
yayınlanan | published |
dergiler | journals |
editörler | editors |
bilimsel | scientific |
ilgili | related |
forum | forum |
olan | are |
komitesi | committee |
TR Dünya çapında daha fazla e-atık tamiri ve yenilemesine ihtiyacımız var. Gelişmekte olan ülkelerdeki tamir ustalarını örnek almalıyız. 25 sentlik bir parçayla düzeltilebilecek bilgisayarları çöpe atmayı bırakmalıyız.
EN We need more e-waste repair and refurbishment, worldwide. We need to take a page from the book of expert repairers in developing countries. We need to stop throwing away computers that could be fixed with a 25-cent part.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
gelişmekte | developing |
tamir | repair |
TR Dünya çapında daha fazla e-atık tamiri ve yenilemesine ihtiyacımız var. Gelişmekte olan ülkelerdeki tamir ustalarını örnek almalıyız. 25 sentlik bir parçayla düzeltilebilecek bilgisayarları çöpe atmayı bırakmalıyız.
EN We need more e-waste repair and refurbishment, worldwide. We need to take a page from the book of expert repairers in developing countries. We need to stop throwing away computers that could be fixed with a 25-cent part.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
gelişmekte | developing |
tamir | repair |
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
çözüm | solution |
değildir | not |
yeşil | green |
TR Günümüzde hâlâ tonlarca gıda çöpe atılıyor. Açlıkla mücadele kuruluşu Welthungerhilfe yetkilisi Simone Welte, bu durumun nasıl değişebileceğini anlatıyor.
EN Tonnes of food still end up in the garbage. Simone Welte from the German organization Welthungerhilfe explains how this might change.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
hâlâ | still |
gıda | food |
bu | this |
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
çözüm | solution |
değildir | not |
yeşil | green |
TR Sebzeyi yeniden yetiştir: Patatesler sebzelikte filizlenmiş, yeşil soğanlar kurumuş mu? Çöpe atmayı gerektiren bir vaka değil bu
EN Regrow vegetables: If your potatoes have sprouted in the crisper drawer or your spring onions have dried out, don’t chuck them in the compost bin
TR Çöpe dönüşen bir ürünün kalitesi düşük demektir
EN A product that becomes waste is of poor quality
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
kalitesi | quality |
TR Günümüzde hâlâ tonlarca gıda çöpe atılıyor. Açlıkla mücadele kuruluşu Welthungerhilfe yetkilisi Simone Welte, bu durumun nasıl değişebileceğini anlatıyor.
EN Tonnes of food still end up in the garbage. Simone Welte from the German organization Welthungerhilfe explains how this might change.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
hâlâ | still |
gıda | food |
bu | this |
TR Genellikle çöpe atılanlar nelerdir? Yüzde 30’dan büyük bir pay ile meyve ve sebze ilk sırada yer almaktadır
EN What mostly ends up in the garbage at the moment? Fruits and vegetables account for the largest share of more than 30 percent
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
yüzde | percent |
TR Ambalajımız kullanıldıktan sonra, hammaddeleri çöpe atılmamalıdır
EN Once our packaging has fulfilled its purpose, those raw materials should not go to waste
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sonra | to |
TR Sosyal yardım çağrıları tek yönlü bir monolog veya çöpe atmak için bir bahane değildir. Her iki taraf da paylaşma fırsatına sahip olmalıdır.
EN Outreach calls are not a one-way monologue or an excuse for dumping. Both parties should have the opportunity to share.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
veya | or |
fırsatı | opportunity |
TR Genel nüfusun yüzde 18,4’ü, nüfusu 20.000 ila 50.000 arasında olan şehirlerde, yüzde 16,9’u, nüfusu 500.000’in üzerinde olan şehirlerde, yüzde 15’i ise nüfusu 10.000 ila 19.000 arası olan şehirlerde yaşıyor.
EN 3. 18.4 per cent of the population lives in cities of between 20,000 and 50,000 inhabitants. 16.9 per cent in cities with more than 500,000 inhabitants, 15 per cent in cities with 10,000 to 19,000 inhabitants.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
yüzde | per cent |
yaşıyor | lives |
TR Pastörize ürün paketlerimiz arasında akıllı ve içecekler için en verimli taşıyıcılardan biri olan Tetra Brik, her daim popüler olan çatılı ambalaj Tetra Rex ve hem çok yönlü hem de dikkat çekici olan Tetra Top yer alır
EN Our chilled packages include the smart and one of the most efficient carriers of beverages Tetra Brik, the ever-popular gable top-shaped Tetra Rex and the extremely versatile and eye-catching Tetra Top
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
akıllı | smart |
içecekler | beverages |
verimli | efficient |
tetra | tetra |
popüler | popular |
TR Temel abonelik olan Pro planını veya KOBİ'ler ve büyüyen ajanslar için en popüler olan Guru planını seçebilirsiniz. Planlar, mevcut araç sayısı ve limit sayısı bakımından farklılık gösterir.
EN You might choose Pro plan, which is the basic subscription, or Guru plan, which is the most popular for SMBs and growing agencies. The plans differ in the number of tools available as well as in the number of limits.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
temel | basic |
veya | or |
büyüyen | growing |
ajanslar | agencies |
en | most |
popüler | popular |
guru | guru |
planlar | plans |
araç | tools |
sayısı | number |
TR Kullanıcı abone olan bir kuruluşla ilişkiliyse, makalenin yazar tarafından teslim edilen versiyonunu değil, en iyi versiyonu olan nihai versiyonunu görür.
EN If a user is affiliated with a subscribing institution they will see the final version of the article, the best available version and not the author manuscript.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
kullanıcı | user |
abone | subscribing |
olan | is |
makalenin | article |
yazar | author |
değil | not |
versiyonu | version |
TR Siteniz için mükemmel olan sayısız backlink fırsatını keşfedin ve keşfedin. Akıllı filtreler kullanarak ve listeleri oluşturarak ihtiyacınız olan sonuçları alın.
EN Explore and discover a myriad of backlink opportunities perfect for your site. Get the results you need by using smart filters and building lists.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
siteniz | your site |
mükemmel | perfect |
backlink | backlink |
akıllı | smart |
filtreler | filters |
listeleri | lists |
alın | get |
TR Bazı Uygulamalarımız Hizmetlerde veya Hizmetlerle olan bağlantılar üzerinde reklam içerebilir veya ürünlere, hizmetlere veya Hizmetlerle olan bağlantılara bilgi veya bağlantı sağlayabilir
EN Some of our Apps may run advertisements and promotions from third parties on or in connection with the Services or may otherwise provide information or links to third-party products or services on or in connection with the Services
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
bazı | some |
uygulamalarımız | our apps |
reklam | advertisements |
bilgi | information |
uygulamaları | apps |
uygulamalar | services |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
uygulamada | app |
olan | is |
switch | switch |
özelliği | feature |
vpn | vpn |
kontrol | controls |
veri | data |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
macos | macos |
vpn | vpn |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
windows | windows |
vpn | vpn |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
ios | ios |
vpn | vpn |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
android | android |
vpn | vpn |
TR 25-26 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan Pekin Otomobil Fuarı'nda tanıtılacak olan yeni ve konsept otomobillere ait çok çeşitli güncel içerikler.
EN The Motor Valley car show takes place in Modena for the first time in a real Festival dedicated to the world of Motorsport, thanks also to the presence of the Motor1Days event on the Autodromo Marzaglia in Modena.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
abd | american |
sahne | stage |
adı | name |
olan | is |
devamını | more |
oku | read |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
veya | or |
kanalları | channels |
kanalı | channel |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
metal | metal |
grubu | band |
devamını | more |
oku | read |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
olan | is |
biri | a |
metal | metal |
grubu | band |
tarafından | from |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sahne | stage |
bilinen | known |
adı | name |
olan | is |
yeni | new |
devamını | more |
oku | read |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sahne | stage |
bilinen | known |
adı | name |
olan | is |
yeni | new |
tek | a |
devamını | more |
oku | read |
TR Örneğin, 1 çıktısı olan bir işlemin, 1 ödeme olduğu varsayılırken, 10 çıktısı olan bir işlemin 9 ödeme olduğu varsayılır
EN For example, a transaction with 1 output is assumed to be 1 payment, and a transaction with 10 outputs is assumed to be 9 payments
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
ve | and |
müşterilere | customers |
sadece | only |
TR Buna gerçekten bakmam gerekiyor mu? Şu anda duygusal olarak gerçekten ihtiyacım olan şey nedir? Ve bu şekilde, yoksunluğumda hala gevşek olan tuğlaları çözeceğimi biliyorum.
EN Do I really need to look this up? What is the thing I really need now, emotionally? And this way, I know I will figure out the bricks that are still loose in my abstinence.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
gerçekten | really |
gerekiyor | need |
hala | still |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
kısa | short |
süre | time |
video | video |
TR Mutfağa girmek ve PancakeSwap'te likidite sağlayıcısı olmak için ihtiyacınız olan tek şey bir Trust Cüzdan gibi Binance Akıllı Zincir cüzdanı, ve var olan alım satım havuzlarına yatırmak istediğiniz BEP20 varlıklarıdır.
EN To enter the kitchen and become a liquidity provider on PancakeSwap, all you need is a Binance Smart Chain wallet, such as Trust Wallet, and BEP20 assets that you would like to deposit in the available trading pools.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
pancakeswap | pancakeswap |
likidite | liquidity |
sağlayıcısı | provider |
şey | all |
trust | trust |
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
TR Kapalı olan dönemde rezervasyonu olan misafirlerle doğrudan iletişim kurulacaktır.
EN Guests with bookings during the closing period will be contacted directly.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
olan | be |
doğrudan | directly |
TR Swissotel Nankai, Osaka, Osaka genelindeki en heyecan verici eğlence, alışveriş ve yemek bölgesi olan Namba'nın kalbinde elverişli bir konuma sahip olan delüks bir oteldir
EN Swissotel Nankai, Osaka is a deluxe hotel ideally located in the heart of Namba, Osaka’s most exciting entertainment, shopping and dining district
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
swissotel | swissotel |
osaka | osaka |
en | most |
eğlence | entertainment |
alışveriş | shopping |
yemek | dining |
TR Dünyada en tanınan İsviçre markalarından birisi olan Swissôtel Hotels & Resorts, kökleri İsviçre konukseverlik geleneğinde olan tazelik ve zindeliğin alplerin enerjisi ile harmanlandığı çağdaş oteller sunar
EN One of the best-known Swiss brands in the world, Swissôtel Hotels & Resorts offers contemporary hotels infused with the freshness and vitality of alpine energy, rooted in the tradition of Swiss hospitality
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
dünyada | in the world |
konukseverlik | hospitality |
çağdaş | contemporary |
sunar | offers |
TR Üç basit prensip olan devrimsel performans, gerçek olmayan dayanıklılık ve güçlü esneklik ile geliştirilen Rival 600, savaşta profesyonellerin en çok ihtiyacı olan zamanda yardıma geliyor.
EN Developed with the three basic principles of revolutionary performance, unreal durability, and powerful flexibility, the Rival 600 delivers when the pros need it the most, in battle.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
basit | basic |
performans | performance |
dayanıklılık | durability |
güçlü | powerful |
esneklik | flexibility |
geliştirilen | developed |
rival | rival |
ihtiyacı | need |
TR İlk orijinal espor markası 2002'de bir espor etkinliğine sponsor olan ilk ekipman markası olduk ve dünya çapında profesyonel takımlara ve oyunculara sponsor olan ilk markalardan biri olduk.
EN We are the original esports brand. We were the first peripherals brand to sponsor an esports event back in 2002, and one of the first to sponsor pro teams and players across the world.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
orijinal | original |
espor | esports |
olan | are |
profesyonel | pro |
TR Sürdürülebilir ve çarpan etkisi olan; hedeflenen sonucu alabilme, kapasite analizi ile araştırılabilme ve gelişme gereksinimi karşılanabilme niteliğine sahip; yerel bileşeni olan projelere öncelik verir.
EN prioritizes projects which are sustainable and have a multiplier effect; well focused on desired objectives; capable of responding to research and development needs through capacity analysis and possessing local components.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
etkisi | effect |
kapasite | capacity |
gelişme | development |
yerel | local |
projelere | projects |
TR 17.12.1. Gelişmekte olan ülkeler, en az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan küçük ada devletlerine göre karşılaşılan ortalama tarifeler
EN 17.12.1. Average tariffs faced by developing countries, least developed countries and small island developing States
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
gelişmekte | developing |
ülkeler | countries |
gelişmiş | developed |
ve | and |
küçük | small |
ortalama | average |
göre | by |
en az | least |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
olan | are |
güvenlik | security |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
olan | are |
depo | warehouse |
üretim | manufacturing |
TR Golden Frog hesabınız, aşağıda belirtilen gerekli olan zaman, şurada konumlanmış olan denetim masamız kullanılarak iptal edilebilir:
EN Your Golden Frog service can only be cancelled, by the required times specified below, by using our online Control Panel located at:
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
aşağıda | below |
belirtilen | specified |
gerekli | required |
olan | be |
zaman | times |
denetim | control |
kullanılarak | using |
TR Satıcılar var olan gelire katkı sağlamak için VyprVPN'i tek başına satabilir veya var olan ürünlere değer katmak ve dalgalanmayı azaltmak için VyprVPN'i kendi asıl ürünleriyle paket haline satabilirler.
EN Resellers can resell VyprVPN as a stand alone product to supplement existing revenue or bundle VyprVPN with their core offerings to add value to existing products and reduce churn.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
vyprvpn | vyprvpn |
veya | or |
değer | value |
azaltmak | reduce |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
vücut | body |
güvenli | safe |
olan | is |
tıbbi | medical |
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
tamamen | completely |
ve | and |
kolay | easy |
her | each |
tam | full |
TR Mutfağa girmek ve PancakeSwap'te likidite sağlayıcısı olmak için ihtiyacınız olan tek şey bir Trust Cüzdan gibi Binance Akıllı Zincir cüzdanı, ve var olan alım satım havuzlarına yatırmak istediğiniz BEP20 varlıklarıdır.
EN To enter the kitchen and become a liquidity provider on PancakeSwap, all you need is a Binance Smart Chain wallet, such as Trust Wallet, and BEP20 assets that you would like to deposit in the available trading pools.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
pancakeswap | pancakeswap |
likidite | liquidity |
sağlayıcısı | provider |
şey | all |
trust | trust |
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
TR Temel abonelik olan Pro planını veya KOBİ'ler ve büyüyen ajanslar için en popüler olan Guru planını seçebilirsiniz. Planlar, mevcut araç sayısı ve limit sayısı bakımından farklılık gösterir.
EN You might choose Pro plan, which is the basic subscription, or Guru plan, which is the most popular for SMBs and growing agencies. The plans differ in the number of tools available as well as in the number of limits.
ቱሪክሽ | እንግሊዝኛ |
---|---|
temel | basic |
veya | or |
büyüyen | growing |
ajanslar | agencies |
en | most |
popüler | popular |
guru | guru |
planlar | plans |
araç | tools |
sayısı | number |
የ 50 የ 50 ትርጉሞችን በማሳየት ላይ