TR Gana'nın başkenti Akkra'yı ziyaret ettiğimizde, maalesef çok kötü durumda olan çok iyi çocuklarla tanıştık
土耳其 中的 "maalesef çok kötü" 可以翻译成以下 英语 单词/短语:
TR Gana'nın başkenti Akkra'yı ziyaret ettiğimizde, maalesef çok kötü durumda olan çok iyi çocuklarla tanıştık
EN We visited a scrapyard in Accra, Ghana and met some really good kids in a bad situation
土耳其 | 英语 |
---|---|
ziyaret | visited |
kötü | bad |
iyi | good |
TR Gana'nın başkenti Akkra'yı ziyaret ettiğimizde, maalesef çok kötü durumda olan çok iyi çocuklarla tanıştık
EN We visited a scrapyard in Accra, Ghana and met some really good kids in a bad situation
土耳其 | 英语 |
---|---|
ziyaret | visited |
kötü | bad |
iyi | good |
土耳其 | 英语 |
---|---|
web | website |
günlük | daily |
diğer | others |
tarar | scans |
güvenli | secure |
aracı | tool |
土耳其 | 英语 |
---|---|
web | website |
günlük | daily |
diğer | other |
tarar | scans |
bu | this |
sistemi | system |
TR Crisp, kötü niyetli müşterilerle karşılaşmanın kaçınılmaz olduğunu biliyor. Kullanıcıları Engelle özelliği, akıllı teknolojiyi kullanarak kötü niyetli kullanıcıları engellemenize olanak tanır
EN Crisp understands that coming across abusive customers is unavoidable. The Block Users feature lets you block abusive users using smart technology
土耳其 | 英语 |
---|---|
crisp | crisp |
olduğunu | is |
kullanıcıları | users |
özelliği | feature |
akıllı | smart |
teknolojiyi | technology |
TR Bu da sistemin merkezi bir otorite olmadan mutabakata varabileceği ve stake etme üstünlüğünün kötü niyetli olmayan kişilerde olduğu müddetçe kötü niyetli kullanıcıları tolere edebileceği anlamına gelir
EN This means the system can achieve consensus without a central authority and tolerate malicious users as long as a supermajority of the stake is in non-malicious hands
土耳其 | 英语 |
---|---|
bu | this |
merkezi | central |
olduğu | is |
kullanıcıları | users |
anlamına | means |
TR (e) Hizmet aracılığıyla her türlü virüs, kötü amaçlı yazılım veya diğer kötü amaçlı yazılım türleri veya söz konusu yazılıma bağlantılar iletilmez.
EN (e) All kinds of viruses, malware or other types of malicious software or links to the software in question will not be transmitted through the Service.
土耳其 | 英语 |
---|---|
her | all |
yazılım | software |
veya | or |
diğer | other |
türleri | types |
bağlantılar | links |
TR Crisp, kötü niyetli müşterilerle karşılaşmanın kaçınılmaz olduğunu biliyor. Kullanıcıları Engelle özelliği, akıllı teknolojiyi kullanarak kötü niyetli kullanıcıları engellemenize olanak tanır
EN Crisp understands that coming across abusive customers is unavoidable. The Block Users feature lets you block abusive users using smart technology
土耳其 | 英语 |
---|---|
crisp | crisp |
olduğunu | is |
kullanıcıları | users |
özelliği | feature |
akıllı | smart |
teknolojiyi | technology |
TR Otomatik kötü amaçlı yazılım tarayıcımız, kötü amaçlı dosyaları algılar ve kaldırır.
EN Our automatic malware scanner detects and removes malicious files.
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.
土耳其 | 英语 |
---|---|
çözüm | solution |
değildir | not |
yeşil | green |
TR Çünkü maalesef bu bölgedeki çocukların hemen hemen hepsinin hayatına mevsimlik tarım bir biçimde etki ediyor
EN These two-day trainings are given by our Monitoring, Evaluation, Accountability & Learning Director Aslı Silahdaroğlu Bekmen
土耳其 | 英语 |
---|---|
bir | by |
土耳其 | 英语 |
---|---|
video | videos |
土耳其 | 英语 |
---|---|
video | videos |
TR Çünkü maalesef bu bölgedeki çocukların hemen hemen hepsinin hayatına mevsimlik tarım bir biçimde etki ediyor
EN Our outreach officer Pervin Eviz from Batman describes what kind of responsibilities volunteers have in responding to the changing needs during the COVID-19 pandemic
TR Maalesef, çerezleri engelleyen kişiler için sitemiz çalışmayacaktır çünkü bunlar oturumunuzun açık kalmasını sağlıyor.
EN Unfortunately, our site won't work for those who disable cookies as they keep you signed in.
TR Maalesef şu anda kendi yazı tipinizi kullanmanız mümkün değil ancak zengin yazı tipi kitaplığımızda farklı stil ve kategorilerde harika yazı tiplerini sunmak için elimizden geleni yapıyoruz.
EN Unfortunately, you can’t use custom fonts for now, but we've done our best to offer you great fonts in different styles and categories through our large font library.
土耳其 | 英语 |
---|---|
kullanmanız | use |
mümkün | can |
farklı | different |
TR Çünkü maalesef bu bölgedeki çocukların hemen hemen hepsinin hayatına mevsimlik tarım bir biçimde etki ediyor
EN Our outreach officer Pervin Eviz from Batman describes what kind of responsibilities volunteers have in responding to the changing needs during the COVID-19 pandemic
TR Çünkü maalesef bu bölgedeki çocukların hemen hemen hepsinin hayatına mevsimlik tarım bir biçimde etki ediyor
EN Our outreach officer Pervin Eviz from Batman describes what kind of responsibilities volunteers have in responding to the changing needs during the COVID-19 pandemic
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.
土耳其 | 英语 |
---|---|
çözüm | solution |
değildir | not |
yeşil | green |
TR İklim politikası bundan ne öğrenebilir? Öncelikle maalesef pandemi şimdiden 800.000’i aşkın insan hayatına mal oldu ve müthiş bir ekonomik hasar meydana getirdi
EN What can climate policy learn from this? First of all, the pandemic has cost over 800,000 human lives and done enormous economic harm
土耳其 | 英语 |
---|---|
politikası | policy |
pandemi | pandemic |
aşkın | over |
insan | human |
ekonomik | economic |
TR Frederik Obermaier: Maalesef çoktan beridir durum böyle; çoğu ülkede birçok meslektaşımız her gün tehdir altındalar
EN Frederik Obermaier: Unfortunately, it has long been the case that many of our international colleagues face threats on a daily basis
土耳其 | 英语 |
---|---|
durum | case |
TR Sarah, Berlin’de start almandan bu yana neler değişti? Maalesef bizim ilk söyleşimizden kısa süre sonra dünya çapındaki korona pandemisi başladı, o yüzden planlarımı ertelemek zorunda kaldım
EN Sarah, what has changed since you arrived in Berlin? Unfortunately, the global coronavirus pandemic began shortly after our first interview, so I had to put many of my plans on hold
土耳其 | 英语 |
---|---|
berlin | berlin |
değişti | changed |
ilk | first |
kısa | shortly |
dünya | global |
pandemisi | pandemic |
土耳其 | 英语 |
---|---|
veya | or |
canlı | live |
transkripsiyon | transcription |
sonix | sonix |
harika | great |
ihtiyaçları | needs |
TR Maalesef, çerezleri engelleyen kişiler için sitemiz çalışmayacaktır çünkü bunlar oturumunuzun açık kalmasını sağlıyor.
EN Unfortunately, our site won't work for those who disable cookies as they keep you signed in.
TR Maalesef şu anda kendi yazı tipinizi kullanmanız mümkün değil ancak zengin yazı tipi kitaplığımızda farklı stil ve kategorilerde harika yazı tiplerini sunmak için elimizden geleni yapıyoruz.
EN Unfortunately, you can’t use custom fonts for now, but we've done our best to offer you great fonts in different styles and categories through our large font library.
TR Maalesef aradığınız bölgede seçilmiş restoran bulunmamaktadır. MICHELIN Rehberi'nin kapsadığı alanlar düzenli olarak artmaktadır, bu nedenle yakında bazı seçeneklerimiz olabilir.
EN Unfortunately there is no selected restaurants in the area you've searched for. The areas covered by the MICHELIN Guide are increasing regularly so we may have some selection soon.
TR Bundan bir süre önce posta kutumdaki bir metnin harflerini saymam gerekiyordu ama aynı zamanda karakter limitine dikkat etmem de gerekiyordu. Maalesef ki Macbook'umda pratik bir çözüm bulamadım ve bu nedenle İnternet'e yönelmem gerekti.
EN A while back I needed to count the amount of letters that a piece of text in an email template had (to avoid passing any character limits). Unfortunately, I could not think of a quick way to do so on my macbook and I therefore turned to the Internet.
TR "Çok çok plak çok çok güzel."
EN "A must-go when you’re into Vinyl and near Amsterdam. The shop has a we’re-all-music-lovers vibe. Great selection in many different genres, both new and second hand."
土耳其 | 英语 |
---|---|
güzel | great |
TR Doğum günümü kaçırdığım çok kötü bir bölüm geçirdim çünkü bütün gece ayaktaydım
EN I had one really bad episode where I missed my birthday because I was up the whole night before
土耳其 | 英语 |
---|---|
kötü | bad |
çünkü | because |
bütün | whole |
gece | night |
TR İnternette yayılan çok sayıda tehdit ve kötü amaçlı uygulama yüzünden antivirüsler artık tek başlarına yeterli olamıyor
EN With so many threats and frustrations plaguing the internet, Antivirus alone is no longer enough
土耳其 | 英语 |
---|---|
uygulama | with |
artık | no longer |
yeterli | enough |
TR Çok Kötü Değil! Ancak bu durumu düzeltmeniz seo açısından fayda sağlayacaktır. İdeal bir site açıklaması 70 ile 160 karakter arasında olmalı ve sayfa içeriği hakkında kullanıcılara özet bilgi vermelidir.
EN Ideally, your meta description should contain between 70 and 160 characters (spaces included). Use word counter tool to calculate text length.
土耳其 | 英语 |
---|---|
karakter | characters |
olmalı | should |
TR Hiçbir maçı kazanamıyorum veya çok kötü oynuyorum. Nereden yardım alabilirim?
EN I just can’t seem to win any matches or I’m doing badly, where can I get help?
土耳其 | 英语 |
---|---|
çok | to |
nereden | where |
yardım | help |
TR İnternette yayılan çok sayıda tehdit ve kötü amaçlı uygulama yüzünden antivirüsler artık tek başlarına yeterli olamıyor
EN With so many threats and frustrations plaguing the internet, Antivirus alone is no longer enough
土耳其 | 英语 |
---|---|
uygulama | with |
artık | no longer |
yeterli | enough |
TR Kötü alışkanlıklar ve SEO konusundaki deneyimsizlik, farkında olmadan kendi sitenizin SEO değerini sabote etmenize yol açabilir ve bunu çok geç olana kadar fark etmeyebilirsiniz
EN Poor habits and inexperience with SEO may lead to you unknowingly sabotaging your own site’s SEO value, and you may not notice this until it’s far too late
土耳其 | 英语 |
---|---|
seo | seo |
olmadan | not |
geç | late |
TR Çok Kötü Değil! Ancak bu durumu düzeltmeniz seo açısından fayda sağlayacaktır. İdeal bir site açıklaması 70 ile 160 karakter arasında olmalı ve sayfa içeriği hakkında kullanıcılara özet bilgi vermelidir.
EN Ideally, your meta description should contain between 70 and 160 characters (spaces included). Use word counter tool to calculate text length.
土耳其 | 英语 |
---|---|
karakter | characters |
olmalı | should |
TR Dolayısıyla bir operatör sıcaklığı düşürürse en kötü durum çikolata tabakasının çok fazla kalınlaşmasıdır
EN So if an operator lowers the temperature, worst case is that the chocolate layer becomes too thick
土耳其 | 英语 |
---|---|
sıcaklığı | temperature |
durum | case |
TR Bu şikayetler hakkındaki en kötü şey, çok halka açık olmaları ve sorun çözüldükten sonra da uzun süre kalarak potansiyel müşteriler üzerinde etkili olmalarıdır
EN The worst thing about these complaints is that they are very public and will linger long after the problem is resolved, leading to impact on potential customers
TR Almanya çok yönlülüğüyle öne çıkan yaşanacak bir ülke. Merak uyandıran kentleri ve Kuzey Denizi’nden Alpler’e çok farklı özellikteki doğasıyla pek çok ziyaretçiyi büyülüyor.
EN Germany is a highly diverse country in which it is pleasant to live. Exciting cities and a variety of countryside as different as the North Sea coast and the Alps never cease to fascinate its many visitors.
土耳其 | 英语 |
---|---|
almanya | germany |
ülke | country |
kuzey | north |
TR "DergiPark sistemini, OJS kullandığınız zamandan şimdiye kadar kullanmaktayım. Gelişiminizin her aşamasına şahidim. DergiPark projesi, ülkemize çok faydalı bir proje. Başarılı ekibinize çok çok teşekkür ederim."
EN "I have been using Dergipark since OJS was being used. I witnessed every step of your progress. Dergipark is an invaluable project for our country. Thank you very to the successful team!"
土耳其 | 英语 |
---|---|
başarılı | successful |
土耳其 | 英语 |
---|---|
kullanımı | use |
kolay | easy |
farklı | different |
anket | surveys |
şablonları | templates |
sunar | offers |
app | app |
formları | forms |
TR Tek oyuncu Çok oyunculu Arkadaşlarla çok Oyunculu Kişiye özel çok oyunculu
EN Single Player Multiplayer Multiplayer with Friends Private Multiplayer
TR Sadece iyi niyetli istekler alıyoruz ve hiçbir zaman kötü niyetli trafik veya DNS altyapısındaki saldırılarla uğraşmak zorunda kalmıyoruz."
EN We just get clean requests and never have to deal with malicious traffic or attacks on the DNS infrastructure."
土耳其 | 英语 |
---|---|
trafik | traffic |
veya | or |
dns | dns |
zorunda | have to |
hiçbir zaman | never |
altyapısı | infrastructure |
TR Hız Sınırlama, hizmet reddi saldırılarına, kaba kuvvet saldırısıyla parola denemelerine ve uygulama katmanını hedefleyen diğer kötü niyetli davranışlarına karşı koruma sağlar.
EN Rate Limiting protects against denial-of-service attacks, brute-force password attempts, and other types of abusive behavior targeting the application layer.
土耳其 | 英语 |
---|---|
parola | password |
ve | and |
diğer | other |
TR Ayrıca tehditleri engelliyor ve kötü niyetli botların ve tarayıcıların bant genişliğinizi ve sunucu kaynaklarınızı boşa harcamasını engelliyoruz.
EN We also block threats and limit abusive bots and crawlers from wasting your bandwidth and server resources.
土耳其 | 英语 |
---|---|
ayrıca | also |
tehditleri | threats |
ve | and |
sunucu | server |
kaynakları | resources |
TR İyi havalarda havuzun etrafında yapılan koşu ve idmanlar, kötü havalarda portikoların altından gerçekleşiyordu.
EN The running and training, held around the pool in good weather, was taking place under the portico in the bad weather.
土耳其 | 英语 |
---|---|
etrafında | around |
ve | and |
kötü | bad |
土耳其 | 英语 |
---|---|
arama | search |
sürecinde | process |
yenileme | renewal |
土耳其 | 英语 |
---|---|
internet | internet |
bağlantınızı | connection |
dağıtılmış | distributed |
hizmet | service |
ddos | ddos |
土耳其 | 英语 |
---|---|
iss | isp |
ziyaret | visit |
kaynaklara | resources |
bilgileri | information |
veya | or |
kod | code |
土耳其 | 英语 |
---|---|
sizin | your |
adres | address |
bu | this |
kötü | bad |
显示了 50 个翻译的 50