EN For example, we may use device signals to determine that a particular device is within a particular venue
{gözleg Iňlis -da aşakdaky Türk sözlere / sözlemlere terjime edilip bilner:
EN For example, we may use device signals to determine that a particular device is within a particular venue
TR Örneğin, belirli bir cihazın belirli bir mekanda olduğunu belirlemek için cihaz sinyallerini kullanabiliriz
Iňlis | Türk |
---|---|
device | cihaz |
is | olduğunu |
EN An interface, together with type declarations, provides a good way to make sure that a particular object contains particular methods. See instanceof operator and type declarations.
TR Bir arayüz tür bildirimiyle belli bir nesnenin belli yöntemleri içermesini sağlayabilir. Ayrıca bakınız: instanceof işleci ve Tür Bildirimleri.
Iňlis | Türk |
---|---|
interface | arayüz |
methods | yöntemleri |
and | ve |
type | tür |
to | ayrıca |
a | bir |
EN Research landscape studies assess the dynamics and trends within a particular research area, and can include a variety of analyses such as:
TR Araştırma Ortamı Çalışmaları belirli bir araştırma alanı içindeki dinamikleri ve eğilimleri değerlendirir ve aşağıdakiler dahil olmak üzere çeşitli analizler içerir:
Iňlis | Türk |
---|---|
research | araştırma |
trends | eğilimleri |
area | alan |
variety | çeşitli |
and | ve |
EN ?Special days? are generally days of significance passed down from generation to generation, celebrated on a particular day or week each year, and referenced within common social memory and common consciousness
TR Özel günler, genel anlamda nesilden nesle aktarılan, senenin belli bir gününde ya da haftasında kutlanan, ortak toplumsal hafıza ve ortak bilinçten referans alan günleri ifade eder
Iňlis | Türk |
---|---|
social | toplumsal |
and | ve |
common | ortak |
generally | genel |
within | da |
a | bir |
EN Typically, a crypto money exchange takes around 10-40 minutes. However, a cryptocurrency exchange might take more time should there be congestion within a particular blockchain.
TR Tipik olarak, bir kripto para değişimi yaklaşık 10-40 dakika sürer. Bununla birlikte, belirli bir blok zincirinde tıkanıklığı varsa, bir kripto para değişimi daha fazla zaman alabilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
takes | sürer |
minutes | dakika |
time | zaman |
crypto | kripto |
money | para |
typically | tipik |
around | yaklaşık |
EN Research landscape studies assess the dynamics and trends within a particular research area, and can include a variety of analyses such as:
TR Araştırma Ortamı Çalışmaları belirli bir araştırma alanı içindeki dinamikleri ve eğilimleri değerlendirir ve aşağıdakiler dahil olmak üzere çeşitli analizler içerir:
Iňlis | Türk |
---|---|
research | araştırma |
trends | eğilimleri |
area | alan |
variety | çeşitli |
and | ve |
EN If you only want to determine if a particular needle occurs within haystack, use the faster and less memory intensive function
TR İstediğiniz sadece samanlık içinde iğne var mı diye bakmaksa daha hızlı ve daha az bellek harcayan
Iňlis | Türk |
---|---|
memory | bellek |
faster | hızlı |
and | ve |
want | var |
EN Typically, a crypto money exchange takes around 10-40 minutes. However, a cryptocurrency exchange might take more time should there be congestion within a particular blockchain.
TR Tipik olarak, bir kripto para değişimi yaklaşık 10-40 dakika sürer. Bununla birlikte, belirli bir blok zincirinde tıkanıklığı varsa, bir kripto para değişimi daha fazla zaman alabilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
takes | sürer |
minutes | dakika |
time | zaman |
crypto | kripto |
money | para |
typically | tipik |
around | yaklaşık |
EN Receive submissions only from people within a certain kilometer radius. If you choose to receive submission from people within 20 kilometers radius, no one out of specified radius can fill out your form.
TR Yalnızca belirli bir kilometre yarıçapındaki kişilerden cevap alın. 20 kilometre yarıçap içindeki kişilerden cevap almayı seçerseniz, belirtilen yarıçapın dışında hiç kimse formunuzu dolduramaz.
Iňlis | Türk |
---|---|
specified | belirtilen |
receive | alın |
your form | formunuzu |
out | dışında |
only | yalnızca |
EN The domain owner must approve the purchase demand for the second-hand domain, within 7 days at the latest. If no response is given within 7 days, the request and sale will be canceled.
TR Domain sahibi satıcı, ikinci el domaine gelen satın alma talebini en geç 7 gün içerisinde onaylamalıdır. Eğer 7 gün içerisinde herhangi bir cevap verilmemesi durumunda talep ve satış işlemi iptal edilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
owner | sahibi |
latest | en |
second | ikinci |
hand | el |
sale | satış |
domain | domain |
if | eğer |
and | ve |
response | cevap |
the | gün |
is | bir |
purchase | satın |
within | içerisinde |
request | talep |
EN Doubling the conversion rates within such a short period of time and increasing ROAS x4 shows that it's possible to be highly efficient, but in the meantime doubling revenues within 3 months time.
TR Dönüşüm oranlarını bu kadar kısa bir süre içinde iki katına çıkarmak ve ROAS değerini 4 kat artırmak, yüksek verimli olmanın ve 3 ay içinde gelirleri iki katına çıkarmanın mümkün olduğunu gösteriyor.
Iňlis | Türk |
---|---|
short | kısa |
shows | gösteriyor |
highly | yüksek |
efficient | verimli |
months | ay |
and | ve |
possible | mümkün |
but | de |
conversion | dönüşüm |
period | süre |
in | içinde |
EN The covered AWS services that are within the scope of the K-ISMS certification can be found within AWS Services in Scope by Compliance Program
TR K-ISMS sertifikası kapsamında bulunan korunan AWS hizmetlerine Mevzuat Uyumluluğu Programına Göre Kapsam Dahilindeki AWS Hizmetleri bölümünden ulaşılabilir
Iňlis | Türk |
---|---|
aws | aws |
by | göre |
certification | sertifikası |
services | hizmetleri |
program | programı |
are | bulunan |
scope | kapsamında |
EN The domain owner must approve the purchase demand for the second-hand domain, within 7 days at the latest. If no response is given within 7 days, the request and sale will be canceled.
TR Domain sahibi satıcı, ikinci el domaine gelen satın alma talebini en geç 7 gün içerisinde onaylamalıdır. Eğer 7 gün içerisinde herhangi bir cevap verilmemesi durumunda talep ve satış işlemi iptal edilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
owner | sahibi |
latest | en |
second | ikinci |
hand | el |
sale | satış |
domain | domain |
if | eğer |
and | ve |
response | cevap |
the | gün |
is | bir |
purchase | satın |
within | içerisinde |
request | talep |
EN 1974: While numerous researchers contributed to the idea of backpropagation, Paul Werbos was the first person in the US to note its application within neural networks within his PhD thesis (PDF, 8.1 MB) (link resides outside IBM).
TR 1974: Pek çok araştırmacı geri yayılım fikrine katkıda bulunmuş olsa da, Paul Werbos kendi doktora tezinde (PDF, 8.1 MB) (bağlantı IBM dışındadır) ABD'de geri yayılımın nöral ağlar içindeki uygulamasını belirten ilk kişiydi.
Iňlis | Türk |
---|---|
paul | paul |
networks | ağlar |
ibm | ibm |
link | bağlantı |
in | da |
to | geri |
first | ilk |
application | uygulamasını |
the | olsa |
of | çok |
EN Powered by convolutional neural networks, computer vision has applications within photo tagging in social media, radiology imaging in healthcare, and self-driving cars within the automotive industry.
TR Gücünü evrişimli nöral ağlardan alan bilgisayar görüşü, sosyal medyada fotoğraf etiketleme, sağlık hizmetlerinde radyoloji görüntüleme ve otomotiv endüstrisinde sürücüsüz araçlar gibi alanlarda uygulanıyor.
Iňlis | Türk |
---|---|
computer | bilgisayar |
photo | fotoğraf |
imaging | görüntüleme |
healthcare | sağlık |
automotive | otomotiv |
and | ve |
the | gibi |
cars | araç |
industry | endüstrisinde |
in | alan |
social | sosyal |
EN Whether you want to design graphics to help communicate your point within a blog post, to make a landing page pop or to convey information within an email newsletter, Visme has the tools you need
TR Bir blog gönderisinde amacınızı iletmeye yardımcı olacak grafikler tasarlamak, bir açılış sayfası oluşturmak veya bir e-posta bülteninde bilgi iletmek istiyorsanız, Visme ihtiyacınız olan araçlara sahiptir
Iňlis | Türk |
---|---|
graphics | grafikler |
information | bilgi |
visme | visme |
tools | araç |
page | sayfası |
blog | blog |
posta | |
has | sahiptir |
help | yardımcı |
to design | tasarlamak |
or | veya |
you need | ihtiyacınız |
to | e |
EN Offline for analytical purposes within Kobo or to offer personalized experiences within the Kobo experience
TR Kobo içinde analiz amaçları için çevrimdışı veya Kobo deneyimi içinde kişiselleştirilmiş deneyimleri sunmak
EN Accepting more articles authored by a particular gender
TR Belirli bir cinsiyettekilerin yazdığı makalelerden daha fazla kabul etmek
Iňlis | Türk |
---|---|
accepting | kabul |
EN Explore databases of keywords in a particular language
TR Belirli bir dildeki anahtar kelime veri tabanını keşfedin
Iňlis | Türk |
---|---|
explore | keşfedin |
keywords | anahtar |
EN The average number of monthly searches of a particular keyword over 12 months. Estimate the keyword’s value and benefit for your rankings.
TR 12 ay boyunca belirli bir anahtar kelimenin ortalama aylık arama sayısı. Anahtar kelimenin değerini tahmin edin ve sıralamalarınız için fayda sağlayın.
Iňlis | Türk |
---|---|
average | ortalama |
searches | arama |
estimate | tahmin |
benefit | fayda |
rankings | sıralamalarını |
monthly | aylık |
months | ay |
for | için |
of | in |
and | ve |
value | bir |
EN The number of rich snippets that appear for a particular query. Learn if your website can acquire a SERP feature for a keyword you are targeting.
TR Belirli bir sorgu için görünen rich snippet'lerin sayısı. Web sitenizin, hedeflediğiniz bir anahtar kelime için bir SERP özelliği edinip edinemeyeceğini öğrenin.
Iňlis | Türk |
---|---|
query | sorgu |
website | web |
serp | serp |
your website | sitenizin |
feature | özelliği |
learn | öğrenin |
of | in |
for | için |
EN The domains that occupy the top search engine results for a particular search term. You can see who is listed on the first page.
TR Belirli bir arama terimi için en iyi arama motoru sonuçlarını işgal eden alanlar. İlk sayfada kimin listelendiğini görebilirsiniz.
Iňlis | Türk |
---|---|
engine | motoru |
term | terimi |
you | in |
page | sayfada |
who | kimin |
search | arama |
you can see | görebilirsiniz |
for | için |
results | sonuçlarını |
top | en |
EN The checker analyzes your website’s landing pages and suggests already high-ranking pages you can optimize for particular keywords.
TR Denetleyici, websitenizin varış sayfalarını analiz eder ve belirli anahtar kelimeler için optimize edebileceğin halihazırda yüksek sıraya sahip sayfaları önerir.
Iňlis | Türk |
---|---|
optimize | optimize |
particular | belirli |
high | yüksek |
pages | sayfalarını |
keywords | anahtar |
for | için |
and | ve |
the | kelimeler |
EN You can see all the available reviews of a particular listing
TR Belirli bir listenin bütün mevcut değerlendirmelerini görebilirsiniz
Iňlis | Türk |
---|---|
you can see | görebilirsiniz |
EN This tab helps you identify the top-performing landing page of a particular domain and analyze the metrics of the keywords correlating with that page
TR Bu sekme, belirli bir alan adı için en iyi performans gösteren varış sayfalarını belirlemeye yardımcı olur ve bu sayfa ile ilgili anahtar kelimelerin metriklerini analiz edin
Iňlis | Türk |
---|---|
tab | sekme |
helps | yardımcı olur |
analyze | analiz |
keywords | anahtar |
top | iyi |
performing | performans |
page | sayfa |
this | bu |
a | yardımcı |
particular | belirli |
and | ve |
of | in |
domain | alan |
with | ile |
EN You can also monitor the pages that started or stopped performing for a particular query, be it the pages of your website or the ones of your competitor.
TR Ayrıca, isterse sizin website sayfanız olsun isterse rakibinizin, belirli bir sorgu için çalışmayı durduran veya başlatan sayfaları izleyebilirsiniz.
Iňlis | Türk |
---|---|
query | sorgu |
website | website |
pages | sayfaları |
ones | bir |
also | ayrıca |
for | için |
or | veya |
of | in |
EN When you opt out on a particular device, we will stop using and transferring mobile app data from that device for interest-based advertising on, and ad delivery/reporting to, other linked devices
TR Belirli bir cihazı devre dışı bıraktığınızda, diğer bağlı cihazlarda ilgi alanına dayalı reklamcılık ve reklam yayınlama/raporlama için mobil uygulama verilerini kullanmayı ve bu cihazdan aktarmayı durduracağız
Iňlis | Türk |
---|---|
mobile | mobil |
data | verilerini |
reporting | raporlama |
other | diğer |
linked | bağlı |
interest | ilgi |
based | dayalı |
using | kullanmayı |
device | cihaz |
and | ve |
app | uygulama |
out | bu |
devices | cihazlarda |
advertising | reklam |
EN If you choose to begin staking, definitely start by experimenting with minimum amounts with particular staking protocols and staking rewards
TR Stake etmeye başlamayı düşünüyorsanız, minimum rakamlar, stake etme ödülleri ve farklı stake etme protokolleri hakkında araştırma yapmaya kesinlikle başlamalısınız
Iňlis | Türk |
---|---|
staking | stake |
definitely | kesinlikle |
minimum | minimum |
protocols | protokolleri |
to | etmeye |
and | ve |
EN When you search on YouTube vidIQ displays lots of great information regarding the keyword universe for a particular term
TR YouTube'da arama yaptığınızda, vidIQ, belirli bir terim için anahtar kelimeyle ilgili birçok müthiş bilgiler gösterir
Iňlis | Türk |
---|---|
search | arama |
displays | gösterir |
information | bilgiler |
keyword | anahtar |
vidiq | vidiq |
on | ilgili |
for | için |
of | in |
lots | çok |
EN When you connect to a VPN server located in a particular country, any website or service you visit will be shown an IP address native to that region
TR Belirli bir ülkede bulunan bir VPN sunucusuna bağlandığınızda ziyaret ettiğiniz tüm web sitelerine ve hizmetlere o bölgeye özgü bir IP adresi gösterilir
Iňlis | Türk |
---|---|
vpn | vpn |
server | sunucusuna |
ip | ip |
country | ülkede |
website | web |
that | o |
address | adresi |
you | ve |
located | bulunan |
visit | ziyaret |
EN Identifying your particular mobile device can be a task in itself
TR Özel mobil cihazınızı tanımlamak başlı başına bir görev olabilir
Iňlis | Türk |
---|---|
task | görev |
mobile | mobil |
device | cihaz |
be | olabilir |
a | bir |
EN The necessary information for amendment request should in particular covers;
TR Değişiklik talebi için gerekli bilgiler özellikle şunları kapsamalıdır;
Iňlis | Türk |
---|---|
information | bilgiler |
amendment | değişiklik |
necessary | gerekli |
request | talebi |
for | için |
EN The Tokyo Olympics are here! We at Phemex are excited to finally have a chance to see some international sports competition, it has been too long! The Olympics and Tokyo in particular, is a place wher……
TR Değerli Phemex Kullanıcıları, UEFA çeyrek finalleri geldi, yani kimin "Avrupa'nın en iyi futbol takımı" seçileceğini görmek için sadece sekiz takım ve yedi maç kaldı. Turnuva……
EN Looking for when a particular word or phrase that was spoken? Now you can. It's fast and easy to find key soundbites.
TR Ne zaman konuşulan belirli bir kelime veya ifade arıyorsunuz? Şimdi yapabilirsin. Anahtar ses bitelerini bulmak hızlı ve kolaydır.
Iňlis | Türk |
---|---|
spoken | konuşulan |
easy | kolaydır |
key | anahtar |
looking for | arıyorsunuz |
fast | hızlı |
when | zaman |
or | veya |
can | ne |
and | ve |
EN If we are uncertain whether a particular comment is inappropriate, we can ask that a group conscience be held.
TR Belirli bir yorumun uygunsuz olup olmadığından emin değilsek, grup vicdanının tutulmasını isteyebiliriz.
Iňlis | Türk |
---|---|
inappropriate | uygunsuz |
group | grup |
EN Mostly, I watched videos posted on a particular platform and I read texts in forums
TR Çoğunlukla belirli bir platformda yayınlanan videoları izledim ve forumlardaki metinleri okudum
Iňlis | Türk |
---|---|
platform | platformda |
videos | videoları |
read | ve |
EN Deleting problematic apps from your computer or smartphoneIf a particular app is problematic for you, it is recommended to delete it from your devices.
TR Bilgisayarınızdan veya akıllı telefonunuzdan sorunlu uygulamaları silmeBelirli bir uygulama sizin için sorunluysa, onu cihazlarınızdan silmeniz önerilir.
Iňlis | Türk |
---|---|
problematic | sorunlu |
computer | bilgisayar |
devices | cihazlar |
or | veya |
app | uygulama |
apps | uygulamalar |
a | bir |
EN I blocked certain websites, sites with particular key words, and access in the evening and night
TR Belirli web sitelerini, belirli anahtar kelimeleri olan siteleri ve erişimi akşam ve gece engelledim
Iňlis | Türk |
---|---|
key | anahtar |
and | ve |
access | erişimi |
evening | gece |
the | kelimeleri |
certain | belirli |
websites | siteleri |
EN Sometimes on weekends or holidays, these binges could last for multiple days.One summer in particular I?d gotten a scholarship to work on an independent project and I just couldn?t stop watching videos
TR Bazen hafta sonları veya tatil günlerinde bu alemler birkaç gün sürebilir.Özellikle bir yaz, bağımsız bir projede çalışmak için burs kazanmıştım ve videoları izlemeden duramıyordum
Iňlis | Türk |
---|---|
sometimes | bazen |
weekends | hafta |
holidays | tatil |
summer | yaz |
independent | bağımsız |
project | projede |
these | bu |
and | ve |
videos | videoları |
or | veya |
multiple | bir |
a | birkaç |
work | çalışmak |
EN PRUFTECHNIK makes no guarantee whatsoever that the information provided is up-to-date, correct, complete or of a particular quality
TR PRÜFTECHNIK, hazırlanan bilgilerin güncelliğine, doğruluğuna, eksiksiz olmasına veya kalitesine ilişkin herhangi bir garanti vermez
Iňlis | Türk |
---|---|
guarantee | garanti |
complete | eksiksiz |
quality | kalitesine |
the information | bilgilerin |
or | veya |
a | bir |
EN You can add or subtract a particular amount you defined in your calculations and reach a total sum
TR Hesaplamalarınızda tanımladığınız belirli bir değeri ekleyip çıkarabilir ve toplam sonuca ulaşabilirsiniz
Iňlis | Türk |
---|---|
and | ve |
total | toplam |
amount | bir |
EN In particular, brands that use Twitter correctly succeed in adding a very special dimension to their corporate image
TR Bilhassa Twitter?ı doğru biçimde kullanan markalar, kurumsal imajlarına çok özel bir boyut kazandırmayı başarıyor
Iňlis | Türk |
---|---|
brands | markalar |
dimension | boyut |
corporate | kurumsal |
to | doğru |
EN Lambda functions configured to access resources in a particular VPC will not have access to the internet as a default configuration
TR Belirli bir VPC içindeki kaynaklara erişecek şekilde yapılandırılmış olan Lambda işlevleri, varsayılan yapılandırmada internet erişimine sahip olmaz
Iňlis | Türk |
---|---|
lambda | lambda |
functions | işlevleri |
resources | kaynaklara |
vpc | vpc |
internet | internet |
default | varsayılan |
access | erişimine |
the | şekilde |
EN Due to your particular brand name being used, the domain name of your web site is obtained by others in different domain extensions
TR Özellikle bilinir marka olmanızdan dolayı başkaları tarafından web sitenize ait alan adı farklı domain uzantılarında kullanılarak rant elde edilmektedir
Iňlis | Türk |
---|---|
others | başkaları |
different | farklı |
name | adı |
domain | domain |
obtained | elde |
web | web |
brand | marka |
by | tarafından |
extensions | uzantılar |
EN Is there a particular video on YouTube (yes, ANY video), you want to compare against, simply grab the URL and compare that one against the one you are currently watching.
TR YouTube'da kıyaslama yapmak istediğiniz özel bir video var mı (evet, HERHANGİ video), URL'sini kopyalayın ve an itibariyle izlemekte olduğunuzla kıyaslayın.
Iňlis | Türk |
---|---|
video | video |
you want | istediğiniz |
yes | evet |
and | ve |
want | var |
to | yapmak |
EN It is also prohibited to communicate to the public all or part of the Raffles Site's Content, in any form and to any audience whatsoever.In particular, it is strictly prohibited to use the Raffles Site's Content for commercial purposes.
TR Ayrıca, Raffles Sitesinin İçeriğinin kamuya herhangi bir şekilde herhangi bir izleyiciye tamamen veya kısmen iletilmesi yasaktır.Özellikle, Raffles Sitesinin İçeriğinin ticari amaçlarla kullanılması kesinlikle yasaktır.
Iňlis | Türk |
---|---|
raffles | raffles |
strictly | kesinlikle |
commercial | ticari |
use | kullanılması |
or | veya |
any | herhangi |
also | ayrıca |
and | şekilde |
EN The Airbumps® require no particular maintenance and make a direct contribution to reducing running costs.
TR Airbumps® özel bir bakım gerektirmez ve işletme maliyetlerini azaltmaya doğrudan katkıda bulunur.
Iňlis | Türk |
---|---|
maintenance | bakım |
direct | doğrudan |
costs | maliyetlerini |
and | ve |
make | da |
EN The pharmaceutical industry in Germany has responded successfully to the coronavirus pandemic. One network in particular has distinguished itself.
TR Alman ilaç sektörü korona pandemisine başarılı bir şekilde müdahale etti. Bu çerçevede özel bir ağ öne çıkıyor.
Iňlis | Türk |
---|---|
industry | sektör |
coronavirus | korona |
pharmaceutical | ilaç |
successfully | başarılı |
has | bu |
the | alman |
EN 3.d. Strengthen the capacity of all countries, in particular developing countries, for early warning, risk reduction and management of national and global health risks
TR 3.d. Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere bütün ülkelerin ulusal ve küresel sağlık risklerine karşı erken uyarı, riski azaltma ve risk yönetimi kapasitelerinin güçlendirilmesi
Iňlis | Türk |
---|---|
developing | gelişmekte |
early | erken |
reduction | azaltma |
and | ve |
management | yönetimi |
national | ulusal |
global | küresel |
health | sağlık |
warning | uyarı |
the | olmak |
all | bütün |
risk | risk |
of | karşı |
EN 5.b. Enhance the use of enabling technology, in particular information and communications technology, to promote the empowerment of women
TR 5.b. Kadınların güçlenmelerinin ilerletilmesi için özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri olmak üzere etkinleştirme teknolojisinin kullanımının geliştirilmesi
Iňlis | Türk |
---|---|
technology | teknolojileri |
the use of | kullanımının |
and | ve |
information | bilgi |
communications | iletişim |
of | in |
women | kadınlar |
use | kullanım |
to | için |
{Totalresult} terjimeleriniň 50 görkezmek