EN Telco energy costs already account for 5-7% of their operating costs, finds STL Partners. Now, 5G will increase those costs.
{gözleg Iňlis -da aşakdaky Türk sözlere / sözlemlere terjime edilip bilner:
EN Telco energy costs already account for 5-7% of their operating costs, finds STL Partners. Now, 5G will increase those costs.
TR STL Partners’ın araştırmasına göre, telekomünikasyon şirketlerinin enerji maliyetleri halihazırda işletme maliyetlerinin %5-7’sini oluşturuyor. Şimdi 5G bu maliyetleri artıracak.
Iňlis | Türk |
---|---|
energy | enerji |
costs | maliyetleri |
already | halihazırda |
of | ın |
for | göre |
now | bu |
EN Lambda also lowered the time required for image processing from several hours to just over 10 seconds, and reduced infrastructure and operational costs.
TR Ayrıca Lambda, görüntü işleme için gerekli süreyi birkaç saatten 10 saniyenin biraz üzerindeki bir süreye indirmesinin yanı sıra altyapı ve operasyon maliyetlerini azalttı.
Iňlis | Türk |
---|---|
lambda | lambda |
required | gerekli |
processing | işleme |
costs | maliyetlerini |
image | görüntü |
infrastructure | altyapı |
and | ve |
to | birkaç |
for | için |
EN At the time of collection, Craftgate ensures that your costs are reduced by routing the payment to the most efficient Virtual POS or payment/e-money institution with lowest commission.
TR Tahsilat anında en düşük komisyonlu ve en verimli Sanal POSdan veya ödeme/e-para kuruluşundan ödemelerinizi geçirerek maliyetlerinizin düşmesini sağlar.
Iňlis | Türk |
---|---|
to | e |
most | en |
efficient | verimli |
virtual | sanal |
payment | ödeme |
your | ve |
at | nda |
time | anında |
or | veya |
lowest | en düşük |
EN The legal use of one icon on average costs $2, using one font average costs $20
TR Ortalama olarak bir simgenin yasal kullanımı 2$ tutarken, ortalama bir yazı tipi 20$ tutmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
legal | yasal |
font | yazı tipi |
average | ortalama |
use | kullanımı |
EN Car ownership costs come in two main forms: retail price and cost in use (fuel consumption, maintenance costs, and so on)
TR Araç sahipliği maliyetleri iki ana biçimde gelir: perakende fiyat ve kullanım maliyeti (yakıt tüketimi, bakım maliyetleri vb.)
Iňlis | Türk |
---|---|
ownership | sahipliği |
come | gelir |
main | ana |
retail | perakende |
price | fiyat |
fuel | yakıt |
consumption | tüketimi |
maintenance | bakım |
car | araç |
use | kullanım |
costs | maliyetleri |
and | ve |
cost | maliyeti |
two | iki |
EN Laser cataract surgery usually costs more than conventional cataract surgery, and the extra costs associated with laser cataract surgery typically are not covered by medical or health insurance.
TR Lazerli katarakt ameliyat? genellikle geleneksel katarakt ameliyat?ndan daha masrafl?d?r ve lazerli katarakt ameliyat? ile ili?kili ekstra maliyetler genellikle t?p veya sa?l?k sigortas? kapsam?nda de?ildir.
Iňlis | Türk |
---|---|
conventional | geleneksel |
extra | ekstra |
and | ve |
usually | genellikle |
or | veya |
more | daha |
covered | ile |
EN 10.c. By 2030, reduce to less than 3 per cent the transaction costs of migrant remittances and eliminate remittance corridors with costs higher than 5 per cent
TR 10.c. 2030’a kadar göçmen havaleleri işlem maliyetlerinin yüzde 3’ün altına indirilmesi ve maliyeti yüzde 5’ten yüksek olan havale koridorlarının ortadan kaldırılması
Iňlis | Türk |
---|---|
c | c |
transaction | işlem |
costs | maliyeti |
higher | yüksek |
per cent | yüzde |
and | ve |
with | altına |
to | kadar |
EN Car ownership costs come in two main forms: retail price and cost in use (fuel consumption, maintenance costs, and so on)
TR Araç sahipliği maliyetleri iki ana biçimde gelir: perakende fiyat ve kullanım maliyeti (yakıt tüketimi, bakım maliyetleri vb.)
Iňlis | Türk |
---|---|
ownership | sahipliği |
come | gelir |
main | ana |
retail | perakende |
price | fiyat |
fuel | yakıt |
consumption | tüketimi |
maintenance | bakım |
car | araç |
use | kullanım |
costs | maliyetleri |
and | ve |
cost | maliyeti |
two | iki |
EN Car ownership costs come in two main forms: retail price and cost in use (fuel consumption, maintenance costs, and so on)
TR Araç sahipliği maliyetleri iki ana biçimde gelir: perakende fiyat ve kullanım maliyeti (yakıt tüketimi, bakım maliyetleri vb.)
Iňlis | Türk |
---|---|
ownership | sahipliği |
come | gelir |
main | ana |
retail | perakende |
price | fiyat |
fuel | yakıt |
consumption | tüketimi |
maintenance | bakım |
car | araç |
use | kullanım |
costs | maliyetleri |
and | ve |
cost | maliyeti |
two | iki |
EN Beyond costs, data center outages create significant business disruption, result in lost customer revenues, and create recovery costs
TR Maliyetlerin ötesinde, veri merkezi kesintileri önemli iş kesintilerine neden olur, müşteri gelirlerinde kayıplara yol açar ve kurtarma maliyetlerini ortaya çıkarır
Iňlis | Türk |
---|---|
costs | maliyetlerini |
data | veri |
center | merkezi |
customer | müşteri |
and | ve |
recovery | kurtarma |
beyond | ötesinde |
significant | önemli |
EN Dear Phemexers, Our contract trading fees have recently changed and now our taker fees have been reduced to just 0.06%! To celebrate these lower fees, we’re hosting this special Fee Slasher eve……
TR Phemex ‘in Değerli Türk kullanıcıları, Phemex Özel bir kampanya ile karşınızda. Takip ettiğiniz yüzler için hazırladığımız bu kampanya ile birlikte, metaverse ve finans hakkında……
EN In 2021, we reduced our operational footprint GHG emissions (scopes 1, 2 and business travel) by 36% compared to our 2019 baseline2 and we plan to continue that progress.
TR 2021'de operasyonel ayak izimiz sera gazı emisyonlarını (kapsam 1, 2 ve iş seyahatleri) 2019'daki başlangıç değerimize2 göre %36 oranında azalttık ve bu şekilde ilerlemeye devam etmeyi planlıyoruz.
Iňlis | Türk |
---|---|
operational | operasyonel |
emissions | emisyonlarını |
by | göre |
continue | devam |
and | ve |
in | daki |
EN We reduced our ML model training time from more than a week to less than a day by migrating from on-premises workstations to multiple Amazon EC2 P3 instances using Horovod
TR Horovod’u kullanarak şirket içi iş istasyonlarından çoklu Amazon EC2 P3 bulut sunucusuna geçerek ML modeli eğitim zamanımızın bir haftadan fazla süreden bir günden aza indirdik
Iňlis | Türk |
---|---|
model | modeli |
training | eğitim |
amazon | amazon |
ml | ml |
time | zaman |
more | fazla |
using | kullanarak |
EN “Since investing in FeatureCAM we’ve grown our order book by 100% and reduced programming bottlenecks by 50%”
TR "FeatureCAM'e yatırım yaptığımızdan bu yana sipariş defterimizi %100 büyüttük ve programlama darboğazlarını %50 oranında azalttık"
Iňlis | Türk |
---|---|
order | sipariş |
programming | programlama |
and | ve |
investing | yatırım |
EN 2Scope 1 and 2 GHG emissions combined were reduced by 27% compared to our 2019 baseline.
TR 2Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonları, 2019'daki başlangıç noktamıza göre %27 oranında azaltıldı.
Iňlis | Türk |
---|---|
emissions | emisyonları |
by | göre |
to | daki |
and | ve |
EN Drawing attention to UB ? and giving advice on how it can be reduced ? in guides for authors, reviewer invitation letters and editorial contracts
TR Bilinçsiz önyargıya dikkat çekmek – ve bunun yazar kılavuzları, hakem davet mektupları ve editoryal sözleşmelerde nasıl azaltılabileceği konusunda tavsiyeler vermek
Iňlis | Türk |
---|---|
attention | dikkat |
guides | kılavuzlar |
editorial | editoryal |
and | ve |
EN However, the cultivation of tobacco is reduced by the government
TR Ancak, Hükümet tarafından tütün alımlarının kısıtlanması ile birlikte ekilişi giderek azalmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
government | hükümet |
by | tarafından |
of | birlikte |
the | ancak |
EN Passengers with Reduced Mobility and Health | Pegasus Airlines
TR Yardım Gereksinimi Olan Misafirler Yeni | Pegasus
EN The use of Amazon SageMaker and Amazon EC2 P3 instances with NVIDIA V100 Tensor Core GPUs has also improved NerdWallet’s flexibility and performance and has reduced the time required for data scientists to train ML models
TR Amazon SageMaker ve Amazon EC2 P3 bulut sunucularının NVIDIA V100 Tensor Core GPU’ları ile kullanımı NerdWallet’in esnekliğini ve performansını arttırmakla beraber veri bilimcilerinin ML modellerini eğitmesi için gereken zamanı azalttı
Iňlis | Türk |
---|---|
amazon | amazon |
nvidia | nvidia |
flexibility | esnekliğini |
required | gereken |
models | modellerini |
core | core |
ml | ml |
the time | zamanı |
data | veri |
time | zaman |
and | ve |
use | kullanımı |
of | in |
performance | performans |
with | ile |
EN Environmental benefits are realised through reduced utilities consumption and best practices
TR Çevresel faydalar kaynakların kısıtlı harcanması ve en iyi uygulamalar yoluyla sağlanmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
benefits | faydalar |
practices | uygulamalar |
and | ve |
through | yoluyla |
best | en |
EN Accessible to people with reduced mobility
TR Hareket sinirlamasi olanlar için erişilebilirdir
Iňlis | Türk |
---|---|
to | için |
EN • reduced overhang, with the wheels placed firmly in the corners
TR • köşeleri sıkıca yerleştirilmiş tekerlekler ile azaltılmış çıkıntı
EN The reduced body mass of the C4 Cactus was also achieved through innovations such as the sunblind-free panoramic glass roof with advanced heat protection and the Magic Wash wiper system.
TR C4 Cactus?un azaltılmış gövde kütlesi, gelişmiş ısı koruması ve Magic Wash silici sistemi ile güneşliksiz panoramik cam çatı gibi yeniliklerle de sağlandı.
Iňlis | Türk |
---|---|
body | gövde |
panoramic | panoramik |
glass | cam |
cactus | cactus |
advanced | gelişmiş |
heat | ısı |
protection | koruması |
magic | magic |
roof | çatı |
system | sistemi |
and | ve |
with | ile |
EN Hexnode UEM makes it easy to secure, monitor and manage IoT devices, improving device uptime at a reduced cost.
TR Hexnode Birleşik Uç Nokta Yönetimi, Nesnelerin İnterneti cihazlarını güvene almak, izlemek ve yönetmeyi kolay kılarak, daha az maliyetle cihaz çalışma süresini artırır.
Iňlis | Türk |
---|---|
monitor | izlemek |
and | ve |
hexnode | hexnode |
a | birleşik |
manage | yönetimi |
easy | kolay |
to | daha |
device | cihaz |
devices | cihazlar |
EN Codes cannot be applied to this item due to its price already reduced.
TR Fiyatı zaten indirimli olduğu için bu ürüne kodlar uygulanamaz.
Iňlis | Türk |
---|---|
already | zaten |
this | bu |
to | için |
EN The holding company reduced its energy density by 42 percent by implementing more than 50 energy efficiency projects within Kibar Group in the last two years.
TR Son iki yılda Kibar Grubu bünyesinde 50’den fazla enerji verimliliği projesi gerçekleştiren holding, bu çalışmalar sonucunda enerji yoğunluğunu yüzde 42 azalttı.
Iňlis | Türk |
---|---|
energy | enerji |
percent | yüzde |
efficiency | verimliliği |
kibar | kibar |
holding | holding |
group | grubu |
its | bu |
last | son |
more | fazla |
EN In his speech at the TÜRKTAY Panel, Sinan Baştaş, the Business Development Director of Kibar Holding pointed out that waste should be reduced at its source
TR Kibar Holding İş Gelişme Direktörü Sinan Baştaş, TÜRKTAY panelinde yaptığı konuşmada atığın kaynağında azaltılması gerektiğine dikkat çekti
Iňlis | Türk |
---|---|
at | nda |
development | gelişme |
kibar | kibar |
source | kaynağı |
holding | holding |
director | direktörü |
EN Process more orders, more accurately and in less time. When your servers don’t need to re-enter orders in a stand-alone POS, errors in the kitchen are dramatically reduced.
TR Daha fazla siparişi, daha doğru olarak ve daha kısa sürede işleme koyun. Servis personelinizin siparişleri bağımsız bir POS'a tekrar girmeleri gerekmediğinde, mutfaktaki hatalar önemli ölçüde azaltılır.
Iňlis | Türk |
---|---|
time | sürede |
errors | hatalar |
process | iş |
orders | sipariş |
and | ve |
a | bir |
to | doğru |
EN Greater visibility and reduced complexity of managing your device's lifecycle, minimising downtime and lowering your Total Cost of Ownership (TCO).
TR Daha fazla görünürlük ve cihazınızın yaşam döngüsünü yönetmenin karmaşıklığında azalma, böylece çalışma duruş süresini ve Toplam Sahip Olma Maliyeti’nde (Total Cost of Ownership - TCO) düşüş elde etme
Iňlis | Türk |
---|---|
visibility | görünürlük |
of | ın |
devices | cihaz |
lifecycle | yaşam döngüsü |
total | toplam |
greater | daha fazla |
and | ve |
EN LIMITmarker reduced reshipments caused by temperature concerns resulting in improved patient confidence.
TR LIMITmarker sıcaklık sorunlarından kaynaklanan iadeleri azaltarak hastaların güvenini artırdı.
Iňlis | Türk |
---|---|
temperature | sıcaklık |
limitmarker | limitmarker |
patient | hastaların |
by | kaynaklanan |
EN T‑Sonic™ pulsations are reduced to a low frequency, and combine with red LED light for a smoother, more supple complexion.
TR T‑Sonic™ titreşimleri alçak bir frekansa düşer ve daha pürüzsüz, daha esnek bir cilt için kırmızı LED ışık ile birleştirilir.
EN Can I sit wherever I want as a pregnant, infant, child and passenger with reduced mobility?
TR Hamile, bebekli, çocuklu ve hareket kabiliyeti kısıtlı yolcu olarak istediğim yerde oturabilir miyim?
Iňlis | Türk |
---|---|
passenger | yolcu |
can | miyim |
and | ve |
as | olarak |
EN Pregnant, infant and passengers with reduced mobility are only able to sit by the window, except for the emergency exit seats.
TR Hamile, bebekli ve hareket kabileyeti kısıtlı yolcularımız Acil Çıkış koltukları haricinde pencere kenarında yer alan koltuklarımızda oturabilirler.
Iňlis | Türk |
---|---|
passengers | yolcular |
window | pencere |
and | ve |
to | alan |
EN However, the cultivation of tobacco is reduced by the government
TR Ancak, Hükümet tarafından tütün alımlarının kısıtlanması ile birlikte ekilişi giderek azalmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
government | hükümet |
by | tarafından |
of | birlikte |
the | ancak |
EN When operating an application in AWS, in the spirit of shared security responsibility, the DoD mission owner is responsible for a reduced baseline of security controls
TR AWS'de bir uygulama çalıştırırken, paylaşılan güvenlik sorumluluğu yaklaşımıyla, azaltılmış bir güvenlik denetimleri tabanından DoD misyon sahibi sorumludur
Iňlis | Türk |
---|---|
application | uygulama |
shared | paylaşılan |
security | güvenlik |
responsibility | sorumluluğu |
dod | dod |
owner | sahibi |
responsible | sorumludur |
controls | denetimleri |
a | bir |
EN Greater visibility and reduced complexity of managing your device's lifecycle, minimising downtime and lowering your Total Cost of Ownership (TCO).
TR Daha fazla görünürlük ve cihazınızın yaşam döngüsünü yönetmenin karmaşıklığında azalma, böylece çalışma duruş süresini ve Toplam Sahip Olma Maliyeti’nde (Total Cost of Ownership - TCO) düşüş elde etme
Iňlis | Türk |
---|---|
visibility | görünürlük |
of | ın |
devices | cihaz |
lifecycle | yaşam döngüsü |
total | toplam |
greater | daha fazla |
and | ve |
EN LIMITmarker reduced reshipments caused by temperature concerns resulting in improved patient confidence.
TR LIMITmarker sıcaklık sorunlarından kaynaklanan iadeleri azaltarak hastaların güvenini artırdı.
Iňlis | Türk |
---|---|
temperature | sıcaklık |
limitmarker | limitmarker |
patient | hastaların |
by | kaynaklanan |
EN Environmental benefits are realised through reduced utilities consumption and best practices
TR Çevresel faydalar kaynakların kısıtlı harcanması ve en iyi uygulamalar yoluyla sağlanmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
benefits | faydalar |
practices | uygulamalar |
and | ve |
through | yoluyla |
best | en |
EN Environmental benefits are realised through reduced utilities consumption and best practices
TR Çevresel faydalar kaynakların kısıtlı harcanması ve en iyi uygulamalar yoluyla sağlanmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
benefits | faydalar |
practices | uygulamalar |
and | ve |
through | yoluyla |
best | en |
EN Environmental benefits are realised through reduced utilities consumption and best practices
TR Çevresel faydalar kaynakların kısıtlı harcanması ve en iyi uygulamalar yoluyla sağlanmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
benefits | faydalar |
practices | uygulamalar |
and | ve |
through | yoluyla |
best | en |
EN Environmental benefits are realised through reduced utilities consumption and best practices
TR Çevresel faydalar kaynakların kısıtlı harcanması ve en iyi uygulamalar yoluyla sağlanmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
benefits | faydalar |
practices | uygulamalar |
and | ve |
through | yoluyla |
best | en |
EN Environmental benefits are realised through reduced utilities consumption and best practices
TR Çevresel faydalar kaynakların kısıtlı harcanması ve en iyi uygulamalar yoluyla sağlanmaktadır
Iňlis | Türk |
---|---|
benefits | faydalar |
practices | uygulamalar |
and | ve |
through | yoluyla |
best | en |
EN Accessible to people with reduced mobility
TR Hareket sinirlamasi olanlar için erişilebilirdir
Iňlis | Türk |
---|---|
to | için |
EN • reduced overhang, with the wheels placed firmly in the corners
TR • köşeleri sıkıca yerleştirilmiş tekerlekler ile azaltılmış çıkıntı
EN The reduced body mass of the C4 Cactus was also achieved through innovations such as the sunblind-free panoramic glass roof with advanced heat protection and the Magic Wash wiper system.
TR C4 Cactus?un azaltılmış gövde kütlesi, gelişmiş ısı koruması ve Magic Wash silici sistemi ile güneşliksiz panoramik cam çatı gibi yeniliklerle de sağlandı.
Iňlis | Türk |
---|---|
body | gövde |
panoramic | panoramik |
glass | cam |
cactus | cactus |
advanced | gelişmiş |
heat | ısı |
protection | koruması |
magic | magic |
roof | çatı |
system | sistemi |
and | ve |
with | ile |
EN • reduced overhang, with the wheels placed firmly in the corners
TR • köşeleri sıkıca yerleştirilmiş tekerlekler ile azaltılmış çıkıntı
EN The reduced body mass of the C4 Cactus was also achieved through innovations such as the sunblind-free panoramic glass roof with advanced heat protection and the Magic Wash wiper system.
TR C4 Cactus?un azaltılmış gövde kütlesi, gelişmiş ısı koruması ve Magic Wash silici sistemi ile güneşliksiz panoramik cam çatı gibi yeniliklerle de sağlandı.
Iňlis | Türk |
---|---|
body | gövde |
panoramic | panoramik |
glass | cam |
cactus | cactus |
advanced | gelişmiş |
heat | ısı |
protection | koruması |
magic | magic |
roof | çatı |
system | sistemi |
and | ve |
with | ile |
EN The burden on the Federal Office for Migration and Refugees is to be reduced so that asylum procedures can be speeded up. It is also planned to digitalise and accelerate the issuing of visas.
TR Sığınma davalarının hızlandırılabilmesi için Federal Göç ve Mülteciler Dairesi‘nin işlerinin hafifletilmesi öngörülüyor. Vizelerin de dijitalleşmesi ve hızlandırılması planlanıyor. (dpa / DW ile birlikte )
Iňlis | Türk |
---|---|
federal | federal |
refugees | mülteciler |
migration | göç |
and | ve |
of | in |
EN As a result, many tasks are currently being left undone, because we are no longer able to carry them out or can only perform them in much reduced form
TR Bu nedenle kimi görevlerimizi yerine getiremiyor ya da sadece kısıtlı çerçevede yerine getirebiliyoruz
Iňlis | Türk |
---|---|
in | da |
to | nedenle |
out | bu |
EN The reason it gave was that “energy-intensive braking and acceleration can be especially reduced on autobahns by a harmonisation of driving speeds”.
TR Raporda “Özellikle otoyollarda enerji kayıplarına yol açan ani frenlemeler ve hızlanmalar seyir hızının dengelenmesiyle azaltılabilir” gerekçesi dile getiriliyor.
{Totalresult} terjimeleriniň 50 görkezmek