EN Some of the suites also offer private fitness studios, private beauty studios or a private outdoor terrace and pool.
"protect their private" ใน ภาษาอังกฤษ สามารถแปลเป็น ภาษาตุรกี คำ/วลีต่อไปนี้:
EN Some of the suites also offer private fitness studios, private beauty studios or a private outdoor terrace and pool.
TR Bazı süitler ayrıca özel egzersiz stüdyosu, özel güzellik stüdyosu ve özel açık hava terası ve havuz da sunacak.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
offer | sunacak |
fitness | egzersiz |
beauty | güzellik |
terrace | teras |
pool | havuz |
some | bazı |
outdoor | açık hava |
and | ve |
EN Some of the suites also offer private fitness studios, private beauty studios or a private outdoor terrace and pool.
TR Bazı süitler ayrıca özel egzersiz stüdyosu, özel güzellik stüdyosu ve özel açık hava terası ve havuz da sunacak.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
offer | sunacak |
fitness | egzersiz |
beauty | güzellik |
terrace | teras |
pool | havuz |
some | bazı |
outdoor | açık hava |
and | ve |
EN At Tetra Pak, our approach to sustainability is shaped by our brand promise: PROTECTS WHAT’S GOOD™. We bring this promise to life by committing to protect food, to protect people and to protect our planet.
TR Tetra Pak'ta, sürdürülebilirlik yaklaşımımız marka vaadimizle şekillenir: İYİ OLANI KORUR™. Gıdaları, insanları ve gezegenimizi koruma taahhüdünde bulunarak bu vaadimizi hayata geçiririz.
EN We make it easy for people who are ready to control their private keys to hold them with a Secret Private Key Recovery Phrase.
TR Vereceğimiz bir Gizli Özel Anahtar Kurtarma Sözcük Öbeği ile özel anahtarlarını kendileri kontrol etmek isteyen kullanıcıların işini kolaylaştırıyoruz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
keys | anahtarları |
key | anahtar |
recovery | kurtarma |
control | kontrol |
to | etmek |
private | gizli |
with | ile |
EN We make it easy for people who are ready to control their private keys to hold them with a Secret Private Key Recovery Phrase.
TR Vereceğimiz bir Gizli Özel Anahtar Kurtarma Sözcük Öbeği ile özel anahtarlarını kendileri kontrol etmek isteyen kullanıcıların işini kolaylaştırıyoruz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
keys | anahtarları |
key | anahtar |
recovery | kurtarma |
control | kontrol |
to | etmek |
private | gizli |
with | ile |
EN Online "cloud" storage solutions are now mainstream, and many are turning to encryption as a way to protect their private data
TR Çevrimiçi "bulut" depolama çözümleri artık yaygın ve çoğu gizli bilgileri korumak için şifreleme yöntemlerini kullanıyor
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
cloud | bulut |
storage | depolama |
private | gizli |
data | bilgileri |
solutions | çözümleri |
many | çoğu |
encryption | şifreleme |
now | artık |
to | için |
and | ve |
EN A free and open Internet requires that tools be made available to help consumers protect their private data. The right to bear encryption keys is a necessary policy if we are to defend the right to privacy.
TR Özgür ve açık bir İnternet, tüketicilere kendi verilerini korumalarına yardım eden araçlar gerektirir. Şifreli anahtarları kırma hakkı eğer biz mahremiyet hakkını savunuyorsak gerekli bir politikadır.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
requires | gerektirir |
data | verilerini |
necessary | gerekli |
privacy | mahremiyet |
keys | anahtarları |
open | açık |
if | eğer |
help | yardım |
tools | araçlar |
right | hakkını |
we | biz |
and | ve |
a | bir |
to | e |
EN Online "cloud" storage solutions are now mainstream, and many are turning to encryption as a way to protect their private data
TR Çevrimiçi "bulut" depolama çözümleri artık yaygın ve çoğu gizli bilgileri korumak için şifreleme yöntemlerini kullanıyor
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
cloud | bulut |
storage | depolama |
private | gizli |
data | bilgileri |
solutions | çözümleri |
many | çoğu |
encryption | şifreleme |
now | artık |
to | için |
and | ve |
EN A free and open Internet requires that tools be made available to help consumers protect their private data. The right to bear encryption keys is a necessary policy if we are to defend the right to privacy.
TR Özgür ve açık bir İnternet, tüketicilere kendi verilerini korumalarına yardım eden araçlar gerektirir. Şifreli anahtarları kırma hakkı eğer biz mahremiyet hakkını savunuyorsak gerekli bir politikadır.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
requires | gerektirir |
data | verilerini |
necessary | gerekli |
privacy | mahremiyet |
keys | anahtarları |
open | açık |
if | eğer |
help | yardım |
tools | araçlar |
right | hakkını |
we | biz |
and | ve |
a | bir |
to | e |
EN Find more useful info on their private company, their business, and their mission or values statement in Nicepage blog posts, and add your email address for feedback
TR Nicepage blog gönderilerinde özel şirketleri, işleri ve misyonları veya değer ifadeleri hakkında daha yararlı bilgiler bulun ve geri bildirim için e-posta adresinizi ekleyin
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
find | bulun |
blog | blog |
useful | yararlı |
business | iş |
feedback | geri bildirim |
posta | |
or | veya |
add | ekleyin |
address | adresinizi |
and | ve |
for | için |
on | hakkında |
EN Dedicated hosting solutions are on a single private server, while VPS(Virtual Private Server) and cloud hosting are on shared resources
TR Özel barındırma çözümleri tek bir özel sunucu üzerindeyken VPS (Sanal Özel Sunucu) ve bulut barındırma paylaşılan kaynaklarda yer alır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
vps | vps |
virtual | sanal |
cloud | bulut |
shared | paylaşılan |
solutions | çözümleri |
hosting | barındırma |
server | sunucu |
and | ve |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN If somebody is sending us private messages during a meeting that are inappropriate, we may respond with a private message to set boundaries and ask that the member stop messaging us.
TR Bir toplantı sırasında biri bize uygunsuz özel mesajlar gönderirse, sınırları belirlemek için özel bir mesajla yanıt verebilir ve üyenin bize mesaj göndermeyi bırakmasını isteyebiliriz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
inappropriate | uygunsuz |
respond | yanıt |
meeting | toplantı |
boundaries | sınırları |
message | mesaj |
and | ve |
messages | mesajlar |
during | sırasında |
us | bize |
to | için |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN A Private Residence Club where owners appreciate worry-free ownership of luxurious private homes.
TR Sahiplerinin lüks özel mülkiyetin endişelerinden uzak olmanın keyfini yaşadıkları bir Özel Rezidans Kulübü.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
residence | rezidans |
owners | sahiplerinin |
luxurious | lüks |
EN Dedicated hosting solutions are on a single private server, while VPS(Virtual Private Server) and cloud hosting are on shared resources
TR Özel barındırma çözümleri tek bir özel sunucu üzerindeyken VPS (Sanal Özel Sunucu) ve bulut barındırma paylaşılan kaynaklarda yer alır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
vps | vps |
virtual | sanal |
cloud | bulut |
shared | paylaşılan |
solutions | çözümleri |
hosting | barındırma |
server | sunucu |
and | ve |
EN If somebody is sending us private messages during a meeting that are inappropriate, we may respond with a private message to set boundaries and ask that the member stop messaging us.
TR Bir toplantı sırasında biri bize uygunsuz özel mesajlar gönderirse, sınırları belirlemek için özel bir mesajla yanıt verebilir ve üyenin bize mesaj göndermeyi bırakmasını isteyebiliriz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
inappropriate | uygunsuz |
respond | yanıt |
meeting | toplantı |
boundaries | sınırları |
message | mesaj |
and | ve |
messages | mesajlar |
during | sırasında |
us | bize |
to | için |
EN Private multiplayer game by link - enter the game, copy the link from the address bar of your browser and send it to anyone! Play in private, no random players!
TR Bağlantıyla kişiye özel çok oyunculu oyun - oyuna gir, tarayıcındaki adres çubuğundan bağlantıyı kopyala ve birisine gönder! Rasgele oyuncular olmadan özel kişiye özel oyna!
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
enter | gir |
address | adres |
browser | tarayıcı |
send | gönder |
game | oyun |
no | olmadan |
players | oyuncular |
and | ve |
the | özel |
to | çok |
link | bağlantıyı |
EN Beach Villa, Private 3 Bedroom Villa, Private Pool, Direct Beach Access, Rooftop Terrace
TR Beach Villa, Özel 3 Yatak Odalı Villa, Özel Havuz, Doğrudan Plaj Erişimi, Çatı Katı Terası
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
villa | villa |
pool | havuz |
direct | doğrudan |
access | erişimi |
terrace | teras |
beach | beach |
EN Eden Villa, Private 4 Bedroom Villa, Private Pool & Beach, Garden, Sunset Terrace
TR Eden Villa, Özel 4 Yatak Odalı Villa, Özel Havuz ve Plaj, Bahçe, Gün Batımı Terası
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
villa | villa |
pool | havuz |
beach | plaj |
garden | bahçe |
terrace | teras |
EN Riviera Villa, Private 4 Bedroom Villa, Private Pool & Beach, Garden, Rooftop Terrace
TR Riviera Villa, Özel 4 Yatak Odalı Villa, Özel Havuz ve Plaj, Bahçe, Çatı Katı Terası
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
riviera | riviera |
villa | villa |
pool | havuz |
beach | plaj |
garden | bahçe |
terrace | teras |
EN Palm Villa, Private 4 Bedroom Villa, Private Pool & Beach, Garden, Rooftop Terrace
TR Palm Villa, Özel 4 Yatak Odalı Villa, Özel Havuz ve Plaj, Bahçe, Çatı Katı Terası
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
villa | villa |
pool | havuz |
beach | plaj |
garden | bahçe |
terrace | teras |
palm | palm |
EN Adding an SSL to the site, you protect all private information shared between you and the visitors from unauthorized users
TR Sitenize SSL sertifikası ekleyerek, siz ve ziyaretçileriniz arasında paylaşılan tüm özel bilgileri yetkisiz kullanıcılardan korursunuz
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
ssl | ssl |
information | bilgileri |
visitors | ziyaretçileriniz |
unauthorized | yetkisiz |
users | kullanıcı |
shared | paylaşılan |
and | ve |
all | tüm |
between | arası |
the | özel |
EN The two Mainz University researchers, who are partners in both their private and professional lives, were aiming for something rather different when they presented their idea for a new pharmaceutical enterprise to investors in autumn 2007
TR Hem özel hem iş hayatlarında bir çift olan Mainz Üniversitesi’nden bu iki bilim insanının, 2007 sonbaharında finansörlere yeni bir ilaç şirketi için sundukları fikir tamamen farklı bir şeydi
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
idea | fikir |
pharmaceutical | ilaç |
were | bu |
professional | için |
and | özel |
different | farklı |
new | yeni bir |
EN Users control what they share while their data can remain private and securely stored on their phone.
TR Verileri gizli kalan ve telefonlarında güvenli bir şekilde depolanan kullanıcılar neleri paylaştıklarını kontrol ederler.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
control | kontrol |
share | paylaş |
data | verileri |
private | gizli |
what | neleri |
securely | güvenli bir şekilde |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN They paternalistically claim they are trying to protect us from ourselves or others, but in reality they are trying to protect themselves from our own exercise of liberty
TR Bir baba içgüdüsüyle başkalarından bizleri korumaya çalıştıklarını iddia etmekteler, ancak aslında özgürlüğümüzü kullanma hakkımızdan kendilerini korumaya çalışmaktalar
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
others | başkaları |
us | bizleri |
but | ancak |
themselves | bir |
EN SSL certificates, which protect different domains, in other words multiple domain addresses defined as SAN, with a single certificate, are defined as Multi Domain San SSL and allow you to protect up to 250 different domains and subdomains
TR Farklı domainler yani SAN olarak nitelendirilen birden fazla domain adresini tek sertifika ile koruyan SSL sertifikaları Multi Domain San SSL olarak tanımlanmakta olup, 250'ye kadar farklı domaini ve subdomaini korumanıza imkan tanır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
ssl | ssl |
san | san |
domain | domain |
certificates | sertifikaları |
certificate | sertifika |
multi | multi |
different | farklı |
multiple | birden fazla |
and | ve |
to | birden |
with | ile |
a | tek |
EN We reduce water density by developing sustainable water strategies to protect the ecosystem and protect water resources through our Waste Water Recovery Facility investment.
TR Ekosistemi korumak için sürdürülebilir su stratejileri geliştirerek su yoğunluğumuzu azaltıyor ve Atıksu Geri Kazanım Tesisi yatırımımız ile su kaynaklarını koruyoruz.
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
strategies | stratejileri |
ecosystem | ekosistemi |
investment | yatırım |
to | geri |
and | ve |
resources | kaynaklarını |
EN SSL certificates, which protect different domains, in other words multiple domain addresses defined as SAN, with a single certificate, are defined as Multi Domain San SSL and allow you to protect up to 250 different domains and subdomains
TR Farklı domainler yani SAN olarak nitelendirilen birden fazla domain adresini tek sertifika ile koruyan SSL sertifikaları Multi Domain San SSL olarak tanımlanmakta olup, 250'ye kadar farklı domaini ve subdomaini korumanıza imkan tanır
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
ssl | ssl |
san | san |
domain | domain |
certificates | sertifikaları |
certificate | sertifika |
multi | multi |
different | farklı |
multiple | birden fazla |
and | ve |
to | birden |
with | ile |
a | tek |
EN They paternalistically claim they are trying to protect us from ourselves or others, but in reality they are trying to protect themselves from our own exercise of liberty
TR Bir baba içgüdüsüyle başkalarından bizleri korumaya çalıştıklarını iddia etmekteler, ancak aslında özgürlüğümüzü kullanma hakkımızdan kendilerini korumaya çalışmaktalar
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
others | başkaları |
us | bizleri |
but | ancak |
themselves | bir |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
EN To enforce our contracts and to protect against injury, theft, legal liability, fraud or abuse, and to protect people or property, including physical security programmes;
TR Sözleşmelerimizi uygulamak ve yaralanmaya, hırsızlığa, yasal sorumluluğa, dolandırıcılığa veya kötüye kullanıma karşı korumak ve fiziksel güvenlik programları dahil olmak üzere kişileri veya mülkleri korumak;
ภาษาอังกฤษ | ภาษาตุรกี |
---|---|
legal | yasal |
physical | fiziksel |
programmes | programları |
security | güvenlik |
or | veya |
and | ve |
including | dahil |
to | karşı |
กำลังแสดงคำแปล 50 จาก 50 รายการ